Vücut Geliştirme Hakkında Sorular

Users who are viewing this thread

Yazacağım sorulara ayrı ayrı cevap verebilirsiniz forumdaşlar. :grin:

Soru 1: Vücut geliştirme yapmak mantıklı mı, yapmayı düşündünüz mü?
Soru 2: Vücut geliştirme yapan insanlar egoist mi? Aşağılık kompleksliler mi?
Soru 3: Yaptınız mı? Yaptıysanız hayatınızda neler değişti?
Soru 4: Yapmadınız mı? Yapmadıysanız ön yargılarınız nelerdir?
Soru 5: Kaslı bir vücut ister miydiniz?
Soru 6: Kaslı bir vücuda sahip olmanın size ayrıcalık kazandıracağını düşünür müydünüz?

Yazarın Notu: 16 yaşındayken 35 kiloydum, insanlar zayıflıktan öleceğim zannederdi, kaburgalarım tek tek sayılırdı. Sonra bir arkadaşım beni vücut geliştirme ile tanıştırdı. İşler ciddileşince spor salonuna yazılmaya karar verdim ve antrenörüm bana bir beslenme ve antrenman programı yazdı. Spor salonuna adım attığım anda aşağılayıcı bakışlar ile karşılaştım. Bazı kişiler yanıma gelip "üflesek uçarsın ya sen" şeklinde sarkastik yorumlar yaparlardı. Hırs yaptım, doğru beslenme ve antrenman programları sayesinde 18 yaşında ve 120 kiloyum, ayıptır söylemesi doktorumun söylediğine göre vücudumda toplam 25 kilo kas var. Spor salonunda benim gibi zayıf kardeşlerime ilham kaynağı oldum, benle dalga geçen ANTRENÖRÜM dahil olmak üzere bütün spor salonundan taktir toplamaya başladım. Beni adam yerine koymayan o kızlar ise etrafımda semazen gibi pervane. İşte herkes böyle hipoktrat; aşağıdayken size saygı duymuyorlar, yukarıya çıktığınızda ise saygı duyuyorlar.
 
Last edited:
1: Mantıklı değil diyecek insanoğlu yoktur herhalde :grin:
2: İnsanın ister istemez egosu artar bence, ego değil de kendine güveni diyelim.
3: 25 kilo verdim ve çok şey değişti.
5: Abartılı olmadan isterdim
 
Soru 1: Vücut geliştirme yapmak mantıklı mı, yapmayı düşündünüz mü?
Değişir. Yaptım. Pişman mıyım? Hayır, fakat esnekliğimden olmak biraz üzüyor.
Soru 2: Vücut geliştirme yapan insanlar egoist mi? Aşağılık kompleksliler mi?
Egoist? Kompleks? Sanmıyorum en azından büyük çoğunluğu tam aksine gayet iyi insanlar çünkü kendine bakmak zor bir iş... Zor yollardan geçiyorsun bir noktada.
Soru 3: Yaptınız mı? Yaptıysanız hayatınızda neler değişti?
14 kilo verdim, görüntüm değiştiği için, daha iyi çizgilere sahip olduğum için, bir miktar güce hakim olduğumu bildiğim için kendimi iyi hissettim, insanlar üzerinde farklı bir etki bırakıyor dış görüntü, bunu iyiye kötüye kullanmak sana kalmış.
Soru 5: Kaslı bir vücut ister miydiniz?
Evet/Hayır, ben aşırı kaslı bir vücudu hayal etmedim, sadece fazla kilolarımdan kurtulup çizgilerimi belirginleştirmek istemiştim ve bunu yaptım da. müthiş baklavalara, aşırı kalın kollara sahip değilim ama kıyafetlerim üzerime tam oturuyor, göbeğimin düzlüğü beni mutlu ediyor ve bu yeterli geliyor. Daha fazlasını korumak hem zor hem de ben o kadar kendime bakamam bunu keşfettim.
 
1: 5 senedir yapıyorum. Zaman zaman ara verdiğim oldu ama halen yapıyorum. Yapmamak mantıksız.
2- Kendine güven dışında pek egon artmıyor. Zaten vücut kendini gösteriyorsa çevren yorum yapıyor. O da olsun bi zahmet.
3- Çok hayat değiştirecek bir tecrübe değil. Hayat aynı akıyor sadece o boşluklara sporu yerleştiriyorsun. Önemli olan sağlık birde vücut görüntüsü. Ama biraz bağımlılık yapıyor. Ara verdiğim zamanlar hep spor yapasım olurdu. Vicdan azabı çektiriyor spor yapamadığınızda. Özellikle tekrar zayıflayınca aynaya falan baktığınızda üzülüyorsunuz. O potansiyeli biliyorsunuz. İlk aylar eziyet gibi gelirdi sonra bağımlılık yaratan birşey bu. Azim istiyor.
5- Var zaten :smile:. Memnun olmadığım birkaç bölge var tabi. Sırf kaslı bir görüntü istiyorsan bas steroidi öyle yap. Tabi senden zayıflar 90-100 kilo bench kaldırırken sen 50 kiloyu zor kaldırırsan şaşmaman lazım.
6- Evet. Bu ayrıcalık ne? Amerikadaki white supremacy tarzı bir şey mi? Öyleyse ayrıcalıkdan çok avantajları var diyelim. Bi zahmet olsun zaten.

Pandemi bahanesiyle eve spor salonu dizdim. Döküm ağırlıklar, 7-8 kademeli sehpa, squat rack (Bench omuz herşeye kullanılıyor. Barı tutan zımbırtı.), direnç bantları, dumbell barları ve uzun bar. Hepsini aldım. 2 yıl salona gitmiş gibi düşünürseniz çok mantıklı bir yatırım oldu. Sürekli spor yapabiliyorum evde rahat rahat. Salonun tüm dezavantajları kalktı. Tavsiye ederim. Ancak spor nasıl yapılır bilmeniz lazım. Hareketler nasıl düzgün yapılıyor, hangi hareket nereyi çalıştırıyor iyi bilmeniz lazım. Yoksa sakatlarsınız kendinizi. Ya da yanlış yaparsınız ve verim alamazsınız.
 
Pandemi bahanesiyle eve spor salonu dizdim. Döküm ağırlıklar, 7-8 kademeli sehpa, squat rack (Bench omuz herşeye kullanılıyor. Barı tutan zımbırtı.), direnç bantları, dumbell barları ve uzun bar. Hepsini aldım. 2 yıl salona gitmiş gibi düşünürseniz çok mantıklı bir yatırım oldu. Sürekli spor yapabiliyorum evde rahat rahat. Salonun tüm dezavantajları kalktı. Tavsiye ederim. Ancak spor nasıl yapılır bilmeniz lazım. Hareketler nasıl düzgün yapılıyor, hangi hareket nereyi çalıştırıyor iyi bilmeniz lazım. Yoksa sakatlarsınız kendinizi. Ya da yanlış yaparsınız ve verim alamazsınız.
İyi yapmışsın hocam ancak spor salonunun verdiği disiplini ve alet bolluğunu değişmem hiçbirşeye. Haklısınız hareketlerin nereye etki edeceğini ve nasıl doğru yapılacağını bilmek lazım yoksa spor yapayım derken kendimizi sakatlayıp hastanede bir gecede gainslerimizi kaybedebiliriz.

Postuma, yazarın notunu ekledim kendi hikayemi kısaca anlatan. Vakti olanlar okuyabilir.

Kendi sorularımıda yanıtlamak isterim izniniz olursa.

Soru 1: Açık konuşmamız gerekiyor, Türkiye şartlarında yaşıyoruz ve erken yaşta vücut geliştirme yaparken ailemize yük oluyoruz genelde çünkü vücut geliştirme pahalı bir iş. Eğer imkan varsa, kaçırılmaması gereken bir fırsat erken yaşta böyle birşey yapmak.

Soru 2: Ben 2 yıldır spor yapıyorum ve şunu diyebilirim ki vücut geliştirme camiası yobaz insanlarla dolu. Hepsi kas yapıp sağa sola hava atma derdinde maalesef. Spor salonunda seküler görüşlü ve modern insanlarla karşılaşma imkanınız çok düşük. Maalesef azınlığız.

Soru 3: Üstte "Yazarın Notu" bölümünde anlattım.

Soru 5: Evet naçizane kaslı bir vücuda sahibim ama asla bundan dolayı övünmedim. Ben şuan 120 kilo olabilirim ama kafa yapım hala 35 kilo.
 
Last edited:
Ben vücut geliştirmeye ilkel açıdan bakıyorum. Zaten doğasında ilkellik var bu işin. Ne demek istediğimi açıklayayım: Antik dönemlerden beri var olan bir şey kas gücünü geliştirmek, büyütmek. Büyük kayaları kaldırıp spor yapmak, dövüşlere hazırlanmak. Evde duvarı bile itseniz arka kolunuzun çalıştığını fark edersiniz. Bu iş oldukça basit aslında. Sektörleşme, bir pazar haline gelmesi karmaşık hale getirdi. Onlarca program, araştırma, bilmem ne supplementi var. Ne kadar çok kafa karışıklığı, o kadar kazanç demek. Youtube'de bir sürü hoca var. Hepsi farklı bir şey söylüyor, her araştırma, her makale farklı. Dünyada böylesine karmaşıklaşan bir spor yok. İlkel derken demek istediğim de tam bu. İtme, çekme, bacak gücü... Bunlar ilk çağlardan beri kullandığımız fiziksel güç mekanizmaları. Kuvvetli bir adale daha iyi iter, daha iyi çeker, güçlü bir bacak ve kalf daha hızlı koşar; kalça kasınız bacak kaslarınızı destekler, core bölgesi hele çok önemli. Kolların çabuk gelişme sebebi de bundandır. İnsanın en çok kullandığı organı olduğu için daha çabuk güçlenmesi gerektiğini anlar. Spor salonları iyi hoş ama alet bolluğunun hiçbir anlamı yok. Compound egzersizler tek başına yeterlidir. Split, yok Upper Lower... Profesyonellerin nasıl çalıştığı bizim gibi normal insanları ilgilendirmiyor. Onlar bundan para kazanıyor. Squat, Deadlift gibi hareketler aslında en temel fiziksel eylemlerimizi yansıtır. Kayayı yerden alıp kaldırırız, indiririz. Doğru yapıldığında bu hareketlerin tehlikeli olmadığını düşünüyorum. Koltuk, çekyat gibi bir şeyi bile yanlış pozisyonda kaldırırsanız sakatlanmaya gülücük atmış olursunuz.

İşin beslenme, hormon gibi fizyolojik tarafları oldukça önemli. Ama vücut geliştirmeciler bunların hastası oluyor. Ciddi bir bağımlılık yapma durumu var. Antrenman yapmayınca ya da 1 hafta ara verince küçüldüğünü sanmak, beslenme düzenini bozunca gelen suçluluk duygusu... Deli gibi araştırma yapmalar, supplement kullanımı, YouTube'de hocaları seyretmek... O youtube'de konuşanlar bu işten para kazanıyor, adamların profesyonel mesleği. Yalan şeyler söylüyorlar demiyorum ama normal insana ağır gelir; hem maddi hem de sinirsel olarak. Sinir sistemi yıprandı mı zaten overtraining olursunuz. Sebebi tamamen sinir sisteminin zayıflaması. Vücudun buna dayanabilmesi için çok üst düzey bir beslenme ve anabolik takviye lazım. Çok daha fazla şey yazabilirdim ama neyse... Ben de eleştirdiğim kişiler gibi konuşuyorum.

Vücut geliştirmeyi 5 yıl kadar yaptım. Askere gidince tekrar başlamak mümkün olmadı ama vücudumdan spor geçmişim olduğu anlaşılıyordu, hala anlaşılır. Zaten bu sporu uzun yıllar yapıp bırakan adamın kasları su kaybına uğraşa, ufalma yaşansa bile spor yaptığını dışarıdan belli eder. Bu sporu yapan adam hele, hemen anlar "aha bu vücut geliştirme yapmış zamanında belli." der. Şimdilerde daha çok kaya tırmanışı, dağ yürüyüşü, kayak; Türkiye'de olduğum zamanlarda mağaracılık gibi doğa sporlarına yöneldim. Vücut geliştirmeden farkı, bu tarz sporlar sizi tamamıyla güçlendiriyor. Soğuk havaya direnmek, uykusuzluğa ya da susuzluğa dayanmak vesaire.

Kaya tırmanışından örnek vereyim. Hem fiziksel hem de mental bir güç ve antrenman istiyor. Vücut geliştirmede dumbeller yer çekimine karşı koyarken, bu sporda olduğu gibi tüm vücut karşı koyuyor ve korku gibi inanılmaz bir duygu ve hormon akışı var. Bodyci tabiriyle vücut katabolik durumda neredeyse. Güç, dayanıklılık, denge, zihinsel kontrol. Bunlar kolay şeyler değil. Bu konunun açılması iyi olmuş, sporcu tayfa görünce çenem açılıyor :grin: Sadece vücut geliştirmeyle kalmayın. Dediğim gibi başka sporlarla da desteklerseniz mükemmel olur. Sporu hayatınızın merkezi haline getirdiğinizde sadece vücut geliştirme ile uğraşmayın. Amatör olarak, ilgi alanınıza göre her sporla ilgilenebilirsiniz. Mesela forearm bölgesi için hammer curl yapıyorlar. 1 ay tenis oynasalar forearm daha fazla gelişir. Herkese bol şans :grin:
 
Ben vücut geliştirmeye ilkel açıdan bakıyorum. Zaten doğasında ilkellik var bu işin. Ne demek istediğimi açıklayayım: Antik dönemlerden beri var olan bir şey kas gücünü geliştirmek, büyütmek. Büyük kayaları kaldırıp spor yapmak, dövüşlere hazırlanmak. Evde duvarı bile itseniz arka kolunuzun çalıştığını fark edersiniz. Bu iş oldukça basit aslında. Sektörleşme, bir pazar haline gelmesi karmaşık hale getirdi. Onlarca program, araştırma, bilmem ne supplementi var. Ne kadar çok kafa karışıklığı, o kadar kazanç demek. Youtube'de bir sürü hoca var. Hepsi farklı bir şey söylüyor, her araştırma, her makale farklı. Dünyada böylesine karmaşıklaşan bir spor yok. İlkel derken demek istediğim de tam bu. İtme, çekme, bacak gücü... Bunlar ilk çağlardan beri kullandığımız fiziksel güç mekanizmaları. Kuvvetli bir adale daha iyi iter, daha iyi çeker, güçlü bir bacak ve kalf daha hızlı koşar; kalça kasınız bacak kaslarınızı destekler, core bölgesi hele çok önemli. Kolların çabuk gelişme sebebi de bundandır. İnsanın en çok kullandığı organı olduğu için daha çabuk güçlenmesi gerektiğini anlar. Spor salonları iyi hoş ama alet bolluğunun hiçbir anlamı yok. Compound egzersizler tek başına yeterlidir. Split, yok Upper Lower... Profesyonellerin nasıl çalıştığı bizim gibi normal insanları ilgilendirmiyor. Onlar bundan para kazanıyor. Squat, Deadlift gibi hareketler aslında en temel fiziksel eylemlerimizi yansıtır. Kayayı yerden alıp kaldırırız, indiririz. Doğru yapıldığında bu hareketlerin tehlikeli olmadığını düşünüyorum. Koltuk, çekyat gibi bir şeyi bile yanlış pozisyonda kaldırırsanız sakatlanmaya gülücük atmış olursunuz.

İşin beslenme, hormon gibi fizyolojik tarafları oldukça önemli. Ama vücut geliştirmeciler bunların hastası oluyor. Ciddi bir bağımlılık yapma durumu var. Antrenman yapmayınca ya da 1 hafta ara verince küçüldüğünü sanmak, beslenme düzenini bozunca gelen suçluluk duygusu... Deli gibi araştırma yapmalar, supplement kullanımı, YouTube'de hocaları seyretmek... O youtube'de konuşanlar bu işten para kazanıyor, adamların profesyonel mesleği. Yalan şeyler söylüyorlar demiyorum ama normal insana ağır gelir; hem maddi hem de sinirsel olarak. Sinir sistemi yıprandı mı zaten overtraining olursunuz. Sebebi tamamen sinir sisteminin zayıflaması. Vücudun buna dayanabilmesi için çok üst düzey bir beslenme ve anabolik takviye lazım. Çok daha fazla şey yazabilirdim ama neyse... Ben de eleştirdiğim kişiler gibi konuşuyorum.

Vücut geliştirmeyi 5 yıl kadar yaptım. Askere gidince tekrar başlamak mümkün olmadı ama vücudumdan spor geçmişim olduğu anlaşılıyordu, hala anlaşılır. Zaten bu sporu uzun yıllar yapıp bırakan adamın kasları su kaybına uğraşa, ufalma yaşansa bile spor yaptığını dışarıdan belli eder. Bu sporu yapan adam hele, hemen anlar "aha bu vücut geliştirme yapmış zamanında belli." der. Şimdilerde daha çok kaya tırmanışı, dağ yürüyüşü, kayak; Türkiye'de olduğum zamanlarda mağaracılık gibi doğa sporlarına yöneldim. Vücut geliştirmeden farkı, bu tarz sporlar sizi tamamıyla güçlendiriyor. Soğuk havaya direnmek, uykusuzluğa ya da susuzluğa dayanmak vesaire.

Kaya tırmanışından örnek vereyim. Hem fiziksel hem de mental bir güç ve antrenman istiyor. Vücut geliştirmede dumbeller yer çekimine karşı koyarken, bu sporda olduğu gibi tüm vücut karşı koyuyor ve korku gibi inanılmaz bir duygu ve hormon akışı var. Bodyci tabiriyle vücut katabolik durumda neredeyse. Güç, dayanıklılık, denge, zihinsel kontrol. Bunlar kolay şeyler değil. Bu konunun açılması iyi olmuş, sporcu tayfa görünce çenem açılıyor :grin: Sadece vücut geliştirmeyle kalmayın. Dediğim gibi başka sporlarla da desteklerseniz mükemmel olur. Sporu hayatınızın merkezi haline getirdiğinizde sadece vücut geliştirme ile uğraşmayın. Amatör olarak, ilgi alanınıza göre her sporla ilgilenebilirsiniz. Mesela forearm bölgesi için hammer curl yapıyorlar. 1 ay tenis oynasalar forearm daha fazla gelişir. Herkese bol şans :grin:
Beslenmede çok doğrusun abi, hayatı zehir etmeye gerek yok. Ben su içerek 25 kilo verdim, ve ağırlık çalışmadım öyle fazla.
Ağırlığa abanmak yerine dediğin gibi hobilerle uğraşmak daha mantıklı geliyor bana. Ben de esnekliğe karşı ilgim olduğundan dolayı o alanda çalışmalar yapıyordum, bi kaç aydır yapamıyorum.
 
Yanlış anlaşılmasın, vücut geliştirme yapmayın demiyorum. Ne için yaparsanız yapın vücut geliştirme çok iyi bir spor. Ama dergiler, supplement firmaları tarafından bu işle amatör olarak uğraşanlar sömürülüyor. Fazla karmaşıklaştırmayın. Her şeyi basit tutun, demek istediğim bu. Senin kilo verme durumunda pek sağlıklı değilmiş aslında :grin: Beslenme ve sporsuz kilo verdiysen kas da kaybetmiş olabilirsin.
 
Yanlış anlaşılmasın, vücut geliştirme yapmayın demiyorum. Ne için yaparsanız yapın vücut geliştirme çok iyi bir spor. Ama dergiler, supplement firmaları tarafından bu işle amatör olarak uğraşanlar sömürülüyor. Fazla karmaşıklaştırmayın. Her şeyi basit tutun, demek istediğim bu. Senin kilo verme durumunda pek sağlıklı değilmiş aslında :grin: Beslenme ve sporsuz kilo verdiysen kas da kaybetmiş olabilirsin.
Ben asitli olan tüm içecekleri bıraktım ve cips jelibon tarzı şeyleri yemedim 1 yıl. Bir de günde 5 litre su içtim. 5 litrenin sağlıksız olduğuna katılıyorum ama alışkanlık yaptı halen 5 litre içiyorum ve yıllardır zararını görmedim :grin:
Şu sıralar cipse jelibona felan tekrardan sarmaya başladım hele üni sınavı olunca ful stres bastı saldım kendimi iyice :grin: Ama asitli içecekleri 2 yıldan fazladır içmiyorum sanırım.
 
Ben vücut geliştirmeye ilkel açıdan bakıyorum. Zaten doğasında ilkellik var bu işin. Ne demek istediğimi açıklayayım: Antik dönemlerden beri var olan bir şey kas gücünü geliştirmek, büyütmek. Büyük kayaları kaldırıp spor yapmak, dövüşlere hazırlanmak. Evde duvarı bile itseniz arka kolunuzun çalıştığını fark edersiniz. Bu iş oldukça basit aslında. Sektörleşme, bir pazar haline gelmesi karmaşık hale getirdi. Onlarca program, araştırma, bilmem ne supplementi var. Ne kadar çok kafa karışıklığı, o kadar kazanç demek.
Bu işin ilkellikten çıkıp karmaşıklaşmasının sebebi, insanlık dışı deney yapan; canilikle öldürdükleri insanların kadavralarını inceleyen ama bunun sonucunda insanoğlunun anatomide çağ atlamasını sağlayan etik dışı iş yapan bilim adamlarının sayesindedir. Yani bir nevi "necessary evil"
Biz bu anatomi bilgisi sayesinde vücudumuzda aslında yekpare kas kütlelerinin olmadığının, farklı kas kütlelerinin olduğunu öğrendik. Vücut geliştirenler ise bu kas kütlelerinin geliştirmek için farklı hareketler yaptılar. Eksik veya yanlış yapılan hareketler yeni hareketleri doğurdu, onlarda yeni hareketleri doğurdu ve sonucunda modern vücut geliştirme sporuna ulaştık.
Duvar itme konusuna gelince, duvarı itme açısı bile önemli. Bir açıyla iterken kolunu sakatlayabilecekken diğer bir açıyla arka omuzu çalıştırabilirsin. Yani bu sporu bu kadar ilkelleştirmemek lazım. Savaş sanatı gibi düşünmek lazım, her yüzyıla özel bir savaş sanatı var. 21. yüzyılda, 17. yüzyıl taktikleri ve ekipmanları ile muharebe edersen yenilirsin, bu da aynı anektod.

Spor salonları iyi hoş ama alet bolluğunun hiçbir anlamı yok.
Spor salonlarının sağladığı disiplin dışında, aletleri bence çok önemli. Yukarda da bahsettiğim gibi her kas grubunu ayrı çalıştıran (Split çalışma yöntemi) aletler çıktı piyasaya. Compound hareketler dediğin gibi ilkel hareketlerin daha nizami şekli ama her kas grubunu ayrı çalıştırmak daha çok gelişim sağlar diye düşünüyorum.

1 ay tenis oynasalar forearm daha fazla gelişir.
Bu cümleden sonra vücut geliştirmeyi kas eklemek değil de fit olmak amaçla yaptığını sanıyorum, yanlışsam düzelt çünkü vücut geliştirme sadece kas büyütmeyi amaçlayan doğru supplement ve beslenmeyle birlikte kas gelişimini arşa çıkaran bir spordur. Eğer dediğin gibi olsaydı tüm tenisçiler Savaş Cebeci gibi gezerdi.

Sadece vücut geliştirmeyle kalmayın. Dediğim gibi başka sporlarla da desteklerseniz mükemmel olur.
Katılıyorum, vücut geliştirmenin yanı sıra kondisyonumu artırmak için birçok spor yapıyorum. Herkese tavsiye ederim.
 
Ben vücut geliştirmeye ilkel açıdan bakıyorum. Zaten doğasında ilkellik var bu işin. Ne demek istediğimi açıklayayım: Antik dönemlerden beri var olan bir şey kas gücünü geliştirmek, büyütmek. Büyük kayaları kaldırıp spor yapmak, dövüşlere hazırlanmak. Evde duvarı bile itseniz arka kolunuzun çalıştığını fark edersiniz. Bu iş oldukça basit aslında. Sektörleşme, bir pazar haline gelmesi karmaşık hale getirdi. Onlarca program, araştırma, bilmem ne supplementi var. Ne kadar çok kafa karışıklığı, o kadar kazanç demek. Youtube'de bir sürü hoca var. Hepsi farklı bir şey söylüyor, her araştırma, her makale farklı. Dünyada böylesine karmaşıklaşan bir spor yok. İlkel derken demek istediğim de tam bu. İtme, çekme, bacak gücü... Bunlar ilk çağlardan beri kullandığımız fiziksel güç mekanizmaları. Kuvvetli bir adale daha iyi iter, daha iyi çeker, güçlü bir bacak ve kalf daha hızlı koşar; kalça kasınız bacak kaslarınızı destekler, core bölgesi hele çok önemli. Kolların çabuk gelişme sebebi de bundandır. İnsanın en çok kullandığı organı olduğu için daha çabuk güçlenmesi gerektiğini anlar. Spor salonları iyi hoş ama alet bolluğunun hiçbir anlamı yok. Compound egzersizler tek başına yeterlidir. Split, yok Upper Lower... Profesyonellerin nasıl çalıştığı bizim gibi normal insanları ilgilendirmiyor. Onlar bundan para kazanıyor. Squat, Deadlift gibi hareketler aslında en temel fiziksel eylemlerimizi yansıtır. Kayayı yerden alıp kaldırırız, indiririz. Doğru yapıldığında bu hareketlerin tehlikeli olmadığını düşünüyorum. Koltuk, çekyat gibi bir şeyi bile yanlış pozisyonda kaldırırsanız sakatlanmaya gülücük atmış olursunuz.
Squat deadlift gibi hareketler zor hareketler ama cidden. Özellikle ağırlık arttırarak giden bi program varsa, dalgınlık ya da herhangi bir şey yüzünden odaklanamamak birden sakatlayabiliyor. Parça parça geliştiren aletlerde bu çok daha düşük olasılık.
 
Vücut geliştirmenin günümüzdeki durumundan bahsettim girişte. Tamamen pazarlama taktikleriyle yürüyor şu an. Dostum, ilk paragrafımı anlamamışsın sen. Ben bilimsel çalışmaları bir kenara bırakalım demedim. Çok fazla bilgi var, çok. Yumurta sarısı zararlı deniyordu, şimdi faydalı deniyor. Bu kadar bilgi değişen bir spor ben daha görmedim. Sen kendi ağzından söyledin, duvar iterken açı değişirse... diyerek. Ben de bundan bahsediyorum. Bu kadar çok fazla bilgi, bu sporu amatör olarak yapan adam için gereksizdir. Hastalık derecesinde araştırma yapmak doğru değildir onun için. Temel bilgilere sadık kalması yeterlidir.

Bu işin ilkellikten çıkıp karmaşıklaşmasının sebebi, insanlık dışı deney yapan; canilikle öldürdükleri insanların kadavralarını inceleyen ama bunun sonucunda insanoğlunun anatomide çağ atlamasını sağlayan etik dışı iş yapan bilim adamlarının sayesindedir.
Tüm sporlar, bilimsel araştırmalardan ve bilgilerden yararlanırlar. Bu bilgiler değişir, yanlıştır doğrudur vesaire. Ancak vücut geliştirme başlı başına bir sektör oldu. Bundan para kazanıyorlar. Whey proteinler bitti, et proteini, süt proteini, yok soya proteini... Bu kadarı da saçmalık. Bunu görmemek için kör olmak lazım. Sütü sindiremeyen adam casein ve whey'ide sindiremez; hidrolize whey hariç. Bunu yazıyorlar mı? Kaç kişi söylüyor bunu? Milyonlarca insan bunu bilmeden içiyor, su içer gibi. Öyle bir yazmışsın ki sanki ben hala kaya kaldıralım falan dedim. O farklı hareketleri ve ekipmanları profesyoneller için geliştirdiler. Arnold'a kadar vücut geliştirmeye ilgi duyan yoktu. İlgi beraberinde bir kazanç kapısı açtı, yeni ekipmanlar ve supplement içerikleriyle sektör genişledi.
her kas grubunu ayrı çalıştırmak daha çok gelişim sağlar diye düşünüyorum.
Bunun için çok sağlam bir beslenme ve uyku düzeni gerekir. Memur adam, işinde gücünde olan adam nasıl split yapsın? Recovery nasıl olsun, kaslar nasıl dinlensin ve gelişsin? Sen daha 18 yaşındasın. Hele bir iş hayatına atıl bakalım, o işler öyle oluyor mu. Normal bir insan split yaparsa vücuduna zarar verir. Split yapan adamlar günde 10 yumurta beyazı yiyor, yedikleri etin kilosu bile bizim 1 ayda yediğimizden fazla. Bu adamlar sporla yatıp sporla kalkıyorlar. Split programlardan upper lower gibileri gene iyi. Haftada 6 gün çalışan normal adam mahvolur. Protein yemek bu ülkede çok masraflı. Split mi daha iyi fullbody mi tartışması hep yapılıyor. Olay çok basit. Kişiye en uygun olanı en iyisidir. Buna sadece kas gelişimi açısından bakamazsın. İşin beslenmesi, maddi kısmı, zaman kısmı, imkan kısmı vesaire var.
Bu cümleden sonra vücut geliştirmeyi kas eklemek değil de fit olmak amaçla yaptığını sanıyorum, yanlışsam düzelt çünkü vücut geliştirme sadece kas büyütmeyi amaçlayan doğru supplement ve beslenmeyle birlikte kas gelişimini arşa çıkaran bir spordur. Eğer dediğin gibi olsaydı tüm tenisçiler Savaş Cebeci gibi gezerdi.
Forearm kasını, biceps kası kadar büyütemezsin. Her kasın doğal bir büyüme sınırı vardır. Forearm'da onlardan biri. Bana bu cümleyi kullanıyorsan kas anatomisini bilmiyorsun demektir. Forearm kasının çalıştırılma amacı büyütmek değildir. Tüm profesyoneller o kası daha güçlü önkol gücü ve kavrama/tutuş gücünü artırmak için çalışır. Forearm (önkol) iyi bir tutuş için müthiş önemli. Tenisçi dirseğinin birinci sebebi forearm güçsüzlüğü ve dayanıksızlığıdır mesela. Compound egzersizlerde forearm da devreye girer. İzole çalışmak ekstra çalıştırmaya girer. Önkolun zayıf olduğunda yüksek ağırlıkları kaldırmakta, kavramakta zorlanırsınız. O kasın önemi budur. Savaş Cebeci'nin doğal olmadığı apaçık ortada. O adamı örnek olarak gösterme. Kaldı ki forearm'ın büyüme sınırı vardır, çok fazla büyümez zaten. Büyürse de biceps kasını küçük gösterir der bodyciler :grin: Tenis antrenmanlarında forearm'ın dayanıklılığı inanılmaz artar. Dumbell ile egzersiz yapmaktan daha fazla. Çünkü forearmda yirmi tane kas vardır. Bunların hepsini dumbell egzersizleriyle devreye sokamazsın. Kavrama ve tutuş egzersizleri yapman gerekir, bu da teniste mevcuttur. Sürekli raketi kavrarsın, gelen topa vurmak için güç uygularsın vesaire.

pancamo
Hocam zor oldukları doğru. Ama bu hareketleri çok yüksek ağırlıklarla yapıyorlar. Bu abartı işte, benim bahsettiğim ana mesele de bu. Bu egzersizlerde artan yükleme yapabilmek için yıllarca çalışmanız lazım. Adam 1-2 yılda kilosunun üç katı ağırlık da squat yapmaya başlıyor. 10 yıl sonra bacakları pert olacak haberi yok. Kaç tane fıtık olan sporca var, kimbilir.
 
Bir PT ve FTR olarak katılıyorum sana Homeros, eksiği yok fazlası var yazının. Yine de abartı faktörü var. Hızlı sonuçlar görmek isteyen arkadaşların kendilerini çok kolay sakatladığını biliyorum, bana gelen hastaların pek çoğu da bundan ötürü geliyordu, hatta meslektaşlarımdan birinin fıtık olduğunu da bu şekilde öğrendik :d
 
ncak vücut geliştirme başlı başına bir sektör oldu. Bundan para kazanıyorlar.
Tüketici adayı olan her bir market aslında birden çok markayı doğurur. Marketi hiçbir zaman tek bir firma domine edemez (BigJoy-Hardline gibi...) İki firma arasında rekabet artınca taraflar reklam yoluna giderler ve doğal olarak reklam yüzü olarak ünlü vücut geliştirmecileri kullanırlar. E doğal olarak bu da vücut geliştirmecilerin arasında ihtilafa neden oluyor. Ben zaten bu dediğine kesinlikle karşı çıkmıyorum. Ben sadece diyorum ki; bu piyasanın içinde yaşanan bu kadar ihtilafın sebebi dediğin gibi markaların marketi domine etme isteği dışında insanlığın anatomi ve vücut geliştirmeyi öğrenmeside var. Aslında bütün supplementler aynı. Al en ucuzunu kullan.

Ben de bundan bahsediyorum. Bu kadar çok fazla bilgi, bu sporu amatör olarak yapan adam için gereksizdir. Hastalık derecesinde araştırma yapmak doğru değildir onun için.
Bir spor dalında uğraşacaksak araştırma yaparız doğru bilgiye erişim sağlamak için. Bazende kendimizi fazla kaptırırız doğru bilgiye ulaşmak için ve bitmek tükenmek bilmeyen araştırmalar yaparız. Bence doğru bilgiye erişildiği emin olunana dek araştırılmalıdır ama amatör biri artık kalıplaşmış normlara sadık kalmalıdır profesyoneller gibi çeşitli araştırmalara girişmek yerine, haklısın.

O farklı hareketleri ve ekipmanları profesyoneller için geliştirdiler.
Ama senin bu açıklamana göre de spor salonu resmen profesyoneller için inşa edilmiş gibi oldu. Resmen amatörlere kumda oynayın demek gibi birşey bu. Leg press mesela; 10 kiloyla çalışanda var 250 kiloyla çalışanda. Cable crossover machine, 10 kiloyla yapanda var 100 kiloyla da.

Bunun için çok sağlam bir beslenme ve uyku düzeni gerekir. Memur adam, işinde gücünde olan adam nasıl split yapsın? Recovery nasıl olsun, kaslar nasıl dinlensin ve gelişsin? Sen daha 18 yaşındasın. Hele bir iş hayatına atıl bakalım, o işler öyle oluyor mu.
Benim önümde daha üniversite hayatı var yani bu yaşta 120 kilo kütleye ve 25 kilo kasa ulaşmak kendi çapımda küçük bir başarı açıkçası. Memur olunca büyük ihtimalle kazandığım veya kazanacağım kas kütlesini korumak için full-body yapardım. Ha oda memur olunca düşünülecek iş daha yıllar var. İş hayatına atılan insanlar içinde full-body en uygunu zaten ama split en çok geliştirendir. İş hayatındaki insanlarla çok empati kuramayacağım ama şunu söylebilirim; tek amacım vücudu anabolik yapıda tutmak olurdu. Vücudu antrenmansız ve proteinsiz bırakmazdım büyük ihtimal.

Protein yemek bu ülkede çok masraflı.
Ben bu söylemi çok ironik görüyorum. Spor salonunda antrenörüm bana "Protein alma düzeyin ne?" diye sorunca bende her antrenman sonrası 2-3 antrikot veya biftek yiyorum demiştim. Antrenörün yanındaki adamın biri "Ooo arkadaş et yiyormuş, ben etin tadını bile hatırlamıyorum" falan dedi. Aynı arkadaşı sürekli spor salonundan çıkarken Parliament sigarasını tüttürürken görüyorum. Aynı arkadaş spor salonunda sürekli içtiği "Jagermeister" veya "Ballatine's" viskilerinin muhabbetlerini yapıyor. Ben sadece şunu diyeceğim "Priorities, Priorities, Priorities..." O adam o sigarayı o viskiyi içiyorsa benim karşıma dikilip "Ben etin tadını bilmiyorum" diyemez. Hem benim ailem öyle Marko Paşa'nın torunları değil, orta gelirli bir memur ailenin çocuğuyum. Ben sadece haftalık harçlığımı yaşıtlarım gibi 3 bomonti almak için harcamıyorum onun yerine et alıyorum. Ha ayrıca senin önceliğin içki, sigaraysa burada ne işin var?
Homeros, bu konunun senle alakası yok sadece bu şekilde mızmızlanan kişilerin ağzından rakı bira eksik olmuyor, onu dile getirmek istedim.

Savaş Cebeci'nin doğal olmadığı apaçık ortada.
Savaş Cebeci hocamız değerli bir hocamızdır ancak büyük olmakla ve büyümekle "obsessive" olmaya başladı artık. Birkaç videosunda da raflarda steroid gözüküyor açıkça. Doğal değil ancak o kalıba ulaşmak bir başarı. Ayrıca hayatının karanlık bir kısmı varmış biraz araştırdım yani Youtube'da anlattığı gibi muhteşem hayata sahip değil ama onu burada konuşmak uygun olur mu, mevcut tartışmayı rayından çıkarır mı bilemem.

Tenis konusuna gelince şu fikirdeyim.
Futbolcu, doğa yürüyüşçüsü, parkurcu, bisiklet yarışçısı, dağcı gibi insanların güçlü bacak kasları ve kalfları vardır. Bir vücut geliştirici onların yıllarca uğraşıp elde ettiği bacak kasını birkaç aya yapabilir. (bknz calf raise, leg press)
Tenis konusunda ise de anı kanıdayım tenisçinin meslek hayatı boyunca geliştirdiği kası, vücut geliştiriciler 3-4 ayda halledebilirler. bknz. (seated hammer curl, peacher hammer curl, reverse barbell curls etc...)
Ama dediğin gibi bazen hangi hareketleri yaparsan yap o 30 kas grubunun 30'uda etkilenmiyor maalesef.
 
Last edited:
Bunun için çok sağlam bir beslenme ve uyku düzeni gerekir. Memur adam, işinde gücünde olan adam nasıl split yapsın? Recovery nasıl olsun, kaslar nasıl dinlensin ve gelişsin? Sen daha 18 yaşındasın. Hele bir iş hayatına atıl bakalım, o işler öyle oluyor mu. Normal bir insan split yaparsa vücuduna zarar verir. Split yapan adamlar günde 10 yumurta beyazı yiyor, yedikleri etin kilosu bile bizim 1 ayda yediğimizden fazla. Bu adamlar sporla yatıp sporla kalkıyorlar. Split programlardan upper lower gibileri gene iyi. Haftada 6 gün çalışan normal adam mahvolur. Protein yemek bu ülkede çok masraflı. Split mi daha iyi fullbody mi tartışması hep yapılıyor. Olay çok basit. Kişiye en uygun olanı en iyisidir. Buna sadece kas gelişimi açısından bakamazsın. İşin beslenmesi, maddi kısmı, zaman kısmı, imkan kısmı vesaire var.
Split için çok ağır bi beslenme programı gerektiğini düşünmüyorum. Değişmeyen çoğu kişice kabul edilen bazı şeyler de var. Kalori Hesabı>Makro Hesabı>Mikro hesabı. Aldığın kalori miktarı kilonun ne yönde gideceğini belirliyor. Yüksek kalori alırsan illaki kilo alırsın, düşük alırsan verirsin. Makro hesabı yaparak da yağlanmamayı ya da kas kaybetmemeyi sağlarsın. Bu ikisine dikkat etmek herhangi bir antrenman programında kas yapmanı sağlar, lami cimi yok pek bu durumun. Açıkçası ben splitte daha çok geliştiğimi, kaslarımın daha etkin kullanıldığını hissediyorum. Kreatin al, kasein proteini alma vs vs olayları biraz detay da olsa bunların da etkili olduğunu düşünüyorum deneyimlerimden. Kreatin yükleme döneminde ciddi miktarda kaslara su tutturuyor, ve bu cidden gücünü de arttırıyor insanın. Çok süt içmek su tutturup yağlandırdığı gibi mideyi de bozuyor. Bence bunlar dikkat etmesi çok zor olmayan şeyler.
Bu sporun para sektörüne dönüştüğü kısmına katılıyorum. Psikopat gibi diyetler yaptığım, her yanımı ölçüp biçtiğim dönemler oldu. Neredeyse tüm supplement türleriyle deneyimim oldu ve kreatin dışındaki tüm supplementlerin hiçbir gözle görülür, ya da kilo-kas-yağ oranlarına etkisi yok. Hani aşırı az. Protein tozu da dahil buna. Zaten günde 30 gram whey alınır doğru kullanımda, ama almayınca çok da bir şey değişmez vücutta.
Tabi senin de dediğin gibi eninde sonunda kişinin maddi durumuna, hedeflerine bağlı oluyor yapabileceği şey. Mesela ben bir gün şu witcher dizisindeki herifin vücuduna sahip olmayı isterim, ve o vücut için sağlam diyet, vakit, para ve antrenman gerekiyor.
Bir ara steroidlere sardım baya. Kullanmadım hiç ama türlerine, kullanım sonuçlarına ve insanların deneyimlerine baktım baya. Abi steroidle kas yapmak bir açıdan daha zor gerçekten. Yarattığı psikolojik duyguların yanında beslenme ve antrenmana normaldekinden 100 kat daha dikkat etmek gerekiyor. Bir insan steroid de kullanmış olsa, o noktaya gelebilmek için gerçekten hayvannnn gibi disiplinli çalışma gerekiyor. Dwayne Johnson gibi herifler cidden saygıyı hak ediyor bu noktada. Salonlarda çok fazla kullanan insan var, ve çoğu adam gibi verim alamadan kürü bitiriyor. Anavar gibi hafif steroidler salonlarda çok yaygın kullanılıp satılıyor(genelde de çakmalar çünkü yasal değil zaten).
 
Tenis konusunda ise de anı kanıdayım tenisçinin meslek hayatı boyunca geliştirdiği kası, vücut geliştiriciler 3-4 ayda halledebilirler.
Hayır, halledemezler. Fitness daha doğrusu vücut geliştiriciliği, bir spor dalıdır. Tenis de bir spor dalıdır. Tenis kardivasküler sistem isteyen, tüm vücudun denge içerisinde çalışması gereken fonksiyon ağırlıklı bir spor dalıdır, Fitness yani vücut geliştiriciliği ise, adı üstünde iyi fiziksel uygunluk üzerine bir spor dalı. Kasların farklı reaktif tepkilere cevap vermesi gerekiyor. 3-4 ayda spesifik metotlarla geliştirilen kasların Tenis gibi bol bol esneme olan, patlayıcı güç gerektiren bir spora dayanamayacağını kolayca söyleyebilirim. Hatta futbol bazında düşünelim daha kolay, 1 yıl boyunca herhangi bir spor geçmişi olmayan birini, en ideal ve optimum koşullarda doğru beslenme ve antrenman düzeniyle spor salonunda çalıştıralım, 1 yıl boyunca herhangi üç spor geçmişi olmayan kişileri, en ideal ve optimum koşullarda doğru beslenme ve antrenman düzeniyle, defans, orta saha ve forvet mevkileri için çalıştıralım.
Spor salonundaki arkadaşımızın, üç mevkide de rahat oynayamayacağını söyleyebilirim. Çünkü kasların 3 tipini dengeli biçimde geliştirmiş olacaktır (dayanıklılık/güç/çeviklik[sürat]). Ancak spesifik mevki ağırlıklı çalışan dostlarımız pozisyonlarının eri olacaklar, ve kaslarının farklı gelişimlerine şahit olacaksın. Forvet dostumuzun kuvvetini ama özellikle çevikliğini geliştirmesi gerekiyor. Bu dayanıklılıktan feragat etmek demek, bu arkadaşımız orta sahadan kaleye çok hızlı gelebilir ve iyi bir şut çekebilir ancak kaleden kaleye koşması onun performansını düşürür. Orta saha dostumuz ise kuvvetten çok yüksek kondisyona yani dayanıklılığa ve çevikliğe ihtiyaç duyacaktır, defans dostumuz ise, dengesini koruyabilmesi, rakibini yıkabilmesi için kuvvete ve eşit miktarda kondisyon/çeviklik derecesine ihtiyaç duyar. Hatta aralarında spor salonundan çıkan arkadaşımıza en yakın olan kişi defans dostumuz olacaktır muhtemelen.

Yani hayır, tenisçilerin hayatı boyunca geliştirdiği kası, vücut geliştiriciler sadece görüntüde halledebilirler. Kasın tepki hızını, açığa çıkartacağı gücü, esneme kapasitesini bu spora yönelik çalışmadan geliştiremezler. Bu 100 metre koşucuyla 10.000 metre koşucuların abi kas çalıştırıyorsun işte yeaa demesine benzer açıkçası
 
Soru 1: Vücut geliştirme yapmak mantıklı mı, yapmayı düşündünüz mü?
yapmayı düşündüm ve mantıklıdır. seni geliştirebilecek performans sporları (karate,yüzme,futbol vb.) vücut geliştirmeye göre çok daha fazla zaman ve emek ister. ayrıca bahsi geçen branşların çoğu bölgesel kas gelişimini ya da dengesiz kas gelişimini tetikler. örn: eskiden eskrim sporu ile milli takım düzeyinde uğraşıyordum ve bacak kaslarım kollarıma göre çok orantısız güçlü.
Soru 2: Vücut geliştirme yapan insanlar egoist mi? Aşağılık kompleksliler mi?
hayatın her alanında olduğu gibi burada da aşağılık kompleksliler, egoistler ve normaller vardır. doğru düzgün beslenip supplementini kullanıp idmana gelip giden de var salona girdiği an instaya kol kaslı story atan da.
Soru 3: Yaptınız mı? Yaptıysanız hayatınızda neler değişti?
yaptım. değişen tek şey kas kütlemdi lol
Soru 4: Yapmadınız mı? Yapmadıysanız ön yargılarınız nelerdir?
-
Soru 5: Kaslı bir vücut ister miydiniz?
herkes mevcut halinden daha kaslı, iri , büyük bir görünüme sahip olmak ister. (örn: Savaş Cebeci yukarıda bahsedilmiş)
Soru 6: Kaslı bir vücuda sahip olmanın size ayrıcalık kazandıracağını düşünür müydünüz?
avantajları ve dezavantajları vardır fakat ayrıcalığı yoktur. en fazla kavga falan edersen ulan eleman amma vurdu derler.
 
Salon, alet vs boş muhabbet. Ağırlıklara harcayacağın emeği calisthenics'e ver vücudun kralını yaparsın
Jimnastik (Calisthenics) örnek vücut
IMG_0692-e1585651872166.jpg
Vücut Geliştirme (Body Building) örnek vücut
46923169_567309180375647_7909163768569921536_n.jpg
Yanlışın var laz ziya.
 
Back
Top Bottom