İnce'nin parti kurmasını hiç yerinde bulmuyorum. Ülke büyük bir uçurumun eşiğindeyken ana muhalefeti bölmesi bana kalırsa kötü oldu çünkü seçime partisi ile ittifaksız girip, baraj altı kalıp, meclise girememe olasılığı var. Şu anki durumda anketlere bakılırsa Erdoğan'ın bireysel cumhurbaşkanlığı oyu Cumhur İttifakı oyundan yüksek. Erdoğan cumhurbaşkanlığını kazansa bile mecliste muhalefetin çoğunluk olması ihtimali yüksek. İnce'nin bu hareketiyle bu olasılığı yok etme ihtimali var.
Mevcut chp yönetiminin "aman aman sakın ha bak onlara yarar" korkutma numarası bu yaklaşımın. Ben evvela bir üst perdeden bakıyorum ve diyorum ki; kimse hayvan yerine konup güdülmesin. Sömürü/değersiz işler/akıl ve vicdandan birinin yoksunluğu/grup-çıkar-koltuk sevdası söz konusu olmasın, herkes için ülke gelişsin, bütün partiler siyasette evrilerek iyi bir şekilde ilerlesin. Dolayısıyla ben 50+1 den önce amaca bakıyorum. Atatürkün adı için değil, önderlik ettiği değerleri yaşatmak için. Ve böyle bir iyi ilerlemeyi evvela chp yapabilir diyorum; kuruluşu böyle olan, idealleri böyle koyulan, kurucu olan parti chp yapabilir böyle değerli ilerlemeleri; normalde. Bu iyi yaklaşımın aksine götüren şu anki yönetimi ondan eleştiriyorum. Chp yönetimi yıllardır, chpyi de ülkeyi de değersizleştiriyor. Gelişmekte olan ülke olmaya dört nala devam edicez bu gidişle..
İnce de zaten bundan eleştiriyor benim gördüğüm kadarıyla. Tek chp de böyle iyileşmemeli tabiki, diğer tüm partiler de ders almalıdır diyorum. Ama önce chp diyorum. Ve böyle yanlış/değersizleştiren yönetimi sarsmamak adına, "aman sakın oylar bölünür" tavsiyesi dinleyemem.
Şimdi 50+1'ê gelirsem:
İnce kendisini ve partisinin neleri amaçladıgını iyi anlatabilirse asla 50+1de baraj altında kalmaz, başka partileri düşünebilirsin -acaba baraj altında kalırlar mı- diye ama geçmiş başarılarıyla inceyi fazla düşünmeye gerek yok bu konuda. O KKnın aksine oyları açıkara yükselten bir siyasetçi. Bunu da atatürkün işaret ettiği değerleri seçmene yansıtarak, ad anmakla yetinmeyerek yaptı. İnce ayrıca diyor ki; "yanlışlarından ötürü, yanlış işlerinde, ne muhalefetten ne iktidardan yana olacaz, seçimde ise cumhur tarafında asla yer almayacağız" Ne için siyaset sahnesine yeni bir parti geliyor ortada(iktidarı yenme amacıyla degil, ülkedeki tüm kesimler için iyi olanı gösterip hakkıyla yapacakları iddasıyla iktidar olabilmek icin geliniyor)
En başta siyaset kurumunu eleştiririm ben. Parası olan yatırım yapar koltuk kapar. Ağzı laf yapan koltuk kapar. Adamı olan koltuk kapar. Doğruları hangi taraf olursa olsun savunup eleştiren eğitim görmüş olanlar ise azar azar tadımlık serpilir partiye. Siyaset kurumu bu işte şu an.. Chpyi kötüye götürmüş olan da bu.
Sonra yönetimleri eleştiririm. Tüm partilerdeki siyasi kararlara bakarak. KK yı ve yönetimini şimdi yanlışlarını tek tek yazarak eleştirmeyecem burada. Ama bilinsin o kötü chp yönetimi için yazacak çok şeyim var, az ama değerli özü bilen sıradan bir vatandaş olarak.
İnce'nin haklı eleştirileri var mı? Elbette var. Rahatsız olduğu konuları anlıyorum İlk mesele HDP ile yakınlaşma ve CHP'nin dostlarımızla(İP-DEVA-GELECEK-SAADET-DP+ dışarıdan destek ile HDP) iktidar olacağız demesi.
Hdp bir parti oldugundan tüm partiler görüşmüştür, görüşüyordur, görüşebilir de. Yanlış işler yapıyorsa görüşülmez o kadar.
İthal demokrasi, ithal barış, ithal adalet için değil, avrupa birliği standartlarında değerli ve ilkeli bir demokrasi/barış/adalet için görüşebilirler. Chp de görüşsün, akp de. Hiç sorun yok. Ama mesela taş atan adamın derdi demokrasi değil. Avrupada en azından bu demokrasi degildir. Ben avrupada ne oluyorsa türkiyede de işlerin öyle yürümesini istiyorum. Görüşen görüşsün, ama avrupadaki gibi hareket edecek herkes.
Aksi? Bağımlılık olur, hendek olur. Ki kabul edilemez bunlar asla. Avrupa da kabul etmez, türkiye de. Etmemeli.
Chp de atatürkün kurduğu değerli bir parti olarak iktidarı yenmek ugruna taviz veren(avrupanın kendine yapmayacagı tavizi veren) yapılanmaları bırakıp, kendi özüne dönüp insan gibi herşeyi konuşan ve avrupadaki gibi her şeyi yürütmeyi amaçlayan bir parti olmalı. İncenin rahatsızlıgı hdp ile görüşmek değil (eger benim kadar basit düşünebiliyorsa ve onu dogru anladıysam). Hdp ile görüşülmeyecek şeyleri görüşmek, yapılmayacak yapılanmaları yapmak, değersiz/bagımlı pozisyonlar almaktır, inceyi rahatız eden. İnce bunlara kızıyor, hem iktidarda hem muhalefette. İkisi görüşme diyince iki farklı şekil var ve ikisi arasında gören gözler için fark var.
Hdp ile görüşür ne var bunda? Hem de her konuyu görüşür. Ama avrupada/ingilterede nasılsa, burada da öyle olmak kaydıyla.
Şu an olan ne?
Akp hdp ile görüşür
Chp: Bakın görüşüyorlar
Chp hdp ile görüşür
Akp: Bakın görüşüyorlar
Bir taraf demiyor ki, ben her konuyu konusurum ama bakın avrupadaki gibi samimi, ilkeli ve değerli bir şekilde. Aksi olursa da; (değersiz/samimiyetsiz/çıkarcı/ikiyüzlü/tam bölücü yaklaşımlar olursa) avrupadaki gibi devletin gücü ile vatanın savunulmasını tam olarak savunurum...
Bu yaklaşım lazım ülkeye, tüm partilere.. İnce gördüğüm kadarıyla tam bu yaklaşımda. Ve bu yaklaşımda, "sadece oy almak için/iktidar ne olursa olsun gitsin diye" atatürkün işaret ettiği bagımsız/çağdaş/değerli chpnin yozlaştırılması yok. Hdp ile böyle bir görüşme/yapılanma/taviz verilmesi, yok. Ama aksi avrupa standartlarında bir görüşme/insan haklarını geliştirme mi diyorsunuz? O tabiki olması gereken, olsun.
CHP, muhafazakar ve sağ seçmenden pek oy alamayan bir parti. Kendi tabanıyla ülkenin gidişatını durdurması imkansız. CHP'nin kendi tabanı dışında ulaşması gereken seçmen: Kürtler, sağcılar(merkez sağ ve ülkücüler) ve islamcılar. CHP'nin tek başına tüm bunlara ulaşıp iktidar olması imkansız. Durum böyle olunca CHP, Cumhur İttifakı ve Erdoğan'a muhalif tüm seçmenlere ulaşmak için bir demokrasi İttifakı oluşturdu.
Chp uzun yıllardır yozlaştırıldı ve şimdi yozlaşmış yönetimiyle yozlaşmış yapılanmasıyla herkesten oy alıp iktidarı yenmeye odaklandı. Olması gereken; iyi olanı gösterip herkese örnek olarak herkesten oy alıp iktidar olmaya çalışmasıydı.
Chpnin kendi blogunda herkesten oy almaya çalışması normal bir durum. Anormal olan yozlaşmış ve daha da yozlaştıracak olan mevcut hali.
Önce İYİ Parti seçime girebilsin diye 15 milletvekili verdi ve barajı geçemeyip mv yollayamazlar diye ittifak yaptı aynısını Saadet Partisi'ne de yaptı. Daha sonra bazı illerde meclise milletvekili yollayacak oyu toplayan, ama barajı geçemediği için meclise mv yollayamayan partilerin mv adaylarını seçime CHP'den soktu ve küçük partilerin de kendisini temsil etmesine olanak sağladı. (kazanan adaylar planlandığı gibi istifa edip kendi partilerine döndüler) 2015 yılından sonra da HDP'nin tek taraflı desteğini kazandılar. Yani HDP kendisinin kazanamayacağı yerlerde aday çıkarmak yerine direkt CHP'yi destekleyecekti. Örneğin herkesin umutlarını yeşerten İBB seçimleri HDP'nin dışarıdan desteği sayesinde kazanıldı.
Chp bloktaki herkesten oy almak, bloğu da saglamlastırmak için ugrasıyor, evet.
Ama unutma hdp secmeni seçimden seçime destegi aranacak bir seçmen de degil. Seçmeni kazanmak yerine, seçimi kazanmak hedefleniyor. O zaman seçimleri/günü kurtarırsın, o kadar. Ülke dagılmadan bir iyileşme olsun diyorsan, ithal degil gerçek demokrasiyi hedefleyip, chpden başlayarak tüm partilere hakkaniyetle/ilkeli/degerli bir şekilde yaklaşman gerek. Hdp seçmeni bu sefer iktidar devirmek için değil, demokrat/çağdaş işlerde pay sahibi olmak için oy verir. İster hdpye ister iktidara ister chpye; her seçimde iyi olan için oy verir, ülkeye de gerçek anlamda yarar bu.
HDP'nin dışarıdan bir desteği olmadan ülkede yönetimi değiştirecek çoğunluğa ulaşılamayacağı bir gerçek. CHP de bu durum karşısında kendisine dışarıdan destek veren HDP'ye bazı tavizler vermek ZORUNDA.
Hiçte bile. Avrupa standartlarında görüşmelerle birlikte çaydaş/ilkeli/bagımsız/değerli bir türkiye için çabalayacak herhangi bir büyük birliktelik/iktidar; avrupa standartlarında asla taviz verilmeyecek işlere yönelebilecek hdpye asla taviz vermez. Nasıl yapılanıp ne istediğine, ne kadar samimi olup ne için çabaladıgına bakar bu iş.
Bu tavizler :HDP'yi sert eleştirememe, HDP'ye atanan kayyumlara karşı çıkma ve biraz yakın durma. Bu durumlardan rahatsız olabilirsiniz ama başka çare yoksa ne yapacaksınız?
Git avrupada araba yak protesto ayagına, sonra taviz iste herhangi bir hristiyan partisinden yahut liberal partiden, işçi partisinden vs. Bakalım veriyorlar mı taviz:
Tavizler
-Aman paris sokaklarında araba yaktık filan ama eleştirme bizi.
-Silah vs ulaştırdık hendeklere, baglantılı işler yaptık irili ufaklı, ama kayyum işi çok kötü, bu kayyumlara karşı çıkın sayın ingiliz yönetici.
vs vs.
Vermezler bence onlar taviz.
Başka çareden bahsettim: düzgün işler için, herkesin samimi olarak hareket etmesi. Chp ve iktidar öncü konumdadır burada.
Bir daha seçilirlerse olacakları tahmin edebiliyor musunuz? Diğer meseleler Canan Kaftancıoğlu'nun Atatürk dememesi ve partinin Atatürkçülükden uzaklaşması. İlki tartışmaya değmeyecek bir konu. Diğeri ise aynı HDP ile ittifak gibi bir zorunluluk.
Hiçbir şey tahmin edemiyorum. Gelecek çok belirsiz. Şu an olanlara ve geçmiştekilere bakıyorum, anladıgım kadarıyla diyorum ki chp de iktidar da hdp de sıkıntılı. Hepsi toparlanmalı.
Kaftancıoglu atatürk yerine diğer isimleri kullanabilir. atatürk diyip atatürkün işaret ettiği değerleri yozlaştırmasın yeter. Kimse atatürkü sevmek zorunda degil. Ama herkes atatürkün herkesin iyiliğine(ülke-dünya-inançlar) gösterdiği değerleri koruyup kollamak zorunda. "İktidar ne olursa olsun gitsin" denince, bu amaçla bir yapılanma yapılınca chpde; ülkenin bagımlılıgına kapı aralanıyor. Savaşlar ülkesi mi olalım?
Çürük demokrasi ithal etmek yerine, çağ açan gerçek demokrasiyi bütün dünyaya iihraç etmeliyiz, atatürk bazı gelişmekte olan ülkelere gerçek demokrasiyi kısmen de olsa tattırdı, onları kendi ayakları üzerinde durmaya yaklaştırdı. O bunu biraz yaptı. Nasıl yaptı? Anlattıgım gibi yaptı. Mevcut chp yönetiminin yaptıgı gibi degil.
Kaftancıoglu ve KK yönetimi çürük demokrasiye açık. Böyle bir yapılanma ile; herkesi düşünen, örnek olan, ülkeyi bagımsız bir şekilde kalkındıran bir yönetim olmaz.
Sen diyorsun ki, "seçimde kazanmamız için atatürkçülük??ten
(atatürkün ugruna caba göstediği değerlerden demek istiyorsun sanırım atatürkçülükle) uzaklaşmamız bir zorunluluk". Akılsızca konusuyorsun.
Ülke nereye gidiyor adamlar hala ideolojilerin içinde tıkalı kalmış yahu biraz gerçekçi olun durumun farkına varın.
Benimki ideolojik takıntı degil. Basit bir vatandaşın basit bir şekilde herkesi ve her şeyi değerlendirmesi. Özüne bakıyorum, gidişata bakıyorum, işleyişlerde sorun var.
Durumun farkına varalım evet, hepberaber. Unutma, iktidarı bu kadar güçlü bir şekilde ülkede hakim kılan şey sadece seçmenler degil; bugun iktidar partisinden ayrılan diğer "güler yüzlü" siyasiler ve avrupa birliği-batı da akpyi böyle güçlü yaptı. Malesef istedikleri zaman gerçek demokrasiden istedikleri zaman da ithal demokrasiden yana oluyorlar. İstekleri de; çıkar ve amaçlara bağlı değişiyor. İkiyizlü ve sahte yaklaşım bunlar.
(tabi batı ilelebet kötüdür, ne yaparsa kötüdür demiyorum. yalnızca kötü kararları kötüdür, diplomasi ile herkese er geç olumsuz olarak dokunan yanlıs kararlar almalarının önüne geçilmeli)
İktidar batıya bi "tamam" desin, sen bi 18 sene daha iktidarı yenmeyi unutabilirsin .) Tüm söylemler pozitife döner.
Hiç böyle iktidar gitsin kalsına ayagına saga sola, konejtürel bloklaşmalara odaklanmaya da gerek yok ayrıca, zararlı da zaten..
Yapılması gereken chp basta olmak üzere tüm partiler için gerçek demokrasiyi kim savunursa, gerçekten ilkeli kim davranırsa, gerçekten atatürkün işaret ettiği değerleri kim savunup geliştirmeyi önerirse vs onu savunmak yeter.
Ben oyumu türkiyedeki herhangi bir partiye verebilirim. Hiç sorun degil oy vermem, herkesi dinler değerlendiririm. Ama öyle takıntılı ve yobaz bir şekilde kimseye oy vermem. Umarım biraz farkına varırız bazı şeylerin evet, herkes için, ülke için, dünya için.
Tdknın yobaz kelime anlamı herkesi kucaklar nitelikte. Sağı solu yok
(Bir düşünceye, bir inanca aşırı ölçüde bağlı olan (kimse) . ) . Hem aklı hem vicdanı kullanmazsan da zaten yobazlıkla birleşince ülke ilerleyemiyor.