Siyasi İdeoloji ve Gündem Tartışma

Cumhurbaşkanı Adayım

  • Recep Tayyip Erdoğan

    Votes: 0 0.0%
  • Muharrem İnce

    Votes: 1 7.1%
  • Kemal Kılıçdaroğlu

    Votes: 9 64.3%
  • Sinan Oğan

    Votes: 4 28.6%

  • Total voters
    14
  • Poll closed .

Users who are viewing this thread


Değer değil çıkar gözeten taraflı siyasal iletişimciler, politik saikle sorulan soruyu duymazdan gelen yazarlar filan yok.. Dolayısıyla zihin açıçı, evrensel ve objektif olan bu tarz içi dolu tartışma programları kendini dinletiyor..
 
Gözüme çarpan birkaç haber..:




 
İran’da Türkiye protesto ediliyor. Farslar daha dün eşşek Türk derken şimdi Fars Azeri kardeştir diye bağırtılıyorlar.



Güney Azerbaycan yakında Azerbaycana katılacak. Bu ya güzellikle olacak ya da zorla
 
Peki bunun olma ihtimali ne? Ve olursa bize ne faydası olur şu zamanlarda tonla sikintimiz varken
Bi bizde yok ki sıkıntı. Ülke batıyor kuşatılmış durumda düşmanlar tarafından. Muhalefet buna gıkını çıkarmıyor Korona’ya takmış. İran Karabağ’ı almanızı bekliyormuş gibi çıktı bi anda işte döktüler incilerini
 
Bi bizde yok ki sıkıntı. Ülke batıyor kuşatılmış durumda düşmanlar tarafından. Muhalefet buna gıkını çıkarmıyor Korona’ya takmış. İran Karabağ’ı almanızı bekliyormuş gibi çıktı bi anda işte döktüler incilerini
bütün dünyada sıkıntı varda dediklerinede katılıyorum. ama ah şu akp ve ah şu rte'nin günahlarını gözden mi çıkaracaksınız? gerçekten? beyniniz yıkanıyor resmen. allahtan artık bir alternatif varda bu cehennem son bulacak yakın zamanda.
 
artık bir alternatif var
p4VJHkd.jpg
 
İşler deva için iyi gittikten sonra ülke yansa umrumda değil diyorsun yani, bir devacı partizan olarak? Partizanlikla, siyasetle herkesin iyiliğine is yapilamayacagina bir örnek bu yaklaşımın..

Irkçı, dinci, partizan, militan, holigan, marjinal vb yaklaşımlarla devlet yönetmek, yonettirmek istemek bir sorun.

Ben incenin yüzünü suyunu sevdiğimden değil, akla ve vicdana hitap eden bazı açıklamalarından ötürü kredi(oy) veriyorum, Cumhurbaşkanı olursa kredimle, yanlışlara sapmazsa kredi almaya devam edecek.

İnce sözde demokrasiyle hareket etmeyecem, örnek olarak örnek işler yapacam diyor. Bu beni cezbediyor. Kimseye sözde eşitlikle yaklaşmayacam diyor bu beni cezbediyor. Ülke içinde ve dışında hukuku adil olarak isletip herkesin iyiliğine değer gozetecem diyor, bu beni onun Cumhurbaşkanı olma adaylığına isindiriyor.

Dediklerini yapmazsa çok özel durumlar hariç daha kredi bulamaz benden.

Ne İnceye ne Atatürk'e ne Mustafa'ya asla koşulsuz bağlanmadim, onları aklıma ve vicdanıma ortak hitap eden kucaklayıcı doğrulara en yatkın olduklarından sectim, yanlışlarını da asla görmezden gelmem.


Dün mü evelsi gün mü ne deva lideri ht de canlı yayında YDÜ, o cici kibar her konuda aman yanlışlık olur da birbirimizi kırarız tavrı gitmiş, bizden korkuyorlar iktidara gününü görecek az kaldı gibi tatlis olmayan söylemlerle yukleniyordu ki ht canlı yayıni kesti. Siyasette olur mu bu tarz söylemler, Türkiye'de oluyor. Bunu geçiyorum, demek istediğim hicde cici değildi. Dereye yaklaşmadan cici, yaklaşınca böyle, geçince daha mı farklı olacak? Bu mudur siyaset?

KKnin koltuğa kendini bağlayıp bir elinde kılıç diğer elinde terazi olan heykellin kılıçlı kismiyla, değerler ve bagimsizlik odakli yanlışlar icerisinde olduğunu söyleyenleri kendinden uzak tutması da bir siyaset işte..

Gene gitgide bağımlı ve kendinden başkasını yanlış gören bir hale geldiğini düşündüğüm akşener KK gibi sözde savunuculuga soyunmuş, siyaset yapıyor işte.

İktidar ve ortakları yanlışlarından ötürü kredi alamıyorlar tamam da "doğruyu savunan" millet ittifakıni üyelerini de elimde düzgün tutamıyorum ki. Siyasette koyun ve menfaat gütme işine girişmiş iri yarı olanlari.

Ha bir de temel siyaset şöyle yuruyor sanirim Türkiye'de: Para yatırdığın ve adamın olduğu kadar partinde demokrasin. Desteklendiğin ve edebiyat yaptığın sürece iktidarsin.

Bugün anladığım kadarıyla KK hem daha fazla destekleniyor hem de daha vurgulu edebiyat yapıyor, baksana aday olmayacağımi kim dedi bile demiş bir sürü seçim yenilgisinden sonra(ki bırak adaylığı, parti delegelerini kkci genel kadrodan çıkartıp gerçek demokrat genel genel kadroya çevirerek onursal üyelige gecmeliydi), ama hayır. KK işini biliyor.. Son olmayan koyun guducu.

Gelecek de bana hiç samimi gelmiyor. İktidarın gecmis yanlislariyla sevinen bir lideri var. Destekli de, dolayısıyla bağımlı da. Bağımlılık Atatürk ve isimsiz bir sürü insanın uğruna cabaladigi bazı değerleri eritir.

AB başta olmak üzere herkesin beğenip gerçek demokrasi için(bağımlılık için değil) destekleyeceği örnek kadrolu örnek işler yapan bir parti ülkeyi yönetmeli. İncede bu potansiyeli görüyorum. Deva gelecek iyi veya kk nin kaliplastirdigi chp ile bu iş olmaz. Herkes ve evrensel değerler, evrensel eşitlik ve iyilik gozetilmez..

Ülke bazında da dünya bazında da herkes düşünülmeli. İktidar da hatalarından dönüp örnek olacak bir olası iktidar, ana muhalefete destek vermeli, en azından kendi iyiliği için.

Dusuncemi paylaşma ihtiyacı duydum, yazmasam iyiydi de neyse herkesi dusuneyim. Dusuncelerim hiçbir odak için şerbet değil, umarım mute de yemem guncellemenin eli kulağında.
 
İşler deva için iyi gittikten sonra ülke yansa umrumda değil diyorsun yani, bir devacı partizan olarak? Partizanlikla, siyasetle herkesin iyiliğine is yapilamayacagina bir örnek bu yaklaşımın..

Irkçı, dinci, partizan, militan, holigan, marjinal vb yaklaşımlarla devlet yönetmek, yonettirmek istemek bir sorun.

Ben incenin yüzünü suyunu sevdiğimden değil, akla ve vicdana hitap eden bazı açıklamalarından ötürü kredi(oy) veriyorum, Cumhurbaşkanı olursa kredimle, yanlışlara sapmazsa kredi almaya devam edecek.

İnce sözde demokrasiyle hareket etmeyecem, örnek olarak örnek işler yapacam diyor. Bu beni cezbediyor. Kimseye sözde eşitlikle yaklaşmayacam diyor bu beni cezbediyor. Ülke içinde ve dışında hukuku adil olarak isletip herkesin iyiliğine değer gozetecem diyor, bu beni onun Cumhurbaşkanı olma adaylığına isindiriyor.

Dediklerini yapmazsa çok özel durumlar hariç daha kredi bulamaz benden.

Ne İnceye ne Atatürk'e ne Mustafa'ya asla koşulsuz bağlanmadim, onları aklıma ve vicdanıma ortak hitap eden kucaklayıcı doğrulara en yatkın olduklarından sectim, yanlışlarını da asla görmezden gelmem.


Dün mü evelsi gün mü ne deva lideri ht de canlı yayında YDÜ, o cici kibar her konuda aman yanlışlık olur da birbirimizi kırarız tavrı gitmiş, bizden korkuyorlar iktidara gününü görecek az kaldı gibi tatlis olmayan söylemlerle yukleniyordu ki ht canlı yayıni kesti. Siyasette olur mu bu tarz söylemler, Türkiye'de oluyor. Bunu geçiyorum, demek istediğim hicde cici değildi. Dereye yaklaşmadan cici, yaklaşınca böyle, geçince daha mı farklı olacak? Bu mudur siyaset?

KKnin koltuğa kendini bağlayıp bir elinde kılıç diğer elinde terazi olan heykellin kılıçlı kismiyla, değerler ve bagimsizlik odakli yanlışlar icerisinde olduğunu söyleyenleri kendinden uzak tutması da bir siyaset işte..

Gene gitgide bağımlı ve kendinden başkasını yanlış gören bir hale geldiğini düşündüğüm akşener KK gibi sözde savunuculuga soyunmuş, siyaset yapıyor işte.

İktidar ve ortakları yanlışlarından ötürü kredi alamıyorlar tamam da "doğruyu savunan" millet ittifakıni üyelerini de elimde düzgün tutamıyorum ki. Siyasette koyun ve menfaat gütme işine girişmiş iri yarı olanlari.

Ha bir de temel siyaset şöyle yuruyor sanirim Türkiye'de: Para yatırdığın ve adamın olduğu kadar partinde demokrasin. Desteklendiğin ve edebiyat yaptığın sürece iktidarsin.

Bugün anladığım kadarıyla KK hem daha fazla destekleniyor hem de daha vurgulu edebiyat yapıyor, baksana aday olmayacağımi kim dedi bile demiş bir sürü seçim yenilgisinden sonra(ki bırak adaylığı, parti delegelerini kkci genel kadrodan çıkartıp gerçek demokrat genel genel kadroya çevirerek onursal üyelige gecmeliydi), ama hayır. KK işini biliyor.. Son olmayan koyun guducu.

Gelecek de bana hiç samimi gelmiyor. İktidarın gecmis yanlislariyla sevinen bir lideri var. Destekli de, dolayısıyla bağımlı da. Bağımlılık Atatürk ve isimsiz bir sürü insanın uğruna cabaladigi bazı değerleri eritir.

AB başta olmak üzere herkesin beğenip gerçek demokrasi için(bağımlılık için değil) destekleyeceği örnek kadrolu örnek işler yapan bir parti ülkeyi yönetmeli. İncede bu potansiyeli görüyorum. Deva gelecek iyi veya kk nin kaliplastirdigi chp ile bu iş olmaz. Herkes ve evrensel değerler, evrensel eşitlik ve iyilik gozetilmez..

Ülke bazında da dünya bazında da herkes düşünülmeli. İktidar da hatalarından dönüp örnek olacak bir olası iktidar, ana muhalefete destek vermeli, en azından kendi iyiliği için.

Dusuncemi paylaşma ihtiyacı duydum, yazmasam iyiydi de neyse herkesi dusuneyim. Dusuncelerim hiçbir odak için şerbet değil, umarım mute de yemem guncellemenin eli kulağında.
deva partizanı değilim devacı da değilim. şu devacı yaftasını bir kaç arkadaş daha takmıştı bana.

durumum vardı yorumunu da okudum. haksızsın diyebileceğim bir konu görmedim
 
forumun aktifsizliğidir spam mesajdır diye yazmıyayım yazmıyayım diyorum ama boş vaktimde içimi dökebileceğim eli yüzü düzgün forum bi bura var. reddit gibi ortalama bir mecraya ya da komplo teoricisi gibi bloglara yazacak halimde yok.

kafamda çok biriken ve beni rahatsız eden bir sürü konu var
bilenler bilir sırf ali babacan'ın deva partisinin kongresinde konuşmasında geçen sadece 1 dakikalık kesmi alıp oradan ön yargı ve tiksinçlik içeren sayfalarca dolu linçler yağdı ekşiden twitterdan ve küçük medya haber kuruluşlarından.



halbuki konuşmasında ezilenlerin günümüzde ezmeye başladığından ve buna örnek olarak kendi yaşadıklarından bahsetmek için bu örneği vermesine rağmen linç başladı.

yok 20 sene geçmişmiş üzerinden şimdi niye uyandırıyo? bu 20 sene argümanını pişkin pişkin söylüyor ya troller çıldırmamak elde değil. bunun gibiler yüzünden akp oldu kendini bi halt zanneden dünyanın kendi etrafında döndüğünü zanneden doyumsuz haylaz kemalist tayfa yüzünden oldu bunların hepsi. ülkenin son 10 yılı bundan ibarettir.

türkiye'deki bazı insanların başkalarının yaşadığı sorunlara işte bu kadar kör.
konuşma dediğimizde toplasan 2 dakika değinmiş bu konuya.

bu adam popülizm yapmamış etmemiş söylediği şeyler gerçekten yaşanmış ve halası da başörtü konusunda epey aktivist tavrı olan bir insandı. adam samimiyetle ailesinin yaşadığı bir haksızlığı dile getirince neden kötü oldu? bazıları duymak istemese de bunlar türkiye'nin gerçekleri.
bu ülkede herkes bir şekilde mağdur oldu, babacan da bunu anlatmak ve "sizi en iyi ben anlarım" demek istemiş ama millet niyetse "ben senden daha mağdurum" diye mağduriyet yarıştırmaya çalışıyor. e kardeşim solcularda konuşsun o zaman diyesi geliyor insanın. dertlerini babacan gibi dillendirsin. babacan onları susturup mu kendi derdini anlatıyor? yooo hayır. ama öyle algı olsun ki düzgün solcularda adamdan uzak dursun. çamur at izi kalsın taktiği.

siz kabul etmeyebilirsiniz ama bu ülkede başörtülüler de uzun süre mağdur edildiler. hatta fikri sağlar gibi zavallılar çıkıp hala bu konuları açabiliyorlar utanmadan. yani siz muhafazakar cenahın hepsini bir potaya atıp zalim ilan ediyorsunuz, sonra oradan bir adam çıkıp "zalim değilim, benim ailem de zamanında bunu yaşadı" deyince de "onu boş ver sadece bizi konuş" deniliyor.

kürtlerden ve muhafazakarlardan size koşulsuz domalmalarını istendiği için iktidar olamıyor sevgili ulusalcılar. hatta chp içinde bile hızla tasfiye oluyorlar ama "biz nerede yanlış yapıyoruz" denmiyor hala. yasağın üstünden 20 yıl falan da geçmedi. üniversitelere girmeye başlamaları 10 yıl olmamış olabilir. asker, polis, hakim olabilmelerinin mazisi 5 yıl bile değil. milletvekili olarak genel kurula başörtü ile girebilmeleri de yine 5-6 yıllık bir olay. eşi başörtülü biri cumhurbaşkanı olmasın diye ordu muhtıra verdi lan 2007'de, ne 20 yılından bahsediyorsunuz? eşsiz davetiyeleri unuttunuz mu?
bu kadar körler işte. kendi memleketlerinde turist gibiler...

ülkenin debelendiği bataklıktan çıkarabilecek tek siyasetçi ali babacandır.
işi çok zor.
çünkü her boku bildiğini düşünen kendilerini kaf dağında gören kemalist tayfa ile
bir bok bilmeyen ve bu durumu çok da umursamayan muhafazakar tayfaya kendisini anlatamayacak.

birileri siyasal islamcı veya aynı bokun laciverdi gibi tabirlerle kendisini karalarken diğerleri de dönek, hain gibi tabirlerle karalayacak

bizim mahallede birisi var, diktatörlüğe hayır, tek adamlığa hayır diye bas bas bağırıyor fakat oturduğu genel başkanlık koltuğunu onca başarısızlığa rağmen kasetle geldiği koltuğu terk etmedi. terk etmeyecek. ve tek ciddi rakibini cumhurbaşkanı adayı yaparak oturduğu koltuğu daha da sağlamlaştırmak için ülkenin istikbalini çöpe atmayı tercih eden biri var. işte bu böyle iki yüzlülüktür.

chp'nin ve kurmaylarının içerdiği ezik psikolojisi budur. akplileşerek akp'nin antitezi olmak ve akpyi öyle yenmek istemekteler. o derece maymun iştahlılar. yani gerçekleri kabul edip 'kabullenip' bir şeyler yapmak yerine keyiflerini bozmadan hükmetmek istemekteler.

bizim mahalledeki uzun abiyi anlatmaya hiç gerek yok. allah varsa onu bildiği gibi yapsın. gözünü mükemmelik kör etmiş sadece karizmasıyla değerli olan kullanışlı bir alet kendisi. o kadar.

ali babacan ise bu ülkenin aydınlık yüzüdür. bu adama oy vereceğini söyleyenler şahsi menfaatlerini bir kenara bırakmış bu kötü gidişata dur diyebilmek için çırpınan talihsiz ama tahsilli nesildir. bu adamın eskiden beri zengin biri olması parayla pulla çok derdi olmaması (bu kadar parası varken iktidara karşı geliyorsa parasızlığı göze almıştır.) bile adamın derdinin memleket olduğunu gösteriyor. sanmasın ki her durumda yanında olacağım yanlış yaptığında ilk karşısında ben olurum.

akp ekibi kadar chp ekibini de telaşlandırmış kahramanımız. çünkü belirttiği hedefler ve kurduğu yapı akp kadar chp (-akp ye karşıyım chp yi de sevmiyorum ama alternatifim yok o yüzden akp den kurtulmak için chp'ye oy veriyorum diyen kesim-) seçmeninden de oy alacak. chp ittifakta yer alacak güçlü bir ali babacan figürü ve deva partisinden hoşnut olmayacak, seçimi kazanabilirler böyle bir durumda. chp devayı yüzde 1-2 bandında tutmak istiyor başka planları var çünkü. ileride de deva anketlerde daha güçlü yüzdelerle yer alırsa hem akp kanadından( özellikle mhp üstünden, çünkü kendi tabanından ters tepecek bir eleştiri getirmeye çekinecektir.)

hem de chp kanadından( bu da resmi olarak değil tabanda troller yoluyla seçmeyi düşünenleri negatif yönlendirerek) aşağı çekilmeye çalışılacaktır.

her neyse. aklıma bunlar geldi. killa hakan'ın dediği gibi anası sevilmesi gereken çok kişi var. selameti hüzünle... gerçek travmalar unutulmazdır.//
 
Last edited:
İnce güzel konuştu, yerinde cevaplar verdi. Olası erken seçimde göz boyamayan değerli bir muhalefete, sömürmeyen gerçek demokrasiye ulaşma şansımız giderek artıyor. Böyle şekillenecek bir muhalefet; gruplara, kişilere, çıkarlara, egolara değil tüm türkiyeye yarayacağı için iktidara da yarayacaktır, tabi eğer böyle bir esaslı iyileşmeye karşı tutum almazsa iktidar.

Malum atatürün kurduğu parti onun adını yücelttiği için değil; değerleri bulup geliştiren, ülke topraklarındaki herkesi ve tüm dünyayı düşünen bir chp tasarladığı için değerliydi; ana muhalefet partisinin gerçek anlamda değer gözeten fabrika ayarlarına dönmesi, göz boyayan yapılanmaları terk etmesi iyi bir iyileşme olacaktır, herkes için.
 
İnce'nin parti kurmasını hiç yerinde bulmuyorum. Ülke büyük bir uçurumun eşiğindeyken ana muhalefeti bölmesi bana kalırsa kötü oldu çünkü seçime partisi ile ittifaksız girip, baraj altı kalıp, meclise girememe olasılığı var. Şu anki durumda anketlere bakılırsa Erdoğan'ın bireysel cumhurbaşkanlığı oyu Cumhur İttifakı oyundan yüksek. Erdoğan cumhurbaşkanlığını kazansa bile mecliste muhalefetin çoğunluk olması ihtimali yüksek. İnce'nin bu hareketiyle bu olasılığı yok etme ihtimali var. İnce'nin haklı eleştirileri var mı? Elbette var. Rahatsız olduğu konuları anlıyorum İlk mesele HDP ile yakınlaşma ve CHP'nin dostlarımızla(İP-DEVA-GELECEK-SAADET-DP+ dışarıdan destek ile HDP) iktidar olacağız demesi.CHP, muhafazakar ve sağ seçmenden pek oy alamayan bir parti. Kendi tabanıyla ülkenin gidişatını durdurması imkansız. CHP'nin kendi tabanı dışında ulaşması gereken seçmen: Kürtler, sağcılar(merkez sağ ve ülkücüler) ve islamcılar. CHP'nin tek başına tüm bunlara ulaşıp iktidar olması imkansız. Durum böyle olunca CHP, Cumhur İttifakı ve Erdoğan'a muhalif tüm seçmenlere ulaşmak için bir demokrasi İttifakı oluşturdu. Önce İYİ Parti seçime girebilsin diye 15 milletvekili verdi ve barajı geçemeyip mv yollayamazlar diye ittifak yaptı aynısını Saadet Partisi'ne de yaptı. Daha sonra bazı illerde meclise milletvekili yollayacak oyu toplayan, ama barajı geçemediği için meclise mv yollayamayan partilerin mv adaylarını seçime CHP'den soktu ve küçük partilerin de kendisini temsil etmesine olanak sağladı. (kazanan adaylar planlandığı gibi istifa edip kendi partilerine döndüler) 2015 yılından sonra da HDP'nin tek taraflı desteğini kazandılar. Yani HDP kendisinin kazanamayacağı yerlerde aday çıkarmak yerine direkt CHP'yi destekleyecekti. Örneğin herkesin umutlarını yeşerten İBB seçimleri HDP'nin dışarıdan desteği sayesinde kazanıldı. HDP'nin dışarıdan bir desteği olmadan ülkede yönetimi değiştirecek çoğunluğa ulaşılamayacağı bir gerçek. CHP de bu durum karşısında kendisine dışarıdan destek veren HDP'ye bazı tavizler vermek ZORUNDA. Bu tavizler :HDP'yi sert eleştirememe, HDP'ye atanan kayyumlara karşı çıkma ve biraz yakın durma. Bu durumlardan rahatsız olabilirsiniz ama başka çare yoksa ne yapacaksınız? Bir daha seçilirlerse olacakları tahmin edebiliyor musunuz? Diğer meseleler Canan Kaftancıoğlu'nun Atatürk dememesi ve partinin Atatürkçülükden uzaklaşması. İlki tartışmaya değmeyecek bir konu. Diğeri ise aynı HDP ile ittifak gibi bir zorunluluk. Ülke nereye gidiyor adamlar hala ideolojilerin içinde tıkalı kalmış yahu biraz gerçekçi olun durumun farkına varın.
 
Muharrem ince kendine olan güveni sıfırladı bana kalırsa.bugüne dek ne yapmayacağım dediyse yapmış biri.

-partinin genel başkanı doğal cumhurbaşkanı adayıdır bundan kaçamaz dedi,kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı ol deyince koşarak gitti aday oldu.
-kılıçdaroğlu beni aday yaptı ona karşı bir daha aday olmam dedi olmaya kalktı.parti içinde kurultay için imza topladı,onu da eline yüzüne bulaştırdı.
-seçim gecesi ysk'nın kapısında nöbet tutarım,50 bin avukatla kapısında dururum dedi,tv ye bile çıkmadı.tek bir sms ile geceyi bitirdi(adam kazandı)ertesi gün onu merak eden insanlara ''şizofren'' yakıştırması yaptı.
-ibb adaylığını yokladı,başkanlığa giden yol ordan geçer dedi kabul edilmeyince oradan da döndü.
-parti kurmayacağım chp benim 40 yıllık partimdir dedi,oradan da döndü.

kısaca incenin dönmeleri saymakla bitmez,kendisi feci şekilde koltuk sevdalısı.her ne kadar muhalefetteki bazı tipleri sevmesemde,yıllardır ilk kez bu kadar iktidara yakın bir muhalefet var.ayrıca ekrem imamoğlu ve mansur yavaş gibi yerelde git gide popileritesi artan adaylar varken gelip ortalıklara kendini attı.böyle bir zamanda bu hareketi yapması hem gündemi değiştirdi,hem muhalefet parçalanıyor bunlar daha partiyi yönetemiyor ülkeyi nasıl yönetecek imajını güçlendirdi.kişisel hırsları mantığının önüne koyan bir adam.üstelik daha kendi köyünde rte ye karşı kaybetmesine rağmen türkiye genelinde 50+1 alacağım demek biraz komiğe kaçıyor.inceyi cumhurbaşkanlığında deli gibi destekledim,sandık başında da bekledim.ama bu defa benden oy alamayacaktır.

edit: bunu söylemeyi unutmuşum,incenin hdp ile hiçbir sorunu yok.sanki chp nin hdp ile yakın durmasından rahatsızmış gibi davranıyor.halbuki kendisi hdp li milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılmasın diye hayır oyu veren,cumhurbaşkanlığı seçimlerinde demirtaşı hapiste ziyarete giden,yerel seçimlerden sonra partisine kürtlere teşekkür etmediniz diye fırça atan biri.yine neresinden tutsan elinde kalıyor.
 
Last edited:
İnce'nin parti kurmasını hiç yerinde bulmuyorum. Ülke büyük bir uçurumun eşiğindeyken ana muhalefeti bölmesi bana kalırsa kötü oldu çünkü seçime partisi ile ittifaksız girip, baraj altı kalıp, meclise girememe olasılığı var. Şu anki durumda anketlere bakılırsa Erdoğan'ın bireysel cumhurbaşkanlığı oyu Cumhur İttifakı oyundan yüksek. Erdoğan cumhurbaşkanlığını kazansa bile mecliste muhalefetin çoğunluk olması ihtimali yüksek. İnce'nin bu hareketiyle bu olasılığı yok etme ihtimali var.

Mevcut chp yönetiminin "aman aman sakın ha bak onlara yarar" korkutma numarası bu yaklaşımın. Ben evvela bir üst perdeden bakıyorum ve diyorum ki; kimse hayvan yerine konup güdülmesin. Sömürü/değersiz işler/akıl ve vicdandan birinin yoksunluğu/grup-çıkar-koltuk sevdası söz konusu olmasın, herkes için ülke gelişsin, bütün partiler siyasette evrilerek iyi bir şekilde ilerlesin. Dolayısıyla ben 50+1 den önce amaca bakıyorum. Atatürkün adı için değil, önderlik ettiği değerleri yaşatmak için. Ve böyle bir iyi ilerlemeyi evvela chp yapabilir diyorum; kuruluşu böyle olan, idealleri böyle koyulan, kurucu olan parti chp yapabilir böyle değerli ilerlemeleri; normalde. Bu iyi yaklaşımın aksine götüren şu anki yönetimi ondan eleştiriyorum. Chp yönetimi yıllardır, chpyi de ülkeyi de değersizleştiriyor. Gelişmekte olan ülke olmaya dört nala devam edicez bu gidişle..
İnce de zaten bundan eleştiriyor benim gördüğüm kadarıyla. Tek chp de böyle iyileşmemeli tabiki, diğer tüm partiler de ders almalıdır diyorum. Ama önce chp diyorum. Ve böyle yanlış/değersizleştiren yönetimi sarsmamak adına, "aman sakın oylar bölünür" tavsiyesi dinleyemem.


Şimdi 50+1'ê gelirsem:


İnce kendisini ve partisinin neleri amaçladıgını iyi anlatabilirse asla 50+1de baraj altında kalmaz, başka partileri düşünebilirsin -acaba baraj altında kalırlar mı- diye ama geçmiş başarılarıyla inceyi fazla düşünmeye gerek yok bu konuda. O KKnın aksine oyları açıkara yükselten bir siyasetçi. Bunu da atatürkün işaret ettiği değerleri seçmene yansıtarak, ad anmakla yetinmeyerek yaptı. İnce ayrıca diyor ki; "yanlışlarından ötürü, yanlış işlerinde, ne muhalefetten ne iktidardan yana olacaz, seçimde ise cumhur tarafında asla yer almayacağız" Ne için siyaset sahnesine yeni bir parti geliyor ortada(iktidarı yenme amacıyla degil, ülkedeki tüm kesimler için iyi olanı gösterip hakkıyla yapacakları iddasıyla iktidar olabilmek icin geliniyor)

En başta siyaset kurumunu eleştiririm ben. Parası olan yatırım yapar koltuk kapar. Ağzı laf yapan koltuk kapar. Adamı olan koltuk kapar. Doğruları hangi taraf olursa olsun savunup eleştiren eğitim görmüş olanlar ise azar azar tadımlık serpilir partiye. Siyaset kurumu bu işte şu an.. Chpyi kötüye götürmüş olan da bu.

Sonra yönetimleri eleştiririm. Tüm partilerdeki siyasi kararlara bakarak. KK yı ve yönetimini şimdi yanlışlarını tek tek yazarak eleştirmeyecem burada. Ama bilinsin o kötü chp yönetimi için yazacak çok şeyim var, az ama değerli özü bilen sıradan bir vatandaş olarak.


İnce'nin haklı eleştirileri var mı? Elbette var. Rahatsız olduğu konuları anlıyorum İlk mesele HDP ile yakınlaşma ve CHP'nin dostlarımızla(İP-DEVA-GELECEK-SAADET-DP+ dışarıdan destek ile HDP) iktidar olacağız demesi.

Hdp bir parti oldugundan tüm partiler görüşmüştür, görüşüyordur, görüşebilir de. Yanlış işler yapıyorsa görüşülmez o kadar.
İthal demokrasi, ithal barış, ithal adalet için değil, avrupa birliği standartlarında değerli ve ilkeli bir demokrasi/barış/adalet için görüşebilirler. Chp de görüşsün, akp de. Hiç sorun yok. Ama mesela taş atan adamın derdi demokrasi değil. Avrupada en azından bu demokrasi degildir. Ben avrupada ne oluyorsa türkiyede de işlerin öyle yürümesini istiyorum. Görüşen görüşsün, ama avrupadaki gibi hareket edecek herkes.

Aksi? Bağımlılık olur, hendek olur. Ki kabul edilemez bunlar asla. Avrupa da kabul etmez, türkiye de. Etmemeli.

Chp de atatürkün kurduğu değerli bir parti olarak iktidarı yenmek ugruna taviz veren(avrupanın kendine yapmayacagı tavizi veren) yapılanmaları bırakıp, kendi özüne dönüp insan gibi herşeyi konuşan ve avrupadaki gibi her şeyi yürütmeyi amaçlayan bir parti olmalı. İncenin rahatsızlıgı hdp ile görüşmek değil (eger benim kadar basit düşünebiliyorsa ve onu dogru anladıysam). Hdp ile görüşülmeyecek şeyleri görüşmek, yapılmayacak yapılanmaları yapmak, değersiz/bagımlı pozisyonlar almaktır, inceyi rahatız eden. İnce bunlara kızıyor, hem iktidarda hem muhalefette. İkisi görüşme diyince iki farklı şekil var ve ikisi arasında gören gözler için fark var.

Hdp ile görüşür ne var bunda? Hem de her konuyu görüşür. Ama avrupada/ingilterede nasılsa, burada da öyle olmak kaydıyla.



Şu an olan ne?
Akp hdp ile görüşür
Chp: Bakın görüşüyorlar

Chp hdp ile görüşür
Akp: Bakın görüşüyorlar

Bir taraf demiyor ki, ben her konuyu konusurum ama bakın avrupadaki gibi samimi, ilkeli ve değerli bir şekilde. Aksi olursa da; (değersiz/samimiyetsiz/çıkarcı/ikiyüzlü/tam bölücü yaklaşımlar olursa) avrupadaki gibi devletin gücü ile vatanın savunulmasını tam olarak savunurum...

Bu yaklaşım lazım ülkeye, tüm partilere.. İnce gördüğüm kadarıyla tam bu yaklaşımda. Ve bu yaklaşımda, "sadece oy almak için/iktidar ne olursa olsun gitsin diye" atatürkün işaret ettiği bagımsız/çağdaş/değerli chpnin yozlaştırılması yok. Hdp ile böyle bir görüşme/yapılanma/taviz verilmesi, yok. Ama aksi avrupa standartlarında bir görüşme/insan haklarını geliştirme mi diyorsunuz? O tabiki olması gereken, olsun.


CHP, muhafazakar ve sağ seçmenden pek oy alamayan bir parti. Kendi tabanıyla ülkenin gidişatını durdurması imkansız. CHP'nin kendi tabanı dışında ulaşması gereken seçmen: Kürtler, sağcılar(merkez sağ ve ülkücüler) ve islamcılar. CHP'nin tek başına tüm bunlara ulaşıp iktidar olması imkansız. Durum böyle olunca CHP, Cumhur İttifakı ve Erdoğan'a muhalif tüm seçmenlere ulaşmak için bir demokrasi İttifakı oluşturdu.

Chp uzun yıllardır yozlaştırıldı ve şimdi yozlaşmış yönetimiyle yozlaşmış yapılanmasıyla herkesten oy alıp iktidarı yenmeye odaklandı. Olması gereken; iyi olanı gösterip herkese örnek olarak herkesten oy alıp iktidar olmaya çalışmasıydı.

Chpnin kendi blogunda herkesten oy almaya çalışması normal bir durum. Anormal olan yozlaşmış ve daha da yozlaştıracak olan mevcut hali.


Önce İYİ Parti seçime girebilsin diye 15 milletvekili verdi ve barajı geçemeyip mv yollayamazlar diye ittifak yaptı aynısını Saadet Partisi'ne de yaptı. Daha sonra bazı illerde meclise milletvekili yollayacak oyu toplayan, ama barajı geçemediği için meclise mv yollayamayan partilerin mv adaylarını seçime CHP'den soktu ve küçük partilerin de kendisini temsil etmesine olanak sağladı. (kazanan adaylar planlandığı gibi istifa edip kendi partilerine döndüler) 2015 yılından sonra da HDP'nin tek taraflı desteğini kazandılar. Yani HDP kendisinin kazanamayacağı yerlerde aday çıkarmak yerine direkt CHP'yi destekleyecekti. Örneğin herkesin umutlarını yeşerten İBB seçimleri HDP'nin dışarıdan desteği sayesinde kazanıldı.

Chp bloktaki herkesten oy almak, bloğu da saglamlastırmak için ugrasıyor, evet.

Ama unutma hdp secmeni seçimden seçime destegi aranacak bir seçmen de degil. Seçmeni kazanmak yerine, seçimi kazanmak hedefleniyor. O zaman seçimleri/günü kurtarırsın, o kadar. Ülke dagılmadan bir iyileşme olsun diyorsan, ithal degil gerçek demokrasiyi hedefleyip, chpden başlayarak tüm partilere hakkaniyetle/ilkeli/degerli bir şekilde yaklaşman gerek. Hdp seçmeni bu sefer iktidar devirmek için değil, demokrat/çağdaş işlerde pay sahibi olmak için oy verir. İster hdpye ister iktidara ister chpye; her seçimde iyi olan için oy verir, ülkeye de gerçek anlamda yarar bu.


HDP'nin dışarıdan bir desteği olmadan ülkede yönetimi değiştirecek çoğunluğa ulaşılamayacağı bir gerçek. CHP de bu durum karşısında kendisine dışarıdan destek veren HDP'ye bazı tavizler vermek ZORUNDA.
Hiçte bile. Avrupa standartlarında görüşmelerle birlikte çaydaş/ilkeli/bagımsız/değerli bir türkiye için çabalayacak herhangi bir büyük birliktelik/iktidar; avrupa standartlarında asla taviz verilmeyecek işlere yönelebilecek hdpye asla taviz vermez. Nasıl yapılanıp ne istediğine, ne kadar samimi olup ne için çabaladıgına bakar bu iş.


Bu tavizler :HDP'yi sert eleştirememe, HDP'ye atanan kayyumlara karşı çıkma ve biraz yakın durma. Bu durumlardan rahatsız olabilirsiniz ama başka çare yoksa ne yapacaksınız?
Git avrupada araba yak protesto ayagına, sonra taviz iste herhangi bir hristiyan partisinden yahut liberal partiden, işçi partisinden vs. Bakalım veriyorlar mı taviz:

Tavizler
-Aman paris sokaklarında araba yaktık filan ama eleştirme bizi.
-Silah vs ulaştırdık hendeklere, baglantılı işler yaptık irili ufaklı, ama kayyum işi çok kötü, bu kayyumlara karşı çıkın sayın ingiliz yönetici.
vs vs.


Vermezler bence onlar taviz.


Başka çareden bahsettim: düzgün işler için, herkesin samimi olarak hareket etmesi. Chp ve iktidar öncü konumdadır burada.



Bir daha seçilirlerse olacakları tahmin edebiliyor musunuz? Diğer meseleler Canan Kaftancıoğlu'nun Atatürk dememesi ve partinin Atatürkçülükden uzaklaşması. İlki tartışmaya değmeyecek bir konu. Diğeri ise aynı HDP ile ittifak gibi bir zorunluluk.

Hiçbir şey tahmin edemiyorum. Gelecek çok belirsiz. Şu an olanlara ve geçmiştekilere bakıyorum, anladıgım kadarıyla diyorum ki chp de iktidar da hdp de sıkıntılı. Hepsi toparlanmalı.

Kaftancıoglu atatürk yerine diğer isimleri kullanabilir. atatürk diyip atatürkün işaret ettiği değerleri yozlaştırmasın yeter. Kimse atatürkü sevmek zorunda degil. Ama herkes atatürkün herkesin iyiliğine(ülke-dünya-inançlar) gösterdiği değerleri koruyup kollamak zorunda. "İktidar ne olursa olsun gitsin" denince, bu amaçla bir yapılanma yapılınca chpde; ülkenin bagımlılıgına kapı aralanıyor. Savaşlar ülkesi mi olalım?

Çürük demokrasi ithal etmek yerine, çağ açan gerçek demokrasiyi bütün dünyaya iihraç etmeliyiz, atatürk bazı gelişmekte olan ülkelere gerçek demokrasiyi kısmen de olsa tattırdı, onları kendi ayakları üzerinde durmaya yaklaştırdı. O bunu biraz yaptı. Nasıl yaptı? Anlattıgım gibi yaptı. Mevcut chp yönetiminin yaptıgı gibi degil.

Kaftancıoglu ve KK yönetimi çürük demokrasiye açık. Böyle bir yapılanma ile; herkesi düşünen, örnek olan, ülkeyi bagımsız bir şekilde kalkındıran bir yönetim olmaz.

Sen diyorsun ki, "seçimde kazanmamız için atatürkçülük??ten(atatürkün ugruna caba göstediği değerlerden demek istiyorsun sanırım atatürkçülükle) uzaklaşmamız bir zorunluluk". Akılsızca konusuyorsun.

Ülke nereye gidiyor adamlar hala ideolojilerin içinde tıkalı kalmış yahu biraz gerçekçi olun durumun farkına varın.

Benimki ideolojik takıntı degil. Basit bir vatandaşın basit bir şekilde herkesi ve her şeyi değerlendirmesi. Özüne bakıyorum, gidişata bakıyorum, işleyişlerde sorun var.


Durumun farkına varalım evet, hepberaber. Unutma, iktidarı bu kadar güçlü bir şekilde ülkede hakim kılan şey sadece seçmenler degil; bugun iktidar partisinden ayrılan diğer "güler yüzlü" siyasiler ve avrupa birliği-batı da akpyi böyle güçlü yaptı. Malesef istedikleri zaman gerçek demokrasiden istedikleri zaman da ithal demokrasiden yana oluyorlar. İstekleri de; çıkar ve amaçlara bağlı değişiyor. İkiyizlü ve sahte yaklaşım bunlar. (tabi batı ilelebet kötüdür, ne yaparsa kötüdür demiyorum. yalnızca kötü kararları kötüdür, diplomasi ile herkese er geç olumsuz olarak dokunan yanlıs kararlar almalarının önüne geçilmeli)

İktidar batıya bi "tamam" desin, sen bi 18 sene daha iktidarı yenmeyi unutabilirsin .) Tüm söylemler pozitife döner.
Hiç böyle iktidar gitsin kalsına ayagına saga sola, konejtürel bloklaşmalara odaklanmaya da gerek yok ayrıca, zararlı da zaten..

Yapılması gereken chp basta olmak üzere tüm partiler için gerçek demokrasiyi kim savunursa, gerçekten ilkeli kim davranırsa, gerçekten atatürkün işaret ettiği değerleri kim savunup geliştirmeyi önerirse vs onu savunmak yeter.

Ben oyumu türkiyedeki herhangi bir partiye verebilirim. Hiç sorun degil oy vermem, herkesi dinler değerlendiririm. Ama öyle takıntılı ve yobaz bir şekilde kimseye oy vermem. Umarım biraz farkına varırız bazı şeylerin evet, herkes için, ülke için, dünya için.

Tdknın yobaz kelime anlamı herkesi kucaklar nitelikte. Sağı solu yok(Bir düşünceye, bir inanca aşırı ölçüde bağlı olan (kimse) . ) . Hem aklı hem vicdanı kullanmazsan da zaten yobazlıkla birleşince ülke ilerleyemiyor.
 
Last edited:
Muharrem ince kendine olan güveni sıfırladı bana kalırsa.bugüne dek ne yapmayacağım dediyse yapmış biri.

-partinin genel başkanı doğal cumhurbaşkanı adayıdır bundan kaçamaz dedi,kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı ol deyince koşarak gitti aday oldu.
-kılıçdaroğlu beni aday yaptı ona karşı bir daha aday olmam dedi olmaya kalktı.parti içinde kurultay için imza topladı,onu da eline yüzüne bulaştırdı.
-seçim gecesi ysk'nın kapısında nöbet tutarım,50 bin avukatla kapısında dururum dedi,tv ye bile çıkmadı.tek bir sms ile geceyi bitirdi(adam kazandı)ertesi gün onu merak eden insanlara ''şizofren'' yakıştırması yaptı.
-ibb adaylığını yokladı,başkanlığa giden yol ordan geçer dedi kabul edilmeyince oradan da döndü.
-parti kurmayacağım chp benim 40 yıllık partimdir dedi,oradan da döndü.

kısaca incenin dönmeleri saymakla bitmez,kendisi feci şekilde koltuk sevdalısı.her ne kadar muhalefetteki bazı tipleri sevmesemde,yıllardır ilk kez bu kadar iktidara yakın bir muhalefet var.ayrıca ekrem imamoğlu ve mansur yavaş gibi yerelde git gide popileritesi artan adaylar varken gelip ortalıklara kendini attı.böyle bir zamanda bu hareketi yapması hem gündemi değiştirdi,hem muhalefet parçalanıyor bunlar daha partiyi yönetemiyor ülkeyi nasıl yönetecek imajını güçlendirdi.kişisel hırsları mantığının önüne koyan bir adam.üstelik daha kendi köyünde rte ye karşı kaybetmesine rağmen türkiye genelinde 50+1 alacağım demek biraz komiğe kaçıyor.inceyi cumhurbaşkanlığında deli gibi destekledim,sandık başında da bekledim.ama bu defa benden oy alamayacaktır.

edit: bunu söylemeyi unutmuşum,incenin hdp ile hiçbir sorunu yok.sanki chp nin hdp ile yakın durmasından rahatsızmış gibi davranıyor.halbuki kendisi hdp li milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılmasın diye hayır oyu veren,cumhurbaşkanlığı seçimlerinde demirtaşı hapiste ziyarete giden,yerel seçimlerden sonra partisine kürtlere teşekkür etmediniz diye fırça atan biri.yine neresinden tutsan elinde kalıyor.

İşte bu gibi durumlardan dolayı siyaseti sevmem ben. Siyaset böyle bir şey. Daha önce de bahsettim. At gütme işi olmaması gereken bir iş. Tüm dünyada terk edilmeli bu iş/siyasetçilik. Akademisyenler ve devlet insanları yeterli olmalı yönetim için. Yoksa böyle popülist söylemler, siyasi dönüşler, dün farklı/bugün farklı sözler söylenebiliyor, adı da siyaset oluyor. Naparsın işte siyaset deniyor.

"Cumhur ittifakında asla yer almayacam" dedi ya bugun. Bence de yer almaycaktır, ama eğer olurda yer alırsa; siyaseten mümkündür bu. Ülke yararına görür(chpli biri olarak iktidarı desteklemeyi[ki olabilir gerçekten]) yahut cebini düşünür, yahut egosunu tatmin etmek ister vs; bir sürü nedenden ötürü cumhur ittifakını destekleyebilir seçimde. Evet, olası bir ihtimaldir. Ama ne kadar olası? Bence olursa ancak açık bir şekilde ülke yararını gözetecegi bir manevra olarak yapabilir. Yine de son tahlilde 50+1de en basta chp yönetimini sirkeleyip, muhalefette iktidar ortagı olacagı bir seçenek varken çok zor bu seçenek. İnce bence sağlam bir amaçla geliyor, o da "ne muhalefet ne de iktidar yanlışları, herkesini iyiliğine memleket iktidarı" tarzı bir amaç. İktidarı yenip ekonomiyi rahatlatma gibi popüler amaçla gelmiyor. Bu dün farkl ıbügün farklı olan söylemlerini, amacı ve genel hareketi ile görmezden geliyorum yani.

Hdp ile ilgili inceye eliştirilerin konusunda bir şeyler yazdım önceki mesajımda.

Şunu da ekleyim inceye destek veririm ama ilelebet degil, ne yapacak ne yapmayacak illa kontrol ederim. Oyumu alabilecek diğer herkes gibi; dediklerini hakkıyla yapmazsa, sonraki seçim oyu alanı cezalandırmak tüm vatandaşların görevi.

Şu an ince iyi gözüküyor bana. Eleştirilerin aksini düşündürmeye yetmiyor.
 
İşte bu gibi durumlardan dolayı siyaseti sevmem ben. Siyaset böyle bir şey. Daha önce de bahsettim. At gütme işi olmaması gereken bir iş. Tüm dünyada terk edilmeli bu iş/siyasetçilik. Akademisyenler ve devlet insanları yeterli olmalı yönetim için. Yoksa böyle popülist söylemler, siyasi dönüşler, dün farklı/bugün farklı sözler söylenebiliyor, adı da siyaset oluyor. Naparsın işte siyaset deniyor.

"Cumhur ittifakında asla yer almayacam" dedi ya bugun. Bence de yer almaycaktır, ama eğer olurda yer alırsa; siyaseten mümkündür bu. Ülke yararına görür(chpli biri olarak iktidarı desteklemeyi[ki olabilir gerçekten]) yahut cebini düşünür, yahut egosunu tatmin etmek ister vs; bir sürü nedenden ötürü cumhur ittifakını destekleyebilir seçimde. Evet, olası bir ihtimaldir. Ama ne kadar olası? Bence olursa ancak açık bir şekilde ülke yararını gözetecegi bir manevra olarak yapabilir. Yine de son tahlilde 50+1de en basta chp yönetimini sirkeleyip, muhalefette iktidar ortagı olacagı bir seçenek varken çok zor bu seçenek. İnce bence sağlam bir amaçla geliyor, o da "ne muhalefet ne de iktidar yanlışları, herkesini iyiliğine memleket iktidarı" tarzı bir amaç. İktidarı yenip ekonomiyi rahatlatma gibi popüler amaçla gelmiyor. Bu dün farkl ıbügün farklı olan söylemlerini, amacı ve genel hareketi ile görmezden geliyorum yani.

Hdp ile ilgili inceye eliştirilerin konusunda bir şeyler yazdım önceki mesajımda.

Şunu da ekleyim inceye destek veririm ama ilelebet degil, ne yapacak ne yapmayacak illa kontrol ederim. Oyumu alabilecek diğer herkes gibi; dediklerini hakkıyla yapmazsa, sonraki seçim oyu alanı cezalandırmak tüm vatandaşların görevi.

Şu an ince iyi gözüküyor bana. Eleştirilerin aksini düşündürmeye yetmiyor.
bence siyaset böyle diyerek işin içinden çıkmamalıyız.bir siyasetçi önce seçmenine güven vermeli.muharrem ince seçim gecesi ve sonrasında yaptıklarıyla kendisine güvenilmeyeceğini açıkça gösterdi.tek güvendiğim sözü cumhur ittifakına katılmam sözü oldu.niye dersen sözünü tutmasına olan güvenimden değil hesapçılığından.ince cumhur ittifakına geçmeye çalıştığı an siyasi intiharını gerçekleştirir,alacağı yüzde 1 se onu bile bir daha rüyasında göremez.

bugün ki konuşmasını tamamını dinledim.hak verdiğim yerler olmadı dersem yalan söylemiş olurum.cumhuriyet halk partisinin içerisindeki kanas canan gibi tipler bu partiye yakışmıyor.toplumun her kesimine hitap edeyim derken parti yol geçen hanına döndü.aman akp lileri korkutmayalm diyerek aman tadımız kaçmasın ali rıza bey tadındaki cılız muhalefleti chp ye eksi yazıyor.son zamanlardaki hdp temasları yüzünden de seçmen gergin. eskiden insanlar göğsünü gere gere ben halk partiliyim derken artık bunu yapamıyor.özellikle 6 ilkesinden biri milliyetçilik olan bir partide bu tarz durumların olması üzücü.kemal kılıçdaroğlu iyi niyetli biri ve ittifakı bir arada tutmak için elinden geleni yapıyor.ama seçmende bir karşılığı yok,heyecan uyandıramıyor.aksine karşı tarafa da ulaşmanın önünü tıkıyor.bunun en büyük örneği ekrem imamoğlu.adam öyle bir heyecan yarattı ki insanlar koşarak sandığa gitti,bu ince adayken de olmuştu.chp nin eksikleri belki saymakla bitmez,ama kabul edelim uzun yıllar sonra ilk kez bir ivme yakaladı.tam herşey yola giriyor derken ince ortalığa atladı ve sonuç ortada.şuan eline kumandayı alan herkes yandaş medyanın ağzını köpürterek bu konuyu konuştuğunu görebilir.gündem bir anda değişti.illa bir hareket yapacaksa bunu parti içinde devam ettirmeliydi.hadi illa parti kuracaktı en azından cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra yapmalıydı.bir yerel seçim zaferinden sonra böyle bir hareket yapmak çok kasıtlı duruyor.kendisinin bir mitingini bile yayınlamayan kanallar açıklamalarını naklen veriyor.sadece bunlar bile bu hareketin kimlere yaradığını açıkça gösteriyor.

gelelim kemal kılıçdaroğluna.eksiği de yanlışı da çok.ancak son 2 senedir yürüttüğü siyaset dili,iyi partiye 15 milletvekili transferi,millet ittifakını kurması ve kürt seçmenler ile milliyetçileri aynı potada tutması gerçekten takdire şayan.bunun dışında kılıçdaroğlunu inceden ayıran çok yön var.mesela ekrem imamoğlundan örnek verirsek adı sanı duyulmayan biriydi.çok eleştiri almasına rağmen yinede onu aday yaptı ve ibb yi söke söke aldı.
aynı şey mansur yavaş içinde geçerli.mhp kökenli olmasına rağmen adaylığına ısrar etti ve sonuç ortada.bu iki siyasi figür bugün bu kadar popüler ise burda kılıçdaroğlunun emeği büyük.ve en önemlisi egolu biri değil.ince ön planda olmayı seven biri olduğundan ne kolay kolay ittifak yapabilir,ne de kılıçdaroğlunun yaptığı gibi yeni siyasi oluşumlara ve figürlere bir alan açabilir.

bu çıkıştan tek umudum chp nin sirkelenip kendine gelmesi.bu pısırık muhalefet bitirilmeli.bugün boğaziçinde muhalefet partileri öğrencilerin yanında olmaktan bile korkar hale gelmiş.ee sen daha bunu yapamazken z kuşağından hangi yüzle oy isteyeceksin.en azından incenin hareketi bu açıdan chp ye fayda sağlar diye düşünüyorum.
 
Last edited:
Back
Top Bottom