Siyasi İdeoloji ve Gündem Tartışma

Cumhurbaşkanı Adayım

  • Recep Tayyip Erdoğan

    Votes: 0 0.0%
  • Muharrem İnce

    Votes: 1 7.1%
  • Kemal Kılıçdaroğlu

    Votes: 9 64.3%
  • Sinan Oğan

    Votes: 4 28.6%

  • Total voters
    14
  • Poll closed .

Users who are viewing this thread

Curuk demokrasinin kendine bağlatan başarıları, bugünün basarilari. Yıllardır CHP yozlasti, bugünün iyisinde de kotusunde de çürük CHP'nin büyük payı var. Başarılarını ben değerli bulmuyorum ama eğer KK ve kadrosu CHP'den ayrılır, partiyi fabrika ayarlarında bir delegelendirmeyle parti içi seçime götürürse, incenin geri dönüp Ekrem İmamoğlunu desteklemesi beni rahatsız etmez. Kk ve kaftanci gibiler CHP'de olmadıkça.. Umarım ince böyle bir işe yarar, evet.
 
"Erdoğanla görüşmeye giden chpli" olayı doğruymuş demek. Adam partiden ayrılırken iktidardan çok chpyi eleştirdi. İktidarla aynı söylemleri kullandı. Ama kesin yargıya gitmeyeyim. Zaman ilerleyince göreceğiz niyetini.

Muhalefeti suçlama olayını da gram anlamıyorum. Gayet objektif bir dille yazacağım. İktidarı beğenmiyorsan iktidar dışında bir partiye oy verirsin. İktidar kötü ama muhalefette kötü diyip iktidara halen oy veriyorsan veya oy kullanmıyorsan o zaman sıkıntı muhalefette değil direkt o oyu veren veya oy kullanmayan kişidedir. Diyelim ki hem iktidar kötü hem muhalefet kötü mantık gereği kötü olsa bile muhalefetin seçimleri kazanması gerekir. Çünkü muhalefet geldiğinde neler yapabileceğini bilmiyorsun. Amerika seçimleri iki partili olduğu için çok güzel örnek olur. Amerikan halkı gözünden bakacağım olaya. Trump kötü bir lider mi? Evet, kendisi sapığın önde gideni. Biden kötü bir lider mi? Evet tam bir pedofili. Ama işsizlik + corona yüzünden adamlar Trump yerine Biden'ı seçti. Ki baya yakın bir seçim oldu yine. Çoğu eyalet az farkla el değiştirdi vs. Ben Trump'ın tekrar kazanacağını düşünüyordum. Çünkü adam seçmenini çok iyi konsolide etti. Halen Trump'ı destekliyor o seçmen. 3. parti kursa Trump ABD'nin 2 partlili sistemini bozacak o derecede. Ancak az da olsa Amerika'da sürekli sağ-sol farklı oy veren bir orta gelirli seçmen kitlesi var ve yine seçimin sonucunu onlar belirledi. + Oy kullanma oranları arttı.

Gelelim Türkiye açısına. İktidardan ve muhalefetten hoşnut olmayan tayfa. Türkiye'de ABD gibi 2 bloklu sisteme döndü. Eğer partinin halen önemli olduğunu düşünüyorsan o zaman parlementer sistemi desteklersin. Çünkü artık partiler tek başına iktidar olamıyor. İttifaklar kurulmak zorunda. Yani yok parti kurtarılsın işleri ile uğraşıyorsanız boş yapıyorsunuz. 3. bir blok da oluşmaz bu sistemde. Çünkü ittifaklara bölünme çok temel 2 şey üzerinde oldu. Başkanlık sistemi vs parlementer sistem. Yani demokrasinin nasıl işleyeceği üzerinde. 3. bir sistem sunmadığınız takdirde sırf muhalefeti veya iktidarı beğenmediğiniz için yeni bir blok yaratamazsınız. Boş yapmak dışında pek bir vasfınız da kalmaz. Düşünün, karar verin, tarafınızı seçin.

Kendi görüşüm: İnce cumhurbaşkanı adayı olamadığı için ayrılıyor partiden. Bugün chp çağırsa gel cumhurbaşkanı adayı olacaksın dese o zaman bu chp en iyi chp olur onun için. Boş yapıyor. İttifaklar dışında seçime girerse %0,05 oy anca alır. Bu tarz ne olduğu belirsiz politikacılara da ben gıcık oluyorum. Parlementer sistemi destekliyorsan söyle ya da başkanlık sistemi doğru diyorsan söyle. Tamamen boş yapıyorlar. Dikkate alamaya bile gerek yok.
 
Yalnız şöyle bir hayal ediyorum, zihnimde canlandırıyorum: RTE dışında kimseyi Cumhurbaşkanı vesaire olarak düşünemiyorum. Şöyle bir herkesi Cumhurbaşkanı gibi hayal edin, olmuyor abi :grin: Bizim parti liderlerinin çoğunda ne karizma var, ne de liderlik. RTE, bu karizma konusunda çok başarılı oldu. Ülkenin durumu malum ama adam iyi siyasetçi, kabul etmek lazım. Sıkıntı muhalefette. Şapkayı önlerine koyup düşünmeleri gerekiyor artık. Hep aynı isimler, aynı suratlar, aynı ifadeler. Ben bıktım artık. Şöyle genç, yenilikçi, bahsettiğim karizmaya sahip bir adam yok. Hadi genç olmasın, yok oğlu yok. Siyasetin kendine has bir dili, jargonu, beden dili var. Dozunda agresif, hitabeti kuvvetli, kendisini izlettiren dinlettiren biri lazım. İktidar'ı eleştirirken kullandıkları kelimelere, cümlelere bakın haberlerden. Ben hiç zekice kurulmuş, düşündürücü, halkın suratına çarpan net ifadeler duymuyorum. CHP'de biri var, yüksek sesle çok konuşuyor ama netice yok. Geçen akşam Vice filmini seyrettim, onun etkisinde mi kaldım bilmiyorum ama Bale abimiz filmde harbi siyasetçi olmuş. Dedim siyasetçi dediğin adam böyle olur. Belki de benim istediğim lider böyle biri.
 
Çünkü dünya siyaseti ve algısı eskisi gibi lider temelli bir hâle dönüşüyor. Amerika’da bile önceden demokratlar-cumhuriyetçiler terimi sıklıkla dile getirilirken şimdi Turpçular-Bidoncular şeklinde bir tasniflemeye gidildi. Ben hiç Obamacılar-Bushçular-Reaganizm-Carterizm gibi terimleri duymadım Amerikan siyasetinde ama Trumpizm diye bir ekol zuhur etti. Parti değil lider, tıpkı II. Dünya Savaşının öncesi gibi...
 
"Erdoğanla görüşmeye giden chpli" olayı doğruymuş demek. Adam partiden ayrılırken iktidardan çok chpyi eleştirdi. İktidarla aynı söylemleri kullandı. Ama kesin yargıya gitmeyeyim. Zaman ilerleyince göreceğiz niyetini.
Erdoganla da görüşebilir, cumhurbaşlanı yahut partisinin lideri olarak hdp ile de görüşebilir. Bence hiç sıkıntı yok. >>Ama<< ancak ve ancak benim önceki mesajımda anlattıgım gibi görüşebilir. Dediğim tarzda herkes görüşebilir. Amam mevcut halde herkesin popüler/popülist yaklaşımla şu an ülkede yaptığı gibi kimse görüşemez; zarar verir herkese. Siyaset kurumunun çürüşüm bir yanı da budur. Görüştü/görüşmedi muhabbeti değil. Ne görüştü ne görüşmedi, şeffaf ve ilkeli mi görüştü yoksa al gülüm ver gülüm türkiye siyaseti mi yapıldı. Farkı önemli.

Seçim akşamı neden "adam kazandı" dedi, ekrana bile çıkmadı da diyebilirsin ince için. Malum bayağı sıradan bir başka benzer eleştirel yaklaşım bu inceyi doğru bulmayanlarda. İncenin bu konuda "bana genel merkezden tutanaklar ve anlık iletişimle yeterli koordinasyon/destek saglanmadı(imamoglundaki secimin aksine), oylar açık ara önde gitti, adam kazandı dedim, ne diyecektim? " gibi bir yanıtı var. Ben de olsam ben de kazandı derdim. Ha bana genel merkez ıslak imzalı tutanakları hemen gelir ve de oylarda oynama görürsem; tabiki mahkemeye/kuruma giderdim direk, inceden beklendiği gibi. Böyle bir şey yaşanmadıgına göre, inceden de beklemek kuru-ana akım muhalefet eleştirisinden ibaret.
(ana akım muhalefet haberlerini ve ana akım iktidar haberlerini iki kere düşünüp değerlendirmek gerek)


Muhalefeti suçlama olayını da gram anlamıyorum. Gayet objektif bir dille yazacağım. İktidarı beğenmiyorsan iktidar dışında bir partiye oy verirsin. İktidar kötü ama muhalefette kötü diyip iktidara halen oy veriyorsan veya oy kullanmıyorsan o zaman sıkıntı muhalefette değil direkt o oyu veren veya oy kullanmayan kişidedir.
Birisi: "iktidar kötü, ama muhalefet de kötü ben direk iktidara vercem yine de .......... nedenlerden ötürü (veya: oy kullanmayacam)" diyebilir. Bunu bazı gerekçelerden dolayı dedi diye muhalefetin kötü yanı yoktur, bunu diyen kötüdür mü demeliyiz yani? Adam belki iki tarafı da beğenmedi ve tepki koyup oy vermedi. Olabilir. Adam belki iki tarafı da kötü buldu ama bazı nedenlerden ötürü(geçerli veya geçersiz/yerli veya yersiz nedenler) gene iktidara oy verdi değerlendirmesi sonucunda.. Bu da olabilir. Kimbilir ne kadar farklı nedenlerle farklı tercihlere gidiyor seçmen.. Senin kalıplaştıran yaklaşımın yanlış.

Diyelim ki hem iktidar kötü hem muhalefet kötü mantık gereği kötü olsa bile muhalefetin seçimleri kazanması gerekir. Çünkü muhalefet geldiğinde neler yapabileceğini bilmiyorsun.
Mantık gereği hemen nasıl muhalefet kazanıyor? O anki durum, konjektüre bakılır, hangisi son anlarda ne kadar hatalarından dönmüş, hangisi neler vaad ediyor vs. Tartılır. İkisi de kötü olmasına rağmen hangisi bu son elemelerden "kötünün daha iyisi" olarak çıkarsa o seçimi kazanır. Muhalefetse muhalefet. İktidarsa iktidar.

Tam anlamadım nasıl bir nedene bağladıgını muhalefetin kazanmasını ama -muhalefetin ne yapacağı belli değil- gibi bir anlamla söylüyorsan bu muhalefet için kötü bir durum. İktidara yarar. Sıradan iktidara yürüyen(yahut iktidarı koruyacak) bir partinin ne yapacagı belli olmalı ki seçmen rahatça oy versin.

Amerika seçimleri iki partili olduğu için çok güzel örnek olur. Amerikan halkı gözünden bakacağım olaya. Trump kötü bir lider mi? Evet, kendisi sapığın önde gideni. Biden kötü bir lider mi? Evet tam bir pedofili. Ama işsizlik + corona yüzünden adamlar Trump yerine Biden'ı seçti. Ki baya yakın bir seçim oldu yine. Çoğu eyalet az farkla el değiştirdi vs. Ben Trump'ın tekrar kazanacağını düşünüyordum. Çünkü adam seçmenini çok iyi konsolide etti. Halen Trump'ı destekliyor o seçmen. 3. parti kursa Trump ABD'nin 2 partlili sistemini bozacak o derecede. Ancak az da olsa Amerika'da sürekli sağ-sol farklı oy veren bir orta gelirli seçmen kitlesi var ve yine seçimin sonucunu onlar belirledi. + Oy kullanma oranları arttı.
"Biden kötü trump gibi, ama yine de "mantık gereği" kötü biden kazandı, çünkü muhalifti." demek istedin sanırım yukarıdaki gidişata bakılırsa. Bu mantıktaşu olsa gerek:
"Muhalefin,seçimde iktidar kadar şanssız olamayacagı; çünkü iktidar olmadığı için kazanma şansının hep daha yüksek oldugu" gibi bir şey mantık sanırım. Ben şimdi öyle anladım en azından..

Muhalefetteki herhangi bir partinin ne yaptığı, ne yapacagı, ne kadar saglam bir şekilde bunlar hakkında güven verdiği de önemli. Vs vs. Seçimde çok fazla etken var.



Bir de ekleyim Trump'ın ya da Biden'in bahsettiğin konularda o kadar sorunlu oldugunu düsünmüyor, bundan ötürü nasıl yaşadığı seçmeni fazla etkilemiyor da, hele amerikada. Trumpın eşinin önceki hayatı yahut bidenın parfümleri sevmesini beni de pek ilgilendirmiyor. Ne yapacak ülke ve dünya için ona bakarım. Trump-biden arasındaki bir seçimde trump'ı. Trump, biden, barnie arasındaki seçimde ise barnieyi tutarım ŞU AN İTİBARİYLE(malum duruma göre degişir kime oy verceğim; durum da ilkeli/değerli siyaset vs). Keşke barnie başkan olsaydı. Bunu da dipnot olarak ekleyim..


Gelelim Türkiye açısına. İktidardan ve muhalefetten hoşnut olmayan tayfa. Türkiye'de ABD gibi 2 bloklu sisteme döndü. Eğer partinin halen önemli olduğunu düşünüyorsan o zaman parlementer sistemi desteklersin.
İngiltere ve amerikada demokrasi ölü mü? Türkiye de eğer başkanlık sistemine yatkınsa(sanmıyorum, siyaset kurumu sagolsun daha partiler bahsettiğim gibi çürük, ham, olmamış durumda.. partiler böyleyken daha da zayıf bir denetim yararlı olmaz muhtemelen) başkanlık sistemiyle demokrasisini işletebilir.

Ben bilmediğim için sanmıyorum diyorum. Anlatmalı partiler neden olmaz. Popülist, esaslı boş, hayvan güdücü basit siyasi söylemlerle anlamam. Bir sürü hukukçu var tartışın, sürekli gündeme getirin, zararlarını gösterin. Ben de gönül rahatlıgıyla parlamenter sisteme dönülmesi için oyunu vereyim. Ama bu oyumu etkileyecek tek unsur olmayacaktır. Bütün konularda samimi/ilkeli/düzgün/şeffaf ve net planlamalar görmem lazım. Siyasi partiler çay içme ziyaretlerinden önce bunları yapmalı zaten. Hangisi iktidar olmak ve sorunlara çare olmak istiyorsa.. S

Yani anlat, ben seni dinler, diğerini de dinler kendim oyumu veririm. Kalıba sokmaya gerek yok. Tek oy verme tercihim yönetim sistemi degil çünkü. Hazırlıklı ve kararlı, güvenilir partiler görmem lazım. İktidar, muhalefet fark etmez.

Çünkü artık partiler tek başına iktidar olamıyor. İttifaklar kurulmak zorunda. Yani yok parti kurtarılsın işleri ile uğraşıyorsanız boş yapıyorsunuz. 3. bir blok da oluşmaz bu sistemde.
Parti kurtarırsın diyorum, sadece chp degil ama önce chp kurtarırsın diyorum evet. Siyaset kurumundan da başlayarak tüm partilere boş denemeyecek eleştiriler getiriyorum. Senin ana akım günü/çıkarı kurtarma amacında önemsiz(boş) dime bunlar..

Çünkü ittifaklara bölünme çok temel 2 şey üzerinde oldu. Başkanlık sistemi vs parlementer sistem. Yani demokrasinin nasıl işleyeceği üzerinde. 3. bir sistem sunmadığınız takdirde sırf muhalefeti veya iktidarı beğenmediğiniz için yeni bir blok yaratamazsınız. Boş yapmak dışında pek bir vasfınız da kalmaz. Düşünün, karar verin, tarafınızı seçin.
Yönetim yapısı bir tartışma konusu. Hukukçular sayesinde, muhalefet çok rahat bir şekilde iktidarı eleştirip eski sistemin önemini halka anlatabilir, oy da kazanabilir. Burada ben sorun göremiyorum. Anlatsınlar. Her gün gündemde tutsunlar.

Dediğim gibi tek konu sistem tartışması da degil. Çok konu var. Ne iktidarda ne muhalefette ise doğru düzgün çözüm arayışları yok malesef genel olarak. Partiler koltuk/çıkar düşünür şekilde siyaset kurumuna yakışır bir vaziyette yürüyor malesef Türkiyede..

İttifaklar konusunda ise şunu söyleyim. İttifaklar iiktidarı yenme üzerine kuruldu. "he tamam" demesi git gide zorlaşan akpnin kullanım ömrü bitiyor, şimdi başlarda güzelce batı tarafından desteklenen akp yerine, cici tasarım muhalefetin sahneye çıkma zamanı. Akp "he tamam" demezse, destek direk muhalefete akacak.. Çakma gandi hazır. (orjinal gandi, sömürüye karşı gelip, engelledi. bizdeki atatürk adını anarak ama yaptıgını yapmayarak partide gerçek demokrasiyi öldürdü, partiyi ve ülkeyi yozlaştırdı; ithal demokrasi ile bagımlılıga kapı aralıyor )


Diyorum ki: boş yapma diyeceğine, chpyi özgürleştir/ilkeli ve değerli kıl. Herkesi de öyle görmek iste. Avrupa birliğinin içinde nasıl davranılırsa, hdpye öyle davran. Sonra hep beraber bir araya gel, seçimde göreş, yen. Oh mis. Ülkeye de yarar, iktidara da, muhalefete de.

Buna boş demen hiçbirimize yaramaz.


Kendi görüşüm: İnce cumhurbaşkanı adayı olamadığı için ayrılıyor partiden. Bugün chp çağırsa gel cumhurbaşkanı adayı olacaksın dese o zaman bu chp en iyi chp olur onun için. Boş yapıyor.
İnce dedi ki, "partiyi düzeltin, ilk tur herkes demokratik olarak yarışsın, ikinci tur kim öndeyse onu destekleyecem" . Yani kim öndeyse o cumhurbaşkanı olacak, daha ne?

İnce kibirli değil, dertli görünüyor. Kendi düşüncem, düşüncemin nerden geldiği mesajlarıma bakılarak görünebilir...
Hitabeti iyi de değil incenin. En azından bir erdogan gibi asla degil.

İttifaklar dışında seçime girerse %0,05 oy anca alır. Bu tarz ne olduğu belirsiz politikacılara da ben gıcık oluyorum. Parlementer sistemi destekliyorsan söyle ya da başkanlık sistemi doğru diyorsan söyle. Tamamen boş yapıyorlar. Dikkate alamaya bile gerek yok.
İnce ne oldugu belirsiz degil, o oyda da asla kalmaz merak etme. Zincirlenmiş koltukları belirsizliğe sokan biri o kadar.
Düne kadar her haltı yiyip de sonra iktidardan ayrılıp cici demeçlerle iktidarı yenecez diyenlerden degil en azından hani..

Boş değil.
 
Yalnız şöyle bir hayal ediyorum, zihnimde canlandırıyorum: RTE dışında kimseyi Cumhurbaşkanı vesaire olarak düşünemiyorum. Şöyle bir herkesi Cumhurbaşkanı gibi hayal edin, olmuyor abi :grin: Bizim parti liderlerinin çoğunda ne karizma var, ne de liderlik. RTE, bu karizma konusunda çok başarılı oldu. Ülkenin durumu malum ama adam iyi siyasetçi, kabul etmek lazım. Sıkıntı muhalefette. Şapkayı önlerine koyup düşünmeleri gerekiyor artık. Hep aynı isimler, aynı suratlar, aynı ifadeler. Ben bıktım artık. Şöyle genç, yenilikçi, bahsettiğim karizmaya sahip bir adam yok. Hadi genç olmasın, yok oğlu yok. Siyasetin kendine has bir dili, jargonu, beden dili var. Dozunda agresif, hitabeti kuvvetli, kendisini izlettiren dinlettiren biri lazım. İktidar'ı eleştirirken kullandıkları kelimelere, cümlelere bakın haberlerden. Ben hiç zekice kurulmuş, düşündürücü, halkın suratına çarpan net ifadeler duymuyorum. CHP'de biri var, yüksek sesle çok konuşuyor ama netice yok. Geçen akşam Vice filmini seyrettim, onun etkisinde mi kaldım bilmiyorum ama Bale abimiz filmde harbi siyasetçi olmuş. Dedim siyasetçi dediğin adam böyle olur. Belki de benim istediğim lider böyle biri.

Reis/başkomutan/başkan/erdogan/RTE ne dersek diyelim. Türkiyede liderler arasındaki hitabeti en iyi siyasetçi. İnce ve akşener kötü hitap eden siyasetçiler(en azından diğerleri kadar iyi degil). Ama ince samimi, degerli gözüküyor, gösterişçi de bulmuyorum.. Akşenerde ise gerek siyasi yapılanma, gerek mavi vatan-savunma sistemi konularında siyasete bulanma konularında sıkıntı görüyorum. Muhalefet zaten sorunlu, az seçenek var olanlar da yanlış söylemlerde bulunuyor. Sadece hitabet de günü kurtarmaz tabi, yahut olanı tek başına engellemez.

Çünkü dünya siyaseti ve algısı eskisi gibi lider temelli bir hâle dönüşüyor. Amerika’da bile önceden demokratlar-cumhuriyetçiler terimi sıklıkla dile getirilirken şimdi Turpçular-Bidoncular şeklinde bir tasniflemeye gidildi. Ben hiç Obamacılar-Bushçular-Reaganizm-Carterizm gibi terimleri duymadım Amerikan siyasetinde ama Trumpizm diye bir ekol zuhur etti. Parti değil lider, tıpkı II. Dünya Savaşının öncesi gibi...


3 dünya savaşı olabilir şartlar olgunlaşırsa. Neden olmasın. Silahlara/teknolojilere/siyasete o kadar para yatırıyor dünya devleri. Boşuna mı.
 
Reis/başkomutan/başkan/erdogan/RTE ne dersek diyelim. Türkiyede liderler arasındaki hitabeti en iyi siyasetçi. İnce ve akşener kötü hitap eden siyasetçiler(en azından diğerleri kadar iyi degil). Ama ince samimi, degerli gözüküyor, gösterişçi de bulmuyorum.. Akşenerde ise gerek siyasi yapılanma, gerek mavi vatan-savunma sistemi konularında siyasete bulanma konularında sıkıntı görüyorum. Muhalefet zaten sorunlu, az seçenek var olanlar da yanlış söylemlerde bulunuyor. Sadece hitabet de günü kurtarmaz tabi, yahut olanı tek başına engellemez.




3 dünya savaşı olabilir şartlar olgunlaşırsa. Neden olmasın. Silahlara/teknolojilere/siyasete o kadar para yatırıyor dünya devleri. Boşuna mı.
Rte eskiden hitabet sahibiydi.artık bir prompter ve danışman ordusu olmadan cümle kuramıyor.bugün kılıçdaroğlu TV ye çıkalım demesine rağmen gel çıkalım diyemiyor.çünkü eski performansından o kadar uzak ki kendine güvenemiyor.melih gökçek kılıçdaroğlu ile yayına çıkan son akp liydi.o yayını izlemeyen izlesin,rte nin neden çıkmadığını anlar.

Eskiden meclis konuşmalarını izlediğimde rte gerçekten harika konuşuyordu.kendisini zerre sevmesem de o zamanlar kendini bana bile dinletebiliyordu.şimdi ise konuşmaları hep aynı eksende giden,heyecan uyandırmayan bir siyasi haline geldi.belki de iktidarının biteceğenin en büyük göstergesi de budur kim bilir.

Bizim muhalefette bir hitabet sorunu da var.hele merak akşener bu konuda tam bir facia.hayatımda bu kadar düz konuşan bi siyasi görmedim,iki dakika dinleyince içim daralıyor :smile:

Kılıçdaroğlu da en önemli konularda bile '' hangi gerekçeyle,böyle bir şey olabilir mi '' dediği için zerre etkili değil.en son ki meclis bütçe konuşmasında bir hareketlenme oldu ama sonra yine aynı.zaten adam yıllardır '' liderlik vasfı yok'' algısının beynimize kodlanmasıyla bir ölüden farksız.

Bu alanda tek umudum imamoğlu.ibb seçimlerinin yenilendiği gece ceketini çıkarıp' 'biz Türk gençliğiyiz' ' diye bağırınca dedim tamamdır bu iş oldu.eğer kendini bozmaz,İbb de başarılı olursa bir sonraki başkan o olacaktır.

Bu tarz figürlerin çıkması en çok inceyi rahatsız etti.tam diyordu yerel seçimler kaybedilir,kılıçdaroğlu şutlanır zaten başka aday da yok, ben otururum koltuğa.yukarı da biri demiş '' CHP inceyi cumhurbaşkanlığı adayı yapsa koşarak gider '' diye.o kadar haklı ki.
 
Ben imamoğlu yerine İnce veya Yavaş i görmek isterim. Sırf biri pek iyi hitap edemiyor, öbürü net bir sesle gür bir şekilde konuşamıyor diye, arkasında kaftanci olan değersiz/tavici CHP sunumlu İmamoglunun gür sesini işitmek istemem.

Kaftancıoğlu yerine Mansur Yavaş kilit yönetimde yer alsin, CHP sirkelensin, Atatürk değerlerine dönsün. Bu şekilde İmamoğlu da Cumhurbaşkanı olsun. Var mısın?

İmamoğlu kendi tatilini seven, kendini ustun gören birine benziyor bence ama olsun, mansuru yönetimde kilit konuma ekle kaftanci yerine, CHP'yi değerli kıl, Cumhurbaşkanı İmamoğlu olsun. Ne dersin?
 
Ben imamoğlu yerine İnce veya Yavaş i görmek isterim. Sırf biri pek iyi hitap edemiyor, öbürü net bir sesle gür bir şekilde konuşamıyor diye, arkasında kaftanci olan değersiz/tavici CHP sunumlu İmamoglunun gür sesini işitmek istemem.

Kaftancıoğlu yerine Mansur Yavaş kilit yönetimde yer alsin, CHP sirkelensin, Atatürk değerlerine dönsün. Bu şekilde İmamoğlu da Cumhurbaşkanı olsun. Var mısın?

İmamoğlu kendi tatilini seven, kendini ustun gören birine benziyor bence ama olsun, mansuru yönetimde kilit konuma ekle kaftanci yerine, CHP'yi değerli kıl, Cumhurbaşkanı İmamoğlu olsun. Ne dersin?
Ben mansur yavaşa da gönül rahatlığıyla oy veririm ancak yavaşın parti başkanlığına ya da Cumhurbaşkanlığına aday olacağını sanmıyorum.belediye başkanı olarak bir kaç dönem daha devam ederek siyasi hayatını bitirecektir.

İmamoğlu mükkemmel değil,yanlışları var.zaten bence muhalifleri iktidar yanlılarından ayıran en önemli fark kendi içinde eleştiri yapabiliyor olması.ben dün inceye oy verdim,bugün vermeyeceğim.fikirlerim kaplıplaşmış değil o gün hangisinin doğru olduğunu düşünürsem ona göre oy veriyorum.

Canana çok bayıldıklarından yanlarında tuttuklarını sanmıyorum.sonuçta bu ülkede onun gibi düşünen milyonlar var ve onlarında oyuna talip oluyorlar.yok ben bu tarafı istemiyorum,ulusalcı takılıcam dersen 250 yıl geçse iktidar olamazsın.zaten bu kafayla iktidar olunsaydı bugün her yerde deniz baykal heykelleri olurdu :smile:

tek sorun iktidara oy veren biatçı tayfa aslında.sokak ropörtajlarını izleyince bunu daha net görüyoruz.açım,işsizim,çocuğuma bez alamıyorum diyen adam yine de tayyipe oy verecem diyor.muhalefetin işi de kolay değil :smile:
 
Dediklerimi sağa sola çekmişsin. Görüşebilme olayına takılmıyorum. Kendisi görüştüğünü yalanladı. Ben ise inanmamaya başladığımı söylüyorum. Yani bence görüşmüş diyorum. Görüşme yapılmışsa ne için olduğu veya ne amaçla yapıldığı zaten belli. Seçim akşamı olayına hiç girmedim. Sadece kısa bir cevap vereyim. 1 haftadan fazla ortalıktan kaybolması başta hata. Adam akıllı çıkıp kaybettik diye açıklama da yapabilirdi. Ki Binali Yıldırım bile çıktı 2. İstanbul seçiminde kaybettiğini kürsüde dile getirdi. Bu tarz iddialarını da o zaman söyleyebilirdi. Demek ki bahane üretiyor, zamanına göre farklı konuşuyor.

Gereksiz uzatmışsın. Bu iş belkilerle yürümüyor. Eğer mevcut düzenden hoşnut değilse ve bu dediklerimden birini yapıyorsa ağlayamaz diyorum. Hakkı yok diyorum kısaca. Bu bildiğin iki yüzlülük oluyor. Amerika'nın iki partili sistemi demokratik geliyorsa size birşey demiyorum zaten. Bürokratik yapının yönettiği bir ülke (ki bence gayet güzel birşey), çoğu alanda ise sığ bir kafa yapısı ile devam eden bir ülke (hebele hübele gomünizm bu kafası). Hiçbir zaman sağlık sistemleri düzelmeyecek mesela. Bu bir örnek.

Genel bir cevap vereceğim. Gelecek seçimlerin 1 temel konusu var. İktidar seçiminden çok yönetim sistemi referandumu olacak. Geri kalan herşey bu yönetim sistemi etrafında şekilleniyor. O yüzden halen eski kafa parlementer sistemdeki seçimler gibi partiler üzerinde durmanın anlamı yok. Sırf iktidar partisinin oyları anketlerde azalıyor diye herkes yeni parti kurup şansını denemeye çalışıyor ama boşuna uğraşıyorlar. Farklı anlamlar yüklemenin anlamı yok. İnce cb adayı olmak istedi tekrar. "2. şans" falan dedi olmadı. O da partiyi terketti. Chp'yi düzeltme falan da bahanesi oldu. Ben halen chp gel cb adayı ol diye çağırırsa onun koşa koşa gideceğini düşünüyorum. Söylediklerini de yalar. Çünkü önceki söyledikleri ile şuan söyledikleri birbirini tutmuyor. Kendini ihraç ettirip prim kasma derdine düştü. Olmayınca böyle ayrıldı. Aynısı iktidar partisinde de yaşandı. Eleştiriler ve parti kuracağı bilgileri geldiği halde ihraç etmediler. Onlar da beklediği primi alamadı. Konunun özeti bu. İlke falan bahane. Daha ne ilkesi açıklayacak muhalefet ne bekliyorsunuz? Burada ilkeleri olan iki taraf var. Birisi cumhur ittifakı diğeri millet ittifakı. İkisinin de ilkeleri belli. İlkesiz ne olduğu belli olmayanın da kim olduğunu herkes biliyor. Muhalefetin çözüm yolu da belli iktidarın çözüm yolu da belli. 2 çözüm yolundan hangisinin seçileceği üzerine.

Basit bir soru soracağım. Bunu illa buraya yazarak cevaplamak zorunda değilsin. Düşün diye diyorum. Diyelim İnce yeni partisini kurdu aday oldu. 3 adayla seçime girildi. 2. tura kaldı seçim. İnce bu ikinci tura kalan adaylardan birisi değil. Yani iki ittifak vs atıyor. İnce burada çıkıp ayrılırken ağır eleştirdiği chp ve millet ittifakı yanında mı duracak? Yoksa ben bu iktidarı yenerim dediği ve eleştirdiği cumhur ittifakının yanında mı duracak? Ya da oy için millet ittifakının seçmeni üzerinde çalışan birisi olarak biz oy vermeyecez diyip dolaylı yoldan cumhur ittifakına destek mi olmuş olacak?
 
Last edited:
Seçimin ikinci tura kaldığı ve erdoğan karşısında ekremin en yüksek oyla kaldığı bir ihtimal diyorsun yani. Olabilir, ihtimallerden biridir. İkinci turda Ekrem ve Erdoğan kalırsa, ince muhalefetin hareketine göre alacagi kararla iki tarafta da ağırlığını yansıtabilir. Koltuk sevdası terk edilirse, incenin yapacağı şey basit, birkaç istifa isteyecek ve ekremi destekleyecek-onu Cumhurbaşkanı yapmak için açık desteğini sunacak; bahsettiğin ihtimalde.

İnce ittifaka ve CHP'yi değil, yönetime karşı çıkıyor haklı olarak.. Yönetim hızlı birkaç istifaya zorlanirsa, ince de paşalar gibi ekremi destekler. İttifaka karşı değil çünkü, o da yorgun Parti'nin en azından bir dönem kenara çekilmesini, muhalefete şans verilmesini istiyordur.

Sen sürekli kk yönetimi ve bağımlı siyaseti görmezden geliyorsun. Bunları savunmana gerek yok seçimi kazanıp iddialı yeni bir yönetimle ülke refahını gözetmen için.



Şunu da ekleyim. Birkaç istifa yetmez ama önemli bir teminattir geleceğe yönelik. İstifalar sonrasında, toplumun her kesiminden vekil barındıracak şekilde ama çoğunluğu akademisyenler vs olacak şekilde şeffaf, istanbul-eskisehir-ankara ağırlıklı bir açık delege bulma, eleme, yerleştirme seçimi olmalı.

Yok öyle para yatıran in, KK yi taniyanin delege yapıldığı demokrat seçim yalanı. Delegeler öyle bir bulunmalı ki seçimler hakkaniyetli ve değerli olabilsin.Siyaset kurumu değişmeli. CHP bunun değiştiğinin örneği olmalı.
 
Last edited:
Ben imamoğlu yerine İnce veya Yavaş i görmek isterim. Sırf biri pek iyi hitap edemiyor, öbürü net bir sesle gür bir şekilde konuşamıyor diye, arkasında kaftanci olan değersiz/tavici CHP sunumlu İmamoglunun gür sesini işitmek istemem.
İnce'yi tartışmaya bile lüzum yok yaptıkları ortada.

İster değersiz de ister tavizci-değil- İmamoğlu herkesi kucaklayan bir siyaset güdüyor. Millet İttifakı'nın bedene bürünmüş hali. Hitabeti ve gür sesi ile kayyum imalarına rağmen, iki defa İstanbul'da seçim kazandı. Parti meclisinde çoğunluk cumhur ittifakı olmasına rağmen canla başla çalışıyor. Seçimi kazandığı andan beri medya tarafından çok büyük bir karalama kampanyasına maruz kaldı ,her adımı takip ediliyor. Meclisten geçirdiği birçok hizmeti de bir bakanlığın kararnamesi ile iptal ediliyor ama buna rağmen yılmıyor, koranavirüs vaka sayılarının doğru açıklanması bile adamın sayesinde oldu. Adam hem bunlarla uğraşıp hem iç siyasette bu kadar etkin oluyorken medyanın karalama kampanyasına kanıp, iMaMOğlU kÖtÜ yAVaş iyİ algısına kanıp böyle bir adama değersiz demeniz çok talihsiz bir yorum olmuş. Arkasında Kaftancıoğlu var demişsin kimin olmasını beklerdiniz? İstanbul Belediye Başkanı'nın arkasında Ankara CHP il başkanı olacak değildi ya :smile:
Kaftancıoğlu yerine Mansur Yavaş kilit yönetimde yer alsin, CHP sirkelensin, Atatürk değerlerine dönsün. Bu şekilde İmamoğlu da Cumhurbaşkanı olsun. Var mısın?
Mansur Yavaş niye kilit yönetimde olacakmış :grin:. Türk-İslam milliyetçiliği ile mi Atatürk değerlerine döneceksiniz? Canan Kaftancıoğlu'nun performansını segileyebilecek daha milliyetçi birinin bu konuma yükseltilmesi tabii talep edilebilir ama bu Yavaş olmamalı. Nedense her yere Yavaş yakıştırılıyor, cb adayı Yavaş, parti başkanı Yavaş...
İmamoğlu kendi tatilini seven, kendini ustun gören birine benziyor bence ama olsun, mansuru yönetimde kilit konuma ekle kaftanci yerine, CHP'yi değerli kıl, Cumhurbaşkanı İmamoğlu olsun. Ne dersin?
Kendi tatilini seven demişsin adamın ilk 400 günde tatil yaptığı gün sayısı 8. Kendini üstün gören birine benziyor bence demişsin kendini üstün gören adamın son yaptığı pazar gezilerine bir bakmanı öneririm. Üstte de dediğim gibi Kaftancıoğlu gibi performans sergileyecek milliyetçi birinin onun yerine istenmesi uygun bir talep
 
Tartışma değil daha çok görüş ifadesi benimkisi. Ben kendi görüşüme göre incenin doğru yolda oldugunu düşünüyorum.


Atatürk'ün yaptıkları islamı dışlıyor muydu da -değersiz yapılanmaları/hareketleri/söylemleri bırakıp değerlere tekrar ulaşmalıyız- yaklaşımıma; "türk-islam milliyetçiliğiyle mi bu değerlere döneceksiniz" diyorsun? Gerek atatürkün ülkedeki herkesle birlikte kurdugu türkiyede, gerek avupa birliğinde, gerek başka gelişmiş ülkelerde herkes ve her inanç eşit kabul edilir, böyle tarafsız ve samimi bir kucaklayıcılık vardır. KK yönetimi ve kaftancı destekli ekremde ise iktidarı yenme amacıyla günü kurtarma kucaklaması var ve bu kucaklama tüm ülkeye zararlı; hak/değer yozlaştırdıgı için. Benim ifade ettiğim bu. Hdp istiyorsa, avrupa birliği içerisinde nasıl ve nereye kadar hak aranıyorsa; aynı şekilde türkiyede hak arayabilir, her parti de bu şekliyle hdp ile görüşebilir. Nokta. Ötesi, al gülüm, ver gülüm...ülkeye yaramayacak kirli siyasi planlar be gülüm..

Ekrem ikinci tura RTE karşısında tek kalırsa, dine/çıkar gruplarına odaklanmayı bırakıp kendisi gibi başarılı bir belediye başkanı olan mansurla yahut inceyle yahut KK ve Canan gibiler hariç; chpli bilinen herhangi başka başarılı biriyle birlikte yürüsün, cumhurbaşkanı olsun. Neden bu zor geliyor sana? Yoksa gerçekten kucaklayıcı ve değerli degil mi ekrem?

Depremin vurduğu günlerde keyfine düşkündü ondan yazdım. Dinlensin tabi, lafım yok, nşa.
 
Tartışma değil daha çok görüş ifadesi benimkisi. Ben kendi görüşüme göre incenin doğru yolda oldugunu düşünüyorum.
İnce parti içinde mücadele edebilirdi. Grup kuracak kadar mv'ye sahip olduğu söylentisi var böyle bir güç ile kk'ya baskı yapıp birşeyler değiştirebilirdi ama İnce bunun yerine partinin dışında hareket etmeyi seçti.
Atatürk'ün yaptıkları islamı dışlıyor muydu da -değersiz yapılanmaları/hareketleri/söylemleri bırakıp değerlere tekrar ulaşmalıyız- yaklaşımıma; "türk-islam milliyetçiliğiyle mi bu değerlere döneceksiniz" diyorsun? Gerek atatürkün ülkedeki herkesle birlikte kurdugu türkiyede, gerek avupa birliğinde, gerek başka gelişmiş ülkelerde herkes ve her inanç eşit kabul edilir, böyle tarafsız ve samimi bir kucaklayıcılık vardır.
Atatürk milliyetçiliği laiktir Türk-İslam ile aynı değildir.
KK yönetimi ve kaftancı destekli ekremde ise iktidarı yenme amacıyla günü kurtarma kucaklaması var ve bu kucaklama tüm ülkeye zararlı; hak/değer yozlaştırdıgı için. Benim ifade ettiğim bu. Hdp istiyorsa, avrupa birliği içerisinde nasıl ve nereye kadar hak aranıyorsa; aynı şekilde türkiyede hak arayabilir, her parti de bu şekliyle hdp ile görüşebilir. Nokta. Ötesi, al gülüm, ver gülüm...ülkeye yaramayacak kirli siyasi planlar be gülüm..
HDP'yi bir köşeye bırakıp kendi kendine legalleşmesi beklenemez. Diğer partiler ile etkileşim içinde olmalı.

Ekrem ikinci tura RTE karşısında tek kalırsa, dine/çıkar gruplarına odaklanmayı bırakıp kendisi gibi başarılı bir belediye başkanı olan mansurla yahut inceyle yahut KK ve Canan gibiler hariç; chpli bilinen herhangi başka başarılı biriyle birlikte yürüsün, cumhurbaşkanı olsun. Neden bu zor geliyor sana? Yoksa gerçekten kucaklayıcı degil mi ekrem?
Yahu partinin adayı parti başkanı ile, yönettiği ilin il başkanı ile yürüyemecek de kim ile yürüyecek? O adamlarla yürümeyen biri aday yapılır mı? Öyle saçma şeyler istiyorsunuz ki... Beğendiğiniz İnce de onlarla yürüdü, Yavaş da aday olsa onlarla yürüyecek.
 
Dün tvde dinledigim kadarıyla durum duymuş:
-Cumhuriyetin 100 yılına girmeden terör örgütü Irak'ta yapılacak operasyonlarla bitirilecek ölçüde baskilanabilirmis
-Suriyede ise US. istemiyormuş operasyon, orayı diplomasi ile zamana bırakmak gerekebilirmis(yani operasyon zormus kısa vadede).

Zaten U.S. "pkk yı bitirin, ypgye ellemeyin onlar kahraman ve kendi devletlerini kurcaklar' politikası yürütüyor , dolayısıyla böyle aşamalı bir operasyon/diplomasi atılımı mantıklı duruyor her türlü bölücü ve terörist planlara karşı. Gerçekten böyle bir atılım olabilir Tv'de bahsedildiği gibi.

Fakat tvde dün tartışmalardan birinde sunu da duydum ki:

-Git gide daha ciddi operasyonlarla baskılanmaya calisilacak olan terör örgütü/pkk, pyd ve türevleri/ Türkiye'de siyasi figürlere suikastlere baslayacakmis.

Bu olursa etraf karışır, ki tam da terör örgütü ve kukla devlet oluşturmaya çalışan U.S. un isteyebileceği şey olur onlara göre: Türkiye'yi etkisizlestirecek savurucu bir karışıklık..

Bu bahsedilenler sadece terör örgütü ve kukla devlete karşı verilecek olası etkinin risklerinden biri.

Daha birçok risk + erken seçim düşünün..

Değerli bir CHP'de, değerli bir Türkiye ile avrupa birliğinin kendi içine uyguladığı standartlarla; doğuda bir hak olarak federe yönetim pekala konusulabilirdi herkes samimi-hakkaniyetli olsa.

Şimdi dostlarıyla kukla devlet karşılığı barış seçeneğini sunan bir CHP yonetimi ile, çok karışık ve risklerle dolu bir ortamda bakalım ne büyük sorunlara gebe bu ülke.. Umarım Suriye gibi Türkiye'yi de karistirmazlar. Herkes akını başına alır. Ülke karıştığında, herkes zarar gorecek, özellikle masumlar.
 
Back
Top Bottom