Siyasi İdeoloji ve Gündem Tartışma

Cumhurbaşkanı Adayım

  • Recep Tayyip Erdoğan

    Votes: 0 0.0%
  • Muharrem İnce

    Votes: 1 7.1%
  • Kemal Kılıçdaroğlu

    Votes: 9 64.3%
  • Sinan Oğan

    Votes: 4 28.6%

  • Total voters
    14
  • Poll closed .

Users who are viewing this thread

Kompozisyonun bir tarafına ışık tutup batı bize şöyle kötü davranıyor böyle aşağılıyor deyip çıkmanın bir anlamı yok. Patriot'ların peşinde yıllarca koşan biziz. Teknolojisini satmıyoruz demelerine rağmen tamam gider Avrupalı dengini alırız demeyen biziz. İnatla Patriot isteyen biziz. Rus ya da Çin HSS alırsanız entegrasyonu sorun olur mümkünse yapmayın diyen de NATO. Bugün S400'lerin alınması NATO'ya karşı cezalandırma, şımarık neo-osmanlıcı eksen kaydırmanın, göz dağı vermenin bir ürünü. İstediğimizi verin yoksa yarın Rusya'nın yanında size karşı da dönebiliriz haaa uyarısı.


Katılmıyorum, çünkü biz sola yaklasalim diye almıyoruz. İran Suriye Yunanistandan gelecek saldirilara karşı, yani ülke müdafasi için, savunma amacli alıyoruz, böyle aradık yıllarca. İlk ABD sonra Avrupa'dan istedik 3.de cinle anlaşıp son anda vazgeçip, bir kere daha batılı müttefiklerimizi dinledik, hadi o zaman satın alalım lazim diye. Yanlış anlama teknolojisiz ama yetkin olarak istedik, gene yanlış anlama Avrupa modelli savunma sistemini de istedik aynı şekilde. Gene yanlış anlama ama ders vermek için değil ihtiyaç üzere bunları en başta muttefiklerimizden, istedik.






NATO'nun ve bilakis ABD'nin bu sistem entegre edilemez sorun olur F35'leri compromise eder şüpheleri haklı gayet. Zaten bizim taraf da buna karşı çözüm öneriyordu S400'lerle F35'leri farklı bölgelerde kullanırız, aletlere Rusları yaklaştırmayız Türkler kullanır falan diye ama bunlar yeterli olmadı. Sonuçta diplomasiyi beceremedi bizimkiler. Eyyy, heeyyy diyerek iç politikayı güdüleme amaçlı popülist çıkışlar yaptı. Batılılar da oha bu manyaklar ne diyor diye korkuyla izledi. Bugün Türkiye'nin güvenilirliği kalmadı. İslamcı otokrat neo-osmanlıcı kokan bir Türk devleti var. İşin en kötüsü Türk devletinin çıkarları bu kokuşmuşluğun altında kaldı hatta ikisi bütünleşti.


İç politika ve heyet huytlerde haklısın, populizmi sevmem. Yunanistandan gibi, s400 alınıp duracaksa kullanılmadan(kullanılıyorsa tabi), o zaman sinir içinde kullanmakta tam uetkili olduğumuz patriotlari ihtiyacımız kadarını nato getirsin. Sorun kalmasın. Elestirine çözüm de eklersen sevinirim, çünkü bize almak istediğimiz halde müttefiklerin bu sistemleri sağlamamasi NATO birlikteliğine aykırı bir tutum.





Türkiye'nin dışa açılmasını desteklemiyorum. Başka topraklarda asker bulundurmaya karşıyım bir vatandaş olarak. Ama ulusal çıkarların da korunması gerektiğine katılıyorum. Mevcut hükümet hepsini birbirine karıştırdı. Üstüne ümmetçilik, neo-osmanlıcılık sosu sıktı. Tebrikler 2020'nin en çok değer kaybeden para birimine sahibiz ki o hali bile ne kadar değersizleşmişti.

Haklı olunan yerde destekleyip yanlısı anlatmak, oy verirken de iyi dusunmekten baskayapacak bir şey yok mslesef.
 
İran Suriye Yunanistandan gelecek saldirilara karşı
İran derken İran'ı koruyan biziz neredeyse. ABD yıllardır tüm ilişkileri keselim, ticareti bitirelim diye dayatıyor. 2010'daki güvenlik toplantılarında NATO bizden İran'ı tehdit olarak görmemizi istiyor. Bunu kabul etmiyoruz HSS alamıyoruz bu yüzden. İran ve ABD açık açık düşmanlık besliyor haliyle Rusya büyük abilik yapıyor İran'ın arkasında. Rusya'dan silah alıp, Rusya'nın hamiliğini yaptığı bizim NATO'ya ve ABD'ye karşı direndiğimiz İran'a karşı mı savunacağız?

Suriye'de Esad rejiminin hava kuvvetlerinin bir gücü yok. Olsa da fark etmez Rusya'dan izinsiz kalkamazlar zaten. Rus veya Suriye uçaklarına, füzelerine karşı mı savunacağız yine Rus'tan aldığımız silahla?

Yunanistan için evet. Yunanistan tıpkı bizimki gibi bir ülke. Çıkarları konusunda çirkinleşiyor. Hava kuvvetlerine yatırım yapıyor biz yapıyoruz diye. Bizimkiler güçlendikçe daha kalifiye yetiştirmeye çalışıyor. Hellenic AF filolarının en elit birimleri interceptor ve fighter görevini üstlenen birimler ama bu yetmiyor üstüne kısa ve orta HSS'lere çok büyük yatırım yapıyor. Bizim bu kadar HSS gücümüz yok Ege'de. Bunların üstüne genel bir uzun menzil HSS açığımız var. Ama Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin NATO ailesi içindeki gelişimi ayrı detaylı bir konu. 1970'lerde Yunanlar Sovyetlerle yakınlaştığı için ABD bizim lehimizde kararlar alıyor destekliyor zaten. Yani konjonktür değişiyor. ABD ile ilişkilerin gerildiği bir dönemde, bunun en büyük sebeplerinden birisi olarak gidip S400 alınması yaraya tuz basma amacı taşıyor. S400 alınmak zorunda değildi. Daha başka sistemler de var. En iyisini almak zorunda da değildik.

2.5 milyar dolar ödedik peki ne aldık?
Türkiye’ye dört bölükten oluşan iki adet S-400 sistemi verilecek.

Rus askeri yapılanmasına göre bir hava savunma bölüğü dokuz bataryadan oluşuyor. Dört bölükteki batarya sayısının 36 olacağı belirtiliyor. S-400’lerin bir bataryası rampa, radar ve komuta merkezi olmak üzere üç mobil araçtan oluşuyor.

Her bir sistemde 72 olmak üzere iki sistemde toplam 144 füze olacak. Ayrıca 48 yedek füze bulunacak. Böylece toplamda 192 füze teslim edilecek.
İyi çok güzel ama yaptırımlar buna değecek mi? Ekonomi zaten allak bullak olmuş halde. CAATSA'nın en az 5 maddesi bize uygulanırsa çok kötü şeyler olacak. Bunlara değdi mi batıyla restleşmek? Tabi ki YPG'ye destek vermesi, at koşturması, Türkiye'nin iç işlerine karışması büyük sıkıntılar ama bizim boyumuzdan büyük restleşmelere girmemize gerek var mıydı?

Elestirine çözüm de eklersen sevinirim, çünkü bize almak istediğimiz halde müttefiklerin bu sistemleri sağlamamasi NATO birlikteliğine aykırı bir tutum.
Politikacı değilim. STK'cı da değilim. Düz vatandaşım. Vatandaşı olduğum ülkenin çıkarları ve dış politikası ile ilgili fikirlerimi sunar geçerim çözüm önermek beni aşar zaten. HSS sağlamıyor değiller. Türkiye zaten NATO üyesi ülkelerin emanet HSSlerini kullanıyor. Ama Almanya mesela süresi dolunca yenilemeden çıkmıştı. Bize satın dedik de satmadılar kadar da basit ve yüzeysel de değil zaten hiçbirisi.
 
Yunanistan in s300unu + ABD ve avrupadan den istenen sistem muzakerelerini görmezden geliyorsun, eleştirmek hoşuna gidiyor dime? Ayrıca bu savunma sistemi, izinsiz giren herhangi bir unsura karşı, batıya karşı değil.
ya... yunanistan'ın s300'ünün olması bunun bir yanlış olduğunu değiştirmiyor. bu nasıl bir zihniyet. stratejik olarak s300 bir problem yaratmamış o zamanda, konjonktürde işte. kimse umursamamış. sen yunanistanı mı kıskanıyorsun?

ama s400 yaratıyor. allah aşkına biraz akıl izan ya. yemin ederim çomarizm herkes de bir tutam var.

bu arada bu gidişle biden'ın 300 electoru bile geçme ihtimali var. bakalım.
 
Şu an Türkiye'yi batıya karşı güçlü tutan en mühim mesele jeopolitik konumu. ABD Rusya'yı kuşatmak için Türkiye'ye ihtiyaç duyuyor. Bizi Nato'dan atmaları mümkün olmadığı için S-400 alındı zaten. Hükümet bunu çok iyi biliyor. Türkiye olmazsa Nato dağılır ve Rusya'ya çok büyük bir alan açılır. Türkiye'yi tamamen doğuya itmiş olurlar.

İşin ekonomik yönü çığırından çıkmış vaziyette. Ben yine de İran'a yaptıklarının anca çeyreğini yapabileceklerini düşünüyorum Türkiye'ye. Eğer bu ülke Arap ülkeleri gibi olsaydı ve bunları yapmış olsaydı çoktan bir iç savaş yahut Irak'taki gibi dış savaş çıkmıştı. Bizim çekeceğimiz tek sorun ekonomi. Onun dışında askeri ve siyasi olarak Türkiye'yi bitirecek konumda değil şu an batı. Buna ABD de dahil. Ekonomik olarak Alman medyasının iddia ettiği gibi moratoryum ilan edilecek olursa o zaman anahtarları mecburen ABD ve AB'ye vermiş oluruz zaten.
 
İran derken İran'ı koruyan biziz neredeyse. ABD yıllardır tüm ilişkileri keselim, ticareti bitirelim diye dayatıyor. 2010'daki güvenlik toplantılarında NATO bizden İran'ı tehdit olarak görmemizi istiyor. Bunu kabul etmiyoruz HSS alamıyoruz bu yüzden. İran ve ABD açık açık düşmanlık besliyor haliyle Rusya büyük abilik yapıyor İran'ın arkasında. Rusya'dan silah alıp, Rusya'nın hamiliğini yaptığı bizim NATO'ya ve ABD'ye karşı direndiğimiz İran'a karşı mı savunacağız?

Suriye'de Esad rejiminin hava kuvvetlerinin bir gücü yok. Olsa da fark etmez Rusya'dan izinsiz kalkamazlar zaten. Rus veya Suriye uçaklarına, füzelerine karşı mı savunacağız yine Rus'tan aldığımız silahla?

Yunanistan için evet. Yunanistan tıpkı bizimki gibi bir ülke. Çıkarları konusunda çirkinleşiyor. Hava kuvvetlerine yatırım yapıyor biz yapıyoruz diye. Bizimkiler güçlendikçe daha kalifiye yetiştirmeye çalışıyor. Hellenic AF filolarının en elit birimleri interceptor ve fighter görevini üstlenen birimler ama bu yetmiyor üstüne kısa ve orta HSS'lere çok büyük yatırım yapıyor. Bizim bu kadar HSS gücümüz yok Ege'de. Bunların üstüne genel bir uzun menzil HSS açığımız var. Ama Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin NATO ailesi içindeki gelişimi ayrı detaylı bir konu. 1970'lerde Yunanlar Sovyetlerle yakınlaştığı için ABD bizim lehimizde kararlar alıyor destekliyor zaten. Yani konjonktür değişiyor. ABD ile ilişkilerin gerildiği bir dönemde, bunun en büyük sebeplerinden birisi olarak gidip S400 alınması yaraya tuz basma amacı taşıyor. S400 alınmak zorunda değildi. Daha başka sistemler de var. En iyisini almak zorunda da değildik.

Bu üç ülkeden gelecek olası herhangi bir saldırı yahut izinsiz girişi engellemek icin lazım sadece. Ne bölgeye zarar veren savaşlar çıksın diyorum ne de hss siz kalalım, savunma ihtiyacımız var, patriot veya başkası lazım. İran Irak veya Suriye'nin bölünmesi, Türkiye'nin bölünmesi, istikrarsızlık ve perisanligin artması demek, ama hss siz ateş çemberi etrafında durmak akıl karı da değil. Bölmeye aracı olma ama savunman olsun diyorum. Kürecik civarına 10 dene füze gelirse izlemeyelim füzeleri, durduracak imkan olsun.

2.5 milyar dolar ödedik peki ne aldık?

Ne aldığımız henüz net belli değil.



İyi çok güzel ama yaptırımlar buna değecek mi? Ekonomi zaten allak bullak olmuş halde. CAATSA'nın en az 5 maddesi bize uygulanırsa çok kötü şeyler olacak. Bunlara değdi mi batıyla restleşmek? Tabi ki YPG'ye destek vermesi, at koşturması, Türkiye'nin iç işlerine karışması büyük sıkıntılar ama bizim boyumuzdan büyük restleşmelere girmemize gerek var mıydı?

Amaç savunma ve terörü bitirmekse, neye ne kadar izin verileceğine bağlı. "Ya ne gerek var koskoca bati donanmasına kafa tutmaya, gelsinler taksim etsinler ülkeyi, asitli sularda yikanip kör olduktan sonra kursuna dizilelim" de denebilirdi zamanında, savaş yorgunu ve hasta iken biyumuzdan büyük restlesmelere gitmeyebilir dik. Ama girdik. Bu da onun gibi. Terör bitmeyecekse, dur denmeli. Bitecekse müzakere anlaşma diplomasi tercih edilir zaten.

Politikacı değilim. STK'cı da değilim. Düz vatandaşım. Vatandaşı olduğum ülkenin çıkarları ve dış politikası ile ilgili fikirlerimi sunar geçerim çözüm önermek beni aşar zaten. HSS sağlamıyor değiller. Türkiye zaten NATO üyesi ülkelerin emanet HSSlerini kullanıyor. Ama Almanya mesela süresi dolunca yenilemeden çıkmıştı. Bize satın dedik de satmadılar kadar da basit ve yüzeysel de değil zaten hiçbirisi.

Konular birbirine girmiş evet, karmaşık işler ama en basitinden hakkaniyetle Akdeniz'de doğalgaz bile masada dagitilamiyor batıda. Hakkaniyet ve iyi niyetle her şey masada çözülür, bu istenmeli önce.
Sen de düz vatandaş olarak istediğini elestirmek istiyorsun tamam ama çözüm fikrin de olmalı bence, ne gerek var boyumuzdan büyük işlere demekle kalman buyuk eksiklik.

Telefondan alıntı zor oluyormus bunu öğrendim..
 
trumpı severdim ancak son açıklamalarından sonra ve yaptığım bazı araştırmalar sonra kendisinin ne kadar pislik ve aşağılık bir insan olduğunu anladım.

tık


kendisi seçimi kazandığını, sonradan hile yapılarak seçime fazladan oylar sokulmaya çalışıldığını ve 'seçimden sonra' oy kullanılmasın gibisinden bir şeyler söyleyerek son kozlarını oynadı. amerikayı ve amerika halkını kutuplaştırarak dezenforme ve yalan bilgilerle son oyununu oynuyor.

biden başkan olduktan sonra trump'ın hapise giren ilk başkan olacağından adım gibi eminim.

trump seçim öncesi posta oylarını engellemek için elinden geleni yapmıştı. pandemi sebebiyle demokratların çoğunluğu evde oy kullandı. beyinsiz cumhuriyetçiler ise trumpı taklit ederecek bize bir şey olmaz tavırıyla bizzat sandığa gidecekti. trump önce posta teşkilatı usps'nin başına kendi adamını getirdi baharda. ( kaynak vermiyorum araştırırsanız sağlam kaynağı bulacağınızdan eminim.) (louis dejoy)

posta oyu sayma makinalarının sayısını azalltı bilerek ve çoğunu sabote ettirip devre dışı bıraktı ve depolara kaldırdı. bu herifi kongre ifade vermeye falan çagırdı sen hayırdır ne yapıyorsun diye.

sonra az çark etti makinaların bir kısmı tekrar hizmete alındı.

trump bunların hepsini önceden ayarlamış belli ki seçmen kitlelerini gerçekten ikna etmek için önceden ayarlamış hepsini. sadece şunu diyebilmek için:

'seçimden sonra' oy kullanılıyor! kilislerimize ayakkabılar ile giriyorlar!

ama işe yaramayacak. bazılarının devri artık bitti. diğerlerine de sıra gelecek
 
Trumpa s400 ve bölgesel ticareti kesmemesi dolayısıyla neden Türkiye'ye gerekli sert yaptırımları derhal uygulamadin, ortaklarımızın savaştığı yerde neden askerlerimizi cekip sahayı kısmen de olsa Türkiye'ye bıraktın diye kızıp mahkemeye cikartabilirler, bu konuları etraflıca ele alabilirler.
Bir sürü kötü senaryo düşünülebilir.
 
ulan ben biden kesin seçilir dolar acayip yükselir diye elimden geldiği kadar acele edip bilgisayar topladım, şimdi trump kaybetmeyi yediremeyip iç savaş çıkarıp stabiliteyi bozarsa ve dolar çakılırsa halim ne olur diye kara kara düşünmeye başladım.

ne pis zamanlardayız ya hiçbir şey belli değil
 
ulan ben biden kesin seçilir dolar acayip yükselir diye elimden geldiği kadar acele edip bilgisayar topladım, şimdi trump kaybetmeyi yediremeyip iç savaş çıkarıp stabiliteyi bozarsa ve dolar çakılırsa halim ne olur diye kara kara düşünmeye başladım.

ne pis zamanlardayız ya hiçbir şey belli değil
Adamlar sokakta arabaya dolmuş M4 le bağırıp çağırıyorlar iç savaş değilde bi küçük sallarlar belki :grin:
 
Şaka bir yana post-AKP döneminin erken gelmesine ve uygulamaya hazırlık yapılması gerekiyor artık. Ama bu sözde muhalefetin aktifleşmesi lazım.

Biden ekonomik yaptırımlarla ülkeye kalıcı hasar + halka perişanlık yasatarak hükümeti indirir tezine katılıyor musun? Sanki bu olacak, hazırlık zamanı gibi bı cümle var orada, biraz açar mısın? Böyleyse eğer unutma seçimle gelen secimle gider, aksi halde ya bağımsızlığı ya da istikrarı kaybeder ülke, bunu da toparlamak mümkün olur mu bilmem. Eskiyi, bugünleri her türlü arayacak duruma dusebilirsin ama yeterince sıkı taktiysan at gözlüklerini ne geçmişte ne sonrasında asla hata payı görmezsin, hoşuna giden siyasi çizgide, bir at olarak gudulur durursun. Tam cahaletin hüküm süreceği, savaşların kaynağı olacak zayıf bir bakış açısı..

-Muhalefet iyi şeyler yapmak istiyorsa önce samimi olacak ve herkese kulak verecek.
-Sonra kadroları 1er kişiyle atamayacak( ki bu parmakla seçilen delegeler sonra tekrar aynı koltukcu tipleri seçiyor, sözde demokrasi tekrar edip duruyor), siyasi partiler kadro oluştururken riyakati ve yalakaligi bırakıp liyakat odaklı akademik ağırlıklı her kesimden delege toplamaya odaklanmali. Evrensel değerler, hakkaniyet, eşitlik ve adalet üzere.
-Hep birlikte oluşturdukları eyleme dönüşmeye hazır ve yapmakta istekli oldukları projeleri her hafta canlı yayınla birlikte anlatmalilar. Bir haftanın ornek konusu, proje x: yıllık dükkan ve bina kontrolü ve yenileme süreci. Katılımcılar: hukumet hariç herkes, muhalefet.
-İfade ozgurlugunde ve terör eylemlerinde Avrupa ve ABD'nin aynı yaklaşımı(bölücü ve zarar veren her dusunce ve eyleme: sert engel. Avr ve ABD de şu an boyle) ve her türlü işgale karşıtlık ama terör/bölünme/hak gaspı gibi konularda geçici operasyonlara da yeşil isik. Ama ayrıca hak kaybına yahut adaletsizliğe uğradığını söyleyen herkese mahkemelerde kayıplarını hakkaniyetle gidertecrk uygar bir sistem de sağlanmalı. Mesela türkiye cumhuriyeti vatandaşı bir kürt bana x polis, y savcı, Z politikacisi, veya herhangi bir başka vatandaş haksiz yere hakaret etti derse kanitla birlikte, mahkeme ilgiliyi rahatlıkla adil cezaya mahkum edebilmeli. Mesela atıyorum bahçeli birine haddini aşan bir şey dedi, adalet sistemi gözü bağlı ve elinde kilicla mahkemede bekliyor olmalı. Teröre ve boluculuge karsiyken, hak korumaya adalete ise en çağdaş şekilde muhalefet sahip çıkmalı bütünüyle.

Muhalefetin aktiflesmesi böyle olur, bu olursa hükümet de daha aktif olur, mecburen. Sonra iyi projesi olan, irnegin depremle ilgili hemen icraate geçecek yukardaki muhalefet projesi VS kanalistanbul..

Akademik projeler boy boy, kısa orta uzun vade yapilacaklariyla birlikte anlatılırsa kazanacak en akılcı ve vicdanı projeler olur. Kanalistanbul filan değil. Böyle en acil, deprem eğitim işsizlik tarim gibi konularda yapsın muhalefet akademik çalışma(siyasi çalışma değil, liyakatli akademik) tamamdır. Seçimde herkes için iyi olan kazanır.

Mesela ana muhalefet genel baskani ince olmalı, eskisehirden surdan burdan liyakatli akademik bir a takımıyla birlikte partide her kesimden insanı, bagimsiz bir sekilde, değer odakli, herkesi düşünen ve de çağdaş bir yapıya burindurmeli ki böyle güzel projeler ortaya rahat çıksın, siyaset yapılmasın, bağımsızlık yitirtici kaypak yapılanmalara kucak açılmasın. Avrupa'da böyle KK usulu yapilanmalar olmaz, böyle demokrasi altını oyan parti delegecik seçimi ve tekrar onlara secilmecilik de olmaz. Ne için? Atatürk'ün işaret ettiği evrensel değerleri ezdigi için olmaz, bağımlı bıraktığı için olmaz. Ha Atatürk'ün adını yuceltmek için veya hükümeti yenmek için olabilir değerleri ezerek, bağımlı hale gelerek ama iyi ve doğru olanla(projeli ve sağlıklı muhalefetle) kazanmak mümkünken bu niye? Atatürk olsa kulağından tutup genel merkez dışına çıkartır, basın açıklamasıyla benle bilim(evrensel değerler, gerçek demokrasi, uygarlık) catisirsa bilimi seçin demiştim neden bu adımın istismarcisini seçtiniz derdi..

(Onca secim kaybedip, delegeleri kendi e göre süzgeçten geçirip parti teşkilatını ozgurlestirmeyen aksine yandaslastiran sen, Atatürk'ün işaret ettiği güzergahta değilsin kk. Kb, hem yakışmıyorsun hem de istenmiyorsun CHP'de. Chpnin de diğer muhalefet partilerinin de düzgün bir şekilde yapilanip herkes için çağdaş ve değerli bir şekilde işlemesi lazım. Yeter artık.)

EKLEME:

Şunu da buraya koyayım, malesef Atatürkün yaşadığı yıllardaki gibi samimi, değerli ve işler bir vaziyette değil halen chp.. Yıl 2000 civarları;

01NUa.png

Yapısal bozukluklar da aynı depreme hazırlık projesindeki gibi kısa orta uzun vadede çözümü barındırır. Siyasal partideki bozukluklarda kısa orta uzun vadede çözülür veya devam ettiririr..
 
Last edited:
Biden ekonomik yaptırımlarla ülkeye kalıcı hasar + halka perişanlık yasatarak hükümeti indirir tezine katılıyor musun?
Hayır; bu millet öyle çomar ki, İslamcısı da Kemalisti de hepsi birden Tayyip'in arkasında saf tutabilir.

Sanki bu olacak, hazırlık zamanı gibi bı cümle var orada, biraz açar mısın?
Çoğu gözlemci bu adamların 2023 sonrasını göremeyeceğini düşünüyor. Bu hesapladıkları şeyin gerçekleşmesi için de muhalefetin aktif şekilde örgütlenmesi lazım ki bunu başarsalar bile bir enkaz devralacaklar; hazırlıktan kasıt bu.

-Muhalefet iyi şeyler yapmak istiyorsa önce samimi olacak ve herkese kulak verecek.
-Sonra kadroları 1er kişiyle atamayacak( ki bu parmakla seçilen delegeler sonra tekrar aynı koltukcu tipleri seçiyor, sözde demokrasi tekrar edip duruyor), siyasi partiler kadro oluştururken riyakati ve yalakaligi bırakıp liyakat odaklı akademik ağırlıklı her kesimden delege toplamaya odaklanmali. Evrensel değerler, hakkaniyet, eşitlik ve adalet üzere.
-Hep birlikte oluşturdukları eyleme dönüşmeye hazır ve yapmakta istekli oldukları projeleri her hafta canlı yayınla birlikte anlatmalilar. Bir haftanın ornek konusu, proje x: yıllık dükkan ve bina kontrolü ve yenileme süreci. Katılımcılar: hukumet hariç herkes, muhalefet.
-İfade ozgurlugunde ve terör eylemlerinde Avrupa ve ABD'nin aynı yaklaşımı(bölücü ve zarar veren her dusunce ve eyleme: sert engel. Avr ve ABD de şu an boyle) ve her türlü işgale karşıtlık ama terör/bölünme/hak gaspı gibi konularda geçici operasyonlara da yeşil isik. Ama ayrıca hak kaybına yahut adaletsizliğe uğradığını söyleyen herkese mahkemelerde kayıplarını hakkaniyetle gidertecrk uygar bir sistem de sağlanmalı. Mesela türkiye cumhuriyeti vatandaşı bir kürt bana x polis, y savcı, Z politikacisi, veya herhangi bir başka vatandaş haksiz yere hakaret etti derse kanitla birlikte, mahkeme ilgiliyi rahatlıkla adil cezaya mahkum edebilmeli. Mesela atıyorum bahçeli birine haddini aşan bir şey dedi, adalet sistemi gözü bağlı ve elinde kilicla mahkemede bekliyor olmalı. Teröre ve boluculuge karsiyken, hak korumaya adalete ise en çağdaş şekilde muhalefet sahip çıkmalı bütünüyle.
Mesela ana muhalefet genel baskani ince olmalı, eskisehirden surdan burdan liyakatli akademik bir a takımıyla birlikte partide her kesimden insanı, bagimsiz bir sekilde, değer odakli, herkesi düşünen ve de çağdaş bir yapıya burindurmeli ki böyle güzel projeler ortaya rahat çıksın, siyaset yapılmasın, bağımsızlık yitirtici kaypak yapılanmalara kucak açılmasın. Avrupa'da böyle KK usulu yapilanmalar olmaz, böyle demokrasi altını oyan parti delegecik seçimi ve tekrar onlara secilmecilik de olmaz. Ne için? Atatürk'ün işaret ettiği evrensel değerleri ezdigi için olmaz, bağımlı bıraktığı için olmaz. Ha Atatürk'ün adını yuceltmek için veya hükümeti yenmek için olabilir değerleri ezerek, bağımlı hale gelerek ama iyi ve doğru olanla(projeli ve sağlıklı muhalefetle) kazanmak mümkünken bu niye? Atatürk olsa kulağından tutup genel merkez dışına çıkartır, basın açıklamasıyla benle bilim(evrensel değerler, gerçek demokrasi, uygarlık) catisirsa bilimi seçin demiştim neden bu adımın istismarcisini seçtiniz derdi..
Zaten bunları yapsalar ortada bir sorun olmazdı. Hatta bir ihtimal AKP rejimi 2018'de bitmişti. Gerisi boşuna laf sadece.
 
İşin komik tarafı iktidara gelmeye hazırlanan başka parti yok. Hep aynı terane. İktidara gelmek için yola koyulmuş bir partinin, bu doğrultuda planları olur ve bu yoldan şaşmadan ilerler. Öncelikle ekonomik bir planı olması gerekir. Ülke ekonomisinden bahsetmiyorum, iktidara gelmek için ekonomik bir plan. Ben şu anki muhalefet partilerinin iktidara gelme amacında olmadığını düşünüyorum. İktidara gelmek zorunda mı? Hayır ama gelmek için çabalamak zorunda. Eleştiriyi, tepkiyi halk da yapıyor. Halkın sorduğu soruyu ana muhalefet lideri de soruyor. Bu ne biçim iş? Halkın soramadığını soracaksın ki bir anlamı olsun. ABD seçimini de bi' biz, bi' de Rusya deliler gibi takip ediyor. Ekonomik durumumuz iki ülkenin arasında ne olacağımıza bağlı. Artık tost mu oluruz, tampon bölge mi oluruz...
 
Aklıma bir skeç geldi, Levent Kırca'nındı sanırım; "muhalefet asla iktidara gelmeye uğraşmaz, muhalefet koltuğunu kaybetmemeye uğraşır" gibi bir şeydi. İşte mevzu bu; hiç biri kalkıp da statükoyu bozmaya çalışmıyor, hatta iktidarı körüklüyor. Bunun tek açklaması da yardakçılık.
 
Georgia'da fark kapanıyordu, kapanmış Biden 1k oy öne geçmiş. Ne bitmez sayımmış yav. Posta oylarını 2 hafta önceden saymaya başlasa hepsi keşke. Çok dandik ülke.
 
İşin komik tarafı iktidara gelmeye hazırlanan başka parti yok. Hep aynı terane. İktidara gelmek için yola koyulmuş bir partinin, bu doğrultuda planları olur ve bu yoldan şaşmadan ilerler. Öncelikle ekonomik bir planı olması gerekir. Ülke ekonomisinden bahsetmiyorum, iktidara gelmek için ekonomik bir plan. Ben şu anki muhalefet partilerinin iktidara gelme amacında olmadığını düşünüyorum. İktidara gelmek zorunda mı? Hayır ama gelmek için çabalamak zorunda. Eleştiriyi, tepkiyi halk da yapıyor. Halkın sorduğu soruyu ana muhalefet lideri de soruyor. Bu ne biçim iş? Halkın soramadığını soracaksın ki bir anlamı olsun. ABD seçimini de bi' biz, bi' de Rusya deliler gibi takip ediyor. Ekonomik durumumuz iki ülkenin arasında ne olacağımıza bağlı. Artık tost mu oluruz, tampon bölge mi oluruz...
Deva partisi.

kadrosundan tek bı kişi söylüyorum.
Ali Rıza Babaoğlan en etkili 10 türk arasına girmiş birisi gerisine siz bakın. Bazı kripto fetoculer hariç muhteşem.
 
Back
Top Bottom