Siyasi İdeoloji ve Gündem Tartışma

Cumhurbaşkanı Adayım

  • Recep Tayyip Erdoğan

    Votes: 0 0.0%
  • Muharrem İnce

    Votes: 1 7.1%
  • Kemal Kılıçdaroğlu

    Votes: 9 64.3%
  • Sinan Oğan

    Votes: 4 28.6%

  • Total voters
    14
  • Poll closed .

Users who are viewing this thread

Mevcut hükümetin Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı olduğunu düşünmüyorum. Zira hali hazırda demokrasi yoluyla bu kadar büyük mevkilere geldiler. (Ne kadar büyük bir sorun teşkil ettiği bilinmez bir) şiir okuduğu için hapise atılmış adam adalet ve demokrasi konularında en gelişimci kişi olmalıdır.
 
The White Wolf said:
Mevcut hükümetin Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı olduğunu düşünmüyorum. Zira hali hazırda demokrasi yoluyla bu kadar büyük mevkilere geldiler. (Ne kadar büyük bir sorun teşkil ettiği bilinmez bir) şiir okuduğu için hapise atılmış adam adalet ve demokrasi konularında en gelişimci kişi olmalıdır.
Şaka yapıyorsun değil mi? :grin:
 
The White Wolf said:
Mevcut hükümetin Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı olduğunu düşünmüyorum. Zira hali hazırda demokrasi yoluyla bu kadar büyük mevkilere geldiler. (Ne kadar büyük bir sorun teşkil ettiği bilinmez bir) şiir okuduğu için hapise atılmış adam adalet ve demokrasi konularında en gelişimci kişi olmalıdır.
Unutmayacağız !


barzani-erdogan.jpg
 
Hemre ilk iki link eyvallah da 3. resmi atman saçma olmuş.
1E9mPb.jpg
Onun dışında Erdoğan Mustafa Kemal'in ilke ve inkılaplarına karşı birisidir. Yaptığı icraatlerin birçoğu ilke ve inkılaplara zıt düşer. Türkiye'de Atatürk'ü sevmeyenlerin oranı her geçen gün artmaktadır. Bu artarak devam edecek kanaatindeyim. Ta ki Atatürkçü bir iktidar ülkenin başına gelene kadar. O da mümkün değil.
 
Demokrasiyi kutsal olarak görmenin sonuçları bu. Önceden bol bol ileti atıldı, demokrasi her şeyi çözen mucizevi bir sistem değildir. Cahil toplumlarda yapılan yanlışları doğru gibi kabul ettirmek için çok kullanışlı bir araçtır demokrasi. Çünkü birey olma bilincini gösteremeyen insanlar kararlarını başkaları istediği için vereceğinden sonuçta doğru olan değil, toplumu en iyi manipüle edebilen kişi seçimi kazanıp başa geçecektir. İnsanlara birey olma bilincinin temel eğitimin bir parçası olarak verildiği toplumlarda demokrasi birçok farklı kurumun denetiminde ancak işlevli bir seçim yönetim şekli olabilir.
 
Max Weber'in bir sözü var:
"Bürokrasi ve demokrasi doğu milletlerine özgü bir şey değildir. Doğu milletlerine bu kıyafet yakışmaz. Bürokratik ve demokratik düzenler yalnızca biz Batılıların idaresi için mümkündür." diye. Zaten bürokrasiyi ve bürokrasiyle birlikte harmanlanmış demokrasiyi teorik olarak geliştiren bir adamdır Weber. O yüzden bize patrimonyal dediğimiz, monarşi, oligarşi ve türevleri yakışıyor gibi.
 
Mevcut hukumet Ataturk’u bariz bir sekilde sevmiyor, ama pek umrunda da degil acikcasi. Istediklerini yapmak icin Ataturk’e pek de laf atmasina gerek yok.

Turkiyenin en azindan %65’inin takip ettigi medyanin ne yazip ne yazmayacagi recep tayyip erdoganin agzina bakiyor. Recep Tayyip Erdogan bunu soyleyin derse Turk medyasinin cogu o seyi soyler.

Kalanlarin takip ettigi medyanin da ne soylemeyecegini Erdogan belirliyo. Bunlari soylemeyeceksiniz dedigi seyleri ya soylemezler ya da soyleyince ceza yerler. Iki gozu olan herkes bunu biliyor.

Demokrasi var mi yok mu sizin bileceginiz is.
 
Federalizm olacağına monarşi olsun daha iyi. Federalizm sadece bu ülkeyi parçalamaya yarar. Zaten bu ülkenin en kesif sinir uçları bu mesele. Otonom yapılanma bu ülkeye fayda getirmez onun yerine ben her türlü alternatifi tercih ederim ve şiddetle karşıyım.

Machiavelli Türklerin devlet idaresini batılılardan daha iyi yaptığını itiraf ediyor Prens'te. Hatta İtalya'ya Türklerin yönetim anlayışını tavsiye ediyor.
 
Tamam da Prens zaten monarkların güçlerini nasıl koruyabilecekleri ve bunun üzerinden ülkeyi nasıl idare etmeleri üzerine yazılmış bir eser. Çıktığı dönem ve Machiavelli'nin bulunduğu ortam günümüz açısından çok daha farklı. Dönem açısından Osmanlı'nın ortaya koyduğu yönetim şekli batıdaki feodalite'ye göre daha merkeziyetçi ve yine yönetenlerin haklarla sorumluluklarla donatılmış olması buna bağlı olarak da -devletin- erken dönemde güçlü ancak geç dönemde bürokratik sorunlar sebebiyle tamamıyla zayıf olmasına sebep olmuştur. Monarşi sadece kendi kaderini kendi belirleyemeyen toplumların boyunduruğudur. Kaldı ki demokrasi de cahil toplumlarda despotluğun doğmasına sebep olabilir. Bu bi çözüm değildir.
 
Bu dönem için konuşmadım ben zaten. Makyavelist anlayışın pratiğe geçmesinin sonucunda Mussolini denilen insan artığı mahlukat ortaya çıktı. O da makyavelizmi Hitler'in siyasi ve içtimai fikirleriyle birleştirdikten sonra İtalyan gemilerini bizim İzmir'e kadar getirdiğine şahit olduk. Sadece Weber ile Machiavelli arasındaki fark, Machiavelli'nin yönetimsel anlamda biraz daha doğu toplumlarına karşı ılımlı olmasıydı. Weber denilen adam doğu toplumlarında demokrasiyi bile kabul etmiyor. Machiavelli döneminde demokratik değerlere rastlayamayız ama doğudaki diğer yönetim anlayışlarına fırsat tanıyor. Weber en güzel demokrasi doğuda olsa bile bir yerden patlak vereceğini iddia ediyor. Çünkü demokrasi doğudan çıkma değil anladın mı? Yani bir noktada haklı tabi.
 
Memduh dedeyi dinledikten sonra ben de federal devlet istiyorum artık. Yanlış anlaşılan bir şey var, ülkenin bölünmesine karşı yapılacak en iyi adım federatif bir düzen kurmaktır. Aman Kürtler bağımsız olur falan değil harbiden biter bütün terör, bölücülük iddiaları falan.

Kaç milyon yıllık dünya, kaç bin yıllık insanlığın içinde bir 70-100 yıllık ömrümüz var çok da kasmamak gerek. İktisadi anlamda rahatlık sağlayacaksa, insanların yaşam kalitesi artacaksa, terör ve kaos bitecekse niye federal yapı olmasın?

Tabi ABD geliyor aksa ilk ama hayır, bence Almanya çok daha iyi bir örnek. Ha geçmişten gelen parçalı yönetim anlayışı bizde yok ama bölgesel gelişim adına Türkiye'ye daha uygun olurdu. Her sektörün merkezi İstanbul olmazdı. Nüfus daha homojen dağılırdı vs.
 
İşte bunun garantisi yok. Her zaman kötü ihtimali düşünmek gerekir. Okyanusya ya da İskandinavya taraflarında yaşasaydık dediğin mantıklı olabilirdi. Bu coğrafyada fedaralizm intihar olur kanaatindeyim.
 
En uç noktadan örnek vermek doğru değil biliyorsun ama öyle olsun. Kore Demokratik Halk Cumhuriyetini düşün. Şu an bağımsızlar teknik olarak. Çin olmasa biter yok olurlar tabi ama sonuçta Juche rejimi dışa kapalı tamamen. Bu insanlar daha iyi şartlarda yaşayacaksa Kuzey Kore kendini fesh edip Güneyle birleşebilir misal. Tabi çok sancılı bir süreç olur ama detayları görmezden gelelim.

Başa dönersek, kimse bağımsızlıklar gitsin üniter devlet yıkılsın istemiyor zaten. Hatta yerel ve merkezi idari yapılar hakkında detaylıca konuşabiliriz belki başkaları da katılır.

Bu arada Memduh dede dediğim Memduh Bayraktaroğlu. Eski dyp-çiller fanboyluğunu bilmiyorum ama şu kanalda çok tatlı konuşuyor: https://www.youtube.com/channel/UCjBaQrNHgLzwAqjfR0pxNWw

Tabi boş yaptığı da oluyor da konuşması tatlı olunca dinliyorum işte. :razz:
 
Ülkelerin meşrutiyetleri bireylerin çıkarlarını korumadığı zaman varlığını sürdüremez. Çarlık Rusya ondan ötürü dağıldı. Yerine gelen Sovyet Rusya ondan ötürü dağıldı. Günümüz Rusya Federasyonu çok dinli ve kültürlü nüfusunu azınlıklara otonom yönetim vererek koruyor. Azınlık olduğu halde (%7-8'i kendi cumhuriyetlerinin)  bazı grupların kendi Cumhuriyet statüsünde yönetimi var kendi dili-anayasası var. Bu gruplar sürekli Rus milliyetçiliğine maruz kalsa isyan ederdi ama sakin sakin oturuyor herkes. Osmanlı-Rus savaşları sonrası el değiştiren ve yıllarca Rus işgaline karşı koymuş zamanında soykırıma maruz kalmış Kafkas halkları bile Rus yönetimini kabullenmiş durumda şuan. Niye çünkü çıkarlarını bozan bir durum yok.
 
Federalizm ülkenin dinamiklerine tamamen zıt ve yıkıma götüreceği aşikar. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi konusuna katılıyorum ama kısa vadede büyük adımlar atılmaması gerekiyor. Sindirilerek, zamana yayılarak, halkın taleplerine bakılarak sürdürülebilir. Terör riski olan bölgeler harici ciddi bir federalizm talebi olmadığını biliyoruz. Çözüm süreci boşluğu sonrası HDP belediyelerinin faaliyetleri ortada, somut örnekler var yakın geçmişe ait.

Uç örnekler vermemek gerek tabi fakat federalizm ile şu süreçte elde edebileceğimiz kazanımlar çok kısıtlı. Riskler ve yıkıcı tehditler çok büyük.
 
Tabi ki tek bir referandumla bir anda tamamen özerk bölgeler oluşturulmasından bahsedilemez. Kimse öyle bir şey yapamaz ve yapmaz da zaten. Ama pek öyle gözükmüyor gibi olsa da Türk halkı için yerel yönetimler önemli bir yer tutuyor. Ülke yönetimi bir şekilde bir yolunu buluyor gidiyor ama normal bir vatandaş için evinden çıktığı zaman gördüğü yol, çevre, yaşadığı ilçenin düzeni gibi yönler önemli oluyor. Valileri halkın seçmesi, belediyelerin, valiliklerin ve kaymakamlıkların en baştan yetkin kişilerce dizayn edilmesi hem bir çok bürokrasi sorununu çözebilir hem de insanlara daha verimli hizmet eden, daha aktif çalışan kurumlar kurulabilir. Ama tabi bunu yapan kişilere de bağlı bu. En azından şimdikinden çok daha iyi olurdu böyle olması.

HDP'li belediyelerin teröre bulaştığından eminim ben ama AKP de buna önce yol verip sonra da bunu milliyetçilik propagandasında kullandı. Yine de uzun vadede Kürtlerin yaşadıkları yerlerde daha özgür ve söz sahibi hissetmelerinin terör örgütlerinin önünü keseceğine inanıyorum ben. Bölgeler ya da illerin yarı-özerk bir yapıya geçmesi ileri dönemde olabilir zaten ancak. Ki bunun da öncesinde doğru düzgün bir devlet yapılanması, demokrat, kolay kolay yıpratılamayacak bir anayasa, tamamen yerine oturmuş güçler ayrılığı sistemi gerekir. Yoksa ülkeyi yıkmakla kalmaz iç savaşa falan sebep olur ki öyle bir olay olacağını öngörmek kolay olacağı için kimse de böyle bir adım atmamış, atmaz da şimdilik.

İstanbul'un nüfusunun dağıtılması gerekiyor bir şekilde. Yerel yönetimlerin güçlendirilip farklı bölgelerin-illerin farklı yönetim ve yatırım anlayışlarını benimsemesi bunun uzun vadede en iyi yolu. Ha tabi insanları zorla başka şehirlere göç ettirmek gibi şeyler de yapılabilir. :razz:
 
4 kasım 2018 mediar anket sonuçlarına göre,lisans ve lisansüstü seçmenler Chp’ye oy veriyor. lise, ortaokul, ilkokul mezunu, okur yazar olan ve okur yazar olmayan seçmen de akp’yi tercih ediyomuş ama hepimizin oyu eşit işte.
https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/secim-oncesi-ilk-anketten-cok-carpici-sonuclar-2718837/
 
Boş araştırma. Aynı şeyi TÜİK verilerine dayanarak referandumdan beri anlatıyorum ben bile. Dahası bir çok kişi de aynı şeyi söylüyordu. 2015 genel seçimlerinde sadece lisans ve üzeri mezunu olanlar oy kullansa CHP %60-65le tek başına iktidar olup rekor kırıyor.

Ama demokrasi bu degil. Evet, seçimde "ülkeyi satacağım" diyen birisi kazanırsa ve satarsa da demokrasi olur. Kimsenin de bir şey deme hakkı olmaz. Bizim insanımıza demokrasi bir değil beş beden büyük geliyor. Osmanlı'da bile sürekli taht kavgaları, isyanlar, darbeler, suikastler uçuşuyordu. 1960-1971-1980 darbeleri az bile duruyor hatta.
 
Back
Top Bottom