Dînî Tartışma

Users who are viewing this thread

Kurnaz Beğ said:
En başta Antarktika diyordunuz şimdi Norveç'e indi. İyi, en azından insanların yaşadığı bir bölgeye geldi konu. Oruç tutmak için bir aylığına gündüz-gece süresinin daha ideal olan bir yere gidilebilir. İnsanlar yazın tatile dünyanın parasını dökebiliyorsa bu da gayet mümkündür. Norveç, İsveç, Finlandiya gibi ülkelerin zaten maddi anlamda bir sıkıntılarının olmaması belki bu yönden dolayı Allah'ın bir hediyesidir.
Islam Iskandinavya'ya yayilsaydi Ramazanlarda ulkecek guneye falan ineceklerdi yani? Him. Peki.
 
Halbuki tam zaman olsa daha mantıklı mesela günün 2/3 ünde oruç olması emredilse böyle sorun yaşanmayacak
 
allah burada yarı pasif bir görev işlevinde. sağlığına iyi gelmiyorsa tutma diye bitiriyor meseleyi. dünyevi hayatta da mantıklı olanı bulmalarını bekliyor. 12 saat oruç tutarken bile kafası iyi çalışmayacak düzeye gelen, sinirleri atan insanlar bu tür dar ibadetlerle uğraşmamalı. komplike edilecek bir konu değil oruç ve coğrafyaların kusurları.
 
Kurnaz Beğ said:
colombos said:
Halbuki tam zaman olsa daha mantıklı mesela günün 2/3 ünde oruç olması emredilse böyle sorun yaşanmayacak
Allah bir günün ne kadar olduğunu söylemediğini bahane ederek buna da karşı çıkardınız eminim.
dünyanın kendi etrafında bir tur atışı :roll:
 
Kurnaz Beğ said:
colombos said:
Halbuki tam zaman olsa daha mantıklı mesela günün 2/3 ünde oruç olması emredilse böyle sorun yaşanmayacak
Allah bir günün ne kadar olduğunu söylemediğini bahane ederek buna da karşı çıkardınız eminim.
bizi bu kadar etkileyen ve sonraki yasamimizi belirleyen bir kitap yaziliyorsa acik olacak tabiiki, o kadar acik ve ayrintili olacak ki karsi cikacagimiz bir seyi kalmayacak. Bu boyle degilse elbette sorguya acik olur. Kaldi ki eger Islam'da genelde soylediginiz gibi sorgulamak ve aklini kullanmak emredilmisse, o zaman  bazi Muslumanlardan daha Musluman ateyizler var :smile:
 
Konuyu bulandırmayalım. Bir ideolojiyi ideoloji adı altında toplanmış bireylerden incelemek, bunun adı korkuluk safsatasıdır. iki taraf da böyle yaparak konuya zarar veriyor. Ateistler şöyledir böyledir demekten bir farkı yok bunun.
 
Makaveli_Shakur said:
Bazı arkadaşlar elinden geldiğince açıklamış ama sanırım sizin için yeterli değil bu , öncelikle müslümanların bundan bir şikayeti yok gayri müslimlere ne oluyor ki bırakın kendi içimizde yaşayalım yahu :/  Siz sadece eleştirmek ve kendinizin fikrinin doğru olduğunu ispatlamak için yer arıyorsunuz eğer tüm yerlerde oruç aynı saat tutulsaydı bu seferde neden herkes eşit saat tutuyor soğuk bir iklimde 1 saat tutanla sıcak bir iklimde ki 1 saat aynımıdır diyecektiniz.

Ayrıca konuyu araştırdım ve sanırım sizi tatmin edecek cevabı buldum...Eğer 6 ay gece 6 ay gündüz olduğunda zaman kavramını anlayamadığınız da kıyas etmesi gerekiyor müslümanın yani diğer günlerde ki bildiği günlerde ki zamanı 5'e ayırması gerekiyor güneş çıkmasa bile bu şekilde kendine en yakın bulunan yerin saatine göre oruç ve namaz kılabilir...Kutuplarda ki biri atıyorum kendine en yakın A şehri ise oranın saatine göre oruç tutup namaz kılabilir eğer zamanı bilemiyorsa kıyas yaparak yada bildiği bir zamanı 5 e bölerek de ibadetine devam edebilir.Kısacası zamanı kendi durumunuza göre alın diyor ve güneş olmasa bile oruç tutulabiliyor.

Kardeşim, kutuplara kadar saat normal, kutup dairesini geçince ,tık, bi anda 6 ay gündüz oluyormuş gibi konuşuyorsun. Hiçbir yerin saati aynı değil ki.
Evet amacımız düşüncemizin doğru olduğunu ispat ettirmek -ki doğrudur- , bunu "zaa biz haklıyız nooblar" kafasıyla değil, toplum halinde ilerleyelim istediğimiz için yapıyoruz.Zaten bu başlığın yegane amacı budur. Ve bu "oruç bugının" tek açıklaması, Muhammed'in kendi yaşadığı ortamdan başka bir yerde hiç vakit geçirmemiş olmasıdır. Bütün dünyayı Arabistan gibi zannetmiştir bu zat, belki kulaktan dolma bilgilerle birşeyler biliyordur dış dünya hakkında.

Bu kadar İslam'ın temel taşı olan birşeyin, orucun, bu kadar bariz, meydanda bir çelişkisini nasıl detaylandırmamış bu adam, hayretler içerisindeyim.Herşeyi düşünüp bunu atlamış.
 
wheneverwhatever said:
Bunun yegane sebebi Hz.Muhammed in dünyayı tepsi gibi düz sanması, bugün bildiğimiz üzere Dünyanın yuvarlak olduğunu kanıtlayan Galileo Muhammed den 800 civarı bi yıl sonra yaşadı.Kuran'da o günler bilindik bir gerçek olan tepsi dünya modelinin kanıtı da Zülkarneyn in içinde geçtiği bi ayette mevcut.Zülkarneyn Dünya'da uzun bir yolculuk ederek Güneş'in battığı yeri buluyor , onun orada balçıkla kaplandığını görüyor. Burda düpedüz Kuran Dünyanın düz olduğunu söylüyor bize. Şimdi lütfen "Kuran da mecaz hikayeler var!" diyerek gelmeyin bana, Dünya'nın en ciddi kitabında mecaz hikaye olamaz arkadaşım.
Galileo, dünyanın güneşin etrafında döndüğünü ispatladı. Milattan önce 276 ile 194 yılları arasında yaşayan Eratosthenes dünyanın çevresini dahi büyük bir doğrulukla hesapladı. Muhammed'in haberi yoktu demek ki bundan.
 
Makaveli_Shakur said:
Bazı arkadaşlar elinden geldiğince açıklamış ama sanırım sizin için yeterli değil bu , öncelikle müslümanların bundan bir şikayeti yok gayri müslimlere ne oluyor ki bırakın kendi içimizde yaşayalım yahu :/  Siz sadece eleştirmek ve kendinizin fikrinin doğru olduğunu ispatlamak için yer arıyorsunuz eğer tüm yerlerde oruç aynı saat tutulsaydı bu seferde neden herkes eşit saat tutuyor soğuk bir iklimde 1 saat tutanla sıcak bir iklimde ki 1 saat aynımıdır diyecektiniz.

Ayrıca konuyu araştırdım ve sanırım sizi tatmin edecek cevabı buldum...Eğer 6 ay gece 6 ay gündüz olduğunda zaman kavramını anlayamadığınız da kıyas etmesi gerekiyor müslümanın yani diğer günlerde ki bildiği günlerde ki zamanı 5'e ayırması gerekiyor güneş çıkmasa bile bu şekilde kendine en yakın bulunan yerin saatine göre oruç ve namaz kılabilir...Kutuplarda ki biri atıyorum kendine en yakın A şehri ise oranın saatine göre oruç tutup namaz kılabilir eğer zamanı bilemiyorsa kıyas yaparak yada bildiği bir zamanı 5 e bölerek de ibadetine devam edebilir.Kısacası zamanı kendi durumunuza göre alın diyor ve güneş olmasa bile oruç tutulabiliyor.

Kuran'ın yetersiz olduğu düşünülüyorsa ve oruç konusunda eksik bilgi barındırdığı düşünülüyorsa, hadislerden ve /veya din adamlarının fetvalarından yola çıkılarak dediğin yapılabilir.

Ki akıl ve mantıktan yola çıkılarak okunan değerlendirilirse  Kuran'ın yetersiz olmadığı ve oruç konusunda eksik bilgi vermediği görülebilir.

1-) Tanrı insanlar için kolaylık sağlar
2-) Oruç, ufuk çizgisinde gece ile gündüzü ayırt edebilmeni sağlayan şerit belirgin olunca tutulmaya başlanır ve güneş battıktan sonra aynısı olunca açılır.
3-) Zorlanan oruç tutmaz. Orucunu bozabilir. Bu durumda başka bir gün oruç tutması gerekir. Oruç tutamayan kişinin açı, sakatı, muhtacı doyurması gerekir. Buna da gücü yetmiyorsa yapacak bir şey yoktur.
4-) Tanrı affedicidir.
5-) Bu durumda Tanrı oruç tutamayan ve açları da doyuramayan kişiyi affeder.
6-) Gece gündüz farkından dolayı oruç tutamayan kişinin muhtaç kişileri doyurması gerekir. Buna da gücü yetmiyorsa Tanrı affeder.

Makaveli_Shakur said:
Kur’anda, beş vakit namazın vakitleri, çeşitli âyetlerde bildirildiği halde

Kuran'da üç vakit namaz vardır. Beş vakit yoktur. Tanrı'nın emri üç vakittir. Onun dışındaki namazlar Tanrı dışında insanların emirleridir. Tanrı dışındaki birilerini efendi kabul eden insanların kılmasında sakınca yok ancak müslümanların uygulaması sıkıntı.
 
Makaveli_Shakur said:
ancalimon said:
Makaveli_Shakur said:
Kur’anda, beş vakit namazın vakitleri, çeşitli âyetlerde bildirildiği halde

Kuran'da üç vakit namaz vardır. Beş vakit yoktur. Tanrı'nın emri üç vakittir. Onun dışındaki namazlar Tanrı dışında insanların emirleridir. Tanrı dışındaki birilerini efendi kabul eden insanların kılmasında sakınca yok ancak müslümanların uygulaması sıkıntı.

Hayır namaz 5 vakittir tam tersine 3 vakit namaz senin dediğin gibi insanların uydurmasıdır Şia'da vardır bu Sabah ve ikindi Öğle ve Akşam beraber kılınıyordu yanlış hatırlamıyorsam böylece 3 vakite iniyor ancak Kuran'da açıkça geçer 5 vakit olduğu.

238. Namazlara, özellikle orta namaza dikkat edin.*[59] Kendinizi tümüyle ALLAH'a vererek namaza durun. 2:238 Üç vakit namaz
[59] * 2:238 Üç vakit namaz 2:238; 11:114; 17:78 ve 24:58 ayetlerinde anılır. Kuran vahyedildiği zaman, hac, oruç ve zekât gibi namaz da halk tarafından biliniyordu. 8:35; 21:73; 22:78; 107:4 ayetlerine bakınız. "Orta namaz" olarak çevirdiğimiz "Assalatu al Vusta" ifadesini, "namaz en ölçülüdür /hayırlıdır" biçiminde anlayanlar günde üç namaz yerine iki namaz çıkarmaktadırlar.

Vakitler Gecenin gündüzün iki ucuna yakın bölümlerinde gözetilmesi gereken Sabah (Fecr: 24:58; 11:114) ve Akşam namazlarıyla (İşa: 24:58; 17:78; 11:114; 38:32) güneşin sabah ile akşam arasında olduğu, yani öğle vaktinde kılınan Orta (Vusta: 2:23:cool: namazı olmak üzere üç vakit namaz mevcuttur. Kuran’da sadece üç namazın ismi geçer. Bir başka deyişle, “salat” (namaz) kelimesi, zaman bildiren üç tanımlayıcı kelime ile birlikte anılır.  Salat-el Fecri-SABAH NAMAZI (24:58; 11:114).  Salat-el İşa’-AKŞAM NAMAZI (24:58; 17:78; 11:114; 38:32)  Salat-el Vusta- ORTA NAMAZ (2:23:cool: Namaz vakitlerini belirleyen ayetlerin hepsinin bu üç vakit hakkında olduğunu görüyoruz. Spekülasyonlara girmezsek ORTA NAMAZ olarak adlandırılan namazın sabah ile akşam namazı önceleri öğle namazı olarak anlıyordum… 73:20′deki ifadeyi gece namazının zamanı konusunda bir rahatlık sağlama olarak değilde gece namazının farz olmadığı biçiminde anladığım içindi… Demek ki, gece namazı ve izleyen Kuran çalışması güneşin batışından başlayıp doğuşuna kadar süreyi gecenin üçte birinden başlıyor ve üçte ikisinde sona eriyor. Güneş saat 7′de batıp 5′te doğuyorsa gece namazının zamanı saat 10:20 ile 1:40 arası olur. Cuma, yani cemaatle kılınan namaz özel bir toplumsal namaz olduğu ve gündüzün gerçekleştiği anlaşılıyor (62:9-11).
Tevrat bu anlayışı destekler. Namazın İbrahim peygamberle başladığını ve Musa’nın namaz kıldığını hatırlarsak Tevrat’ta namaz vakitleriyle ilgili ifadelerin tarihsel değerini daha iyi idrak ederiz. Tevrat’ın çevirilerine güvenim tam olmamakla birlikte Tevrat’ın en az üç ayetinde bulduğumuz bu desteğin bir hata veya tahrif sonucu oluştuğunu onaylamıyorum. Tevrat’taki bu ayetlerin gerek birbirleriyle ve gerekse Kuran ayetleriyle olan tutarlılığına dikkatinizi çekerim. (Bak: 1 Samuel 20:41; Zebur 55:16-17; Daniel 6:10). Namaz vakitlerinin beşe çıkarılmasının oluşturduğu dumanların izini mezhepler tarihinde görebilirsiniz. Şia’nın beş vakit namazı üç vakte sıkıştıran garip pratiği, namazları beşe çıkartan Sünniler’in baskısı neticesi bir uzlaşmadan kaynaklanıyor olmasın? Sünnetlerle, nafilelerle, teravih namazlarıyla namaza sürekli zam yapan hadis ve sünnet izleyicilerinin üç vakit namazı beşe çıkarmaları çok mu uzak bir ihtimal? Kuran’dan beş namaz çıkarıyorsanız kuşkusuz beş vakit namaz kılmaya devam etmelisiniz. Siz, iyi niyetle Kuran’ı inceledikten sonra kendi anlayışınızı izlemelisiniz.
 
Makaveli_Shakur said:
Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor:

"(Ey Muhammed!) Gündüzün iki tarafında ve gecenin gündüze yakın vakitlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt alanlar için bir öğüttür." (Hud, 11/114)

Gündüzün iki ucu, akşam ve sabah namazı, bir kısmında da yatsı namazı vardır. Üç vakit bu ayette zikredilmiştir.

"Güneşin zevalinden (öğle vaktinde Batı'ya kaymasından) gecenin karanlığına kadar (belli vakitlerde) namazı kıl. Bir de sabah namazını kıl. Çünkü sabah namazı şahitlidir." (İsra, 17/7:cool:

Güneşin batıya yönelmesinden gece olana kadar kılınan namaz, ikindi namazıdır. Sabah namazı tekrar edilmiştir.

" O halde, onların söylediklerine sabret ve güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini hamd ile tespih et. Gece vakitlerinde ve gündüzün uçlarında da tespih et ki hoşnut olasın." (Taha, 20/130)

Burada beş vakit namaza işaret edilmektedir. Âyette geçen "hamd ile tesbih"ten maksat namazdır. Güneşin doğmasından önce sabah namazı, batmasından önceki ikindi namazı, gecenin bir kısım saatleri akşam ile yatsı, gündüzün bazı taraflarındaki namaz ise öğle namazıdır.

Beş vakit namaz; sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazları Kur'an-ı Kerim içinde değişik yerlerde zikredilmektedir. Bazan ikisi, bazan üçü, bazan dördü değişik bir ifade üslupla anlatılmaktadırlar. Cenab-ı Peygamberimiz (asm), Kur'an-ı Kerim'i hem sözü ve hem de işi ile tefsir etme hakkına sahip olduğu için, bu hak kendisine Allah tarafından verilmiştir; sözü ve işi namazın beş olduğunu açıklamıştır.

Çeviriler hatalı.

Times of the Contact Prayers
11:114 You shall hold the contact prayer at
both ends of the day and the near part
of the night. The good deeds take away
the bad. This is a reminder for those
who remember.*

Bağlantı duasını günü iki ucunda ve gecenin yakın kısmında yap.  Günün iki ucu sabah ve öğle, gecenin yakın kısmı ise ikindi oluyor.


17:78 You shall hold the contact prayer at the
setting of the sun, until the darkness of
the night; and the Quran at dawn, the
Quran at dawn has been witnessed.*

Bağlantı duasını güneş batıp da gece karanlık olana kadar yap ve Güneş doğarken Kuran'ı oku.

Burada 3 vakit namaz üzerine fazladan bir namazdan bahsedilmiyor. Bu akşam namazının ne zaman başlayacağını ve ne zamana kadar kılınacağını söylüyor.

20:130 So be patient to what they are saying
and glorify the grace of your Lord
before the rising of the sun, and before
its setting, and from the early part of
the night glorify, and at the edges of
the day that you may be content.

Kasıt namaz değildir. Namaz saladır. Sebbih (tesbih) ise yüceltmek için anmak hatırlamak anlamına gelir. Burdan beş vakit namaz kılmak anlamı çıkarmak Kuran'ın kendisi ile çelişmesi anlamına gelir.
 
Makaveli_Shakur said:
Eminim doğrudur ayrıca bunu ben demiyorum siz diyorsunuz ben tık diye 6 ay gündüz 6 gece oluyor demedim.Gördüğün gibi sana gayet cevap verdim kutuplarda olan bir insan zamanı farklı yere göre alabilir dedim ama sen hala diretmekte ısrar ediyorsun bu kadar eminsen sen kanıtlada görelim bizim en azından ortada bir kutsal kitabımız var...Her yerin saatide aynı demedim bulunduğu konuma göre en yakın yeri alması yeterli olacaktır. Her saatin aynı olmamaması konusuna nereden geldin anlamadım ? Her zamanın aynı olmadığını peygamber bildiği için zaten en yakın konum veya bildiğiniz bir günün saatine göre alın denmiş demek ki değil mi ? Buraya kutuplar yazıldı 6 Ay gece gündüz yazıldı bizde ona göre cevap verdik Norveçte bulanan bir insanda dediğim gibi zamanı farklı olarak alıp gayette tutabilir.

Ramazan ayı gelince, oruç tutmak farz olur. Ancak seferi olanın oruç tutması farz değildir. Kutuplara ve aya giden Müslüman, seferi ise oruç tutmaz. Geriye dönünce kaza eder. Gündüzleri 24 saatten daha uzun yerlerde, mesela altı ay gündüz olan yerlerde, oruca saat ile başlanır ve saat ile bozulur. Gündüzü böyle uzun olmayan, vakitleri normal teşekkül eden, yani gündüzleri 24 saatten az olan bir şehirdeki Müslümanların zamanına uyularak oruç tutulur. (Dürer)

Tamam ben demek istediğini anladım, tabi ki günümüzde Müslüman kardeşlerimiz teknolojinin nimetlerinden faydalanarak saate göre oruç tutabilir kutuplarda veyahut başka gezegenlerde vesaire. Ancak benim anlatmaya çalıştığım, 625 yılında bunun mümkün olmadığı. O yıllarda oralarda yaşayan bir adama böyle böyle hava kararana kadar yemek yemeyeceksin desen, "yav he yav he" der sana.

Ayrıca 6 ay olmasa da İskandinav ülkeleri ve Sibirya da hava çok kısa süre karanlık kalıyor. Ayrıca bu insanlar -özellikle İskandinav yarımadasında- , zaten şehirlerde yaşıyorlar.Başka yere göre tutamazlar demektir bu da.

Gerçekten de Kuran da , eğer gündüzünüz 1 günden fazlaysa az olan yerlere göre tutunuz diyor mu? Yoksa uydurmuş mu yukardaki alıntıdaki adam? Merak ettim.
 
Makaveli_Shakur said:
@wheneverwhatever

Şimdi daha iyi anladım seni,şimdi olaya birazda şöyle bakmak lazım geçmişte bir tarihi olay vs incelenirken o dönemin koşullarına vs bakılması ona göre değerlendirilmesi gereklidir,o dönemde zaten İslam coğrafyasının sınırları belli o yüzden böyle bir soru hiç bir sahabenin aklına gelmemiş olabilir ama İslamın yayılması ile beraber bu sorunsalda ortaya çıkıyor işte burada İslam alimlerinin ve hadislerin önemi devreye giriyor...Benim bulabildiğim bilgiler bunlar yani bana İslam alimlerinin söylediklerine inanmak düşer doğrusuda budur zaten bir günah varsa bana değil onların boynuna :grin: Biraz daha bakayım belki bir şeyler bulursam atarım.

Benim de demek istediğim o, Kuran dünyaya "Ey İnsanlar!" diye seslenir , "Ey Arap Coğrafyası Halkı!" değil yani.Son kutsal kitap olduğu, ve arkasının gelmeyeceği de vurgulanmıştır Kuran da, ancak şimdi güncellenmesi gereken birçok durum ortaya çıkmış ve bariz belli bunlar çok aramaya gerek yok.İnternet elinin altında olan herkes bunlara saniyeler içinde ulaşabiliyor artık.
 
İslam'ın özellikle evrensel olduğu vurgulanır, bununla çelişiyor işte yoksa biz de anlıyoruz 600'lü yıllarda Arapların oruçla ilgili bu tip bir sıkıntılarının olmayacağınıç
 
özellikle ancalimon'a bir sorum var.
kuran'da bahsedilen "salat" neden eğitim olarak çevrilmemiş? tüm ayetlerdeki "namaz" kelimesini "eğitim" olarak değiştirdiğimde çok daha anlamlı gelmeye başladı. çoğu namaz ile ilgili ayetlerin ardından "cehaleti, kötülüğü kovalar" gibi sözler deniyor çünkü. insanların camide toplaşıp yere yatıp kalkması nasıl cehaleti kovalayabiliyor ki?
cenaze namazı da öyle. ölen ardından bir bilgilendirme, düşünceleriyle ilgili bir anlatı gibi olabilir.
eğer doğruysa -ki ters bir teori atacağını sanmıyorum- günde 5 vakit saçma bir halı üzerinde başını yere koyanları bırak, 3 vakit bu eylemi gerçekleştiren senin gibiler bile büyük bir yanılgıya düşmüşler demektir. bu eylemi yapmak dünyevi hayatı hiçbir şekilde etkilemiyor çünkü. aynı şekilde zaman kaybı. oysa insanlar günde 3 defa dışarıda toplaşıp her türlü bilim hakkında tartışsalar bu çok çok büyük değişimler doğuracaktır.
cevabını bekliyorum.
 
Salah sözüğünün eğitim olarak çevrilmesi için nasıl bir neden var ki? Salah Tanrı ile bağlantı kurulan dua oluyor. Kendini dünyadan soyutlayıp yalnız kaldığın bir an. Amacı dünyevi hayatı etkilemek değil zaten. İkinci yaşamı etkilemek için yeniden evrimleşip var olacak o zamanki bedenin için enerji toplamak. Her toplum farklı şekilde bunu gerçekleştirir. Kişisel olarak da farklı şekilde gerçekleştirenler var. Burada şekil önemsiz olsa gerek.

Sözcüğünün kökeniyle ilgili pek bir şey bulamadım. Dua deyip kestirmişler. Belki il dil olan Türkçe bir köken bulabilirim manası olan ancak pek şansım olduğunu sanmam. İlk aklıma gelen sözcük "sağ" sözcüğü.
 
Back
Top Bottom