Dînî Tartışma

Users who are viewing this thread

Kabul edilebilir dogmalarsa ve bu bir şeyleri engellemeyecekse kabul edilebilir.Ki bilimin çürütmeye çalıştığı bazı konuların da ispatının sağlanamadığı çok açık kanımca.Din bilimsel araştırma yapma mı diyor?Hayır.

''Kıyamet gününde âlimlerin mürekkebi ile şehitlerin kanı tartılır, âlimlerin mürekkebi şehitlerin kanından ağır gelir." (Suyûti, el Câmiu’s Saiğr, nr 10026; İbn Abdilberr, Câmiu Beyâni’l- İlm, nr. 139.)(İslam dinine göre şehitliğin derecesini belirtmeme gerek yok sanırım)

Burada neyi dikti ettirme var?Hangi dogmalara sıkışıklık var?Neyi kabul etme zorunluluğu var?Veya ne engeli var?
 
cakowx said:
Kabul edilebilir dogmalarsa ve bu bir şeyleri engellemeyecekse kabul edilebilir.Ki bilimin çürütmeye çalıştığı bazı konuların da ispatının sağlanamadığı çok açık kanımca.Din bilimsel araştırma yapma mı diyor?Hayır.

''Kıyamet gününde âlimlerin mürekkebi ile şehitlerin kanı tartılır, âlimlerin mürekkebi şehitlerin kanından ağır gelir." (Suyûti, el Câmiu’s Saiğr, nr 10026; İbn Abdilberr, Câmiu Beyâni’l- İlm, nr. 139.)(İslam dinine göre şehitliğin derecesini belirtmeme gerek yok sanırım)

Burada neyi dikti ettirme var?Hangi dogmalara sıkışıklık var?Neyi kabul etme zorunluluğu var?Veya ne engeli var?

Sen olayı anlamadın. Bir dogmanın serbest düşünceyi engellemesi için o dogmada "serbest düşünemezsin" yazması gerekmiyor. Dogmanın tanımına bakalım. . "Belli bir konuda ileri sürülen bir görüşün sorgulanamaz, tartışılamaz gerçek olarak kabul edilmesi." Dogmanın, sadece kendisinin doğruluğuna iddia etmesi, serbest düşünceyi engeller. Bunun İslam ile ilgili en büyük örneği, evrim teorisidir. Her ne kadar olmadığı istenildiği kadar iddia edilse de; böyle bir şey gözlemlenmiş. Bunu destekleyen deliller var. Bir başka örneği Hristiyanlıktan verirsek. Kilise, tüm gök cisimlerinin dünya etrafında döndüğünü kabul ettiği için, buna karşı çıkan herkesi yok etmiştir. Örneklerde görüldüğü üzere İslam ve Hristiyanlık'ta kesin olarak bilime karşı çıkma olmasa da, iki büyük din de kendisiyle çelişen bir araştırma olduğu zaman gereğini yapmıştır.
 
Dostlar benim aklıma takılan bir şey var. Size sormak istiyorum.

Bilindiği gibi zaman artık bir boyut olarak biliniyor. Bir belirteçten daha fazlası. Zaman bir cisim gibidir. Ucu, ortası ve sonu vardır. İnsanlar yaşarken aynı zamanda zaman boyutunda ilerler diye biliyorum. Tabi bilgilerim eksik te olabilir. Bilenler tamamlarsa sevinirim.

Şimdi şu sonuca varıyorum: Demek ki, zaman önceden yaratılmışsa onu biz değiştiremeyiz. Demek ki aynı zamanda kaderimizi de biz çizemeyiz. Önceden belirlenmiş? O zaman eğer dediklerim doğruysa şu soruya dönüyorum: Eğer benim kaderim önceden belirlenmişse ben neden cehenneme gidiyorum?
 
carrier said:
Dostlar benim aklıma takılan bir şey var. Size sormak istiyorum.

Bilindiği gibi zaman artık bir boyut olarak biliniyor. Bir belirteçten daha fazlası. Zaman bir cisim gibidir. Ucu, ortası ve sonu vardır. İnsanlar yaşarken aynı zamanda zaman boyutunda ilerler diye biliyorum. Tabi bilgilerim eksik te olabilir. Bilenler tamamlarsa sevinirim.

Şimdi şu sonuca varıyorum: Demek ki, zaman önceden yaratılmışsa onu biz değiştiremeyiz. Demek ki aynı zamanda kaderimizi de biz çizemeyiz. Önceden belirlenmiş? O zaman eğer dediklerim doğruysa şu soruya dönüyorum: Eğer benim kaderim önceden belirlenmişse ben neden cehenneme gidiyorum?
Kaderin belirlendi.Ama bunun yanında sana özgür irade de verildi.Şimdi önünde iki yol var diyelim,bu iki yoldan birini seçmek senin özgür iradene bağlıdır.Sen o yolu kaderinde belli olduğu için değil,kendi özgür iraden olduğu için seçtin.Şöyle bir örnek vereyim kardeşim;
Şimdi senin yazılın var.Ancak tembel bir öğrencisin.Yazılıdan çıktığında öğretmenin senin kötü not alacağını bilir.Sen kötü not alırsın ama öğretmenin sorduğu sorular yüzünden değil,kendi verdiğin cevaplar yüzünden.Ayrıca sen tembel bir öğrenci olduğun için öğretmenin kötü not alacağını biliyor.Öyle ki Allah da senin inkar ya da iman edeceğini biliyor.Ancak müdahale etmiyor.Çünkü imtihandasın.Öğretmen de soruları hazırlarken senin hangi soruda zorlanacağını bilir.Ama yine de hangi cevabı vereceğin senin elinde.
"Ya benim kaderimde belirlenmiş napıyım?" diyerek yalnızca özgür iradeni yok sayarsın.Özgür iradesi olmayan bir insan,insan değildir.
 
Senin dediğin soruma cevap değil. Zaman kavramını açıklamıştım biraz yukarıda. Bu zaman kavramına göre senin dediklerin beni tatmin etmedi açıkçası. Yani benim yapacaklarımı zamanda belirlemişse Allah zaten bana neden acı çektiriyor?
 
Yok ben en sondaki cümlene cevap verdim.Kaderin belli olduğu için cehenneme gitmiyorsun sana seçim hakkı sunulduğu için gidiyorsun.Kader hakkında belki bu video tatmin edebilir
http://www.youtube.com/watch?v=2xgH0Lr0wd0&feature=c4-overview-vl&list=PLE4E849FBD26CDD90
 
Turkzade said:
Yok ben en sondaki cümlene cevap verdim.Kaderin belli olduğu için cehenneme gitmiyorsun sana seçim hakkı sunulduğu için gidiyorsun.Kader hakkında belki bu video tatmin edebilir
http://www.youtube.com/watch?v=2xgH0Lr0wd0&feature=c4-overview-vl&list=PLE4E849FBD26CDD90

Ya işte anlamıyorsun. Zamanın bütünlüğünde benim ne yapacağım belli zaten. Neyi seçeceğim ya da.
 
Bunun sebebi irade kavramındaki ikilik. İslam'a göre Allah sana bir "cüzi irade" vermiştir. Bu cüzi iraden ile kader ve kaza çerçevesinde az buçuk özgürlüğün vardır. Sonuç olarak kaderin yine Allah'ın verdiği ve tamamen onun kelamı olan "külli irade" vermiştir. Dolayısı ile hem yaptıklarından sorumlu olurken, hem de onun yazdığının dışına çıkamazsın. Sünni inanışa göre kader ve kaza kavramı bu şekilde açıklanmıştır.
 
Sanırım senin aklına şu geliyor. ''Ne olacağı belli ise biz niye yaşıyoruz, neden Tanrı gibi sonsuz bir güç, bizimle bunun için uğraşıyor?''
 
carrier said:
Dostlar benim aklıma takılan bir şey var. Size sormak istiyorum.

Bilindiği gibi zaman artık bir boyut olarak biliniyor. Bir belirteçten daha fazlası. Zaman bir cisim gibidir. Ucu, ortası ve sonu vardır. İnsanlar yaşarken aynı zamanda zaman boyutunda ilerler diye biliyorum. Tabi bilgilerim eksik te olabilir. Bilenler tamamlarsa sevinirim.

Şimdi şu sonuca varıyorum: Demek ki, zaman önceden yaratılmışsa onu biz değiştiremeyiz. Demek ki aynı zamanda kaderimizi de biz çizemeyiz. Önceden belirlenmiş? O zaman eğer dediklerim doğruysa şu soruya dönüyorum: Eğer benim kaderim önceden belirlenmişse ben neden cehenneme gidiyorum?


Senin anlamadığın nokta zaman kavramının da Allah tarafından yaratılmış olması. Yani, onun "boyutunda" zaman kavramı bulunmamakta yani bu da bir bakıma "Allah'tan önce ve sonra ne vardı?" sorularına ışık tutuyor. Bilmiyorum doğru bir örnek olacak mı ama zaman ve mekan kavramları da aynı dünya veya evren gibi bizi içine alan "yaratılmış" kavramlar. Bazı ayetlerde Kıyamet'ten sonra zaman kavramının önemsiz kalacağı "sizin tüm hayatınız size bir an gibi gelecek" gibi veya Allah'ın kullara soracağı ve bazılarının bir bazılarının iki gün diye cevapladığını belirten ayetler var.
 
Alıntıladığın adamın sorusuyla bir ben mi bağlantı kuramadım?

Ve düşüncem aynı oluyor, bu inanç işlerinde inanmayı seçen adam her türlü inanıyor. Yani dini mantık ile açıklamaya çalışmak da, bana çok mantıksız geliyor açıkçası.
 
carrier said:
Dostlar benim aklıma takılan bir şey var. Size sormak istiyorum.

Bilindiği gibi zaman artık bir boyut olarak biliniyor. Bir belirteçten daha fazlası. Zaman bir cisim gibidir. Ucu, ortası ve sonu vardır. İnsanlar yaşarken aynı zamanda zaman boyutunda ilerler diye biliyorum. Tabi bilgilerim eksik te olabilir. Bilenler tamamlarsa sevinirim.

Şimdi şu sonuca varıyorum: Demek ki, zaman önceden yaratılmışsa onu biz değiştiremeyiz. Demek ki aynı zamanda kaderimizi de biz çizemeyiz. Önceden belirlenmiş? O zaman eğer dediklerim doğruysa şu soruya dönüyorum: Eğer benim kaderim önceden belirlenmişse ben neden cehenneme gidiyorum?


Soru  : Madem önceden biliyor ne yapacağımızı, o zaman ne yaparsak yapalım O'nun bildiğini yapıyoruz. Boş yere uğraşıp duruyoruz. Kaderin mahkûmuyuz."
Cevap : Hemen kalk yerinden bir takvim yaprağına bak. Orada senin de önceden bildiğin şeyler yazılı. Güneşin, meselâ üç ay sonra, oturduğun şehirde hangi dakikada doğacağını ve batacağını yazmış olmalılar. Artık sen de önceden biliyorsun. Acaba güneş, sen öyle bildiğin için mi o dakikada doğuyor? Yoksa güneş o dakikada doğacağı için mi sen öyle biliyorsun? Gördüğün gibi, bilmek olmayı belirlemez, olmak bilmeyi belirler. Bir iş olmuşsa/olacaksa, öyle bilinir. Bir iş nasıl bilinirse, öyle olmaz. Öyle bilindi diye öyle olmaz. Öyle bilinecek diye öyle de olmaz. Allah'ın da önceden bilmesi, ne edeceğimizi belirliyor değil. Bizi böyle ettiğimiz için, O önceden öyle biliyor. Yoksa, O'nun da sonradan bilmesini mi arzu ederdin. Zamanı yoktan var eden, sence zamana mahkûm mu olsun? O da mı "az sonra"ları beklesin?


 
Muslih Hünkâr said:
Soru  : Madem önceden biliyor ne yapacağımızı, o zaman ne yaparsak yapalım O'nun bildiğini yapıyoruz. Boş yere uğraşıp duruyoruz. Kaderin mahkûmuyuz."
Cevap : Hemen kalk yerinden bir takvim yaprağına bak. Orada senin de önceden bildiğin şeyler yazılı. Güneşin, meselâ üç ay sonra, oturduğun şehirde hangi dakikada doğacağını ve batacağını yazmış olmalılar. Artık sen de önceden biliyorsun. Acaba güneş, sen öyle bildiğin için mi o dakikada doğuyor? Yoksa güneş o dakikada doğacağı için mi sen öyle biliyorsun? Gördüğün gibi, bilmek olmayı belirlemez, olmak bilmeyi belirler. Bir iş olmuşsa/olacaksa, öyle bilinir. Bir iş nasıl bilinirse, öyle olmaz. Öyle bilindi diye öyle olmaz. Öyle bilinecek diye öyle de olmaz. Allah'ın da önceden bilmesi, ne edeceğimizi belirliyor değil. Bizi böyle ettiğimiz için, O önceden öyle biliyor. Yoksa, O'nun da sonradan bilmesini mi arzu ederdin. Zamanı yoktan var eden, sence zamana mahkûm mu olsun? O da mı "az sonra"ları beklesin?
Galaksiyi ben oluştursaydım güneşin ne zaman doğacağını da bilirdim. Üstelik önce insandan ve insanın bildiği zamandan örnek verip, ondan sonra yaratıcı dediğin şeyin zamandan bağımsız olduğunu iddia etmen de ayrı bir saçmalık.

Yapılabilecek tek şey "Allah'ı anlamaya bizim aklımız yetmez" deyip kaçmak, kusura bakmayın mümin kardeşlerim.
 
Biraz düşünüyorum da Zaman yokken Tanrı'nın olması imkansız değil mi ? Zaman kavramının olmaması için Canlının olmaması gerekir çünkü zaman kavramını canlı yaratır, canlı yokken zaman kullanışsız bir şeydir.Zamanın olmaması içinse sadece canlının değil, hiç bir şeyin olmaması gerekir,Tanrı'nın bile. O zaman Tanrı zaman yokken nasıl var olabilir?
 
Kayra said:
Biraz düşünüyorum da Zaman yokken Tanrı'nın olması imkansız değil mi ? Zaman kavramının olmaması için Canlının olmaması gerekir çünkü zaman kavramını canlı yaratır, canlı yokken zaman kullanışsız bir şeydir.Zamanın olmaması içinse sadece canlının değil, hiç bir şeyin olmaması gerekir,Tanrı'nın bile. O zaman Tanrı zaman yokken nasıl var olabilir?
Zaman kavramını canlı yaratıyorsa Tanrı yokken zamanı kim yarattı ?
 
Zaman evrenin baslangiciyla ortaya cikiyor. tanri da evrenden ust konumda. kayranin demek istedigini anladim fakat evrenin ustu fizik kanunlari bilmedigimiz icin bu tarz sorular muallakta kaliyor.
 
Back
Top Bottom