Merhaba arkadaşlar...
Uzun zamandır ortalarda yoktum. Yazdığım bölümleri İşgal kısmına çevirdim, bundan sonra VII.Bölüm diye devam edeceğim.
Umarım beğenirsiniz...
DeepNot:
Bu arada berbat derecede de olsa harita tasarladım. Beğenmenizi beklemiyorum, daha sonra ki olaylar oralarda geçecek, bu yüzden yayımlama ihtiyacı duydum. Harita bu arada aşırı büyüktür, indirirseniz daha rahat bakabilirsiniz.
[/url]
Uzun zamandır ortalarda yoktum. Yazdığım bölümleri İşgal kısmına çevirdim, bundan sonra VII.Bölüm diye devam edeceğim.
Umarım beğenirsiniz...
DeepNot:
Bu arada berbat derecede de olsa harita tasarladım. Beğenmenizi beklemiyorum, daha sonra ki olaylar oralarda geçecek, bu yüzden yayımlama ihtiyacı duydum. Harita bu arada aşırı büyüktür, indirirseniz daha rahat bakabilirsiniz.
http://forums.taleworlds.com/index.php/topic,239552.msg6463863.html#msg6463863
-Sen ne demek istiyorsun? Anlamadım.
dedim arkadaşım Ryan'a...
Ryan, 20 yıl kadar önce, Kalradya Cumhuriyeti Ordusu'nun en eski albaylarındandı. Şimdi ise İbdeles Ordu Karahgahı'nda öğretmenlik yapıyordu. Uzun ve kirli sakalları saçlarına karışmıştı. Eskiden bayağı kaslıydı Ryan, şimdi ellili yaşlarında olduğunu düşünürsek hala performansından ufak tefek birşeyler kalmıştı ama bayağı paslandığını söylemek yanlış olmazdı.
-Yani şunu demek istiyorum, dedi ciddi bir tavırla, artık Lead Yüküntür devleti eskisi kadar iyi yönetemiyor. Zaten Walden'in akıbeti nedir bilinmiyor ama tanrı aşkına söyle Birvov, baban sence artık eskisi kadar iyi mi?
Evet, ismim Birbov. Lead Yüküntür'ün birinci oğlu, aslında maneviyatım ama ailem kim akıbeti bilinmez. Babam Yüküntür, beni iki aylık iken edinmiş evlatlığa.
Ailemde normalde dokuz kardeşiz lakin benden sonra doğan Lydia hariç kardeşlerimle iyi geçinemem. Ailemden kimseye benzemem, ne annemin kızıl saçları vardır bende. Ne de babamın mavi gözleri...
Karakter bakımından da öyledir aslında. Babam savaşçıdır ki Kalradya sınırlarını genişletmiş, çöllerin ilerindeki bedevi sürgünlerinden dağlı doğu kolonilerine kadar her yer bizimdir. Ana kıtanın neredeyse çeyreğidir Kalradya... Sadece Dörtyol Hanı bölgesi ve Druia dağlarına müdahale etmemiştir.
Annem kadar da uysal sevecen değilimdir. Bir çocuğum olsaydı, dayanırdım onun ağlamalarına ama bir çocuk sürüsünün içine atın beni, hepsini katlederim.
-Babam, aslında seçim yapmayı meclise sundu ama meclis bunu kabul etmiyor, dedim Ryan'a.
-Zaten sorun meclis yoldaş! dedi bana yanımda oturan Michoel. Kısa saçları, minyon gözleri ve o kadar da burnu dikkat çekiyordu aramızda. Ancak hepimizden uzundu, sanki savaş alanındaki devler gibi...
Michoel'e kızmadan edemedim:
-Sen ne demek istiyorsun yoldaş?
Michoel'in cevabı ise benim düzenimi alt üst etmeye yetti:
-Lead Walden zamanındaki yöneticilerden sonra ortam dağıldı, demin ki nutuğunda eski albay Ryan Serbov haklı yoldaş... Bu ülkeye artık yeni beyinler lazım. Tamam kabul, şimdiki yöneticiler ülkeyi iyi yönetiyor lakin kulağımıza bazı şeyler gelmiyor değil!
Benim düşüncelerimin sarsılmasında Michoel'in dediklerinin devamı etkili oldu:
-Geçenlerde eski Maliye Bakanı Marnid'in oğlu Marnid Jr. ,ki sen de bilirsin en ünlü tüccarlardan biridir- parasını meyhane kızlarını çatır çatır becermek için kullanıyor ve işin aslı şudur ki yoldaş, burada devletin parası ve yetkisi devreye giriyor. Geçen gün meyhanede Marnid Jr.'ı gördüm. Bir elinde kıza belgeyi gösterirken odasına çekti. Diğer yanda da cumhuriyet armalı bir keseyi hancıya attı. Şimdi siz bana söyleyin yoldaşlar: bu bir devlet tüccarının yapacağı en büyük vatan hainliği, rezilliği de değildir de nedir?
Ben bunlara inanmamakta ısrar ediyordum, bu kanıyı haksız çıkarmak için sordum:
-Bir şahidin yada kanıtın var mı?
Michoel üzgün bir tavırla:
-Maalesef bende bunlara inanmamak istiyorum yoldaş ama kanıtım, dedi ve cebinden cumhuriyet armalı, şarap ve adını vermek istemediğim sıvı bulaşmış bir kese çıkardı, buradadır.
Benim gözlerim faltaşı gibi açılmıştı, hemen öfkeyle ayağa kalktım ve bağırdım:
-Bunu hemen babama ileteceğim!
Beni oturtan kuvvet, Sarranidli Sharudya oldu:
-Otur yerine aptal çocuk, sadece bir kanıt ile bir adamı hapse attıramazsın.
Sharudya, Ryan'dan yirmi yaş küçük, bir cumhuriyet muhafızıydı. Büyük depremden sonra Mirim Şehri inşaatında önemli vazifeler yapmış ve büyük kıdemli anlamını taşıyan "Valerin" ünvanını almıştı. Aslında Valerin kıdemi her babayiğide verilmezdi. Bu ünvan için ya birkaç cepheyi yönetecek kadar zeki olmanız, yada bir müfrezeyi kendi canınız pahasıya koruyacak kadar aptal olmanız lazımdı. Çoğu kişi bu ünvanı öldükten sonra alırdı ki, hala yaşayan "Valerin" ünvanlı kişilere "cevher", "yürüyen ölü", "yaşayan efsane" denirdi. Bu ünvan ordudan atılmış olsan bile sana bir sülük gibi yapışır, her yerde saygı görürdün. Bir çapulcu seni soymaya cesaret edemezdi, Lead bile sana saygı gösterirdi.
İşte Sharudya dişi bir valerin muhafızdı. Valerin kıdemi, mesleğinizin önüne konurdu. Eğer bir üstatsanız "Valerin Üstat" yada eğer bir demirciyseniz "Valerin demirci" denirdi sizlere.
Dediğim gibi, Sharudya dişi bir valerin muhafızdı. Esmer teni, kömür gibi saçları ve sarı gözleri, sizi içinize çeker ve günaha çağırırdı adeta ama tavırları sizi saniyesinde soğuturdu kendisinden.
-Ama Sharudya, diyebildim sadece.
-Senin o gözlerini oyar, eline veririm piç herif! dedi sakin bir öfkeyle ve oturttu beni yerime. İçimizden bir çaylak bağırdı:
-İHTİLAL OLMALI! İHTİLAL OLMALI!
Bu sesi kıdemli bir mızrakçı bastırdı:
-HADİ KAPA ÇENENİ! HADİ KAPA ÇENENİ!
Biz bu laf üzerine gülüşürken, acemi konuşmaya devam ediyordu:
-Ama cidden İhtilal gerçekleşmeli! Yirmi bir yıl önce oldu! Şimdi de olabilir...
Bunun üzerine ben girdim lafa:
-Genç adam, ismin ne?
-Miche, efendi Birbov...
dedi saygılı bir tavırla. Çocuğun her halinden belliydi Svadyan olduğu... Sarı saçları, mavi gözleri ve sıradan burnu ile belli ediyordu.
-Bak Miche, dedim sakin bir edayla, o dönem Feodal zamanlardı. Her çöplükte bir horoz ötüyordü. Ama şimdi bayağı büyük bir çöplükteyiz ve sırf bir horoz ötmüyor. Bir meclis var öten ve biz bir İhtilal yapana kadar annemizi belleler! Adamların gözü kulağı var her yerde.
Miche mırındandı:
-Belki on altı yaşında olabilirim ama bu ülkenin neye ihtiyacı olduğunu biliyorum, diye mırındandığını duydum. Miche'yi umursamaksızın ayağa kalktım. Deri ceketimi aldım. O sırada Ryan'ın sesini duydum:
-Gidiyor musunuz yoldaş?
Ryan'a cevap verdim hızla:
-Evet yoldaş...
Ve kalabalığa hitap ettim:
-Anka Yoldaşlığı! Hepinize iyi geceler!
Kimi başıyla onayladı bu selamımı, kimi de cevap verdi sessizce. Toplamda altı kişiydik zaten. Miche dışında bir kişiyi daha tanımıyordum artık. Zaten Michoel'i takip etmiş, sadece büyümeye çalışan bir ergendi benim içinç
Ryan'ın evinden çıkarken kürkümü giydim ve zifiri karanlığa bir bakış attım. Bu gecenin sonu iyi bitmeyecekti Mirim şehrinin izbe sokaklarında...
dedim arkadaşım Ryan'a...
Ryan, 20 yıl kadar önce, Kalradya Cumhuriyeti Ordusu'nun en eski albaylarındandı. Şimdi ise İbdeles Ordu Karahgahı'nda öğretmenlik yapıyordu. Uzun ve kirli sakalları saçlarına karışmıştı. Eskiden bayağı kaslıydı Ryan, şimdi ellili yaşlarında olduğunu düşünürsek hala performansından ufak tefek birşeyler kalmıştı ama bayağı paslandığını söylemek yanlış olmazdı.
-Yani şunu demek istiyorum, dedi ciddi bir tavırla, artık Lead Yüküntür devleti eskisi kadar iyi yönetemiyor. Zaten Walden'in akıbeti nedir bilinmiyor ama tanrı aşkına söyle Birvov, baban sence artık eskisi kadar iyi mi?
Evet, ismim Birbov. Lead Yüküntür'ün birinci oğlu, aslında maneviyatım ama ailem kim akıbeti bilinmez. Babam Yüküntür, beni iki aylık iken edinmiş evlatlığa.
Ailemde normalde dokuz kardeşiz lakin benden sonra doğan Lydia hariç kardeşlerimle iyi geçinemem. Ailemden kimseye benzemem, ne annemin kızıl saçları vardır bende. Ne de babamın mavi gözleri...
Karakter bakımından da öyledir aslında. Babam savaşçıdır ki Kalradya sınırlarını genişletmiş, çöllerin ilerindeki bedevi sürgünlerinden dağlı doğu kolonilerine kadar her yer bizimdir. Ana kıtanın neredeyse çeyreğidir Kalradya... Sadece Dörtyol Hanı bölgesi ve Druia dağlarına müdahale etmemiştir.
Annem kadar da uysal sevecen değilimdir. Bir çocuğum olsaydı, dayanırdım onun ağlamalarına ama bir çocuk sürüsünün içine atın beni, hepsini katlederim.
-Babam, aslında seçim yapmayı meclise sundu ama meclis bunu kabul etmiyor, dedim Ryan'a.
-Zaten sorun meclis yoldaş! dedi bana yanımda oturan Michoel. Kısa saçları, minyon gözleri ve o kadar da burnu dikkat çekiyordu aramızda. Ancak hepimizden uzundu, sanki savaş alanındaki devler gibi...
Michoel'e kızmadan edemedim:
-Sen ne demek istiyorsun yoldaş?
Michoel'in cevabı ise benim düzenimi alt üst etmeye yetti:
-Lead Walden zamanındaki yöneticilerden sonra ortam dağıldı, demin ki nutuğunda eski albay Ryan Serbov haklı yoldaş... Bu ülkeye artık yeni beyinler lazım. Tamam kabul, şimdiki yöneticiler ülkeyi iyi yönetiyor lakin kulağımıza bazı şeyler gelmiyor değil!
Benim düşüncelerimin sarsılmasında Michoel'in dediklerinin devamı etkili oldu:
-Geçenlerde eski Maliye Bakanı Marnid'in oğlu Marnid Jr. ,ki sen de bilirsin en ünlü tüccarlardan biridir- parasını meyhane kızlarını çatır çatır becermek için kullanıyor ve işin aslı şudur ki yoldaş, burada devletin parası ve yetkisi devreye giriyor. Geçen gün meyhanede Marnid Jr.'ı gördüm. Bir elinde kıza belgeyi gösterirken odasına çekti. Diğer yanda da cumhuriyet armalı bir keseyi hancıya attı. Şimdi siz bana söyleyin yoldaşlar: bu bir devlet tüccarının yapacağı en büyük vatan hainliği, rezilliği de değildir de nedir?
Ben bunlara inanmamakta ısrar ediyordum, bu kanıyı haksız çıkarmak için sordum:
-Bir şahidin yada kanıtın var mı?
Michoel üzgün bir tavırla:
-Maalesef bende bunlara inanmamak istiyorum yoldaş ama kanıtım, dedi ve cebinden cumhuriyet armalı, şarap ve adını vermek istemediğim sıvı bulaşmış bir kese çıkardı, buradadır.
Benim gözlerim faltaşı gibi açılmıştı, hemen öfkeyle ayağa kalktım ve bağırdım:
-Bunu hemen babama ileteceğim!
Beni oturtan kuvvet, Sarranidli Sharudya oldu:
-Otur yerine aptal çocuk, sadece bir kanıt ile bir adamı hapse attıramazsın.
Sharudya, Ryan'dan yirmi yaş küçük, bir cumhuriyet muhafızıydı. Büyük depremden sonra Mirim Şehri inşaatında önemli vazifeler yapmış ve büyük kıdemli anlamını taşıyan "Valerin" ünvanını almıştı. Aslında Valerin kıdemi her babayiğide verilmezdi. Bu ünvan için ya birkaç cepheyi yönetecek kadar zeki olmanız, yada bir müfrezeyi kendi canınız pahasıya koruyacak kadar aptal olmanız lazımdı. Çoğu kişi bu ünvanı öldükten sonra alırdı ki, hala yaşayan "Valerin" ünvanlı kişilere "cevher", "yürüyen ölü", "yaşayan efsane" denirdi. Bu ünvan ordudan atılmış olsan bile sana bir sülük gibi yapışır, her yerde saygı görürdün. Bir çapulcu seni soymaya cesaret edemezdi, Lead bile sana saygı gösterirdi.
İşte Sharudya dişi bir valerin muhafızdı. Valerin kıdemi, mesleğinizin önüne konurdu. Eğer bir üstatsanız "Valerin Üstat" yada eğer bir demirciyseniz "Valerin demirci" denirdi sizlere.
Dediğim gibi, Sharudya dişi bir valerin muhafızdı. Esmer teni, kömür gibi saçları ve sarı gözleri, sizi içinize çeker ve günaha çağırırdı adeta ama tavırları sizi saniyesinde soğuturdu kendisinden.
-Ama Sharudya, diyebildim sadece.
-Senin o gözlerini oyar, eline veririm piç herif! dedi sakin bir öfkeyle ve oturttu beni yerime. İçimizden bir çaylak bağırdı:
-İHTİLAL OLMALI! İHTİLAL OLMALI!
Bu sesi kıdemli bir mızrakçı bastırdı:
-HADİ KAPA ÇENENİ! HADİ KAPA ÇENENİ!
Biz bu laf üzerine gülüşürken, acemi konuşmaya devam ediyordu:
-Ama cidden İhtilal gerçekleşmeli! Yirmi bir yıl önce oldu! Şimdi de olabilir...
Bunun üzerine ben girdim lafa:
-Genç adam, ismin ne?
-Miche, efendi Birbov...
dedi saygılı bir tavırla. Çocuğun her halinden belliydi Svadyan olduğu... Sarı saçları, mavi gözleri ve sıradan burnu ile belli ediyordu.
-Bak Miche, dedim sakin bir edayla, o dönem Feodal zamanlardı. Her çöplükte bir horoz ötüyordü. Ama şimdi bayağı büyük bir çöplükteyiz ve sırf bir horoz ötmüyor. Bir meclis var öten ve biz bir İhtilal yapana kadar annemizi belleler! Adamların gözü kulağı var her yerde.
Miche mırındandı:
-Belki on altı yaşında olabilirim ama bu ülkenin neye ihtiyacı olduğunu biliyorum, diye mırındandığını duydum. Miche'yi umursamaksızın ayağa kalktım. Deri ceketimi aldım. O sırada Ryan'ın sesini duydum:
-Gidiyor musunuz yoldaş?
Ryan'a cevap verdim hızla:
-Evet yoldaş...
Ve kalabalığa hitap ettim:
-Anka Yoldaşlığı! Hepinize iyi geceler!
Kimi başıyla onayladı bu selamımı, kimi de cevap verdi sessizce. Toplamda altı kişiydik zaten. Miche dışında bir kişiyi daha tanımıyordum artık. Zaten Michoel'i takip etmiş, sadece büyümeye çalışan bir ergendi benim içinç
Ryan'ın evinden çıkarken kürkümü giydim ve zifiri karanlığa bir bakış attım. Bu gecenin sonu iyi bitmeyecekti Mirim şehrinin izbe sokaklarında...
http://forums.taleworlds.com/index.php/topic,239552.msg5741372.html#msg5741372
http://forums.taleworlds.com/index.php/topic,239552.msg5741387.html#msg5741387
http://forums.taleworlds.com/index.php/topic,239552.msg5741399.html#msg5741399
http://forums.taleworlds.com/index.php/topic,239552.msg5745024.html#msg5745024
http://forums.taleworlds.com/index.php/topic,239552.msg5745031.html#msg5745031
http://forums.taleworlds.com/index.php/topic,239552.msg5784627.html#msg5784627
http://forums.taleworlds.com/index.php/topic,239552.msg5784644.html#msg5784644
http://forums.taleworlds.com/index.php/topic,239552.msg5788179.html#msg5788179
http://forums.taleworlds.com/index.php/topic,239552.msg5805687.html#msg5805687
http://forums.taleworlds.com/index.php/topic,239552.msg5816732.html#msg5816732
http://forums.taleworlds.com/index.php/topic,239552.msg5820654.html#msg5820654
http://forums.taleworlds.com/index.php/topic,239552.msg5860014.html#msg5860014
http://forums.taleworlds.com/index.php/topic,239552.msg5872372.html#msg5872372
http://forums.taleworlds.com/index.php/topic,239552.msg5875628.html#msg5875628
http://forums.taleworlds.com/index.php/topic,239552.msg5895565.html#msg5895565
http://forums.taleworlds.com/index.php/topic,239552.msg5902134.html#msg5902134
http://forums.taleworlds.com/index.php/topic,239552.msg5910930.html#msg5910930
http://forums.taleworlds.com/index.php/topic,239552.msg5924520.html#msg5924520
http://forums.taleworlds.com/index.php/topic,239552.msg5953245.html#msg5953245
http://forums.taleworlds.com/index.php/topic,239552.msg6097077.html#msg6097077
http://forums.taleworlds.com/index.php/topic,239552.msg6144860.html#msg6144860
http://forums.taleworlds.com/index.php/topic,239552.msg6611381.html#msg6611381
http://forums.taleworlds.com/index.php/topic,239552.msg6679920.html#msg6679920