Siyasi İdeoloji ve Gündem Tartışma

Cumhurbaşkanı Adayım

  • Recep Tayyip Erdoğan

    Votes: 0 0.0%
  • Muharrem İnce

    Votes: 1 7.1%
  • Kemal Kılıçdaroğlu

    Votes: 9 64.3%
  • Sinan Oğan

    Votes: 4 28.6%

  • Total voters
    14
  • Poll closed .

Users who are viewing this thread

Eyalet siniri degismiyor 10 senede bir eyalet sinirlari sabit. Temsilciler meclisi secim bolgesi sinirlari degisiyor. Baskanlik secimlerinde gerrymandering yok.

Halk oyunun cogunlugunu alan kisi genellikle Amerikan baskani oluyor. Demokrasi degil diye israr edeceksen et. Ama dediklerinin hicbiri amerikada baskanlari secen bir derin devletin oldugunu gostermiyor. Eger genel kaninin aksine Amerikanin demokrasi olmadigina cok eminsen bulgularini akademik cevrelerde paylasip bir devrim yaratarak buyuk bir sosyal bilimci olabilirsin. Eger Amerikanin demokrasi olmadigi kesfedilirse bilim camiasinda bir cigir acar.
 
https://tr.sputniknews.com/politika/201807271034492695-anitkabirde-ataturke-hakaret-eden-kadina-hapis-istemi/

Mustafa Kemal Atatürk'e yönelik Anıtkabir'de çektiği provokasyon içerikli görüntüyü sosyal medyadan paylaşan Safiye İnci hakkında 'Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret' suçundan 4 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Yuh ama artık. Bu kadar da olmamalıydı bence, alttaki arkadaş gibi düşünüyorum.

https://eksisozluk.com/entry/79633150 said:
belki mahkeme bu saygısız arkadaşa türk tarih kurumu ya da bir üniversite ya da bir başka kamu kurumunda 1-2 hafta, günlük rutinde bir programla atatürk’ün bu ülke için kıymetinin anlatılmasına karar verir. öyle emsal kararlar var bildiğim.

bu tür suçlarda genç insanların hayatlarını karartmamak esas olmalı sanki. hukuk yoluyla, yaptığı kıyaslamayı bir daha hiç kimse için yapmayacak iyi bir insan olmasına vesile olmak daha önemli.
 
Pentagram said:
https://tr.sputniknews.com/politika/201807271034492695-anitkabirde-ataturke-hakaret-eden-kadina-hapis-istemi/

Mustafa Kemal Atatürk'e yönelik Anıtkabir'de çektiği provokasyon içerikli görüntüyü sosyal medyadan paylaşan Safiye İnci hakkında 'Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret' suçundan 4 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Yuh ama artık. Bu kadar da olmamalıydı bence, alttaki arkadaş gibi düşünüyorum.

https://eksisozluk.com/entry/79633150 said:
belki mahkeme bu saygısız arkadaşa türk tarih kurumu ya da bir üniversite ya da bir başka kamu kurumunda 1-2 hafta, günlük rutinde bir programla atatürk’ün bu ülke için kıymetinin anlatılmasına karar verir. öyle emsal kararlar var bildiğim.

bu tür suçlarda genç insanların hayatlarını karartmamak esas olmalı sanki. hukuk yoluyla, yaptığı kıyaslamayı bir daha hiç kimse için yapmayacak iyi bir insan olmasına vesile olmak daha önemli.

Türkiye'de bu kadın gibi Atatürk'e küfür eden milyonlarca insan var. Sırf videoya alıp paylaştı diye 4 yıl ceza alırsa bence saçma ve abartılı olur.
 
Bence az bile. Kendi ortamında hakaret etmek başka bir şey, bunu sosyal medyadan paylaşmak başka bir şey. Sosyal medya'nın adındaki medya küçümsenmesin. Medyadaki bir kişi eğer bir suçu överse, teşvik ederse ya da özendirir-kışkırtırsa normal suçunun katlarca kez üzerinden ceza verilir. Normalde atıyorum hakarete 500 lira para cezası ya da 6 ay hapis varsa televizyonda, radyoda ya da yeni medyanın her hangi bir yerinden küfredene 3-5 yıla kadar çıkabilir.
 
Bu gerizekalı herif bir aralar Eğitim komisyonundaydı. Düşünün durumu lel.

https://twitter.com/ahmethamdicamli/status/1022797568059826177
 
Calradianın Bilgesi said:
Eyalet siniri degismiyor 10 senede bir eyalet sinirlari sabit. Temsilciler meclisi secim bolgesi sinirlari degisiyor. Baskanlik secimlerinde gerrymandering yok.

Halk oyunun cogunlugunu alan kisi genellikle Amerikan baskani oluyor. Demokrasi degil diye israr edeceksen et. Ama dediklerinin hicbiri amerikada baskanlari secen bir derin devletin oldugunu gostermiyor. Eger genel kaninin aksine Amerikanin demokrasi olmadigina cok eminsen bulgularini akademik cevrelerde paylasip bir devrim yaratarak buyuk bir sosyal bilimci olabilirsin. Eger Amerikanin demokrasi olmadigi kesfedilirse bilim camiasinda bir cigir acar.
Eyalet sınırı nereden çıktı ki zaten? Eyaletlerin sınırlarının değişmeyeceğini herkes biliyor. Seçim bölgesini kastediyorum. 1 eyalette 10 bölge varsa bu 10 bölgeyi o eyaleti kazanacak şekilde abuk subuk çizebiliyor.

Ben sana olan sistemi anlatıyorum. Ne açıklarının olduğunu. Benim emin olmama gerek yok ki. Olan şey belli zaten. Burada sen demokratik olmadığını düşünüyorsan çıkıp bir yazı yazsan daha mantıklı. Ben ısrar etmiyorum. Sen ediyorsun. Sistem söylediğim gibi işliyor. Ayrıca seçim sistemini konuşuyoruz. Ben sana başkanlık seçiminde sınırlar değişiyor demiyorum. Eyalet şeklinde işleyen bir sistem olmadığını da söyelemedim. Önceki iletilerime dön bir bak. Şu 1-2 diye yazdığım kısımda biraz anlam karmaşası olmuş evet. Ama ben başkanlık seçiminde olduğunu söylemedim zaten. Genel olarak seçim sisteminin nasıl demokratik olmadığını söyledim. Ki sırf başkanlık üzerine yürüsem zaten haksızım başta. Çünkü yapılan tek seçim başkanlık seçimi değil. Tamam her konuda haklısın varsayımında düşünelim. Sırf şu oran meselesi (herkesin oyunun eşit olmaması mevzusu) tüm sitemin demokratik olmadığının baştan kanıtı. Sen bunu göremiyorsan benim yapacak bir şeyim yok. Demokratik olduğuna inanabilirsin.
Ek:
Ben tüm seçimlerini kastederek yazdım. Yani bir hatayı yazdıysam eğer o hatanın hangi seçimde olduğunun ya da olmadığının yine önemi yok. Eğer herhangi bir seçimde varsa o açık. Olay orada bitmiştir zaten. Sonuç olarak Amerikan demokrasisi sadece başkanlık seçiminden yürümüyor.
 
Bir ülkenin demokrasisi 0 ile 1 arasındaki bir skalada düşünmek yanlış. Bu çok katmanlı bir şey. Demokratik olmayan uygulamalar var o zaman ülke demokratik değil veya demokratik uygulamalar var o zaman ülke demokratik. Bu şekildeki çıkarımlar baştan yanlış.

Ben bir tembelin tekiyim ama daha çalışkan bir vatandaşın para kazanıp benden daha fazla vergi verdiğinde, ülkesinin geleceğinde bir tembele göre daha fazla söz hakkına sahip olmasında demokrasi açısından nasıl bir yanlışlık var anlamadım doğrusu. Aynı çalışkan kişi kuralların dışına çıktığında ise bütün milletin önünde milletvekilleri tarafından sorguya çekilmesi ise ayrı bir demokrasi anlayışı olsa gerek (Mark Zuckerberg gibi).
 
AnormL bir sey yok ortada yapilan sey demokratik bir tercih. Federalizm olan yapilarda AB, ABD gibi federe devletler arasinda denge saglama istegi vardir. Nufusu az olan federe devletlerin kucuk olduklarindan dolayi ezilmesini engellemek icin onlemler alinir. Ornegin ABD de en kucuk eyalet de en buyuk eyalet de 2 temsilci gonderir senatoya. Kucuk eyaletler Baskanlik Seciminde secmen basi daha cok delege gosterir. Burada anormal bir durum yok. Kucuk ve kirsal eyaletlerin diger eyaletler tarafindan ezilme riskine karsi alinmis bir onlem var. AB kurumlarina da ABdeki kucuk ulkeler daha buyuk oranda temsil edilir benzer bir sekilde.
Ki zaten federal olmayan yerlerde bile ayni sey vardir. Vekil basi dusen secmen sayisi secim bolgesinden bolgesine degisir. Turkiyede de bir ara Guneydogudaki oylar Istanbuldakinin iki kati kadar gucluydu. Simdi vekil sayisi 600e cikinca dengelendi.
 
Bjorn The Raider said:
Ben bir tembelin tekiyim ama daha çalışkan bir vatandaşın para kazanıp benden daha fazla vergi verdiğinde, ülkesinin geleceğinde bir tembele göre daha fazla söz hakkına sahip olmasında demokrasi açısından nasıl bir yanlışlık var anlamadım doğrusu. Aynı çalışkan kişi kuralların dışına çıktığında ise bütün milletin önünde milletvekilleri tarafından sorguya çekilmesi ise ayrı bir demokrasi anlayışı olsa gerek (Mark Zuckerberg gibi).
Daha çok para kazanan kişinin daha çok çalıştığı varsayımın yanlış, az para kazanan insanların tembel olduğu varsayımın da öyle. Öncelikle, tarla, fabrika, şirket vs. sahibi veya hissedarı olan insanlar, kısacası burjuva, zenginliklerini kendi bireysel çalışmaları ile kazanmıyor. Bir burjuvanın zenginliği, kendisi için çalışan insanlar tarafından üretilmekte. Sen diyorsun ki, bu zenginliği yaratan insanlardan alalım karar haklarını ve bu insanların emeğini sömürenlere verelim. Düpedüz oligarşi olur bu.
 
Liathbeanna said:
Bjorn The Raider said:
Ben bir tembelin tekiyim ama daha çalışkan bir vatandaşın para kazanıp benden daha fazla vergi verdiğinde, ülkesinin geleceğinde bir tembele göre daha fazla söz hakkına sahip olmasında demokrasi açısından nasıl bir yanlışlık var anlamadım doğrusu. Aynı çalışkan kişi kuralların dışına çıktığında ise bütün milletin önünde milletvekilleri tarafından sorguya çekilmesi ise ayrı bir demokrasi anlayışı olsa gerek (Mark Zuckerberg gibi).
Daha çok para kazanan kişinin daha çok çalıştığı varsayımın yanlış, az para kazanan insanların tembel olduğu varsayımın da öyle. Öncelikle, tarla, fabrika, şirket vs. sahibi veya hissedarı olan insanlar, kısacası burjuva, zenginliklerini kendi bireysel çalışmaları ile kazanmıyor. Bir burjuvanın zenginliği, kendisi için çalışan insanlar tarafından üretilmekte. Sen diyorsun ki, bu zenginliği yaratan insanlardan alalım karar haklarını ve bu insanların emeğini sömürenlere verelim. Düpedüz oligarşi olur bu.
Eğer çalışkanlar daha çok kazansaydı ormanlar kralı Aslan değil Eşek olurdu. Zenginlik 4 şarta bağlıdır. Sermaye, Zeka, Özgüven ve Şans. 3 tanesine sahip olmanız yeterli.
 
Cioss Julius U.X. said:
Neanderthal Adam said:
Zenginlik 4 şarta bağlıdır. Sermaye, Zeka, Özgüven ve Şans. 3 tanesine sahip olmanız yeterli.
Hiçbiri yok. :smile:
Özgüven içlerinde elde edilmesi en kolay olan. Bence ondan başlanabilir.
 
Liathbeanna said:
Bjorn The Raider said:
Ben bir tembelin tekiyim ama daha çalışkan bir vatandaşın para kazanıp benden daha fazla vergi verdiğinde, ülkesinin geleceğinde bir tembele göre daha fazla söz hakkına sahip olmasında demokrasi açısından nasıl bir yanlışlık var anlamadım doğrusu. Aynı çalışkan kişi kuralların dışına çıktığında ise bütün milletin önünde milletvekilleri tarafından sorguya çekilmesi ise ayrı bir demokrasi anlayışı olsa gerek (Mark Zuckerberg gibi).
Daha çok para kazanan kişinin daha çok çalıştığı varsayımın yanlış, az para kazanan insanların tembel olduğu varsayımın da öyle. Öncelikle, tarla, fabrika, şirket vs. sahibi veya hissedarı olan insanlar, kısacası burjuva, zenginliklerini kendi bireysel çalışmaları ile kazanmıyor. Bir burjuvanın zenginliği, kendisi için çalışan insanlar tarafından üretilmekte. Sen diyorsun ki, bu zenginliği yaratan insanlardan alalım karar haklarını ve bu insanların emeğini sömürenlere verelim. Düpedüz oligarşi olur bu.
Tamam da diğer adamların onun altında çalışıyor olmasının sebebi zengin olanın en başta aldığı riskler ve yoğun çalışma temposu. Örneğin Mark Zuckerberg'in altında çalışan kişiler bir Facebook da kendilerinin kurabileceklerini bilseler altında çalışmaya devam ederler mi, sanmıyorum. Ayrıca zenginin oyu tam olarak vergiyle orantılı artmıyor ki. Eyaletin toplam geliriyle alakalı şeklinde anladım ben. Sonuçta senin çalıştığın şirkette gösterdiğin performans bu şirketin gelirini arttırır ve senin sayende eyaletinin oy değeri artmış olur. Yani senin performansın da önemli olmuş oluyor bu durumda. Çünkü Facebook'un gelirinin bir kısmını da çalışan olarak sen sağlamış oluyorsun.
 
Back
Top Bottom