Psikolojik Danışma Hattı

Users who are viewing this thread

Ben paranoya olabilir diye sayfren ve prozac kullanıyordum. Fakat bu ilaçlar benim yerimde duramama, gözlerimin güneşe karşı hassaslaşmasına, bulanık görmeme ve ellerimin titremesine sebep oluyor. Hastanede yatış yaparken bana bu ilaçlar verilmişti. Yatış yaptığım yerdeki doktoru aradım ilgilenmedi acilse acile git değilse yeni doktorunun muayenesini bekle dedi. Yeni muayenede ta öbür pazartesi. Ne yapmalıyım ilaçlarımı bırakmalı mıyım? Ek olarak bir etkisini de görmedim.
 
Bende bir süre prozac kullandım ve ağzıma etti en kibar tabirle. Etkisi herkeste farklı oluyor demek ki.
1-2 gün kullanmadığın oldu mu ilaçları? Ne tür etkisi oldu?
 
You're a Blizzard Harry.. said:
Bende bir süre prozac kullandım ve ağzıma etti en kibar tabirle. Etkisi herkeste farklı oluyor demek ki.
1-2 gün kullanmadığın oldu mu ilaçları? Ne tür etkisi oldu?

Prozacı bir haftadır sayfreni 1 gündür kullanmıyorum. Daha iyiyim en azından yerimde durabiliyorum.
 
Tavsiye verebilecek seviyede değilim fakat şu durumda iyiysen, doktora gidene kadar 1 hafta daha dayanabilirim diyorsan o şekil gidebilirsin. En azından ben prozac kullandığım dönemde öyle yapmıştım.
 
You're a Blizzard Harry.. said:
Tavsiye verebilecek seviyede değilim fakat şu durumda iyiysen, doktora gidene kadar 1 hafta daha dayanabilirim diyorsan o şekil gidebilirsin. En azından ben prozac kullandığım dönemde öyle yapmıştım.

Teşekkür ederim.
 
Anlamsız duygu ?
Bazı müzikler bende anlamsız ama güzel, tuhaf ve derin bir duygu yaratıyor içimde. Fazla sakinleşyorum derin bir düşünme alıyor beni fakat birşeyde düşnmüyorum. Dünya bi anlamsızlaşır o anlarda dü yadan kopuyor gibi oluyorum. Sizdede oluyormu böyle şeyler? Birbiri ile alakasız bazı parçalar bu etkiyi yaratabiliyor bende.
    https://youtu.be/NvryolGa19A
    https://youtu.be/Naqgl6AwNJQ
Bu parçanın sözleri galiba beni etkileyen
Bu ikisi alakasız parçalar fakat aynı etkiyi bazen ( genelde yalnız olduğum zamanlar) yaratabiliyor bende.
 
Bayağıdır bir duygusuzluk hakim bende. Özellikle son birkaç aydır. Sınıfta biri bir espri yapıyor, herkes gülüyor, ben gülmüyorum. Bir ölüm haberi vs. üzücü bir haber geliyor, hiç üzülmüyorum. Şehit haberlerinde bile bir tepki vermez oldum. Memleket meseleleri vs. hiç umursamıyorum artık. Gülüyorum, rol yapıyorum. Bağırıyorum, rol. Hiçbir tepkim gerçek değil artık. Bu durumun bir çözümü vs. var mı?
 
Bende aşırı derecede vurdum duymazlık tarzı bişey var ve aşırı derecede mutsuz hissediyorum. Geleceğim hakkında kaygım var. Ama onun dışında bile çok mutsuzum. Sebebini bilmiyorum. Aşırı derecede mutsuzluk var bende. Sürekli canım sıkkın.
 
Benzer sorunlara sahibiz, ben de rol yapıyorum, ama yeri geldiği zaman. Arkadaşlarımın espri, oyun, sosyal hayat vs. yaklaşımları bana uymuyor. Sanki hepsi tek bir anlayışa sahip gibi. Dolayısıyla pek uyumlu değiliz. Ama birkaç arkadaşım var, benim gibi. Onlarla zaman geçirdiğim vakitlerde genelde keyifli ve eğlenceli oluyorum.

Bu bir "Kendimi Herkesten Farklı Hissediyorum" örneği midir bilmem, ama genel ortama ayak uyduramadığınız kesin.
 
İlgini çekmiyorsa çekmiyordur, bunu problem olarak görmek yanlış. Topluma ayak uydurmak sadece yaşamını sürdürmek için yapılan bir eylem. Sanma ki herkes içinden geldiği için gülüyor, ağlıyor. Evet içinden gelerek hareket edenler var ama eylemlerin %70 kadarı topluma ayak uydurma, yaşamını diğerlerinin gözünde devam ettirme üzerine kurulu. Yani ben de aynı şeyi söyleyebilirim sana mutlu olduğum, üzüldüğüm, ağladığım anlar var ancak şehit haberi kılımı kıpırdatmaz mesela. Bugüne kadar hiç kıpırdatmadı da. Rol yaptım mı? Evet herkesin ahları vahları eşliğinde "Ahla vahla olacak iş değil, boşuna üzüyorsunuz tatlı canınızı" demek isterdim ama anlamayacakları için...

Kısaca rol yap ama dışlanmamak için. Çünkü yaşam dışlanmadığın zaman daha sakin ve psikolojini koruyarak ilerliyor.
 
Öyle değil başkan. Artık beni ciddi olarak ilgilendiren hiçbir şey, hiç kimse yok. Cidden mutlu olduğum ya da üzüldüğüm bir an yok benim. Yoksa sizin dediğinizi yapmak doğru olan, ama hiçbir şey olmayınca...
 
İşbara Alp said:
Bende aşırı derecede vurdum duymazlık tarzı bişey var ve aşırı derecede mutsuz hissediyorum. Geleceğim hakkında kaygım var. Ama onun dışında bile çok mutsuzum. Sebebini bilmiyorum. Aşırı derecede mutsuzluk var bende. Sürekli canım sıkkın.
Senin yaşında ben de aynıydım. Eminim bazen durup dururken çok mutlu, bazen de çok mutsuz oluyorsundur ve mutsuz anlarında neden insanlar bana beklemediğim şekilde davranıyor diye düşünüp kendi davranışlarını ve karakterini gözden geçiriyorsundur. Bu duygusal anormallikleri kabullenip "hayatı sevmediğimi fark ettim" de diyebilirsin, "sanırım bipolar bozukluğum var" da diyebilirsin, "bana ne oluyor yarappim yardım et" de diyebilirsin. Zamanla geçiyor, eğer göz önünde bulunduracaksan sana bir de psikiyatr tavsiyesi vereyim. Amacın bu zamanları en hızlı şekilde -ama boşa da harcamadan- geçirmek, bunun için çeşit çeşit aktivitelere bağlan. Hem özgüven de sağlamış olursun, hem kişisel niteliklerini de aktivitelerde geliştirirsin, hem de kendine geldiğin yıllarda bu aktivitelerde iyi olmanın meyvesini yersin. Bu da benden bir öneri, yaklaşık bir buçuk iki yıl sürecek bu döneminde çok alıngan olacaksın, insanların senin hakkında söylediklerine fazla önem verme. Bunun yerine kendin araştırarak uyman gereken doğrunun gerçekte ne olduğunu bulmaya çalış. Öpüyorum gözlerinden.
 
Bunu sana ben söyleyemem. Olabildiğince fazla aktiviteye katıl ve neyden zevk aldığını kendi gözünle gör. Bir dersten zevk alıp almadığını o dersin sınavına çalışmadan girerek öğrenemezsin.
 
Neredeyse her zaman intihar etmeyi planlayıp düşünüyorum. 4 aydır süregeliyor bu. Neden sürekli düşünmeme rağmen faaliyete geçemiyorum anlamış değilim. Nedendir bu? Hayattan zevkte almıyorum ve ölümden korkmuyorum belirtmek isterim.
 
Bashibozouk said:
Neredeyse her zaman intihar etmeyi planlayıp düşünüyorum. 4 aydır süregeliyor bu. Neden sürekli düşünmeme rağmen faaliyete geçemiyorum anlamış değilim. Nedendir bu? Hayattan zevkte almıyorum ve ölümden korkmuyorum belirtmek isterim.
Belki bir şey olur düşüncesi idi benim için. Yani tek taraflı bilet alırsam burada olan bir şeyi kaçırabilirim. Zaten aşağı yukarı 50 senem falan kalmış. Bakalım ne sunacak bana diye devam ediyorum ben. İçinde fark etmediğin böyle bir şüphen kalmış olabilir. Hayattan nefret ediyor olsan da olabilir bu. Bütün umutların ükenmiş, yolların kapanmış olsa ve seni buraya başlayacak bir şeyin olmasa, bir nevi senin için o an kaybedecek bir şey kalmasa başka bir sonuç doğurabilirdi.

En iyisi bunun üzerine gitmek. Belki de kadercilik inancın bir şey olacağına yönelik beklenti oluşturuyordur. Yapmadığın anılar, edinmediğin tecrübeler vardır. Oyunlarda bu bölümü geçmek için şunu şunu yapmalısınız tarzı görevler gibi.
 
intihar istegi pek akil mantik isi degil. Vucudundaki hormonlar beynindeki sinirleri sen yasamayi hak etmiyorsun der, sen de intihar etmen gerekiyormus gibi hissedersin. Sonra beyin de bu hissine sebepler uretmeye baslar. Kimse kendi vucudunu sanki bir isletmeymis gibi dusunup 'hmm, bakalim benim potansiyel yasayacagim yil sayisi bu kadar, bu 20-30 yas arasi tahmini mutluluk seviyem bu kadar, 30-40 seviye arasinda tahmini mutluluk seviyesi bu kadar, kimseye de herhangi bir yukumlulugum yok. Bu hayat zararda olcak gibi en iyisi yasamadan intihar etmek' gibi kar zarar analizi yaparcasina intihar etmiyor. Intihar istemek agir depresyonun ve baska diger ruh sorunlarinin en ust seviye semptomlarindan biri.
 
Back
Top Bottom