Öncelikle dil nedir, nasıl oluşmuştur, nasıl değişime uğrar, dilin öz halini neresinden belirleyebiliriz, dili gramer kitaplarından mı yoksa sokakta konuşulandan mı esas almak gerekir, tüm bu soruları kendimize sormamız icap eder.
Dil konusu sandığımızdan çok daha köklü ve içine bir sürü bilim alanını sokan bir başlıktır, ayrıca nesnel yaklaşabileceğimiz bir konu değildir, en azından bu başlıktaki sorulara cevap verirken.
Dilin oluşumu ve gelişimi konusunda eskiçağ tarihi, antropoloji ve hatta biyoloji ve arkeoloji gibi bir çok alanın da işin içine girdiğini görüyoruz. Sadece dilbilimini kapsayan bir konu değil yani. Dolayısıyla bu forumda dilin özü nedir konusuna saçmalamadan bir yorum yapabileceğimi sanmıyorum.
Diğer başlıklara gelince;
3- Öz Türkçe hareketi sağlıklı mı? Türkçeye zarar mı verecek?
-Bu tarz hareketleri ilk keşfettiğimde lise çağımda idim ve sosyal bilimlere ve de Türk diline gösterdiğim alakadan ötürü üzerinde çok kafa yormuştum. O zamanlar söylenilenler çok hoş geliyordu zira adamların iddiaları kimseciklere dokunmuyor. Bizim neslimiz zaten geleneksel Osmanlı Türkçesinden fazlasıyla törpülenmiş ve içine gramer kurallarına uydurularak veya uydurulmayarak pek çok yeni sözcük eklenmiş bir dildir. Atatürk'ün başlattığı dil devrimi ve güneş dil kuramı saçmalığından da beslenen sistemli bir eskiyi unutturma politikasının bir parçasıdır. Dolayısıyla bilimsel bir girişim olmaktan fazla politik bir hamledir, dönemin toplum yapısının gereğince ve yeni rejimi benimsetmek adına uygulanmış bir yöntemdir. Atatürk hayatının son yıllarında bu yanlışını farkına varmış ve bu yanlışından dönmüştür. Maalesef ki bugün olduğu gibi o yıllarda da şakşakçılar eksik olmamış, gerçek nedir, nasıl olmalıdır konusunda hiçbir kaygı gütmeden bu politikalara destek olunmuştur.
Soruya geri dönecek olursak, öz Türkçe hareketi sağlıklı mıdır? Bence değildir. Hiçbir kuvvet bir milletin hangi vasıtayla kendini ifade edeceğini ve bunu yaparken hangi sözcükleri kullanacağına karışamaz. Yaparsanız bugün olduğu gibi yeri geldiğinde yarım yamalak ne dediğinizi anlayamadığınız bir lisan çıkar ortaya. Dolayısıyla bu hareketin Türkçeye zarar verdiğine de inanıyorum. En nihayetinde bir dil ne kadar zengin kelime dağarcığına sahip olursa o kadar iyidir. Günümüzde birbirine karışmayan herhangi bir dil olmadığını da göz önüne aldığımızda gerçek gün yüzüne çıkıyor.
4- Türkçeleşmiş Türkçe midir? Türk halkının kabul ettiği kelimeler bile yabancı sayılabilir mi?
Hangi şekilde baktığınıza bağlı. Örneğin bazı kelimeler var, arapçadan alınma ve Türkçemizde yer etmiş, veled gibi eşya gibi kıyafet gibi şey gibi, gibi gibi. Şimdi bu kelimelerin özüne bakacak olursanız çok farklı anlamları olduğunu görürsünüz. Kimi kelime çoğulken bizde tekilleşmiş, kimi kelime dişil özneyi betimleyecekken bizde cinsiyetten arınmış, malum Türkçede cinsiyet yoktur. Bunun gibi geçişler zamanla meydana gelmiş ve bu sözcükler bir nevi ortada kalmış vaziyettedir. Bunları kullanabilirsiniz, şey kelimesini başıma silah dayasalar bile bırakmayacağım mesela, ama kullanmak istemiyorsanız da bence izlenmesi gereken tek bir alternatif yol vardır.
Şikayet ettiğiniz husus arapça kelime kullanmak istememenizse, Türkler Araplarla siyasi ve sosyal ilişkiler kurmadan önce kullanılan Türkçeyi dil bilimciler araştırabilir, bir şekilde bu kelimelerin yerine kullanılabilecek alternatifleri var mı tespiti edilebilir, bu kelimeler diğer lehçelerde aktif şekilde kullanılıyor mu, bunun teyidi yapılabilir. Neticede uyduruk ve ölü kelimeleri zorla, yaşayan ve zengin bir dile dikte etmeye zorlamanın bir anlamı yok. Dil devrimi ve öz Türkçecilik süresünce bunların hiç biri yapılmamış olmasının yanısıra gerek kalifiye insan eksikliği gerekse devrimin aciliyeti neticesinde daha basit ve baştan savma bir yöntemle belirli gramer kuralları uydurularak değiştirilmesi istenen kelimenin yerine uyduruktan bir kelime bulunması yoluna gidilmiş. Bana göre mektep okuldan daha Türkçedir, zira ikisi de Türkçe değil, fakat birisi yüzlerce yıl insanımızın kullandığı bir kelimedir. Bu demek değil ki okul kelimesini atalım mektebe geri dönelim. Neden olmaz bir tahmin edin? Çünkü bilmem kaç jenarasyon da artık okul demeye alıştı o zaman bugün okul daha Türkçedir, yani demek istediğim bir kelimenin yerli mi yabancı mı olduğu sizin ne denli o kelimeye bağlanıp bağlanmadığınızla alakalıdır. Dolayısıyla öncelikle bu dil konusunu politikadan ve milli meselelerden arındırmak gerekli zira bu meselelerle bir alakası olmaması gerekir. Zamanında yapılan yanlışları devam ettirme ve dilimizi iyice arap saçına döndürme girişimlerine ortak olmaya gerek yok.
5- Bir kelimeyi yabancı yapan şey nedir?
Yukarıda açıkladığıma ek olarak, yaklaşık olarak son 20 senede teknolojinin de sıçramasıyla pek çok yeni kavram ve nesne dilimize dahil oldu. Selfie çekmek, snap atmak, internette sörf yapmak... Evet maalesef selfie çekinmek Türkçe bir kelime de değil ama yabancı da değil. Çekinmek Türkçe, siz dilerseniz öz çekim de yapabilirsiniz fakat ben yapmayacağım. Bir yanlışı ötekiyle düzeltmek olmaz diyeceğim vardı fakat aslına bakarsanız burada bence yanlış bir şey de yok. Bugün dünyanın en köklü ve geniş lisanlarından biri olan İngilizce'nin sadece Britanya yerlilerine ait olan kelime genişliği %10'dan daha az, Anglo-saksonların getirdiği kısmını bugün İngiltere'de konuşan yok. Bu şekilde kıyas yapılabilir. Aynı kökten geldiğimiz Kazakistan Özbekistan gibi devletlerde -coğrafi yakınlık dolayısıyla ve siyasi/sosyal münasebetlerinden ötürü kimi yerde Rusça ağır basarken kimi yerde Farsça ön plandadır. Evet arkadaşlar karışmayan dil yoktur ve bunların hiçbirini yabancı kelime olarak görmemiz gerekmez. Yine de ileri derecede ilgi alakanız varsa kendiniz dilediğinizce yorumlayabilir ve de konuşabilirsiniz. Otobüse yanımda çok oturgaçlı götürgeç derseniz size sadece gülerim. Vatanı bölmüyorsunuz sonuçta yeter ki dil ile alakalı fikirlerinizi başkalarına dikte etmeye çalışmayın. Ne kadar isterseniz de kurtulamazsınız zira. Özel çaba göstermeden yazdığım bu yazıya dönüp baksam en azından kelimelerimin %70'inden fazlasının Türkçe olmadığını görürüm. Yine de bu sizin yazıyı okuyup anlamanıza engel değildir, dolayısıyla bu yazı Türkçedir
bir kelimeyi yerli ya da yabancı yapan da benim kanaatimce budur.
6- Buna ırkçılık denir mi?
Yakın arkadaşlarım arasında bu fikre kendini çok kaptıranlar vardı, eğitim aldığım süreçte de çokça gördüm, hatta bir süre ben de bu güruhun bir parçasıydım. Lise sonda öz Türkçe ile alakalı dil ve anlatım dersinde bir sunum hazırlamıştım.
Kişi ırkçıdır, öz Türkçeyi destekliyordur. O halde o kişi ırkçıdır, özellikle ırkçıların bu hususu desteklediği anlamına gelmez. Yine de ufak bir nüans var, nedense bizdeki öz Türkçe sevdası bazı insanlarda, söz meclisten dışarı ''gavur icadlarına'' ve ''arap pisliğine'' karşı bir dışavurum olarak ortaya çıkıyor. Dünya artık hiçbirimizin istemeyeceği kadar globalleşti. Dil bir kültür vasıtasıdır ve kültürünü korumakta toplumların en ilkel reflekslerinden biridir. Dolayısıyla dilini korumak istemek bence milliyetçi veyahut vatanperver -hangisini tercih ederseniz- bir dürtüdür. Bunun ırkçılığa kaçıp kaçmayacağı da kişisine bağlıdır.
7- Herkesin bildiği 1000 yıldır dilde olan ama yabancı kökenli olan bir kelime atılabilir mi? Kimsenin bilmediği Türkçe kökenli bir kelime bir anda dile sokulabilir mi?
Bunu fazlasıyla didikledim. Bence olmaz, olursa da kötü olur. Dil yaşayan bir şeydir, o kendi yolunu bulur, yolundan saptığına inanıyorsanız baskıyla ''doğru'' yola sokmaya gayret edebilirsiniz fakat neticesini alamayacaksınızdır.
Sanırım biraz tartışmaya sebebiyet verebilecek bir yazı oldu, yine de üşenmeyip yazının tamamını okuyan arkadaşların çoğunlukla bana hak vereceğine inanıyorum, öyle değilse bile tartışmaya açığım, yazın konuşalım. İyi forumlar.