Öz Türkçe

Users who are viewing this thread

Âhenger

Recruit
Gelin birlikte Öz Türkçeyi tartışalım. Bu mevzudan daha önce "Türkçesi varken" isimli sitede tartışma için bahsettim fakat linçle karşılaştım. M&B kitlesinin seviyesine güvendiğim için buraya taşıdım. İlk önce Öz Türkçe nedir? Öz Türkçe Türkçenin yabancı tesir ve kelimelerinden arındırılmış saf Türkçe halidir. Öz Türkçe umumiyetle milliyetçiler arasından yaygındır. Atatürk de Öz Türkçe için çokça uğraşmıştır. Tartışmayı başlatmak için size bir kaç soru soracağım, vicdanınıza ve aklınıza göre yorum yaparak öznel bir biçimle cevaplayınız.

Sorduğum sualler şunlar:

1- Diller öz/saf/pure olur mu?
2- Türkçe saf olabilir mi?
3- Öz Türkçe hareketi sağlıklı mı? Türkçeye zarar mı verecek?
4- Türkçeleşmiş Türkçe midir? Türk halkının kabul ettiği kelimeler bile yabancı sayılabilir mi?
5- Bir kelimeyi yabancı yapan şey nedir?
6- Buna ırkçılık denir mi?
7- Herkesin bildiği 1000 yıldır dilde olan ama yabancı kökenli olan bir kelime atılabilir mi? Kimsenin bilmediği Türkçe kökenli bir kelime bir anda dile sokulabilir mi?
 
Last edited:
Linguist değilim, ama gene de bildiğim kadarını cevaplayayım:

1, 2: Kültürler arası etkileşimlerin tamamen engellenmesi gerekir, aksi durumda saflığını kaybeden bir daha saf olamaz.
3: Yorum yapmıyorum
4: ?
5: Bunu anlamadım, yabancı kelime denilen şey o dile sonradan girmiş kelimedir
6: Hayır
7: Kelimenin karşılığı var mı? Varsa bile aniden yapılamaz, zaman ister.

Ayrıca neden böyle bir şeye ihtiyaç var? Dünyada zaten kültürler arasında bir entegrasyon süreci varken üstelik?
 
Linguist değilim, ama gene de bildiğim kadarını cevaplayayım:

1, 2: Kültürler arası etkileşimlerin tamamen engellenmesi gerekir, aksi durumda saflığını kaybeden bir daha saf olamaz.
3: Yorum yapmıyorum
4: ?
5: Bunu anlamadım, yabancı kelime denilen şey o dile sonradan girmiş kelimedir
6: Hayır
7: Kelimenin karşılığı var mı? Varsa bile aniden yapılamaz, zaman ister.

Ayrıca neden böyle bir şeye ihtiyaç var? Dünyada zaten kültürler arasında bir entegrasyon süreci varken üstelik?

Evet, buna neden ihtiyaç var sorusu da düşündüğüm bir soru. İşte bunun cevabı da 6. soruda yatıyor. Bunun sebebi ırkçılık. İngilterede Anglish diye bir safçılık hareketi var. Bunu yapanların karakterine bakınca onların da Aşırı İngiliz Milliyetçisi olduğunu görüyoruz. Keza yine dillerini saflaştıranlardan birisi de Yahudiler. Onlar da bunu ırkçılık yüzünden yapıyor. Adeta sırf atası Arap olduğu için Arap olan bir Türkiye vatandaşını sınır-dışı ediyorlar. Bu ırkçılık deniyorsa kelimeleri kökenlerine göre ayırıp Türkçe haricindekilere öcü muamelesi yapıp atmak da ırkçılıktır.
 
Güneş dil teorisi saçmalığıyla denendi böyle bir şey. Bütün dünyanın alay konusu olmuştuk zamanında. O kadar çok abartılmıştı ki, bütün dillerin kökü Türkçe'ye dayanıyor diye bir tez atılmıştı ortaya. Okay kelimesi Türkçe'den çıkmaymış misal. Sözümona eski Türkler Ay'a ok fırlattığında en uzağa atan kişi kazanırsa "ok-ay, ok-ay" diye bağırırmış okay kelimesi oradan türemiş. Falih Rıfkı güneş dilin saçma olduğunu ve hata yaptıklarını itiraf etmişti Çankaya eserinde. (Eser isminden emin değilim hatırladığım kadarıyla buydu). Zeki Velidi Togan bu denli öz Türkçeleştirmeyi eleştirdiği için Türkiye'den kovulmuştu zamanında, kimileri bunu reddediyor Togan kendisi gitti diyor rivayet farklılıkları var tabi.
 
Evet, buna neden ihtiyaç var sorusu da düşündüğüm bir soru. İşte bunun cevabı da 6. soruda yatıyor. Bunun sebebi ırkçılık. İngilterede Anglish diye bir safçılık hareketi var. Bunu yapanların karakterine bakınca onların da Aşırı İngiliz Milliyetçisi olduğunu görüyoruz
Avrupa genelinde aşırı sağcı hareketler mevcut zaten, mesela Almanya'daki AfD ve Yunanistan'daki Hrisi Avgi(Altın Şafak) bu kategorilere giren siyasi partiler, ama bunların ortak noktası noktası göçmen karşıtlığı ve bildiğim kadarıyla dillerle pek bir alakaları yok. Bir de Türkiye'nin aksine bunlar tamamen marjinal, Türkiye'de ise gayet yaygın.

Keza yine dillerini saflaştıranlardan birisi de Yahudiler. Onlar da bunu ırkçılık yüzünden yapıyor
İbranice; binlerce yıldır ölü olan ve 20. yy başında diriltilen bir dil ki zaten binlerce yıl önceden bahsediyoruz, Antik Elenceden, Aramcadan, Kemet(Antik Mısır) dilinden vs. kelimeler geçmişse onlar var anca. Ha, modern kelimelerden bahsediyorsak bir önceki iletide yazdığım gibi, bu mümkün; sadece kullanımının yaygınlaşması için teşvik edilmesi gerekir.
Irkçılık kısmına girmeyeceğim, özellikle politik kısımsa. Girersek çıkamayız.

Adeta sırf atası Arap olduğu için Arap olan bir Türkiye vatandaşını sınır-dışı ediyorlar. Bu ırkçılık deniyorsa kelimeleri kökenlerine göre ayırıp Türkçe haricindekilere öcü muamelesi yapıp atmak da ırkçılıktır.
Sınır dışı gerekçesi bu muymuş? :lol: Ahmaklıktır, başka bir şey demiyorum. Aslında kökeni konuşul(a)mayan bir "Türkleştirme" politikası ki kültürel ve siyasal olarak dayanağı da İttihat ve Terakki dönemi. Sonrası malum.
Kelimelere gelecek olursak, hiç kimsenin kelimelerle uğraşacak kadar işsiz olduğunu sanmıyorum, ama uğraşıp marjinal olanların da var olduğunu biliyorum; başkalarına karşı ırkçı olmadıkça saygı duyarım.

Şimdi düşündüm de zamanında Facebook'ta TDH vardı, Turancılık falan savunuyorlardı hatta; ne oldu onlara merak ettim şimdi
 
sadece ilk maddeye değinmek istiyorum. olaya bakış açım tamamıyla şöyle eğer bilimden uzak düşünüyorsam affeyleyin. dillerin öz hali değilde ilk hali ilkel hali olur diye düşünüyorum. daha sonra bir takım kültürel alışverişler ya da modern zamana gelirsek yapılan devrimler neticesinde kısmen değişebilir.

Öz Türkçe Türkçenin yabancı tesir ve kelimelerinden arındırılmış saf Türkçe halidir. Öz Türkçe umumiyetle milliyetçiler arasından yaygındır. Atatürk de Öz Türkçe için çokça uğraşmıştır.

Burada bahsettiğiniz konuda ise Atatürk'ün 'öz türkçe ile' uğraştığına dair kaynaklar verirseniz daha iyi değerlendirebilir. ben pek bilmiyorum ama atatürk'ün avrupa da 1.dereceden beyaz insan kategorisine girebilmek için türkleri, anadoluyu invadeleyen 2.dereceden sarı ırk kategorisinden çıkartmak içinde hititliler de sümerliler de türktür gibisinden bir şeyler uydurmuşuz o zaman. öz türkçe ile alakalı bir şey bilmiyorum.

Öz türkçeye gelirsek. öz türkçe varsa öz ingilizce de vardır öz arapça da vsvs bu uzaaar gider. 'benliğe' karşı bana göre yanlış/eksik bir bakış açınız var.

2- Türkçe saf olabilir mi?
Hiçbir dil saf olmadığı için buda olamaz? saf diye değerlendirdiğiniz şey ne hem? latince olabilir bak ama emin değilim.
 
Öncelikle dil nedir, nasıl oluşmuştur, nasıl değişime uğrar, dilin öz halini neresinden belirleyebiliriz, dili gramer kitaplarından mı yoksa sokakta konuşulandan mı esas almak gerekir, tüm bu soruları kendimize sormamız icap eder.
Dil konusu sandığımızdan çok daha köklü ve içine bir sürü bilim alanını sokan bir başlıktır, ayrıca nesnel yaklaşabileceğimiz bir konu değildir, en azından bu başlıktaki sorulara cevap verirken.
Dilin oluşumu ve gelişimi konusunda eskiçağ tarihi, antropoloji ve hatta biyoloji ve arkeoloji gibi bir çok alanın da işin içine girdiğini görüyoruz. Sadece dilbilimini kapsayan bir konu değil yani. Dolayısıyla bu forumda dilin özü nedir konusuna saçmalamadan bir yorum yapabileceğimi sanmıyorum.
Diğer başlıklara gelince;

3- Öz Türkçe hareketi sağlıklı mı? Türkçeye zarar mı verecek?
-Bu tarz hareketleri ilk keşfettiğimde lise çağımda idim ve sosyal bilimlere ve de Türk diline gösterdiğim alakadan ötürü üzerinde çok kafa yormuştum. O zamanlar söylenilenler çok hoş geliyordu zira adamların iddiaları kimseciklere dokunmuyor. Bizim neslimiz zaten geleneksel Osmanlı Türkçesinden fazlasıyla törpülenmiş ve içine gramer kurallarına uydurularak veya uydurulmayarak pek çok yeni sözcük eklenmiş bir dildir. Atatürk'ün başlattığı dil devrimi ve güneş dil kuramı saçmalığından da beslenen sistemli bir eskiyi unutturma politikasının bir parçasıdır. Dolayısıyla bilimsel bir girişim olmaktan fazla politik bir hamledir, dönemin toplum yapısının gereğince ve yeni rejimi benimsetmek adına uygulanmış bir yöntemdir. Atatürk hayatının son yıllarında bu yanlışını farkına varmış ve bu yanlışından dönmüştür. Maalesef ki bugün olduğu gibi o yıllarda da şakşakçılar eksik olmamış, gerçek nedir, nasıl olmalıdır konusunda hiçbir kaygı gütmeden bu politikalara destek olunmuştur.
Soruya geri dönecek olursak, öz Türkçe hareketi sağlıklı mıdır? Bence değildir. Hiçbir kuvvet bir milletin hangi vasıtayla kendini ifade edeceğini ve bunu yaparken hangi sözcükleri kullanacağına karışamaz. Yaparsanız bugün olduğu gibi yeri geldiğinde yarım yamalak ne dediğinizi anlayamadığınız bir lisan çıkar ortaya. Dolayısıyla bu hareketin Türkçeye zarar verdiğine de inanıyorum. En nihayetinde bir dil ne kadar zengin kelime dağarcığına sahip olursa o kadar iyidir. Günümüzde birbirine karışmayan herhangi bir dil olmadığını da göz önüne aldığımızda gerçek gün yüzüne çıkıyor.

4- Türkçeleşmiş Türkçe midir? Türk halkının kabul ettiği kelimeler bile yabancı sayılabilir mi?
Hangi şekilde baktığınıza bağlı. Örneğin bazı kelimeler var, arapçadan alınma ve Türkçemizde yer etmiş, veled gibi eşya gibi kıyafet gibi şey gibi, gibi gibi. Şimdi bu kelimelerin özüne bakacak olursanız çok farklı anlamları olduğunu görürsünüz. Kimi kelime çoğulken bizde tekilleşmiş, kimi kelime dişil özneyi betimleyecekken bizde cinsiyetten arınmış, malum Türkçede cinsiyet yoktur. Bunun gibi geçişler zamanla meydana gelmiş ve bu sözcükler bir nevi ortada kalmış vaziyettedir. Bunları kullanabilirsiniz, şey kelimesini başıma silah dayasalar bile bırakmayacağım mesela, ama kullanmak istemiyorsanız da bence izlenmesi gereken tek bir alternatif yol vardır.
Şikayet ettiğiniz husus arapça kelime kullanmak istememenizse, Türkler Araplarla siyasi ve sosyal ilişkiler kurmadan önce kullanılan Türkçeyi dil bilimciler araştırabilir, bir şekilde bu kelimelerin yerine kullanılabilecek alternatifleri var mı tespiti edilebilir, bu kelimeler diğer lehçelerde aktif şekilde kullanılıyor mu, bunun teyidi yapılabilir. Neticede uyduruk ve ölü kelimeleri zorla, yaşayan ve zengin bir dile dikte etmeye zorlamanın bir anlamı yok. Dil devrimi ve öz Türkçecilik süresünce bunların hiç biri yapılmamış olmasının yanısıra gerek kalifiye insan eksikliği gerekse devrimin aciliyeti neticesinde daha basit ve baştan savma bir yöntemle belirli gramer kuralları uydurularak değiştirilmesi istenen kelimenin yerine uyduruktan bir kelime bulunması yoluna gidilmiş. Bana göre mektep okuldan daha Türkçedir, zira ikisi de Türkçe değil, fakat birisi yüzlerce yıl insanımızın kullandığı bir kelimedir. Bu demek değil ki okul kelimesini atalım mektebe geri dönelim. Neden olmaz bir tahmin edin? Çünkü bilmem kaç jenarasyon da artık okul demeye alıştı o zaman bugün okul daha Türkçedir, yani demek istediğim bir kelimenin yerli mi yabancı mı olduğu sizin ne denli o kelimeye bağlanıp bağlanmadığınızla alakalıdır. Dolayısıyla öncelikle bu dil konusunu politikadan ve milli meselelerden arındırmak gerekli zira bu meselelerle bir alakası olmaması gerekir. Zamanında yapılan yanlışları devam ettirme ve dilimizi iyice arap saçına döndürme girişimlerine ortak olmaya gerek yok.

5- Bir kelimeyi yabancı yapan şey nedir?
Yukarıda açıkladığıma ek olarak, yaklaşık olarak son 20 senede teknolojinin de sıçramasıyla pek çok yeni kavram ve nesne dilimize dahil oldu. Selfie çekmek, snap atmak, internette sörf yapmak... Evet maalesef selfie çekinmek Türkçe bir kelime de değil ama yabancı da değil. Çekinmek Türkçe, siz dilerseniz öz çekim de yapabilirsiniz fakat ben yapmayacağım. Bir yanlışı ötekiyle düzeltmek olmaz diyeceğim vardı fakat aslına bakarsanız burada bence yanlış bir şey de yok. Bugün dünyanın en köklü ve geniş lisanlarından biri olan İngilizce'nin sadece Britanya yerlilerine ait olan kelime genişliği %10'dan daha az, Anglo-saksonların getirdiği kısmını bugün İngiltere'de konuşan yok. Bu şekilde kıyas yapılabilir. Aynı kökten geldiğimiz Kazakistan Özbekistan gibi devletlerde -coğrafi yakınlık dolayısıyla ve siyasi/sosyal münasebetlerinden ötürü kimi yerde Rusça ağır basarken kimi yerde Farsça ön plandadır. Evet arkadaşlar karışmayan dil yoktur ve bunların hiçbirini yabancı kelime olarak görmemiz gerekmez. Yine de ileri derecede ilgi alakanız varsa kendiniz dilediğinizce yorumlayabilir ve de konuşabilirsiniz. Otobüse yanımda çok oturgaçlı götürgeç derseniz size sadece gülerim. Vatanı bölmüyorsunuz sonuçta yeter ki dil ile alakalı fikirlerinizi başkalarına dikte etmeye çalışmayın. Ne kadar isterseniz de kurtulamazsınız zira. Özel çaba göstermeden yazdığım bu yazıya dönüp baksam en azından kelimelerimin %70'inden fazlasının Türkçe olmadığını görürüm. Yine de bu sizin yazıyı okuyup anlamanıza engel değildir, dolayısıyla bu yazı Türkçedir :grin: bir kelimeyi yerli ya da yabancı yapan da benim kanaatimce budur.

6- Buna ırkçılık denir mi?
Yakın arkadaşlarım arasında bu fikre kendini çok kaptıranlar vardı, eğitim aldığım süreçte de çokça gördüm, hatta bir süre ben de bu güruhun bir parçasıydım. Lise sonda öz Türkçe ile alakalı dil ve anlatım dersinde bir sunum hazırlamıştım.
Kişi ırkçıdır, öz Türkçeyi destekliyordur. O halde o kişi ırkçıdır, özellikle ırkçıların bu hususu desteklediği anlamına gelmez. Yine de ufak bir nüans var, nedense bizdeki öz Türkçe sevdası bazı insanlarda, söz meclisten dışarı ''gavur icadlarına'' ve ''arap pisliğine'' karşı bir dışavurum olarak ortaya çıkıyor. Dünya artık hiçbirimizin istemeyeceği kadar globalleşti. Dil bir kültür vasıtasıdır ve kültürünü korumakta toplumların en ilkel reflekslerinden biridir. Dolayısıyla dilini korumak istemek bence milliyetçi veyahut vatanperver -hangisini tercih ederseniz- bir dürtüdür. Bunun ırkçılığa kaçıp kaçmayacağı da kişisine bağlıdır.

7- Herkesin bildiği 1000 yıldır dilde olan ama yabancı kökenli olan bir kelime atılabilir mi? Kimsenin bilmediği Türkçe kökenli bir kelime bir anda dile sokulabilir mi?
Bunu fazlasıyla didikledim. Bence olmaz, olursa da kötü olur. Dil yaşayan bir şeydir, o kendi yolunu bulur, yolundan saptığına inanıyorsanız baskıyla ''doğru'' yola sokmaya gayret edebilirsiniz fakat neticesini alamayacaksınızdır.

Sanırım biraz tartışmaya sebebiyet verebilecek bir yazı oldu, yine de üşenmeyip yazının tamamını okuyan arkadaşların çoğunlukla bana hak vereceğine inanıyorum, öyle değilse bile tartışmaya açığım, yazın konuşalım. İyi forumlar.
 
1- Diller öz/saf/pure olur mu?
2- Türkçe saf olabilir mi?
3- Öz Türkçe hareketi sağlıklı mı? Türkçeye zarar mı verecek?
4- Türkçeleşmiş Türkçe midir? Türk halkının kabul ettiği kelimeler bile yabancı sayılabilir mi?
5- Bir kelimeyi yabancı yapan şey nedir?
6- Buna ırkçılık denir mi?
7- Herkesin bildiği 1000 yıldır dilde olan ama yabancı kökenli olan bir kelime atılabilir mi? Kimsenin bilmediği Türkçe kökenli bir kelime bir anda dile sokulabilir mi?

1- Olabilir elbette lakin o dil ne denli kullanışlı olur işte orası meçhul. Kanımca pek de kullanışlı olamaz çünkü illa ki kültürden kültüre bir takım bilgi akışları gerçekleşecek.

2- Yapısından ötürü bunu gerçekleştirebilme ihtimalimiz var. Ama emin ol kendini tekrar eden kelimelerden dolayı sıkıcı bir dil kalır elimizde.

3- Kararınca faydalı olabilir. Yani eğer yapabiliyorsak yapalım. Eskisinin yerine yenisini koyduğumuzda bu durum bizim bilgi haznemize zarar vermiyorsa tamam.

4- Diyelim ki yabancı sayılsın o kelimeler. Bu kime dokunur ki ? <-- Önemsiz bi soru olmuş bu, kanka

5- Bilimsel açıdan ele alırsak elbette ki kökenidir

6- Denmez.

7- Üçüncü sorunun cevabında da yazdığım gibi. Bi deneriz, tutarsa devam. Ama ortaya ucube bir şeyler çıkarsa diretmenin hiçbir anlamı yok.
 
Last edited:
Ben de bu konuyu tartışmak istiyordum. Teşekkürler
1. Saf dil, gelişmemiş, ilkel bir dil olur.
2. Hayır.
3. Öz Türkçe hareketi, daha doğrusu Yeni Türkçe hareketi zaten bitti denebilir. Şu an yeni kelime üreten pek kalmadı. Daha çok var olanlardan birleşik kelimeler üretiliyor.
4. Dilin ölçüsü, muhatabıdır.
5. Türkçede kullanılmamasıdır.
6. Evet. Hiçbir dil, özü itibarı ile üstün olamaz. Ancak ifade gücü bakımından üstünlük söz konusu olabilir ki o da duruma göre değişir.
7. Atılamaz. Fakat kimsenin bilmediği kelimeler eğitim yoluyla rahatlıkla kullanıma sokulabilir. Nitekim “soru, özgür...” gibi kelimeler dilimize o şekilde yerleşmiştir. Bu kötü veya iyi bir şey değildir, zamanında olmuştur ve bitmiştir. Artıları ve eksileri tartışılabilir.
Bazı sözcükler ise diğerleri gibi dile yerleşememiştir. Mesela “yazın, demeç, öykünmek...”. Bunları gören çoğu kişi bunları garipser ve eski Türkçelerini tercih eder.
Kelimenin kökeni önemli değil, halk ihtiyaç duyarsa, kolayına giderse benimsiyor.
İlginç bir site, bazı Yeni Türkçe kelimelerin Türkçesini yazmışlar, oldukça isabetli olanlar var fakat önerdikleri bazı karşılıklar günümüzde hiç kullanılmadığı için saçma olmuş:https://turkalemiyiz.com/Home/Getsozluk
Bu konuda bazı ilginç yazılar:
Dil Devrimi
Türkçe nedir
Türkler nece konuşurdu(serinin geri kalanını da tavsiye ederim)
 
Dil devriminin Güneş Dil Teorisine dayandığı tam doğru değil galiba. İkisi birbiriyle paralel gidiyor tabi ki ama Güneş Dil Teorisi kabul görmeye başlayınca "Zaten tüm kelimeler Türkçe, çok da kasmamıza gerek yok" diye düşünüp bu kelime atma işini yavaşlatmışlar benim bildiğim.
 
Yerinde kullanma hareketini benimsiyorum ben. Yabancı sözcükler gerektiğinde kullanılabilir. Bir de cümlenin akışına göre, fonetik uyum açısından tercih edilebilir diye düşünüyorum. Zira akademik dilin ideal olduğu düşünülerek günlük dile uyarlanmaya çalışıldığı bir deney girişimi günlük dilin ideal olduğu şeklinde bir sonuç vermiş yanlış hatırlamıyorsam. Hatta başka bir yerde eş anlamlı sözcük diye bir kavramın geçersiz olduğunu okumuştum. Yani zaten konuşulan dil en ideali. Sadece kelimeleri yerinde kullanmaya ve gerekmediğinde yabancı sözcük kullanmamaya dikkat etmek lazım.
 
1- Diller öz/saf/pure olur mu?
2- Türkçe saf olabilir mi?
3- Öz Türkçe hareketi sağlıklı mı? Türkçeye zarar mı verecek?
4- Türkçeleşmiş Türkçe midir? Türk halkının kabul ettiği kelimeler bile yabancı sayılabilir mi?
5- Bir kelimeyi yabancı yapan şey nedir?
6- Buna ırkçılık denir mi?
7- Herkesin bildiği 1000 yıldır dilde olan ama yabancı kökenli olan bir kelime atılabilir mi? Kimsenin bilmediği Türkçe kökenli bir kelime bir anda dile sokulabilir mi?
Kör kütük cahil ama herbokolog olarak yazıyorum:

1- Olmaz. İnsanız çünkü. Olursa da herhangi bir yabancı dille temasın olmadığı, insanların sadece var olan kelimeleri kullandığı bir beyin kapasitesine sahip olması gerekiyor, yeni kelimeler yaratmamak gerekiyor (bkz Herbokolog).
2- Yoo, gerek var mı?
3- Sağlıklı olması için yaşıyor olması gerekiyor :wink: Bu hareket ölü bir hareket, farkmaz.
4- Türkçeleşmiş Türkçe Türkçe değildir, Türkçe olması için Türk halkının kabulünden Türkçeleştirilmiş Türkçe Hareketi ile uğraşan Türkçecilerin kabulü gerekmektedir. Biz nasılsa bayyyy aloooo gibi şeyleri de hayatımıza katmışız, malız çünkü biz.
5- Türkçe olmaması? Daha zor bir soru alalım.
6- Eğer kendi toplumunun dilini, diğer dillerden soyutlamaya ve üstün göstermeye çalışırsan (ki türk halkının büyük çoğunluğu bu görüşe göre ırkçıdır ki bence ırkçıyız) ırkçılık olur. Toplum bilimde ^^ insanların toplumsal özelliklerini ırksal özelliklerine indirgeyen ve bir ırkın öteki ırklara üstün olduğunu öne süren öğreti ^^ olarak geçer.
7- E oluyo zaten, eski türkçe kelimeler diye arat 100 kelimenin 80'i toplumun artık kullanmadığı sadece kulağa gelen edebi şeyler olarak geçer. Yeni kelimelerde ooo damn dude.

Boş iş yani.
 
Bence Arapça,Farsça kadar Eski Türkçe'de iyidir.Ben pek ayrım yapmıyorum bazen Türkçe kelimeler kullanmaya özen gösteriyorum bazen türk orjinli olmayan kelimeler kullanıyorum.Ama Türkler'in başka milletlerden etkilenmesi de normal sonuçta göçebe halkı idik.
 
Back
Top Bottom