Evlad-i Osmanlı

Users who are viewing this thread

100.000 Francione p. 88.
160.000 Hodkinson p. 107.

Osmanlı, arnavutluğun fethi sırasında çok fazla asker kaybetti. skandarbeg çok çektirmiştir Osmanlı'ya.
 
Kheshig said:
öyleyse devam edebiliriz. tarih öğrencisi olman iyi en azından birbirimizi anlarız.

şimdi Osmanlı genişleme döneminde arnavutluğun fethi sırasında ki bozgunlarını biliyorsundur. bir avuç arnavut kaç sancak Osmanlı askeri devirdi.

mesela Kruje 3 kez kuşatıldı alınamadı 4. de şehir teslim oldu (skanderbeg öldüğü zaman)

1. kuşatmada 100.000-160.000 Osmanlı 8.000 arnavuta yenildi
2. kuşatmada 100.000 civarı Osmanlı, 4.500 (+ bir miktar köylü) arnavuta yenildi.
3. ve 4. kuşatmada sayılar bilinmiyor ne yazık ki.

mesela Eger kuşatması

35.000 (bazı kaynaklar 40.000 diyor) Osmanlı 2.300 macara yenildi.

böyle örnekler pek çok. Osmanlı kazandığı kadar savaş kaybeden bi devletti ancak çabuk toparlanması onu diğer devletlere karşı başarılı yapıyordu.

böyle sayı farkı olan bi kuşatmada Moğolların hiç yenildiğini duydun mu? ben bilmiyorum. varsa öyle büyük bir mağlubiyet bizimle paylaşırsan bizde öğrenmiş oluruz.

Allegro said:
O sayılar hangi kaynaklarda geçiyor? Ben Osmanlı'nın o kadar önemsiz bir yere 100.000 asker göndereceğine inanmıyorum.


Bahsettiğin rakamlar çok fazla. Osmanlı ancak Kanuni devrinden itibaren 100 bin kişilik ordular tertip edebilmiştir. O da ancak Padişah veya Sadrazam sefere çıktığı zaman.
Bu arada evet Erken Osmanlı devrinde devlet ve ordu bir bozkır beyliğinden hiç bir farkı yoktu. çünkü Osmanlılar giyimini ve yiyeceğini kendisi sağlayan Türkmenlerle yola çıktılar. bu devirde kale kuşatmalarında başarısızlığa uğramaları gayet doğul bir olgudur. Ancak 1. Murat devrinde kısa bir süre içerisinde Bulgaristan'ın ve Makedonya nın kısa sürede işgal edildiğini unutmamalıyız.
Ancak Osmanlı'nın İmparatorluk ordusuna bakarsak kuruluş dönemine göre çok şey değişmiştir. dönemin en iyi silahları ile donatılmış bir ordu. Ateşli silahların vurucu gücü çok yüksek. Fatih'in fethedemediği ve üstüne pek düşmediği Belgrad'ı Kanuni ele geçirmiş, daha sonra bilindiği üzere Mohaç yolunda ki önemli mevkileri de ele geçirmiştir.
Daha önce yukarıda bahsettiğim gibi örnek olarak verdiğin Rodos, Malta gibi çıkartma harekatları o dönemin şartlarında sadece Osmanlının başarabileceği bir işti. Bu onların teknik bilgisini ve tecrübesini kanıtlar.
Ayrıca Arnavutlukta Fatih dönemi gerçekleşen mağlubiyetler gerilla savaşının tesiridir. aynı şey günümüz Türkiyesinde yaşanmaktadır.
BU olay Moğolların Anadolu Selçuklu devletini yıktıktan sonra uç beylikleri hakimiyet altına alamaması ile aynı şeydir. dağlara, vadilere yerleşen Türkmenler faaliyetleri ile bölgeye moğolları sokmamışlar. Moğollar sadece iç Anadolu ovasında ve yolları tutan mevkilere garnizon yerleştirmekle yetinmiştir.
benim asıl kızdığım husus, kuşatma savaşlarına yeni bir silah getiren ve bu silahı her yerde başarı ile kullanan Osmanlıya kuşatma savaşlarını beceremiyor yargısıdır. Moğollar gibi psikolojik savaş verseydi eminim müstahkem mevzileri ele geçirmesi daha kolay olurdu. Ancak uzun uzun uğraşmışlar ağır hareket etmişler bu da onlara 600 yıl ömür vermiştir.
Ayrıca Moğolların at sırtında işgal ettiği bölgeler bozkır coğrafyası veya onun bir uzantısı olan yerlerdir. Osmanlılarda kısmen Balkanlara tamına göre daha alçak olan Bulgaristanı ve teselya yı daha hızlı işgal etmiş ve yine Macar ovasına indikleri gibi bölgeyi hakimiyetleri altına zorlanmadan almışlardır. Abıl uğraştıkları bölgeler ise Arnavutluk ve Romanya'dır bu da coğrafi sebeplerin etkisidir
Moğollarda Çin'i ancak piyade unsurların orduya eklenmesi ile fethedebilmiş ancak güneyde Vietnam'da durdurulmuştur.
 
Osmanlı ordusu 15. yy da Türkmen karakterinden çok yerli ahali karakterine sahipti.

Yeniçeriler erken dönemde bulgar, sırp ve yunan, geç dönemde ise ekseriyetle arnavuttu

Sipahiler balkanlarda; bizansın "pronoiai" olarak adlandırdığı, Osmanlı döneminde Tımara dönüşmüş yerli halktan oluşan feodal bir askeri sınıftı. yani balkan sipahileri genelde sırp, bulgar, yunan ve geç dönemde boşnaktı. batı anadolu sipahiler çoğunlukla Türkmendi. sivas ve çevresinde ermeni sipahiler mevcuttu.
örneklendirecek olursak sivası, Timura karşı ermeni sipahiler savunmuştur. ancak hepsi diri diri gömülmüştür.

1683 viyana seferinde 54.000 asker devşirme iken 111.000-116.000 asker tımar askeridir. bu tımar askerlerinin ne kadar aslen Türktür bilinmez. yani ordu aslen Türkmen karakterinden çok yerli milletin karakterini taşımaktaydı.

bu arada ben Osmanlının silah teknolojisine asla bişey demedim. 16.yy da dönemim çok ilerisinde bir silah teknolojisine sahipti ve bunun meyvelerini topladı.

dediğim gibi Osmanlı çabuk toparlanmak gibi bir özelliğe sahip. ancak savaşlarda öyle muhteşem bir kasırgaydı diyemeyiz.
 
Kheshig said:
Osmanlı ordusu 15. yy da Türkmen karakterinden çok yerli ahali karakterine sahipti.

Yeniçeriler erken dönemde bulgar, sırp ve yunan, geç dönemde ise ekseriyetle arnavuttu

Sipahiler balkanlarda; bizansın "pronoiai" olarak adlandırdığı, Osmanlı döneminde Tımara dönüşmüş yerli halktan oluşan feodal bir askeri sınıftı. yani balkan sipahileri genelde sırp, bulgar, yunan ve geç dönemde boşnaktı. batı anadolu sipahiler çoğunlukla Türkmendi. sivas ve çevresinde ermeni sipahiler mevcuttu.
örneklendirecek olursak sivası, Timura karşı ermeni sipahiler savunmuştur. ancak hepsi diri diri gömülmüştür.

1683 viyana seferinde 54.000 asker devşirme iken 111.000-116.000 asker tımar askeridir. bu tımar askerlerinin ne kadar aslen Türktür bilinmez. yani ordu aslen Türkmen karakterinden çok yerli milletin karakterini taşımaktaydı.

bu arada ben Osmanlının silah teknolojisine asla bişey demedim. 16.yy da dönemim çok ilerisinde bir silah teknolojisine sahipti ve bunun meyvelerini topladı.

dediğim gibi Osmanlı çabuk toparlanmak gibi bir özelliğe sahip. ancak savaşlarda öyle muhteşem bir kasırgaydı diyemeyiz.

Tımarlı Sipahiler hakkında ki iddian bir kısmı yanlış. Çünkü Rumeli Tımarlı Sipahileri ekseriyeti Türk olan bir topluluktu. En çok alımı özellikle Bulgaristan ve Teselya Ovaları arasında ki Türkmenlerden geliyordu. Yerli halktan Tımarlı vardı ancak Asil olan kesim Tımarlı yazılabiliyordu. Bunun nedeni Osmanlı'da Atlı savaşçı olabilmek için önce Müslüman değilsen da asil olması gerekirdi. Çünkü Osmanlı'da müslüman olmayanlara karşı bir takım sosyal yaptırımlar uygulanıyordu. Aynı kıyafetleri giymeme, şehir içinde atla gezmeme ve ya evlerini Müslümanlardan daha yüksek bir yere yapamamak gibi. Müslüman olunca bu engeller milliyetine bakılmaksızın kalkıyordu yani 'Türk Oluyordu' Yeniçeri adaylarını yetişmesi için 'Türk'e verilmesi' gibi bir deyim bu da.
Geçenlerde Rumeli'ne Türk göçleri hakkında bir yazı hazırlıyordum okulla ilgili olarak. Tımarlı Sipahi olayını bu konu ile ilgili bir belgede rastlamıştım. Tımarlı yazılanların ekseriyeti Karesi, Karaman, Saruhan, Dulkadir Yörüklerinden teşkil ettiği olayı. Balkanlarda Yörük gruplar zorla iskan edilmiş, yerleşik hayata geçtiklerinde bu yeni topraklar tarıma açılması için Tımarlı yazılmışlardı.
hem her vilayette Tımarlı alınmazdı. Arap diyarı, Romanya bir süre Sırbistan gibi memleketlerde uygulanmazdı.
Yörük İskanları ve Rumeli teşkilatı için Türkler Ansiklopedisi ayrıca Ömer Lütfi Barkan ve Tayyip Gökdemir'in eserlerini inceleyebilirsin.
Bu arada bahsettiğin sistem Thematalar olmalı. Bu sistem 7. yy da Sasanilerden alınmıştır. Sasanilerden yine İslam Dünyasına oradan da dolaylı olarak Osmanlıya geçmiştir. Osmanlının Tımar sistemi yanlış bilindiği üzere Bizans değil Fars kökenlidir. Zaten Sipahi kelimesi de Farsça kökenlidir.
 
Farslar'dan geçmiş derken satrapları mı kastediyorsun? Benim bildiğim satraplık yetkisi asillere verilirdi, ve yerel soylular da dahildi buna yani Ermenistan'ın Ermeni Hıristiyan, Yemen'in ise Arap Müslüman bir satrapı oluyordu ve Şah'ın kanunlarına aykırı gelmeyecek şekilde yerel geleneklere göre bir yönetim sergileniyordu yine. Strategoslar ise devletin "al burayı işlet askerlerini doyur" diye memur gibi atadığı askerlerdi. Mesela Selçuklular'daki ikta sistemi de  feodal bir sistem, Anadolu'ya yerleştirdiği beyler Selçüklu'ya hizmet etmek üzere o toprakların sahibi olarak yerleşiyor oraya, toprak o aileye ait oluyor artık  o yüzden Osmanlı'daki tımar sistemi bence bu açıdan thema sistemine daha çok benziyor.

Edit: Lan şimdi dikkatimi çekti Tımar ile Thema sözcükleri arasında bağlantı var mı acaba
 
SERBIA
the size of this stratum of Christian spahis, though important in the military sense, was small in number not only in relation to the rest of the Orthodox population but also in relation to the numbers of Muslim timar holders. For instance, the number of Christian spahis in Brankovic territory, according to a 1455 register, was 27 (less then 5%), as compared to 170 Muslim timar holders whose estates yielded incomparably higher incomes. see more Response to Noel Malcolm 4

ALBANIA
One finds records of the local feudal lords converted to Islam even in the earliest Albanian timar registers. In the defter of the sancak of Arvanid of 1432, over 50 per cent of the recorded spahis were Islamised Albanian aristocrats, sultan's and bey's slaves.62 In the sancak of Shkodra among the dozens of feud-holders in 1485 there was one convert to Islam, Zaim Ayas Bey, son of Kuke. In the same year, out of 107 timar-holders in this sancak, eight were Muslims of Albanian origin - H?z?r Jovan, Hasan Arnaut, Mustafa Hrac, Hasan Marin, etc.63 . In 1467, the local lords converted to Islam accounted for eight per cent of the timar-holders in the sancak of Debar. In the vilâyet of Akçahisar (modern Krujë, Kruja), along with the five Christian spahis who shared the holding of two timars, in 1467 there were two new Muslims - Ilyas and Dogan. see more Albanian identities

BOSNIA
When the Turks conquered Bosnia, and for the several generations to come, it was still possible for a Christian to become a spahi and be granted a timar estate, without renouncing his Christianity: proven loyalty to the Ottoman state and the acceptance of its way were only essential requirements. see more Bosnia and Ottomans 1463-1606

GREECE
a story of a christian sipahi from south Greece, named Tsernotas, who took part to the Egyptian campaign of Selim I (1512 - 1520), as a Christian Spahi (hristiyan sipahiler) along with 2,500 others still sipahi Christians which was the standard-bearer General and Hellenic History Subjects: Ioannis Tzernotas (Tsernotabey)

Yukarı okuduğun gibi hristiyan kalan sipahiler bile vardı ve sipahileri çoğunluğu gayri Türk idi.

Tımar farslardan geçmemiştir. bizansın pronoiai diye adlandırdıkları sistemle birebir örtüşür

bu kitaptan bir alıntı.
o8hvyf.jpg


bu arada "Thema" Hazarların "Tümen" sözcüğünden gelme bi kelimedir
 
evet "10 bin er" demek tümen. ama bilmiyorum biyerde böyle okumuştum.

yunanca bir kelimeden geldiğini iddia eden tarihçiler de var. ama o dönemde Hazarlar çok büyük etki bırakmıştı tüm komşu devletlerde. mesela iskandinav kökenli "kievan rus" halkı liderlerine Kağan diyordu ve devletleri "Rus Kağanlığı" olarak adlandırılıyor.
 
Sultan II.AbdülHamid Han Vefatının 95.Yılında SAYGIYLA VE FATİHAYLA ANIYORUZ...RUHUNA EL FATİHA MEKANI CENNET OLSUN....

AbdülHamid Han'ı anlamak Her şeyi anlamak olacaktır. N.F.K

(Konunun Canlaması için lütfen paylaşım yapın günler oldu hiçbir şey paylaşılmıyor lütfen)
 
Twitter Hesabı olan Herkes Twit Atsın. Sultan Mehmed'e hakaret eden Pelin Batu'yu TT Yapıyoruz..
#SanaKimGaydıPelinBatu!

Memleketin sözde kaşar yazarlardan Pelin Batu'dan İslâmbol'un Fâtih'i, Fatih Sultan Mehmed Han'a eşcinsel göndermesi !!

Kaşar Yazar Pelin Batu: "Fatih Sultan Mehmet'in yakışıklı Radu ile ilişkisi olduğu söylenir. Ama bunlar KAYNAKLARDA GEÇMEZ. Fatih öldükten sonra bu tür laflar dolaştı!"

Kaynaklarda geçmiyor diyor söylemekten beri kalmıyor. Ulan sizin derdiniz ne soysuzlar!! Buradan tüm yetkilere sesleniyoruz bu kaşara birileri haddini bildirsin artık!!!

Daha önce Kanuni Sultan Süleyman'a açık olarak eşcinsel demişti.

FÂTİH'E HAKARET VİDEOSU: www.youtu.be/b0mglAf51VM
KANUNİ'YE HAKARET VİDEOSU: www.youtu.be/_Q-9Mj8Bpyc

 
Back
Top Bottom