Evlad-i Osmanlı
- Thread starter JusdWeR
- Start date
Users who are viewing this thread
Eşcinselliğin zaten hormonlarla efeminelikle bir alakası yok ki, bir eşcinsele testesteron verirsen sadece cinsel isteğini arttırırsın, yine eşcinsel olarak devam eder.
Ayrıca bilimsel çalışmalar heteroseksüelliğinde eşcinselliğinde büyük oranda doğuştan gelen etmenler sonucu olduğu tezini desteklemektedir. Mesela normal kardeşlerde biri eşcinselse diğerininde eşcinsel olma olasılığı yüzde 5 dolaylarındayken, bu oran çift yumurta ikizlerinde yüzde 22'ye tek yumurta ikizlerinde ise yüzde 52'ye çıkmaktadır. Şunu unutmamalıyızki cinselliğin asıl merkezi genital organlarımız deği beynimizdir. Eşcinsel kişilerin beyinlerinin bazı bölgeleri heteroseksüel kişilerden farklı olduğu gözlenmiştir. Kadınların hipotalamusu(beyinde cinsel davranışları kontrol eden bölge) heteroseksüel erkeklerden daha büyüktür. Ama eşcinsel erkeklerdeki hipotolamus bölgesinin heteroseksüel erkeklerden daha büyük, kadınlarınkine ise daha yakın olduğu gözlenmiştir. Eşcinsel erkeklerin beyinlerindeki INAH-3'ün büyüklüğü hemen hemen kadınların büyüklüğüyle aynı heteroseksüel erkelerden ise daha çok küçük olduğu gözlenmiştir. Eşcinsel erkeklerin beynilerinin fluoksetin'e verdiği tepki farklıdır. Heteroseksüel erkeklerde bulunan iç kulak ve merkezi işitme sisteminin fonksiyonu eşcinsel ve biseksüel kadınlarınkine heteroseksüel kadınlara kıyasla daha benzer olduğu gözlenmiştir. "Suprachiasmatic nucleus" erkeklerde kadınlardan daha büyüktür. Yapılan bir araştırmada "Suprachiasmatic nucleus" un eşcinsel erkeklerde heteroseksüel erkeklerinkenden de daha büyük olduğu gözlenmiştir. Heteroseksüel kadın ve eşcinsel erkeklerin beyinlerinin sağ ve sol tarafı simetrikken, heteroseksüel erkek ve lezbiyenlerinin beyinlerini sağ tarafı sol tarafından yüzde 2 daha geniş gözlenmiştir. Cinsel yönelime bağlı olmaksızın her insanın sıradan bir koku kokladığında beyinlerinin olfactory(koku alma duyusuna ait bölge) bölgesi aktive olur. Ama erkek terinden elde edilen erkek feromunu olduğu düşünülen bir kimyasal koklattırıldığında heteroseksüel kadın ve eşcinsel erkeklerin hipotalamus bölgesi güçlü bir tepki verirken, heteroseksüel erkek ve lezbiyenlerde böyle bir şey olmamıştır. Kadın idranından elde edilen kadın feromonu koklattırıldığında ise heteroseksüel erkek ve lezbiyenlerin hipotalamusunda büyük bir tepki olmuş, heteroseksüel kadın ve eşcinsel erkeklerde çok zayıf bir tepki olmuştur. Sol yanlılık ve her iki elini kullanabilme kabiliyeti oranı eşcinsellerde heteroseksüellere kıyasla çok daha fazla yüksek olduğu gözlenmiştir. Başka bir araştırmadada eşcinsel erkeklerin anne tarafındaki kadınların üreme kabileyetinin heteroseksüel erkeklerinkinden çok daha fazla olduğu gözlenmiştir. Başka bir araştırmada uzaysal yeteneklerle ilgili hetero erkek-kadınlara gay ve lezbiyenlere test yapılmıştır. Hetero erkekler hetero kadınlara skor olarak fark atmıştır. Gay ve lezbiyenlerin test sonuçları ise tam hetero erkek ve hetero kadınların ortasında çıkmıştır. Eşcinsel erkeklerin heteroseksüel kadınlar gibi sözlü iletişimle ilgili testlerde heteroseksüel erkeklerden daha başarılı olduğu gözlenmiştir. 50 eşcinsel erkek üzerinde yapılan bir araştırmada deneklerin yüzde 23'ünün saçlarının saat yönünün tersine olacak şekilde çıktığını fark edilmiştir. Bu oran tüm populasyonda yüzde 8'dir.
Yani bu bu şekilde fizyolojik bir şeyken, kabasakal tiplerin de eşcinsel olabilmesi çok normal. Ha hemcinsinin estetiğini beğenme durumu olsa bile, zaten bu insanlar karşı cinsten doğal olarak tahrik olduğu için sırf estetikten eşcinsel olması çok zor; içgüdüleri engel olur. Olsa olsa biseksüel olabilir. Ondan dolayı devede kulak diyorum.
Ayrıca bilimsel çalışmalar heteroseksüelliğinde eşcinselliğinde büyük oranda doğuştan gelen etmenler sonucu olduğu tezini desteklemektedir. Mesela normal kardeşlerde biri eşcinselse diğerininde eşcinsel olma olasılığı yüzde 5 dolaylarındayken, bu oran çift yumurta ikizlerinde yüzde 22'ye tek yumurta ikizlerinde ise yüzde 52'ye çıkmaktadır. Şunu unutmamalıyızki cinselliğin asıl merkezi genital organlarımız deği beynimizdir. Eşcinsel kişilerin beyinlerinin bazı bölgeleri heteroseksüel kişilerden farklı olduğu gözlenmiştir. Kadınların hipotalamusu(beyinde cinsel davranışları kontrol eden bölge) heteroseksüel erkeklerden daha büyüktür. Ama eşcinsel erkeklerdeki hipotolamus bölgesinin heteroseksüel erkeklerden daha büyük, kadınlarınkine ise daha yakın olduğu gözlenmiştir. Eşcinsel erkeklerin beyinlerindeki INAH-3'ün büyüklüğü hemen hemen kadınların büyüklüğüyle aynı heteroseksüel erkelerden ise daha çok küçük olduğu gözlenmiştir. Eşcinsel erkeklerin beynilerinin fluoksetin'e verdiği tepki farklıdır. Heteroseksüel erkeklerde bulunan iç kulak ve merkezi işitme sisteminin fonksiyonu eşcinsel ve biseksüel kadınlarınkine heteroseksüel kadınlara kıyasla daha benzer olduğu gözlenmiştir. "Suprachiasmatic nucleus" erkeklerde kadınlardan daha büyüktür. Yapılan bir araştırmada "Suprachiasmatic nucleus" un eşcinsel erkeklerde heteroseksüel erkeklerinkenden de daha büyük olduğu gözlenmiştir. Heteroseksüel kadın ve eşcinsel erkeklerin beyinlerinin sağ ve sol tarafı simetrikken, heteroseksüel erkek ve lezbiyenlerinin beyinlerini sağ tarafı sol tarafından yüzde 2 daha geniş gözlenmiştir. Cinsel yönelime bağlı olmaksızın her insanın sıradan bir koku kokladığında beyinlerinin olfactory(koku alma duyusuna ait bölge) bölgesi aktive olur. Ama erkek terinden elde edilen erkek feromunu olduğu düşünülen bir kimyasal koklattırıldığında heteroseksüel kadın ve eşcinsel erkeklerin hipotalamus bölgesi güçlü bir tepki verirken, heteroseksüel erkek ve lezbiyenlerde böyle bir şey olmamıştır. Kadın idranından elde edilen kadın feromonu koklattırıldığında ise heteroseksüel erkek ve lezbiyenlerin hipotalamusunda büyük bir tepki olmuş, heteroseksüel kadın ve eşcinsel erkeklerde çok zayıf bir tepki olmuştur. Sol yanlılık ve her iki elini kullanabilme kabiliyeti oranı eşcinsellerde heteroseksüellere kıyasla çok daha fazla yüksek olduğu gözlenmiştir. Başka bir araştırmadada eşcinsel erkeklerin anne tarafındaki kadınların üreme kabileyetinin heteroseksüel erkeklerinkinden çok daha fazla olduğu gözlenmiştir. Başka bir araştırmada uzaysal yeteneklerle ilgili hetero erkek-kadınlara gay ve lezbiyenlere test yapılmıştır. Hetero erkekler hetero kadınlara skor olarak fark atmıştır. Gay ve lezbiyenlerin test sonuçları ise tam hetero erkek ve hetero kadınların ortasında çıkmıştır. Eşcinsel erkeklerin heteroseksüel kadınlar gibi sözlü iletişimle ilgili testlerde heteroseksüel erkeklerden daha başarılı olduğu gözlenmiştir. 50 eşcinsel erkek üzerinde yapılan bir araştırmada deneklerin yüzde 23'ünün saçlarının saat yönünün tersine olacak şekilde çıktığını fark edilmiştir. Bu oran tüm populasyonda yüzde 8'dir.
Yani bu bu şekilde fizyolojik bir şeyken, kabasakal tiplerin de eşcinsel olabilmesi çok normal. Ha hemcinsinin estetiğini beğenme durumu olsa bile, zaten bu insanlar karşı cinsten doğal olarak tahrik olduğu için sırf estetikten eşcinsel olması çok zor; içgüdüleri engel olur. Olsa olsa biseksüel olabilir. Ondan dolayı devede kulak diyorum.
Kaynak falan da belirtseymişsin keşke, kim bunlar arka sayfa bilim adamları mı? 50 deneğin yüzde 23'ü nasıl oluyo ayrıca?
Genetik sebeplerden dolayı eşcinsel olan insanlar üzerinde yapılan araştırmaların sonuçlarını hemsinclerini çekici bulabilen insanların tamamına uyarlayamazsın. Şu dediğin istatistikler kadın yerine erkek figürünün estetik kabul edildiği ve eşcinselliğin yaygın olduğu Antik-Yunan'da geçersiz direk.
Kadınlar arasında da lezbiyenlik ve biseksüellik günümüzde hiç olmadığı kadar yaygın mesela, neden? Çünkü günümüzde kadınlar daha güzel ve aynı zamanda toplum kadın-kadın ilişkisini çekici bulan bir hale evrildiği için buna itilmiş durumdalar. Eskiden olsa no-no.
Kırıtan eşcinsel ile kırıtmayan eşcinsel varken, tır şöförü gibi lezbiyenle Portia de Rossi gibi lezbiyen varken demek ki hormonal bozukluk sebebi ile eşcinsel olanla hormonları normal olan eşcinseller var demektir. Hormonların bozuk olmasının sebebi genetik etmenler evet ama hormonları bozuk olanla olmayanı birbirinden ayırmadan tamamına hitap eden istatistikler baştan inandırıcı değil bir kere. Bu sonuçlara ulaşabilmek için içinde 11.5 tane erkeğin sayılabildiği 50 kişilik ortamları hangi elemanlardan oluşturmuşlar kim bilir.
Genetik sebeplerden dolayı eşcinsel olan insanlar üzerinde yapılan araştırmaların sonuçlarını hemsinclerini çekici bulabilen insanların tamamına uyarlayamazsın. Şu dediğin istatistikler kadın yerine erkek figürünün estetik kabul edildiği ve eşcinselliğin yaygın olduğu Antik-Yunan'da geçersiz direk.
Kadınlar arasında da lezbiyenlik ve biseksüellik günümüzde hiç olmadığı kadar yaygın mesela, neden? Çünkü günümüzde kadınlar daha güzel ve aynı zamanda toplum kadın-kadın ilişkisini çekici bulan bir hale evrildiği için buna itilmiş durumdalar. Eskiden olsa no-no.
Kırıtan eşcinsel ile kırıtmayan eşcinsel varken, tır şöförü gibi lezbiyenle Portia de Rossi gibi lezbiyen varken demek ki hormonal bozukluk sebebi ile eşcinsel olanla hormonları normal olan eşcinseller var demektir. Hormonların bozuk olmasının sebebi genetik etmenler evet ama hormonları bozuk olanla olmayanı birbirinden ayırmadan tamamına hitap eden istatistikler baştan inandırıcı değil bir kere. Bu sonuçlara ulaşabilmek için içinde 11.5 tane erkeğin sayılabildiği 50 kişilik ortamları hangi elemanlardan oluşturmuşlar kim bilir.
O kısmı bana da saçma gelmişti, saçın tersliğinden eşcinsel yapmak falan da; şöyle şeyler var:Allegro said:
http://www.guardian.co.uk/science/2008/jun/16/neuroscience.psychology
http://4mind4life.com/blog/2008/07/08/gay-brains-similar-to-straight-brains-of-opposite-sex/
http://www.kaosgl.com/sayfa.php?id=1873
http://askmen.mynet.com/yasam/haberler/8899-escinsel-erkeklerin-beyni-kadin-gibi-calisiyor.html
http://4mind4life.com/blog/2008/07/08/gay-brains-similar-to-straight-brains-of-opposite-sex/
http://www.kaosgl.com/sayfa.php?id=1873
http://askmen.mynet.com/yasam/haberler/8899-escinsel-erkeklerin-beyni-kadin-gibi-calisiyor.html
Şu kırıtan eşcinsel durumu var tabi, ama bana kalırsa(yani bir yerde yazmıyor bu emin değilim yanlış olabilir) bu kırıtan eşcinsel hormonlardan dolayı eşcinsel olan insandır, hatta eşcinsel de değildir. Pratik sebeplerden dolayı transseksüel olamamıştır, sonuçta o tarz insanlardan kadın doğmuş olmayı isteyenler çok fazla.[konuyu da çok eşcinselliğe çevirmeye niyetim yoktu da aslında]
Neyse salla gitsin, ben derim insan hayatındaki koşullardan dolayı hemcinslerinden hoşlanabilmeye evrilebilir, bilimsel araştırmalar da "o koşullar altında hemcinsine yönelmeye meğilli insanlar da bu genetik tabloya dahil, herkes bu tepkiyi vermez zaten" der. Hem konu dağılmasın hem de adam gibi bilgi veremeyeceğim bir konu hakkında konuşmayım.
JusdWeR
Banned
Kaynaksız, rivayet edilen bir hikaye paylaşıyorum. Gerçekliği konusunda tartışmam. Olmuş olma ihtimali yüksek derim sadece. Bilmem hoşunuza gider mi, benim baya gitti.
Yavuz Sultan Selim Han ve ordusu sefere çıkmış.
Uzunca bir müddet yol aldıktan sonra, etrafı elma ağaçlarıyla çevrili bir yerde dinlenmeye çekilmiş ordu, bir müddet dinlendikten sonra da tekrar yola koyulmuş.
Biraz yol aldıktan sonra, Yavuz Sultan Selim Han vezirini yanına çağırmış:
- Canım elma istedi. Askerlere bir sor bakalım elma varsa versinler, demiş.
Vezir dışarı çıkmış, çadır çadır gezmeye başlamış. Ama kimsede elma yokmuş. Vezir, Yavuz’un huzuruna eli boş dönmüş. Utana sıkıla:
- Efendim, bir tane bile elma bulamadım, demiş.
Bu cevap Yavuz’u sevindirmiş. Gülümseyerek:
- Eğer bir elma bile çıksaydı bu seferden vazgeçerdim. Haram yiyen bir orduyla zafer kazanılmaz, demiş....
Önceden dinlediğimde üzüm bağı diye bilirdim ama gördüğüm yerde böyle yazılmış.
Edit: Bir yerde de buna rastladım.
Yavuz Sultan Selim Han ve ordusu sefere çıkmış.
Uzunca bir müddet yol aldıktan sonra, etrafı elma ağaçlarıyla çevrili bir yerde dinlenmeye çekilmiş ordu, bir müddet dinlendikten sonra da tekrar yola koyulmuş.
Biraz yol aldıktan sonra, Yavuz Sultan Selim Han vezirini yanına çağırmış:
- Canım elma istedi. Askerlere bir sor bakalım elma varsa versinler, demiş.
Vezir dışarı çıkmış, çadır çadır gezmeye başlamış. Ama kimsede elma yokmuş. Vezir, Yavuz’un huzuruna eli boş dönmüş. Utana sıkıla:
- Efendim, bir tane bile elma bulamadım, demiş.
Bu cevap Yavuz’u sevindirmiş. Gülümseyerek:
- Eğer bir elma bile çıksaydı bu seferden vazgeçerdim. Haram yiyen bir orduyla zafer kazanılmaz, demiş....
Önceden dinlediğimde üzüm bağı diye bilirdim ama gördüğüm yerde böyle yazılmış.
Edit: Bir yerde de buna rastladım.
Osmanlı ordusu Mısır seferine giderken haliyle bağlık bahçelik yerlerden geçiliyordu. Salkım üzümler, olgunlaşmış elmalar, armutlar ve daha türlü türlü meyvalar vardı.
Ordu Gebze yakınlarında konakladığı zaman, Yavuz Sultan Selim,'in içine bir şüphe düştü:
- Acaba askerim sahibinden izinsiz üzüm ve elma koparmış olabilir mi? diye düşünüyordu. Hemen Yeniçeri Ağası'nı çağırdı ve durumun araştırılmasını emretti.
Heybeler - torbalar araştırıldı, iyice soruldu ama, asker üzerinde hiç bir iz bulunamadı. Yeniçeri Ağası gelip durumu söylediğinde Padişah rahatlamıştı. El açıp dua etti:
"Ey Allah'ım!.. Bana haram yemeyen bir ordu ihsan ettiğin için Sana şükürler olsun."
Sonra Yeniçeri Ağası'na dönüp şunları söyledi:
"Eğer askerlerim içinde bir tek kimse sahibinden izinsiz bir meyve koparıp yese idi, Mısır seferinden vazgeçerdim. Çünkü hay ağa, haram yiten bir ordu ile beldelerin fethi mümkün olamaz!.."
Ordu Gebze yakınlarında konakladığı zaman, Yavuz Sultan Selim,'in içine bir şüphe düştü:
- Acaba askerim sahibinden izinsiz üzüm ve elma koparmış olabilir mi? diye düşünüyordu. Hemen Yeniçeri Ağası'nı çağırdı ve durumun araştırılmasını emretti.
Heybeler - torbalar araştırıldı, iyice soruldu ama, asker üzerinde hiç bir iz bulunamadı. Yeniçeri Ağası gelip durumu söylediğinde Padişah rahatlamıştı. El açıp dua etti:
"Ey Allah'ım!.. Bana haram yemeyen bir ordu ihsan ettiğin için Sana şükürler olsun."
Sonra Yeniçeri Ağası'na dönüp şunları söyledi:
"Eğer askerlerim içinde bir tek kimse sahibinden izinsiz bir meyve koparıp yese idi, Mısır seferinden vazgeçerdim. Çünkü hay ağa, haram yiten bir ordu ile beldelerin fethi mümkün olamaz!.."
Türklerin tarih anlayışında menkıbelerin bu kadar önemli bir yer alması bir sorun değil mi yav?
Biz bence Dunyadaki en ahmak milletiz. Hem Orta Cagi hem de Yeni Cagi Turkler acti. Fakat bizim yaptigimiz atalarimiza hakaret. Osmanliyi hep barbar bir devlet olrak tanitiyoruz. Ama Avrupada deliler icine seytan girmis diye yakilirken Osmanli da muzik ile kurtariliyordu.
Bizimse yaptiklarimiz Atatürk iyi deyip Osmanli'yi Atamiz olrak bile gormemek.
Sosyal Hocamiz İngiltereye gunes batmayan imparatorluk diyor fakat Rusyadan bir bucuk kat buyuk Osmanli ya gelince barbar oluyor. yazik bize...
Bizimse yaptiklarimiz Atatürk iyi deyip Osmanli'yi Atamiz olrak bile gormemek.
Sosyal Hocamiz İngiltereye gunes batmayan imparatorluk diyor fakat Rusyadan bir bucuk kat buyuk Osmanli ya gelince barbar oluyor. yazik bize...
Mandalorian
Orta çağı orta asyadan gelen barbar göçebe kabileler ve onların sürükledikleri germenler açtı. SEni bilmem ama bence bu pek övünülecek bir şey değil. İkinci olarak birçok yabancı tarihçiye göre yeni çağı Rönesans başlatıyor, bir kısmı da Amerikanın keşfi yeni çağı başlattı diyor. söyleyeyim.NyberCraft said:
Barbar bir devlet olarak tanıtıyoruz derken?NyberCraft said:
Ona bakarsan Fransa College de France'ı kurarken biz rasathane bombalıyorduk. Hemde altın çağ dediğimiz çağın ortalarında.NyberCraft said:
Kime göre neye göre. Mesela devletçilik bana göre kötüyken laikliğin bir numaralı destekçisi olurum her halde.NyberCraft said:
Osmanlıyı atamız olarak görmemiz için ne yapmamız gerek peki? Yada Osmanlıyı atamız olarak görürsek ne olucak?
5200000 km² Osmanlı (1683)NyberCraft said:
17.075.389 km² Rusya
NyberCraft said:
Çünkü öyleydi
Videoyu izledim. Öncelikle elemanın tarzı fazla itici. Söylediklerinin bir kısmında haklı olmasına rağmen tarzı işi batırmış.Fusuy said:
Açıkçası ben de kültürel değerlerin özenle korunmasından yanayım. Hatta bunun devlet politikası olmasından yanayım. Bu, diğer kültürleri aşağılamayı gerektirmez tabii.
Ayrıca kültür de öyle küt diye değişmez. Oynadığımız oyunlar, yediğimiz yemekler, davranışlarımız, inançlarımız binyıllardır ufak tefek değişikliklere uğrayarak bugüne gelmiş. Örneğin nazar boncuğu takmak, mezar ziyaret etmek, kulak memesini çekerek ve mcccuk sesi çıkararak tahtaya vurmak...
Geçmişle bağların kopartılması insanları boşlukta bırakıyor ve insanlarda güven hissinin oluşmasına engel oluyor kanımca. Üstelik insanlar bu yüzden niteliksizleşiyor da.
Fusuy
Master Knight
Koyurtang said:
greener, eskiden boyle değildi. sonradan youtube'daki ortamaya ayak uydurmaya başladı heralde.
dediklerine katılıyorum. eğer bir önceki nesil kültürünü, bilgisini, deneyimlerini bir sonrakine aktaramazsa, insanlık sürekli başladığı noktaya döner. Fakat "padişahlar bi yumrukda 10 adam öldürüp, 64 çekirdekli işlemcisi olan bilgisayarlardan daha hızlı işlem yapıyormuş" şeklinde konuşan adam, Cahit Arf'ı tanımıyorsa, Aziz Nesin'i hain bellemişse, Vecihi'yi sadece film karakteri sanıyorsa, Aşık Veysel'i hiç anlamaya çalışmamışsa, bu adam kültür bağını koparmıştır zaten. Şimdi bu adam başkalarını kültür cahili olmakla suçluyorsa, kendini beğenmişliğin dibine batmıştır.
Türkiyede 2. Mahmud'dan bugüne kadar oluşan kültürel birikim, daha öncesini 100'e katlar(antik yunan dönemini saymazsak). Batıdan edindiğimiz bazı değerlerin katkısı büyük bunda.
