Fatih Sultan Mehmet gayrimüslim midir?

Users who are viewing this thread

Ben Fatih'in hristiyan ya da müslüman olmayı bu konunun yorumlarını yazan kişiler kadar taktığı sanmıyorum. :smile: Bende biraz bu konuyu takarak kişisel görüşümü belirtmek istiyorum. Fatih'in ateizme daha çok yakın olduğu ama bulunduğu konumdan dolayı bunu çok dile getiremediği yönünde.Zaten osmanlı padişahlarının yaptıklarından, aldıkları kararlarından az çok karakterlerini ve dünya görüşlerini anlayabiliyorsunuz. Kimse buraya gelipte 2.abdülhamit ateisttir diyemez mesela.

Ki Fatih, zaten ulema ile savaş halinde idi. Osmanlı'yı ulema belasından kurtarıp osmanlıyı roma imparatorluğu olarak canlandırmak istiyordu.( Otranto 1481 ) ( Osmanlı bürokrasisini bizanstan alması. Bizans vezirlerinin sarık takıp osmanlıya transfer olması. Osmanlı bayrağının bayrağına aşırı benzemesi ve dromanın vasisi olması.)

Maalesef Fatih bu mücadelesini kaybediyor. Kendisi zehirlendirilerek öldürülüyor. Tahta yobaz ve ulemanın nüfuzu altındaki 2.Bayezid geliyor. Çağdaş ve aydın Cem Sultan ülkeyi terk etmek zorunda kalıyor ve daha sonrada hristiyan oluyor kendisi. Fatih'in kurduğu sistemi ancak ve ancak teeeee 1.Ahmet zamanında kafes sistemi getirilerek bozabiliyorlar. Padişahlar ulema ve yeniçerinin kucağına düşüyor...

Eski dış işleri bakanlarımızdan ismail cem'in "türkiye'de geri kalmışlığının tarihi" adlı kitabı çok güzel anlatıyor mesela. Tabi fatih'i değil ama ulemayı anlatıyor. Okursanız çok ufkunuz açılır ve aslında tarihteki çoğu şahsiyetlerin dini sallamadığını anlarsınız. Dindar denilen bazı padişahlar bile. Hayat böyle boktan bişi işte. :grin:
 
Cemin hristiyan olması kesinlikle yanlış bilgi. Papa tarafından hristiyanlığa davet edilsede kendisi kesinlikle reddediyor. Cemin oğlu veya torunu olması lazım. Rodosta hristiyan oluyor. Maalesef Fatihten sonra gelen kimse Otranto seferinin değerini bilememiş, Otrantonun kıymetini anlayamamış ve bu yönde sefere devam etmemiştir. Bana soracak olursanız Cem padişah olsaydı Osmanlının İtalya seferleri kaldığı yerden devam ederdi.

"Annesi ve çocuklarının ne oldukları da acıklıdır. Cem Sultan'in annesi Çicek Hatun oğlu Mısır'dayken onunla mektuplaştığı belgelenmiştir. Çicek Hatun Mısır'da 1495'te vebadan ölmüştür. Cem Sultan'in oğullarından olan Oğuz daha üç yaşındayken babası Fransa'ya götürüldüğü zaman 1482'de amcası II. Bayezid tarafından boğdurulması emredildiyse de zehirlenerek öldürüldü.[2] Sultan Cem'in diğer oğlu Murad, Rodos'ta kalmış ve bağnaz muhitte vaftiz edilip Hristiyan olmuştur. Murad, kendi oğlu ile birlikte Kanuni Sultan Süleyman'ın Rodos kuşatmasında şövalyelerin yanında bulunmuştu. Rodos Osmanlı kuvvetleri tarafından ele geçirildikten sonra herkesin kaleyi serbestçe terk ettiği halde, Cem'in oğlu Murad ve torunu yakalandı ve fetihten sonra I. Süleyman'ın emriyle boğularak öldürüldü."
"Yüzyıllar sonra dahi Avrupa’da kalan bir-iki torununun soyundan gelenleri, bugünün Osmanlı hanedanı Cem Sultan’ın torunlarını kuzen olarak tanıyor, ama aralarına almayı kabul etmiyorlar.[4] Kanuni Rodos'u fethettiği zaman Hristiyan olan torunlarını katletmiştir."
-Wikipedia
 
Hehe evet. Okuncagini bilseydim biraz daha ayrıntılı yazardım. :smile:

Ama, yazdığım duzgun okunsaydi mevzunun kesinlikle doğru/yanlış bilgi ile alakası olmadığı anlaşılırdı. tarihi şahıslar figürlestirilerek, ilahlastirilarak tarihe balta vuruluyor. Neticede onlarda normal insanlar. Bizden aşağı kalır yanları yok. Fatih'in, ataturk un bile. Ben şahislardan çok şahıslara etki eden kurumlarin önemli olduğunu düşünüyorum.(Bazı sıradışı, olağan üstü bireyler dışında.) Zira tarihi şahısları adam eden ve karakterlerini oluşturan; onları yetiştiren kurumlar, bulundukları sosyetelerdir. :grin:

Sülalesi hristiyan oluyor evet. Kendisi olamıyor çünkü bir nebze Osmanlı tahtını ele geçirme ihtimali var ve kendisi biraz onurlu birisi. Kendi istediginden değil yani. Bu arada wikipedi bir kaynak değil. Kaynak paylasilicaksa en azından Vikipedi in kaynakcasindaki referanslar paylaşılır. (Yıl 2020 hala Viki den Ctrl + c yapan, link atan kaldı mı ya?) :smile:

Whops, rakamlara basınca referanslara gidiyor. / Mobil
 
Last edited:
Ben Fatih'in hristiyan ya da müslüman olmayı bu konunun yorumlarını yazan kişiler kadar taktığı sanmıyorum. :smile: Bende biraz bu konuyu takarak kişisel görüşümü belirtmek istiyorum. Fatih'in ateizme daha çok yakın olduğu ama bulunduğu konumdan dolayı bunu çok dile getiremediği yönünde.Zaten osmanlı padişahlarının yaptıklarından, aldıkları kararlarından az çok karakterlerini ve dünya görüşlerini anlayabiliyorsunuz. Kimse buraya gelipte 2.abdülhamit ateisttir diyemez mesela.

Ki Fatih, zaten ulema ile savaş halinde idi. Osmanlı'yı ulema belasından kurtarıp osmanlıyı roma imparatorluğu olarak canlandırmak istiyordu.( Otranto 1481 ) ( Osmanlı bürokrasisini bizanstan alması. Bizans vezirlerinin sarık takıp osmanlıya transfer olması. Osmanlı bayrağının bayrağına aşırı benzemesi ve dromanın vasisi olması.)

Maalesef Fatih bu mücadelesini kaybediyor. Kendisi zehirlendirilerek öldürülüyor. Tahta yobaz ve ulemanın nüfuzu altındaki 2.Bayezid geliyor. Çağdaş ve aydın Cem Sultan ülkeyi terk etmek zorunda kalıyor ve daha sonrada hristiyan oluyor kendisi. Fatih'in kurduğu sistemi ancak ve ancak teeeee 1.Ahmet zamanında kafes sistemi getirilerek bozabiliyorlar. Padişahlar ulema ve yeniçerinin kucağına düşüyor...

Eski dış işleri bakanlarımızdan ismail cem'in "türkiye'de geri kalmışlığının tarihi" adlı kitabı çok güzel anlatıyor mesela. Tabi fatih'i değil ama ulemayı anlatıyor. Okursanız çok ufkunuz açılır ve aslında tarihteki çoğu şahsiyetlerin dini sallamadığını anlarsınız. Dindar denilen bazı padişahlar bile. Hayat böyle boktan bişi işte. :grin:
Fatih'in ateist olduğu sonucuna nereden vardın gerçekten anlamıyorum. Farklı kültürleri araştırıp, o kültüre ait tarihi okumak onu ateist yapmıyor. Fatih ulema ile savaş halinde diye bir yorum yapman ise apayrı bir konu. Konunun müellifi olan Halil İnalcık'ın TDV İslam Ansiklopedisinden (ki en güvenilir kaynaklardan bir tanesidir) konu ile alakalı cümleleri alıntılayacağım sana :
Din felsefesi meselelerine de âşina olan Fâtih Sultan Mehmed’in coğrafya, matematik, astronomi ilimlerine özel bir ilgisi vardı. Çeşitli ilimleri tahsil için uzmanları kendisine hoca tayin ederdi. Bunlar her gün belli saatte gelip ona ders okuturlardı. Hocazâde Muslihuddin, Molla Gürânî, Molla İlyas, Sirâceddin Halebî, Molla Abdülkādir, Hasan Samsunî, Molla Hayreddin hocalarındandır. Başlangıçta Akşemseddin’in de onun üzerinde büyük tesiri olmuştu.
Koyu fontla belirttiğim kişiler ulemâ kimselerdi.
Fâtih Arabistan ve İran’da devrinin büyük ulemâsını tanır, onları kendi ülkesine getirtmeye çalışırdı. Kendi ülkesindeki ulemânın Acem ve Arap ulemâsı düzeyinde olmamasından dolayı üzüntü duyuyordu. Ancak Hocazâde ile yabancılar karşısında övünürdü.
Daha iyi anlaman için koyu fontla belirtmeye devam ettim.
Devrinin en büyük âlimleri Molla Hüsrev, Molla Gürânî, Molla Yegân, Hızır Bey ve Hocazâde Muslihuddin’dir. O dönemde yetişmiş seçkin ilim ve idare adamlarının çoğu bunların talebeleridir. Fıkıhta Molla Hüsrev, tefsirde Molla Gürânî, kelâmda Hocazâde bütün İslâm âlemince makbul eserler yazmışlardır. Bu devir Osmanlı Türkleri’nde matematikte oldukça parlak bir devirdir. Fâtih, kendi döneminde ilim ve felsefe tarihinin en önemli meseleleri üzerinde âlimleri tartışmaya ve eser vermeye teşvik etmiştir. Seyyid Şerîf el-Cürcânî ile Teftâzânî arasında ulemâyı ikiye ayıran ünlü tartışmayı tazelemiştir. Kendisi din felsefesinde Seyyid Şerîf’e eğilim gösterirdi. Öte yandan İbn Rüşd ile Gazzâlî arasındaki ilâhiyatta büyük tartışmayı Hocazâde ile Ali et-Tûsî’ye inceletmiştir. Çeşitli kaynaklar Fâtih’in felsefeye ilgisini belirtir. Fâtih, Amiroutzes ile felsefî konuşmalar yapardı; “Zira sultan en keskin zekâlı feylesoflardan biridir” (Kritovoulos, s. 177). Amiroutzes, Ali Kuşçu, Georgios Trapezuntios, Hocazâde gibi Doğu’yu ve Batı’yı temsil eden devrin büyük zekâları onun huzurunda birleşiyordu.
Gene önemli yerleri koyu fontla belirttim. Fatih dönemini Osmanlı'nın Rönesans Dönemi diyebiliriz. Gerek Doğulu alimlerden (ulemâ) ders almış gerekse Batılı filozofların eserlerini çevirtmiştir. Buradan yola çıkarak ''Denilebilir ki Fâtih’in şahsında Türk, İran, İslâm ve Roma hükümdarlık geleneklerini birleştiren “Osmanlı padişahı” doğmuştur.'' Buna ilaveten bir diğer önemli tarihçilerimizin başını çeken İlber Ortaylı bu konuyla ilgili olarak Fatih'in şüphesiz itikadı olduğunu fakat sofu derecesinde koyu bir Müslüman olmadığını belirtmiştir.

Kesinmiş gibi birde zehirlendi diyebiliyorsun. Bu işin ehli tarihçiler bile bu konuya şüpheyle yaklaşırken sen kesin bir biçimde zehirlendi diyorsun. Gene aynı kaynaktan detaylı bir alıntı daha yapacağım :
Ölüm sebebi nikris hastalığına bağlanır. Zehirlenerek öldüğü yolundaki iddialar Âşıkpaşazâde’de yer alan bilginin yorumuna dayanır ve başka kaynaklarla doğrulanmaz.
Yakın bir zamanda bir tarih sitesi açacağız, hatta açtık sadece ilgili konuları araştırmaya devam ediyoruz. Araştırmalar tamamlanınca paylaşımlara başlayacağız. Bu tarz konular hakkında daha deaylı bilgileri sitemizden öğrenebilirsin. Yada bu tarz tarih tartışmalarını seviyorum, özelden de yazabilirsin. Bilgi alışverişi güzeldir (y)
---
Cemin hristiyan olması kesinlikle yanlış bilgi. Papa tarafından hristiyanlığa davet edilsede kendisi kesinlikle reddediyor. Cemin oğlu veya torunu olması lazım. Rodosta hristiyan oluyor. Maalesef Fatihten sonra gelen kimse Otranto seferinin değerini bilememiş, Otrantonun kıymetini anlayamamış ve bu yönde sefere devam etmemiştir. Bana soracak olursanız Cem padişah olsaydı Osmanlının İtalya seferleri kaldığı yerden devam ederdi.

"Annesi ve çocuklarının ne oldukları da acıklıdır. Cem Sultan'in annesi Çicek Hatun oğlu Mısır'dayken onunla mektuplaştığı belgelenmiştir. Çicek Hatun Mısır'da 1495'te vebadan ölmüştür. Cem Sultan'in oğullarından olan Oğuz daha üç yaşındayken babası Fransa'ya götürüldüğü zaman 1482'de amcası II. Bayezid tarafından boğdurulması emredildiyse de zehirlenerek öldürüldü.[2] Sultan Cem'in diğer oğlu Murad, Rodos'ta kalmış ve bağnaz muhitte vaftiz edilip Hristiyan olmuştur. Murad, kendi oğlu ile birlikte Kanuni Sultan Süleyman'ın Rodos kuşatmasında şövalyelerin yanında bulunmuştu. Rodos Osmanlı kuvvetleri tarafından ele geçirildikten sonra herkesin kaleyi serbestçe terk ettiği halde, Cem'in oğlu Murad ve torunu yakalandı ve fetihten sonra I. Süleyman'ın emriyle boğularak öldürüldü."
"Yüzyıllar sonra dahi Avrupa’da kalan bir-iki torununun soyundan gelenleri, bugünün Osmanlı hanedanı Cem Sultan’ın torunlarını kuzen olarak tanıyor, ama aralarına almayı kabul etmiyorlar.[4] Kanuni Rodos'u fethettiği zaman Hristiyan olan torunlarını katletmiştir."
-Wikipedia
Otranto seferinin devam etmesi Cem'e bağlı bir durum değildi. Şöyle bir etkisi vardı, Cem Rodos şövalyelerinin veya Fransızların ellerinde olduğu için Bayezid dış siyasette pasif bir rol oynamak zorunda kalmıştır. Tabiki bunda barışçıl bir politika izlemek istediğide eklenebilir. Ayrıca Kanuni zamanında da Roma'ya Fransa ile eş zamanlı operasyon şeklinde bir sefer düzenlenecekti ama Fransa'nın iç işleri ve bazı sorunlarından ötürü bu proje bir türlü hayata geçirilemiyor. Öte yandan Osmanlı'nın Roma'yı veya Viyana'yı alması pek birşeyi değiştirmeyecekti muhtemelen. Çünkü bölgedeki diğer güçlü devletler Osmanlı'nın böyle bir yükselişine müsaade etmezlerdi. Bu konu ile ilgili daha detaylı bilgiler için Emrah Safa Gürkan'ın ''Bunu Herkes Bilir'' kitabını alıp okuyabilirsiniz. Bu ve buna benzer (Osmanlılar Neden Amerika'ya Gitmedi, Osmanlılar Türk müydü, İstanbul'un Fethi ve Etrafında Dönen Efsaneler vb.) konular ile ilgilide detaylıca bilgileri önümüze sunuyor hozomuz. Herkese tavsiye ederim.
 
Millet can sıkıntısından ne yazacağını şaşırmış artık. Fatih'i zehirleyen kişinin muhtemel yahudi dönmesi hizmetçisi olduğunu da biliyorsundur umarım ki zehirlenerek öldüğü de meçhul. Ulemayla alakası bile yok.
 
Back
Top Bottom