Selahaddin Eyyubi, savaşçılığının yanı sıra 5 dil bilen bir doktordur, ilim adamıdır. Kendisi birçok ilim yeri açmıştır. Acaba o da mı hıristiyan?whitetree said:Burada olay aslında şu gibi olayın Fatihle ile ilgisi yok gibi sadece Fatih gibi bilgili entelektüel birisinin İslam mensubuna yakıştırılamaması gibi duruyor.
Fatih'in annesi dediğin kadın Fatih'in öz annesi değildir, üvey annesidir. Osmanlı'nın tüm padişahları din, dil, ırk ayırt etmeden herkese aynı derecede davranmıştır. Müslüman bir Osmanlı padişahının hristiyan birine "senin kelleni kesecem!" dediği nerde görülmüştür?KhergitLancer80 said:Şimdi öncelikle şunu söylemek istiyorum ben öyle anlamadığım araştırmadığım konular hakkında atıp tutmak, zevzeklik etmekten hoşlanmam.
Hatta yabancı bir kişi bana Ermeni soykırımına inanıp inanmadığımı sorsa orada bile ya bilmiyorum derim ya da bana pek mantıklı gelmiyor derim çünkü ben tarihçi değilim.
Bu konuda da şunları söylemek istiyorum; Fatih Sultan Mehmet'in kılıcına yazdırdığı arapça şeyler, yaptırdığı camiler, hatta söylediği sözler bile onun Müslüman olmama ihtimalini yok etmez kusura bakmayın.
Sebebi malum adam padişah. Padişahlığın gerektirdiği bazı şeyler vardır.
İkinci olarak Fatih Sultan Mehmet'in kendi portresini yaptıran ilk padişah olduğunu biliyoruz. Kendi portreni yaptırmak İslama göre işleyebileceğin en büyük günahlardan birisidir. Çünkü bu aslında insanları şirke teşvik etmektir.
Hatta bu eğer sen bir padişahsan çok daha büyük bir günahtır. Ki Fatih Sultan Mehmet sıradan bir padişah değildi.
Üçüncü olarak emin olmamakla birlikte Fatih Sultan Mehmet'in şarabı çok sevdiğini biliyorum. Ayrıca Fatih Sultan Mehmet'in annesinin Osmanlı tarihinde bir istisna olduğunu ve ölene kadar Hristiyan kaldığını duymuştum.Ayrıca bazı diyaloglarını gösteren kaynaklar var ama güvenilirliği tartışılır.
Sonuç olarak şunu söyleyebilirim biz FSM'nin Müslüman olup olmadığını bilemeyiz.Timur için bile tartışmalar var bütün seferleri Müslüman ülkelere olduğu için(sonuncu çin seferi hariç) ancak şunu söyleyebiliriz ki FSM kesinlikle dindar bir padişah değildi (Kanuni ve Yavuz'un aksine).
Hristiyan olduğuna dair en ufak bir şey yok ortada._Barbar_ said:Müslüman değilse bile bunu belli etmemiştir, doğaldır ama bunun muhakkak bir noktada yakınları tarafından fark edilmesi gerekirdi. Kaldı ki Hristiyanlıkta, İslam'daki takiyye gibi bir şey yok bildiğim kadarıyla, Hristiyan ise bunu ilan etmeli. İnançsız/dinsiz gibi bir iddia olsa bunu gizlemesi kolay, bağlı olduğun bir kural yok ve istediğini de yapabilirsin. Ama bu adam hiç namaz kılmadı mı, hiç İslami bir kuralı uygulamadı mı? Eğer Hristiyan ise nasıl bunları yaptığını düşünmek gerekir, zira dini bunlara izin vermez.
İnançsız olsa bunu gizleyebilirdi ama Hristiyan ise gizlemesi mümkün gözükmüyor Hristiyanlığın bu konudaki tavrına bakarsak.
Öyle bir iddia ortaya atılmadı biliyorum da, tartışma daha çok bunun etrafında dönmüş sanki. Onun için bu konu üstünden yazdım.t.A.T.u. said:Hristiyan olduğuna dair en ufak bir şey yok ortada._Barbar_ said:Müslüman değilse bile bunu belli etmemiştir, doğaldır ama bunun muhakkak bir noktada yakınları tarafından fark edilmesi gerekirdi. Kaldı ki Hristiyanlıkta, İslam'daki takiyye gibi bir şey yok bildiğim kadarıyla, Hristiyan ise bunu ilan etmeli. İnançsız/dinsiz gibi bir iddia olsa bunu gizlemesi kolay, bağlı olduğun bir kural yok ve istediğini de yapabilirsin. Ama bu adam hiç namaz kılmadı mı, hiç İslami bir kuralı uygulamadı mı? Eğer Hristiyan ise nasıl bunları yaptığını düşünmek gerekir, zira dini bunlara izin vermez.
İnançsız olsa bunu gizleyebilirdi ama Hristiyan ise gizlemesi mümkün gözükmüyor Hristiyanlığın bu konudaki tavrına bakarsak.
Bu tür şeyler gerçekleri kabul etmeyip, b*k sürdürmemeye çalışan, böyle yaparak ''ecdadına'' sahip çıktığını zanneden cahil muhafazakar kesimden oluşuyor. Halbuki durum böyle değildir. Atıyorum, Osmanlıda da oğlancılık vardı. Özellikle yeniçeri ocağında sayıları fazlaydı doğal olarak. Evlenmeleri yasak (tabi ocak düzeni bozulunca artık evlenedebiliyorlardı kafalarına göre), aylarca seferlerde paso erkek görünce böyle bir ortamın oluşması çok doğal. Ayrıca sadece asker veya reayaya has bir özellik değildir bu. Birkaç Osmanlı padişahınında oğlancı olduğuna dair rivayetler vardır. Örneğin Yavuz Sultan Selim ve Hasancan arasındaki ilişki. Aynı şekilde III. Osman'ın da eşcinsel olduğuna dair rivayetler var. Sarayda dolaşırken cariyelerle karşılaşmak istemediği için ayakkabılarına demir ökçeler taktırmıştı. Ökçelerden çıkan sesi duyan cariyeler padişahın geldiğini öğrenip yoldan çekiliyorlardı. Ağabeyi Sultan I. Mahmut'un aksine müziği sevmez ve kadınlara iltifat etmezdi. Bunları İslam'a aykırı hareketler olduğu için tam tersi olarak anlatırlar. II.Selim alkol kullanırdı, aynı şekilde döneminde çok sert bir şekilde yasaklamasına rağmen IV.Murad aşırı içki kullanımından vefat etmiştir. Hemde doktorlarının uyarılarına rağmen önce azaltmış daha sonra az bir şey iyileşince tekrar başlamıştır. Alkolde haramdır İslam'a göre ama padişahlarda kullanmışlardır. Ama elbette ki sofu derecesinde padişahlarda vardı. Örneğin gençliğinde serbest bir hayat sürdüğü halde (uyruşturucu kullanırdı) padişahlığında ibadete ve hayır işlerine yönelen II.Bayezid. Bu sebeple de Bayezid-i Veli ismiyle anıldı.Nadir Shah said:Osmanlı padişahlarının aşırı derece Müslüman ve şeriatçı olmaları son zamanlarda çıkan saçma bilgiler gibime geliyor.
Cahil her yerde cahildir. Okumadıktan sonra atıp tutmak arşivlensede kolaydır cahile. Senin bahsettiklerin Osman, Orhan gibi erken dönemler. O zamandakiler efsaneye dönüşmüşlerdir, Bizans tekfurunun kızını düğünden kaçırmak gibi. O yüzden hala daha tarihçiler arasında Osmanlı'nın kuruluş tarihi hakkında tartışma mevcuttur. Kimine göre 1288, kimine göre 1299, kimine göre (Halil İnalcık Koyunhisar Savaşının yapıldığı tarihi Osmanlı'nın resmi kuruluş tarihi olarak kabul eder) 27 Temmuz 1302dir. Bu durumun aksine yükseliş döneminden itibaren tutarlı kaynaklar mevcuttur. Ona rağmen padişahlar içki içmez yok bilmem ne diye sallayan gene de sallıyor. Önemli olan okuyup araştırmak.Nadir Shah said:Gerçi Osmanlının ilk dönenleriyle ilgili kaynaklar rivayetlerden öteye gidemiyor. İlk yıllar düzgün arşivlenseydi bu muhafazakar kesimin böyle konuşamayacağını tahmin ediyorum.
Fesi getiren II.Mustafa değil, II.Mahmuddur. Ayrıyetten tarihe inanç ve duygu girince bilim olmaktan çıkar diyorsun ama bir üstte de hayranı olduğun bir insanın duygusunun düşüncesine vurduğu bir tezi öne sürüyorsun.Cumanoid said:Fatih Sultan Mehmet diğer sultanlara nazaran daha kozmopolitan, bilime, sanata önem veren, açık görüşlü, kültürlü ve elit bir sultandı. Öyle ki ehli sünnete göre resmin haram sayılmasına rağmen o İtalya'dan bizzat Bellini'yi çağırtıp kendi portresini çizdirmiştir. Fatih'e gayrimüslim kelimesini yakıştıran zihniyet, memuriyette sarığı kaldırıp yerine fesi getiren reformcu 2.Mustafa'ya da kafir damgası basmıştı. Sonra da fes kalktı şapka geldi diye M.Kemal'e İngiliz ajanı, vatan haini damgası bastılar. Bu adamlar kendi dar kafalarına sığdıramadıkları insanları kafirlikle veya hainlikle suçlamayı adet edinmişler.
Osmanlı padişahları gökten inmedi, kusurları, kötü alışkanlıkları fazlasıyla vardı. Hatta müslüman olmayanı bile olabilir. Fakat Otranto'ya asker çıkarmış, ömrü yetse Roma'ya yürüyecek Fatih'in gayrimüslim olma ihtimali mantıksız geliyor.
Muhafazakarlar reformcu ve açık görüşlü olduğu için ona gayrimüslim diyor olabilir. Celal hoca(bilgisine hayranım) gibi İslama karşı ön yargılı kişilerde reformculuğu bir müslümana yakıştıramadığından ona gayrimüslim diyor olabilir.
Tarih bir bilimdir, işin içine duygular, inançlar ve egolar girdiğinde bilim olmaktan çıkar. Fatihe gayrimüslim diyebilmek için tarihçilerin elinde kesinlik içeren bilimsel veriler olması gerek.