Filinta ( Bir Osmanlı Polisiyesi )

Users who are viewing this thread

filinta.png.pagespeed.ce.G_RCzC5EcN.png




HAKKINDA

FİLİNTA

Bildiğiniz üzere bir cihan imparatorluğu olan Osmanlı’nın 600 yüzyıl boyunca hüküm sürmesinin sırrı muhteşem askeri gücünden çok yüksek adaletidir. Osmanlı büyük adaleti sayesinde hüküm sürdüğü topraklarda hangi dine ve kültüre mensup olurlarsa olsunlar insanların rızasını kazanmış ve desteğini almayı başarmıştır.

Osmanlı adaleti tüm gücünü İslam hukukundan alır. Osmanlı'nın 19. yüzyıldaki adaleti nasıl sağladığını polisiye formatında anlatacağız.

TARİHİN İLK OSMANLI POLİSİYESİ
Hollywood filmleriyle yarışacak aksiyon sahneleri yazılan ve planlanan dizi için Spider Man’in aksiyon sihirbazı Dusan Hyska ve ekibi seçildi. Alanının dünya starı Hyska, Titanic, Er Ryan’ı Kurtarmak ve Spider Man gibi birçok Hollywood yapımının “second unit” uzmanı...

İzmit'teki 300,000 m2 alanda 40,000 m2 inşa edilen setinde, eski Pera’nın, tramvayına varana kadar birebir kopyasının inşa edildiği Avrupa'nın en büyük dizi platosunda çekilen dizinin makyajları ise, yine alanının dünya starı David Craig Forest ve ekibine emanet edildi. Forest, Lorenzo’nun Yağı, Çarli’nin Melekleri, Temel İçgüdü, Jaws 3 gibi birbirinden önemli onlarca filmin makyajlarını gerçekleştirmiş bir isim.

Ayrıca Lost, Fringe, Revenge gibi dizilerin yönetmenliğini yapan Bobby Roth, Filinta dizisine özel sahneler çekmek üzere Dizinin yönetmeni Kudret Sabancı ve yapımcıların daveti ile İstanbul'a geldi. Aynı zamanda dizinin danışmanlığını yapan Roth orta doğuda sevilen Türk dizilerinin Batı'ya açılımı için de destek olacağını belirtiyor.

Kadı Gıyasettin Hatemi, Mustafa için idam kararını verdikten sonra Padişah’ın huzuruna çıkar ve Mustafa’nın affını ister. Mustafa’dan emindir, suçu o işlememiştir. Sultan ilk önce buna izin vermese de hocasına güvenir, bir ara yol bulur. Mustafa’ya suçsuzluğunu kanıtlaması için 1 yıl süre verir. Eğer suçsuz olduğunu kanıtlayamazsa, bu 1 yılın sonunda idam edilecektir. Sultan’ın da Kadı Gıyasettin’den bir isteği vardır. Her türlü suçun kol gezdiği Galata’ya Kadı olacak ve orayı temizleyecektir.

Mustafa, suçsuzluğunu kanıtlamak için çabalarken Boris’in kızı Katya ile karşılaşır. İkisi birbirlerine aşık olurlar. Ama arada Boris engeli vardır. Boris’in İstanbul bürokrasisini kontrol etmek için güvendiği bir kişi daha vardır: Azize! Acımasız bir karaktere sahip olan bu kadın, tam anlamıyla melek yüzlü bir şeytandır. Alamet-i farikası ise, zehirleyerek öldürmektir. Bir taraftan karakterlerimizin ilginç hikayesi, öte yandan her bölüm birbirinden farklı polisiye olayların işleneceği Filinta, türünün ilk örneği olarak Türk TV dünyasını sarsacak.

OYUNCU KADROSU
media.ashx

Onur Tuna
FİLİNTA MUSTAFA
1824 yılının Nisan ayının 5. gecesinde Yunus Efendi Külliyesi’nin önünde bir bebek buldular. Bebek zengin sınıflara mahsus pahalıca bir beşiğin içinde sıkıca kundaklanmış ve Nisan soğuğundan etkilenmeyecek biçimde o vakitlerde pek revaçta olan Frenk kumaşlarına sarıp sarmalanmış haldeydi. Kundağında bir sırrın temsilcisi olarak köstekli bir saat durmaktaydı. Hocalar daha önce de terkedilmiş birçok çocuğa rastlamışlardı. Ancak gerek saati, gerekse hayli işçilikli beşiği ve sarıp sarmalandığı kıyafetler itibarı ile bu seviyede yüksek sınıf insanların evladı olması gereken bir çocuğa rastlamamışlardı. Şaşırdılar... Veledin hiç ağlamıyor olması, tersine her şeye sevimli sevimli gülmesi şaşkınlıklarına sevgi kattı. Hocalar bu çocuğa kendi aralarında Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa(SA)’nın ikinci adını verdiler. Mustafa, külliyede kan kardeş olduğu Ali’yle birlikte hızla büyüdü ve serpildi. Dört yaşından itibaren Gıyasettin Ağabeyleri tarafından himaye edildiler. Gıyasettin, ağabeylerin en bilgesi, en şefkatlisi ve en sevgilisiydi. Hamileri Zeynel dede, onlara vekil babalık etti ve yüksek adalet duygusunu aşıladı. Filinta Mustafa, zekası ve çevikliği ile bu çocukta çok iş var dedirten veletlerdendi. Ne zekası ne de enerjisi ile baş etmek mümkün değildi. Daha 8 yaşında küçük bir çocukken büyüdüğünde kadınların yüreğini hoplatacak, erkekleri kıskançlıktan çatlatacak erkek güzeli bir delikanlı olacağı belli idi. Özel bir dil ve edebiyat yeteneği olduğu kısa sürede anlaşıldı. Bugün Türkçe’ye yakın bir hakimiyetle konuştuğu Kürtçeyle beraber, İngilizce, İtalyanca, Frenkçe ve Rusça biliyor. Hat sanatına muktedir, müzik ve şiir bahsindeki istidadına, hiç kimsenin göremediği detaylara odaklanabilen, son derece dikkatli gözünü ekleyin ve tüm bu yeteneklere bir de her şeyi hafif nükteye alan bir muziplik katın; karşınızda Filinta Mustafa’yı bulacaksınız. 15 yaşına geldiğinde Buhara’dan gelen bir alimden Türkler’in unutulmaya yüz tutmuş savunma sanatı Sayokan dersi aldı. Bu onun bileğini bükülmez yaptı. Filinta Mustafa, gelenek ve göreneklerimize gönülden bağlı aynı zamanda yeniliklere açık. Hayatta en önem verdiği kişi, hamisi Gıyasettin Hatemi. Gözü pek, aslan gibi bir yiğit. Filinta’nın bu lakabı almasına neden olan şey, onun herkesi hayrete düşüren nişancılığı değildir. Onu Filinta yapan şey kısaltılmış tüfek namlusunun yakın menzillerde atış tahribatını arttırdığını keşfetmiş olmasıdır. Abdullah Efendi ile tasarımını yaptığı tüfekle de bu maharetini suçlulara karşı göstermekten hiç çekinmez.
media.ashx

Damla Aslanalp
LARA ZAHARYAS
Filinta Mustafa’nın büyük aşkı, Banker Boris Zaharyas’ın tek çocuğu. İstanbul sosyete camiasının efsanevi güzeli. Tam bir kraliçe olmak için eğitilmiş. Etrafında erkekler deli divane ve pervaneler. Lakin o, “Kalbimde bir boşluk var, ben bu hayattaki diğer yarımı arıyorum.” diyerek dolaşıyor ve herkesi reddediyor. Filinta Mustafa ile karşılaşır karşılaşmaz kalbindeki boşluk dolacak ve bu hayatta aradığı diğer yarısının Filinta Mustafa olduğunu anlayacaktır. Annesini küçük yaşta kaybettiği söylenmiş. İçindeki iyilik ve adalet duygusu, bunlara eşlik eden cesaret yüzünden henüz aşkı tatmamış. Babasının gerçek yüzünü bilmiyor. Aksine onu bir kahraman olarak görüyor ve çok seviyor. Kendini Galata'nın düşkünlerine adamış bir iyilik perisi. En yakın arkadaşı, dadısı olan Gülbahar. İstanbul’un en büyük suç baronunun kızına aşık olmak ve bunu o dönemin koşullarında değil yaşamak, kendine itiraf etmek bile kolay bir iş değilken, Mustafa deli cesaretiyle bu riski de göze alır..
media.ashx

Serhat Tutumluer
BORİS ZAHARYAS
50'li yaşlarında, buz mavisi gözleri ile yakışıklı ve karizmatik bir Rum asıllı Osmanlı vatandaşı. Banker. Geçmişini ve servetini nasıl yaptığını kimse bilmiyor. Müthiş akıllı, egosantrik bir güç delisi. Soğukkanlı, karanlık tarafını sahte kibarlığı ile çok iyi kapatıyor. Yer altından Galata Limanı’nı, dolayısıyla İstanbul ticaret hayatı kontrol ediyor. Söylediği gibi “Galata’yı kontrol eden, İstanbul’u kontrol eder.” Şimdi saygın bir banker maskesi altında Galata'da büyüyen ve tüm İstanbul'u sarmak isteyen bir kara veba gibi doğru zamanı beklemektedir. Osmanlı'nın değerli madenlerini işleten, nakliyat filosu sahibi, tefecilik yapan bu adamın pis işlerini yapan Sansar Cemal dışında, Sansar Cemal'in dahi bilmediği küçük, ama en az kendisi kadar psikopat katillerden oluşmuş bir ordusu vardır. Filinta Mustafa’yı saklı geçmişinden dolayı bir tehlike olarak görmektedir. En büyük korkusu Filinta Mustafa’nın geçmişi ile sırları ortaya çıkarıp ondan intikam almasıdır.
media.ashx

Mehmet Özgür
KADI GIYASETTİN HATEMİ
1810 yılının Kasım ayında Dersaadet’te doğdu. Ailesi Kadı Burhanettin’in soyundan gelme, nesiller boyunca ulema ve din bilgini çıkaran bir aileydi. Küçük yaştan itibaren kıvrak zekasını gösterdi. Buhara, Şam, Kahire ve Konya’da fıkıh, usûl-i fıkıh, ferâiz, hadis, tefsir, heyet ve tıp eğitimi gördü. Daha sonra Şehr-i İstanbul’a geri döndü. Sarayda şehzadelere ders verirken aynı zamanda Yunus Efendi Külliyesi’nde yetim ve öksüzlere Kur’an öğretti. Mustafa ve Ali ile orada tanıştı. Onları kolladı, hamilik etti, yetiştirdi. Kendi elleriyle zaptiyeye gönderdi. Allah’ın inayeti, devletin tensip ve desteği ile kısa sürede yüce bir makam olan “Kadılık” makamına terfi etti. Gıyasettin efendi, 1860 yılında bizatihi öğrencisi Sultan tarafından önce Beşiktaş, sonra Galata Kadılığı’na tayin edildi. Kadı Gıyasettin Hatemi, şimdi 42 yaşında, dönüp dolaşıp geldiği İstanbul’da, kadılık makamında. Zevci Nurbanu hatun ve iki çocuğu ile mesut bir hayatı var. Karısını ve çocuklarını çok seviyor. İki oğluna, yetimhanede ağabeylik ederken kardeşi gibi sevdiği Mustafa ve Ali’nin isimlerini koydu Gıyasettin Hatemi. Karakter itibarı ile, ağır başlı, beş düşünüp bir konuşan, kafası karıştığında kısa saçlarını taşıyan kafasını uzun uzun kaşıyan, yalana alerjisi olan, keskin zekalı, kül yutmayan bilgeliğin damıtılmış halidir. Uysal bir görünümde olmasına rağmen girdiği her ortamda ağırlığını hissettirir. Masumların sığınacak limanı, suçluların belasıdır. Hikayemiz boyunca, kardeşi bellediği Filinta Mustafa ile birlikte İstanbul’da suça karşı mücadele edecek, ve suçlulara kök söktürecektir.
media.ashx

Kayra Şenocak
HASAN
40 yaşlarında, iri kıyım bir zabit. Doğrucu Davut. Tam bir halk adamı. Dini duyguları kuvvetli bir Çerkez Müslümanı. Artık Mustafa’nın en yakını. Gıyasettin tarafından Mustafa’ya göz kulak olması emredilmiştir. Her zaman güvenilir, her zaman emredileni sorgusuz sualsiz yapar. Deli boğan kuvveti var. Başından bir evlilik geçmiş, ama bu konu hakkında hiç konuşmuyor. En önemli lafı suçluları tepeledikten sonra söylediği “Allah ıslah etsin”.
media.ashx

Naz Elmas
AZİZE
30 yaşlarında. Daima genç ve güzel görünümlü. Saf güzelliğinin altında bir şeytan gizli. Alımlı, olağanüstü zeki. Babası eski bir paşa. Annesi ise o daha küçükken ölmüş. Tek çocuk. 12 yaşına kadar konakta Fransız mürebbiyelerle el bebek gül bebek büyümüş. Babası bir rüşvet skandalıyla suçlanmış ve intihar etmiş. Devlet tüm mal varlığına el koymuş. Gözden düşen bir ailenin ferdi olarak tüm kapılar suratına kapanınca, sokaklarda hayatı en zor yoldan öğrenmek zorunda kalmış. Pera sokaklarının her türlü pisliğini ve sapıklığını çekerek büyümüş. 60 yaşlarında bir eczacının kapaması olarak yaşarken, ondan zehir yapımının inceliklerini öğrenmiş. İlk kurbanı da yaşlı eczacı olmuş. Acımasız. Cesur. Hayatta tek korktuğu insan Boris. Boris onu 10 yıl önce keşfetti. Azize’nin yatak odasındaki becerilerini nüfuzlu insanlar üzerinde kullandı ve onlara şantaj yaparak İstanbul’da büyük bir güç kazandı. Bunun karşılığını da Azize’ye fazlasıyla ödedi. Başkalarının hayatına zerre değer vermiyor. En büyük tutkusu lüks yaşamı. Rafine bir zevk anlayışı var. Bir köşkte, sadık hizmetkarı Zülfü ile birlikte yaşıyor.
media.ashx

Ercan Demirel
HAMDİ
İri yarı, doğulu bir tip. Saygı uyandıran görüntüsünü ağırbaşlılığı destekliyor. Az, ama öz konuşuyor. Yeniçeri Ocağı'nın saygın bir askerinin oğlu. Babasından kalan ilişkileri, denizcilikle geçen yıllarında edindiği deneyim ve dostluklarla kabadayılığı harmanlayarak nam salmış bir adam. Kendince kırmızı çizgileri var, uyuşturucu, fuhuş gibi pis işlere bulaşmıyor. Hamalları ve tulumbacıları örgütlemiş olan Hamdi'nin bir oğlu var, Mecid. Gayri meşru hayata Boris’le sırt sırta vererek girmiş olan bu kabadayı, babasından aldığı terbiye ile hala Osmanlı'ya duygusal bir bağ ile bağlı. Boris’in aç gözlülüğü yüzünden yolları ayrıldığından beri bu eski kader arkadaşının ayağına basmadan, kendi dalgasına bakıyor.
media.ashx

Feyza Işık
GÜLBAHAR
40’lı yaşlarda hafif şişman bir kadın. Çerkez. Lara’nın dadısı. Lara’nın her nazını çekse de, ona kızmaktan kendisini alamıyor. Koruyucu kollayıcı. Lara’ya bakmak için gelen evlilik tekliflerinin hepsini geri çevirmiş. Lara onun tek ailesi. İş bitirici, zeki.
media.ashx

Kamil Güler
FOTOĞRAFÇI ABDULLAH EFENDİ
Abdullah Efendi, İstanbul’un ilk fotoğrafçılarından, zamanının teknoloji hastası. Mustafa’nın en yakın arkadaşlarından. Bir mucit. Hafif asosyal bir kitap kurdu. Bilmediği bir şey hemen hemen yok gibi. Mustafa ile birlikte bir çok olay çözerken, bulduğu çözümlerle parmak ısırtıyor. Gıyasettin’in ilginç bir şekilde çok saygı duyduğu bir insan.
media.ashx

Sencer Serta
MECİD
20'li yaşlarında, uzun, zayıf bir delikanlı. Hırslı olduğu bakışlarından belli. İyi giyinmeyi, kendini olduğundan zengin ve kudretli göstermeyi seviyor. Osmanlı değişirken, Galata değişirken hala kendi yağında kavrulan, babasını anlamadığı gibi aynı zamanda babasına kendi kanatlarıyla uçabileceğini de göstermek isteyen tam bir delikanlı. Tüfek icat olunsa da mertliğin hala bozulmaya direndiği yıllara yetişemediği için babasını anlaması zor. Babasının etrafındaki saygı haresinin sebebini göremediği için de aşağılık kompleksinden mustarip.
media.ashx

Hakan Yufkacıgil
CEMİL
Nam-ı diğer Sansar Cemil... Boylu poslu, atletik yapılı, tam bir suç makinesi. Yüzünden bir duygu okumanın imkansız olduğu tiplerden. Korku, şaşkınlık, acı, sevinç, insana dair hiçbir tepkisi yok. Boris legal alana çekilirken, eski yerini devrettiği adamı. Bir pitbull kadar vahşi, çoban köpeği kadar sadık.
media.ashx

Yosi Mizrahi
ESAT PAŞA
Eşekçi Sermet’in oğlu. Fakir bir ailede doğdu. Er olarak orduya alındı. Mekteb-i Fünun-i Harbiyye-i Şahane'yi bitirerek teğmen oldu. Daha sonra basamakları hızla çıkarak Bahriye Nazırlığı’na kadar yükseldi. Bir Miralayın kızı olan Fevziye ile evli. İki kızı var. Aç gözlü, haris bir insan. Bu özellikleriyle Boris’in onu kendi tarafına çekmesi hiç zor olmadı.
media.ashx

Umut Kırcalı
KABZIMALZADE ENVER
30 yaşlarında, ince, zayıf bir kişi. Lara’nın sözlüsü. Babasının parasına güvenen, beceriksiz ve görgüsüz bir kişiliği var. Babası, Osmanlı’nın en büyük ticari gemi filosuna sahip. Ana işleri gemicilik olsa da aile meslekleri kabzımallığı hala devam ettiriyorlar. Boris, Lara ile Enver’i evlendirip ailenin gemi filo gücüne ortak olmak istiyor.
media.ashx

Reşhad Strik
ZÜLFÜ
Azize’nin fedaisi. Azize’ye deli gibi aşık. Hiç konuşmaz. Sadece Azize’nin ona söylediğini yapar. Çok güçlü, adam öldürmede çok maharetli. Alamet-i farikası boğma teli. Eski bir cellat olduğuna dair söylentiler var. Azize’yi daima 10 adım gerisinden takip eder. Gözlerinde bazen merhametin izlerini gördüğümüz kaybolmuş bir ruh.
 
Evet değerli forum üyeleri, en az Diriliş kadar kaliteli bir yapımla karşı karşıya geldik. Ben kolay kolay Türk yapımı dizi pek izlemem hatta hiç izlemem ama bu dizi beni kendine şimdilik bağladı. İlk izlenimleri benim gözümde gayet çok güzeldi. Gerek mekan, gerek efektler, gerek oyunculuklar, gerek kostümler herşeyiyle benden tam not aldı diyebilirim. İzleyenler, takip edenler varsa bundan sonra bu konu altında konuşalım.

Nyssa said:
Güzel bir diziye benziyor umarım tutulur.

Bizim ülkemizde genelde aşk filmleri ya da absürt komediler tutuluyor. Umarım bu dizi harcanmaz. Gerçekten kaliteli bir yapım, dünya standartlarında bir yapım benim gözümde şu zamana kadar..
 
Bu dizide insanı çeken bir unsur var. Senaryo o kadar iyi değil ancak kaliteli bir dizi.
 
Fililinta'yı tam olarak izleyemedim ama sanırım kötü karakterler Masonlar burada. Kötü karakterden önce damalı zemini falan gösteriyorlardı bi bölümde.
 
Senaryo berbat ama görseli çok güzel insanı çekiyor içine. Şu Karanlık taraf ve Aydınlık taraf mevzusunu olmasa dizilerimiz seviye atlayacak.
 
colombos said:
Senaryo berbat ama görseli çok güzel insanı çekiyor içine. Şu Karanlık taraf ve Aydınlık taraf mevzusunu olmasa dizilerimiz seviye atlayacak.
yalnız karanlık aydınlık taraf olsa dahi ilk bölümün bu kadar kötü olması biraz saçma :grin:
 
Enes Sancak said:
Bu bölüm gayet güzeldi.

Beni kendisine bağlayan bir başka böyle Türk dizisi yok. Genelde yabancı izlerim ama bu bir ilk olacak. Kalite tam gaz devam. Konuşmalar çok iyi, bu bölümün o patlama sahneleri falan çok iyiydi. Kurgu süper.
 
Yabancı diziler gibi her bölümde farklı bir vaka oluyor.Bu bence dizinin en önemli özelliklerinden biri.
 
İlk bölümünden belliydi zaten kaliteli olacağı.Dizi süresi kısalsa ve oyunculuklar biraz daha gelişse mükemmel olur bu dizi.
 
Yeni bölüm güzeldi, her bölüm ayrı hikayeler çok iyi gidiyor. Bu bölüm çok iyiydi yalnız, bazı sorular da cevap bulmaya başladı.

Kimse izlemiyor mu bu diziyi, herkes küçük ağa mı izliyor.
http://www.medyafaresi.com/yazar/Anibal-Guleroglu--Filintaya-bu-reva-mi_435357.html
Şu yazı hoşuma gitti biliyorum üşeneceksiniz ama okuyup okumamak size kalmış.
 
Back
Top Bottom