2008 den beri tam bir Mount and Blade fanboyu olarak oyunla ilgili detaylı geribildirim yapmayı boynuma borç bilirim. Oyun'un tam sürümünde, versiyon 1.1.0 da ne yazık ki hala düzeltilmesi gereken bir sürü şey var. 1.1.0 sürümünde açtığım karakterlerle oyunda karşılaştığım önemli sorunları aşağıda listeledim umarım bunlar zaman içerisinde tamamen düzeltilir.
Şimdi oyun içi sıkıntılara gelmek istiyorum.
Sevgili TaleWorlds, her şeyden sızlandığımızı düşünüyor olabilirsiniz ama inanın bu oyuna belki de sizden bile fazla değer verdiğimiz için mükemmel olmasını istiyoruz. Yıllarca Warband'ı neyse bir sonraki oyunda düzeltirler bunları diyerek oynadık. Bannerlord'daki eksiklerin düzeltilmesi için bir sonraki oyunu bekleyecek gücümüz yok. DLCler için hepimizin fantastik hayalleri var. Harita genişler mi? Başka devletler gelir mi? Çin, Hindistan, Japonya, Venedik vs. medeniyetleri görür müyüz? Gemi savaşları gelir mi? Bunların hiçbiri olmasa, hatta hiç DLC gelmese bile bu sizin kararınızdır ama temel oyunun dengeli, eğlenceli ve hatasız olmasını istemenin de hakkımız olduğunu düşünüyorum. Lütfen oyunu geliştirmeyi ve güncellemeyi bırakmayın.
- Öncelikle Steam başarılarının sandboxta alınamaması beni çok üzdü. Kaç tane başarı için en baştan uğraşmam gerekiyor şimdi. Senaryoyu sırf başarı kazanabilmek için oynuyorum. o yüzden önce birkaç başarı hakkında sızlanacağım.
- Sırf Gönül Avcısı başarısını almak için bir lordu idam edim eşiyle evlendim ama başarı gelmedi. Bütün oyunumu etkileyecek bir hamlenin böyle boşa çıkması çok üzdü beni.
- Atlı okçu olarak oynadığım halde, Atlı Okçuluk başarısını alamıyorum. Çünkü at üstünde okla adam öldürmemiş gibi gözüküyorum hâlâ.
- Küçük Klan başarısı için yedi çocuğa sahip olmaya çalışıyorum ama bu bizim elimizde değil. Haftalarca şehirde beklediğim halde çocuğum olmuyor. Üç çocukta takıldım kaldım.
- Kral Katili başarısı için bir hükümdarı savaş alanında öldürmemiz gerekiyor ama oyunda savaş alanında birinin ölme ihtimali o kadar düşük ki, değil hükümdar on bir yıldır bir lord dahi öldüremedim.
- Büyük Nine başarısını nasıl alacağım bilmiyorum. Çocuklar büyüyene kadar çoğu zaman oyun bitiyor.
- Son olarak da bazı başarıların sadece çoklu oyuncuda alınabiliyor olması anlaşılabilir olsa da sinirimi bozuyor. Ben çoklu oyuncu oynamayı sevmiyorum ama mecbur oynamam gerekiyor.
Şimdi oyun içi sıkıntılara gelmek istiyorum.
- Oyunda barış şartlarının hesaplanması çok sıkıntılı, Her anlamda yendiğimiz bir krallıkla barış için hâlâ haraç vermemiz gerekiyor. topraklarını almışsın, ordularını yenmişsin ama senden hâlâ haraç istiyor.
- Özellikle köy yağmalarının haraca etkisinin oldukça düşürülmesi gerekiyor, kale ve şehirler alıp ordular yeniyorsun iki köy yağmalama etkisi göstermiyor.
- Toprağı kalmamış krallıklar artık lütfen dağılsın, sadece köy yağmalayan sinir bozucu bir kalabalık olarak oyunda duruyorlar ve krallıkların ölümsüz olması başarı hissini öldürüyor.
- Klanlar sana katılmak için astronomik rakamlar istiyor, hem de ülkesinin bir tek toprağı bile kalmamışken, hatta ilişkiniz çok yüksekken.
- Allah aşkına bu Kalradyos'un sancağı ne işe yarıyor? Neden Klanları ikna etmemizde bir katkısı olmuyor. İyi bir bonus da vermiyor. Bari güzel bir paraya satalım da işe yarasın.
- Lordlar savaş alanında neredeyse hiç ölmeyince oyun ilerledikçe büyüyen çocuklarla lord sayısı çok artıyor ve biz bunlarla yarışamıyoruz.
- Bütün bu dengesizlik yüzünden oyunda üstünlük kazanmanın tek yolu idam etmek oluyor. Ancak eline geçen herkesi idam edeceksin ki karşı taraf güçsüzleşsin. Ben bir oyunda da idam etmeden oynayabilmek istiyorum.
- Hâlâ lord idam edince cihan ayağa kalkıyor. Kardeşim benim köyümü yağmalayan adamı ben niye idam edemiyorum. İdam etmeyi biraz normalleştirin. En azından dünyanın öbür ucundaki lord bana düşman olmasın. Ona ne tanımaması gereken bir lordun ölümünden. Kendi krallığımızla kesinlikle ilişkimiz azalmamalı, tarihi havayı tamamen öldürüyor. Çünkü kimse nefret ettiği bir düşman lordunu idam etti diye kralından nefret etmez.
- Köy yağmalamayı da düzenleyin lütfen. Biz yağmalayınca kötü adam oluyorsak, en azından iyi sıfatlı düşman lordları da köy yağmalamasın.
- Komplo meselesi de gerçekten çileden çıkartıcı. Bir komplo girişimini hallediyorsun daha kendi toprağına dönemeden bir başka komplo görevi çıkıyor. Oyunu oynamamıza izin vermiyor. Ayrıca ilerlemeyi düşürmenin de bir yolu yok, görevi yaptıkça sadece ilerleme biraz azalıyor ama çok az.
- Oyundaki şehir vergilerinin özellikle arttırılması gerekiyor. En müreffeh şehir bile kendi garnizonunun parasını anca çıkarıyor, ki garnizonu tamamen dolduruzsanız kesinlikle zarar ediyorsunuz. Hiç bir işe yaramıyorsa kaldıralım bu şehirleri o zaman, böyle iş mi olur efendim? Yeni kurulmuş orta boy bir krallığım var iki ay savaşa girmesem ülke batacak parasızlıktan. Bu mülklerin bize gelir kaynağı olması gerekmiyor mu?
- Ele geçirdiğimiz toprakları sadece üç klandan birine vermek zorunda olmamız da bence kesinlikle hatalı. Hükümdar benim ama aldığım toprağı kime vereceğimi ben seçemiyorum, hatta kendime bile her zaman alamıyorum.
- İsyan eden şehirlerin de alakasız bir krallığa katılmasının bence kaldırılması gerekiyor. Sturgiya şehri imparatorluk yönetimine isyan ediyor, gidiyor Aseray'a bağlanıyor. Doğal olarak da saçma bir durum ortaya çıkıyor.
- Şehirlere asimilasyon mekaniğinin eklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bir şehir sadece tek kültüre sahip olmak zorunda olmasın. Örneğin, imparatorluk şehri Vlandia elinde kaldıkça doğru politikalarla şehirdeki Vlandia kültürü artmaya başlasın. Zamanla yüzde otuz Vlandia, yüzde yetmiş imparatorluk kültürü olsun. Zaman ilerledikçe bunlar değişsin ve şehirdeki zıt kültürün azalmasıyla beraber sadakatten aldığımız eksi de azalsın.
- İsyanların da bir anda olmaması gerekiyor bence. O kadar garnizon nasıl bir anda yeniliyor ve yerine koca yeni garnizon geliyor? Birkaç gün çatışma falan olsa, garnizon güçlüyse bastırma ihtimali olsa, isyanı bastırınca sadakat artsa çok daha iyi olurdu.
- Yeni eklenen çete savaşları ve sokak hakimiyeti mekaniklerini son derece etkisiz buldum. Maddi anlamda getirisi yok denecek kadar az. Aynı şehirde birkaç sokağa sahip olamamamız ve sokağı her seferinde bizzat savunmamız gerekmesi de ruhu oldukça öldürüyor. En kaliteli askerleri bile koymuş olsan yardıma gitmezsen sokağı kaybediyorsun. Halbuki biz şehrin gerekirse tüm sokaklarını almayı, şehrin ticaretinden haraç kesercesine pay almayı, belki de şehrin siyasi durumuna etki etmeyi istiyorduk.
- Oyunun kesinlikle siyasi ve politik anlamda derinleşmesi gerekiyor, ittifaklarla olabilir, başka türlü antlaşmalarla olabilir, krallıklardaki klanların güç mücadelesiyle ve hatta suikastlarla olabilir.
- Warband'da olduğu gibi kadın karakter açtığımızda ayrımcılığa maruz kalmak ve bunun farklı oynanış şekillerine imkan tanımasını çok istiyorum.
- Oyunda direkt olarak bir klana dahil olmak imkanı olsaydı çok iyi olurdu. Klanımızdan komple vazgeçip evlilik yoluyla başka bir klana dahil olabilsek eğlenceli olurdu.
- Sonradan dahil olduğumuz savaşlarda, askerleri oyun otomatik olarak gruplara atıyor ve çok kötü şekilde yapıyor. Gruplar her türden askerin olduğu karışık topluluklara dönüşüyor.
- Savaşta askerleri Warband'daki kadar detaylı gruplayamamak da bir sorun. At verdiğim yoldaşımı oyun hâlâ piyade olarak görüyor. istediğim bir asker türünü tamamen ayrı gruba atayamıyorum.
- Oyunda piyadeler çok etkisiz. Her ne kadar Aseray Saray Muhafızı ve Sturgia Saf Yaranı çok güçlü askerler de olsa, genel olarak piyadeler süvarilere karşı etkisiz. özellikle Battania gibi piyade odaklı bir devletin süvarilerle başa çıkabilen piyadeleri olmalı bence. Ormanda falan savaşıyor olmak da çok bir şey değiştirmiyor. Lejyonerler dahil tüm kalkanlı piyadeler hızla eriyor. Bu konunun biraz daha dengelenmesi gerekiyor bence. Çünkü her oyunda Battania'nın her oyunda hızla yok olması biraz rahatsız edici.
- Savaşlarda moral de oldukça etkisiz bir faktör. Hızla silip süpürdüğümüz orduların hiçbir şey olmuyormuş gibi davranması biraz sinir bozucu. bazen yüzden fazla son seviye askere karşı bile düşmanın on tane askerinin kaçmadığı oluyor. Mesela diğer birliklerden uzakta kalmış bir okçu birliğine güçlü bir süvari grubuyla hücum ettiğin zaman o okçuların moralinin hızla azalması ve kaçmaya başlamalarını bekliyor insan. Taktiklerin daha gelişmiş ve etkili olabilmesi için moralin savaşta daha etkili olması gerekiyor.
- Moral konusunda oyuna ateşli ok eklenmesi ilginç olabilir. Tıpkı Total War oyunlarında olduğu gibi. Özellikle ateşli oklar atlara karşı ekstra etkili olabilir hatta belki atların üzerindeki biniciyi atmasına sebep olabilir, bilemiyorum. Develerin ise kesinlikle atlara moral hasarı vermesi gerektiğini düşünüyorum.
- Oyundaki perklerin daha anlaşılır açıklamaları olmalı, bazı perklerin ne işe yaradığı anlaşılmıyor. Mesela, dövüş hareket hızı yazıyor ama o nedir kimse bilmiyor. Yürüme hızını mı kastediyor, yoksa silah savurma hızını mı?
- Oyundaki Çoban perkinin düzeltilmesi gerekiyor, sürüden gelen yavaşlamayı azaltması gerekirken arttırıyor.
Sevgili TaleWorlds, her şeyden sızlandığımızı düşünüyor olabilirsiniz ama inanın bu oyuna belki de sizden bile fazla değer verdiğimiz için mükemmel olmasını istiyoruz. Yıllarca Warband'ı neyse bir sonraki oyunda düzeltirler bunları diyerek oynadık. Bannerlord'daki eksiklerin düzeltilmesi için bir sonraki oyunu bekleyecek gücümüz yok. DLCler için hepimizin fantastik hayalleri var. Harita genişler mi? Başka devletler gelir mi? Çin, Hindistan, Japonya, Venedik vs. medeniyetleri görür müyüz? Gemi savaşları gelir mi? Bunların hiçbiri olmasa, hatta hiç DLC gelmese bile bu sizin kararınızdır ama temel oyunun dengeli, eğlenceli ve hatasız olmasını istemenin de hakkımız olduğunu düşünüyorum. Lütfen oyunu geliştirmeyi ve güncellemeyi bırakmayın.
Last edited: