Irkçılık normal midir?

Users who are viewing this thread

Elrohir Oronrá said:
Bunlar insanın doğasında olan şeyler değildir. Bunlar insanlık dışı hareketlerdir. Tıpkı ırkçılık gibi.

Bunların hepsi insanlık tarihinde her zaman her yerde var olmuş şeylerdir.
Atalarımız homo saphienslerin neandertalleri soykırması ve kalan kadınlara tecavüz etmesinden nazi almanlarının yahudileri soykırmasına kadar ve maalesef hala bunlar içimizde taşıdığımız şeylerdir. Ancak insanlık olarak eğitim ile kendimizi bilinçlendirerek bunları bir gün gerimizde bırakacağız bizleri insan yapan şeylerden birisi de budur zaten.
 
KhergitLancer80 said:
Elrohir Oronrá said:
Bunlar insanın doğasında olan şeyler değildir. Bunlar insanlık dışı hareketlerdir. Tıpkı ırkçılık gibi.
Atalarımız homo saphienslerin neandertalleri soykırması
Tam olarak doğru değil bu, homo sapiens yer yer neandertaller ile kaynaşmış, üremiş.
 
KhergitLancer80 said:
Elrohir Oronrá said:
Bunlar insanın doğasında olan şeyler değildir. Bunlar insanlık dışı hareketlerdir. Tıpkı ırkçılık gibi.

Bunların hepsi insanlık tarihinde her zaman her yerde var olmuş şeylerdir.
Atalarımız homo saphienslerin neandertalleri soykırması ve kalan kadınlara tecavüz etmesinden nazi almanlarının yahudileri soykırmasına kadar ve maalesef hala bunlar içimizde taşıdığımız şeylerdir. Ancak insanlık olarak eğitim ile kendimizi bilinçlendirerek bunları bir gün gerimizde bırakacağız bizleri insan yapan şeylerden birisi de budur zaten.
Normal bir insan içinde empati duygusu barındırır ve empati eksikliği tecavüz, insan öldürme arzusu gibi şeylerin eyleme dökülmesini sağlar. Yani bahsettiğin şeyler normal kabul edilemez. Başlangıçta insanın doğal bir savaş içgüdüsü yoktu, ilkel gruplar barış ve sükûn içinde ya­şarlardı. Sahip olma dürtüsü savaşlara neden oldu ve insanın içine savaşma ve öldürme içgüdüsü geldi. Ancak yine de hiçbir insan durduk yere birini öldürmek istemez. Kışkırtıldığını ya da engellendiğini hissettiğinde bu içgüdüler alarm verir. Toplumların oluşması bir insanın diğer insanlara olan ilgisinin de artmasına sebep olmuştur ve empati duygusu gelişmiştir. Klasik psikopatların olayı da empati eksikliğinden kaynaklanır ve öldürme içgüdüleri bastırılamadığından engellendiği hissiyle birlikte diğer insanları öldürmeye çalışır. İnsanın doğası öldürmek, tecavüz etmek ve çalmaktan oluşsaydı şuanda insanlık diye bir şey kalmazdı ki eğitesin. Empati duygusu toplumu toplum yapan şeydir ve normal olan, öldürme içgüdünü bastıracak kadar empati taşımandır. İnsan o kadar ****** çocuğu bir canlı değildir. Kendi kendine saçma sapan çıkarımlar yapıp bağlantılar kurmuşsun.

Kaynak(son 2 cümle dahil değildir):Engin Geçtan-İnsan Olmak.
 
İnsan ırkı irrasyonel bir canlıdır. Bu özelliği günümüzde can sıkıcı olsa da, aslen geçmişte hayatta kalmasına yaramıştır. Günümüzde insan ırkı hala hayattaysa, bunu irrasyonelliğe borçluyuz. Hayali ırklar/dinler, mitolojiler, humor, ütopyalar. Bunlar evrim sürecinde ırkımızı hayatta tutmuştur. Misal dehşet bir kıtlıkla karşı karşıya kalındığında, veya yırtıcı bir hayvan sürüsü tarafından etraf sarılındığında, veya bir sel baskınından kaçıldığında, "moral" denen kavramın çok büyük bir etkisi olmuştur. İnsan, kendisinin yüzleştiği felakete bakıp, kendisinden daha yüce bir sebebe/bir güce inanma ve onun için mücadeleden vazgeçmeme tutumunu göstermiştir.

İşte bu "X ırkımın geleceği içiiin" moraline de dayanıyor olabilir,
"Y tanrısının sevgisini kazanmak içiiin" moraline de dayanıyor olabilir,
"Z ütopyasını gerçekleştirebilmek içiiin" moralinede dayanıyor olabilir.

Evet günümüzde, modern çağda, bu genetiğe işlenmiş kodlar başımıza bela, Hitler/PKK/Işid/Hizbullah/BLM olarak geri dönüyorlar. Fakat geçmişte insan moralini yerle yeksan edebilecek felaketlerle karşılaşıldığında, bu tip hurafeler aslında bir moral unsuru, güç unsuru olmuştu. "Kendisinden daha yüce hayali bir şey uğruna gerekirse hayatını feda etme" hissiyatını beslemiştir bu dogmalar, ve belki de normal şartlarda başarılamayacak eylemler başarılmıştır.

Özet olarak; ırkçılık irrasyonel bir eylemdir, varolmayan bir sıfat uğruna mücadele etme öğretisidir, deliliktir. İnsan gibi irrasyonel bir canlının bu tutumu sergilemesi şaşırtıcı değildir. Fakat günümüzde buna bir ihtiyaç mevcut değildir.
 
Yalnız bahsettiğin anektod genelde dinlerin geliş noktasını açıklamakta kullanılıyor. Irksal farklılıkların ön plana çıktığı dönem çok daha geç kalıyor bu tarz şeyler için. Çünkü toplumlar zaten izole yaşıyorlar. Ne zaman ki insan toplulukları biraz daha bir arada yaşamaya başlıyor, o noktada toplumlar arası farklar her yönüyle insanların kıramadıkları önyargılarını tetikliyor.

Bana kalırsa ırk kavramı ne kadar uyduruk olursa olsun (direkt yeni bir tür olarak ele almak), ara türler mevcut. Yani insanlar izole yaşadıkları zamanlarda edindikleri daha farklı özellikler var birbirlerine göre. Bu normal iki farklı türdeki canlı grubundaki kadar olmasa da aynı türdeki farklı ara türlere sahip diğer canlılardaki gibi belli farklar gözlenebiliyor. Ancak bunun bir ırkın üstünlüğü veya diğer ırkın zayıflığı olarak görmek über aptalca bir düşünce. Bu farkların olduğunu ama bunların hukuksal alanda bir şeyi değiştirmediğini kabul etmek, ve zamanla da globalleşen insan yığınının giderek yeni şartlara uyum sağlayan ortak bir türe evirileceğini bilmek daha önemli benim açımdan.
 
"Bir grup insanın kendi içerisinde aynı gene sahip olup, diğer gruplardan farklı olması" diye bir olay yok, zira "genetik insan grupları" diye bir olay yok. İnsan ırkı, hiçbir zaman farklı genetik grup oluşturacak kadar izole kalmadı birbirinden. Hele hele orta asya/anadolu/mısır/akdeniz avrupası'na bakıldığında, bildiğin ticaretin bittiği topraklar burası, burada herhangi bir izolasyondan bahsetmek akıl karı değil.

"Grupsal genetik benzerlik/farklılık" yok ortada, "bireysel genetik farklılık" var. Her insan, bir diğerinden, istisnasız olarak farklı genetiğe sahiptir, olmak da zorundadır. Bu bireysel farklılıklar, senin dediğinin aksine üstünlük/alçaklık belirtir. Senin genetiğine göre fiziki gücün çok düşüktür, fakat oğlun doğal mutasyon ile hücre bölünmesi esnasında muazzam bir fiziki güce kavuşmuştur. Sen ile oğlun aynı, insan ırkındansın, fakat o senden fiziksel olarak üstün, sen de alçak noktadasın. Genetik üstünlük/alçaklık belirler, fakat ortada "grupsal aynı genetik" olayı yok. Bireysel genetik farklılıklar var.
 
Varrak said:
İnsan ırkı, hiçbir zaman farklı genetik grup oluşturacak kadar izole kalmadı birbirinden.
İlk homo-sapiens örnekleri 200 bin yıl öncesine ait Afrika'da bulunan fosillerden tespit edildi. Bu noktadan 50 bin yıl öncesine kadar bugünkü davranış biçimlerinin çoğunu bile gerçekleştiremiyordu. Kaldı ki ondan bir öncesi 1,8 milyon yıl öncesi ilk dik duran Homo erectus. İlk büyük uygarlıklardan biri Sümerler MÖ 4000, diğeri antik Mısır MÖ 3.000 yılından öncesine ait hiçbir şey yok. Bu noktada bile kendi içinde lojistik sistemini yeni yeni geliştiren uygarlıklardan bahsediyoruz. Bu izolasyon yüzünden Sümerler şehir devletleri tarafından yönetildiler. Öyle ki Gılgamış Irak'ın doğusundaki dağlardan Irak'ın batısındaki dağlara giderek Dünyanın öteki ucuna gittiğini düşünmektedir. 3 bin yıl öncesi için böylesine bi izolasyondan bahsediyoruz. Şimdi gel bana 200.000-50.000 yıl önce insanların izole yaşamadığından bahset.

İzolasyon 2000-3000 yıl önce olmadı ama biz ilk 2000-3000 yıl önce evrilmeye başlamadık. Afrika'dan Mezopotamya'ya oradan Güney Avrupa'ya göç eden tüm izole homo-sapiens grupları yaşadıkları ortama bir şekilde uyum sağladılar. 200.000 bin yıl önceki Afrika'daki atalarına benzememeleri çok normal. Japonya'da Çin'den nesiller önce getirilen atlarda bile zamanla boy olarak kısalma gözlemlenmiş. Bu 100 veya 1.000 yılda olmuyor diye 10.000-100.000 yılda olmayacak bir şey değil ya?

Irk kavramını neye açtığınıza bağlı. Eğer tür kastediyorsanız zaten böyle bir şey olmadığı açık. Ama ara tür kastederseniz doğada bir çok canlı türünde görülen bir şey.
 
Ben "hiç izolasyon olmadı" demedim, "farklı genetik grup oluşturacak kadar izole kalmadı birbirinden" dedim. 3 gün ömürlü, ve her üremesinde 100 yavru böcek oluşturan bir böcek için 100.000 yıl çok uzun bir süredir, zira böcekler ufaktır, solar radyasyon çok rahat ufak bedenlerini delip üreme hücrelerine erişebilir, aynı zamanda üremeden kaynaklı mutasyon, ortalama 100 yıl ömürlü, 5 çocuk ortalamalı insanın (hesap kolay olsun diye :grin: ) karşılaşacağı mutasyondan kabaca 6.666 kat daha güçlüdür. Yani o böcekten 5 farklı ırk çıkıyorsa 100.000 yıl içerisinde, senden çıkma ihtimali yaklaşık 0,00075 (insan ve böcek popülasyonları hep aynı kaldığı taktirde. Normalde insan sayısından milyarlarca kat fazla böcek var) ki buna solar radyasyondan kaynaklı mutasyonları eklersen virgülün sağına 5-10 sıfır daha eklemek durumunda kalabilirsin :grin:

Bir hayvanın cüssesi ve ömrü uzayıp, çocuk sayısı azaldıkça, ondan oluşacak ırk sayısı azalır. Bu sayede doğadaki böceklerden oluşan ırk sayısı ile memeli hayvanlardan oluşan ırk sayıları karşılaştığında uçurum gözükür. Hele İnsan ırkının kaçıncı yılda yayılmaya başlayıp diğer insanlardan izole ortam oluşturdukları ayrı muamma. Yani geçmişte bile bir genetik gruplaşma olma ihtimali muazzam miktarda ufak.

Hele hele günümüzde böyle grupların olduğunun iddia edilmesi, bir nevi günümüzün "flat earther"leri :grin:
 
Tamam da bu benim dediğimle çelişmiyor. Ben bu gruplaşmaların artificial bir biçimde olduğunu iddia etmiyorum. İnsanların göç etmesine neden olan bir etmen var ki Afrika'dan Güney Avrupa'ya, Hindistan'a ve Doğu Asya'ya kadar ulaşmışlar. Hatta buzul çağında Kuzey Pasifikten Amerika'ya geçtiklerini düşünüyorsan o noktaya kadar. Bu insanlar ilk defa 50 bin yıl önce belli beceriler geliştirebilmişler. Bu 150 bin yıl arada neler olup bittiğiyle ilgili bir fikrimiz yoksa istatistiği ve günümüzdeki farklı "ırk" denilip de farklı alt tür (Önceki iletilerde ara tür yazmışım, geçiş formları ile karışmasın. Alt tür olacak doğrusu. Subspecies.) gruplarının kastedildiği basit özellikleri es geçemezsiniz. En basit ten rengi olarak çok bariz bir özellik farkı varsa buna sırf idealistik hisleri doyurmak adına hiçbir fenotip farkı yok, hepsi aynı diyemezsiniz. Evet tüm homo sapiens aynı türdür. İnsandır. Ama alt tür olarak farklı insan tipleri mevcut. Bu bir insanı diğerinden üstün kılmıyor. Ama bir insanın kökenini ve buna dair soruları sormamıza olanak kılıyor.

Daha bunun gibi yapılan türlü yanlışlar farklı hayvan alt türlerine cins denmesi gibi bir çok örnek gösterilebilir. Ama biyolojik sınıflandırma adına tüm homo sapiens'ler tek bir türdür. Kendi altında alt türleri barındırır.


Buna dair daha bir sürü farklı teori var. Ama fenotipe dahi yansıyan bazı farkları görmezden gelmek sadece gözünü yumup gerçeklerden kaçmaktır. Doğru davranış bunun sebeplerini araştırmak. Alt türlerin varlığı bir insanı diğerine göre üstün veya gelişmemiş kılmaz. Sadece insanların kendilerine ait özellikleri keşfetmesine olanak tanır. İnsanlar farklılıklarını kabul etmek yerine bunlardan uzaklaşmak için gerçeklere göz yumamaz.
 
Elbette insanlar, bireysel farklılıklarını kabul etmek yerine bunlardan uzaklaşmak için gerçeklere göz yummamalıdır.

Umarım bu izole gen grupları teorin çoook geçmiş tarihler içindir, eğer günümüz için böyle grupların olduğunu iddia ediyorsan bak bu çok sakat :grin: Geçmişte var mıydı? Bilmem, ben olasılığın istatistiğini basitçe çalışmak istedim önceki mesajımda. Olasılığın çooooook düşük olması, olmayacağı anlamına gelmez. Tıpkı bir bozuk parayı havaya atınca %50 şans ile yazı veya tura gelme ihtimalinin olması, 100 kere atıp 100'ünün de tura gelemeyeceği anlamına gelmediği gibi (çok ufak bir olasılık %0.000.....1 falan). Gelir mi gelir.
 
jew_basic.jpg
 
konudaki görüşleri tam okumadım ama hemen aklıma bu geldi:

Irkçılık idealojik bir görüş değil,psikolojik bir hastalıktır.
- Malcolm X

malcolm X'in hayatını anlatan bir kitap var onu okursanız daha iyi anlarsınız ırkçılık ile mücadele ederken ırkçı olan Amerikalı zenci bir müslüman,tabi kendisi haça gittikten sonra bunun farkına varıyor ve eski ceematinden çıkıyor, anlatacak çok şey var ama zaman yok, bu kitabı okursanız okursanız daha iyi anlarsınız
 
Malcolm benim tanımıma çok yakın bir tanım koymuş. Varolmayan bir şey uğruna çaba harcamak deliliktir dediydim, adam da psikolojik hastalık demiş. Delilik de psikolojik bir hastalık neticede  :iamamoron:
 
Irk sadece bir bahane.
Bunu aslında bir oyuna benzetebiliriz. Karşı tarafta A takımı var bu tarafta B takımı

her yeri B bayraklarıyla donatmak  yada A bayraklarıyla donatmak

böylece B takımındakiler bol bol bonus alır diğer takımdakiler avcunu yalar

Klas hayatta kalma savaşı işte buda. Doğada nasıl ki hayvanlar birbirini yiyor insanlarda birbirini yemiştir ve bunada bir takım bahaneler yüklemiştir

İngiliz diyor insanlığın iyiliği için Fransız diyor insanlığın iyiliği için Osmanlı diyor insanlığın iyiliği için ama arka planda bir çok insanı da sömürmüş katletmiştir


Hepsi sadece hayatta kalmak içindi.


Fakat şimdi iletişim çağındayz ve artık insanlar bu tür numaraları yemiyor. Yemiyor demeyeyim hala ülkemizde dahil olmak üzere bol bol yiyen var.  Neymiş efenim İngilizin zekası ve dünyası, Türkün gücü ve sembolü
bla bla bla. Ve ne yazık ki diğer ülkelerde durum nasıl bilmiyorum hala orta çağa tıkalı kalmış beyinler var , izliyorlar dirilişi kafa bimilyon

İnsanlık geliştikçe dahada çok evrenselleşiyor ve birleşiyor.
 
Sana katılıyorum, yurtdışındaki cahil kitlelerin ABD veya başka bayraklar altında alınacağına bizim bayrağımızın altına alınması için varolmayan ırkların/dinlerin, cinsiyetlerin suistimal edilmesi, karşı takıma da bizim suistimal etmeye çalıştığımız kitleyi suistimal ettirmemeye çalışılması mantıklı ve tutarlı.

Fakat bu eylemler bizim sınırlarımızın dışında durmalı. Bizdeki palyaço tam tersi yurtiçinde söylemesi gerekenleri Afrika'daki cahil halklara söylüyor, oradaki halklara söylemesi gereken palavraları gelip bizim halkımıza anlatıyor :grin:
 
Back
Top Bottom