Irkçılık normal midir?

Users who are viewing this thread

Ziya Gökalp'in Türkçülüğün Esasları adlı kitabının ''Türkçülük Nedir ? '' kısmını okuyun. Gayet güzel açıklamış.
 
“Son günlerin, yalnız Türkiye'de değil, bütün dünyada moda olan sözlerinden biri 'ırkçılık' terimidir. Önüne gelen bu terimi kullanıyor ve kullananların benim kabaca tespit edebildiğim %99'undan fazlası ise bu kelimenin neyi ifade ettiğinden bîhaber!

Irkçılık Üzerine Filistinliye karşı İsrail'i savunanlara hemen «ırkçı» damgası yapıştırılıyor (en son BBC'de bir programda gazeteciler arasında yapılan birtartışmada bu oldu). Halbuki İsrailli Yahudi de, Filistinli Arap da Sâmi ırkından gelirler. Yani aynı ırkın üyesiler. Birbirlerine olan nefretin sebebi dinleridir. Türkiye'de Kürtlere, Almanya'da ise Türkler'e sıkı mı en küçük bir eleştiri yöneltseniz. Hemen «ırkçı» oluverirsiniz. Halbuki Anadolu 'da yaşayan ve kendisine Türk diyen insanların hemen %90'ı aynı Kürtler gibi Kafkas denilen beyaz ırk üyesidir ve Orta Asya'daki Altay ırkının Türkleri ile ilgileri yoktur. Almanya için de durum aynıdır. Oranın da ekseriyeti Kafkas denilen ırka mensuptur. Buralarda da ayrılık yaratan dil ve dindir.

Irk, biyolojik tanımı olan bir kavramdır ve türün altındaki fenotipik grupları betimlemek için icat edilmiştir. 1911 yılında VVilhelm Johannsen tarafından ortaya atılan fenotip kavramı, bir canlının gözlenebilir özelliklerini ifade eden bir kavramdır. Fenotip, genetik nedenlerle olabileceği gibi, çevresel nedenlerle de gelişebilir ve çevresel nedenlerle gelişen bazı özelliklerin mütasyon sonucu kalıtımsal hale gelmesiyle de bunlar genetik olur. Günümüzde dahî, bazı Lamarkist denilen düşünceler bu konularla uğraşmaktadır.

Nasıl Bos taurus dediğimiz sığır türünün alt grupları yani ırkları varsa ve ırk ıslahı zirai bir terim olarak kullanılmaktaysa, Canis familiaris türü köpeğin de çeşitli ırkları mevcuttur. Bu ırkların pek çoğu yetiştiriciler tarafından üretilmiş ırklardır ve bazıları arasında verimli üreme genetik olarak mümkünse de boy farkları artık bazı türler arasında verimli üremeyi pratik olarak imkânsız hale getirmiştir. Bunlar geleceğin tür adaylarıdır. İnsanlar arasında, buzul çağlarından itibaren Homo neanderthalensis, Homo floresiensis ve Homo sapiens olarak üç temel tür mevcuttu.

İNSANLAR ARASINDA KARAKTERLERİ ÇOK BELİRGİN IRKLAR MEVCUTTUR

Bunlardan Homo neanderthalensis Afrika'yı çok daha erken bir tarihte terk ederek Avrupa'ya yerleşmiş ve oradaki coğrafî yalıtım burada yeni bir insan türünün ortaya çıkmasına neden olmuştu. Homo floresiensis in tarihi ve tüm özellikleri ise, ele geçen fosil malzemesinin azlığından ötürü henüz çok iyi bilinmemektedir (yedi bireyin iskelet parçaları ve tek bir kafatası).

Bugün de insanlar arasında siyah ırk, beyaz ırk, sarı ırk gibi karakterleri çok belirgin ırklar mevcuttur. Bunlar, coğrafi izolasyonlarına, yani yalıtılmışlıklarına devam edebilselerdi, hiç kuşkusuz aynı Homo neanderthalensis, Homo floresiensis ve Homo sapiens gibi yeni insan türlerine dönüşeceklerdi. Ancak insanın geliştirdiği yer değiştirme imkânları, coğrafi engelleri olarak ortadan kaldırarak eskiden birbirinden yalıtılmış mekânlarda gelişen bu ırkların günümüzde tekrar tekdüzeleşmelerine sebep olmuştur.

TÜRKİYE İÇİNDE BİR IRKÇILIKTAN BAHSETMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR

Irk teriminin tarihi, bahsettiğim karışıklıklara neden olmaktadır. Söz konusu karışıklığı yapanlar ise bu terimi doğa bilimleri dışında kullananlardır. Bu kullanım 18. yüzyılda müstemlekeciliğin yaygınlaşmasıyla istimlak edilen alanlardaki yerli halkı, müstemlekecilerin ayrı bir ırk olarak tanımlamasıyla başlamış ve nihayet neredeyse her millet (ulus, budun vs) ayrı bir ırk olarak betimlenmeye başlamıştır. Bu, bilimsel olarak anlamsızın da ötesi birzırvalıktır. Bu nedenlerle mesela Türkiye içinde bir ırkçılıktan bahsetmek mümkün değildir. Burada bir Türk milliyetçiliği, bir Kürt milliyetçiliği olabilir ve bu ayırımın temelinde de yalnızca dil vardır. Dil de aynı ırk gibi, belirli coğrafî engellerle birbirlerinden ayrılan insan gruplarının geliştirdikleri bir haberleşme aracından ibarettir (ancak dil ırktan çok daha hızlı gelişir; ırk yüzbinlerce yılda gelişirken, dil birkaç on yılda gelişebilir).



30 dil konuşabilen meşhur Italyan-Amerikalı dilbilimci Mario Andrevv Pei (1901-197:cool: 1949'da yazdığı The Story ofLanguage (Dilin Hikâyesi) adlı satış rekorları kıran eserinde, ABD içerisinde doğu ve batı sahilleri arasındaki haberleşmenin tamamen kesilebilmesi mümkün olsa, on yıl sonra her iki sahilde yaşayan insanların dilleri arasında karşılıklı anlaşmaya engel olabilecek önemli ayrılıklarının kaçınılmaz olarak gelişeceğini belirtmiştir.

Bu nedenlerle, ırkçılıktan bahseden politikacılara gülüyorum (hele birtanesi, hatırlarsınız, antropoloji bilimini ırkçılık sanmıştı!). Bu cahil insanlar cehaletlerine rağmen kitleleri yönetmektedirler. Bu durum çağımızın en büyük hastalığıdır ve maalesef popüler demokrasinin bir ürünüdür. Bu hastalıktan kurtuluşun yolunu ise ne yazık ki göremiyorum, zira cahil, demokratik yöntemlerle kendisinden daha cahil olanları sürekli iktidara taşımaktadır."

Celal Şengör
 
Doğuştan sahip olunan bütün değerlerle örn; ırk, din, mezheb, memleket, cinsiyet, ten rengi, dış görünüş, burç vs. ile övünmek de yerinmek de aptallıktır.
 
Yav burjuva vay.. Ben II. Mehmed ile, İlber Ortaylı ile, Mustafa Kemal ile aynı millette bulunduğum için övünüyorum, mutluyum. Aptal mıyım şimdi? lol
 
Erozbey said:
Yav burjuva vay.. Ben II. Mehmed ile, İlber Ortaylı ile, Mustafa Kemal ile aynı millette bulunduğum için övünüyorum, mutluyum. Aptal mıyım şimdi? lol

Yani övünmek dışında başka hiçbir şey yapmıyorsan evet
 
"Tanrı'nın Varlığı" konusunda Türkçe Forum'un yarısının dinsiz olduğu ortaya çıkmıştı. (Göker'den Tespitler)

Bu konuda da öğrenmiş olduk ki, toplumun yarısı ırkçı.
 
Normaldir. İnsan insanı sevmek zorunda değil. Farzı misal ben Kangal cinsi köpek sevmiyorum demek köpek ırkçılığı yapmaktır bence. İnsan üstünden düşününce farklı bir algı yaratılıyor.
 
Biyolojik ırktan bahsediyorsak belki (siyah-beyaz-sarı-aborjin olayları). Türk, kürt, arap, norveçli, eston bunlar ırk değildir. Milliyettir, bilinçüstü kavramlardır. Çocuğuna öğretmezsen, mesela bir beyaz avrupalı eston kendisini alman büyütüldü diye alman zannedebilir. Bunlar kültür, tarih, millet bilinci ile gelişir, doğuştan bir etkisi yoktur. Bu kökten milliyet ayrımına ırkçılık denmez, etnik milliyetçilik denir, kıstas burada x'in kendisi x bilmesidir. Yani asimile olma söz konusu.

Ama dünya'nın her yerinde etnik milliyetçiler ve ırkçılar radikal azınlıktadır günümüzde. Atıyorum tuvalet kültürü bilmeyen bir hinduya ayrımcılık yapılıyor, bunun sebebi genellikle (toplum denilen olgu zaten bir genelleme ürünüdür) onların bunu bilmemesi veya kişinin şahsına münhasır beğenilmeyen davranış. Adam nasıl davranacağını bilmiyor, yürüyen merdivenin solunda duruyor, üniversiteye gittiği halde daha sıra olamıyor, bağırmadan konuşamıyor, sonra bana ırkçılık yapıyorlar. Hayır kardeşim, onlar insanlık yapıyorlar sen de hayvanlık yapıyorsun diyorum ben onlara.

Belirtmek isterim hiçbir şekilde omurgasızca taviz vermem kültürümden, adapte olurum ama bulunduğum kabın şeklini almam, gidip de oo evropalıyım yeah diye haftada 2-3 kere içen ben orada gidip azıtmam. Hatta böyle davrandığım için, farklı kültürden geldiğimi usturuplu biçimde belli ettiğim için ilgi de görürüm. Böyle davranan herkes görür, bu ayıp bir şey değil.
 
turkiyenin yarisindan cogu kizini kardesini kurtle/zenciyle evlendirirken en az hafif bi rahatsiz olur bence. sanki kendi cevremizi yakinlarimizi gormuyomusuz gibi irkci degildir falan yapmayin. ben goruyorum annem 7 yasindaki kardesimin okulunda suriyeliyle arkadaslik etmesinden huzursuz, veya kabinede bir suru kurt bakan olmasindan huzursuz. annem de istisna degil yani.
 
Calradianın Bilgesi said:
turkiyenin yarisindan cogu kizini kardesini kurtle/zenciyle evlendirirken en az hafif bi rahatsiz olur bence. sanki kendi cevremizi yakinlarimizi gormuyomusuz gibi irkci degildir falan yapmayin. ben goruyorum annem 7 yasindaki kardesimin okulunda suriyeliyle arkadaslik etmesinden huzursuz, veya kabinede bir suru kurt bakan olmasindan huzursuz. annem de istisna degil yani.
Önemli bir çoğunun adaptasyon ve kültürle alakalı olduğunu düşünüyorum. Ama elbette çıkış yolunu bulamayanlar etnikçilik yapıyor diyecektir. Halbuki o kişiyi, o kişi yapan milyonlarca parametre olmasına rağmen.
 
Irkçılık normaldir.
Irkçılık insan doğasının bir parçasıdır.

Tıpkı öldürmek, çalmak, tecavüz etmek gibi. Bunlar da normaldir ve insan doğasının birer parçalarıdırlar.

Yani anlayacağınız insanı insan yapan zaten normale, doğasına karşı gelmek ve değişmektir.
 
Back
Top Bottom