İngiltere için Tolkien,
Amerika için George R. R. Martin neyse
Doğu Avrupa için Sapkowski odur.
Amerika için George R. R. Martin neyse
Doğu Avrupa için Sapkowski odur.
Yozlaşmış bir düzende tüm insanî duygularından arındırıldığı söylenen, korumaya çalıştığı kişiler tarafından sıklıkla hor görülen, hatta kovulup dışlanan Rivialı Geralt’ın, canavarları öldürmesi için yetiştirilmiş bir “mutantın” erdemli bir “insan” gibi davranmaya çalışmasına, mantığın sesine kulak vermesine ve kötünün iyisini seçmesine tanık oluruz her bir macerada.
O, para karşılığında canavarları öldüren, profesyonel bir ödül avcısıdır. Ama kendisinin de çok uzun zaman önce öğrendiği gibi tüm canavarlar kıllı, sivri dişli, pullu derili ya da akılsız yaratıklar olmak zorunda değildir; pekâlâ pek çok “medeni” insan da bazen çoğu yaratıktan daha büyük canavarlıklar yapabilmektedir. İşte bu yüzden iki kılıç taşır sırtında: canavarlar için gümüş, insanlar için çelik…
Klasik fantastik edebiyat eserlerinin aksine bu kitaplarda yer alan karakterler “saf iyi” ve “saf kötü” gibi keskin çizgilerle ayrılmaz birbirinden. Her birinin kendi doğruları, yanlışları, geçmişte yaşadıkları acı hatıraları ve kendilerince haklı sebepleri var; tıpkı gerçek hayat gibi… İlk bakışta iyi biri olmasını beklediğiniz birinin içinden bir canavar; korkunç bir görünüme sahip bir canlının içindense altın gibi bir kalp çıkabilir. Beyaz ve Siyah yoktur. Bu evrende bulabileceğiniz tek renk: gri.
O, para karşılığında canavarları öldüren, profesyonel bir ödül avcısıdır. Ama kendisinin de çok uzun zaman önce öğrendiği gibi tüm canavarlar kıllı, sivri dişli, pullu derili ya da akılsız yaratıklar olmak zorunda değildir; pekâlâ pek çok “medeni” insan da bazen çoğu yaratıktan daha büyük canavarlıklar yapabilmektedir. İşte bu yüzden iki kılıç taşır sırtında: canavarlar için gümüş, insanlar için çelik…
Klasik fantastik edebiyat eserlerinin aksine bu kitaplarda yer alan karakterler “saf iyi” ve “saf kötü” gibi keskin çizgilerle ayrılmaz birbirinden. Her birinin kendi doğruları, yanlışları, geçmişte yaşadıkları acı hatıraları ve kendilerince haklı sebepleri var; tıpkı gerçek hayat gibi… İlk bakışta iyi biri olmasını beklediğiniz birinin içinden bir canavar; korkunç bir görünüme sahip bir canlının içindense altın gibi bir kalp çıkabilir. Beyaz ve Siyah yoktur. Bu evrende bulabileceğiniz tek renk: gri.
Neil Geiman gibi Sapkowski de eskiyi alıp yeniliyor… Fantastik türde taze bir açılım.”
-Foundation-
“Bu kitabı gerçekten, gerçekten çok beğendim... Sapkowskı’nin dünyasındaki hiçbir karakter siyah-beyaz değil. Geralt ve canavarlar dâhil herkes grinin bir tonu.”
-The Deckled Edge-
“Dünyadan bıkmışlığı ve sayısız savaşta geliştirilmiş güçleri, Geralt’ı böylesine ilginç bir karakter yapıyor.”
-Edge-
“Sapkowskı’nin Witcher evreni, modern fantastik edebiyat dünyasının en detaylılarından biridir ve birçok yenilikçi fikir sunar. Karmaşık karakter ilişkileri bu dünyayı daha da zenginleştirir… Fantastik edebiyat hayranlarının el üstünde tutacağı bir seri.”
-B&N-
“Okuduğum en iyi ve en ilginç fantastik edebiyat serilerinden biri. Sapkowskı hiç kimseye benzemeyen bir tasarımcı.”
-Nerds of a Feather-
“Sapkowskı’nin romanı, karmaşık bir büyü gibi; fantastik malzemeler, entelektüel diskur ve ince bir mizahın karışımı.”
-Time-
“Artık eskimiş bir türde yeni bir soluk. Sakın kaçırmayın.”
-Dreamwatch-
“Doğu avrupa folkloru ve efsaneleri ile güzel prensesler ve huysuz şeytanlar bir arada. Son Dilek’te hiçbir şey göründüğü gibi değil. başladığınız zaman bırakamayacaksınız.”
-Waterstones-
-Foundation-
“Bu kitabı gerçekten, gerçekten çok beğendim... Sapkowskı’nin dünyasındaki hiçbir karakter siyah-beyaz değil. Geralt ve canavarlar dâhil herkes grinin bir tonu.”
-The Deckled Edge-
“Dünyadan bıkmışlığı ve sayısız savaşta geliştirilmiş güçleri, Geralt’ı böylesine ilginç bir karakter yapıyor.”
-Edge-
“Sapkowskı’nin Witcher evreni, modern fantastik edebiyat dünyasının en detaylılarından biridir ve birçok yenilikçi fikir sunar. Karmaşık karakter ilişkileri bu dünyayı daha da zenginleştirir… Fantastik edebiyat hayranlarının el üstünde tutacağı bir seri.”
-B&N-
“Okuduğum en iyi ve en ilginç fantastik edebiyat serilerinden biri. Sapkowskı hiç kimseye benzemeyen bir tasarımcı.”
-Nerds of a Feather-
“Sapkowskı’nin romanı, karmaşık bir büyü gibi; fantastik malzemeler, entelektüel diskur ve ince bir mizahın karışımı.”
-Time-
“Artık eskimiş bir türde yeni bir soluk. Sakın kaçırmayın.”
-Dreamwatch-
“Doğu avrupa folkloru ve efsaneleri ile güzel prensesler ve huysuz şeytanlar bir arada. Son Dilek’te hiçbir şey göründüğü gibi değil. başladığınız zaman bırakamayacaksınız.”
-Waterstones-
Rivyalı Geralt bir Witcher’dır. Henüz küçük bir çocukken seçilmiş, eğitilmiş, büyülerle donatılmış ve mutasyon geçirmiş bir canavar avcısı. Acımasız, tekinsiz, karanlık ve canavarlarla dolu bir dünyada yaşar.
Onun dünyasında peri masalları hiç de saf değildir. Pamuk Prenses bir haydut çetesinin başındadır. Güzel ve Çirkin’deki roller çok farklıdır. Üç dilek hakkı sunan cinlerle karşılaşmak bile istemezsiniz.
Masumların savunucusu Geralt, kızları canavara dönüşmüş ensest krallarla, intikam hırsıyla yanan cinlerle, âşık vampirlerle ve daha nicesiyle karşılaşıyor. Hepsi çok tehlikeli ve hiçbiri göründüğü gibi değil.
Onun dünyasında peri masalları hiç de saf değildir. Pamuk Prenses bir haydut çetesinin başındadır. Güzel ve Çirkin’deki roller çok farklıdır. Üç dilek hakkı sunan cinlerle karşılaşmak bile istemezsiniz.
Masumların savunucusu Geralt, kızları canavara dönüşmüş ensest krallarla, intikam hırsıyla yanan cinlerle, âşık vampirlerle ve daha nicesiyle karşılaşıyor. Hepsi çok tehlikeli ve hiçbiri göründüğü gibi değil.
Rivyalı Geralt bir Witcher’dır. Daha küçük bir çocukken seçilmiş, eğitilmiş, büyülerle donatılmış ve mutasyon geçirmiş bir canavar avcısı. Acımasız, tekinsiz, karanlık ve canavarlarla dolu bir dünyada yaşar. Bir Witcher’ın hayatı kolay değildir. Yaptığı iş gereği boğazına kadar pisliğe batıp tüm şehri tehdit eden ölümcül canavarların peşine düşer, denizkızlarını ikna etmeye çalışır.
Asıl meselenin ejderhayı öldürmek değil hazinesinin nasıl paylaşılacağı olan bir maceraya gönülsüzce katılmak, insanların mı yoksa kadim türlerin mi daha büyük canavarlar olduğuna karar vermek zorunda kalır. Sihirbazlar, prensler, canavarlar, derebeyleri, rahipler, ozanlar ve her türden canavar bu topraklarda yaşar, hayatta kalmak için savaşır, sever ve nefret eder. Hepsinin arasında ise Rivyalı Geralt tek başına yürür.
Asıl meselenin ejderhayı öldürmek değil hazinesinin nasıl paylaşılacağı olan bir maceraya gönülsüzce katılmak, insanların mı yoksa kadim türlerin mi daha büyük canavarlar olduğuna karar vermek zorunda kalır. Sihirbazlar, prensler, canavarlar, derebeyleri, rahipler, ozanlar ve her türden canavar bu topraklarda yaşar, hayatta kalmak için savaşır, sever ve nefret eder. Hepsinin arasında ise Rivyalı Geralt tek başına yürür.
“Ben Witcher’ım. Yapay olarak yaratılmış bir mutant. Para karşılığında canavar öldürürüm. Anne babaları bedelini öderlerse çocukları korurum. Parasını Nilfgaardlı anne babalar öderlerse Nilfgaardlı çocukları da korurum. Dünya harap olsa bile -ki bunu hiç sanmıyorum- bir canavar beni öldürünceye kadar bu dünyanın harabeleri üzerinde canavar öldürmeyi sürdürürüm. Bu benim yazgım.”
Yüzyıldan fazla bir süredir insanlar, cüceler ve elfler barış içinde yaşıyordu. Ancak zaman değişti. Barış sona erdi ve farklı ırklar tekrar savaşmaya başladı. Hem birbirlerine karşı hem de kendi aralarında. Cüceler hısımlarını öldürüyor, elfler de insanları ve insanlarla dostluk kuran elfleri.
Bu çalkantılı çağda kâhinlerin beklediği bir çocuk doğar. Cintra Aslanı Kraliçe Calanthe’nin torunu Ciri’nin garip güçleri ve daha da garip bir kaderi vardır. Kehanetler onu “Alev” diye niteliyor, iyi veya kötü dünyayı değiştirecek kişi olarak.
Yüzyıldan fazla bir süredir insanlar, cüceler ve elfler barış içinde yaşıyordu. Ancak zaman değişti. Barış sona erdi ve farklı ırklar tekrar savaşmaya başladı. Hem birbirlerine karşı hem de kendi aralarında. Cüceler hısımlarını öldürüyor, elfler de insanları ve insanlarla dostluk kuran elfleri.
Bu çalkantılı çağda kâhinlerin beklediği bir çocuk doğar. Cintra Aslanı Kraliçe Calanthe’nin torunu Ciri’nin garip güçleri ve daha da garip bir kaderi vardır. Kehanetler onu “Alev” diye niteliyor, iyi veya kötü dünyayı değiştirecek kişi olarak.
Nilfgaard imparatoru Emhyr var Emreis harekete geçmek üzere. tek bir hamleyle kuzey krallıkları’nı parçalamak, önüne çıkmak talihsizliğine düşen herkesi öldürmek veya esir almak istiyor. geçmişte Sodden Tepesi’nde büyücüler yüzünden yenilen Nilfgaard imparatoru bu sefer zaferle arasına hiç kimsenin giremeyeceğinden emin.
İnsanların ve devletlerin çıkar savaşlarına kesinlikle bulaşmamayı ve daima tarafsız kalmayı seçen rivyalı geralt bu sefer çok zor bir karar vermek zorundadır. kehanetlerde bahsedilen, tüm dünyayı değiştirmeye yazgılı çocuk onun kendi kızı gibi sevdiği Ciri’dir. ve Ciri’yi korumak için geralt’ın yapmayacağı şey yoktur. nihayet bir taraf seçmek ve canını hiçe saymak dâhil.
İnsanların ve devletlerin çıkar savaşlarına kesinlikle bulaşmamayı ve daima tarafsız kalmayı seçen rivyalı geralt bu sefer çok zor bir karar vermek zorundadır. kehanetlerde bahsedilen, tüm dünyayı değiştirmeye yazgılı çocuk onun kendi kızı gibi sevdiği Ciri’dir. ve Ciri’yi korumak için geralt’ın yapmayacağı şey yoktur. nihayet bir taraf seçmek ve canını hiçe saymak dâhil.
Hiç beklenmedik yol arkadaşlarıyla birlikte bir savaşın ortasında kalan Rivyalı Geralt, hedefine ulaşabilmek için her şeyi göze alıyor.
Tüm dünya karanlık ve amansız bir savaşın pençelerinde kaybolmuş, saklanacak güvenli bir liman kalmamıştır. Elfler insanlar tarafından avlanmaktadır. Büyücüler kanlı bir darbeyle dağılmışken büyünün geleceği de belirsizliğini korumaktadır. Binlerce köylü kanlı bir savaşın ortasında mülteci olmuş, rüzgârın önünde savrulmaktadır.
Ölümcül yaralar alan Rivyalı Geralt, Brokilon’da çaresizce iyileşmeyi beklemektedir. Bilinen dünya yangın yerine dönmüş, insanların yürekleri acı ve korkuyla kararmışken Geralt’ın aklında sadece bir şey vardır: Ciri’yi bulmak ve onu kurtarmak.
Tüm dünya karanlık ve amansız bir savaşın pençelerinde kaybolmuş, saklanacak güvenli bir liman kalmamıştır. Elfler insanlar tarafından avlanmaktadır. Büyücüler kanlı bir darbeyle dağılmışken büyünün geleceği de belirsizliğini korumaktadır. Binlerce köylü kanlı bir savaşın ortasında mülteci olmuş, rüzgârın önünde savrulmaktadır.
Ölümcül yaralar alan Rivyalı Geralt, Brokilon’da çaresizce iyileşmeyi beklemektedir. Bilinen dünya yangın yerine dönmüş, insanların yürekleri acı ve korkuyla kararmışken Geralt’ın aklında sadece bir şey vardır: Ciri’yi bulmak ve onu kurtarmak.