İlişki Konusu - "Seviyosan bence git konuş abi"

Users who are viewing this thread

Gençler, yaşınız itibari ile hormonlarınızın da baskısıyla bazı duyguları yaşamanız normal. Karşı cinse ilgi duymak insanın biyolojisinde vardır. Ama bu yaşlarda kız peşinde koşmak ve hayallerini kurup şarjör doldurmak ergenliğin en kötü halidir. Önünüzde koca bir hayat var. İleride bir iş kuracaksınız, evlilik yapacaksınız. Psikolojik olarak olgunlaştığınızda geriye dönüp baktığınız zaman bugün yaşadıklarınız size komik gelecek. Müstehcen içerik ve masturbasyon bağımlısı olmak psikolojik birer hastalıktır. Bugün arkadaşlık yapmak istediğiniz, hayalini kurarak aksiyonlar yaşadığınız kızların yerinde kız kardeşleriniz, ablalarınız, anneleriniz vardı. Babasından önce annesiyle bir sürü erkeğin arkadaşlık yapmış olmasını, bazı erkeklerin annesinin, kız kardeşinin hayalini kurup sağa sola ateş etmesini kim ister?

Bugün ergenlikten çıkma yaşı çok yükseldi. Eskiden 15 yaşındaki çocuklar adam olurken şimdi 30 yaşındaki adamlar psikolojik olgunluğa erişemiyor ve ergen gibi hareket ediyor. Bunun en büyük bir kaç sebebi sürekli cinsel içeriklere maruz kalmak ve hayatın ciddiyetinden ve evlilik sorumluluğundan uzak flörtlerdir.

Hormonlarınızın ve duygularınızın çok normal olduğunu, herkesin bu evrelerden geçtiğini kabullenmelisiniz. Sonra kendinize uğraşacak faydalı işler bulmalısınız. Kendinize hedefler koymalı ve o hedefler için uğraşmalısınız. Bunları hallettikten sonra günü geldiğinde en güzel kızla evlenebilirsiniz. Ancak bu yaşlarda bu duyguların yoğunluğuna kapılıp kendinizi psikolojik olarak yetiştiremezsseniz yaşınız kaç olursa olsun aile hayatında başarısız olur, iş hayatında gereksiz aksiyonlar yaşarsınız. Örnek olması için söylüyorum; bir hastanede profesör olsanız hala kız peşinde koşar, havalı olma çabalarıyla alay konusu olursunuz. Kısacası hayatınızın sonuna kadar gençlerin tabiri ile "ezik" gibi yaşarsınız.

Gençler iki kısımdır. Birincisi çoğunluktur, anı yaşar, havalı olmaya çalışır. İşi gücü loto, toto, popodur. Çoğunluğun içinde kaybolur gider ama ergenlerin ilgisini kazanmaya çalışırken havalı yorumlarıyla cici göründüğünü sanır. İkincisi ise geleceği için kendini hazırlayan, yaşıtlarına göre daha olgun olduğu için bazen dışlanan ama hayatta başarılı olandır. Şimdi karar vermelisiniz, havalı gözükmeye çalışan bir "ezik" mi, yoksa ergenlerin tepkisini umursamayan başarılı gerçek bir "adam" mı olmak istiyorsunuz...
 
Cuma çıkışı konuşan emekli dayılar gibi olmuş. Ben beğendim. Ama buradaki şeylerin bir çoğu tamamen subjektif. Misal bir insan dişisi hakkında romantik ya da cinsel düşünceler kurmayın sizin de anneniz kız kardeşiniz var gibi bir argümanın hiçbir zemini yok. Aynı şekilde insanlar eskiden 15 yaşında olgunlaşırken şimdi 30 yaşında çocuklar oluyor önermesi doğru sayılabilir ama bunun cinselliğe maruz kalmalarıyla, hayatın ciddiyetinden ve evlilik sorumluluğundan uzak flörtlerle alakası yok. Bunların arasında bağlantı kurmak mümkün değil.

Aksine cinsellik eğitimi verilmeyen ve/veya karşı cinsle etkileşimde bulunmayan çocuklarda zaman içerisinde davranış bozuklukları görülüyor. Bunlar subjektif ahlak yorumlarının tersine bilimsel gerçekler. Cinsellikten uzak durun zamanı gelince çok güzel bir kızla evlenirsiniz zaten de yine aynı şekilde zemini olmayan bir şey. Evliliğin resmi ve sosyal konumunu anlayamayıp kutsallaştırma çabasıyla yapılan yorumlarda böyle şeylere rastlıyoruz. Doğacak çocuğun/çocukların meşru olmasını sağlamak kurumsal olarak amacı iken sosyal olarak da biz sevişiyoruz kimse karışmasın demektir. Siz her şeyi boş verin bir gün zamanı gelince çok güzel bir kızla evlenirsiniz yoruma çok açık. Burada görücü usülü ailenin-akrabaların bir yerden bulup getirdiği bir dişiyle evlenmek mi yoksa doğal süreçlerden geçerek bir birey ile evlilik kararı almak mı belli değil. Dahası bu insanın güzel -daha doğrusu cinsel çekiciliği yüksek- olup olmaması kime göre neye göre belirleniyor?

Türkiye'de tahmini ortalama insan ömrü 75 yıl. Bir insan 15 yaşında artık cinsel kimliğinin farkına varmış, birey olmanın özgürlüğünü deneyimlemeye başlamış ergenlik çağını yaşıyorken hayatında 60 yıl kalmış oluyor. Yani yaşanılan anın tadını çıkarmayın, altı üstü 60 yıl ömrünüz kalmış bunun 10 yılını eğitime, 40-50 yılını da bir işte çalışmaya harcayın diye öneri yapılmaz. Başarılı bir hayat nedir? Yine kime göre neye göre belirleniyor? Çok yüksek maaşlar almak mıdır başarı? Aile kurup torun sahibi olmak mı? Bu kadar subjektif yorumun üzerine kimin adam olup kimin çocuk olmadığı da subjektif bir bakış açısı olarak kalıyor.

Aynı şekilde bunlar da benim subjektif yorumlarım. Forum ortamı böyle olmalı.
 
Dünyayı değiştirecek gençler dünyayı değiştirir zaten bunlarla hiçbir ilgisi yok. Öyle bir gençlik de yok gerçi. Romantik, 50 yaşında, gerçekçi düşünemeyen, yıllarca toplum-aile-din baskısı altında yaşamış, başarı başarı başarı diyerek olmayan hedefler koyulup koşturulmuş birinin yorumları bunlar.

Doğru ve yeterli cinsel eğitim verildiği taktirde çocukların çoğunluğu yanlış bir yola sapmaz. Gençliğinin arefesindeki insanlara kısıtlar yasaklar koymak çok saçma bir davranış. Neyse ki yeni nesiller arasında bu muhafazakar inanışlar giderek azalıyor.
 
Khan Khalid said:
Birincisi çoğunluktur, anı yaşar, havalı olmaya çalışır. İşi gücü loto, toto, popodur. Çoğunluğun içinde kaybolur gider ama ergenlerin ilgisini kazanmaya çalışırken havalı yorumlarıyla cici göründüğünü sanır.
 
Kendimce bir tespitte bulunuyorum:

Eğer hiç sevgiliniz olmadıysa veya uzun süredir bir ilişkiniz yoksa kafanızdaki ''ideal kız'' profilini az buçuk tanıdığınız bir kıza yükleyip kendinizi ona aşık olmuş sanıyorsunuz. Sanmayın :grin:
 
Khergit42 said:
Kendimce bir tespitte bulunuyorum:

Eğer hiç sevgiliniz olmadıysa veya uzun süredir bir ilişkiniz yoksa kafanızdaki ''ideal kız'' profilini az buçuk tanıdığınız bir kıza yükleyip kendinizi ona aşık olmuş sanıyorsunuz. Sanmayın :grin:

İdeal kız profilinde kimseyi bulmamız imkansız gibi bir şey zaten.
"Beğendiğiniz bedenlere, hayalinizdeki ruhları koyup, bunu 'aşk' sanıyorsunuz."
-Shakespeare
 
esedsa said:
Khergit42 said:
Kendimce bir tespitte bulunuyorum:

Eğer hiç sevgiliniz olmadıysa veya uzun süredir bir ilişkiniz yoksa kafanızdaki ''ideal kız'' profilini az buçuk tanıdığınız bir kıza yükleyip kendinizi ona aşık olmuş sanıyorsunuz. Sanmayın :grin:
İdeal kız profilinde kimseyi bulmamız imkansız gibi bir şey zaten.
Ben buldum da, sevgilisi var bayağı yakışıklı.
large.jpg
 
buradan felix'e sesleniyorum: al sana gece yorganın altında ağlarken otuz bir çeken biri. atılan iletiler arasındaki fark ama nasıl da belli di mi?
 
Back
Top Bottom