Çevremde islama inanan, ancak bilime, laikliğe değer veren, kısacası herhangi bir dinin sahip olduğu gerici unsurlardan arınmış bir zihniyete sahip olan insanlar var.
İslamın ''reforme'' edilmesinden kasıt, müslüman dendiğinde akla gelen insanın doğaya somut bir gözle bakan, bilim düşmanı olmayıp aksine tüm gücüyle gelişmesini sağlamaya çalışan, diğer insanların inançlarına saygılı olan bir insan olmasını sağlamaktır.
Dolayısıyla islamın değilde, din anlayışının yenilenmesinden, düzenlenmesinden söz etmek daha uygun olur sanıyorum.
İnsanlar sevdiklerinden, değer verdiklerinden miras olarak aldıkları düşünceleri değiştirme eğiliminde değildirler. Bir tartışma sırasında kişinin bilgi düzeyi yetersiz olsa ve bunun farkında olsa dahi, karşı düşünceyi kabul etmek veya en azından değerlendirmeye almak konusunda bile isteksiz olacaktır. Çünkü burada sahip olunan fikir, neden sonuç ilişkilerinden ziyade duygusal bir bağlılıktan kaynaklanır.
Din anlayışını kökten şu şekilde değiştiririz veya değiştiremeyiz demeyeceğim. Çünkü siyasetten pek anlamam. Ancak tarikatların kapatılmasının atılması gereken ilk adım olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu tip yerlerde insanın zihnini istedikleri gibi şekillendiriyorlar. Gerçeklerle hiçbir bağı bulunmayan birtakım ritüellerle insanı hayal dünyasına çekiyorlar.
İnsanların bir araya gelip yaptıkları şu saçma sapan danslar, hu lar vs. bu ritüeller insanlara bir görevi yerine getirdiklerini düşündürterek, ruhsal tatmin sağlıyor. Bu tip şeylerden fayda beklemesi öğretilen insan, zaten bu dünyada kalmıyor, farklı bir boyutta yaşıyor. E hâliyle bu yapıdaki bir zihne dünyadan bahsetmek anlamsız hâle geliyor.
Tarikatlar, genelde birlikte hareket edip üyelerine sahip çıktıkları için, bu tür yerlerden edinilen bilgilere aşırı bir bağlılık var. Aynı zamanda birlikte yapılan ibadetlerde de aşırılıklar meydana geldiği için insan iyice yaşadığı dünyadan uzaklaşıyor. Dolayısıyla, din anlayışının düzenlenmesi için atılması gereken ilk adımı, insanlara fikirleri duygusal bağımlılıkla ve aklı unutturan usuller aracılığıyla sunan bu tür yerlerin kapatılması olarak görüyorum.
İlk etapta aşılanması gereken şey, insanların yaptıkları eylemlerin sonuçlarını bulundukları yerde aramaları gerektiği. Hoplayıp zıplamanın kimseye bir faydası olmayacağının öğretilerek, yoksulları doyurmak, hayvanlara yemek vermek gibi hayatın içinden olan şeylerin sevap kapsamına girdiği anlatılmalı. Yani önce yaşadığımız yerle bir bağ kurmamız gerekiyor ki, onu anlama çabası içinde olalım.
Sorulan ana soruya cevap vermediğimin farkındayım. Son kısımda bağlamayı düşünüyordum ama biraz yorgunum. Sonra devam edeceğim.