Bugün oyunda 190 saati devirdim, açıkçası 200 saati bekliyordum bu incelemeyi yazmak için ama dayanamadım. Aynı zamanda geliştiricilerinde dengeye şimdiden önem vermeside teşfik etmedi değil. Burayı okuyolar mı bilmiyorum ingilizce foruma yazmak vardı aklımda ama milli oyunumuz, kendi dilimizdede ağlayamıyorsak ne anlamı kaldı. Neyse uzatmadan giriş yapmak istiyorum.
Oyunda karakter gelişimi ve şekillendirilmesi detaylı ve güzel işlenmiş(bazı erken erişim durumları hariç). Warbandin aksine oynadığınız yöne karakteri götürmek yerine, karakter ve oyuncu iş birliği içerisinde haraket ediyor. Bu da oyuncu keyif aldığı oyunu oynarken ödüllendirilmesini buna bağlı olarakta tüm o karakter gelişimi sürecinde boğulmasını engelliyor. Aslında engellemiyor;
Temel problemde burda başlıyor işte. Karakter gelişiminin çok yavaş olması ve açılan özelliklerin yeterince ödüllendirici olmamasını bir kenara bırakırsak, oyunun erken safhaları hariç karakterimiz hiç bir önemi kalmıyor. Özellikle oyunun zorluğu gerçekçi seviyesindeyse zaten savaşlarda kaza kurşununa ölmekten başka birşey yapamıyorsunuz. Diyelim ki benim beceriksizliğimden böyle oldu benim için. Ama 600'e 600 bir savaşta peynirlemediğiniz durumlarda(rakip piyadelerin arkasına geçip odun keser gibi balta sallamak yada ok alıp gözünüz kapalı kalabalığa sıkmak) zannetmiyorum ki savaşın seyirini değiştirebilecek bir etkiniz olsun. Peki gerçektende olan bu değil mi? Gerçekçi zorluk sözünü verdiği hissiyatı vermiyor mu? Veriyor ama bu kadar karakterimi özelleştirmek için alan ayrılmış bir oyunda neden naparsam yapayım karakterimin önemsiz oluşunun önüne geçemiyorum, sorun burda.
İleride savaşları kazanan biz değil ordumuz ve taktiğimiz oluyor. Evet taktik becerisi oyunda var ama bir savaşta maksimum olarak %2-3 civarı bir etkisi oluyor. Geri kalanı bireysel olarak aldığınız kararlarda. Yani o beceri hiç olmasada muhtemelen savaşın sonucu aynı olacak. Oyunun orta, geç ve kapanış evresinde işimize yarayacak bir becerinin bu kadar zayıf olmasıda karakterimizin önemi iyice ortadan kaldırıyor. "Bir yığın beceri var oyunda neden sadece taktiği örnek veriyosun" diyebilirsiniz. Oyunda muazzam bir okçu olmanız, yenilmez bir kılıç ustası olmanız size hiç birşey kazandırmıyor. Tek yapmanız gereken nam kazanmak. Bunun içinde haydut kesmekten başka alternatifiniz yok. Aslında düşünce olarak güzel alternatifler bulunuyor yetenek olarak ama, bunlar ya çok geç açılıyor yada çok değersiz. Haydut kesip belirli bir klan seviyesine gelip oyunun orta aşamalarına giriş yaptığımızdada karşımıza ana problem çıkıyor.
Öncelikle karakterimiz bulunduğu konumu haketmiyormuş gibi hissettiriyor(en azından benim için). Ortalama bir askerden çok bir farkımız olmadan krallığın yönetiminde buluyoruz kendimizi. Oyun bu evreye geldikten sonra zaten olay tamamen karakterimizden uzaklaşıp ordu ve toprak yönetimine, diğer lordlarla olan ilişkimize doğru eğilmeye başlıyor. Bu noktada benim için en can sıkıcı olan hissiyat baş gösteriyor. Sanki karakterimiz başka bir dünyada, oynadığımız oyun başka. Karakter gelişim kısmı sanki barbi giydirmecede oyunun kalanı Mount and blade gibi hissettiriyor. Geliştiriciler denge konusunda şimdiden çalışmaya başladığı için bir önerim olucak kendilerine. Dürüst olmak gerekirse ekonomiye gelen dengeleri beğendim ben, gerekliydi. Oyuncuyu oyunun erken evrelerinde daha fazla keşfetmeye ve yatırım yapmaya yöneltti. Ancak unuttuğunuz kısım Açık dünyanızı dengelemek, oyuncu dünyaya yetişebilmek için bunları tercih etmek zorunda kalıyodu. Açık dünya oyuncuya göre çok hızlı ilerliyor. Malesef daha kötüsü oyuncu bir pozisyona gelirken başarı hissiyatı yok. Yani bir toprağınız olması için yada bir krallıkta lordluk alabilmeniz için yapmanız gerekler çok az. Çok fazla yapmayı seçsenizde size geri dönüşü yok. Buda oyunu bir safhadan sonra haydut kesme simulatöründen öteye geçirmiyor.
Erken erişim, farkındayım bu yüzden bu kadar yazdım zaten. Umarım bu yazdıkları bir şikayet olarak değilde bir öneri olarak görürsünüz. Beğenmesem 190 saat oynamazdım zaten. Hata düzeltmeleri ve performans konusunda çok güzel bir temponuz var geliştiriciler olarak, umarım bu tempo dengeleme ve içerik ekleme konusundada devam eder. Yanlışımı gören, konuya katılan yada katılmayan arkadaşların görüşlerini almak isterim.
İyi dileklerimle.
Oyunda karakter gelişimi ve şekillendirilmesi detaylı ve güzel işlenmiş(bazı erken erişim durumları hariç). Warbandin aksine oynadığınız yöne karakteri götürmek yerine, karakter ve oyuncu iş birliği içerisinde haraket ediyor. Bu da oyuncu keyif aldığı oyunu oynarken ödüllendirilmesini buna bağlı olarakta tüm o karakter gelişimi sürecinde boğulmasını engelliyor. Aslında engellemiyor;
Temel problemde burda başlıyor işte. Karakter gelişiminin çok yavaş olması ve açılan özelliklerin yeterince ödüllendirici olmamasını bir kenara bırakırsak, oyunun erken safhaları hariç karakterimiz hiç bir önemi kalmıyor. Özellikle oyunun zorluğu gerçekçi seviyesindeyse zaten savaşlarda kaza kurşununa ölmekten başka birşey yapamıyorsunuz. Diyelim ki benim beceriksizliğimden böyle oldu benim için. Ama 600'e 600 bir savaşta peynirlemediğiniz durumlarda(rakip piyadelerin arkasına geçip odun keser gibi balta sallamak yada ok alıp gözünüz kapalı kalabalığa sıkmak) zannetmiyorum ki savaşın seyirini değiştirebilecek bir etkiniz olsun. Peki gerçektende olan bu değil mi? Gerçekçi zorluk sözünü verdiği hissiyatı vermiyor mu? Veriyor ama bu kadar karakterimi özelleştirmek için alan ayrılmış bir oyunda neden naparsam yapayım karakterimin önemsiz oluşunun önüne geçemiyorum, sorun burda.
İleride savaşları kazanan biz değil ordumuz ve taktiğimiz oluyor. Evet taktik becerisi oyunda var ama bir savaşta maksimum olarak %2-3 civarı bir etkisi oluyor. Geri kalanı bireysel olarak aldığınız kararlarda. Yani o beceri hiç olmasada muhtemelen savaşın sonucu aynı olacak. Oyunun orta, geç ve kapanış evresinde işimize yarayacak bir becerinin bu kadar zayıf olmasıda karakterimizin önemi iyice ortadan kaldırıyor. "Bir yığın beceri var oyunda neden sadece taktiği örnek veriyosun" diyebilirsiniz. Oyunda muazzam bir okçu olmanız, yenilmez bir kılıç ustası olmanız size hiç birşey kazandırmıyor. Tek yapmanız gereken nam kazanmak. Bunun içinde haydut kesmekten başka alternatifiniz yok. Aslında düşünce olarak güzel alternatifler bulunuyor yetenek olarak ama, bunlar ya çok geç açılıyor yada çok değersiz. Haydut kesip belirli bir klan seviyesine gelip oyunun orta aşamalarına giriş yaptığımızdada karşımıza ana problem çıkıyor.
Öncelikle karakterimiz bulunduğu konumu haketmiyormuş gibi hissettiriyor(en azından benim için). Ortalama bir askerden çok bir farkımız olmadan krallığın yönetiminde buluyoruz kendimizi. Oyun bu evreye geldikten sonra zaten olay tamamen karakterimizden uzaklaşıp ordu ve toprak yönetimine, diğer lordlarla olan ilişkimize doğru eğilmeye başlıyor. Bu noktada benim için en can sıkıcı olan hissiyat baş gösteriyor. Sanki karakterimiz başka bir dünyada, oynadığımız oyun başka. Karakter gelişim kısmı sanki barbi giydirmecede oyunun kalanı Mount and blade gibi hissettiriyor. Geliştiriciler denge konusunda şimdiden çalışmaya başladığı için bir önerim olucak kendilerine. Dürüst olmak gerekirse ekonomiye gelen dengeleri beğendim ben, gerekliydi. Oyuncuyu oyunun erken evrelerinde daha fazla keşfetmeye ve yatırım yapmaya yöneltti. Ancak unuttuğunuz kısım Açık dünyanızı dengelemek, oyuncu dünyaya yetişebilmek için bunları tercih etmek zorunda kalıyodu. Açık dünya oyuncuya göre çok hızlı ilerliyor. Malesef daha kötüsü oyuncu bir pozisyona gelirken başarı hissiyatı yok. Yani bir toprağınız olması için yada bir krallıkta lordluk alabilmeniz için yapmanız gerekler çok az. Çok fazla yapmayı seçsenizde size geri dönüşü yok. Buda oyunu bir safhadan sonra haydut kesme simulatöründen öteye geçirmiyor.
Erken erişim, farkındayım bu yüzden bu kadar yazdım zaten. Umarım bu yazdıkları bir şikayet olarak değilde bir öneri olarak görürsünüz. Beğenmesem 190 saat oynamazdım zaten. Hata düzeltmeleri ve performans konusunda çok güzel bir temponuz var geliştiriciler olarak, umarım bu tempo dengeleme ve içerik ekleme konusundada devam eder. Yanlışımı gören, konuya katılan yada katılmayan arkadaşların görüşlerini almak isterim.
İyi dileklerimle.