Yaratılışcılık Üniversitelerde

Users who are viewing this thread

Ben de bir yerlerden duymuştum aklımda kalmıştı eğrisiyle doğrusuyla aktarayım dedim.
 
Fusuy said:
war300 said:
  Kuş beyinlisin
war300, arasira kendini beyefendi gibi gostermeye ugrastigin kadar diline de dikkat etsen. ne zaman biri karsit fikir sunra hakaret ediyorsun.
Biraz empati yapmaya ne dersin? iktidar-ana muhalefet-forum üçgeninde sıkışmış veletlere laf anlatmayı bir de sen dene istersen. Bizim de sabrımızın bir sınırı var. Hayır bilgiyi sunarken mutlak doğru olduğunu savunmuyorum, kendi söylediğim birşey de yok, oturup tartışılabilecek, yeni fikirler eklenilebilecek bir konu diye düşünüyorum. Lakin yazdıklarımızı okumadan bozuk Türkçesiyle sürekli sağ-sol-iktidar üzerinden argümanlarla ergenlik yapan da ben değilim. İnsaf bir haftadır göbeğimiz çatladı. Adam gibi tartışamıyorsan çık git, oturup burada ergenlik yapma. Bana ne senin sağından solundan...
---------------
Şimdi farklı birşeyler deneyelim; mesele Fusuy sen ne düşünüyorsun bu konuda, zamanın değişkenliğinden yola çıkarak madde üzerinden değil de enerji üzerinden hesap yapsak farklı yaş hesaplarına ulaşamaz mıyız?  Bugün yaş tayininde kullanılan değişik metodlar ve eksiklikleri mevcut. Uygun ortam oluşursa onları da burada konuşacağız.
 
war300 said:
Fusuy said:
war300 said:
Bölsene şunu 14'e.
40 yapar!
:lol:
Kleidophoros said:
Tabi yavrum 14e böl. 1000 yıl yemeyince nerden kıvıralım; zaman yavaş falan aksın, nehirler falan olsun, 14e bölelim; herşey güllük gülistanlık olsun. nuh tufanı aslında küçük olsun, gemide de tüm hayvanlardan iki tane olmasın zaten. enerjiler, ışıklar, einsteinlar falan da koyalım, kafaları karıştıralım, görecelik mörecelik de olsun.
Bu Hz. Adem'in yaşına özgü bir şey değil. Fosillerin, dünyanın ve dahi evrenin yaşının saptamasında dikkate alınması gereken bir gerçek. Yazdıklarımın hangi kısmını anlamadın acep? Siz zamanın tarih boyunca hep aynı hızda mı aktığını zannediyorsunuz? Zaman izafidir. 14'ün nereden geldiğini de mi okumuyorsun muhterem? Bir düşün bize göre 14 yıl geçiyor ama onlar için 1 yıl. Adam için, çevresi ve yaşadığı dünya gayet normal. Zamanın akış hızı öyle çünkü. Biz şimdi bakıyoruz vay be adam 1000 yıl yaşamış diyoruz, halbuki o da bizim gibi değişken zamandan bağımsız düşündüğümüzde normal bir süre olan 71 yıl yaşamış. Bak arkadaşım, bana diyorsun ama kendin kıvırıyorsun. Açıkça konuşalım, burada ucube anlatmıyoruz. Şu forumda yazılanları okuyup anlayan ve adam gibi yorumlayabilen yok mu yahu? Neden üzerinde düşünmek yerine okumadan reddediyorsunuz. Ezberlerinizi bozulur diye mi korkuyorsunuz? Adam gibi "bak kardeş şurası mantıklı, burası böyle değil, bu budur, şu şudur" diye düzgünce konuşan birini bulamayacak mıyız? Zamanın değişken olduğunu, her yerde aynı olmadığını sen de biliyorsun. Bunu kullanarak üretilen ciddi bir teori üzerinde durulduğunda oturup konuşmak yerine alaya almak cahilliktir. Hayır zamanı akan bir nehire benzeten örneği bile alaya alıyor adam anlayamadığı için. Şurada biri çıkıp zaman sabittir, her yerde aynıdır, evrenin her yerinde aynı algılarız diyebilir mi? Hayır gerçekliği kesindir. Değişmeyen tek şey de değişimin kendisidir. (iyy iğrenç oldu, neyse) Tufan'a gelince Kuran'da evrensel olduğunu gösteren bir ayet var mı gösterin tamam kabul edelim diyoruz, yok. Söylüyoruz işte tufanın tüm dünyayı kapladığı hurafesi muharref tevrattan vb gelmiştir. İşinize gelince bunu söylemeyi biliyorsunuz, bak bunu size söylüyorum; İslamda evrimin olduğunu ve evrim karşıtlığının katoliklerden falan geçtiğini söylüyorsunuz güzel, işinize gelmeyince de bizim söylediğimizi kabul etmiyorsunuz. Neyse fazla üzerine gitmeyeceğim; inceden alaycı bir üsluba sahip olduğunu ve bunun bu forumla sınırlı kalmadığını biliyorum, bu yüzden celallenip patlayacak değilim.

Kleidophoros said:
E adam nuh tufanı küçük bi bölgede oldu diyor. 1000 yıl yaşamadı, eskiden zaman daha yavaş akıyodu diyo; 70 yıl yaşadı aslında diyo.
Bilimsel falan bişey anlattığı yok, kaba etlerden sallıyor.
Kurcalayan sizsiniz; adam gibi çıkın diyin; evet 1000 yıl yaşadı arkadaş deyin, canımı yiyin. ne diye quantumlar nehirler bilmemnelerle konuyu karıştırıyorsunuz?
Yav arkadaşım karıştırmıyoruz, biz zaten aksi birşey söylemedik. Bak biz zamandan bağımsız değiliz, o yüzden zaman algımız da değişkendir. Yukarıda verdiğimiz gibi biz adamların 1000 yıl gibi bize abarık gelen seneler boyunca yaşadığını sanıyoruz ama bütün bunları tarih boyunca zaman hep aynı kalmış gibi hesap ediyoruz. Bize 14 sene geliyor ama adam aslında 1 sene yaşıyor. Bu tamamen bizim zaman algımızla ilgili birşey. Benzer şekilde şu anki yaş hesaplamaları da tarihleri hesaplarken enerjiyi değil sadece maddeyi hesapladığı için büyük sapmalar meydana geliyor. Tam ve doğru bir yaş belirleme yok yani meydanda. Atom-altı parçacıklara dayalı enerji hesaplarında ise durumun değiştiğini anlatıyor zaten. "the elegant universe" belgeselinde mesela Hilbert uzayında zamanın etkisiz bir kavram olduğunu, kimi uzaylarda zamanın geriye doğru aktığı, kimilerinde durduğu vs. anlatılıyordu. Olgularda değişen bir şey yok, tamamiyle senin perception'ınla ilgili bir şey.
Böyle uzun bir alıntı yapmak istemezdim ama bu zamanın heryerde aynı olmayışından J.R.R. Tolkien'de bahsetmişti Silmarillion kitabında,Beleriand Ormanları ile Valar ve tanrı kabul edilen Illuvatar arasındaki zaman akışı farkı ayrıntılı şekilde açıklanıyordu.
Kitap şuanda laşabileceğim bi yerde olmadığından tamamını aktaramayacağım.
Şimdi özet şöyle ki;
Herşeyi yaratmış olan Illuvatar(Eru) herşeyden bağımsızdı ve olaylara sadece ilk yarattığı elfler yok olmaya başladığında müdahale ediyor.Büyük Deniz'in doğusunda kalan elfler,insanlarla aynı zamanı yaşıyorlardı.Batıda kalanlar(valar) ise bunun tamamen dışında,bir insan ömrünün sadece birkaç saat olduğu bir zamanı yaşıyorlardı.Bunuda bilimsel olarak yörüngesel farklar ve boşlukta(uzay) genişleme olarak tolkienin oğlu tarafından bir açıklama yapılmıştı.Bu açıklama Unfinished Tales adlı kitabın ek bölümlerinde yer almıştı.Yazmaya zamanım olmadığından bazı yerlerde noktalamak işretlerini kullanmadım ve yeniden okumadım çok saçma olmuş olabilir ve yazım yanlışları olabilir şimdiden üzgünüm.
 
Olan olacak herşeyi gören bilen Allah'ım, neden yıl hesabını evrensel bir dille anlatmadın bizlere neden!!!!!!!neden biz aciz kullarını, 21. yy'da ortaya atılacak izafiyet ve quantum teorileriyle açıklatmaya çalışılcak yıl hesapları verdin!?
 
Ay takviminden bahsettiğini sanmıyorum. Şöyle demiş
"eski zamanlarda her "dolunay" (tam olarak bilmiyorum) bir yaş olarak geçiyordu"    Ay takvimi ise zaten malum, ayın hareketlerini temel alan takvaim. Birisinde "yıl" oluyor, birisinde "ay" oluyor.
Ben dolunayın yıl olarak sayıldığını ilk defa duydum, orası ayrı mesele.
 
Artizan said:
Olan olacak herşeyi gören bilen Allah'ım, neden yıl hesabını evrensel bir dille anlatmadın bizlere neden!!!!!!!neden biz aciz kullarını, 21. yy'da ortaya atılacak izafiyet ve quantum teorileriyle açıklatmaya çalışılcak yıl hesapları verdin!?

omer celakil'in saclarinin rizasi icin yapti.

mineral said:
Ay takviminden bahsettiğini sanmıyorum. Şöyle demiş
"eski zamanlarda her "dolunay" (tam olarak bilmiyorum) bir yaş olarak geçiyordu"    Ay takvimi ise zaten malum, ayın hareketlerini temel alan takvaim. Birisinde "yıl" oluyor, birisinde "ay" oluyor.
Ben dolunayın yıl olarak sayıldığını ilk defa duydum, orası ayrı mesele.

insanlar takvimi tarimda kullanmak icin icat etti. mevsimlerin zamanini haber vermeyen bir dolunay takvimi neden yapilir ki?
 
Bana soruyorsan -ki benden alıntı yaptığına göre bana soruyorsun- , böyle bir takvimi ilk defa duyduğumu yazmışım zaten oraya. Ne için yapıldığını da bilemem. Ama şuan da Dünya, Güneş' in etrafında tam tur dönünce 1 yıl saymışsak adamlar da dolunayı 1 yıl olarak saymış olabilir?
 
Fusuy said:
insanlar takvimi tarimda kullanmak icin icat etti. mevsimlerin zamanini haber vermeyen bir dolunay takvimi neden yapilir ki?
Öyle bir genelleme yapılamaz ya, her dolunayı takip ederek de, veya isim vererek de tarımını halleder adam ki(12 Hayvanlı Türk Takvimi'nde yıllara hayvan isimleri verip, yok tavşan yılı bereketli olur demek mesela) , sırf tarım için yapılmaz takvim. Tarımla uğraşmayan toplumlarda da ayinler zart zurt için takvimle uğraşılmış.
 
Artizan said:
insan çamurdan geliyorsa niye hala çamur var!? niye bugün çamur insana dönüşmüyor!!!1! dini çürüttüm beyler dağılın.

Kur an da insanın sperm den yaratıldığı yazıyor ve hala da öyle.  O halde çürüttüğün şey domates olmalı.
 
yeni bir insan spermden gelmiyor. spermle ana rahmindeki yumurtanin birlesmesiyle ortaya cikmaya basliyor :smile:

ayrica kuranin neresinde yaziyor, insanin spermden geldigi?
 
Fusuy said:
yeni bir insan spermden gelmiyor. spermle ana rahmindeki yumurtanin birlesmesiyle ortaya cikmaya basliyor :smile:

ayrica kuranin neresinde yaziyor, insanin spermden geldigi?
Tarık suresindeki 7. ayette geçen ifadede meninin kaburga ve bel kemiği arasından çıktığı fakat bunun bilimle çeliştiği söylenmektedir. Çünkü bilimsel olarak meninin testislerde üretildiği bilinmektedir. İlk başta bu konuyla ilgili ayetlere bakıp sonra üzerinde tartışalım. Tarık suresindeki ayetler şöyle:
İnsan bir baksın, hangi şeyden yaratıldı. Dökülüp atılan bir sudan yaratıldı.Bel kemiği ile kaburgalar arasından çıkar. Şüphesiz (Allah), onu yeniden-döndürmeye güç yetirendir. 86 Tarık Suresi, 5-:cool:
5. ayette Allah insanın neden yaratıldığını sorar. 6. ayette ise onun dökülüp atılan meniden yaratıldığını söyler. 7. ayette ise onun belkemiği ile kaburga arasından çıktığı ifade edilir. 7.ayette çıkan şeyin meni olduğunu söyleyenler varsa da burada söylenen insanın çıkışıdır. Yani belkemiği ile kaburga arasında tarif edilen yer bebeğin anne karnında oluştuğu yerdir. Bir sonraki ayette “o” zamiri insana gittiği açıktır. Eğer 8. ayete dikkatli bakılırsa “onu tekrar döndürmeye güç yetirendir” ifadesiyle, insanın tekrar öldükten sonra yaratılacağından söz edildiği görülür. Yani buradaki “o” ifadesi insandır. 7. ayette de “çıkan” olarak söylenenin insan olduğu açıklanmış olur.
7. ayetteki ifadede çıkan şeyin meni olduğu düşünülmüş ve bu şekilde açıklanmaya çalışılmıştır.

Tabi bu da günümüzdeki bilimsel gerçeklerle çelişiyor gibi gözükmektedir. Oysa ayetin geliş ve gidişi dikkatli okunduğunda burada kaburga ve belkemiği aşağıya arasından çıkan şeyin insan olduğuanlaşılmaktadır. (Burada tarif edilen bölgeyi yukarıdan aşağıya doğru düşülmeli. Kaburganın olduğu yer ile bel kemiğinin olduğu bölge düşünüldüğünde, tarif edilen yer bu ikisinin arasında kalan yukarıdan aşağıya doğru mide ve karın boşluğunun olduğu bölge oluyor) yani anne karnında bebeğin oluştuğu bölge. Dolayısıyla bu ayetin bilimle çelişmesi söz konusu değildir.
 
Dual said:
Kuran gerçekten mucize yalnız. İçeriğin, yoruma bu kadar açık olduğu başka bir kitap yok çünkü.
Haklısınız.

http://www.kuranmeali.org/56/vakia_suresi/62.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx
 
Back
Top Bottom