Takıldığım kızın yanından ayrılmış hana doğru yürüyordum,elinde gürz ile bana doğru bağırarak koşan bir adam görünce reflekslerim sonucu bir iki ok attım kendilerine,sonradan öldürdüğüm için pişman oldum ama.
Üzerinde bulduğum altın kesesi adamın birilerince tutulduğunu gösteriyordu,gerçi bana da 100 altın verseler yapmayacağım şey değil kiralık katillik.
Parayı cebime atarken bana doğru gelen ikinci bir adam gördüm.Bir silah göremiyordum,yine de yayımı gerdim.
Adam yaklaşınca elinde silah olsa bile bana zarar veremeyeceğini fark edip yayı yerine yerleştirdim,kızın babası olduğunu tahmin edebiliyordum bu beyefendinin,katille bir ilgisi olmadığına dair anlattığı hikayeye inanmış gibi yapıp peşine takıldım.Eve girdikten sonra havalara girdi bizimki.
"Kızımın peşini bırakmak için ne kadar istiyorsun?" Hahah,sesindeki titreme neden arkasını döndüğünü açıklıyordu zaten.Fazla uzatmayıp adamın teklif ettiği parayı aldım,şehri terk etmemi istiyordu kavas.
Donuma kadar satabildiğim her şeyi sattım,bir gecede sıfırdan 1500 dinar param oldu.Kalradyanın pleyboyu mu olsam?
Parayı güvenli bir yere sakladıktan sonra içliğimle koştura koştura Ragnar'ın huzuruna çıktım.Ne kadar korkusuz bir asker olduğumu göstermek için üstün becerilerimi sergilemeye giriştim;
Cesaretimden etkilenen kral ordusuna katılmamı kendisi teklif etti,heheh.
Ve orduda ilk haftamı doldurdum.Doğuda yendiğimiz bir iki ordunun ardından birlik çavuşum yaya olmayı hak ettiğimi söyledi.
Birinci ayım dolduğunda talimli yayalardan biriydim,kadrolu bir işte çalışmak hoşuma gitti.
Şehire döndüğümüz bir vakit son akınlarımızın başarılı olması şerefine ziyafet,turnuva tertip edildi.Biraz para kazanmak için iyi bir fırsat
Kıl payı kazandığım bir iki turdan sonra yarı finalde Ragnar ile eşleştim,beni kendisinin seçtiğinden emindim.Meydana çıkmadan önce bir görevli krala bilerek yenildiğim taktirde ordudan atılacağımı bildirdi
Nord geleneklerini sevmeye başladım,özellikle de bu turdan sonra;
Turnuvayı kazanıp 1400 dinarı cebe attım,üstüne bir de majesteleri tarafından saraydaki ziyafete davet edildim.
Kaleye girdiğimde,ilk günkü ateşin hala yandığını gördüm ve dayanamayıp üzerine çıktım tekrar.Buraya ilk geldiğim gün Karşımda sadece kral vardı,şimdiyse etraf soylulardan ve hayran hayran bakan leydilerden geçilmiyordu.
Hemen karşımda duran leydinin bakışlarına dayanamayıp söze girdim,turnuvada beni izleyip hayran olduğunu söyledi.Üstelik turnuvadaki başarımı ona ithaf ettiğimi söyleyince yüzü kızardı,birden 8 oldu ilişkimiz.Bu kız bana yanık diye düşünüp kendisine hayran olduğumu söyledim,manyak karı böyle diyince ciddileşti görüşürüz deyip konuşmayı sonlandırdı.Eğlenecek birini mi arıyor bu leydiler kocasızlıktan yahu.
Davetine icabet etmemden memnun olduğu her halinden belliydi kralın,fakat lordların kıskanç bakışlarına katlanamayıp erkenden ayrıldım ziyafetten.
Takip eden günlerde topluca Vaegir üzerine sefere çıktık.Eh,bilirsiniz Vaegirle savaşıyorsanız en uygun hedef Curaw şehridir.Nordlara ucuz demir sağlayacak olması,kuzey topraklara erişimi engellemesi açısından mühim bir şehir.Üstelik şehri geri ele geçirecek bir Vaegir ordusu olmadığı taktirde güneydeki tehlikelerin de etkisiyle barışmak ister Vaegirler.
Vaegir ordusu demişken;
Seferden önce bir kaç lordun başını ezmemiz başarımızda etkili bir unsur oldu.
Bu arada kıdemli asker olduğumu öğrenince şaşırdım,savaş sırasında çavuş emrime adam verince şaşkınlığım iki kat arttı;
Savaşın kaotik ortamından bir kare,önce vaegir tümenini dağıttıktan sonra ikinci tümen taarruza geçti aniden.
Bu arada başka bir askerin arkasından kılıcını saplayacakken öldürdüm,vaegir nişancısını.Tabii sonrasını hatırlamıyorum.Uyandığımda Valhallada olduğumu sandım,revir nöbetçisi ayağa kalkabilenleri son akına çağırdı.Yağmadan pay almak için zar zor kalkıp birliğe katıldım;
Orduda bir buçuk ayı doldurdum,son çarpışmalardaki kahramanlıklarım kralın kulağına kadar gitmiş; çavuş kıdemliler birliğine aldı beni.Artık amirim sayılmıyordu teoride
Hem Curaw zaferi,hem Yarogleg dahil Vaegir ordularını yenmemiz üzerine mareşal çıldırmış.Kalradyada yüz yıllar sonra bile hatırlanacak bir iş yapmak istiyormuş.Toplamış kral dahil bütün orduları,Ambean köyünün güneybatısından doğudaki Tehlrog köprüsüne kadar muz şeklinde iz bıraktırıyor.Gökten dev bir muz düşmüş gibi.
Orduda ikinci ayım doldu,artık bir nord kahramanı sayılıyorum.İki ay gibi bir sürede sayılı askerlerden olmak inandırıcı gelmiyordu.Ama binden fazla düşmanla çarpışmak da pek normal değildi; sağ kalanların yüksek rütbelerde olması mantıklı.