Evrime inanmama sebepleri

Users who are viewing this thread

Evrim vardır zaten. Evrim çok genel bir tanım. Hemen hemen çoğu şey bir şekilde evrime maruz kalmıştır. İnsan evrimi sadece bir parça. Benim tek kabul etmediğim şey insanlığın Afrikadan çıkması teorisidir. Ki bunun da tartışması dönmüştü önceden forumda. Tekrar açasım yok açıkcası.
Popüler evrim teorisi insandan çok öncesini de kapsadığını göre; çok daha belirsiz olanı, daha az belirsiz olan durumun aksine kabul ediyorsun.. Dünyada bugünün afrikasina fazla benzemese de 5 kıta vardı ve biri Afrika kıtası idi diyelim. İlk insanın bugünün afrikasinin olduğu kıtada kanlanmasi olasılıkların biri, hiç olmayacak bir durum değil, bir olasılık. İlk canlilar nasıl meydana geldi? Yıldızlar olurken patlayıp metaller birbirlerine surtunce hayvanların rastgele DNA RNA dizilimleri mi kodlanmis oldu? Veya evren nasıl oluştu? Bana hic kendiliğinden olustu gibi gelmiyor. Eğer evren de canlılar da kendiliğinden olustu öylece diyorsan, Afrika'da(seçeneklerden biri) insanların kendiliginden oluşmuş olma olasili da mümkün. Dini bilgilere inanmana gerek yok, kendi gerçekliğinde Afrika'da ilk insan teorisi mümkün. Change my mind?



Ben singerin hayvan hakları yaklaşımlarina katılıyorum, onlar da candır, fakat Singerin dediği gibi kendimi de bir hayvan olarak sınıflandırmiyorum. Çünkü akıldır insanı insan yapan. Ve benim aklım hayvanların hakları olduğu gerçeğini de değiştirmez, aksine geliştirir. Budur, yüce insan; en akıllı olan. 'Şu hayvan çok benziyor' veya 'dnasi vs çok yakın' demekle -aha atam bu- yaklaşımı cok saçma geliyor. Benim atalarim cahil birer insandı, direk bizim gibilerdi. Çevreden etkileniliyor diye popüler evrim teorisi essah la diyemeyizn ki. Birikerek ilerleyen bilimsel bilgiye ulaşması zaman almış atalarim cahil olsa da akilliydi ve akılları gelişime açık kapasitede özgün.

Dünya kaç yaşında.
İlk hayvan veya insan dünya kaç yaşındayken ortaya çıktı.
Dünyada hayvanlar kaç yıldır var.
Dünyada insanlar kaç yıldır var.

Bu ve benzer soruların kesin cevaplarını bilen söylesin bu arada.
 

dijiTurk

Senin ilk paragrafta ne demek istediğini hiç anlamadım. Roffron başka bir şey demiş, sen daha başka şeyler demişsin. Hatta saçmalamışsın biraz. Adam tartışmayı açmak istemiyorum diyor, üzerine gidiyorsun :grin: Evrim teorisi insandan öncesini kapsar lafını anlamadım. Evrim, herhangi bir canlı popülasyonunun genetiğinin rastgele mutasyonlar yoluyla zamanla değişmesini irdeler. Evrim ile ilk insanın Afrika'da ortaya çıktığı teorisi farklı şeyler. Kaldı ki Afrika teorisi Darwin tarafından ortaya atıldığında, bulunan ilkel insan fosillerinin sayısı beş parmak etmiyordu. Sen konudan konuya atlamışsın. Evrim, kıta, yıldızların patlaması, evren, DNA RNA dizilimi falan... kafam allak bullak oldu. Birbirinden bu kadar alakasız konuları aynı paragrafta kullanabilmen şahane.
Eğer evren de canlılar da kendiliğinden olustu öylece diyorsa
Adamın böyle bir cümlesi yok. Yazdıklarından da böyle bir anlam çıkmıyor bence. Tartışmayı başka bir noktaya çekiyorsun. Dediğim gibi, senin o paragrafta ne yazdığını anlamadım. Söylediklerini destekleyici cümleler de yok. Kabul etme gibi bir durum söz konusu değil. Evrim kabul edilemez bir şey değildir çünkü apaçık bir şekilde kanıtlanmıştır. Dünya'nın düz olmadığının kanıtlanması gibi. Evrim var, görülebiliyor-incelenebiliyor. Ancak araştırma sonuçlarına ve teorilere inanmazsın, o farklı bir olay. Sen Afrika teorisini anlamamışsın. O teori insan birden var oldu, oradan göç etti demiyor. Bizim insansı maymunlarla son atamız Homo antecessor'dur. Afrika'da evrimleşmeye başlayıp göç yoluyla diğer kıtalara geçtik ve evrimleşmeye devam ettik. Afrika teorisi, kısaca, böyle bir şey. Yoktan var olma söz konusu değil. Sen Hz.Adem'in pat diye Afrika'da ortaya çıkması gibi bir şey zannettin herhalde. Öyle değil o.
'Şu hayvan çok benziyor' veya 'dnasi vs çok yakın' demekle -aha atam bu- yaklaşımı cok saçma geliyor. Benim atalarim cahil birer insandı, direk bizim gibilerdi. Çevreden etkileniliyor diye popüler evrim teorisi essah la diyemeyizn ki.
Bu cümlenden evrim hakkında hiçbir şey bilmediğini düşünüyorum. Tartışmaya girmeyeceğim.

Dünya, jeologların hesaplarına göre 4,54 milyar yıl yaşında. Canlı yaşamının ortaya çıkışı Okyanusların yaşanabilir hale gelmesi sonucunda gerçekleşmiştir. Okyanusta, Buzul çağı esnasında, yüksek seviyede besinin ortaya çıkması ve sıcaklığın yaşanabilir hale gelmesi alglerin hızla yayılmasına neden oldu. Okyanusta sadece bakteriler yaşıyorken, daha kompleks ve çeşitli bir canlı popülasyonu oluştu. İnsan'ın ortaya çıkışı da denizden karaya ulaşan bir canlıya dayandırılır. Diğer hayvanların da benzer şekilde oluştuğunu düşünüyorum (bitkiler, böcekler ve dinozor soyundan gelen bazı sürüngenler o esnada zaten vardı). Canlıların bir kısmı suda kaldı çünkü karada yaşayamadı. Karada yaşamaya evrimleşecek şekilde kodlanmamışlardı. En büyük örnek timsahlar. İnsanlardan daha önce vardılar. Suda yaşıyorlardı, hala suda yaşarlar. Ha, şimdi Florida'da sokaklarda falan dolaşmaları farklı bir şey :grin: Hayvanın doğal yaşam alanı kısıtlanınca böyle şeyler olur. Ayaklanmış değiller sonuçta. Yani onların değil de bizim insan olmamızın bir sebebi var.

İlk hayvan ve insan, dünya kaç yaşındayken çıktı hesaplaman lazım. Şimdi vereceğim bilgilerle hesaplayabilirsin mesela. Dünyanın yaşını söyledim. İlk insan fosili 300.000 yıl önce bulunmuş, insansı davranışların da 70 bin yıl önce başladığı düşünülüyor. Yani dünyada 70 bin ya da 100 bin yıldır insan var. Hayvanlar, daha önceden beri vardı. Kesin bir şey demek mümkün değil henüz. Algler kesin vardı. Bitki mitki, canlı sonuçta. Hayvan insan ayrımı olmaz, canlı canlıdır. Hayvanlar ve bitkiler de 200 bin yıldan fazladır vardır bence. Dünyanın yaşı belli, insanın var oluş yaşı da belli. Dünyanın hangi yaşında ortaya çıktıklarını matematikle bulabilirsin.
 
Last edited:

dijiTurk

Senin ilk paragrafta ne demek istediğini hiç anlamadım. Roffron başka bir şey demiş, sen daha başka şeyler demişsin. Hatta saçmalamışsın biraz. Adam tartışmayı açmak istemiyorum diyor, üzerine gidiyorsun :grin: Evrim teorisi insandan öncesini kapsar lafını anlamadım. Evrim, herhangi bir canlı popülasyonunun genetiğinin rastgele mutasyonlar yoluyla zamanla değişmesini irdeler. Evrim ile ilk insanın Afrika'da ortaya çıktığı teorisi farklı şeyler. Kaldı ki Afrika teorisi Darwin tarafından ortaya atıldığında, bulunan ilkel insan fosillerinin sayısı beş parmak etmiyordu. Sen konudan konuya atlamışsın. Evrim, kıta, yıldızların patlaması, evren, DNA RNA dizilimi falan... kafam allak bullak oldu. Birbirinden bu kadar alakasız konuları aynı paragrafta kullanabilmen şahane.

Adamın böyle bir cümlesi yok. Yazdıklarından da böyle bir anlam çıkmıyor bence. Tartışmayı başka bir noktaya çekiyorsun. Dediğim gibi, senin o paragrafta ne yazdığını anlamadım. Söylediklerini destekleyici cümleler de yok. Kabul etme gibi bir durum söz konusu değil. Evrim kabul edilemez bir şey değildir çünkü apaçık bir şekilde kanıtlanmıştır. Dünya'nın düz olmadığının kanıtlanması gibi. Evrim var, görülebiliyor-incelenebiliyor. Ancak araştırma sonuçlarına ve teorilere inanmazsın, o farklı bir olay. Sen Afrika teorisini anlamamışsın. O teori insan birden var oldu, oradan göç etti demiyor. Bizim insansı maymunlarla son atamız Homo antecessor'dur. Afrika'da evrimleşmeye başlayıp göç yoluyla diğer kıtalara geçtik ve evrimleşmeye devam ettik. Afrika teorisi, kısaca, böyle bir şey. Yoktan var olma söz konusu değil. Sen Hz.Adem'in pat diye Afrika'da ortaya çıkması gibi bir şey zannettin herhalde. Öyle değil o.

Bu cümlenden evrim hakkında hiçbir şey bilmediğini düşünüyorum. Tartışmaya girmeyeceğim.

Dünya, jeologların hesaplarına göre 4,54 milyar yıl yaşında. Canlı yaşamının ortaya çıkışı Okyanusların yaşanabilir hale gelmesi sonucunda gerçekleşmiştir. Okyanusta, Buzul çağı esnasında, yüksek seviyede besinin ortaya çıkması ve sıcaklığın yaşanabilir hale gelmesi alglerin hızla yayılmasına neden oldu. Okyanusta sadece bakteriler yaşıyorken, daha kompleks ve çeşitli bir canlı popülasyonu oluştu. İnsan'ın ortaya çıkışı da denizden karaya ulaşan bir canlıya dayandırılır. Diğer hayvanların da benzer şekilde oluştuğunu düşünüyorum (bitkiler, böcekler ve dinozor soyundan gelen bazı sürüngenler o esnada zaten vardı). Canlıların bir kısmı suda kaldı çünkü karada yaşayamadı. Karada yaşamaya evrimleşecek şekilde kodlanmamışlardı. En büyük örnek timsahlar. İnsanlardan daha önce vardılar. Suda yaşıyorlardı, hala suda yaşarlar. Ha, şimdi Florida'da sokaklarda falan dolaşmaları farklı bir şey :grin: Hayvanın doğal yaşam alanı kısıtlanınca böyle şeyler olur. Ayaklanmış değiller sonuçta. Yani onların değil de bizim insan olmamızın bir sebebi var.

İlk hayvan ve insan, dünya kaç yaşındayken çıktı hesaplaman lazım. Şimdi vereceğim bilgilerle hesaplayabilirsin mesela. Dünyanın yaşını söyledim. İlk insan fosili 300.000 yıl önce bulunmuş, insansı davranışların da 70 bin yıl önce başladığı düşünülüyor. Yani dünyada 70 bin ya da 100 bin yıldır insan var. Hayvanlar, daha önceden beri vardı. Kesin bir şey demek mümkün değil henüz. Algler kesin vardı. Bitki mitki, canlı sonuçta. Hayvan insan ayrımı olmaz, canlı canlıdır. Hayvanlar ve bitkiler de 200 bin yıldan fazladır vardır bence. Dünyanın yaşı belli, insanın var oluş yaşı da belli. Dünyanın hangi yaşında ortaya çıktıklarını matematikle bulabilirsin.
Birkaç harf değişmiş anlasilmama nedeni o olabilir, telden yazmak zor oluyor bir de.. Akşama bir şeyler yazayım topluca. Tabi bu konuda fikir alışverişinde iddialı ve istekli isen : l
 
Fikir alışverişine gerek yok. Biz evrimi tartışıyorduk, sen konuyu oldukça genişlettin. Ben de bildiğim kadarıyla cevap verdim. Valla, forumda tartışmaktan, kendi fikrimi savunup karşımdakinin fikrini çürütmeye çalışmaktan, alışverişten malışverişten bunaldım :grin: Ömrüm tartışma konularında geçiyor. Az öbür taraflara gideyim de birilerine uyarı vereyim :razz:
 
Hasmı saydığı dini öğretilerden* çok daha bilimsel olmadığını düşündüğüm teori. İronilerle dolu görüyorum.
Yani dünya üzerinde hiçbir din olmasaydı daha iyi araştırılıp ne kadar yanlış olduğu kanıtlanırdı belki ama din öğelerine karşı çıkacak kadar cesur olduğu için bana kalırsa overrated bir teori ve fanları çok.
 
Last edited:
Ben de sadece homerosun kendi yazdıkları arasındaki celiskilere degindikten sonra teorinin kendisinin de belirsizlikler üzerine inşa edilmiş bir başka iddiadan ibaret olduğundan bahsedecektim. Kaldı ki birikerek kendi metodolojisiyle ilerleyen bilimsel bilgi bile yeni bilgiler ışığında çürümeye açıktır.

Neyse akşama belki güzel bir bilimkurgu film arar bulurum belki, cevaba uzunca vakit harcamama gerek yokmuş.
 
Hasmı saydığı dini öğretilerden* çok daha bilimsel olmadığını düşündüğüm teori. İronilerle dolu görüyorum.
Yani dünya üzerinde hiçbir din olmasaydı daha iyi araştırılıp ne kadar yanlış olduğu kanıtlanırdı belki ama din öğelerine karşı çıkacak kadar cesur olduğu için bana kalırsa overrated bir teori ve fanları çok.
Hasmı saydığın dini öğretilerin bilimsel bir tarafı yok. Evrimle karşılaştırabileceğin bir ortam da yok bu yüzden. Daha ilk cümleden faullü girmişsin olaya ve bilim, evrim ve din hakkındaki genel kültürünü ele vermiş direk. yıl olmuş 2021 adam el verse hadislerle karşılaştıracak evrimi. Gel gör de dalga geçme şu yazıyla. Evrim bilimsel değildir, bilimseldir de hani çok da değildir cümlesi de komple yanlış. Komple bilim yoluyla oluşturulmuş bir teori bu.
Evrim teorisini bu kadar popüler yapan şey tüm ibrahimi dinlerin iddia ettiği "insan topraktan yaratılmıştır - insan hayvan değildir" olayını direk çürütebilmesi. İnkar edenlerin inkar etmesinin tek sebebi de bu.
Newton'ın tüm teorileri yanlış. Ancak inşaatlarda hala kullanılıyor bu teoriler. Niye? Çünkü işe yarayacak kadar doğrular. Binalar sağlam ve yıkılmaz yapılabiliyor bu teorilerle. Ancak atomların boyutunda kullanamazsın bunları. Evrim teorisi yanlışlanabilir, bu da ancak Newton'ınkiler gibi bilimle olur. Ancak evrim teorisinin temelleri %100 denecek kadar DOĞRU. Yanlışlanabilecek tarafı bunlar değil zaten.
Genetiğin üremeyle aktarılır ve akrabalık işareti verir. Dna testi yaptığında babanın gerçek baban olduğuna kanaat getiriyorsun, ancak aynı dna testi şempanzelerle genetiğin %98 aynı dediğinde olamaz diyorsun. Burada senin bilimsel bakışınla vs değil, inanmak istememenle, bir şeylere yedirememenle alakalı bir durum ortaya çıkıyor.
Overrated olması fanlarının olması vs doğruluğunu değiştirmiyor bu teorinin. Overrated teori diye bir terim de saçma zaten. Bir teori ya yanlışlanabilmiştir ya da doğrudur.
Evrim teorisi, newton'ın hatta einstein ile hawking'in teorilerinden daha sağlam değerlere dayanan bir teori. Bu teorilere ses çıkartmayıp, "yav evrim bence yanlış, bilimsel değil" tarzı şeyler söylemek tam dalga malzemesi.
 
Hasmı saydığın dini öğretilerin bilimsel bir tarafı yok. Evrimle karşılaştırabileceğin bir ortam da yok bu yüzden. Daha ilk cümleden faullü girmişsin olaya ve bilim, evrim ve din hakkındaki genel kültürünü ele vermiş direk
Tartışma yaparken karşıdakinin egosuna saldırmaya gerek yok. Hani karşıdakini agresif bir tartışma ortamına çekmen hoş değil. Kaldı ki buna düşecek bir ergen değilim. Şahsen fikrimi belirttim Homeros'un da belirttiği gibi tartışmalara dahil olacak kadar uzun kalamıyoruz. Moderatörlüğün laneti bu. Tek bildiğim şey teori başlığı altında sunulan bir şeyin teori adı altında sunulmasının tek sebebi henüz %100 kanıtlanabilir olmadığıdır. Kültürüm burada bitiyor. Tartışmaya uzaktan izleyici kalacağım artık :smile:
 
Tartışma yaparken karşıdakinin egosuna saldırmaya gerek yok. Hani karşıdakini agresif bir tartışma ortamına çekmen hoş değil. Kaldı ki buna düşecek bir ergen değilim. Şahsen fikrimi belirttim Homeros'un da belirttiği gibi tartışmalara dahil olacak kadar uzun kalamıyoruz. Moderatörlüğün laneti bu. Tek bildiğim şey teori başlığı altında sunulan bir şeyin teori adı altında sunulmasının tek sebebi henüz %100 kanıtlanabilir olmadığıdır. Kültürüm burada bitiyor. Tartışmaya uzaktan izleyici kalacağım artık :smile:
Tartışabilecek bir fikir sunmadın çünkü en başta. Agresif saldırma gibi özel bir niyetim yok, ancak şu forumda 10 yıl önce yapılan yanlış olduğu besbelli argümanları 10 yıl sonra tekrar görünce sinirime batıyor. İlk yaptığın yorum direk bilim, evrim ve din üzerine bilgi eksikliği örneği, bu yüzden genel kültürün eksik dedim. Bir fikir sunarken açıklamasını yapmak gerek, çünkü birbirimize bir şeyleri kanıtlamamız, anlatmamız gerekiyor tartışırken.
%100 kanıtlanabilirlik var belli bir noktada. Ürediğimizde genetik bilgimiz aktarılıyor, bu denediğimiz gözlemlediğimiz bir şey. Aynı zamanda eşey hücresi mutasyonları meydana geliyor, bu da gözlemlenebilen bir şey. Evrim tamamen bunların üzerine kurulu. Bir homo erectus'tan bir homo sapiens doğduğunu gözlemleyemeyiz, hem homo erectus'lar çoktan öldü hem de bu gerçekleşebilecek milyonlarca mutasyondan biri. ancak ikisi arasında akrabalık bağı olduğunu biliyoruz üremenin ve mutasyonun nasıl gerçekleştiğine bakarak, akrabalık izlerini görerek.
Canlılardan farklı genetikte canlı doğması bir teori de değil, kanun zaten. Evrim yasası diye bir yasa da var zaten. Teori olan kısımlar bunların nasıl gerçekleştiği. Bilimde teori demek kanıtlanmamış demek değil, deney ve gözlemlerle desteklenen mekanizma demektir. Evrim %100 gerçekleşen bir şey. Darwin'in evrim teorisi yanlış ve hatalı, ancak temeli tamamen doğru ve şuan üretilen teoriler bunun üzerine zaten.
Türkiye'de evrime büyük bir kısım tarafından dini sebeplerden karşı çıkılıyor, azınlık bir kısım da bilim üzerine bilgi eksikliğinden karşı çıkıyor. Bunlar üzücü şeyler genel olarak.
 
Tartışabilecek bir fikir sunmadın çünkü en başta. Agresif saldırma gibi özel bir niyetim yok, ancak şu forumda 10 yıl önce yapılan yanlış olduğu besbelli argümanları 10 yıl sonra tekrar görünce sinirime batıyor.
Bu bir problem. Seninle aynı fikirde olmayabiliriz. Bu gayet normal. Sinirlendirmeni gerektirecek bir durum yok ortada. Forum kültürü böyle bir şey değil. Bu tartışmalar 10 yıl önce başlamadı. 10 yıl sonra da bitmeyecek.
 
Tartışma yaparken karşıdakinin egosuna saldırmaya gerek yok. Hani karşıdakini agresif bir tartışma ortamına çekmen hoş değil. Kaldı ki buna düşecek bir ergen değilim. Şahsen fikrimi belirttim Homeros'un da belirttiği gibi tartışmalara dahil olacak kadar uzun kalamıyoruz. Moderatörlüğün laneti bu. Tek bildiğim şey teori başlığı altında sunulan bir şeyin teori adı altında sunulmasının tek sebebi henüz %100 kanıtlanabilir olmadığıdır. Kültürüm burada bitiyor. Tartışmaya uzaktan izleyici kalacağım artık :smile:
İşte bu Türk eğitim sisteminde bilimsel metodun tam olarak anlatılamamasının eksiğidir. Düpedüz yanlıştır. Teoriler teoridir, çünkü hiçbir zaman kanıtlanamayacaklardır. Bunun sebebi teorilerin yanlış olması değildir, o dönemki bilgilere göre kurulmuş olması ve sonraki yıllarda yeni bilgilerin ortaya çıkabilme ihtimalidir. Bununla beraber teori, var olan bir doğa kanununu açıklamak amacıyla sunulur. İkisi arasında fark yok gibi gözüküyor ama aslında çok büyük farklar var.

Mesela, uçaklar uçuyor, bunun aksini iddia edemezsiniz. Uçaklar kaldırma kuvveti sayesinde uçuyor, bunu deneylerle kanıtlayabiliyoruz veya uçaklarda kaldırma kuvveti kaybının oluştuğu durumları biliyoruz. Ancak hala daha bu kaldırma kuvvetinin tam temelleri, nasıl oluştuğu, tartışma konusudur, yani kaldırma kuvveti teorileri vardır. Bu teoriler var diye kaldırma kuvvetinin kesin olmadığını iddia etmek saçma bir hareket olur.



Evrimin de mekanizmalarına inanmamak anlamsız. Zira bu mekanizmalar doğada görüldüğü için, bunları açıklamak amacıyla bu teori açıklanmış. Daha sonra her teori gibi, yeni bilgiler ışığında eksikleri görüldükçe üzerine eklenmiş, tamamen hatalı tahmin ettiği noktalar varsa da terk edilmiş. Terk edilmediğine göre, demek ki hala tamamen yanlış tahmin ettiği bir nokta bulunamadı.

Bilim, zannettiğiniz gibi yeni bir teoriyi çok sevip "Aaa, hadi bu bizim teorimiz olsun, kabul etmeyenleri de bastıralım" mantığıyla çalışmaz. Bilim, tam tersine, yeni teoriyi mümkün olan her açıdan eleştirme, deneylerle doğruluğunu veya yanlışlığını inceleme, bütün bu eleştiri ve deneylere karşı doğruluğunu tekrar tekrar gösterirse de kabul etme mantığıyla çalışır.

Zira, Einstein'ın Görelilik Teorisi de benzer bir süreçten geçmiştir. Yüzlerce fizikçi bunun yanlış bir teori olduğunu iddia etti ama kanıtlar teoriyi desteklediği ve desteklemeye devam ettiği için kabul edildi. Einstein da bu mantıkla çalışmıştır, Kuantum Teorisi'ne çok karşı çıkmıştır, yanlışlamaya çalışmıştır ancak eninde sonunda deneyler Kuantum Teorisi'ni desteklemeye devam ettiği için bu teori de kabul edilmiştir. Evrim teorisi ile bu teoriler arasındaki tek fark, bu teorilerin inanç liderleri tarafından bir tehdit olarak hissedilmemesi galiba.



Bir de bilimden bahsedildiğinde Occam'ın Usturası felsefesi bilimin temeli olarak düşünüldüğü için bu hata yapılıyor. Bilimin temeli tam tersine yanlışlanabilirlik prensibinden çıkar. Bu da üstteki paragrafımı destekliyor. İnanç ekollerinin de bu tartışmaya katılamayacak olması sebebi budur. İnanç ekolleri yanlışlanabilirlik prensibiyle çalışmaz, bu yüzden inanç penceresinden evrime bakmak mantıksızdır.

Evrim teorisini kabul etmeyenlerin sürekli sunduğu nokta insan evrimi noktası ancak nedense bu evrim mekanizmalarını ve bu evrim teorisinin sunduğu argümanlar kullanılarak yapılan aşılar, ilaçlar gibi noktalar bu tartışmanın çoğunlukla dışında kalıyor.
 
Arkadaslar %100 kanıtlanabilir olmaması demek %0 kanıtlanmamıştır demek değildir. Buradaki %100 kavramını cesurca kullanmak bilimle örtüşmeyen bir ideoloji olduğu için belirttim. Evrim teorisinin sunabilecek güçlü hipotezleri olmasaydı, şu an bunu tartışıyor da olmazdık. Bunu açıklamaya daha derin ihtiyacım olduğunu düşünmemiştim. Benim söylediğim aktır veya karadır değil. Evrim teorisinin %100 yanlış olduğunu düşünmüyorum ancak %100 doğru olduğunu da düşünmüyorum ve zayıf hipotezlerinin olduğunu görebilirsiniz. Bunun dinle de en ufak bir ilgisi yok bu arada benim gözümde. Bu konudaki ilk yazımı daha dikkatli okursanız, ironi olduğunu düşündüğümü görebilirsiniz. Benim bu konudaki tüm eksiğim bunu örneklerle argümanlaştırmayıp, soyut bir iki cümleyle belirtiyor olmam, derin tartışmaya girmemek adına. Yukarıdaki örneklerde de gördük ki ortalık kızışabiliyor. Bu sebepten ben de bu konudaki tecrübe ve bilgimi maksimum bu kadar aktarabiliyorum. Bir gün bayrağı bıraktığımda konuya dönüp bir yazı duvarı atarım referans ve karşıt bilimsel görüşler ile alakalı. Sözüm olsun. Burada bana biyoloji 101 veya kalıtım ve mutasyon anlatmanıza gerek yok. Canı sıkıldığı için konuya atlayan biri değilim.
 
Kiron hocam doğru konuşur. İnanç ile alakası yok bu işlerin. Hepinizin bahsettiği ve örnek verdiği şeyler evrim değil mutasyon kimse farkında değil. Söylediğiniz her örnek küçük bir mutasyon ve bunlar hayvanı kendi türünden çıkartıp başka bir türe ulaştırabilecek bir özellik de değil.
Size karşı görüşte olan birine saldırmaya da lüzum yok, o kadar doğru olsaydı bu şey bir "teori" olmazdı zaten.
Fiziğin kanunlarından şüphe duyuluyor ama fizik var, o zaman neden evrim teorisi olmasın demek; Bu dağları kim yarattı o zaman demek kadar güçlü bir savunma şekli olsa gerek.
Ayrıca genelde 6 parmaklı veya kromozomu fazla veya eksik doğan bir insanoğlu veya canlı olursa kısır oluyor, çok yüksek ihtimalle. Diyelim olmadı, kendisi gibi birisiyle çiftleşmesinin de imkanı yok gen uyumu dediğimiz halt yüzünden. Tamam hadi çiftleşti canım, seni mi kırıcam. Ortaya çıkan canlı ya doğamaz, doğsa da yeni bir canlı olmaz :whistle:.
En iyisi siz gidin %4 ü insan olan fareye bakın.
 
evrim değil mutasyon kimse farkında değil.
Mutasyon, evrim için besin kaynağı gibi bir şey. Evrim ile mutasyon aynı şey değil zaten. "O dediğiniz şeyler evrim değil mutasyon" demek biraz saçma. Üremede meydana gelen mutasyonlar evrimsel nitelik taşır, bütün mutasyonlar değil. Vücudumuzda nesilden nesile aktarılan onlarca mutasyon var. Bunların hepsi evrimsel bir anlam taşmıyor. "Gelecek nesillere aktarılamayan üreme bölgelerinde meydana gelmemiş mutasyonlar, evrimsel değildir ve evrime de neden olmaz." Koldaki, bacaktaki, parmaklardaki mutasyonlar tartışma konumuz değil zaten. Mutasyon ile evrim; üreme organları söz konusu olduğunda birlikte ele alınıyor. Mutasyonlar, sperm/yumurta hücrelerimizde, testis/yumurtalıklarımızda veya üreme sonrası zigotun ilk birkaç bölünmesinde meydana gelirse evrimsel anlam taşır.
Söylediğiniz her örnek küçük bir mutasyon ve bunlar hayvanı kendi türünden çıkartıp başka bir türe ulaştırabilecek bir özellik de değil.
GDO diye bildiğimiz şeyler mutant bitkilerdir. Mutasyonla başka bir tür haline getirilmişlerdir. Embriyoları mutasyona uğratırsan, kendi türünden başka bir tür oluşturabilirsin.
o kadar doğru olsaydı bu şey bir "teori" olmazdı zaten.
Fiziğin kanunlarından şüphe duyuluyor ama fizik var, o zaman neden evrim teorisi olmasın demek
Kanun, hipotezlerin hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde teyit edilmesidir. Herkes kabul eder. Bilimde kanunlar, matematik formülleriyle ifade edilir. Burada kimse fizik kanunlarından söz etmedi, kaldırma kuvveti teorilerinden söz edildi sadece. Nixentroa, teorinin ne olduğunu çok güzel açıklamış. Dikkatli okumamışsın. Fareler ve insanların, gen/protein moleküler mekanizması aynı olduğu için model organizma olarak kullanılır. Bilim, fareye %4'ü insandır demez zaten.

Teoriler inductive (tümevarımsal) olduklarından ispatlanmaz, sadece doğrulanır ya da yanlışlanır.
 
GDO diye bildiğimiz şeyler mutant bitkilerdir.
Zaten genetikleri değiştirildiği için böyle. Bilmem kaç yüzyıl önce maymunlar kendi genetiğini nasıl değiştirdi de insana dönüştü :grin: %4 ü insan olan fareyi yanlış anlamışın, bilim adamları yaptı onu. %4 ü insan olan bir fare ürettiler, yaptılar veya oluşturdular artık ne desem bilemedim.
"Gelecek nesillere aktarılamayan üreme bölgelerinde meydana gelmemiş mutasyonlar, evrimsel değildir ve evrime de neden olmaz."
Çünkü bunlar meydana gelmemiş mutasyonlar değil, pasif genler.
 
Bilmem kaç yüzyıl önce maymunlar kendi genetiğini nasıl değiştirdi de insana dönüştü
La oğlum Evrim teorisi bunu açıklamaya çalışıyor zaten :grin: Millet yıllardır bunu tartışıyor, asıl mevzu bu. Diğer alıntıladığın cümlemde virgül hatası olmuş, yanlış anlamış olabilirsin. Pasif genlerden bahsetmedim. Üreme bölgelerinde meydana gelmemiş, kalıtımsal olmayan mutasyonlar evrimsel değildir demek istedim. Pasif genler, çeşitli sebeplerden kaynaklı mutasyonlarla aktif gen haline dönüşebiliyor. Pasif gen deyince lisedeki mavi gözlü baba, siyah gözlü babanın çocuğu örnekleri aklına geliyorsa o öyle değil :grin: Genler belirli uyarıcı sinyaller ile aktif ya da pasif hale gelir. Örneğin; herhangi bir nedenle kandaki tiroit hormonu azalırsa önce beyindeki hipofiz bezinde bulunan gen, TSH hormonunun üretilmesini sağlar. Her hücre içinde bulunan genlerin sadece belirli bir kısmını açık, aktif hale getirir. Geri kalan genler kapalı, pasif halde bulunur. Genlerin açılması ve kapanması olayına da Gen Düzenleme diyorlar zaten. Sen baskın gen, çekinik gen kavramlarıyla pasif ve aktif gen kavramlarını karıştırmışsın. Baskın ve çekinik gen fenotipi (fiziksel görünüşü) etkiler. Mutasyon sadece fiziksel görünüşle ilintili değil ki baskın, çekinik gen tartışması yapabilelim.

"Çünkü bunlar meydana gelmemiş mutasyonlar değil, pasif genler." Yukarıda dediğim gibi, üreme bölgelerinde meydana gelmeyen ama başka bölgelerde meydana gelen mutasyonlar vardır. Onlar evrimsel değildir. Pasif gen mevzu ile çok alakasız.
 
La oğlum Evrim teorisi bunu açıklamaya çalışıyor zaten :grin: Millet yıllardır bunu tartışıyor, asıl mevzu bu.
%100 çözümlendi diyenler var, bilemedim...
91Yp.gif
 
Last edited:
Back
Top Bottom