ake said:
Peki hep böyle mi gitmeli? Belki de "beraber yaşamayı öğrenme sanatı"nı daha iyi algılamamız gerekiyor; bireyce, toplumca, milletçe, devletçe ve dünya halkınca. Birbirimizin hayat tarzlarını benimsememiz değil belki ama; hoşgörü gösterebilmemiz gerekiyor. Ama ne kadar hoşgörü bekliyorsak, o kadar da bizim hoşgörülü, ılımlı ve de (can-ciğer olmasa da) dostça davranmamız gerekiyor. Aksi halde birlikte yaşamımız çekilmez olacak, birimiz bir diğerimizin haklarını kendi yaşam tarzını daha özgürce yaşayabilmek için kısıtlamaya devam edecektir.
Bence bu sanat İslam'dır. İslam'ı iyice kavrayan bir insan, diğer insanların yaşantılarına, düşüncelerine, inançlarına saygı duyar. Kimseyi ezmeye çalışmaz ezilenin yanında olur. Sadakasını, zekat'ını verir yardıma muhtaçların yardımına koşar. Önyargısız olur, kimseyi sen şusun sen böylesin diye hedef göstermez. Peygamber Efendimiz'in yolundan gider, ona benzemeye çalışır.
İster adını müslüman koyun ister hristiyan, her insan böyle olmaya çalışsa hayat nasıl olurdu dersiniz?