Goker said:
O ayetin "genişleticiyiz" kısmını evrenin genişlediği teorisinden sonra çıkartmış olmayasınız? Buram buram confirmation bias kokuyor bu hareketler.
Birdaha tam olarak araştırıp sonra buraya yazmanı öneririm.Sana kelime kelime tefsirini yapacağım.
ve es semâe: ve sema, gökyüzü
beneynâ-hâ: onu biz bina ettik
bi eydin: bir kudretle, büyük bir kuvvetle
ve innâ: ve muhakkak ki biz
le: elbette
mûsiûne: genişletici olan
Burada musiune diye bir kelime geçiyor.buradaki arapça sıralama ve arap dilinde son eylem faktörü sonda yer alırken,eyd kelimesinin sonda olması imkansızdır.bu halde eyd kelimesi zaten musiune kelimesinle yakından uzaktan alakası olmamaktadır.o halde musiun kelimesi genişlemek manasına gelir.Burada diyanetin veya bazı tefsircilerin "gücü yeten"anlamında kullanmalarının sebebi musiun anlamının geniş olmasıdır.Çünkü o kelimede sadece genişletmek manası yok "İstersek daha da genişletiriz buna gücümücüz yeter" ve "Hâlâ evreni genişletmekteyiz" manasıda var o yüzden daha açıklayıcı olması için bazı alimler bizim türkçemizde de olan kadir-kaadir kelimesini ve onun anlamını kullanıyorlar ama dikkat edersen ayette kaadir kelimesi yok.Ayrıca musiun kelimesi bizim dilimizde de yok.ayetlerdeki yorum farklılıkların olması tercümeden kaynaklanmaktadır.Tercüme ilmini incelerseniz tercümececiler derlerki bazen bir dildeki bir kelimeyi başka bir dile çevirmek için birden çok kelime kullanmak gerekebilir yani arapçada tek kelime olan kaadiri kullanmazda onun manasını sadece türkçe kelimelerle anlatırsanız türkçeye çevrilirken bazen kaadir: "gücü yeten" kelime bazende "herşeye gücü yeten" üç kelime olur.az sayıdaki alimler açıklayıcı olacağını düşünerek kaadir kelimesini ve anlamını kullanmışlardır