Users who are viewing this thread

Üyelere değil, gönüllü her bir gence açık olumlu bir çevre hareketi elbette iyidir. Hangi parti-yönetimden olursa olsun, kesinlikle iyidir. Bu düşüncede biri olarak denk geldiğim haberde cemre hareketini işittim. "iyi, güzel bir harekete benziyor" diyerek biraz hareketin detaylarını öğrenebilmek adına internetten habere ulaştım:


Ulaştığım kısım itibariyle, hareketim malesef siyasetle sınırlı kalabilecek tarzda yetersiz bir hareket olduğunu gördüm..

Anladığım kadarıyla, gönüllü gençleri çevre konularında bilinçlendirmeyi ve bu bilinçle etraflarındakileri de aydınlatmalarını hedefleyen, bu kadarla kalan, yetersiz bir hareket.


"Eğitim aldıktan sonra çok aktif olacaklar" deniyor, çevrelerini bilinçlendirme konusunda mı? Bu zaten olması beklenen bir şey, anormal olmayan bir aktiflikle bunu yapacaktır gönüllü gençler, tabii olarak. Bu aktif olma durumunda, bilinçlenme-bilinçlendirme durumu haricinde, bazı gönüllü aktivitelerin de olacağı mı ima ediliyor(ör. fidan dikme, çöp toplama, broşür dagıtma vbleri); bu aktiviteler de gönüllülerle birlikte yapılan ve zaten yapılması da gereken normal aktiviteler. Aktiflik sadece bilinçlenme/bilinçlendirme ve bu tür gönüllü toplu aktivitelerle sınırlı kalırsa; cemre hareketi yetersiz kalacaktır. Kötü, olmamalı demiyorum, yetersiz kalır diyorum.


Bunlarla sınırlı kalmadan: Çevre gönüllüsü olan ve ak parti üyesi olma zorunluluğu olmayan gençlerden, eğitim sonrası: Evrensel standartların ötesinde iyileştirmeler geliştirmek için fikir üretmeleri istenirse ve konusunda uzman akademisyenlerce bu fikirler bir pürüssüzleştirilip yetkili ve iktidar sahibi yerlere iletilir, bu iletilenlerde değerlendirilip hayata geçirilebilirse, böyle bir cemre hareketi çok yerinde/anlamlı bir çevreye duyarlı hareket olur. Hareket görülmemiş şekilde herkese değer katar..

Bilinçlen
Bilinçlendir
Harekete Geç
Fikir Ver
Fikrinin Hayata Geçmesini Talep Et
Hayata Geçirmede Ekonomik Katkıya Yardım Et (fikirlerin her biri için ayrı ve şeffaf olarak bireysel ve toplumsal + gönüllülük esaslı ufak bağışlar toplama vs)

Bu çerçeveyi kazanmadıkça, sıradan bir hareket olur, yetersiz kalır hareket.
Bu çerçeveyi herhangi bir parti sağlayabilir, üyesi olmadan her bir gönüllü genç X partinin böyle bir hareketine her aşamasında gönüllülük esasına bağlı olarak pekala katılabilir.. Çürük siyaset kurumunda, çürük günlük siyasi hareketler hiçbir partiyede, ülkeye de, dünyaya da yaramaz uzun vadede/kalıcı olarak..


Bugün fabrika hayvancılığı etik açıdan eleştirilere mağruz tutuluyor ve hiç yoktan en gelişmiş ülkelerde bile bu konunun iyileştirmelere ihtiyaç duyduğu görülebiliyor. Bu konuda hiçbir şey yapmayıp; sokak hayvanlarına kırk yılın başı belediyelerin gıda yardımı vermesi veya (kötü şartlarda) barınak sağlamasındaki gibi >>> Sadece bilinçlendirme ve ufak aktiviteler yalnızca günü kurtaran iyileştirmeler olarak kalır, kalıcı iyileştirme getirilmedikçe de yetersiz kalır hep.





Şimdi haber sitesinden bağımsız olarak(herhangi bir siteyi alabilirdim bunlar denk geldi) bu bahsettiğim çerçevede kalıcı iyileştirmeler sunabilecek potansiyelde bir çevre duyarlılığı sergileyim, haberleri kullanarak..:

Gençimsi biri olarak, kendi kafama göre, fikrimi ifade ediyorum; türkiyede havası en kirli illerden biri olarak/pilot il olarak Düzceyi seçiyorum.. Haberde görüldüğü gibi havası çok kötü bir il. Hem kirlilik oranıyla hem de başkent ile İstanbul arası seyehat ederken bu kirliliği ile kendini belli eden bir şehir olarak, pilot il olmayı hak ediyor..

Ve düşünüyorum ki neden bu kirlilik var?
Bakılıyor ki, 4 temel neden var.

Bunları tespit etmek de yetmez diyorum..

Sonra misal, diyorum ki şu şu şunlar yapılmalı..vs yani; çerçeveyi hareket bünyesinde gerçekleştiriyorum.. > Böyle olmalı, bilinçlenme ve ufak aktiviteler haricinde, cemre gibi hareketlerin çalışma şekli..


(
Mesela "şu şu şu yapılmalı" gibi fikirlerimin birkaçı şöyle olabilirdi misal:
-şehre yakın düzlüklere planlı büyük tarımsal çalışma alanları kurmak //https://www.oncurtv.com/saglik-cevre/bahcesehir-de-teslim-oldu-h152891.html bu haberin görselinde sağda ve solda güzel boş alanlar var misal. şehir merkezine yakın böyle birkaç alan mevcut ///

-uygun yükseltilere yeni ve planlı konut alanları kurmak(en azından adı artık kalıcı-olmayan konutlar kadar)

-belediye-toplum desteğiyle doğalgaza geçiş teşvikleri

-AB standartlarında filtre kullanımına zorlama(rica değil)(bazı gelişmiş ülkelerde arka bahçende piknik bile yapmak yasar, hava kirliliğine neden oluyor diye, koca bacalara rica ile mi yaklaşılmalı? )

-yağ yakımını yasaklamak

-kanalistanbul yerine; hendekten boluya dümdüz ilerleyen, dağları delen, çılgın bir yeni yol, D-101, düzceye kazandırılabilir. (pilot il için bu pekala yapılabilir, kirliliği de hafifletir, maliyet-olasılık hesabı konusunda uzmanların işi tabi, gönüllü o kadarını düşünemez. alternatif olarak tüm türkiyede elektirikli araçlara geçiş de olabilir tabi, çok daha az ihtimalle).

)


Hava kirliliğinin kanser yaptığını bilmeyen de yoktur sanırım. Umarım, cemre hareketi gibi hareketlerle; pilot ilde yapılacaklar sonrası, en kirli iller başta olmak üzere tüm türkiyede kirliliğe karşı böyle radikal ama planlı ve çağdaş çözümlerle iyileştirmeler yapılabilir. Dünyaya da örnek olunur, yardımcı olunur.

Vs vs..



Dipnot: bu yazı kelime-anlam hataları içerebilir.
 

Bu kanalistanbul projesinin yapılması çok zaruri görünüyor iktidar tarafından anladığım kadarıyla.
Lakin ben henüz alternatifleriyle birlikte detaylı ve tatmin edici bilgilendirmelere mağruz kalmış değilim.
Her alternatif açıklanıp tv kanallarında haftalarca tartışılsın, bi görelim en ince detayına kadar riskleriyle birlikte, ne nedir bakalım.
Ondan sonra karar verelim..



Batıda ~30-40km lik kanalistanbul, doğuda ise (tvde tartışılmaya başlandığı haliyle muhtemelen) 20-30km lik tünel ile azerbaycan-türkiye bağlantı projeleri hayata geçirilecek.

Büyük devletlerin bölgede çatışmasına yol açmayacak bir yapıda ve güvenli olursa tabi iki proje de yapılabilir. Ama böyle değilse durum ne gerek var?

Boğaza belli bir kota konarak kalan gemiler için; kanalistanbul yerine doğu trakyada büyük istihdam saglayacak, türkiyeye de fazlasıyla yarayacak türkiyenin tam söz sahibi oldugu, yürüttüğü iki cepheli nakliyat buluşma bölgeleri kurulabilir, iki taraftan gelecek kargolar ortak noktadan ilgili tarafın bölgesine yollanabilir(4ayaklı olur). Doğu trakyanın bir tarafına giriş-çıkış, öbür tarafına giriş-çıkış bölgeleri, ortak bir alanda transfer noktaları.. Tamamdır. Ancak sınırlı sayıda geçişe izin verilebilir boğazda böylece. Ayrıca ülkeye büyük bir yatırım olur iki cepheli doğu trakya nakil buluşma bölgeleri..

Olası bağlantı tüneli yerine de tüm tarafların anlaştığı, ermenistanın da bölgede katkı sunduğu bir yapı ile adil paylaşım/projeler lazım. Tünel yerine çok şeritli-planlı karayolu projeleri lazım.



Bu iki projeye ayrılacak kaynak ile parça parça tüneller açarak 3er şeritlik bir hendek-bolu güzergahı ile düzcedeki kirlilik hafifletilebilir örneğin. Hem de istihdam kaynağı.. Mis.. (tabi konaklama/dinlenme vb alanları da planlanıp yapılabilir, boludaki zarar gören esnafın bir kısmı buraya taşınabilir). İnsanı düşünen güzel bir proje olur. Dağlar tıraşlanır ama telafisi münkün.
Yahut, gene iki projeye ayrılacak proje ile istanbuldan gelen yeni yolları, beypazarı istikametinde eski kervansarayların güzergahında(ama beypazarının içinden geçmeyerek/kamyonları vs yerleşke dışına alarak) ankaraya bağlama projesi de yapılabilir. Bu hendek-boluya göre daha iyi bir proje. Şöyle gene 3er şerit, istasyonlarıları/parkları vs vs de planlanıp yapılmış bir proje gene..




Özetle, şahsi görüşüm; çürük siyasi projeler değilse ve bu halka her türlü mecrada anlatılır-halk da ikna olunursa; kanalistanbul ve tünel projeleri yapılabilir. Ama eğer günü-çıkar gruplarını kurtarmaya yönelik çürük/dayanaksız projelerse; gerek yok, yapılmasınlar. Daha güzel alternatif projeler var, insanı düşüneninden..:

henden-bolu projesi
doğu trakya nakliyat buluşturma projesi
ang-ist kervanyolu projesi

gibi..
 
Last edited:
Back
Top Bottom