Yaşadığınız en büyük zaferler ve en büyük yenilgiler

Users who are viewing this thread

Ben 12 adamı öldürdüm.O zamanlar Tryposnoma Gambiens efendinin chambers atamadığı dönemlerdi.Evet ben oniki kişiyi birden öldürdüm.
 
Ordumdan kaçan firariler beni kovaladı bende savaşa girdim oyunda hata var firariler yaklaşık 700 kişi benim ordum 100 kişi yinede girdim nasılsa hile vardı diye ama oyunda hata meydana geldi ve ben yaklaşık 300 kişi öldürmeme rağmen max 50 100 kişi gösteriyordu yani geride kalan 600 650 kişiyle tekrar savaşmak durumunda kalıyordum artık sıkıldım en sonunda tekrar kaçtım ama bu sefer yakalayıp esir aldılar. Bu benim ilk yenilgimdi.
 
Arkamda 150 muhafız yeniçeri önümde 13 tane full ekipmanlı yoldaşlarım ortalarında ben yapılabilecek en iyi savunma savaşımı verdim.Karşımda 600 kişilik bi Rus ordusu. (N! : bu dönemde Osmanlı-Rus harpleri meselesi ve Rusların amansız bi şekilde sıcak denizlere inme politikası beni sadece ve sadece Rus kanı akıtmaya sevk etti.Oyunda olsa her biri öldürdüğümde içimde anlatılamaz bi mutluluk oluşuyor.Öyle hissediyorum ki sanki gerçekten dönemdeyim ve sanki gerçek dünyada Rusların önünü kesmişim ve Osmanlı'nın önünü açmışım gibi muazzam bi duygu içerisinde kendimi savaş meydanına atıyorum.Bu muazzam anlatılamaz duygu patlaması benim için oyunu daha oynanır bi hale getiriyor.Sıkılmadan Rus kanı akıtabilirim tabi o dönem için konuşuyorum.) Önümdeki yoldaşlarda isveçlilerden aldığım kalın parlak zırhlar giydirdim kafalarında Almanlardan aldığım hüssar kaskı suratı kapatan.Ellerinde Çift namlulu Hollanda piştovu ve tavlanmış iskoç palası ve kalkanlarıyla tam bi ölüm makinesi gibi düşmanın yaklaşmasını bekliyorlar.Arkamdaki yeniçerilerde ise hummalı bi çalışma devam ediyor adeta ruslara ölüm kusuyorlar.Önce atlılar saldırdı tabi yeniçeri ve çift namlulu hollanda piştovu altında atlıların 4/3 ya öldü yada atını kayıp etti.Geri kalanı ben temizledim rus kanı akıtmak bi harika.Geri kalan piyade zaten yoğun ateş altında fazla dayanamadı.Yoldaşların menziline giren herhangi birinin çok yaşaması arada bi rastlanan bişey.Yaklaşık 20 dk usanmadan savaştık.Formasyonu bozmayan ordum tepe noktaya yerleşmiş staratejik avantajları sayesinde yoğun ateş gücüyle 600 kişilik orduyu eritmeyi başardı.Buda benim için bi ilk oldu.Böyle büyük bi orduyu daha önce meydan savaşında yenememiştim...


   
 
Fire and Sword'dan bir zafer.
Oyunda hilenin bilmem nesine koydum. İsveç tim 55 Kıdemli İsveç Atlısı 35 Paralı Avrupalı Süvari 30 Nişancı 30 Rus Paralı Süvari vs. bütün paralı asker kamplarından toplama efsane ordum vardı. Hiçbir kalede yenilgiye uğramadım. En fazla 10 ölü ile alıyordum.(Tabi 20-25 Yaralı oluyor.)Bir gün lordu olduğum köye gittim. Köy 4500 haydut tarafından işgal edilmiş. Ben oyun bug u falandır dedim haydutlara saldır dedim.Sonra bi baktım gerçekmiş oyun o kadar kastı ki kamerayı bile hareket ettiremiyorum. Köylülerden de bir 4000 kişi tabi güçlerin yakın olması lazım. işi adamlar halletti .
 
ben kırım hanlığı asisi olmuştum 100. günlerde aslında daha erken başlayacaktım ama canım çok kara gürz almak istemişti bende 1 elimde kara gürz 1 elimde son model kalkan 100 kişilik piyadelerden ve nişancılardan oluşan bir orduyla 180 ordusu olan gazi kermene hücum ettim neyseki cerrahlığı bi 5 yapmışım yoksa 100 kişilik ordudan 30 kişi kalıyordu :grin: şehri aldım ve kırım hanlığı asileri başladı daha sonra kara gürz ü alırken ben kiev i çok geliştirmiştim asker toplayıp oraya gittim zaten lehlerle savaştaydım iyi oldu orayıda aldım öyle genişleye genişleye gittik bahçe şehir e gittik kazaklarla ilişki bi 20 olmuştu çok iyi geçiniyorduk özellikle atamanla kanka olmuştuk :grin: bahçe şehir i kazaklar aldı o bölgede bizim oldu sonra bi kale vardı ismini unuttum azak yolundaydı orayı da aldım içine bi 100 kişilik ordu yerleştirdim sonra bi baktım yaklaşık 650 kişilik bir kırım hanlığı ordusu oraya saldırıyor bende kalan 100 adamımla girdim 200vs650 zaten savaşın en başında serdukları ve yeniçerileri bi 20 kişiyi yaraladı sonra aniden 150 kişi üzerimize çullandı :grin: ben biryeri tutmaya çalışırken diğer yandan giriyorlardı sonra tam geri çekilecekken bir nişancı kalkanımı kırdı sonrada kafa gitti durum biz 40 yaralı yaklaşık 20 ölü onlar yaklaşık 100 yaralı ve ölü 2. savaşta büyük bir delilik yaptım kaleden atladım adamlara arkadan daldım düşmandan bi 20 kişi o yüzden yaralandı savaştık savaştık savaşın sonunda bizden 40 sağlam kişi diğerleri ölü ve yaralı onlarda adam kalmadı :grin: buda yaşadığım en büyük zafer zorluk derecesi 83dü sanırım
 
En büyük zaferim;500 Kazak Vs 150 Parali İsveç Askeri Bizden 20 30 ölü onlardan 90 10 ölü
En büyük yenilgiim:300 Tatar vs 20 Asker :sad:
 
Hikayemiz,92 kişilik ordusuyla Ataman Bogdan'ın büyük ordusuna saldırmamla başlıyor.Adamın yanında adamlarıda var.Herneyse adama bir saldırıyorum öyle böyle değil ne olduğunu anlamadan bir kargı vuruşu ile yere yığıldım geri çekildik.Sonra yeter ulan diyerek tekrar saldırdım daha taktiksel düşünerek saldırdığım için tabi ki pek fazla birşey yapamadı.Ardından tüfeğimi Bogdan'ı Gördüğüm gibi ona doğrulttum ve onu yere yığdım adamlarınıda yendikten sonra savaş bitti.Bu savaş benim için en büyük yenilgim ve en büyük zaferim idi.
 
Han İslam Giray'a bîad etmiş bir kaç beyden biri idim. Azak kalesinden, uzun süre sonucunda Osmanlı Takviyeleri ile 175 yeniçeri toplamıştım. Stratejik ve Siyasi olarak önemli bir bölge vardı. O bölge, Pereyaslav'dı. Çünkü Pereyaslav, Karkov'un yolunu açıyordu. Mareşallik bana geçtiğinde, 7 beyi arkama aldım Pereyaslava sefere çıktım. Rus&Kazaklar yaklaşık, 1200 kişilerdi. Biz ise 980 kişi kadardık. Savaş başlamıştı, Çerilerimi öne koydum. Ardından dost birlikler hücüma geçmiş olmasına rağmen her hücümlarında ölüyorlardı. Kesin bir sonuç alabilmek için düşmanın merkezine koştum. Evet bu bir ölümdü. Çerilerim yaklaşık 25 kişi kayıp vermişlerdi. Yaklaştıkça ölüyorlardı. Geri çekilip Tepeye konuşlanmamızın mantıklı olduğunu düşünmüştüm. Amma evvelden yapmam gerekirdi çünkü diplerindeydim ve çekilirsek kayıplarımız daha ağır olacaktı. Ben geri çekilirken yeniçeriler bir nevi isyan edip kaçıştılar,firar ettiler. Muharabe kaybedilecekti. Atlı Okçular saldırdı ve ancak kazandık. İlk muharabeden sonra saldırmaya çekindik ve böylece mareşalliğimden ve rütbemden oldum...

Askerler: 978
D.Asker: 1235

Kayıplar sonuç:
D.: 211-100
Biz:122-200
Sonuç: Sonuçsuz, İki orduda dağılmaktan kurtulamadı.
 
ben ilk başladıgımda ki haydularla savaşırken daha yeni başladıgım için zırhımda yoktu haydut taşla hs attı ve yenildik  :twisted:
 
Yild said:
ben ilk başladıgımda ki haydularla savaşırken daha yeni başladıgım için zırhımda yoktu haydut taşla hs attı ve yenildik  :twisted:
dostum yanlız wfas da haydutlar taş atmıyor silahla ateş ediyor o warbandda kaldı
 
Azakta aldığımız kismi yenilgi sonucu Pereyaslav'ın alınamayacağını fark ettim ve mareşalliği yaptığım entrikalarla tekrar ele geçirdim. 125 çerinin üzerine 50 seymen  askeri ekleyince ilerleme kesinleşti. İlk olarak gözcü ve izci birliklerini yolladılar. Ama izcileri geri dönmeyince şavaşa giriştik. Önce azağı kuşatmaya 220 kadar askerle gelince, 800 kadar askerle düşmanı köşeye sıkıştırdık. Ne yazık ki İttifak askerler süvari olduğundan düşmanda bir çukurun içinde olduğundan süvariler 60 kişi kayıp verdiler. Çerilerle düşman merkezine yani, General Alexei'nin merkezine saldırdık. Alexei ağır yaralandı ve ordusu çekildi. Kısmi bir zafer kazandık. Düşman ordusunun 3/2,8'ini kaybetmişti.
 
594 kazak vs 242 Tatar
Ivan Sirko Perekopu kusatti ordusunun %67 Acemi Mizrakci idi benim ordum ise Seymen Ve Mirza Sambul ile doluydu sonuc olarak onlar 400 e yakin olu ben ise 3 ölü verdim 28 yarali
 
Kırm Hanlığı sınırları çok büyümüştü, Kazak Atamanlığının tümü elimizdeydi, daha da güçlenmiş ve devamlı yükseliyorduk fakat en büyük sorunumuz Rus çarlığıydı. Hiç toprak kaybetmiyor üstüne ekliyor ve yükseliyordu ben sürekli kale fethediyordum ülkenin sınırları oldukça büyümüştü. Lehistan a kadar dayanmıştık ülkemizin her sınırı farklı bir ülkeye bakıyordu orta asyada işler karışıktı anlayacağınız. en sonunda Ruslar savaş açtı, çok çekişmeli ve kanlı bir savaştı sürekli sol altta bir kırımdan bir rusyadan esir alınma , kazanma, kaybetme haberleri geliyordu.Sich ve başka adını hatırlamadığım tam 4 şehirin sahibiydim; bu sayı yeterliydi fakat o kadar çok savaşmıştım ki artık daha fazlasını istemeye ve fethettiğim kalelerin bana verilmesini taleb etmeye başlamıştım uzun süre seferler sürdü Rusya'ya pek darbe vuramasakta lehistanın içlerine doğru kararlı birşekilde ilerliyorduk.Kendi ordumla kazandığım kalaelerin bana verilmemesine kıl olmuştum, nereden baksanız bir ay gibi bir sürede (oyun süresi)
5 kale daha almıştım ve hepsi kendi ordumla yaptım, hiçbir derebeyi yardıma gelmedi, ben kazanmıştım onları defalarca deneyerek en sonunda bağlılık yeminimi bozdum ve Kırımla savaşmaya başladım bunun yanında başka ülkelerde 4 şehrime çullanınca olanlar oldu ve bir macera burada son buldu.
 
620 kişilik Kırım Hanlığı ordularıyla. 317 kişilik Kazak ordusuna karşı savaş verdik. Savaş bittiğinde , Kazakların daha 100 adamı vardı. Adaletsizliği daha nasıl anlatayım?
 
Bir keresinde isveçteydim.Lehistanın devriyelerinden birini yakaladım.Meğersem devriyenin yanındaki 2 lehistan lorduda savaşa katılmış.Fakat benim gözlerim ne hikmetse yazıları okumaya yetmedi.Bir baktım 70 askerin onların 290 askerine karşı savaşa hazır yazıyor.Ben bunu ters okudum:smile:Ne pis yenmişlerdi ama
 
Oyunun ilk görevi zomeshe miydi neydi leh köyü vardı onu basan yağmacıları kestim 2 tırpancı vardı 2 side öldü sonra smolennske vergi konusu için giderken 3 haydut gurubu daldı tek başımaydım 42 kişilerdi tek başıma kestim sayılır mı ? Canım 6 falan kalmıştı 1 musketim vardı toplam 32 mermi ne işte atla kaç doldur yapıyordum gelip sıkıyordum geri kaçıyordum falan son 15 tanesini falan kılıçla kesmiştim. Zaten wfası oynayamıyorum armorlar çok tırt tek atıyor tüfekler  :lol: .
 
En büyük yenilgim :

Ordu Moskova'yı kuşatıyordu. 344 Tatar - 296 Rus bulunuyordu.
İlk saldırıda kayıplar pek olmadı. Asıl olay, ikinci saldırıda, surların patlamasıyla oldu. Askerler yarıklardan giriyordu, sonuç elde edemiyorduk. 42 Askerimle, düşmanın en ortasında kalmıştık. Çok çabuk toparlanıyorlardı, bizimkiler sanki yolsuz, güçsüzdü. Sonunda, Prens Alexander; alnından yediği birkaç kurşunla düştü. Düşman dağılıyordu. Son bir hücüm yaptım ve dağıldılar. Kaleye saldırdık bu sefer ama ondan önce, 619 kişi desteğe geldi ve tekrar saldırdık.  :mad:  :facepalm:

Uzunca süren saldırılar  sonucunda, zafer kazanılamadı. Ben de, erlerimin ölmesini istemediğimden, 19 kişiyle teslim oldum.
 
Back
Top Bottom