This War of Mine ☮

Users who are viewing this thread

Harlek

Grandmaster Knight
286054072.jpg
alt_ayrac.png
Şimdiye kadar savaş oyunlarında hep öldüren, savaşan taraf olmuştuk. Ama her savaşın arkasında bıraktığı yıkım ve sefaleti hiç yaşamadık. This War of Mine, bize savaşın arka planında kalanların hikayesini sunuyor.
alt_ayrac.png
this_war_of_mine___icon_by_ashish_by_ashish_kumar-d8g0a59.png
Bize savaşın farklı bir yönünü vaat etmesi ile birlikte daha en baştan olumlu bir izlenim bırakan oyun, içine daldıkça çok daha fazla hayranlık uyandırıyor. Oyuna ilk başladığınızda harabeye dönmüş bir binada kendimizi 3 kişi ile buluyoruz. Bu karakterlerin her birinin kendine has özellikleri mevcut, kimisi silah kullanma konusunda uzman iken, diğeri yorulmadan uzun süre koşabiliyor veya daha fazla eşyayı yanında taşıyabiliyor. Oyunda bütün survival oyunları gibi hayatta kalmamız için yağmalama yapmamız gerekiyor. Bu yağmalamaları ise oyunda gece vakti gerçekleştiriyoruz. Örneğin siz bir karakterinizle keşfe çıkarken bir karakteri bekçi olarak bırakabiliyor, diğerini ise dinlenmesi için uyutabiliyorsunuz. http://s1307.hizliresim.com/1c/l/qgt75.png [/td] [td][font=comic sans ms][SIZE=13px]Ben, barış için savaşmak istiyorum. -Albert Einstein Dışarıda yağma yapmak için aldığımız karakter döndüğünde yorgun oluyor ve dinlenmesi için bir sonraki gece evde bırakmak mantıklı bir seçim olarak karşımıza çıkıyor. Karakterlerimiz daima karnını tok, sırtını pek tutmak ise önemli rol oynuyor. Dışarıda topladığınız çiğ etleri eğer pişirmeden yedirirseniz karakterlerimiz bunları beğenmeye biliyor. Ama her hayatta kalma oyunu gibi This War of Mine’da da olaylar bu kadar kolay devam etmiyor. Örneğin yağmalama için gittiğimiz bir evde bizden daha kötü durumdaki insanlarla karşılaşabiliyor ve onlara acıyarak eşyalarına dokunmadan geri dönebiliyoruz. Oyunda ki karakterlerin oyuncuya yaptıkları etki oldukça güzel hazırlanmış. Hayatta kalmanın sadece yağma yapmakla bitmediğini, bazen yapılması zor tercihlerle bizleri baş başa bıraktığını çok başarılı bir şekilde anlatıyor This War of Mine.
Savaşın iyisi, barışın kötüsü yoktur. -Benjamin Franklin Oyundaki tabiî ki craft sistemi de mevcut. Harabelerden topladığımız eşyalar ile bir çok araç gereç yapabiliyoruz. İster masa, sandalye, yatak ev eşyaları, istersek bizi eğlendirecek radyolar veya dışarıda kullanabileceğimiz silahları evimizde hazırlayabiliyoruz. Örneğin yağmalamak için dışarı çıkarken yanımızda daima kilit açmak için maymuncuk, önümüze çıkacak yığınları hızlıca geçebilmek için kürek bulundurmakta fayda var. Craft yapmak için oyunda kullanmamız gereken iş istasyonlarına ihtiyaç duyuyoruz, bunları yine çevreden topladığımız araç ve gereçler ile yapmak mümkün.  [/SIZE][/font][/td][/tr][/table][font=comic sans ms][/font][table][tr][td][font=comic sans ms][/font][/td][/tr][/table][font=comic sans ms][/font][/td][/tr][/table][font=comic sans ms][/font][font=comic sans ms][/font][table][tr][td][font=comic sans ms][/font][table][tr][td][font=comic sans ms][/font][table][tr][td][font=comic sans ms][/font][/td][/tr][/table][font=comic sans ms][/font][/td][/tr][/table][font=comic sans ms][/font][font=comic sans ms][/font][/td][/tr][/table][font=comic sans ms][/font][font=comic sans ms][/font][font=comic sans ms][SIZE=13px]
[/SIZE][/font][table][tr][td][font=comic sans ms][/font][table][tr][td][font=comic sans ms][/font][table][tr][td][font=comic sans ms][/font][table][tr][td][font=comic sans ms][/font][table][tr][td][font=comic sans ms][/font][table][tr][td][font=comic sans ms][/font][/td][/tr][/table][font=comic sans ms][/font][table][tr][td][font=comic sans ms][SIZE=13px] Baştan başa bütün dünya, bir damla kanın yere dökülmesine değmez. -Sadi Şirazi Oyunda sadece tehlikeli insanlarla baş etmiyoruz, ayrıca açlık, hastalık, ve savaşmaya devam eden orduda bizim için büyük bir tehdit oluşturuyor. Örneğin gece vakti bir binayı yağmalamaya giderken orada bulunan askerler yüzünden eli boş dönebiliyoruz. Ve hatta geri döndüğümüzde arkadaşlarımız katledilmiş ve bütün erzağımız çalınmış olabiliyor. Oyunda yaptığınız her eylem sizi kendi vicdanınızla baş başa bırakıyor. Oyunu uzun süre oynadıktan sonra, belki de gerçekten olacağı gibi soğuk kanlı olmaya başlıyor, ve kimsenin gözünün yaşına bakmadan, sadece hayatta kalmak için, hayatlara son verebiliyorsunuz. Savaşın soğuk ve karanlık yüzü oynadığınız her an yüzünüze bir tokat gibi çarpıveriyor.  [/SIZE][/font][/td][/tr][/table][font=comic sans ms][/font][table][tr][td][font=comic sans ms][SIZE=13px] [IMG]http://s1307.hizliresim.com/1c/l/qgt75.png [/SIZE][/font][/td][/tr][/table][font=comic sans ms][/font][table][tr][td][font=comic sans ms][SIZE=13px]Savaşta yasalar susar. -Marcus Tullius Cicero Oyunda bir bölgeye gittiğimizde bütün bölge gözükebilir durumda olmuyor. Sadece karakterimizin göz hizasında olan bölgeler açık oluyor. Ama bir odaya girmeden önce, anahtar deliğinden bakıp odanın içinde nelerin veya kimlerin olduğunu görebiliyoruz. Ayrıca yine etraftan gelen sesler ses dalgası şeklinde etrafta gözükebiliyor. Örneğin alt katta iken insan ayak sesi sandığınız şeylerin, yukarı çıktığınızda bir fareden geliyor olması sizi inanılmaz bir şekilde rahatlatıyor. Oyunun bu gerilimi başarılı bir şekilde vermesi ise takdire şayan.
Oyunda ki savaş mekaniğine gelecek olursak genelde Stealth/Action oyunlarına aşina olduğumuz gizlen ve öldür sistemi ile devam ediyoruz. Birden fazla düşmanla karşılaştığımız zamanlarda birbirlerinden uzaklaşmalarını beklemek ve sessiz bir şekilde teker teker avlamak en mantıklı ve kolay çözüm oluyor.
This War of Mine teknik konularda ise harikalar yaratmasa da yansıttığı atmosferi başarılı bir şekilde bize sunmayı başarıyor. 2.5D olarak tanımlayabileceğimiz oyun, karanlık atmosferi yapımcıların Pencil Effect adını verdiği yöntemle tamamlıyor. Arka planı sanki kara kalem ile çizilmiş gibi gösteren bu efekti oldukça beğendiğimi söyleyebilirim. [/SIZE][/font][/td][/tr][/table][font=comic sans ms][/font][/td][/tr][/table][font=comic sans ms][/font][font=comic sans ms][SIZE=13px]
Harp zorunlu ve kaçınılmaz olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeyle karşı karşıya kalmadıkça harp bir cinayettir. -Mustafa Kemal Atatürk Müzikler ise yine atmosferi bize yaşatacak kadar duygusal hazırlanmış. Çaresizliğin verdiği duyguyu tam anlamı ile yansıtıyor. Sesler bu tip bir oyun için yeterli seviyede. Karşılaştığımız karakterlerin diyalogları üzerinde oldukça çalışıldığı yine her halinden belli. This War of Mine genel anlamı ile türe aşina oyuncuları oldukça memnun edecektir. Yazının başında belirttiğim gibi savaşın arkasında kalanları bize sunması ile hem duygusal hem de gerilim dolu anlar bizleri bekliyor. Eğer survival türüne ilginiz var ise This War of Mine kesinlikle parasının hakkını veriyor. Oyunu oynadıktan sonra emin bir şekilde söylebiliriz ki, savaşlarda kazanan asla olmuyor.[/SIZE][/font][/t][/t][/t][/center][font=comic sans ms][/font][table][tr][td][font=comic sans ms][/font][table][tr][td][font=comic sans ms][/font][table][tr][td][font=comic sans ms][/font][/td][/tr][/table][font=comic sans ms][/font][/td][/tr][/table][font=comic sans ms][/font][font=comic sans ms][/font][center][font=comic sans ms][/font][table][tr][td][font=comic sans ms][/font][table][tr][td][font=comic sans ms][/font][table][tr][td][font=comic sans ms][/font][/td][/tr][/table][font=comic sans ms][/font][/td][/tr][/table][font=comic sans ms][/font][font=comic sans ms][SIZE=13px][/c]
[/SIZE][/font][spoiler=Størtbeck'in Rehberi][font=comic sans ms][/font][quote="Størtbeck"][font=comic sans ms][SIZE=13px] http://www.bolumsonucanavari.com/Haberler-This_War_of_Mine_Yapimcisi_Torrent_Sitesinde_Kod_Dagitti-74937.htm

[MEDIA=youtube]Hxf1seOpijE[/MEDIA][/s][/q] [b]Sığınağı Güvenli Hale Getirme, Silahlanma ve Yağma Rehberi[/b] Merhabalar. En başta belirtmek isterim ki bu rehber nasıl craft yapılacağı, nasıl su elde edileceği veya onun gibi şeylerin rehberi değildir. Tam olarak vahşetten nasıl kurtulacağınızın rehberidir. Eğer rehberi uygularsanız, yönlendirdiğiniz karakter(ler) hayatta kalmayı [i]büyük olasılıkla[/i] başaracaktır. Ama savaştan önceki Pavle, Marko ve Katia olmayacaklar. Tamamen farklı kişiler olarak hayatlarına devam edecekler. Başlamadan önce şunu söylemek istiyorum. Sakın oyunun konusundan etkilenip de "benim bu oyunda silahla işim olmaz" gibi sözler söylemeyin. Gerek sığınağınızı savunmak olsun, gerekse yemek bulmak olsun, çok fazla öneme sahip silahlar TWoM oyununda. Ayrıca unutmayın etrafta haydutlar, yağmacılar ve ordu "şakşakçıları" kol geziyor. Bizimse bir şekilde hayatta kalmamız gerekiyor. Yavaştan başlayalım. İlk günlerde ne yapacağınızı bildiğinizi varsayıyorum. Sığınağın içindekileri topla, yeterli miktarda yatak, bir veya hava şartlarına göre iki soba ve [i]kesinlikle[/i] bir metal atölyesi. İmkanınız varsa bu atölyeyi geliştirebilirsiniz. Kesin olarak geliştirmeniz gereken şey ise, adı aklımda değil, oyuna ilk başladığımızda verilen atölye. Çalışma atölyesi büyük ihtimalle adı. Neyse, bu şeyi kesinlikle son seviyeye getirmeniz gerekiyor. Nedeni ise sığınağın duvarlarındaki gedikleri kapatıp, kapıya bir alarm sistemi kurmak. Bunları yaparken bir yandan da grubunuzdaki kişi sayısı kadar bıçak yapın. Bıçak, oyunun ilk günlerinde yağmacılar için çok iyi bir savunma silahı. Hatta çok daha iyi bir silah elde etmek için askerlerin arasına bıçak ile gireceğiz. :P Her gece eşya toplamaya çıktığınızı ve bu şeyleri tamamladığınızı varsayıyorum. Şimdi asıl meseleye gelme vakti. Tüm bunları yaparken 12. veya 13. güne çoktan gelmişsinizdir herhalde. Artık haritada Süpermarket'i görebiliyorsunuzdur. Eğer hala açık değilse bir kaç gün daha ilerleyin. Şimdi Süpermarket'e girme vakti. En güvendiğiniz karakterlerden birini seçin, elinize bir bıçak alın ve gece Süpermarket'e girin. Sakın hızlı hareket etmeyin burada. Çünkü içeride silahlı askerler bulunuyor. İlk olarak yapmanız gereken "Yağma" seçeneği değil "Saldırı/Bıçak" seçeneği seçili olmalı. Daha sonra giriş kapısından içeriye bakın. Muhtemelen bir asker, yemek arayan, zavallı bir kadını rahatsız ediyor. Bir süre olayın gelişmesini bekleyin. Asker kadının üstüne atlar gibi olduğunda kapıdan içeri dalın ve bıçağı kullanarak var gücünüzle askere saldırın. Bir, en fazla iki vuruşta ölmüş olacak. Daha sonra "Yağma" seçeneğine geçerek askerin üstünü arayın ve üzerindeki taramalı silah ile mermileri çantanıza koyun. Artık çok güçlü bir silahımız var. Ama önemli olan güçlü bir silahımızın olması değil. Önemli olan bunu doğru kullanabilmek. Şimdiye kadar kabaca anlattıklarım ile sığınağınız güvenli bir hale geldi(gedikleri kapatıp, kapımıza bir alarm sistemi kurduk), silahlandık(her grup üyemizin bir bıçağı var. Ayrıca çok güçlü bir silaha sahibiz.) Şimdi ise sıra yağmalama taktiğine geldi. Eğer ciddi ciddi bir haydut bölgesini, asker kampını veya bunlara benzer silahlı kişilerin malzemelerini yağmalamak istiyorsanız bir plan oluşturmalısınız. Ben sizin için çok basit bir plan oluşturdum. Önemli olan sizin bunu doğru kullanabilmeniz. Ancak şunu belirtmek istiyorum. Zor durumda kalmadıkça silahınızı alıp yağmaya çıkmayın. Sonra bir kapıyı açtığınızda önünüze çıkan yaşlı bir kadını aniden vurmak gibi pişman olacağınız şeyler yapabilirsiniz. Fakat biz planlı bir yağma yapacağız. Yağmalayacağımız yer ise belli. Asker veya haydut kampı. Bu yüzden elimizde ne varsa kullanmalıyız. Birden fazla silahımız varsa ve birini sığınağa, diğer arkadaşlarımıza bırakacaksak mutlaka yeterli sayıda mermi bırakmayı da unutmayalım. Yanımıza silah ve kesinlikle bir tane de bıçak alacağız. Mermimizin bittiği yerde düşmanın üzerine hunharca koşarak saplayınca, çok büyük yardımı oluyor. Planımız hazır, ekipmanlarımız hazır. Sıra geldi saldırıya. Asker veya haydut kamplarını tek gecede yağmalamayı sakın düşünmeyin. Bu büyük bir hata olur. İlk gece aşırı yavaş olacağız. Nedeni ise içeride bir çok silahlı insanın olması. Yavaş adımlarla, kapıları açmadan önce deliğinden içeri bakarak, sesleri dinleyerek... Silahımızın olduğu gibi bıçağımızın olduğunu da unutmayın. Eğer tek bir adam görürseniz ve arkası dönükse mutlaka bıçakla arkadan saldırıp boğazını kesin. Sessiz ve sakin. Eğer işler sarpa sararsa mutlaka siper alacak bir yer bulun. Oraya saklanın ve ateş eden düşmanı oradan vurarak öldürün. Çok daha etkili ve sizi vurma olasılıkları çok daha düşük oluyor. İçeriyi temizledik. Her vurduğunuz adamın silahını, mermilerini ve varsa çelik yeleğini almayı unutmayın. Ama sakın içeriyi yağmalamayın. Çünkü bu planın ikinci kısmı. Artık eve dönebiliriz. Çünkü bu işlemleri yaparken muhtemelen saat çok geç oldu. Sabaha kalıp da dönerken bir keskin nişancının hedefi olmak istemiyoruz. Sığınağımıza döndükten sonra bu yorgun karakteri iyice dinlendiriyoruz. Tekrar gece olduğunda temizlediğimiz yere bir kaç maymuncuk ve bir levye, ne olur ne olmaz diye de bir bıçak alıp gidiyoruz. Bu işlemleri, özellikle yağma işlemini düzenli bir şekilde uygularsanız ilk başta dediğim gibi [i]büyük olasılıkla[/i] ekibiniz hayatta kalmayı başaracaktır. [b]Unutmayın![/b] Amacımız inanları öldürmek değil. Hayatta kalmak. Bu yüzden bir şey yapmadan önce bir kere değil, bir çok kez düşünün. Son bir tüyo, elinizden geldiğince insanlara yardım edin. Gerekirse Robin Hood rolünü üstlenip askerlerden ve haydutlardan aldığınızı ihtiyacı olanlara verin. Gerisi size kalmış. :)

[/SIZE][/font][center][font=comic sans ms][/font][spoiler][font=comic sans ms][SIZE=13px][img]http://images.akamai.steamusercontent.com/ugc/259337442155867441/DCB0A3F7AE44BFAB725FAF030CF1E4739AAD3CDD/[/SIZE][/font][/spoiler]
912462EF678529BB826733BAA2681CBAA8EA90FA
[/td][/tr][/table][/td][/tr][/table][/td][/tr][/table][/td][/tr][/table]
 
http://www.bolumsonucanavari.com/Haberler-This_War_of_Mine_Yapimcisi_Torrent_Sitesinde_Kod_Dagitti-74937.htm



Sığınağı Güvenli Hale Getirme, Silahlanma ve Yağma Rehberi
Merhabalar. En başta belirtmek isterim ki bu rehber nasıl craft yapılacağı, nasıl su elde edileceği veya onun gibi şeylerin rehberi değildir. Tam olarak vahşetten nasıl kurtulacağınızın rehberidir. Eğer rehberi uygularsanız, yönlendirdiğiniz karakter(ler) hayatta kalmayı büyük olasılıkla başaracaktır. Ama savaştan önceki Pavle, Marko ve Katia olmayacaklar. Tamamen farklı kişiler olarak hayatlarına devam edecekler.

Başlamadan önce şunu söylemek istiyorum. Sakın oyunun konusundan etkilenip de "benim bu oyunda silahla işim olmaz" gibi sözler söylemeyin. Gerek sığınağınızı savunmak olsun, gerekse yemek bulmak olsun, çok fazla öneme sahip silahlar TWoM oyununda. Ayrıca unutmayın etrafta haydutlar, yağmacılar ve ordu "şakşakçıları" kol geziyor. Bizimse bir şekilde hayatta kalmamız gerekiyor.

Yavaştan başlayalım. İlk günlerde ne yapacağınızı bildiğinizi varsayıyorum. Sığınağın içindekileri topla, yeterli miktarda yatak, bir veya hava şartlarına göre iki soba ve kesinlikle bir metal atölyesi. İmkanınız varsa bu atölyeyi geliştirebilirsiniz. Kesin olarak geliştirmeniz gereken şey ise, adı aklımda değil, oyuna ilk başladığımızda verilen atölye. Çalışma atölyesi büyük ihtimalle adı. Neyse, bu şeyi kesinlikle son seviyeye getirmeniz gerekiyor. Nedeni ise sığınağın duvarlarındaki gedikleri kapatıp, kapıya bir alarm sistemi kurmak. Bunları yaparken bir yandan da grubunuzdaki kişi sayısı kadar bıçak yapın. Bıçak, oyunun ilk günlerinde yağmacılar için çok iyi bir savunma silahı. Hatta çok daha iyi bir silah elde etmek için askerlerin arasına bıçak ile gireceğiz. :razz: Her gece eşya toplamaya çıktığınızı ve bu şeyleri tamamladığınızı varsayıyorum.

Şimdi asıl meseleye gelme vakti. Tüm bunları yaparken 12. veya 13. güne çoktan gelmişsinizdir herhalde. Artık haritada Süpermarket'i görebiliyorsunuzdur. Eğer hala açık değilse bir kaç gün daha ilerleyin. Şimdi Süpermarket'e girme vakti. En güvendiğiniz karakterlerden birini seçin, elinize bir bıçak alın ve gece Süpermarket'e girin. Sakın hızlı hareket etmeyin burada. Çünkü içeride silahlı askerler bulunuyor. İlk olarak yapmanız gereken "Yağma" seçeneği değil "Saldırı/Bıçak" seçeneği seçili olmalı. Daha sonra giriş kapısından içeriye bakın. Muhtemelen bir asker, yemek arayan, zavallı bir kadını rahatsız ediyor. Bir süre olayın gelişmesini bekleyin. Asker kadının üstüne atlar gibi olduğunda kapıdan içeri dalın ve bıçağı kullanarak var gücünüzle askere saldırın. Bir, en fazla iki vuruşta ölmüş olacak. Daha sonra "Yağma" seçeneğine geçerek askerin üstünü arayın ve üzerindeki taramalı silah ile mermileri çantanıza koyun. Artık çok güçlü bir silahımız var. Ama önemli olan güçlü bir silahımızın olması değil. Önemli olan bunu doğru kullanabilmek.

Şimdiye kadar kabaca anlattıklarım ile sığınağınız güvenli bir hale geldi(gedikleri kapatıp, kapımıza bir alarm sistemi kurduk), silahlandık(her grup üyemizin bir bıçağı var. Ayrıca çok güçlü bir silaha sahibiz.) Şimdi ise sıra yağmalama taktiğine geldi. Eğer ciddi ciddi bir haydut bölgesini, asker kampını veya bunlara benzer silahlı kişilerin malzemelerini yağmalamak istiyorsanız bir plan oluşturmalısınız. Ben sizin için çok basit bir plan oluşturdum. Önemli olan sizin bunu doğru kullanabilmeniz. Ancak şunu belirtmek istiyorum. Zor durumda kalmadıkça silahınızı alıp yağmaya çıkmayın. Sonra bir kapıyı açtığınızda önünüze çıkan yaşlı bir kadını aniden vurmak gibi pişman olacağınız şeyler yapabilirsiniz. Fakat biz planlı bir yağma yapacağız. Yağmalayacağımız yer ise belli. Asker veya haydut kampı. Bu yüzden elimizde ne varsa kullanmalıyız. Birden fazla silahımız varsa ve birini sığınağa, diğer arkadaşlarımıza bırakacaksak mutlaka yeterli sayıda mermi bırakmayı da unutmayalım. Yanımıza silah ve kesinlikle bir tane de bıçak alacağız. Mermimizin bittiği yerde düşmanın üzerine hunharca koşarak saplayınca, çok büyük yardımı oluyor.

Planımız hazır, ekipmanlarımız hazır. Sıra geldi saldırıya. Asker veya haydut kamplarını tek gecede yağmalamayı sakın düşünmeyin. Bu büyük bir hata olur. İlk gece aşırı yavaş olacağız. Nedeni ise içeride bir çok silahlı insanın olması. Yavaş adımlarla, kapıları açmadan önce deliğinden içeri bakarak, sesleri dinleyerek... Silahımızın olduğu gibi bıçağımızın olduğunu da unutmayın. Eğer tek bir adam görürseniz ve arkası dönükse mutlaka bıçakla arkadan saldırıp boğazını kesin. Sessiz ve sakin. Eğer işler sarpa sararsa mutlaka siper alacak bir yer bulun. Oraya saklanın ve ateş eden düşmanı oradan vurarak öldürün. Çok daha etkili ve sizi vurma olasılıkları çok daha düşük oluyor. İçeriyi temizledik. Her vurduğunuz adamın silahını, mermilerini ve varsa çelik yeleğini almayı unutmayın. Ama sakın içeriyi yağmalamayın. Çünkü bu planın ikinci kısmı. Artık eve dönebiliriz. Çünkü bu işlemleri yaparken muhtemelen saat çok geç oldu. Sabaha kalıp da dönerken bir keskin nişancının hedefi olmak istemiyoruz. Sığınağımıza döndükten sonra bu yorgun karakteri iyice dinlendiriyoruz. Tekrar gece olduğunda temizlediğimiz yere bir kaç maymuncuk ve bir levye, ne olur ne olmaz diye de bir bıçak alıp gidiyoruz.

Bu işlemleri, özellikle yağma işlemini düzenli bir şekilde uygularsanız ilk başta dediğim gibi büyük olasılıkla ekibiniz hayatta kalmayı başaracaktır. Unutmayın! Amacımız inanları öldürmek değil. Hayatta kalmak. Bu yüzden bir şey yapmadan önce bir kere değil, bir çok kez düşünün.

Son bir tüyo, elinizden geldiğince insanlara yardım edin. Gerekirse Robin Hood rolünü üstlenip askerlerden ve haydutlardan aldığınızı ihtiyacı olanlara verin. Gerisi size kalmış. :smile:



DCB0A3F7AE44BFAB725FAF030CF1E4739AAD3CDD
912462EF678529BB826733BAA2681CBAA8EA90FA
 
Oyunun en güzel taraflarından birisi War Child Charity adında bir dlcsi olmasi. Dlc'yi aldığınız zaman gerçek savas mağduru çocuklara dlc fiyati kadar 2tl yani bağış yapmış oluyorsunuz. Savaşı sevdiren yapıtların aksiine "**** the War" diyebilecek bir yapittir This war of mine.
 
Oyun ile alakalı deneyimlerinizi paylaşıp rehber v.b yazabilirsiniz, ilk mesaja editlerim. Oynayan arkadaşlar steamden eklesin tecrübelerimizi paylaşalım.


Stortbeck'in attığı linkteki yazıyı atayım, çok manidar olmuş. Koca yürekli oyun şirketi seni seviyoruz ♥

Kurgusal bir dünya savaşında hayatta kalma mücadelesi veren insanların hikayesini anlatan This War of Mine, Kasım ayının dikkat çeken bağımsız yapımlarından birisiydi. 14 Kasım tarihinde Steam çıkışını gerçekleştiren ve şu anda 31 TL'den satılan yapım, her oyun gibi kısa sürede korsan mecralardaki yerini aldı.

Oyunun korsan sürümünü yayınlayan bir Torrent sitesini ziyaret eden yapımcı stüdyo ise oldukça manidar bir yorumla birlikte oyunu denemek isteyenlere 10 Steam kodu verdi. 11 bit stüdyosu Torrent sitesine şu yorumu bıraktı:

"Oyunumuzu sevdiğiniz için mutluluk duyuyoruz. Üzerinde çalıştığımız 2 senenin buna değdiğine bir kanıt bu. Ayrıca oyunu satın alan ve bizi destekleyenlere de teşekkür ederiz. Bu sayede mevcut oyunumuzu daha ileriye taşıyabilir hatta gelecekte daha iyi oyunlarla karşınızda olabileceğiz.

Herhangi bir sebepten ötürü oyunumuzu alamadıysanız, sorun yok. Çünkü hayatı biliyoruz ve bazen oyun almak imkansız hale gelebiliyor. İşte size Steam'de orjinal olarak deneyebileceğiniz bir kaç oyun kodu, böylece oyuna göz atabilirsiniz. Şayet oyunumuzu beğenirseniz lütfen bunu etrafınıza anlatın; bize çok faydanız olacak."
 
- "Aç" 2 gün sonra "çok aç" olur. "Çok aç" da depresyona yol açar."Aç"ın morale etkisi yok denecek kadar az. Bundan dolayıda sivildaşlarınıza ilk kez 3. günde yedirin.. Tek numaralı günlerde yemek verin adaminıza bundan sonra da.

- Oyundakı anahtar nokta bence balta. Baltayı aldığınızda sadece kendi evinizdeki mobilyaları parçaladığınızda dahi 15-20 arası yakacak elde ediyorsunuz. Veee kitapları odunluk yerine israf etmenize gerek kalmiyor.

- Asla ama asla ama asla kitap yakmayın. Ölseniz de yakmayin..

- Oyundaki gıda kaynaklarından en önemlisi fare kapanı. En kötü halde bile 1 gıda veriyor yani..

- Alkol iyi satılıyor. alkol için şeker ve su gerekiyor. Şekerimiz scavange den geldiği kadar ama suyunuz size bağlı siz sağlayacaksınız alkol icin suyu.

- Alkolü bandaj yapabilirseniz zaten nirvanaya ulasmışsınızdır.

- Sigara bir süre sonra savasta bulunması nadir çok pahalı esyalardan oluyor yapin..

- Kilitleri açmak için levye kullanın, maymuncuğu ancak scavange run da sessizce yağma yapmanız gerektiği zaman kullanırsınız.

- Bir adet mutluluk alanı kurun (iki üç sandalye ya da koltuk radyo falan) Sigaracılar burda sigarasını tüttürsün, kitaplarını okusunlar. Gitar bulduysanız biri gitar çalsın radyoda müzik falan çalsın.

--Çok fantastik bir oyun tarzınız yoksa, codcu tayfadan değilseniz ateşli silahınızı evde bırakın. Evi koruyan kullansın.

- Bencee negatif etkenler yani "wound" ve "sick", "slight" dahi olsa uyuyarak ya da dinlenerek geçmiyor. Çok uzun sürede geçiyor. Agziniz fakirlikten kokmuyorsa ilaç, bandaj kullanın
.
 
Yok mu başka oynayan veya oyun hakkında aklına takılan bir şey olan?


Adam gibi adam, Pavle.
8E12F7C5D9AF12271869FE81CCAA60D9667355BA
CF50EBC430BC4915CEEDDF22AD8FA123B46246E6
E34D50618A41FE3911533ABA580252D26903992E
2238049025199E7ED04F9B3FE135928DC35EC7AA
Neden çıkmadı bilmiyorum, bunu da ben yazayım: Ayrıca Pavle, genel evde zorla, yiyecek karşılığı kiralanan iki kızı kurtardı. (Yiyecekler kızlara değil, haydutlara veriliyor.)

Ekstra
C9272E01EE5D5E4C0523312DFEAA6CA7563E0EA9
 
Back
Top Bottom