Han4
The Sims hakkında bir konu açılmadığını gördüm ve bu konuyu açtım.
The Sims
Oyun Hakkında
Ekran Görüntüleri
The Sims Living' Large
The Sims House Party
The Sims Hot Date
The Sims Vacation
The Sims Unleashed
The Sims Superstar
The Sims Makin'Magic
The Sims 2
Oyun Hakkında
Ekran Görüntüleri
The Sims 2 Double Deluxe
The Sims 2 Deluxe
The Sims 2 Festive Edition(Holiday Edition)
Eklentiler
Eşya (Stuff) Paketleri
The Sims 2 Stories Serisi
The Sims 3
Oyun Hakkında
Ekran Görüntüleri
The Sims 3 World Adventures
The Sims
Oyun Hakkında
The Sims, Will Wright tarafından tasarlanan, dağıtımı Electronic Arts'ın, yayımlanması Maxis'in önderliğinde piyasaya sürülmüş bir strateji-hayat simülasyonu bilgisayar oyunudur. "Sim" denen sanal insanların SimCity yakınlarında bir banliyöde geçen günlük aktivitelerinin birebir simülasyonudur.
Ekran Görüntüleri
The Sims Living' Large
The Sims House Party
The Sims Hot Date
Sims'in üçüncü eklenti paketi The Sims: Hot Date de piyasadaki yerini aldı, çıkar çıkmaz Avrupa'nın en çok satan oyunları listesinde 3. sıradan giriş yapan Hot Date romantizm üzerinde yoğunlaşıyor, yeni karakterler, romantik eşyalar ve yeni hobiler içeriyor, tabi en büyük yeniliği de unutmamak lazım: DOWNTOWN
The Sims Vacation
The Sims Unleashed
The Sims Superstar
The Sims Makin'Magic
The Sims 2
Oyun Hakkında
Tekerleğin icadı, ateşin bulunması, güncel yaşama geçiş, hesap makinelerinin hayatımıza girmesi... Bizleri bu derece hevesli ve azimli yapan neydi? İhtiyaç, tatmin, merak?.. İnsanoğlunun bu engellenemez arzusu belki de ´kontrol´dü... Evet, kontrol olmalıydı! Çünkü her davranışımızda bunu net bir şekilde ortaya koyuyorduk. Her seferinde de abartarak ve kendimiz ispatlarmışçasına!..
Will Wright, The Sims´i tasarlarken neyi düşünüyordu, bilmiyorum! Ama insanların hayatına yön vermek, akışa müdahale etmek... kısacası ´kontrol etmek´ dürtüsü bunun başlıca nedeni olduğunu düşünüyorum. Oyun piyasasındaki çoğu kişi The Sims için ´yapay zeka örneği´, ´yaşam simülatörü´, ´yaşayarak öğrenin´ gibi tanımlamalar kullandı. Ama ´oyun´ demeye kimsenin bir türlü dili varmıyordu. Sanırım The Sims 2 için ise bu kelimenin ucuna bile yaklaşamayacaklar...
Öncelikle The Sims´in (sonradan çıkan ek paketleriyle beraber) bize neler sunduğunu hatırlayalım: yemesi, uyuması, tuvalete gitmesiyle normal bir yaşam; geniş arkadaşlıklar; aile sorumlulukları; eğlenceli partiler; farklı koşullarıyla iş yaşamı... gibi bir çoğunu sıralayarak bu listeyi uzatabiliriz. Peki Sims 2´nin vadettikleri neler: daha geniş (sosyal açıdan) ve esnek bir yaşam; iyi bir yapay zeka altyapısı; gelişmiş bir ev yapım olanağı ve de en önemli (benim açımdan) herkese ait bir hayat hikayesi...
Herkese ait bir hayat hikayesi benim açımdan çok önemli, çünkü devraldığımız ya da kendi oluşturduğumuz bir ´sim´imize anlamlı bir de hikaye kondurmak oyunu önemli bir noktaya taşıyor. Yani belli bir amaca... En azından oyunu oynarken bir amaca sahip olmak işimizi belli bir noktaya kadar da olsa kolaylaştırıyor. Bu hikayeyi oluştururken ya da devam ettirirken kullandığımız fotoğrafların yanına bir de video özelliği gelmiş ki bu da iyi düşünülmüş bir ayrıntı.
Oyunun genel yapısı gerek yumuşak grafik düzenlemeleriyle, gerekse arka plandaki tatlı müziğiyle oynayanları hipnoz etmeye, oyun içine çekmeye çalışır bir şekilde oluşturulmuş. Durum böyle olunca bize de rahat koltuklarımıza kurulup stres yapmadan, sakin bir şeklide oynamak kalıyor. Ama öte yandan işler tam da düşündüğümüz gibi gitmeyebiliyor. Çünkü her ne kadar ´sim´lerimizin kontrolü bizde ise de ne yapacaklarına değil nasıl yapacaklarına karar vermemiz gerektiğini unutmamalıyız. Çünkü her karakterin kendine özgü bir DNA´sı, burcu, kişiliği, sosyal çevresi var ve bizler zorla bir şeyi kabul ettirmeye çalışamıyoruz. Çünkü bu durumda ´sim´imiz sıkılıyor ve tabiri caizse bir ´başkaldırı´yla karşı karşıya kalıyoruz.
Dediğim gibi yapay zeka olabildiğince esnek de olsa bizi bazı noktalarda kısıtlıyor. Buna karar vermemiz gereken hareket ve davranışlar da dahil. Ayrıca unutmamalıyız ki artık ´sim´lerimiz yaşlanıyor (yıl olarak). Buna bağlı olarak bir takım hareket ve düşüncelerin de değiştiğini unutmamalıyız. Gençken çok konuşkan bir kişiliğe sahip olan ´sim´imiz büyüdükçe hatta yaş kemale erince bundan sıkılmaya başlıyor. Bu da değişken yapıyı ortaya koyuyor. İşte böylece oyunun sürprizlere açık olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Ve en önemli nokta oyun kesinlikle tahminler üzerine yürümüyor ve her zaman istediğiniz olmuyor. Her seçim sonrasında çok farklı dönemeçlerle, yol ayrımlarıyla karşılaşıyorsunuz (çok felsefik oldu!).
.
Görsel olarak The Sims 2, birinci oyuna nazaran çok büyük farklılıklar taşıyor. Sanki robot gibi hareket eden ´sim´lerimize can gelmiş de karmaşık hareket yapılarını yapabilir hale gelmişler. İnanın bu oyuna çok daha büyük bir canlılık katmış. Tabi üzerinde durmamız gereken önemli noktalardan üç boyutlu hareketi de unutmamalıyız. Çünkü belki de oyunun can alıcı noktasını bu oluşturuyor: Üç Boyutlu Dinamizm. Kamerayı 360 derece çevirebilme, yakınlaşma, uzaklaşma... gibi kombinasyonlarla oyunun akışını daha rahat izler hale geldik. Bunun bir yararını da oyunu inceleyerek daha pek çok kez hayretler içerisinde kalarak görebiliyoruz. Çünkü detaya indiğimizde oyun içerisindeki zamanla eşdeğer ilerleyebilen duvar saatleri, ´sim´lerimize çizdirdiğimiz herhangi bir objenin tablosu, sıralı resimlerden değil de bir video görüntüsünden oluşan bilgisayar ve televizyon... gibi ince ayrıntılara takılabiliyoruz.
Oyunda önemli bir noktayı oluşturan arkadaşlık ve aile ilişkileri ise eklenti paketlerinden çok daha fazla şeyi vadediyor. Tanıştığınız herhangi bir kişiyle olan ilişkinizin yönünü detaylı bir şekilde siz belirleyebiliyorsunuz. Bir çıkar ilişkisinden çok dostluk mu? Flörtten çok ciddi bir aile hayatı mı? Tüm bunlar yapacağınız hareket ve konuşmalara göre şekillenen aktiviteler. Tabi tüm bunların karmaşasında hepsinin birbirine girmesi de cabası! Günlük ihtiyaçlar içerisinde sayabileceğimize göre sosyaliteyi de en iyi şekilde başarmak en önemli hedefleriniz arasında sayabiliriz.
The Sims´den hatırlayabileceğimiz en güzel özelliklerden birisi de dekorasyon ve yapı modu idi. Evlerimizi oluşturmak ve kendi zevkimize göre içini dizayn etmek bizi adeta gerçekmişçesine mutlu ederdi. Tabi yapımcılar da bunun farkında olmalı ki oyunu geliştirme de çok büyük bir ağırlığı da bu yöne vermişler. SimCity 4´de yaptığımız bir mahalleyi oyuna geçirmemizle birlikte tam isteğimize göre bir zemini elde etmiş oluyoruz. Daha sonrasında onlarca seçenek arasından genel binayı oluşturabilir ve içine istediğimiz şekilde mobilya, beyaz eşya, halı, kap gibi eşyalarla döşeyebiliriz.
Bina yaparken seçilen bir duvara çok farklı renk ve deseni uygulayarak seçim sayımızı üçe dörde katlayabiliyoruz. İşte bu kombinasyonlar bize çok büyük fayda sağlıyor. Böylece kabullenmektense kendi istediğimiz kendi istediğimiz şekilde meydana getirebiliyoruz. Bunun yanında oyunun verdiği teknik destek sayesinde internet üzerinden binlerce eşyayı oyunumuza ekleyebiliriz. Belki de bundan sonra ek paketler yerine bu tarz bir eklentilere alışmalıyız?
Oyunun teknik altyapısının da çok başarılı olduğunu söylemeliyim. Bunun sayesinde ayrıntılı ayarlara ulaşabilir, kendinize ait konfigürasyonu düzenleyebilirsiniz. Böylece düşük sistemlerde bile iyi performanslar elde edebilirsiniz (Eğer komutların ve görüntünün çok ağır çalışmasından şikayet ediyorsanız Ctrl+Shift+C tuş kombinasyonunu kullanarak üste açılan kutucuğa "Vsync off" (tekrar açmak için ise ´Vsync on´) yazabilirsiniz. Kutuyu kapatmak içinse "Exit" yazmanız yeterli olacaktır). Çok kasmamasına rağmen bazı noktalarda ayrıca fazlaca görsel öğeyle yüklenmiş ekranlarda bilgisayarınızın kayda değer bir yavaşlama geçirdiğine şahit olabilirsiniz. Fakat çok kısa bir sürede toparlanacaktır. Tahmin ediyorum bu tarz bir oyundaki gibi yükleme sürelerinden de şikayet etmemelisiniz. Çünkü bu kaçınılmaz!.
Will Wright, The Sims´i tasarlarken neyi düşünüyordu, bilmiyorum! Ama insanların hayatına yön vermek, akışa müdahale etmek... kısacası ´kontrol etmek´ dürtüsü bunun başlıca nedeni olduğunu düşünüyorum. Oyun piyasasındaki çoğu kişi The Sims için ´yapay zeka örneği´, ´yaşam simülatörü´, ´yaşayarak öğrenin´ gibi tanımlamalar kullandı. Ama ´oyun´ demeye kimsenin bir türlü dili varmıyordu. Sanırım The Sims 2 için ise bu kelimenin ucuna bile yaklaşamayacaklar...
Öncelikle The Sims´in (sonradan çıkan ek paketleriyle beraber) bize neler sunduğunu hatırlayalım: yemesi, uyuması, tuvalete gitmesiyle normal bir yaşam; geniş arkadaşlıklar; aile sorumlulukları; eğlenceli partiler; farklı koşullarıyla iş yaşamı... gibi bir çoğunu sıralayarak bu listeyi uzatabiliriz. Peki Sims 2´nin vadettikleri neler: daha geniş (sosyal açıdan) ve esnek bir yaşam; iyi bir yapay zeka altyapısı; gelişmiş bir ev yapım olanağı ve de en önemli (benim açımdan) herkese ait bir hayat hikayesi...
Herkese ait bir hayat hikayesi benim açımdan çok önemli, çünkü devraldığımız ya da kendi oluşturduğumuz bir ´sim´imize anlamlı bir de hikaye kondurmak oyunu önemli bir noktaya taşıyor. Yani belli bir amaca... En azından oyunu oynarken bir amaca sahip olmak işimizi belli bir noktaya kadar da olsa kolaylaştırıyor. Bu hikayeyi oluştururken ya da devam ettirirken kullandığımız fotoğrafların yanına bir de video özelliği gelmiş ki bu da iyi düşünülmüş bir ayrıntı.
Oyunun genel yapısı gerek yumuşak grafik düzenlemeleriyle, gerekse arka plandaki tatlı müziğiyle oynayanları hipnoz etmeye, oyun içine çekmeye çalışır bir şekilde oluşturulmuş. Durum böyle olunca bize de rahat koltuklarımıza kurulup stres yapmadan, sakin bir şeklide oynamak kalıyor. Ama öte yandan işler tam da düşündüğümüz gibi gitmeyebiliyor. Çünkü her ne kadar ´sim´lerimizin kontrolü bizde ise de ne yapacaklarına değil nasıl yapacaklarına karar vermemiz gerektiğini unutmamalıyız. Çünkü her karakterin kendine özgü bir DNA´sı, burcu, kişiliği, sosyal çevresi var ve bizler zorla bir şeyi kabul ettirmeye çalışamıyoruz. Çünkü bu durumda ´sim´imiz sıkılıyor ve tabiri caizse bir ´başkaldırı´yla karşı karşıya kalıyoruz.
Dediğim gibi yapay zeka olabildiğince esnek de olsa bizi bazı noktalarda kısıtlıyor. Buna karar vermemiz gereken hareket ve davranışlar da dahil. Ayrıca unutmamalıyız ki artık ´sim´lerimiz yaşlanıyor (yıl olarak). Buna bağlı olarak bir takım hareket ve düşüncelerin de değiştiğini unutmamalıyız. Gençken çok konuşkan bir kişiliğe sahip olan ´sim´imiz büyüdükçe hatta yaş kemale erince bundan sıkılmaya başlıyor. Bu da değişken yapıyı ortaya koyuyor. İşte böylece oyunun sürprizlere açık olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Ve en önemli nokta oyun kesinlikle tahminler üzerine yürümüyor ve her zaman istediğiniz olmuyor. Her seçim sonrasında çok farklı dönemeçlerle, yol ayrımlarıyla karşılaşıyorsunuz (çok felsefik oldu!).
.
Görsel olarak The Sims 2, birinci oyuna nazaran çok büyük farklılıklar taşıyor. Sanki robot gibi hareket eden ´sim´lerimize can gelmiş de karmaşık hareket yapılarını yapabilir hale gelmişler. İnanın bu oyuna çok daha büyük bir canlılık katmış. Tabi üzerinde durmamız gereken önemli noktalardan üç boyutlu hareketi de unutmamalıyız. Çünkü belki de oyunun can alıcı noktasını bu oluşturuyor: Üç Boyutlu Dinamizm. Kamerayı 360 derece çevirebilme, yakınlaşma, uzaklaşma... gibi kombinasyonlarla oyunun akışını daha rahat izler hale geldik. Bunun bir yararını da oyunu inceleyerek daha pek çok kez hayretler içerisinde kalarak görebiliyoruz. Çünkü detaya indiğimizde oyun içerisindeki zamanla eşdeğer ilerleyebilen duvar saatleri, ´sim´lerimize çizdirdiğimiz herhangi bir objenin tablosu, sıralı resimlerden değil de bir video görüntüsünden oluşan bilgisayar ve televizyon... gibi ince ayrıntılara takılabiliyoruz.
Oyunda önemli bir noktayı oluşturan arkadaşlık ve aile ilişkileri ise eklenti paketlerinden çok daha fazla şeyi vadediyor. Tanıştığınız herhangi bir kişiyle olan ilişkinizin yönünü detaylı bir şekilde siz belirleyebiliyorsunuz. Bir çıkar ilişkisinden çok dostluk mu? Flörtten çok ciddi bir aile hayatı mı? Tüm bunlar yapacağınız hareket ve konuşmalara göre şekillenen aktiviteler. Tabi tüm bunların karmaşasında hepsinin birbirine girmesi de cabası! Günlük ihtiyaçlar içerisinde sayabileceğimize göre sosyaliteyi de en iyi şekilde başarmak en önemli hedefleriniz arasında sayabiliriz.
The Sims´den hatırlayabileceğimiz en güzel özelliklerden birisi de dekorasyon ve yapı modu idi. Evlerimizi oluşturmak ve kendi zevkimize göre içini dizayn etmek bizi adeta gerçekmişçesine mutlu ederdi. Tabi yapımcılar da bunun farkında olmalı ki oyunu geliştirme de çok büyük bir ağırlığı da bu yöne vermişler. SimCity 4´de yaptığımız bir mahalleyi oyuna geçirmemizle birlikte tam isteğimize göre bir zemini elde etmiş oluyoruz. Daha sonrasında onlarca seçenek arasından genel binayı oluşturabilir ve içine istediğimiz şekilde mobilya, beyaz eşya, halı, kap gibi eşyalarla döşeyebiliriz.
Bina yaparken seçilen bir duvara çok farklı renk ve deseni uygulayarak seçim sayımızı üçe dörde katlayabiliyoruz. İşte bu kombinasyonlar bize çok büyük fayda sağlıyor. Böylece kabullenmektense kendi istediğimiz kendi istediğimiz şekilde meydana getirebiliyoruz. Bunun yanında oyunun verdiği teknik destek sayesinde internet üzerinden binlerce eşyayı oyunumuza ekleyebiliriz. Belki de bundan sonra ek paketler yerine bu tarz bir eklentilere alışmalıyız?
Oyunun teknik altyapısının da çok başarılı olduğunu söylemeliyim. Bunun sayesinde ayrıntılı ayarlara ulaşabilir, kendinize ait konfigürasyonu düzenleyebilirsiniz. Böylece düşük sistemlerde bile iyi performanslar elde edebilirsiniz (Eğer komutların ve görüntünün çok ağır çalışmasından şikayet ediyorsanız Ctrl+Shift+C tuş kombinasyonunu kullanarak üste açılan kutucuğa "Vsync off" (tekrar açmak için ise ´Vsync on´) yazabilirsiniz. Kutuyu kapatmak içinse "Exit" yazmanız yeterli olacaktır). Çok kasmamasına rağmen bazı noktalarda ayrıca fazlaca görsel öğeyle yüklenmiş ekranlarda bilgisayarınızın kayda değer bir yavaşlama geçirdiğine şahit olabilirsiniz. Fakat çok kısa bir sürede toparlanacaktır. Tahmin ediyorum bu tarz bir oyundaki gibi yükleme sürelerinden de şikayet etmemelisiniz. Çünkü bu kaçınılmaz!.
Ekran Görüntüleri
The Sims 2 Double Deluxe
The Sims 2 Deluxe
The Sims 2 Festive Edition(Holiday Edition)
Eklentiler
Eşya (Stuff) Paketleri
The Sims 2 Stories Serisi
The Sims 2 ile aynı grafiklere sahip olan ancak Sims 2'ye bağlı olmayan her biri ayrı birer oyun
olan, iki adet hazır senaryo içeren, düşük grafik kartlarını da kabul ettiği için ''Dizüstü Dostu''
ilan edilen seridir. Ancak unutlmamalıdır ki, güçlü bir ekran kartı olan Dizüstü her türlü oyunu çalıştırabilir,
Stories ile kısıtlı değildir.
olan, iki adet hazır senaryo içeren, düşük grafik kartlarını da kabul ettiği için ''Dizüstü Dostu''
ilan edilen seridir. Ancak unutlmamalıdır ki, güçlü bir ekran kartı olan Dizüstü her türlü oyunu çalıştırabilir,
Stories ile kısıtlı değildir.
The Sims 3
Oyun Hakkında
Kim biraz daha Sims'e hayır diyebilir ki?.. Herkesin sesini duyar gibiyim. Ek paketleri ile yıldırsa da Sims gerçekten de ilk ortaya çıktığında, her ne kadar çok standart ve zevksiz bir konseptin etrafında dönüp durmuş olsa da epey ilgi çekmişti. Bu zevksizlik dediğim şey ise aslında çok komik bir kavramdı; çünkü bu zevksizlik aslında bizim, yani bir insanın yaşantısıydı. Bir karakteri tutup kulağından her gün yedirip içirmek, sonra uyutmak, uyandırıp işine götürmek, dahası bir de kariyer yaptırmak; çoluk çocuğa karıştırmak ve sonra da ölümüne şahitlik etmek. Bu aynı zamanda benim de hayatım, hepimizin hayatı hatta. Şahsen bir insanı yaşatmaya çalışmanın pek de bir cazibesinin olmadığına karar vermiştim kendimce (çoğu oyuncunun da farklı bir düşüncesi yok tabi), Sims 2'ye de ancak üçüncü jenerasyona varabilecek bir aile olarak tahammül etmiştim, o kadar. Sims bana göre değil; ama yeni oyun hakikaten de çok güzel ve orjinal fikirlerle geliyor.
Comen Snala
Yaşam simülasyonu oyunumuz Sims'in üçüncü versiyonunun serinin ikinci oyununa çok fazla şeyler katarak geleceğini söylemek mümkün. Öncelikle içerik adına çok daha geniş bir çekirdek oyunla karşı karşıyayız; her ne kadar geleceğinden adımız gibi emin olduğumuz yeni ek paketlerle çok daha farklı imkanlar yaratılacak olsa da görülen o ki ana oyundaki içerik olabildiğince fazla tutulmaya gayret gösterilmiş. Öncelikle oyundaki yaşam alanından bahsedelim. Serinin üçüncü oyunda yalnıca tek bir mahalle olacak; adı da Sunset Valley. Sims 2'de bile farklı coğrafik özellikleri ve insanları, mekanları bulunan 3 farklı mahalleyi görmüştük. Üçüncü oyunda bu konuda bir artırım düşünülmüyor; fakat bu, gidilip görülebilecek yerlerin de aynı oranda azalacağı anlamına gelmiyor. Yaşam alanını tek bir mahalleyle sınırlayan yapımcılar, burayı alabildiğine doldurmuş. Çok geniş ve yapılabilecek çok şeyin olduğu bir yer burası. Oyunun bu sene içindeki E3 fuarında gösterilen ilk oyun içi görüntülerinin de bulunduğu videosunda da bize yansıtılmak istenen bir yerde de bu. Buna göre aslında biz kelimenin tam anlamıyla evin içinde yemek yiyip, hayatını idame ettirmeye çalışan ufacık bir yaratıktık. Sims 3 ile evimizin kapısı açılıyor ve dışarı çıktığımızda etrafımızda aslında başka insanların bulunduğunu ve iyi zaman geçirdiklerini fark ediyoruz.
Bunun sanatsal aktarımından ziyade gerçekte aslında karşımızda ne bulacağız? Bir defa Sims 2'de ek paketler satın alarak sahip olduğumuz pek çok özelliği doğrudan elde etmiş olacağız ve çok farklı sosyalleşme alanları, farklı insan tipleri gözlerimizin önünde olacak. Kısacası şehrin gerçekten de yaşayan bir yer olduğunu görmüş olacağız.
En büyük artılardan birisi artık şehirde herhangi bir yere gittiğinizde ara yükleme ekranlarının ortadan kalkacak olması. Bunun oyunun akıcılığını oldukça artıracağını söylemek hiç de zor değil; çünkü arabanıza atlayıp bir kafeye gitmek istediğinizde önünüzde herhangi bir ekstra zaman kaybettirecek durum Sims 3'de olmayacak. Bu mekanlar, kafeler, restoranlar, vücut geliştirme merkezleri veya parklar şehrin haritasında görebileceğiniz birer bina olarak istediğiniz şekilde etkileşime geçebilmeniz için bulunuyor olacak. Yani bu evinizden çıkıp herhangi bir yere, örneğin bir gece klübüne, gidip kapısından içeri girip herşeyle etkileşime geçmeniz anlamına geliyor. Bu hakikaten de oynanış ve akıcılık adına oyunun çok şey kazanmasını sağlayacaktır. Keza komşularınız da belli bir artış gösterecek ve çok daha farklı insanlar tanıyabileceksiniz.
Sims 3'ün komşularınız adına getireceği bir diğer yenilik de istediğiniz tarzda insanların bir yerde toplanabilmesini sağlayacak olması. Ortak zevkleri olan bu insanlarla çok daha farklı etkileşimler de gösterebileceksiniz ve daha da önemlisi, Sunset Valley yaşayan bir ortam olduğu için, bir jenerasyon sonraki Sunset Valley asla bir diğeriyle aynı olmayacak. Yani düşünün: bir siminiz doğumundan sonra büyüor, okula gidiyor, çalışmaya başlıyor, evleniyor, çocukları oluyor, yaşlanıyor ve sonunda da ölüyor. Bunun sadece kendiniz için olduğunu sanmayın; çünkü Sunset Valley'deki bütün simler de sizin gibi. Onlar da günün belli saatlerinde işe gidip gelecekler, balkona çıktığınızda komşunuzu görebileceksiniz, onlar da eğlenecek ve nihayet, onların da kendi idealleri, hayat görüşleri, evlilikleri olabilecek. Bu, aynı yerde yaşayan (gerçek manada "yaşayan") belki de yüzlerce sim anlamına geliyor. Sadece birini sizin kontrol ettiğinizi, diğerlerinin ise bilgisayar tarafından oynatılan ama yaşayan, tıpkı sizin gibi biri olduğunu düşünün.
Soodl soodl
Sims 3'ün karakter yaratma ekranı ve simlerin gelişimleri de önceki Sims oyunlarından haliyle çok daha detaylı. Karakterinizi yaratırken artık sadece birtakım özelliklerini puanlandırıp, sonucunda da burcunun doğrultusunda bir yaşam planına ve hayat görüşüne sahip olmayacaksınız. Yaratacağınız karakter oyundaki 70'den fazla kişilikten birine sahip olacak ve bu karakterin tanıdığı herhangi birini de tek bir kelime ile tanımlamasına yardımcı olacak. Fakat isterseniz bunu da kendiniz oluşturmanız mümkün. Yani utangaç, spora meraklı, kötümser, paraya düşkün ve idealist bir sim yaratabilirsiniz. Evet biraz uçuk oldu, farkındayım; ama işte bu yaratma olayı tamamen sizin elinizde. Yapımcıların Trait System olarak isimlendirdikleri bu durum size kendinizi tam olarak oluşturmanızı sağlayacaktır. Bu özellikleriniz dahilinde çevrenizdeki insanlarla olan ilişkileriniz de şekillenip farklılaşacak.
Ayrıca ek olarak yarattığınız karakterlerin bir de yaşam boyu istekleri doğrultusunda ana idealleri olacak. Bunun oyun içine aktarılması ise çok hoş olacak gibi görünüyor. Yapımcıların verdiği basit bir örnek çocukluğunda teleskopla uzayı gözlemleyen bir simin ilerde astronot olmak isteyebileceğiyle alakalı. Böylece oyunda bir amacınızın da bulunması istenmiş gibi görünüyor. Simler aynı zamanda birden fazla yaşam idealine de sahip olabilecekler. Yalnız bunun zorluğu üzerinde de durulmuyor değil; çünkü her simin isteyebileceği kendine özgü bu idealleri onun çok da sıkı çalışmasını gerektirecek düzeyde. Geniş bir aileye sahip olmak, bir rock yıldızı olmak ya da zengin olmak şeklinde bu listeyi uzatmak mümkün.
"Simlerin yüzlerini çok daha detaylı görüp söylemek istediklerini mimikleriyle de gayet güzelce anlayabileceğiz."
Grafiksel olarak da oyunun kendini aşacağından hiç şüphe duymaya gerek yok. Ekran görüntüleri ve videodan da bu oldukça rahat fark ediliyor. Grafiklerin gelişiyor olmasının bir büyük katkısı da bulunmuyor değil. Zira böylece simlerin yüzlerini çok daha detaylı görüp söylemek istediklerini mimikleriyle de gayet güzelce anlayabileceğiz. Yalnız yine grafikler sayesinde sanki simler biraz daha gerçekçiliğe yaklaşacaklar; yani çok abartı olmamakla birlikte yüzlerindeki o hafif çizgi filmsi ifade gidecek, yerine daha insansı bir görüntü gelecek. Bunun bu yönde gitmesinin oyunu biraz daha sıkıcılaştıracağını kısmen de olsa düşünmüyor değilim. Nitekim zaten bir hayatı yaşamaya çalışan oyuncuların Sims'in görsel gerçekçiliğinden bunalabilecekleri ihtimali de illa ki akla gelecektir. Ama zannetmiyorum ki bu, oyunun renkli atmosferinin sekteye uğratacaktır.
Sims 3 büyük umutlarla gelen, muhtemelen hepimizin deneyeceği ve bir süre sonra bıkacağı, bırakacağı, ek paketleri de geldikçe mantıksızlığından yakınacağı bir oyun olacak. Ama EA, çok büyük ihtimalle Sims 3'ün suyunun suyunu çıkarınca Sims 4'ün yapımına farklı ve güzel vaatlerle çoktan başlamış olacaktır. Yeni fikirleri ile çok daha kompleks bir Sims bulacağımız ise bu kez kesin; çünkü Sims'den Sims 2'ye olan grafiksel ağırlıklı atlayıştan çok daha fazlası olacak Sims 3.
Comen Snala
Yaşam simülasyonu oyunumuz Sims'in üçüncü versiyonunun serinin ikinci oyununa çok fazla şeyler katarak geleceğini söylemek mümkün. Öncelikle içerik adına çok daha geniş bir çekirdek oyunla karşı karşıyayız; her ne kadar geleceğinden adımız gibi emin olduğumuz yeni ek paketlerle çok daha farklı imkanlar yaratılacak olsa da görülen o ki ana oyundaki içerik olabildiğince fazla tutulmaya gayret gösterilmiş. Öncelikle oyundaki yaşam alanından bahsedelim. Serinin üçüncü oyunda yalnıca tek bir mahalle olacak; adı da Sunset Valley. Sims 2'de bile farklı coğrafik özellikleri ve insanları, mekanları bulunan 3 farklı mahalleyi görmüştük. Üçüncü oyunda bu konuda bir artırım düşünülmüyor; fakat bu, gidilip görülebilecek yerlerin de aynı oranda azalacağı anlamına gelmiyor. Yaşam alanını tek bir mahalleyle sınırlayan yapımcılar, burayı alabildiğine doldurmuş. Çok geniş ve yapılabilecek çok şeyin olduğu bir yer burası. Oyunun bu sene içindeki E3 fuarında gösterilen ilk oyun içi görüntülerinin de bulunduğu videosunda da bize yansıtılmak istenen bir yerde de bu. Buna göre aslında biz kelimenin tam anlamıyla evin içinde yemek yiyip, hayatını idame ettirmeye çalışan ufacık bir yaratıktık. Sims 3 ile evimizin kapısı açılıyor ve dışarı çıktığımızda etrafımızda aslında başka insanların bulunduğunu ve iyi zaman geçirdiklerini fark ediyoruz.
Bunun sanatsal aktarımından ziyade gerçekte aslında karşımızda ne bulacağız? Bir defa Sims 2'de ek paketler satın alarak sahip olduğumuz pek çok özelliği doğrudan elde etmiş olacağız ve çok farklı sosyalleşme alanları, farklı insan tipleri gözlerimizin önünde olacak. Kısacası şehrin gerçekten de yaşayan bir yer olduğunu görmüş olacağız.
En büyük artılardan birisi artık şehirde herhangi bir yere gittiğinizde ara yükleme ekranlarının ortadan kalkacak olması. Bunun oyunun akıcılığını oldukça artıracağını söylemek hiç de zor değil; çünkü arabanıza atlayıp bir kafeye gitmek istediğinizde önünüzde herhangi bir ekstra zaman kaybettirecek durum Sims 3'de olmayacak. Bu mekanlar, kafeler, restoranlar, vücut geliştirme merkezleri veya parklar şehrin haritasında görebileceğiniz birer bina olarak istediğiniz şekilde etkileşime geçebilmeniz için bulunuyor olacak. Yani bu evinizden çıkıp herhangi bir yere, örneğin bir gece klübüne, gidip kapısından içeri girip herşeyle etkileşime geçmeniz anlamına geliyor. Bu hakikaten de oynanış ve akıcılık adına oyunun çok şey kazanmasını sağlayacaktır. Keza komşularınız da belli bir artış gösterecek ve çok daha farklı insanlar tanıyabileceksiniz.
Sims 3'ün komşularınız adına getireceği bir diğer yenilik de istediğiniz tarzda insanların bir yerde toplanabilmesini sağlayacak olması. Ortak zevkleri olan bu insanlarla çok daha farklı etkileşimler de gösterebileceksiniz ve daha da önemlisi, Sunset Valley yaşayan bir ortam olduğu için, bir jenerasyon sonraki Sunset Valley asla bir diğeriyle aynı olmayacak. Yani düşünün: bir siminiz doğumundan sonra büyüor, okula gidiyor, çalışmaya başlıyor, evleniyor, çocukları oluyor, yaşlanıyor ve sonunda da ölüyor. Bunun sadece kendiniz için olduğunu sanmayın; çünkü Sunset Valley'deki bütün simler de sizin gibi. Onlar da günün belli saatlerinde işe gidip gelecekler, balkona çıktığınızda komşunuzu görebileceksiniz, onlar da eğlenecek ve nihayet, onların da kendi idealleri, hayat görüşleri, evlilikleri olabilecek. Bu, aynı yerde yaşayan (gerçek manada "yaşayan") belki de yüzlerce sim anlamına geliyor. Sadece birini sizin kontrol ettiğinizi, diğerlerinin ise bilgisayar tarafından oynatılan ama yaşayan, tıpkı sizin gibi biri olduğunu düşünün.
Soodl soodl
Sims 3'ün karakter yaratma ekranı ve simlerin gelişimleri de önceki Sims oyunlarından haliyle çok daha detaylı. Karakterinizi yaratırken artık sadece birtakım özelliklerini puanlandırıp, sonucunda da burcunun doğrultusunda bir yaşam planına ve hayat görüşüne sahip olmayacaksınız. Yaratacağınız karakter oyundaki 70'den fazla kişilikten birine sahip olacak ve bu karakterin tanıdığı herhangi birini de tek bir kelime ile tanımlamasına yardımcı olacak. Fakat isterseniz bunu da kendiniz oluşturmanız mümkün. Yani utangaç, spora meraklı, kötümser, paraya düşkün ve idealist bir sim yaratabilirsiniz. Evet biraz uçuk oldu, farkındayım; ama işte bu yaratma olayı tamamen sizin elinizde. Yapımcıların Trait System olarak isimlendirdikleri bu durum size kendinizi tam olarak oluşturmanızı sağlayacaktır. Bu özellikleriniz dahilinde çevrenizdeki insanlarla olan ilişkileriniz de şekillenip farklılaşacak.
Ayrıca ek olarak yarattığınız karakterlerin bir de yaşam boyu istekleri doğrultusunda ana idealleri olacak. Bunun oyun içine aktarılması ise çok hoş olacak gibi görünüyor. Yapımcıların verdiği basit bir örnek çocukluğunda teleskopla uzayı gözlemleyen bir simin ilerde astronot olmak isteyebileceğiyle alakalı. Böylece oyunda bir amacınızın da bulunması istenmiş gibi görünüyor. Simler aynı zamanda birden fazla yaşam idealine de sahip olabilecekler. Yalnız bunun zorluğu üzerinde de durulmuyor değil; çünkü her simin isteyebileceği kendine özgü bu idealleri onun çok da sıkı çalışmasını gerektirecek düzeyde. Geniş bir aileye sahip olmak, bir rock yıldızı olmak ya da zengin olmak şeklinde bu listeyi uzatmak mümkün.
"Simlerin yüzlerini çok daha detaylı görüp söylemek istediklerini mimikleriyle de gayet güzelce anlayabileceğiz."
Grafiksel olarak da oyunun kendini aşacağından hiç şüphe duymaya gerek yok. Ekran görüntüleri ve videodan da bu oldukça rahat fark ediliyor. Grafiklerin gelişiyor olmasının bir büyük katkısı da bulunmuyor değil. Zira böylece simlerin yüzlerini çok daha detaylı görüp söylemek istediklerini mimikleriyle de gayet güzelce anlayabileceğiz. Yalnız yine grafikler sayesinde sanki simler biraz daha gerçekçiliğe yaklaşacaklar; yani çok abartı olmamakla birlikte yüzlerindeki o hafif çizgi filmsi ifade gidecek, yerine daha insansı bir görüntü gelecek. Bunun bu yönde gitmesinin oyunu biraz daha sıkıcılaştıracağını kısmen de olsa düşünmüyor değilim. Nitekim zaten bir hayatı yaşamaya çalışan oyuncuların Sims'in görsel gerçekçiliğinden bunalabilecekleri ihtimali de illa ki akla gelecektir. Ama zannetmiyorum ki bu, oyunun renkli atmosferinin sekteye uğratacaktır.
Sims 3 büyük umutlarla gelen, muhtemelen hepimizin deneyeceği ve bir süre sonra bıkacağı, bırakacağı, ek paketleri de geldikçe mantıksızlığından yakınacağı bir oyun olacak. Ama EA, çok büyük ihtimalle Sims 3'ün suyunun suyunu çıkarınca Sims 4'ün yapımına farklı ve güzel vaatlerle çoktan başlamış olacaktır. Yeni fikirleri ile çok daha kompleks bir Sims bulacağımız ise bu kez kesin; çünkü Sims'den Sims 2'ye olan grafiksel ağırlıklı atlayıştan çok daha fazlası olacak Sims 3.
Ekran Görüntüleri
The Sims 3 World Adventures
World Adventures bizi 3 yeni ülke ile tanıştırıyor. Çin, Mısır ve Fransa... Her ülkede o ülkeye özgü mekan ve olaylarla karşılaşıyorsunuz...
Ancak amacınız tatil değil sadece, bir çok macera, anıt mezarlar, bulmacalar ve ilgi çekici hikayeler sizi bekliyor...
Bu ülkelerden birini keşfe çıkmak için tek yapmanız gereken sim'inizin cep telefonu ile ''Travel'' (Seyahat Et) komutunu vererek istediğiniz ülkeyi seçmek...
Elbette yolculuğun belli bir bedeli olacaktır...
Maddi gücünüz yeterli olsa dahi vize almak zorundasınız.
Buda yolculuğunuzu kısıtlayan bir etmen, vizeniz o bölgede kaç gün kalabileceğinizi belirler.
Maceraları tamamladıkça vizenin izni verdiği gün seviyesi de artar.
Ayrıca hamileliği ilerlemiş simler ve yeni doğmuş bebekler seyahat edemezler.
Ancak henüz hamile kalmış simler yolculuğa çıkabilir ancak yolculuk boyunca hamilelikleri ilerlemez.
Ancak amacınız tatil değil sadece, bir çok macera, anıt mezarlar, bulmacalar ve ilgi çekici hikayeler sizi bekliyor...
Bu ülkelerden birini keşfe çıkmak için tek yapmanız gereken sim'inizin cep telefonu ile ''Travel'' (Seyahat Et) komutunu vererek istediğiniz ülkeyi seçmek...
Elbette yolculuğun belli bir bedeli olacaktır...
Maddi gücünüz yeterli olsa dahi vize almak zorundasınız.
Buda yolculuğunuzu kısıtlayan bir etmen, vizeniz o bölgede kaç gün kalabileceğinizi belirler.
Maceraları tamamladıkça vizenin izni verdiği gün seviyesi de artar.
Ayrıca hamileliği ilerlemiş simler ve yeni doğmuş bebekler seyahat edemezler.
Ancak henüz hamile kalmış simler yolculuğa çıkabilir ancak yolculuk boyunca hamilelikleri ilerlemez.