Tayland'da Ordu Yönetime El Koydu !

Users who are viewing this thread

Lucon

Subforum Moderator


ORDU YÖNETİME EL KOYDU !


Tayland Genelkurmay Başkanı General Prayuth Chan-ocha, ordunun yönetime el koyduğunu açıkladı.

ORDU KOMUTANI: ZORUNDA KALDIK

Sıkıyönetim ilanından iki gün sonra televizyonda açıklama yapan Ordu komutanı, asayiş sağlamak ve reformları gerçekleştirmek zorunda olduklarını söyledi. General Prayuth Chan-ocha, darbenin uluslararası ilişkileri etkilemeyeceğini söyledi.

Darbe açıklaması, generalin hasım grupların liderleriyle yaptığı toplantının ardından geldi.

Prayuth Chan-ocha, sıkıyönetimi uygulayan komisyonun, şimdiden sonra ülke idaresini ele alacağını bildirdi.


SALI GÜNÜ SIKIYÖNETİM İLAN EDİLMİŞTİ

Tayland'da Ordu salı günü, Bangkok'ta hükümet ve hükümet karşıtı grupların düzenlendiği ve 7 aydan beri süren, 28 kişinin hayatını kaybettiği, 700'e yakın kişinin yaralandığı gösterilerin ardından sıkıyönetim ilan etmişti.

AYLAR SÜREN SİYASİ KRİZ

Tayland'daki siyasi kriz, Kasım 2013'te hükümetin bir af yasası çıkarması üzerine başlamıştı.

Askeri darbeyle 2006'da devrilen ve Dubai’de sürgünde yaşayan eski Başbakan Taksin Şinavatra hakkındaki mahkumiyet kararının kalkmasıyla sonuçlanabilecek söz konusu yasa teklifi, muhalefetin tepkisini çekmişti. Hükümet, muhalefet milletvekillerinden Sutep Tagsuban’ın liderliğindeki Halkın Demokratik Reformu Komitesi’nin (HDRK) başlattığı eylemler sonucu teklifi geri çekmek zorunda kalmıştı.

Yasa teklifinin geri çekilmesini yeterli bulmayan Sutep, ülkenin ve Şinavatra ailesinin büyük bir yolsuzluk batağının içinde olduğunu iddia ederek, hükümetin devrilmesi gerektiğini savunmuştu.

HDRK’nın bu amaçla 23 Kasım’da başlattığı eylemlere seçimleri boykot çağrısında bulunan muhalefetteki Demokrat Parti de destek vermişti. Bangkok’ta bir araya gelen hükümet yanlılarının da karşı eylem başlatması üzerine kaos ortamına sürüklenen ülkede, bombalı ve silahlı saldırılar düzenlenmiş, olaylarda hayatını kaybedenler olmuştu.

Olayların kontrolden çıkması üzerine ülkede olağanüstü hal ilan eden eski Başbakan Yinglak, 9 Aralık’ta parlamentoyu feshederek 2 Şubat’ta erken genel seçime gitme kararı almıştı. Ancak erken seçimler, siyasi sistemde reform yapılana kadar ülkenin seçilmeyenlerden oluşan halk konseyi tarafından yönetilmesini isteyen HDRK’nın eylemleri sonucu alt üst olmuştu.

HDRK, seçimlerin ardından Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak, hükümetin seçimlerde yetkilerini kötüye kullandığı gerekçesiyle feshedilmesi talebinde bulunmuştu.

Yinglak Şinavatra, 7 Mayıs'ta Anayasa Mahkemesi tarafından yetkisini kötüye kullanmaktan suçlu bulunarak başbakanlık görevinden alınmıştı. Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu da Şinavatra'nın görevini ihmal ettiğine ve Senato'da yargılanmasına karar vermişti. Yinglak'ın yerine geçici olarak, Başbakan Yardımcısı Niwatthamrong Boonsongpaisan getirilmişti.


BARIŞ KORUMA KOMUTA MERKEZİ'NDEN TOPLANTI ÇAĞRISI

Sıkıyönetimi hayata geçirmekle görevli Barış Koruma Komuta Merkezi, kamu kurumlarının ve devlet girişimlerinin yöneticileriyle diğer kurumların temsilcilerini toplantıya çağırırken, hükümet yanlısı ve hükümet karşıtı gruplardan gösteri düzenlememelerini istedi.

Kimi Taylandlılar günü evlerinde oturarak geçirirken, kimileri sokağa çıktı ve özellikle turistler devriye gezen askerlerle fotoğraf çektirdi
.

"ASKERLERİ TEBESSÜMLE KARŞILAYIN"

"Kırmızı gömlekliler" olarak bilinen yönetim yanlısı gruplar, Bangkok'un kuzeybatısındaki bir dış mahallede toplanırken, Diktatörlüğe Karşı Demokrasi Birleşik Cephesi lideri Jatuporn Phromphan, bu gruplara seferber olmaları ve "askerleri tebessümle karşılamaları" çağrısında bulundu.

Tayland yasalarının sıkıyönetime izin verdiğini hatırlatan Jatuporn Phromphan, Ordu Komutanı General Chan-ocha'dan demokrasinin yeniden tesis edilmesi için en kısa zamanda seçim yapılmasını sağlamasını istedi.

Jatuporn Phromphan, General Chan-ocha'nın, hükümet karşıtı gruplar dahil tüm tarafları aynı masa etrafında toplaması ve krizden çıkabilmek için çözümün birlikte aranması gerektiğini vurguladı.


MUHALİFLERİN GÖSTERİ PLANLARI İPTAL EDİLDİ

Yönetim karşıtı Halkın Demokratik Reform Komitesi'ninse (HDRK) Bangkok'ta düzenlemeyi planladığı tüm gösterilerin iptal edildiği belirtildi.

Uzmanlar, "HDRK'nin sıkıyönetimi memnuniyetle karşılamakta tereddüt etmeyeceğini" belirterek sıkıyönetime muhalefetin yönetim yanlısı gruplardan geleceğini düşünüyor.

HDRK üyelerinin sosyal medya üzerinden sıkıyönetimi kutladığı iddia ediliyor.

UZMANLAR

AA muhabirine açıklamada bulunan uzmanlarsa süreçten endişeli.

Tayland'daki İnsan Hakları İzleme Örgütü Temsilcisi Sunai Phasuk, Bangkok Post gazetesine yaptığı açıklamada, sıkıyönetimi kastederek "Hiçbir şeyin bu tür katı bir önlemi haklı gösteremeyeceğini" söyledi.

"Medyanın doğru düzgün çalışamadığını, güçler ayrılığı sisteminin tek bir kişinin denetimine geçtiğini" vurgulayan Sunai Phasuk, bunun Tayland için "ürkütücü bir gelecek" anlamına geldiğini kaydetti.

Mahidol Üniversitesi İnsan Hakları ve Barış Çalışmaları Enstitüsü Direktörü Gothom Arya, durumun belirsizliğine işaret ederek "Eğer Ordu, siyasi işlerin kontrolünü devralırsa bu sıkıyönetimden daha fazlası anlamına gelir, açıkça dile getirilmemiş bir darbe olur ama kendisini güvenlik sorumluluğuyla sınırlandırırsa Tayland sıkıyönetiminin sınırları içinde kalır" yorumunda bulundu.


ABD'DEN UYARI

Bu arada, ABD, sıkıyönetim ilanına ilişkin değerlendirmede bulunmakta gecikmedi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, yaptığı açıklamada, "sıkıyönetiminin geçici olması ve demokrasiye zarar vermemesi gerektiğini" söyledi.

Psaki, "Tüm taraflardan, ifade özgürlüğü dahil, demokratik ilkelere saygı göstermelerini istiyoruz" dedi.

Tayland, 1932 yılından bu yana 18 darbeye tanıklık etti. Son darbe, 2006 yılında eski Başbakan Taksin Şinavatra'nın sonunu getirdi ve bugün hala devam eden siyasi krizin başlangıcı oldu.



Şunuda Şahsen Belirtmek İsterim,Türkiye'de Meşhur Ve Etkili Olan 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi,Ülke İçinde Bulunan Sağ,Sol Çatışmasını Önlemek Ve Ülkede Bulunan İstikrar Ve Demokrasiyi Yeniden Düzeltmek Üzere OrGeneral Ve Genelkurmay Başkanı Kenan Evren Tarafından Ülke Yönetimine El Konulmuştur,Ve O Zamanın İzleri Hala Günümüze Devam Etmektedir.
Ülkemizde Bulunan Sol-Cephe Tarafından Hiçbir Zaman Sevilmemiş Ve Askere Karşı Silah Sıkma Politikası İzlemişlerdir.!!
 
Zaten başbakanları kaçmıştı diye hatırlıyorum. Tabii bu çok yeni bir haber değil.

Son paragrafına;

ABD destekli faşist darbeler hiçbir şeyi düzeltmez. Sadece ABD'nin çıkarlarını iyileştirir. Bu darbeyi seven/haklı bulan tipler genelde ceplerini düşünmektedirler. Amerikalı dostlarıyla fotoğraf çekinen kendine 'ülkücü' diyen arkadaşlarıda unutmadık. Sözüm meclisten dışarı.
 
Kral Faust said:
Zaten başbakanları kaçmıştı diye hatırlıyorum. Tabii bu çok yeni bir haber değil.

Son paragrafına;

ABD destekli faşist darbeler hiçbir şeyi düzeltmez. Sadece ABD'nin çıkarlarını iyileştirir. Bu darbeyi seven/haklı bulan tipler genelde ceplerini düşünmektedirler. Amerikalı dostlarıyla fotoğraf çekinen kendine 'ülkücü' diyen arkadaşlarıda unutmadık. Sözüm meclisten dışarı.

Türkiye'ye sosyalizm ve komunizmin gelmesi ancak hayallerde olur,ve komunizm kadarda ağır bir rejim yok,özgürlük felan sözde .
 
Kendini vatansever olarak görüpte ABD yalakalığı yapmaktansa senin terimlerinle 'ağır,özgür olmayan' bir rejimde yaşamayı tercih ederim. Sosyalizmde sözdeyse faşizmde imkansızdır.
 
Kusura bakma Kamarow ancak senin bu haberi paylaşmanın sebebinin senin "darbe meraklılığı"ndan kaynaklandığını düşünüyorum. Bu ilk değil çünkü daha önce forumun WFaS Klanlar kısmında yine "ordu yönetime el koydu" fanboyluğu yapmışlığın da var.

Sana şunları söylemek isterim darbe hiçbir zaman iyi değildir. Yığınlar (insanlar) kendi kaderlerini tayin edebilecekleri bir yönetime ihtiyaç duyar, yığınların demokrasiden uzakça ve militaristçe kontrol edilmesi demokrasiyle asla bağdaşmaz. Komünizm, sosyalizm konusunun yeri burası değil.

Ha amacın bu değilse, haklısın tabii.
 
Nau haklı, Ordu asla ve asla ülkeyi yönetecek organ değildir. Zaten yanlış hatırlamıyorsam şu an hala geçerli olan bir yasanın verdiği yetkiyle, büyük toplumsal olaylara askerin yasal olarak müdahale hakkı var. Daha doğrusu hakdan ziyade sorumluluğu var. Bu bile asker için angarya olan ve askerin kabiliyetinin dışında kalan bir işken ülke yönetimini elinde bulundurmak askerin tamamen yeteneğinin dışında olan bir durum. Bana kalırsa asker yönetimi sadece  ülkenin bağımsızlığı ve egemenliği somut bir tehdit altındayken alabilir ki bunun da gerekliliği tartışılır.
 
darbeye merakım soz konusu vardır wfas degıl napolyon bolumu o,benım sadece sasırdıgım sey bu tur seylerın demokrasıde olması ama konu ben degılım ve sadece taylanddakı olaya bakın.

 
Kral Faust said:
Kendini vatansever olarak görüpte ABD yalakalığı yapmaktansa senin terimlerinle 'ağır,özgür olmayan' bir rejimde yaşamayı tercih ederim. Sosyalizmde sözdeyse faşizmde imkansızdır.
Kötünün iyi diyosun..
Neden iyinin iyisi değil de kötünün iyisi?
 
Castiello said:
Kral Faust said:
Kendini vatansever olarak görüpte ABD yalakalığı yapmaktansa senin terimlerinle 'ağır,özgür olmayan' bir rejimde yaşamayı tercih ederim. Sosyalizmde sözdeyse faşizmde imkansızdır.
Kötünün iyi diyosun..
Neden iyinin iyisi değil de kötünün iyisi?
Hayır öyle demiyor, farkettiysen "yapmaktan-SA" diyor. Normalde tabii ki tercih iyinin iyisi. Faust burda ağır ve özgür olmamanın ABD yalakalığından daha iyi olduğundan söz ederek, ABD yalakalığının en kötüsü olduğuna değiniyor. Bir nevi söz sanatı anlayacağın.

Yoksa tabii ki hafif ve özgür olan ağır ve özgür olmayanın üstündedir.
 
ben yatıyorum arkadaslar ıyı geceler arkadan laf atmayın
saygı cercevesınde tartısın ve sızce taylandda bu darbe olmadı ulke durumu nasıl olurdu kafalarda dolu soru var
 
Nautilus said:
Castiello said:
Kral Faust said:
Kendini vatansever olarak görüpte ABD yalakalığı yapmaktansa senin terimlerinle 'ağır,özgür olmayan' bir rejimde yaşamayı tercih ederim. Sosyalizmde sözdeyse faşizmde imkansızdır.
Kötünün iyi diyosun..
Neden iyinin iyisi değil de kötünün iyisi?
Hayır öyle demiyor, farkettiysen "yapmaktan-SA" diyor. Normalde tabii ki tercih iyinin iyisi. Faust burda ağır ve özgür olmamanın ABD yalakalığından daha iyi olduğundan söz ederek, ABD yalakalığının en kötüsü olduğuna değiniyor. Bir nevi söz sanatı anlayacağın.

Yoksa tabii ki hafif ve özgür olan ağır ve özgür olmayanın üstündedir.
Hadi canım, atıyoğsun?

Farkettiğim gibi yapmaktan-SA diyor. Normalde bu cümle, örn: "onu yapmaktansa bunu yeğlerim." o kadar kötü olmasındansa bu olsun daha iyi anlamı taşır. Yani 2. olasılık da kötüdür ancak 1. olasılığa göre iyidir. Yani kötünün iyisi olur. Lakin ben Faust'un bu anlamda kullanmadığını biliyorum ancak "bir nevi söz sanatıyla" 2.'sinin de kötü olduğunu anlattım.
Bir takım söz sanatlarını öğrenmeden öğretmeye kalkmayalım.
 
Yok ben direk olarak Nautilus'un dediğini dedim.

Kamarow 'ağır ve özgür olmayan' dediği için bende onun söylediği anlamda kullandım. Yani iyisinin iyisini (Hafif ve Özgür) diyorum ama bu durumda kötünün iyisi bile en kötüsünden daha iyidir dedim.
 
Eheheh öğrenmediğimi nerden çıkardın ki? Senin Faust'un 2. söylediğinin de kötü olduğunu söylediğini biliyorum. Ama Faust'un genel tercihi 2.si değil zaten diyorum. Kendisi de belki de 2.sinin kötü olduğunu biliyor.

Çok şükür hakimiz söz sanatlarına.

Edit: Gerekli şeyi de söyledi Faust.
 
Naitulus;
Nereden çıkardım? Üstte yazdıklarından.


Faust;
Eh tamam benim yukarıda yazdığım anlamda kullanmış oluyorsun işte. Ben de senin onu iyi olduğunu düşündüğünü biliyorum. Ama senin yazdığın cümlenin normal anlamı benim dediğim gibi. Ben senin fikirlerini bilmesem öyle anlaşılır yani.

Rusça, Türkçe dil bilgini zayıflattı herhalde. :razz:
 
Ben de sana diyorum ki, oradaki dediğim Faust'u doğrular nitelikteydi zaten. Söz sanatı yanlışı falan olmadı, ama o kadar da önemli bir konu değil bu sonuçta bir dil bilimci kadar dile hakim değilim.
 
Back
Top Bottom