Tarihi Çarpıt

Users who are viewing this thread

Hasan Sabbah, 11. yüzyıl ortalarında On İki İmam Şiiliği’nin kalesi olan Kumm kentinde dünyaya gelmiştir. Kendi otobiyografisinde 17 yaşına kadar sürekli bir biçimde bilgiyi araştırdığını ve bir âlim olmak istediğini söyleyen bu zat, dini eğitim alırken İsmailili bir refikle karşılamış ve bu karşılaşma onun hayatını değiştirmiştir. Bu değişim onun ubisoft'a ilham kaynağı olmasını sağlamıştır ve günümüz Assassin's Creed (PoP) doğmuştur. Hasan Sabbah ileri görüşlü biri olduğu için Ubisoft'tan eğer yaşarsa tazminat alacağını dile getirmiştir. Haşhaşiler ile birlikte Alamut Kalesinde güle oynaya yaşamışlardır. Fakat Ubisoft kurulmadan önce ölmüştür...
 
Melikşah’ın ölümünden sonra tahta geçen Sultan Sungur, İsmaililer’in üzerine ordu göndermeye hazırlandığı sırada, bir sabah yastığının başında saplanmış bir hançer bulur. Ertesi gün saraya gelen elçi Sungur’a bir mesaj verir. Mesajda şu yazmaktadır: “Ben istemez miydim ki o hançer sert taşa değil de, sultanın yumuşacık ******** Saplansın! Bizimle uğraşmaktan vazgeç. Yoksa benliğinden olursun.!” Yazılı kağıdı gören Sungur, ''Bunlarla şaka olmaz, el mahkum, *** gardiyan..'' demiştir ve Hasan Sabbah ve Haşhaşileri ile uğraşmaktan vazgeçmiştir.

NOT: Küfür, Hakaret, Argo yasak olduğu için sansürledim. Eh.. anlamayanlar sorabilir :smile: ayrıca tarihi değil sözleri çarpıttım denilebilir :')
 
Sovyetler Birliği, Afganistan'ı neden işgal edemedi?

Tarihler 25 Aralık 1979'u gösterdiğinde dönemin süper güçlerinden biri olan Sovyetler Birliği, Afganistan'a savaş açtı. O dönemlerde istediği adamları Sovyetlerin başına getiremeyen General Shepherd, bu haberi duyunca çok sevindi. Sovyetlere bir darbe daha vurma vaktidir dedi, ardından ordularını topladı. Shepist askerler Kabil'e bir ay içinde vardı. Sovyetler Birliği, Afganistan'dan üstündü. Ancak General Shepherd'a bağlı askerler gelince, güçler dengelendi. Ancak şimdi kilit bir durum vardı. Sovyetler, Kabil'e bir türlü giremiyordu. Shepist askerler, Sovyetlerden kat kat güçlü propagandalar yaparak şehri halk ile beraber ölümüne korumaktaydı. Duruma sinirlenen Sovyetler, şehri bombalar ile yok etmeye karar vermişti. Kabil harabeye dönecekti. Ancak General Shepherd, bunun sonucunun böyle olacağını aylar öncesinden sezmiş, ardından bir savunma ve bir de karşı taaruz planı yapmıştı. Sovyetler uçaklarıyla geldiğinde, General Shepherd'in emriyle uçaksavarlar uçakları püskürtmüş, Sovyet tanklarına karşı tanksavarlar büyük bir başarı elde etmişti. General Shepherd, yaklaşık 17.000 askerine, ölümüne hücum emri vermiş ve böylece 17.000 yürekli Shepist'in, 100.000+ Sovyet askerine karşı onurlu mücadelesi başlamıştır. İlk taaruz sonucu Sovyetlerin kaybı 45.000+ iken, General Shepherd'in askeri zekası sayesinde Shepistlerin kaybı 6.000+ olmuştur. İkinci taaruzda General Shepherd, Kabil'i kuşatan tüm Sovyet askerlerini esir almıştır. Daha sonra Sovyet üst yetkilileri, Shepist ordusu kadar kadını General Shepherd'a sununca, kahraman General Shepherd meydanı bırakmıştır. Sovyetler, 1980-1982 yılları arasında geçen bu çatışma sonrası, 1983'de, Kiev'e Shepgrad demeyi kabul etmiştir.

General Shepherd gittikten sonra başta Kabil olmak üzere tüm Afganistan adeta harabeye dönmüştür. Sovyetler Birliği çekildikten sonra bile iç savaşı devam etmiştir. Halk, General Shepherd'ı kalpten sevmiş ve gerçek lideri kabul etmiştir. General Shepherd çekildikten sonra bu topraklarda adalet, hak ve hukuk kavramları son bulmuştur.
 
The Young Wolf's Daddy said:
Sovyetler Birliği, Afganistan'ı neden işgal edemedi?

Tarihler 25 Aralık 1979'u gösterdiğinde dönemin süper güçlerinden biri olan Sovyetler Birliği, Afganistan'a savaş açtı. O dönemlerde istediği adamları Sovyetlerin başına getiremeyen General Shepherd, bu haberi duyunca çok sevindi. Sovyetlere bir darbe daha vurma vaktidir dedi, ardından ordularını topladı. Shepist askerler Kabil'e bir ay içinde vardı. Sovyetler Birliği, Afganistan'dan üstündü. Ancak General Shepherd'a bağlı askerler gelince, güçler dengelendi. Ancak şimdi kilit bir durum vardı. Sovyetler, Kabil'e bir türlü giremiyordu. Shepist askerler, Sovyetlerden kat kat güçlü propagandalar yaparak şehri halk ile beraber ölümüne korumaktaydı. Duruma sinirlenen Sovyetler, şehri bombalar ile yok etmeye karar vermişti. Kabil harabeye dönecekti. Ancak General Shepherd, bunun sonucunun böyle olacağını aylar öncesinden sezmiş, ardından bir savunma ve bir de karşı taaruz planı yapmıştı. Sovyetler uçaklarıyla geldiğinde, General Shepherd'in emriyle uçaksavarlar uçakları püskürtmüş, Sovyet tanklarına karşı tanksavarlar büyük bir başarı elde etmişti. General Shepherd, yaklaşık 17.000 askerine, ölümüne hücum emri vermiş ve böylece 17.000 yürekli Shepist'in, 100.000+ Sovyet askerine karşı onurlu mücadelesi başlamıştır. İlk taaruz sonucu Sovyetlerin kaybı 45.000+ iken, General Shepherd'in askeri zekası sayesinde Shepistlerin kaybı 6.000+ olmuştur. İkinci taaruzda General Shepherd, Kabil'i kuşatan tüm Sovyet askerlerini esir almıştır. Daha sonra Sovyet üst yetkilileri, Shepist ordusu kadar kadını General Shepherd'a sununca, kahraman General Shepherd meydanı bırakmıştır. Sovyetler, 1980-1982 yılları arasında geçen bu çatışma sonrası, 1983'de, Kiev'e Shepgrad demeyi kabul etmiştir.

General Shepherd gittikten sonra başta Kabil olmak üzere tüm Afganistan adeta harabeye dönmüştür. Sovyetler Birliği çekildikten sonra bile iç savaşı devam etmiştir. Halk, General Shepherd'ı kalpten sevmiş ve gerçek lideri kabul etmiştir. General Shepherd çekildikten sonra bu topraklarda adalet, hak ve hukuk kavramları son bulmuştur.
Şepırduekber!
 
Brazdnt said:
Malazgirt Savaşının Seyirini Değiştiren Oba Van Keçiverbi bey
M.Ö 1453 yılında Costantinopolis obasında beyaz bir kadından siyahi bir evlat dünyaya gelmiş.Bu çocuğa siyah bir keçiye benzediğinden Oba Van Keçiverbi ismini koymuşlar. Oba Van isimli çocuk büyük bilge Koyi Koyin tarafından eğitim almış ve ustasını Bir Osmanlı baskını sonucu kaybetmiş.Bir çok tanıdığı gözlerinin önünde ölen Oba Van bey mensubu olduğu boy olan Zulu boyunu yanına alarak intikam almanın yollarını arar. Uzun bir yolculuk sonunda Haggiyari Alçakova isimli bir bölgede Osmanlılarda sefere gidecek olan Bozans boyuna denk gelir. Bozans beyi Acunus Ilıcanus Oba Van beyden yardım ister. Oba Van bey teklifi reddedemez ve sefer için hazırlık başlar. Takvimler M.S 1923 yılına geldiğinde hazırlıklar tamamlanır ve sefere çıkılır. 2 ordu malazgirtte karşı karşıya gelir ve maça başlarlar. Maç kıyasıya devam ederken Bozans İdman Yurdu ilk golü atar ve durum 1-0 a gelir. Osmanlı Belediyespor ümidini yitirmez ve uzun süren baskıları sonucu durumu 1-1 e getirirler. Dakikalar 90 ı gösterdiğinde Osmanlı Belediye kontra atağa kalkar. Afdilamid Hamod tam şutu çekecekken Oba Van bey uçan tekme atarak rakibinin kafasını kırar ve hakem penaltı verir. Afdilamid Hamod Osmanlı Belediye taraftarlarının acı feryatları ve gözyaşları eşliğinde sahaya o an gömülür. Oba Van bey sarı kart görür. Penaltı vuruşunu kullanıldıktan hemen sonra kaleci şutu kurtarır ancak seken topta oba Van bey gelişine topa abanır ve kendi kalesine gol atar. Maçı 2-1 mağlup ayrılan Bozans idman Yurdu Oba Van bey ile bütün anlaşmaları fes eder ve kazığa oturttururlar. Oba Van bey halen haggiyari müzesinde sergilenmektedir.

Oba Van beyin günümüze ulaşan tek resmi
GmZGzv.jpg
Şu ana kadar okuduklarımın en iyisi :lol:



Amerika kıtasını keşfeden kişinin adı Kristof Kolomb değil, Hristos Kontos'tur. Kendisi Doğu Roma İmparatorlarına hizmet eden bir aileden olup 1453 yılında Konstantinopolis düştükten sonra alabileceği bütün bilgileri ve insanları alıp İtalya'ya geçmiş, orada merak saldığı denizcilikte gelişerek 1492'de Bahama adalarına ulaşmıştır. Orada Avrupa'ya dönmek yerine kuzeye ilerlemiş, sonucunda eski adı Delaware olan bölgede karaya çıkıp Nea Konstantinopolis'i kurarak bir yoldaşının "burası cennet gibi bir yer" demesi üzerine orada Elysia İmparatorluğu'nu ilan etmiştir. İmparatorluk zaman içerisinde kıtada genişlemiş; Helen ve Roma kültürlerinin yerli kültürlerle etkileşmesi sonucunda Ortodoks Hristiyanlık halen etkin olduğu halde kısmen Antik Helen dinine dönüş yapmıştır. 18. yüzyılın ikinci yarısında İmparatorluk destabilize olmuş, bunu fırsat bilen George Washington adında bir Anglikan İngiliz'in ayaklanması neticesinde 1783'te yıkılmıştır. Percy Jackson Hristos Kontos'un soyundan gelir.
 
[quote author=Afrandez] Percy Jackson Hristos Kontos'un soyundan gelir.

[/quote]

Bu iyiydi :grin:



Putin'in adını sevişirken bir türlü Put-inleyemediği için karısı koymuştur. (Aklıma geliş şeklini..)
 
Back
Top Bottom