KEYFEKEDER
Veteran
Lafa nereden başlayacağımı bilemiyorum açıkçası, yabancı forumlarda insanlar bu konu hakkında sayfalarca yazıp durmuşlar. Ancak görünen o ki oyuncuların düşünceleri geliştirici firmanın pek de umurunda değil. Büyük ihtimalle benim bu yazdıklarımı da Taleworlds ekibinden kimse okumayacak bile, okursa da kağıttan uçak yapıp atacak en iyi ihtimalle ama ben yine de içimde kalmasın diye karalıyorum bir şeyler.
Geliştiriciler resmen oyunun orijinal olan hangi yönü varsa köreltmeye ant içmişler sanki. M&B oyunu diye satın almıştım ama bu bildiğin Chivalry'nin yandan yemişiymiş. Hoş, Chivalry'ye özenmiş ama onu da tam becerememiş. Bir firma nasıl aynı anda hem bu kadar orijinal bir fikir üretecek kadar vizyon sahibi olup hem de bu kadar orijinal bir fikiri böylesine sığ bir şekilde harcayacak kadar vizyonsuz olabilir aklım almıyor.
Oyunun diplomasisi gelişecek dallanıp budaklanacak, açık dünyası büyüyecek, oyunun çapı genişleyecek derken insanlar Warband'deki özellikleri arar duruma geldiler. Nereden nereye! Benim bu oyunu doğru dürüst beklediğim süre şunun şurasında 1-2 sene ya vardır ya yoktur. Şu oyunu 8 yıl boyunca bekleyip de bu sonuçla karşılaşsaydım Taleworlds'un Ankara'daki ofisinin önünde kendini yakmalı protesto yapardım muhtemelen.
10 yıldır aynı tas aynı hamam. Warband'ın üstüne yeni gelen özellikler bir elin parmağını geçmiyor neredeyse, ki onlar da Warband'da olup da bu oyunda olmayan özelliklerin yanında ufacık kalıyorlar. Oyunu ağzına kadar doldurmuş bugları saymıyorum bile, erken erişimde süreci boyunca düzeltileceklerini umarak. Yine de savaş sahneleri oldukça etkileyici, Warband'deki gibi epik bir soundtrack ayarlanırsa piyasadaki çoğu ortaçağ aksiyon oyununa nal toplatır. Zaten yeni oyun motorunun getirdiği özellikler de olmasa (daha iyi grafikler, çok daha kaliteli ve geniş çaplı bir fizik motoru) oyunun pek de katlanılacak bir yanı yok şuanda. Onun dışında karakteri kontrol etmesi çok daha hoş ve rahat, Warband savaşlarındaki hantallık hissi çoğunlukla ortadan kaldırılmış. Ama yine de savaş sahnelerinin bile eksikleri var. Askerlere düşmanın belirli bir bölüğüne odaklanma emri verilemiyor, aynı şekilde kuşatma silahlarını durdurma emri de yok. Bunun sonucunda da atlı okçular düşmanın esas tehlikeli birliklerine yönelmektense kalkan formasyonuna giren piyadelerin içine teker teker girip ölüyorlar ve kuşatmalardaki üç tane merdivenin sadece birini tek seferde tek kişi çıkmak için sıraya giren düzinelerce avanak kendi mancınıklarından fırlatılan buzdolabı büyüklüğündeki kayaların hedefi olarak daha düşmanla karşı karşıya gelemeden niyazi oluyorlar. Kuşatma kulelerinin daha herhangi bir asker tarafından kullanıldığını görmedim zaten. Kuşatma kulesini surlara kadar taşıyıp bırakıyorlar ardından yine üç tane merdivenin sadece birinden tırmanmak için sıraya girmeye başlıyorlar
Yapay zeka gerçekten sorunlu, ve düzelecek gibi de durmuyor. Hadi bunu görmezden gelelim (ki görmezden gelmek imkansız) bu sefer de oyunda olmayan "immersion" kavramına takılmamak elde değil. Sen bütün Kalradya'yı fetih mi ettin? İmparator mu oldun? Bunların hiçbirinin önemi yok. Herhangi bir NPC'nin sokakta gezinen köylüyle imparatora yaptığı muamele arasında en ufak bir fark yok. İstediğin kadar muzaffer bir komutan ol, gaddar bir hükümdar ol. Rastgele bir köylünün teki karakterinle el ense yapacak kadar seviyesizce konuşabiliyor. Karakterin icraatlarına ve itibarına göre npclerin karakterden korkması ya da sevmesini ve diyaloglarının değişmesini programlamak bu kadar zor olmamalı. Şuanda oyunda hükümdar olmanın tek olayı ülkeyi savaşa sokup barış yapmaktan ibaret resmen.
Oyunun geneline yayılan bir problem bu gerçi. Birde oyun boyunca genel bir amelelik havası hakim. Koskoca kral oluyoruz hala "Ülkenin en becerikli demircisi gelsin bana şöyle bir kılıç dövsün benden ne isterse istesin" demek gibi oyuncuya statüsünü hissettiren en ufak bir özellik yok. Diplomasi zaten yerlerde, ittifak kurmayı vs geçtim bir ülkeye elçi bile gönderemiyoruz. Başkentler aynı şekilde ortada yok. Depoyu yiyecek ve içkiyle doldurup kurultay yapma özelliği bile yok. Köy yağmasına giriyoruz hala haritada köyün üstünde bir tane ısmarlama alev sprite'ı yanıp durmasından başka bir belirti yok. Benim karakterimi o yanıp tutuşan köyün içinde canı pahasına oradan oraya koşturan köylülerin, zorla girilmeye çalışılan evlerin ve tarlaların ortasına bırakmadıktan sonra ne anladım ben o yağmadan? Çocukların 18 yaşına kadar hiçbir yerde görünmemesi de ayrı bir saçmalık, tarihte düzinelerce çocuk hükümdar varken bu oyunda oğlumuzu sancağa bile gönderemiyoruz. Hadi bunu geçtim bari sarayda etrafta görünür olsunlar, çocuklarımızı sevemiyoruz bile.
İlişki sistemi berbat edilmiş. Soyluların zaten kişisel herhangi bir fikirleri veya aklı yok. Klanlarıyla ilişkiniz neyse o. Daha tanışıklığımızın bile olmadığı adam sırf bilmem kaç yıl önceki bir savaşta kayınçosunu kurtardım diye bana hayranlık duyuyor. Aseray'ın iki üç tane kıytırık komutanın boynunu vurdurdum diye haritanın öbür ucundaki Batanya'da adını bile duymadığım klanlar bana düşman oldu. Bu sistem kimin aklına geldiyse çok güzel olmuş, mümkünse bir daha bir şey düşünmesin
Kullandığım üslup nedeniyle kulağa biraz histerik geliyor olabilirim ama gerçekten oyun kurtarılmaktan uzak görünüyor. Benim için pek de önemli değil gerçi. Ben zaten bu oyunu modları için oynuyorum, erken erişimden sonra bir daha native'in yüzüne bile bakmam ama yine de bu oyunun bu denli hezimete dönüşmesini görmek üzücü. Oyunu aldım alalı irili ufaklı dört tane güncelleme geldi ve yakındığım sorunlardan birine bile yönelik çalışma yapılmadı. Oyuncular İngilizce forumda bas bas bağırıyor oyunun kritik sorunlarıyla ilgili ama güncellemeler hep iki üç tane kıytırık taç, miğfer modelinden vs oluşuyor. Söyleyecek bir şey bulamıyorum artık
Bu oyunun Mount&Blade olduğuna eminsiniz değil mi?
Geliştiriciler resmen oyunun orijinal olan hangi yönü varsa köreltmeye ant içmişler sanki. M&B oyunu diye satın almıştım ama bu bildiğin Chivalry'nin yandan yemişiymiş. Hoş, Chivalry'ye özenmiş ama onu da tam becerememiş. Bir firma nasıl aynı anda hem bu kadar orijinal bir fikir üretecek kadar vizyon sahibi olup hem de bu kadar orijinal bir fikiri böylesine sığ bir şekilde harcayacak kadar vizyonsuz olabilir aklım almıyor.
Oyunun diplomasisi gelişecek dallanıp budaklanacak, açık dünyası büyüyecek, oyunun çapı genişleyecek derken insanlar Warband'deki özellikleri arar duruma geldiler. Nereden nereye! Benim bu oyunu doğru dürüst beklediğim süre şunun şurasında 1-2 sene ya vardır ya yoktur. Şu oyunu 8 yıl boyunca bekleyip de bu sonuçla karşılaşsaydım Taleworlds'un Ankara'daki ofisinin önünde kendini yakmalı protesto yapardım muhtemelen.
10 yıldır aynı tas aynı hamam. Warband'ın üstüne yeni gelen özellikler bir elin parmağını geçmiyor neredeyse, ki onlar da Warband'da olup da bu oyunda olmayan özelliklerin yanında ufacık kalıyorlar. Oyunu ağzına kadar doldurmuş bugları saymıyorum bile, erken erişimde süreci boyunca düzeltileceklerini umarak. Yine de savaş sahneleri oldukça etkileyici, Warband'deki gibi epik bir soundtrack ayarlanırsa piyasadaki çoğu ortaçağ aksiyon oyununa nal toplatır. Zaten yeni oyun motorunun getirdiği özellikler de olmasa (daha iyi grafikler, çok daha kaliteli ve geniş çaplı bir fizik motoru) oyunun pek de katlanılacak bir yanı yok şuanda. Onun dışında karakteri kontrol etmesi çok daha hoş ve rahat, Warband savaşlarındaki hantallık hissi çoğunlukla ortadan kaldırılmış. Ama yine de savaş sahnelerinin bile eksikleri var. Askerlere düşmanın belirli bir bölüğüne odaklanma emri verilemiyor, aynı şekilde kuşatma silahlarını durdurma emri de yok. Bunun sonucunda da atlı okçular düşmanın esas tehlikeli birliklerine yönelmektense kalkan formasyonuna giren piyadelerin içine teker teker girip ölüyorlar ve kuşatmalardaki üç tane merdivenin sadece birini tek seferde tek kişi çıkmak için sıraya giren düzinelerce avanak kendi mancınıklarından fırlatılan buzdolabı büyüklüğündeki kayaların hedefi olarak daha düşmanla karşı karşıya gelemeden niyazi oluyorlar. Kuşatma kulelerinin daha herhangi bir asker tarafından kullanıldığını görmedim zaten. Kuşatma kulesini surlara kadar taşıyıp bırakıyorlar ardından yine üç tane merdivenin sadece birinden tırmanmak için sıraya girmeye başlıyorlar
Yapay zeka gerçekten sorunlu, ve düzelecek gibi de durmuyor. Hadi bunu görmezden gelelim (ki görmezden gelmek imkansız) bu sefer de oyunda olmayan "immersion" kavramına takılmamak elde değil. Sen bütün Kalradya'yı fetih mi ettin? İmparator mu oldun? Bunların hiçbirinin önemi yok. Herhangi bir NPC'nin sokakta gezinen köylüyle imparatora yaptığı muamele arasında en ufak bir fark yok. İstediğin kadar muzaffer bir komutan ol, gaddar bir hükümdar ol. Rastgele bir köylünün teki karakterinle el ense yapacak kadar seviyesizce konuşabiliyor. Karakterin icraatlarına ve itibarına göre npclerin karakterden korkması ya da sevmesini ve diyaloglarının değişmesini programlamak bu kadar zor olmamalı. Şuanda oyunda hükümdar olmanın tek olayı ülkeyi savaşa sokup barış yapmaktan ibaret resmen.
Oyunun geneline yayılan bir problem bu gerçi. Birde oyun boyunca genel bir amelelik havası hakim. Koskoca kral oluyoruz hala "Ülkenin en becerikli demircisi gelsin bana şöyle bir kılıç dövsün benden ne isterse istesin" demek gibi oyuncuya statüsünü hissettiren en ufak bir özellik yok. Diplomasi zaten yerlerde, ittifak kurmayı vs geçtim bir ülkeye elçi bile gönderemiyoruz. Başkentler aynı şekilde ortada yok. Depoyu yiyecek ve içkiyle doldurup kurultay yapma özelliği bile yok. Köy yağmasına giriyoruz hala haritada köyün üstünde bir tane ısmarlama alev sprite'ı yanıp durmasından başka bir belirti yok. Benim karakterimi o yanıp tutuşan köyün içinde canı pahasına oradan oraya koşturan köylülerin, zorla girilmeye çalışılan evlerin ve tarlaların ortasına bırakmadıktan sonra ne anladım ben o yağmadan? Çocukların 18 yaşına kadar hiçbir yerde görünmemesi de ayrı bir saçmalık, tarihte düzinelerce çocuk hükümdar varken bu oyunda oğlumuzu sancağa bile gönderemiyoruz. Hadi bunu geçtim bari sarayda etrafta görünür olsunlar, çocuklarımızı sevemiyoruz bile.
İlişki sistemi berbat edilmiş. Soyluların zaten kişisel herhangi bir fikirleri veya aklı yok. Klanlarıyla ilişkiniz neyse o. Daha tanışıklığımızın bile olmadığı adam sırf bilmem kaç yıl önceki bir savaşta kayınçosunu kurtardım diye bana hayranlık duyuyor. Aseray'ın iki üç tane kıytırık komutanın boynunu vurdurdum diye haritanın öbür ucundaki Batanya'da adını bile duymadığım klanlar bana düşman oldu. Bu sistem kimin aklına geldiyse çok güzel olmuş, mümkünse bir daha bir şey düşünmesin
Kullandığım üslup nedeniyle kulağa biraz histerik geliyor olabilirim ama gerçekten oyun kurtarılmaktan uzak görünüyor. Benim için pek de önemli değil gerçi. Ben zaten bu oyunu modları için oynuyorum, erken erişimden sonra bir daha native'in yüzüne bile bakmam ama yine de bu oyunun bu denli hezimete dönüşmesini görmek üzücü. Oyunu aldım alalı irili ufaklı dört tane güncelleme geldi ve yakındığım sorunlardan birine bile yönelik çalışma yapılmadı. Oyuncular İngilizce forumda bas bas bağırıyor oyunun kritik sorunlarıyla ilgili ama güncellemeler hep iki üç tane kıytırık taç, miğfer modelinden vs oluşuyor. Söyleyecek bir şey bulamıyorum artık
Bu oyunun Mount&Blade olduğuna eminsiniz değil mi?