Herneyse bir Atsız hayranıyım,bundan önce Hitler vardı hatta forumdan bu sebeple yasaklanma almıştım.Öncelikle diyeceğim milliyetçi bir aile de büyüdüm,okul çevrem yine ülkücülerden oluşan bir kitleydi.Komünizm'e gerçek anlamda bir düşmanlık gösterdiğim yoktu hatta sempatim bile vardı.
Karl Max'ın Kapitalizm'inin ilk bölümlerini inceledim,okuduğum her kitap için ayrı bir not defteri tutarım.
Bazı maddeleri alıntıladım,bu sefer Atsız'ın Turancılık,Milli Dava ve Gençlik kitabına baş koydum,oysa bu daha çok bir 'düşünce' kitabıydı,sadece sisteme biraz eleştirim arttı.
Bay Pipo,Efendi diğer Soner Yalçın kitaplarını okuyarak malum 'Derin Devlet'i kendimce tanımaya çalıştım.Haliçte Yaşayan Simonlar sayesinde 'Cemaat'in nelere el uzatacağını ilk orada anladım.
Bende bizzat bu cemaat topluluklarının içinde yetişdiğimden "Din"i damardan aldım.
Yine oralarda Atatürk'ü anlattılar.Cumhuriyet'e düşman kesildim,bir bana birde cahil ve sinsi müritlerin yaptıkları sohbetlerin etkisine bakın,herneyse cemaattan ayrıldım,koptum.
Skyrim falan götürdü işi.
Yeniden çalışmalarıma başladım dine karşı şüphelerim bu zamanda artmaya başladı.
Yurt Kütüphanelerinden kitap çalmaya başladım,Cemal Anadol'un kitaplarını kısa bir sürede okudum.
Elime Vladimir Sakharov'un Ortadoğuda Kızıl Çember adlı kitabı geçti.Böylece sağ çevreler tarafından saniyede bir milyon kez sövülen Sovyetleri ve KGB'yi onun iç halini tanıdım.
Seyit Ahmet Arvasi'nin üç ciltlik bir Türk islam ülküsü vardı.Parça parça okudum,sanki yeni bir devlet kurmak için yazılmış bir kitaptı,Ülkücülük değerlerinden bir nebze olsun vardı ama tam açıklamıyordu,aklından geçenleri hemen kağıda dökmüş gibiydi.
Tuttuğum notlar binlerce sayfayı buldu,birkaç yüz tanesini imha ettim.Geriye kalan kendimin tasarladığı Turan politikasıydı.
Ve işte aklımı değiştiren bu kısa serüvendi.Dostoyevski ve Tolstoy'un her kitabını okumuşumdur.
Kısaca böyle ''Deistim