Siyasi İdeoloji ve Gündem Tartışma

Cumhurbaşkanı Adayım

  • Recep Tayyip Erdoğan

    Votes: 0 0.0%
  • Muharrem İnce

    Votes: 1 7.1%
  • Kemal Kılıçdaroğlu

    Votes: 9 64.3%
  • Sinan Oğan

    Votes: 4 28.6%

  • Total voters
    14
  • Poll closed .

Users who are viewing this thread

"Çok boş bir iddia ortaya attım, kurtaracak argüman sunamıyorum bari espriye şakaya vurarak durumu kurtarayım derkeeen sıçtım."
Bir baktimda sen hariç arguman sunan tek benim kendimi zorlamamışım bile. Kendimi zorlasam kaç tane argüman çıkar sen düşün.

Ayrıca meme-espiri-şaka zaten benim kendimi anlatma stilim değil.

anca böyle anliyosunuz diye böyle attım.:wink:

İçi boş sarkastik cümleler yerine tartışabiliriz de yani sen bilirsin.?
 
Ya git işine neyi tartışabilirsin ki? 2021 AKP'sini CHP'nin ilk yıllarına benzetip bunda bir sorun görmüyorsan sorunların vardır.
Hayır.
Hayır. Doğru değilsin. Benzetiyorum arttırıyorum neredeyse aynı diyorum. Tahi zaman diyorum.

Ayrıca sorunlarımda yok sıradan bir türk genciyim. Kendimi bı dine de şiddete sebep olan sahte miraslara da ideolojilere de ait hissetmiyorum.
 
Turkiyede siyasi gündem kaynağı net olmayan bir şekilde harlanmis durumda ve karadenizde ukrayna-rusya çatışmasinin yani yaklaşan bir bati-dogu çarpışmasınin bir çeşit yansıması olabilir bu harlanma.


Euronews'den: Montrö Anlaşması nedir, Türkiye için ne anlama geliyor?

Yukarıda yazarını tanımadığım yazıda kabaca şöyle denmis: ' Rusya lehine yorum yapıp geçiş yaptırdı Türkiye, şimdi Ukrayna için nato-abd Ukraynaya gelince de aynı şekilde yorum yapmasi bekleniyor'

Yani, gelme ihtimalleri & geçiş sorunundan bahsediliyor.

Gündemi ve bu yazıyı okuyunca diyorum ki, bence karadeniz'e geçiş yapmak boyle montrenin bir taraf lehine yorumuyla/acil durumlarda vs de olur ya da kanalistanbul gibi bir alternatif yolla olur da.

Şimdi kafamdaki soru şu:

Türkiyenin bir bati-dogu savasinı engellemeye gücü yetecek mi? (Savaş olursa bı tarafta, muhtemelen batıda oluruz ve savaşlardan kaçınmaya çalışmak ise iyi olan tutum* ).

Karadeniz'de Bati-dogu çatışmasına engel olmamak 3sekilde olabilir:

-Bogazdan geçişte batı lehine yorum yapip montreyi esnetmek.
-Kanalistanbul gibi bir proje ile alternatif rota oluşturup, proje üzerinde tam egemen devlet olarak, geçiş hakki öne surerek ekonomik refah ve çıkar karşılığında taraf olmak.
+Manda savunucusu gibi siyaset geliştiren bazı muhalefet siyasetçilerinin iktidara gelmesiyle birlikte oluşacak popüler siyasi yapilanmalar(cici siyasi figürler de buna dahil) şeklinde.


Boğazdan geçişler olur mu olmaz mı bilmem ama rahatsız edici ciddi tartışmalara/olaylara şahit olmaya devam edebiliriz önümüzdeki dönemlerde..

*Anlam boşluğu tarafmca giderildi
 
Last edited:
Türkiye’nin dış politikası aktif tarafsızlıktan dengeleme yoluna gireli çok oldu. Bu denge siyaseti de kimi zaman totomuzda patlıyor konjönktür gereği. Bir yandan Karabağ civarından Çin’in “bir kuşak bir yol projesi”ne göz kırparken, öte yandan Kırım işgalini tanımama siyaseti ve İngiltere’yle serbest ticaret anlaşması imzalanmasıyla batıya göz kırpıyoruz. Suriye’de ve Libya’daki durum ise karmakarışık. Kimin eli kimin cebinde belli olmayan bu gibi muhitlerde ortadan oynayıp, Almanya gibi dışarıda AB sözcülüğü görevini ifa edecek tarzda “gel anam Goethe gidelim, ortam şenlensin” politikası olan bir devletle masaya oturuyoruz, özellikle Libya konusunda. Şu an Rusya’nın başında Putin değil de Yeltsin olsaydı tamamen batı entegreli bir dış politika güderdik herhalde geçmişte olduğu gibi. Yani neresinden tutarsan elinde kalıyor. Bu işin çıkış yolu Moğolistan gibi sinsice beklemek gibi görünse de öyle bir jeopolitik ve stratejik konumda bulunmamamız tüm uzun vadeli plan girişimlerini baltalıyor.
 
Euronews'den: AB Komisyonu Başkanı von der Leyen'e yer gösterilmemesi sosyal medyada gündem oldu


2ser metrearayla 3mini koltuk konulmadı madem; 'covid dolayısıyla oturma düzenini geniş tutmak istedik, fotoğraf çekiminden sonra böyle de gecebilirsiniz' diye yer gosterseydi keşke biri veya reis.. Ayrıca soldaki minikoltuk sadece ikili görüşme yapilacakmiscasina çok fazla sola bakar şekilde yerleştirilmiş..

Türkiye'nin misafirlerinin oturma düzenindeki bu eksiklikleri hiç beğenmedim. Dusuncesizlik...

Kadıncağız ehm demek zorunda kalmış.. Konsey başkanı da pot kırmış.
 
Birkac saat önce arkaplanda htyi dinlerken, yeni bir siyasi partinin liderine denk geldim. PC başında durdugum süre zarfında, yayının çoğunu dinledim.

2 önemli konuda eleştirecem şimdi. Hak ediyor yanlış yaklaşımları bu eleştirilerimi..

1- İktidar gitsin gerisi kolay; bakin ekonomi nasıl da duzelcek, işsizliğe çözümu nasıl buluyoruz(nasıl da eğitip çağa uygun işlere yoneltecez işsizleri)... vs dedi.

İktidar gitsin söyleminde, satır arasindaki detayı önemli. "Herkese özgürlük evvela" diyor. Yani yasadışı işlere teşvikten cezası infaz edilen bir siyasetci de dahil; Avrupa'nın Türkiye'de çürük politik saikle görmek isyedigi sözde özgürlüğü saglamak vasıtasıyla ekonomik rahatlama sağlama vaadi söz konusu. Bu bı kere yanlış. Avrupa'nın yansittigi demokrasi çürük ve kendilerinde asla yansıttıkları sözde ozgurlukleri saglamazlar. Gerçek özgürlük avrupanin kendi içinde uyguladığı özgürlüktür, dolayısıyla bugün htde dinlediğim cici siyasetçi; ben partimle birlikte asla Avrupa standartlarında suç sayılan ve benzeri hükümleri olan suçlara özgürlük getirmem, ancak ve ancak Avrupa'daki gibi ifade özgürlüğü, barışçıl eylem ve söylemleri ise tam olarak desteklerim demeliydi. Demokrasi getirmek popüler bir eylem dünyada.. Gerçek demokrasi ise zor ve esas ruhu olan.

Ayrıca bana 3 ayda ne ogreticeksin de çağın gerektirdiği ise sokacaksin. Tamamen popülist söylem. Tek elde tutuluryani ; Avrupa'dan yansıtılan çürük demokrasiyi icsellestirdigi ölçüde ekonomiyi iyestirecegi gerçeği.


2- Hdp ile gerçek anlamda Türkiye'yi kaynastiracak, barışçıl ifade ve eylem haklarını tanıyacak iyileştirmeler vs için ortak çalışmalar yapmaları, temas halinde olmaları iyi olan. Her partinin çabası da olmalı bunlar. Ama bu liderden benim halen anladigim; aksi bir ortululukle sadece seçimde yansıtılan demokrasiyi getirme cabasi, yani iktidarı dostlarla yenmek icin temas kurmak söz konusu.

Bu yanlış. Ne çürük demokrasi ne de mandacilik Türkiye'yi gerçekten ilerletir. ABnin kendi içinde yasak gördüğü eylemleri canlı karşılığında istemek yerine, ABnin kendi içinde benimsediği değerlerle hdpyi benimseyenlerin yerinde haklarını dostogru savunarak onu turkiyeyle kaynastirmak onemli olan..

İktidarı da yeri geldiğinde eleştiren ben, popüler ve yaygın muhalefet bloğunun söylem ve yonelislerinden memnun değilim. Sözde demokrasi ve sözde ataturkculugu bı bırakmadı gitti ha bu popüler siyasetçiler.. Yazık onlar haricinde bu ülkede yaşayan herkese..
 
Şuan gelecek olan herhangi bir siyasi figürün ilk sene hiçbir şey yapamayacak olduğu gerçeği var. Zaten safi bakan değiştir, müdür değiştir, şu kuruluşu kapat bunun fonunu azalt, akan para nereye akıyor, teknik analizleri, bütçe görüşmeleri, mevcut plan nedir, yeni plan ne olacak, ne kadar paramız kalmış, fonlarımız neler gibi sorulara yanıt bulmak, bunları kimse açıklamaz ama halka duyurmak falan rahat bir senesini götürecek zaten.
Bu kapasitede bir siyasi figür umarım seçimlere kadar çıkar.
 
Şuan gelecek olan herhangi bir siyasi figürün ilk sene hiçbir şey yapamayacak olduğu gerçeği var. Zaten safi bakan değiştir, müdür değiştir, şu kuruluşu kapat bunun fonunu azalt, akan para nereye akıyor, teknik analizleri, bütçe görüşmeleri, mevcut plan nedir, yeni plan ne olacak, ne kadar paramız kalmış, fonlarımız neler gibi sorulara yanıt bulmak, bunları kimse açıklamaz ama halka duyurmak falan rahat bir senesini götürecek zaten.
Bu kapasitede bir siyasi figür umarım seçimlere kadar çıkar.
Var, Ali Babacan. Partisinden pek ümitli olmasamda kendisi ve kadrosu cumhuriyet in yetistirdigi bir değer. Ama adam kendisini o kadar zorluyor ki çıktığı az bilinen YouTube kanallarinda bile kendisi hakkındaki yarı cahil iftiravari saçma eleştirilere bile cevap vermeye başladı.

Ama siz sadece Kemal derviş reformlarının üstüne kondunuz gibi yarı cahil eleştirilere bile cevap vermeye başlamış ümitsizlikten.

Garibim
 
Gündemle ilgili, tamda oyun oynarken arka planda dinlemelik, bir tartışma yayını:
(eminim başka tartışma programları da olmuştur, ben bunu dinledim):


Yayın moderasyonu ve "muhalif popüler karalayıcı siyasette TV kanallarına bakış açısı - tvlere katılım" ile ilgili şunları yazmak istedim:

>Yayında moderatör birkaç yerde saçma bir şekilde katılımcıların sözlerini kesti, tam da can alıcı şeylerden bahsedilirken.. Moderatör Hökenek bile artık iyi idare ediyor tartışmaları, bu modumuz ise kötü bir performans sergiledi bu yayında.. Moderasyon pek iyi degildi.

>Öte yandan, (iyi parti dahil) "demokratiğiz" diyen çoğu muhalefetin; çok uzak olmayan zamanlarda "besleme kanal" gözüyle baktığı ana akım kanallara şimdilerde koşa koşa(umarım tıpış tıpış/çıkar için değil) geliniyor sanki, iyi bir şey tabi bu.




Yayındaki konuşmalardan sonra sitem edip birkaç ufak kontrol yaptım ve neticesinde bunları yazmak istedim:

> 01:36:00 - 01:37:29 civarlarında, Zeynep hoca tam yerinden değinmiş en önemli püf noktaya. "Şu yapılmalı bu yapılmalı diyorsunuz tamam da, hdp'nin bu üzerinde tartıştıgımız yanlışı alenen dayatan paylaşımı ile ilgili ne yapacaksınız? -Esas bunda ne yapacaksınız, bi der misiniz? " tarzında bir yaklaşım/soru ile iyi partili milletvekiline 2-3 kere püf noktayı sormuş, buna değinmiş.. İlgili bölümden birkaç kesit:



Akademisyen: - .... (mecrada milletvekili bulundugunu ifade ederek, hdpnin çok sert/büyük/yanlış twitter paylaşımı* ile ilgili milletvekiline soru soruluyor/iyi partinin bu konudaki tutumunu özellikle soruluyor) Mecliste bununla ilgili herhangi bir şey yapacak mısınız? Sorum bu.

Etiket, İyi: - muh..muhtelemen yapılacak.

....
....

Akademisyen: -Ama bu hdpnin yaptıgı nedir ya? Böyle bir şey olabilir mi Beyefendi?

Etiket, İyi: -

Akademisyen: - Üsleri müsleri boş verin, bunu söyleyin"

Etiket, İyi: - ლ(ಠ益ಠლ

Akademisyen: Tık. Ben size hdpyi soruyorum(çok yanlış ve ciddi paylaşımı karşısında hdp ile ilgili iyi partinin ne yapacagı konusunda). Bakın meclisin içerisindesiniz, mecliste lütfen rica ediyorum, bununla ilgili bir adım atın yha"

....

Ediket, İyi: - ......Mecliste mutlaka yanıt verilecektir.

Akademisyen: -Onun için, yani ,bu kadar üsleri konuşmadan (evvel,) buna (bakın evvela).







Deep note: Türkiye bu konuda, her kesimden tarihçiler eşiliğinde, yetkin bir mahkemede bu yalanı hukuken sonlandıracağını söyleyip, mahkemeye gitmeyi talep eden, arşivleri tamamen açan taraf; karşı tarafın aksine.


https://twitter.com/meral_aksener profil fotoğrafı sıkı mazlum savunucusu oldugunu gösteriyor siyasetçi liderin. Peki tamam ama Zeynep hocanın sordugu gibi sormak istiyorum ben de.. Esas bi hele şu hdpnin twitti ne olacak onu söyleyin, ona karşı twit atın, ona karşı birkaç gün profil fotoğrafınızı değiştirin...

-s400e karsıtlık,
-çindeki zulumü görüp savunmak
bir batı ülkesinde kolay olan tutum..

-bir hükümeti olabildiğince eleştirmek
batının hoşnut olmadıgı bir iktidarda, kolay olan bir tutum..

-ama ülkenin ve dolayısıyla bölgenin ve dolayısıyla dünyayının çıkarına, bağımsız bir politika izlemek
zor olan tutum.

ger gör ki, zor olan bu tutum, iyi bir siyasetçiden beklenen tutum bence. Dolayısıyla, twitterdaki densizliğe, twitterdan iyi bir yanıt beklerdim ben. Görünen o ki, böyle bir şey ok.

Tabi iktidarı devirme amacıyla dostlarla birliktelik yapma; bağımlı da yapsa; buradan siyasi kazanç ve gene bu yolla ülke refahı kazanma politikası güdülürse; twitterden bu densizliğe yanıt bekleme ihtimali haliyle azalıyor..


Bir de şu twitter kullanıcılarını paylaşayım.. Hepsi tek kişinin hüküm sürer hale geldiği bir partiden ayrılmak durumunda kaldı:



Telefonu kapatsaydın demek kolay, o telefonu sen kapatmayacaksan.. Mesele haklı oldugu yerde herkesi dinlemek, herkesi savunmak, ülkeni tam ve bagımsız bir şekilde, evrensel değerler ölçütünde geliştirmeyi hedeflemek..

Gel de böyle bir yayını izleyip, sitem etme, böyle şeyler yazmayıver.
İktidara kızıyoruz, muhalefet çökük durumda..
Böyle nerden tutsan çürümüş bir siyaset kurumu ile, türkiyenin geleceği gerçekten parlak olmaz.


*Bu arada şunu da ekleyim; avrupa kendi içinde herhangi bir partiye nasıl yaklaşıyorsa(hukuk/düzen ve hakları koruma açısından) ve o parti ülkesiyle nasıl kaynaşıyorsa; hdpnin de diğer partiler gibi aynı şekilde, aynı avrupa içindeki gibi faatliyetleri itibariyle hukuken denetimde olmalı & ayrıca ülkeyle kaynaşmalı. Birlikte gelişmeliyiz/ilerlemeliyiz. Birçok farklı faktör var, birinden bahsetmemiş olmam tamamen öbürü olmalı dediğimi zannettirmesin. Yani hdp kapatılmalı demiyorum mesela, hdp normalleşmeli, türkiyenin iyi bir partisi olmalı. Ama yanlış yaptıgı yerde, yanlış kısımlarına dur denmeli. Avrupa içindeki gibi.. (Günümüzde, avrupa dışına ihraç edilen, ihraç demokrasilerde; silahlı taşkınlıklara göz yumulması isteniyor, bu yanlış bir popülerlik. Biz bunun aksine, avrupa içi uygulamalarla, türkiyeyi ilerletmeliyiz***)

***Parantez içi anlam düşüklüğü giderildi.
 
Last edited:
Eğer dediğin gibi birlikte yaşayacaksak 'birlikte geliseceksek' HDP Türkiye ye eklemlenmis bir parti olarak sözde Ermeni soykırımına da bizim bakış açımızdan ve bunun dünya gundeminde olmasının dünya turklerine ne kadar zarar vereceğinin farkında olmalıdır.

bagnaz bir şekilde soykırım cigrikcisi bir tweet atmaları beni çok hayal kırıklığına uğrattı.
 
Siyasileştirilmiş bir silah olduğu için Ermeni Soykırımı dünya gündeminde kalmaya her türlü devam edecek. Türkiye'de yapılması gereken şey her şeyden önce kendi içindeki milli şovenizmi çöpe atmak; bu yapılabilse diğer konularda olacağı gibi zaten soykırım mevzusunda da bir anlaşma yolu bulunur.
O noktaya gelene kadar daha çok acı çekilecek, çok para akıtılacak
 
Back
Top Bottom