Toplumları güçlendiren daha doğrusu kafa yapılarını değiştiren şey zor durumda kalmaktır. Hayatının tehlikede olmasıdır. Anadolu'ya yerleşen Türklerin başına tarihte belki iki defa gelmiştir. Birincisi Moğol istilası (Tasavvuf akımının güçlenmesindeki en güçlü unsur) İkincisi Kurtuluş savaşı öncesi istila durumu. Bu iki durumdan da kurtuluş sağlam bir otorite ile gerçekleştiği için ve uzun yıllar otoriteyle yönetilen insanlar olduğumuz için üstüne buna İslamiyetin biat kültürünü eklersek insanlarımızın azınlığa ve azınlık dinlere düşman ve dinci, monarşi kadar otorite tek adam rejimine aşık olmalarına şaşırmamak lazım. Anadoluda etkin ve güçlü ırk olarak kalmak Türklere yaramadı.
Amerikanın kişisel haklar bağımlılığı, din özgürlüğü, yasama-yargı-yürütme organlarının eşit güçlere sahip olmasının sebeplerine bakalım birde.
-Yıllarca ezilmiş baskı görmüş insanların göçleriyle kurulmaları.
-Katolik-Protestan savaşları sırasında ve sonrasında çok kayıp vermeleri. JFK Amerikadaki ilk Katolik başkandır ve aynı zamanda televizyonda yayınlanan ilk başkanlık tartışması JFK ve Nixon arasında gerçekleşmiştir. Bu yayın olmasaydı JFK yerine Nixon seçilirdi.
-İngiliz emperyalizmi ve monarşisi ile aralarında geçen münasebet. Amerika ilk kurulacağı zaman (Amerikan bağımsızlık savaşı sonraları) Eyalet ve Federal hükümet ilişkisini dengelemekte çok zorlandılar. Bakın adamlar şuraya Amasya diyelim sınırı şu olsun denilen bir olayla eyalet yapmadılar. Oraya gidip yerleşen insanlar kendi eyaletlerini, hükümet yapılarını kurdular ve bunu Batı Genişlemesi (Westward Expansion) sırasında da gerçekleştirdiler, buna aykırı üç örnek verecek olursam Hawaii monarşisinin yıkılıp eyalete dönüştürülmesi, Alaskanın alınması, ve Amerikan-Meksika savaşı sırasında ele geçirilen halihazırda nüfusu ve eyalet yapısı olan yerler (Texas, Tek Yıldız Cumhuriyeti). İlk kurulumda 13 eyaleti yönetecek bir hükümet kurma çabaları ilk başta başarısız oldu. Articles of Confederation dedikleri bir deneme var. Yine kurulduktan sonra sıkıntılar yaşadılar. Ünlü bir Viski isyanları vardır. Viski üreten insanlar "E biz vergi vermeyelim diye savaşıp bağımsızlık kazandık niye vergi veriyoruz" (Bütünün halkın milis kuvveti olarak savaştığını ve herkesin gerek avlanmak, gerek korunma amaçlı silah sahibi olduğunu unutmayalım) diyerek silahlandılar. George Washington atının üstüne binip "İsyanı bastırmaya gidiyorum, gelmek isteyen katılsın" diyerek bölgeye intikal etmiştir ve kendisine yolculuğu süresince 13 bin kişi katılmıştır. Şahsen Atatürk ile çok benzer yanları var rahmetlinin.
-Bilimsel gelişmelerle oluşan dinden uzaklaşmayı engellemek için yapılan bir Great Awakening vardır ki sorma zaten. Belki günümüzdeki "pazar günü kiliseye gidiyor muyuz komşu?" kültürünü oluşturan durumdur.
Edit: Bu Amerikan kafa yapısı 250-300 yılda oluşan bir yapı. Biz 1000 yıla yakın süredir Anadoludayız. Almanların Kutsal Roma-Cermen İmparatorluğundan kalma prenslik kafa yapısının oluşturduğu federalist görüşlerine bakın birde. Bayernde doğup Dortmund'u tutan yoktur. Yada tam tersi. Bremenden öğrenci gelmişti bizim okula hani Bremen Almanyadaki en küçük eyalet gibi bir şey ve adamlar komple Yeşil-Beyaz giyiniyordu ve Werder Bremen harici bir takım tutmaları söz konusu bile değildi. Bunu bizim İstanbuldan bir padişahlıkla yönetilip üç istanbul takımının ülkedeki futbol hayranlarının %90ından fazla etmesiyle kıyaslayın birde. Trabzonun dördüncü takım olması ile Pontus Rum İmparatorluğu arasında da ilişki kurulur. Eyalet kavramları Almanya ve Amerika için özgürlük sunuyor ve olumlu kavramlar. Ancak tarihinde eyalet usulünü sadece totaliter rejimlerde kullanmış olan Osmanlı ve İspanya gibi yerlerde gayet olumsuz kavram (Falangist İspanya sırasında bayağı çekti İspanyollar) ironiktir İspanya federasyon olmasına rağmen federasyondan ziyade cumhuriyet olarak tanımlıyor kendini, etkilerini görebiliyoruz katolonyaya kaydılar adamlar, yedikleri baskı uyguladıkları baskıya dönüşüyor. Türkiyede ben şahsen eyalet yapısı isterim. Deniz kıyısının içinde bulunduğu Balıkesirden Muğlaya kadar giden. İzmir gibi Türkiye Cumhuriyetinden daha iyi ekonomik puanı olacak bir eyalet, eyalet yasaları, eyaletler arası rekabetleşme, eyalet düzenlemeleri , festivalleri. O kadar sıkıştırılmış ve karışık bir bölgeyi aynı kurallarla yönetmeye çalışıyoruz ki. Hayır bir yanda rakı içmeyene kız vermeye trakya, misafirlere ikram için litrelerce şarap yapan aleviler, diğer yanda oğlu ağzına alkol alsa evlatlıktan reddedecek konya (çitoz sana bakıyom) bunların hepsini aynı kurallarla yönetirsin eyvallah yasa sonuçta. Ama kültürsel olaylar ve etkinlikler sırasında sıçıyorsun.