Birkac saat önce arkaplanda htyi dinlerken, yeni bir siyasi partinin liderine denk geldim. PC başında durdugum süre zarfında, yayının çoğunu dinledim.
2 önemli konuda eleştirecem şimdi. Hak ediyor yanlış yaklaşımları bu eleştirilerimi..
1- İktidar gitsin gerisi kolay; bakin ekonomi nasıl da duzelcek, işsizliğe çözümu nasıl buluyoruz(nasıl da eğitip çağa uygun işlere yoneltecez işsizleri)... vs dedi.
İktidar gitsin söyleminde, satır arasindaki detayı önemli. "Herkese özgürlük evvela" diyor. Yani yasadışı işlere teşvikten cezası infaz edilen bir siyasetci de dahil; Avrupa'nın Türkiye'de çürük politik saikle görmek isyedigi sözde özgürlüğü saglamak vasıtasıyla ekonomik rahatlama sağlama vaadi söz konusu. Bu bı kere yanlış. Avrupa'nın yansittigi demokrasi çürük ve kendilerinde asla yansıttıkları sözde ozgurlukleri saglamazlar. Gerçek özgürlük avrupanin kendi içinde uyguladığı özgürlüktür, dolayısıyla bugün htde dinlediğim cici siyasetçi; ben partimle birlikte asla Avrupa standartlarında suç sayılan ve benzeri hükümleri olan suçlara özgürlük getirmem, ancak ve ancak Avrupa'daki gibi ifade özgürlüğü, barışçıl eylem ve söylemleri ise tam olarak desteklerim demeliydi. Demokrasi getirmek popüler bir eylem dünyada.. Gerçek demokrasi ise zor ve esas ruhu olan.
Ayrıca bana 3 ayda ne ogreticeksin de çağın gerektirdiği ise sokacaksin. Tamamen popülist söylem. Tek elde tutuluryani ; Avrupa'dan yansıtılan çürük demokrasiyi icsellestirdigi ölçüde ekonomiyi iyestirecegi gerçeği.
2- Hdp ile gerçek anlamda Türkiye'yi kaynastiracak, barışçıl ifade ve eylem haklarını tanıyacak iyileştirmeler vs için ortak çalışmalar yapmaları, temas halinde olmaları iyi olan. Her partinin çabası da olmalı bunlar. Ama bu liderden benim halen anladigim; aksi bir ortululukle sadece seçimde yansıtılan demokrasiyi getirme cabasi, yani iktidarı dostlarla yenmek icin temas kurmak söz konusu.
Bu yanlış. Ne çürük demokrasi ne de mandacilik Türkiye'yi gerçekten ilerletir. ABnin kendi içinde yasak gördüğü eylemleri canlı karşılığında istemek yerine, ABnin kendi içinde benimsediği değerlerle hdpyi benimseyenlerin yerinde haklarını dostogru savunarak onu turkiyeyle kaynastirmak onemli olan..
İktidarı da yeri geldiğinde eleştiren ben, popüler ve yaygın muhalefet bloğunun söylem ve yonelislerinden memnun değilim. Sözde demokrasi ve sözde ataturkculugu bı bırakmadı gitti ha bu popüler siyasetçiler.. Yazık onlar haricinde bu ülkede yaşayan herkese..
2 önemli konuda eleştirecem şimdi. Hak ediyor yanlış yaklaşımları bu eleştirilerimi..
1- İktidar gitsin gerisi kolay; bakin ekonomi nasıl da duzelcek, işsizliğe çözümu nasıl buluyoruz(nasıl da eğitip çağa uygun işlere yoneltecez işsizleri)... vs dedi.
İktidar gitsin söyleminde, satır arasindaki detayı önemli. "Herkese özgürlük evvela" diyor. Yani yasadışı işlere teşvikten cezası infaz edilen bir siyasetci de dahil; Avrupa'nın Türkiye'de çürük politik saikle görmek isyedigi sözde özgürlüğü saglamak vasıtasıyla ekonomik rahatlama sağlama vaadi söz konusu. Bu bı kere yanlış. Avrupa'nın yansittigi demokrasi çürük ve kendilerinde asla yansıttıkları sözde ozgurlukleri saglamazlar. Gerçek özgürlük avrupanin kendi içinde uyguladığı özgürlüktür, dolayısıyla bugün htde dinlediğim cici siyasetçi; ben partimle birlikte asla Avrupa standartlarında suç sayılan ve benzeri hükümleri olan suçlara özgürlük getirmem, ancak ve ancak Avrupa'daki gibi ifade özgürlüğü, barışçıl eylem ve söylemleri ise tam olarak desteklerim demeliydi. Demokrasi getirmek popüler bir eylem dünyada.. Gerçek demokrasi ise zor ve esas ruhu olan.
Ayrıca bana 3 ayda ne ogreticeksin de çağın gerektirdiği ise sokacaksin. Tamamen popülist söylem. Tek elde tutuluryani ; Avrupa'dan yansıtılan çürük demokrasiyi icsellestirdigi ölçüde ekonomiyi iyestirecegi gerçeği.
2- Hdp ile gerçek anlamda Türkiye'yi kaynastiracak, barışçıl ifade ve eylem haklarını tanıyacak iyileştirmeler vs için ortak çalışmalar yapmaları, temas halinde olmaları iyi olan. Her partinin çabası da olmalı bunlar. Ama bu liderden benim halen anladigim; aksi bir ortululukle sadece seçimde yansıtılan demokrasiyi getirme cabasi, yani iktidarı dostlarla yenmek icin temas kurmak söz konusu.
Bu yanlış. Ne çürük demokrasi ne de mandacilik Türkiye'yi gerçekten ilerletir. ABnin kendi içinde yasak gördüğü eylemleri canlı karşılığında istemek yerine, ABnin kendi içinde benimsediği değerlerle hdpyi benimseyenlerin yerinde haklarını dostogru savunarak onu turkiyeyle kaynastirmak onemli olan..
İktidarı da yeri geldiğinde eleştiren ben, popüler ve yaygın muhalefet bloğunun söylem ve yonelislerinden memnun değilim. Sözde demokrasi ve sözde ataturkculugu bı bırakmadı gitti ha bu popüler siyasetçiler.. Yazık onlar haricinde bu ülkede yaşayan herkese..