Savaş Vagonu, Doğa Olayları, Yeni Binalar, Devletimizin Kültürü...

Users who are viewing this thread

SAVAŞ VAGONU

Biliyorsunuz Rodok pek sevilmiyor. Bunun nedeni de süvari birliğine sahip olmamaları. Güçlü okçuları var doğru. Piyadeleride iyi sayılır. Ama diğer devletlerin süvari ve ağır piyadelerine karşı pek şansları olmuyor. Bu nedenle kendilerini daha iyi savunabilecekleri bir sistem önermeye karar verdim. Okçusu olan her devlete olur ama ben özellikle rodoklarda bulunması için öneriyorum.

Ortaçağın son çeyreği ve yeni çağın ilk çeyreğinde yapılan bir uygulamadan bahsedeceğim. O tarihlerde ateşli silahlara yeni geçilmişti ve bu silahlar teknolojik olarak daha yeni oldukları için çok yavaş ateş ediyorlardı bilindiği üzere. Buda onları büyük süvari birliklerine ve daha uzun menzile sahip okçulara yem ediyordu. (Evet otarihlerde üretilen ateşli silahlar oklardan daha kısa menzilliydi tek yararları ağır hasar verebiliyor olmalarıydı.) Bu nedenle meydan savaşlarında çok çabuk dağılabiliyorlardı. Bunu engellemek için o tarihlerde "Savaş Vagonu" uygulaması başlamıştır. Hareket edebilen kale olarak tanımlayabiliriz. Hem süvarilerden hemde okçulardan daha iyi korunabilmelerini sağlamıştır bu uygulama. Aşağıda ki resimde bu tarihlerde kullanılan savaş vagonuna ait bir illustrasyon mevcut. Oyunda rodoklara vererek onları da avantaj sağlayacakları bir alan vermiş oluruz. Bunun savaş alanında hareket etmesine gerek yok. Olduğu yerde dursa ve okçular bunun üzerinde çıksa yeterli olur sanırım. Ama hareketi sağlanırsa da hiç fena olmaz. (Bir çift at ile) Orası Arrmağan abi ve ekibine kalmış. Sadece meydan savaşı da değil kuşatmalarda da kullanılabilir. (kuşatanlarda)
Sanırım bu resim de o tarihlerde balkanlar veya kuzey doğu avrupadaki bir devlete ait.
picture.php


Buda başka bir örnek
wwg1x1.jpg



ENVANTER BÜYÜKLÜĞÜ

İkinci olarak; sürekli herkesin takıldığı envanter konusuna bir öneri getireceğim. Bildiğiniz gibi silah olarak sadece 4 envanter boşluğumuz var. Tamam bunu değiştiremeyiz. Değiştirmeyelim de şayet bir piyadenin taşıyabileceği ağırlık belli. Bunun yerine bazı özel atlara +2 Envanter eklenebilir. Şayet süvarilerin piyadelerden daha fazla envanter taşıyabildikleri aşikar. Oyunda atlı okçular çok madur oluyor. Hem atış yüzdeleri daha düşük hemde onları koruyacak piyadeleri yok. (Khergit için.) Şayet Khergit orduları savaşa girer girmez dağılıyor. Savaşta herkes tek başına. Buda bir süre sonra atlı okçuları gereksiz kılıyor. Çünkü savaş esnasında çabuk ölüyorlar. Biliyorum ki ben dahil çoğu kişi bir seviyeden sonra atlı okçularını kullanmıyor. Bende bunun için 'kendilerini daha iyi koruyabilmeleri adına kalkan almaları yada daha fazla atış yapabilmeleri için daha çok ok almaları sağlanabilir' diye düşündüm. Aynı şey yukarıda önerdiğim savaş vagonları içinde geçerli. Onlara daha fazla envanter konulabilir. Mesela +2 değilde +4 envanter ekler.



YANAN OK, MEŞALE

Üçüncü ve son olarak warbanddan önceki versiyonda Fire Arrowdan aşina olduğumuz birşeyi önereceğim. Bu modlarla eklenebilir. Ama oyunun orjinalinde olsa daha iyi olur. Özellikle hareketsiz olduğu için kuşatmalarda kullanılmak üzere; yanan ok eklenebilir. Tabi savunmacılar için. Şayet kuşatanlar mangallarını yanlarında taşımayacaklardır. Kale içine belli yerlere köz halinde görünen mangallar eklenir. Böylece birden çıkan ateş mantıksızlığıda ortadan kalkar.

ilk resim strongholda ait. İkinciside gerçek hayattan bir örnek
Brazier.png

ImageHandler.ashx

Yanan ok önerisi yanında birde meşale önerisinde bulunmak istiyorum. Silah olarak eklenebilir yada kale savaşlarında belli bir ihtimalle bazı askerlere gelen bir sistem konulabilir. Yanabilen ahşap veya saman yığını gibi bazı yerlere doğru birkaç savurmada yangın çıkartabilir. Tabi bu ateş zarar verici olmalı. Şayet eski versiyonlarda kuşatmalardaki alevler hiç kimseye zarar vermiyordu. Zaten zarar verici olmasa bu öneri gereksiz olur. Ateşe giren kişi 3-4 saniyede ya ölmeli yada çok büyük hasar görmeli.

Şimdilik bu kadar aklıma gelirse buraya eklerim. Görüşlerinizi bekliyorum...



MEKTUP SİSTEMİ

Eylülde yaptığım başka bir öneri. Çok gerilerde kalmış. :grin: Buraya taşıdım.
Deli Paşa said:
Sanırım benim ilk konum olacak... Öncelikle; çoğu öneri gibi saçma ve gereksiz sayılmaz. Hatta sistem oturtulursa çok güzel olabilir... Anlatmaya başlıyorum...

Oyunda mektubu kendimiz yazmıyacağız. Belli cümleleri kullanarak bir mektup oluşturacağız. Mektupta geçen her cümlenin, gönderilen kişinin ona cevap olarak vereceği çeşitli cevap seçenekleri olacak. (olumlu, nötr, olumsuz şeklinde) Aynı şey size gelen mektup içinde geçerli... Örneğin; oyunla bağlantılı bir cümle yazalım:

-Bana olan "..." kadar borcunuz var en yakın zamanda teslim etmenizi rica ediyorum...

Cevaplar:
-Tabiki. Borcumu en yakın zamanda ödeyeceğim. Hatırlattığınız için teşekkür ederim.
-Maalesef elimde o kadar para yok. Elime para geçtiğinde ödeyeceğim.
-Ne borcu köpek. Benim sana borcum falan yok...

Bunlar iki lordun arasında geçen yazışmalra örnek... Bunları "Leydilere, Lordlara Hükümdarlara ve Asilere" gibi sınıflara ayırarak çeşitli diyaloglar yakalanabilir... Ayrıca bu mektupların genel itibariyle bir ilişki puanı olabilir. Her cümlenin "+","-" puanları olur mektup sonunda sonuç pozitif çıkarsa kişilerin ilişkileri pozitif yönde, sonuç negatif çıkarsa ilişkiler negatif yönde etkilenir... Örneğin;

-Bana olan "..." kadar borcunuz var en yakın zamanda teslim etmenizi rica ediyorum. (0 p)

Cevaplar:
-Tabiki. Borcumu en yakın zamanda ödeyeceğim. Hatırlattığınız için teşekkür ederim.(+2 p)
-Maalesef elimde o kadar para yok. Elime para geçtiğinde ödeyeceğim. (0 p)
-Ne borcu köpek. Benim sana borcum falan yok...(-2 p)

Bu sistemle; diplomasiye ayrı bir boyut kazandırılmış olur.

(Yazım ve noktalama yanlışları düzeltilmiştir.)



SİLAH ANİMASYONLARI

Silah animasyonları üzerine bir öneri yapmak istiyorum.

Bildindiği üzere aynı tür olan her silahta aynı animasyon mevcut. Kılıç, balta, gürz, topuz... Hepsi aynı şekilde vuruş yapıyor. Hatta her askerin saldırı animasyonları dahi aynı. Bildiğim kadarıyla bu animasyonlar birey üzerine yapılıyor. Bu nedenle her bireyin animasyonları aynı oluyor. Birey üzerine yapılan animasyon yerine silah üzerinden yapılan animasyon eklense daha iyi olur. Şöyleki, her kılıcın (baltanın, topuzun, gürzün, mızrağın) animasyonu ayrı olsa ve bu animasyonlar o silah üzerine eklense. Tabi bu oyunun şuanki sistemine aykırı. Ama yeni versiyonlarda devrimsel yenilikler yapılmak isteniyordur büyük ihtimal. (Her oyun yapımcısı bunu hayal eder.) Bunun içinde bazen oyun motorunda değişiklik yapmak gerekir. Bu oyun motorunu işlemek zor mudur kolay mıdır bilmiyorum. Ama yapabilirlerse yapımcılarımızın bunları düşünmesini isterim.



PLATFORM ÖNERİSİ

playstation+3+move

Son yıllarda plartformlar çok gelişme gösterdi. Bunun üzerine plartform oyunları bilgisayar oyunlarından daha fazla rabet görmeye başladı. Birkaç gün önce okuduğum bir makale sonunda "Neden M&B de plartforma aktarılmıyor?" dedim kendi kendime. Özellikle move destekli olarak çıkartılırsa çok büyük yankı uyandırır. Sanıyorum şuan M&B oynayanların buna ihtiyacı yok. Ama ps kullanıcılarının da oyundan faydalanması sağlanabilir. Belki single player değil de Mukti player olarak çıkartılır. En az şuanki kadar ses getirebilir. Ben ps move u örnek gösterdim. Şuan için en uygun o görünüyor. Ama böyle birşey düşünülürse yapımcılarımız hangisine uyarlayacaklarını etraflıca düşünürler.



YENİ TRAİTLER
Oyunda karakterin ünü sadece nam ve onur olarak artıyor. Ama bizim yaptığımız seçimler daha fazla ün çeşidi gerektiriyor. Biraz M2:Tw çakması bir öneri olacak ama bizim oyuna da gayet iyi gidecektir. Eklenebileceğini düşündüğüm bazı özellikleri aşağıya yazıyorum.

Korku: Oyunda korkuya neden olabilecek şeyler yapıyoruz. Kervan, köy yağmalıyoruz. Bunun bizim ünümüzü kötüleştirmesi gerekirken nam kazandırıyor. Bunun tersine çevirilmesi lazım. Korku traiti; kervan ve köy yağmalayınca artsa ve düşmanlarımızı takip ederken kaçmalarında etkili olsa güzel olur. Örneğin; bu özelliğin üzerinde duran bir oyuncu daha az askeri olmasına rağmen düşmanını kaçırabilmeli. Ama daha fazla askeri olan bir rakipde daha agresif takip etmeli. Şayet kendi halkını katletmiş bir adamı kovalıyor. Bu özellik savaş esnasında da etkili olur. Korku saçan bir komutandan herkes korkar. Askerler ona yanaşmaktan korkmalı. Biz takip edene kadar yaklaşmaktan çekinmeli.

Şövalyelik: M2:Tw'de  "Chivalry" olarak geçen bir özellik. Bir esir kurtardığımızda, bir leydiye yardım ettiğimizde, yağmalanan köy ve kervana yardım ettiğimizde, esir alınan lordu serbest bıraktığımızda artan bir özellik olur. Halk üzerinde sevgi, soylular üzerinde saygı ve dostluk uyandıran bir özellik olur. Yeni tanıştığımız lordlarla dostluk seviyesi sıfır ise bu birden bir miktar yükselmeli. (Bu özelliğe "Merhamet" de diyebiliriz.)

Bağlılık: Bağlı olduğumuz devlet yararına işler yaptığımızda yükselir. Ve bağlı olduğumuz devletin lordları ile aramız düzenli olarak yükselebilir. Tam tersi durumdaki lordlarla da aramız bozulsun. Giderek düşmanlaşalım. Hükümdarla arası kötü olan değil de, bağlılığı düşük olan lordlar taraf değiştirsin. Ülke güçsüzleştikçe o devlete bağlı olan lordların bağlılıkları azalsın ve taraf değiştirmeye daha hevesli olsunlar.

Cesaret:Az askerle  daha büyük ordusu olan düşmana saldırınca arttırılır. Askerlimizin kaçmasını engeller. Köylerden daha fazla gönüllü almamızı sağlayabilir. "Taktik" yeteneğinde olduğu gibi belli oranda savaş avantajını artırabilir.

Yönetim Gücü:Ordunun moralini arttırır. Mülklerden daha fazla vergi gelir. Kendi devletimiz kurduğumuzda tüm şehirlerin refah seviyesini arttırır. Bize bağlı olan lordların bağlılık seviyesini arttırır. Bağlı olan lordların taraf değiştirmesini engeller.

Şuan aklıma bu kadar geliyor. Aklıma gelince ekleyeceğim.



Küçük bir öneri:

Zeka seviyesi mülklerden alınan vergileri direk olarak etkilesin. Zeka seviyesi yüksek olanlar mülklerinden belli bir oranda daha yüksek vergi alsın.



Küçük bir öneri daha:

Mülklerden alınan vergiler sürekli sıfırın üstünde. Bazı şehirler "Fakir ve gözden uzak görünüyor" diyor ama vergi geliyor. Bu durum tersine çevirilmeli. Refah seviyesi düşük şehirler, köyler, kaleler zarar etsin. Refah seviyesi ile doğru orantılı olarak vergiler artsın. Bu daha mantıklı olur.

Bunun yanında şehirlere para aktarımı yapılsın. Refah seviyesi düşük şehirlere para transferi yapılabilsin ve şehirin refah seviyesi yükselsin. Bu refah seviyesi alınan vergilere yansıyarak ettiğimiz zararı bir süre sonra karşılasın.



TİCARET LONCASI

Oyunda kervan sayısı çok az. Özellikle çok savaşan devletlere çok az kervan uğruyor bu da devletler arası para akışını engelliyor. Hatta dış devletlerden kervan gelmeyen devletler kendi içinde yaptığı ticaret hiç bir yarar sağlamıyor. Devlet kendi parasını yer değiştiriyor sadece. Bu da o devletin sürekli zayıflamasına neden oluyor. Tamam savaş devletin ekonomisini sıkıntıya sokar. Ama o devlet sürekli fetih yapıyor ve kazanan durumda olsa bile zarara giriyor. Şehir yağmalarından gelen paralar az. Bu genelde yetmiyor. Bu nedenle devletlerden bağımsız ticaret loncaları olsun. Savaşlardan etkilenmesin. Tüm devletlerle ticaret yapsın. Devletler bu loncalarla çeşitli anlaşmalar yapıp ticaret yapsın. Kalradyanın belli bölgelerinde merkezleri olsun ve kervanlar buradan dağılsın. Bu merkezlerde pazar yeri, bankalar, zanaatkarlar vs olsun. Şehirlerde olduğu gibi buralardan da mülk satın alabilelim. (Daha fazla kar getirsin ama satın alma fiyatı çok daha fazla olsun.)

Bu loncalardan şuankinden daha çok kervan çıksın. Daha az korunaklı ama daha fazla yük taşıyan kervanlar olsun. Bu kervanlar anlaşmalı devletlerle sürekli ticaret yapsın. Aynı şekilde anlaşmalı devletlere ait kervanlar da diğer şehirlerle ticaret yaparken buraya da gelsinler. Yani; kervanların şuan ki işleyişlerine ticaret loncaları da katılsın.

Ticaret loncasının işleyişi:
ticaretlonacs.png

Ticaret loncası ile yapılan anlaşmalar, o lonca ile anlaşma yapan diğer devletlere de bağlı olsun. Yani savaş halindeki iki devlet aynı ticaret loncasına bağlanması zor olsun. Bu nedenle tek bir ticaret loncası yerine birkaç lonca kurulur. Aralarında rekabet olan 3-4 lonca. Bu rekabet bazı entirikalara neden olsun. Rakip kervanların diğer lonca tarafından yağmalanmasına kadar gidebilen entirikalar. Bu rekabet oyunlarına biz de dahil olalım. Lonca başkanından bazı görevler alalım. Bu görevler; kervana refakat etme, rakip kervanı belli bir ücret karşılığında taraf değiştirtme, rakip lonca ile anlaşması olan devleti kendi loncamıza çekme, rakip kervanı yağmalama va hatta rakip iki kervan arasında husumet çıkarmak için çeşitli entirikalar...

Devletlere bağlanıldığı gibi bu loncalara da bağlanılabilsin. Bunda savaşmaktan çok kervancılık yapmaya çalışalım ve çok daha fazla gelir getirsin. Bazı yolları aşıp ticaret loncalarını ele geçirip başına geçilsin...



ESİR KATLİ

Oyunda yüzlerce esir alıyoruz. Ama hepsini köle tüccarına satmak pek kolay olmuyor. Pekçok kalede yüzlerce esir oluyor. Son oyunumda bir şehrimde 500 kadar esir var. Sayılarının yanında farklı birliklerdenler. Çok yer kaplıyorlar. Kendi askerlerimi seçemiyorum onların yüzünden. (Ekranın en tepesinden en altına kadar esir görünüyor.) Bu kirliliği kaldırmak için bir önerim var.

Savaşta alınan esirlerin katledilmesi. Malum o tarihlerde çok doğal bir olaydı bu. Oyuna da aktarılması lazım. Savaş sonunda "Cesetleri soyup kargalara yem yapalım" vs gibi cümleler duyuyoruz lordlardan. Ama buna ilişkin hiçbirşey göremiyoruz. Tamam cesetleri görelim demiyorum ama düşmanlara korku uyandıracak şeyler yapılmalı. Alınan esirlerin bir kısmının katlederiz. Üstlerde önerdiğim "Korku" traitine etki eder. Esirleri katledince bu trait artar. Savaş sonunda esirlerden biri karşımıza çıkar " Bizi affedin lordum" der ve önümüze üç seçenek çıkar.

- Köpek!... Hepiniz öleceksiniz. -1
- Sizi katletmeyeceğim ama hepiniz esirim olacaksınız. 0
- Sizi affediyorum. Gitmekte serbestsiniz ama bir daha karşıma çıkarsanız bir daha affetmem. +1

Şeklinde...

+1 Chivalry +1 arttırır.
0 Hiç birşeye etki etmez.
-1 Korku yu +1 arttırır.



YENİ MESLEK VE KARİYER SEÇENEKLERİ

Oyuncu, oyuna başlarken ve bunun devamında üç çeşit kariyer seçebiliyor: Paralı asker (ileriki zamanlarda lord, kralç) kanun kaçağı,(yağmacı, soyguncu.) Tüccar. Ki bunlardan en uzun soluklusu paralı askerlik. Şayet diğer meslekler bir süre sonra yetersiz, sıkıcı ve zor oluyor. Bu nedenle yeni meslekler ve bu mesleklere uygun yeni görev ve sistemler yapılmalı. Oyun başlangıcındaki ne tür bir meslek seçmek istediği soruları ve bunun sonucunda seçilen mesleğe uygun sorular ile biyografi hazırlanmalı. (Bu, bu meslek içindeki yetenekleri etkiler. Örneğin; avcının tatar yayı mı yoksa normal yay mı kullanacağı gibi)

Avcılık: Şuan için mod yapımcıları oyuna bu özelliği ekliyorlar. Ancak bu sadece erzak sağlamaya yarıyor. Ben ise bunu tamamen yeni bir meslek olarak önereceğim. Meslek olarak acılığı seçen birisi sadece ve tam anlamıyla bir avcı olur ve oyunun oynanışı bu yöne çevrilsin.Oynanış: şehirdeki derici veya erzak tüccarından alınan görevler ile haritadaki ormana (veya istenen hayvanın bulunabileceği bölgeye) gidilir. Ormana girilir girilmez; sanki savaşa girer gibi ormana girilir. Elinde yayı ile ormanda av aramaya başlanır. Ava sessizce yaklaşılır ve vurulur. (saldırgan olmayan hayvanlar) Saldırgan hayvanların ise vurulamazlarsa saldırsın. Köylerden ve lordlardan alınan görevlerle ise köye saldıran kurt ve ayıların avlanması istenir. Avcı kendi av partisini kurabilsin. Bu parti 1 ile on kişi arasında olur. Alınan görevler parti büyüklüğüne bağlı olarak zorlaşır.

Demircilik: Tamamen tek bir şehirde geçen bir meslek. Demirci atlöyesi, tüccar, askerler arasında geçen meslek hayatı. Demirci atölyesinde çırak olarak başlayıp, bu atölyenin ustası olmak yolunda ilerlenir. Tamamen birinci kişi görüşünde olmalı. Demirci atölyesinde yapılan işler ile tecrübe kazanılır. Demircilikte gerçek anlamda silah ve zırh tasarlanabilmeli. Örneğin; bir kılıç için kabza, balçak, kın ve kılıç kısmı ayrı ayrı olmalı. Bunlar bir havuzda bulunmalı. Biz bu havuzdan seçtiğimiz parçalarla kendi tasarımımız olan kılıçlar yapalım. Yeteneğimiz geliştikçe bu havuza yeni ve daha gelişmiş parçalar eklensin. Hatta atölyeye gelen askerler bu havuzdan rastgele parçalar ile bir silah yapmamızı istesin ve istenen sürede biz bu silahı yapmaya çalışalım. Demir almak için ve yapılanları satmak için tüccara gidelim. (arkamızda yüklü eşşek/katır ile) Hatta çok yeteneki bir usta olduğumuzda şehrin lordu gelsin ve bize havuzda olmayan  parçalardan bir kılıç istesin. Atölyede kılıç yapma olayı yansıtılsın. Ama bu uzun sürmesin. Şayet bir süre sonra sıkıcı olur. (Dakikalar boyunca bir demire vurmak çoook sıkıcı olur kanımca) Kılıcı yapmaya başlayınca örsün önündeki demire birkaç kez vurduktan sonra üçüncü kişi görüşüne geçsin ve zaman hızlı akmaya başlasın. Kılıcın yapım zorluğuna göre 10 sn ile 1 dk arasında değişen bir yapım süresi olsun. Sonuç olarak yapılan kılıcı elimize alıp ikikere salladıktan (hani film ve dizilerde yapılan kılıcın dengesini test etmek amacıyla yapılır ya) sonra stoğa (depo benzeri bir yer) koyalım. Bu işlem istenen sayı kadar devam etsin.

Madencilik: (Minecraft etkisinde kalmış M&B oyuncusu!?)
Nasıl bir sistem getirilir şuan için bilemiyorum. Ama gerçek bir insanın madencilik yapması daha ilginç olur diye düşünüyorum. İşin maden çıkarma kısmına yorum getiremiyorum. Ama maden çıkartıldıktan sonra bu madenler (demir, gümüş, altın, bakır vs.) şehirlere götürülüp satılabikneki. Maden çıkartma işi yapılmasa da, kalradyanın çeşitli bölgelerine maden ocakları koyulabilir. Bu madenler, şehirlerdeki atöyleler gibi işletmeye açılabilir.

Tüccarlık: Şuan için oyunda ticaret yapılıyor. Ama tam anlamıyla bir tüccar olunamıyor. Bu kariyeri seçen biri tam anlamıyla bir tüccar olmalı ve oyun haritasındaki kervanlar gibi görünmeli. Malları ister pazardan, ister anlaşma yapılan atölyelerden alarak bunları başka şehirlere satmalı. Hatta bir ülkedeki aynı ürünü üreten atölyelerle anlaşıp, bu malları satmayarak spekülasyon yaratılabilsin ve çok daha yüksek fiyata satılsın. Devletlerle veya daha önce önerdiğim ticaret loncalarına bağlanılsın. Düşman devletler tarafından saldırıya uğrayabilelim. Ticaret loncasına bağlanıp bu loncanın başkanı olma yolunda ilerleyelim.


Bu mesleklerden sıkılınca kamp menüsündeki "maceracılıktan emekli ol" seçeneği gibi "yeni bir maceraya atıl" seçeneği olsun. Ama bu mesleklerden sonra sadece paralı asker olabilelim. Böylece oyun başındaki biyografi seçeneklerini yaşamış olarak normal oyuna başlayabiliriz.)


Bu kariyerler paralı askerlik yanında küçük olabilir. Yan oyun gibi. Şayet oyunun boyutu zaten gayet küçük. Günümüz oyunları boyutuna kadar yolu var. (9-10 gb)

Şimdilik meslekler hakkındaki önerilerim bu kadar. Aklıma gelirse eklerim.



KALRADYA HARİTASI İLE İLGİLİ

Warband öncesinde başka bir harita vardı. Bütün oyuncular bu ülkenin her karışını ezberlemişti. Ama warbandda tamamen yeni bir kalradya sunuldu bizlere. Gerçekmiş gibi benimsediğimiz bu ülkenin birden bire başka bir diyar olmuştu. Bu durumu çoğu oyuncu yadırgamıştı. (En azından ben böyle düşünüyorum.) Bu nedenle Kalradyayı konu alan yeni bir oyunda bu harita değiştirilmemeli. Kuzeyi, güneyi, doğusu, batısı yönlerinde genişletilerek mevcut ülkelere yeni ülkeler katılabilir. Yada bu tarihin öncesinde veya sonrasında tamamen farklı devletlerden oluşan ama yine aynı haritada geçen bir hikaye yapılabilir. Örneğin; Antik Kalradya yada ateşli silahların etkili olduğu 1500'lü yıllardaki Kalradyayı konu alan bir hikaye. Ama her ne olursa olsun kalradyada geçen bir oyunda kalradyanın coğrafi yapısı değiştirilmemeli.



YARDIMCI ELEMANLAR

Npcler dışında oynanışı renklendirecek birkaç savaşamayan ama etkili olan birey önerisi yapacağım

Müneccim: İsmi biraz şaşırtabilir. Ama Osmanlı tarihinde gerçekten bulunan bir olaydır. Müneccimler; bünümüzde düşünüldüğü gibi gelecek hakkında bilgi veren kahinler değillerdi. Bilinenin aksine müneccimler astrolog ve meteoroloji uzmanlarıydılar. Gezegen ve yıldızların hareketlerine göre doğa olayları hakkında yorum yapıyorlardı. Yine atmosfer hareketlerine gmre önümüzdeki günlerde havanın nasıl olacağı hakkında tahmin yürütüyorlardı. Osmanlı Sultanları sefer tarihlerini belirlemek için çokça müneccimlere danışmışlardı. (NTV Tarih) Bende müneccimlerin bu şekilde aktarılmasın öneriyorum. Savaş hazırlığı sırasında kamp menüsüne eklenecek kısa yoldan müneccime danışıp yorumlarını alalım. Savaş için uygun derse +2, uygu değil dediğinde -2 savaş avantajı alalım. Uygun değil dediğinde yine de sefere çıkıp savaşa girersek grubumuz moral kaybetsin. Tabi bu uygunluk meselesi; oyundaki mevsim ve havanın durumuna göre olsun. Örneğin; "Aralık ayındayız, hava çok soğuk.Önümüzdeki günlerde kar yağabilir. Yani bu günler sefer için uygun değil." yada çöl tarafları için; "Ağustos ayındayız. Hava çok sıcak. Askerler ve binekler çok yorgun görünüyor. Savaşa girersek ordumuz dağılabilir." vs...

Doktor (Cerrah): Oyunda bazı yetenekleri geliştirdiğimizde yaralılar daha hızlı iyileşiyor, savaşlarda daha az ölü oluyır. Ama ben bunu aynı müneccim gibi npcler dışındaki bir eleman olarak önereceğim. Yine kamp menüsündeki bir kısa yoldan görevlendirilebilir. Kamp menüsünden "Doktor ile konuş" tıklarız. "Yaralılarla ilgilenmelisin" yada "Savaşta yaralandım. Yaralarımın sarılması lazım" diyerek daha hızlı iyileşme sağlanır.

Aşçı: Asker sayımız çok fazla olduğunda moral aşırı derece düşüyor. Ve bu durumda ordudan ayrılmalar oluyor. Zaten zar zor güçlü bir ordu kurmuşuz o da moralsizlikten dağılıyor. Bu durumda daha küçük ordularla dolaşmak zorunda kalıyoruz. Ancak küçük ordularda bir süre sonra yetersiz oluyor. Şayet oyundaki lordlar 300den fazla askerle gezdikleri oluyor. 50 kişilik orduyla yakalandığımızda kurtulmamız imkansızlaşıyor. Bu nedenle grup moralini arttırmak için bu öneriyi getiriyorum. Parayla kiralanan bu eleman ordu moralini belli orada arttırır. Grup morali başka bir sebepten düştüğünde; kamp menüsünde aşçıyla konuş diyerek: "Askerlere güzel bir yemek yap. Onlar bunu hak ediyor." şeklindeki bir ifadeyle grup moralini geçici olarak arttıralım.

Şimdilik aklıma gelen elemanlar bu kadar. Bu elemanlar çeşitlendirilebilir. (Aslında çalgıcı ve dansçı kız da ekleyecektim ama komik olur diye eklemedim :smile: )



MUHAFIZ ALAYI

Yine o tarihlerde uygulanan birşeyi önermek istiyorum. Pek çok hükümdar (hatta neredeyse hepsi) savaş alanında onu korumakla görevli bir muhafız alayına sahipti. Bu muhafız alayı hükümdarı canı pahasına korurdu.Bu muhafız alayı aynı zamanda Hükümdarın sancağını da taşırdı. Benim önerim de bu konu üzerine olacak. Oyunda bizim seçtiğimiz 3-5 askerden oluşan bir muhafız alayı olsun. Emirlerde "Herkes" grubundan ayrı olsunlar. Aksi söylenene kadar peşimizi bırakmasınlar. Ama bu durum bizim savaşmamızı engelleyecek durumda olmasın. Eğer yapılabilirse sadece zor durumda kaldığımız zamanlarda yanımıza kadar yaklaşsınlar ve saldırı almamızı engellesinler. (Zor durum: büyük bir düşman grubu arasında kaldığımızda yada can seviyemiz belli bir düzeyin altına indiğinde) Bunun dışında savaşın normal seyrinde gittiği zamanlar da birkaç metre uzağımızda beklesinler. Bunun yanında artık oyuna sancaktar olayı da eklenmeli. Tek elinde sancak diğer elinde tek elli kılıcı olan zırhlı bir asker. Bu sancaktar muhafız alayından bir asker de olabilir. Yine bizim atadığımız başka bir asker de olabilir. Ama muhafız alayı gibi bizi takip etmeli.



Yeni öneriler

Uzun olduğu için her yeni öneri de bu yazıyı oraya taşıyacağım.



DOĞA OLAYLARI

Malum, oyunda en gerçekçi oynanış aranıyor ve yapımcılarımız bunu ellerinden geldiğince başarmaya çalışıyorlar. (Sağ olsunlar.)Ben de bu gerçekçilik olayını bir adım daha ileri taşımak istiyorum: Oyuna, deprem, sel, fırtına, kıtlık vb. doğal afetler eklenmesini önereceğim.

Deprem: Kalradyanın belli bölgelerindeki fay kırıklarında meydana gelen hareketlerden dolayı deprem gerçekleşir. Bu depremin şiddetinden dolayı, o bölgedeki kale ve şehirlerdeki inşa edilmiş(Ulak karakolu, gözcü kulesi vs.) yapılar hasar görür veya tamamen yıkılır. Kale/şehir garnizonundaki askerler göçük altında kalıp ölür/yaralanır. Şehrin refahı ve geliri düşer. Mümkünse haritada deprem fiziks:el(Sarsıntı şeklinde) olarak yansıtılır. Bölge şehir, kale ve köylerinden dumanlar yükselir.  Oyuncuya bir mesaj gelir "..... kalesi yakınlarında deprem oldu. Ulak karakolu yıkıldı. .... askeriniz göçük altında kalıp öldü." Şeklinde....

Sel: Yılın belli zamanlarında (Örneğin; kış sonu karların erimeye başladığı zamanlar.) alçak bölgelerde gerçekleşen su baskınları. Mümkünse haritada sel fiziksel(Su birikintisi olarak) olarak gösterilebilir. Oyuncuya mesaj olarak iletilir. Binalar zarar görmez. Refah ve gelir düşer, askerler azgın sulara kapılıp boğulur.

Fırtına: İlkbahar ve sonbahar aylarında deniz kıyısında gerçekleşir. Binalar yıkılır. Askerler ölür. Refah ve gelir düşer. Mümkünse fiziksel olarak yansıtılabilir(kara bulutlar, yıldırım, yağmur.) Oyuncuya mesaj olarak iletilir.

Kum Fırtınası: Sarranid çöllerinde gerçekleşir. Sisde olduğu gibi kum fırtınasında da görüş mesafesi kısalır. Gelir ve refah düşer.

Kıtlık: Oyunda şehire girdiğimizde bir kıtlıktan bahsediliyor ama nedense pazar yerlerinde bolca erzak bulunuyor. Belli zamanlarda ve belli bölgelerde kıtlık meydana gelir. Refah ve gelir düşer. Köy ve pazarlarda erzak bulunmaz. Halk köyleri ve şehirleri boşaltır. kıtlık zamanında düzeni sağlamak için köy ve şehirlere tahıl ambarı yapılır ve buralarda tahıl depolanmaya başlanır ve kıtlık günlerine hazırlık yapılır. Tahıl ambarındaki erzak bittiğinde uzaktaki şehirlerden yüksek fiyatlara tahıl getirilir. Kıtlık oyuncuya mesaj ile iletilir.

Heyelan: Genellikle rodok dağlarında gerçekleşir. Binalar yıkılır, refah ve gelir düşer. Az sayıda asker ölür. Fiziksel olarak yanstılabilir. Oyuncuya mesaj yolu ile iletilir.

Veba: Bir doğal afet olmasada o tarihlerde çokca meydana gelen bir felakettir. Köy, şehir ve kaleleri etkiler. İnsanlar, askerler, hayvanlar ölür. Gelir ve refah düşer . Eğer çare bulunmazsa garnizondaki tüm askerler etkilenir ve hepsi ölür. (20 gün içinde) Çare olarak: Şehir şehir dolaşarak hanlarda doktor aranır. Ama söz konusu veba olduğu için yüksek ücretler karşılığı kiralanır. Doktor sayısı fazla olursa refah seviyesi o kadar çabuk eskiye döner. Oyuncu yanında doktor olmadan o şehre/köye/kaleye giderse ordusuna veba bulaşır. Askerleri ölmeye başlar. Savaş yaralarından ölmeyen oyuncu vebadan ölür.



YENİ BİNALAR

Tahıl Ambarı: Kıtlık (^^Daha önce önerdiğim^^) günlerinde halkın ve garnizonun erzak ihtiyaacını karşılamak için... Şehir, kale ve köylerin refah seviyesi artar.

Hastahane: Veba ve yaralanmaların tedavisi için kurulur. Hastahane kurulan şehirlerde veba olmaz. Veba olan şehire hastahane açılırsa, hastalıktan hızla kurtulunur. Yaralı askerler hızla iyileir. Şehrin refah seviyesi artar.

Üniversite: Daha önce önerdiğim; doktor, müneccim, aşçı gibi elemanların eğitimi yapılır. Burada eğitilenler, hanlardan kiralananlardan daha ucuza kiralanır.

Meyhane: Mevcut hanın yanında işletilebilir bir meyhane eklenebilir Şehrin refah seviyesi artar. Görünüşü; meyhane içindeki masalarda oturan adamlar... (Hareket etmelerine gerek yok scene objler gibi hareketsiz kalsalar da yeterli.)

Genelev: Sadece inşa edilir. Şehrin refah seviyesi artar. (Diğerleri gibi içine girilmesi. Yoksa tepkilere yol açabilir. :smile: İçeri girilse de sadece hol gibi bir alana çıkalım. Kahkaha sesleri gelsin.) Bazı arkadaşlar gülecek ama M:tw de bile vardı. Burada olmasının bir sakıncası yok. Şimdilik bu kadar. Aklıma gelirse eklerim.




DEVLETİN KÜLTÜRÜ
Oyunda kendi devletimizi kurduğumuzda derebeylerine hangi köyü/kaleyi/şehri verirsek, oranın kültürüne ait askerleri oluyor. Ama ben lırdlarımın hepsinin aynı kültürden olmasını istiyorum. Bu nedenle kendi devletimizi kurarken; devletimizin kültürünü seçme fırsatı sunulsun istiyorum. Hatta fire arrowdaki gibi devletletin ve dolayısıyla bizim bayrağımızı tasarlayabilme şansı tanınsın. Hatta bir adım daha ileri giderek yeni bir kültür yaratalım. Kendi troop treemizi yapalı. Her birimin silah ve zırhlarını biz ayarlayalım. (Ama her seviye birim için sunulan zırh ve silahlar aynı olmasın.)



ENVANTER GÖRÜNÜMÜ

envanterf.png

1A- Eldiven/Kolçak
2A- Miğfer
3A- Zırh
4A- Tozluk/Çizme
5A- Savaş Atı

1B- Kral olduğumuz durumda taç olacak. (Diğer Krallar için de geçerli.)
2B- Tunik/Elbise
3B- Çizme/Pantalon(?)
4B- Binek Atı


Açıklama: Malum oyunda genel olarak paralı asker olarak bulunuyoruz. İleride Lord/Kral oluyoruz. Zamanımızın büyük bölümünü savaşlarda geçiriyoruz. Ancak geri kalan bölümde halk arasında veya kale ve şehirlerde diğer lordlarla geçiriyoruz. Biz her yerde üzerimizdeki ağır zırhlarla ve silahlarla gidiyoruz. Bu, pekala mantıksız bir durum. Buna bir çözüm getirelim dedim; A grubu envanterler savaşlardaki ağır zırhlarımız olsun. B grubu da Halk arasında ve sefer halinde iken ki olsun; sefer halini açacak olursam, üzerimizde ağır zırhlarla yolculuk etmek çok yorucu olur. Bu nedenle savaşa gidiyor dahi olsak üzerimizde B grubu olacak. Savaşdan önce rakibimiz ile müzakere ederken de B grubu olacak. Savaşa girdiğimizde de A grubu kuşanılacak. (Hazırlık aşamasında yaverimiz zırhımızı giydirecek. Hatta bu esnada ara bir video girebilir; yaverimizin zırhımızı kuşanmasına yardım ettiği bir video, bu video bağlı olduğumuz, veya seçtiğimiz kültüre bağlı olarak değişebilir. Böylece savaşa girerken geçen o kısa süre böyle değerlendirilmiş olur.) Bu durumda A grubu sadece savaşlarda kullancağız. Bu A grubu, B grubu satıcıları ve slotları farklı olabilir. (Yani A grubu zırhları B grubunda kuşanılamazlar ve tam tersi) A grubu ağır çelikler, sertleştirilmiş deriler içerirken, B grubu ipekler, boyalı kumaşlar, yünlü, kadifeli tunikler içermeli... Şehirde veya köylerde dolaşırken karşımıza çıkan suikastçilere B grubu ile yakalanalım, ki işimiz daha zor olsun ve suikast çabası bir anlam kazansın.



envanter2.png


1A- Eldiven
2A- Miğfer
3A- Birincil Zırh
4A- Tozluk/Çizme
5A- At

1B- Miğfer Altı
2B- İkincil Zırh



Bu ise I. önerime alternatif... Bu sefer B grubu ikincil zırhları teşkil edecek. Böylece aşağıda belirttiğim gibi kombinasyonlar açığa çıkacak. Daha fazla çeşit olmuş olacak görünümlerde.

I)
1A Plakalı Eldiven
2A Kanatlı Şövalye Miğferi
3A Plakalı Zırh ve Omuzluk
4A Çelik Tozluk
5A Ağır Hücum Atı

1B Örme Zincir Başlık
2B Örme Zincir Zırh

II)
1A Plakalı Eldiven
2A Kanatlı Şövalye Miğferi
3A Armalı Tunik
4A Çelik Tozluk
5A Ağır Hücum Atı

1B Deri Başlık
2B Plakalı Zırh ve Omuzluk

III)
1A Plakalı Eldiven
2A Kanatlı Şövalye Miğferi
3A Armalı Tunik
4A Çelik Tozluk
5A Ağır Hücum Atı

1B Örme Zincir Başlık
2B Örme Zincir Zırh

Bu kombinasyonlar arttırılarak hem çeşitlilik arttırılır, hem de aynı ekipmanlar ile farklı seviyelerdeki askerler kuşandırılmş olur.
 
Gayet iyi önerilerde ateş kılıçla zaten meşgul oldukları için bakmayacaklarını tahmin ediyorum :smile:
 
Bildiğim kadarıyla ateş ve kılıcı başka bir ekip ilgileniyor. Yani Armağan Abinin ekibinden ayrı bir ekibe ait bir proje. Sadece M&Bnin alt yapısını kullanıyorlar. Bir nevi para ile satılan devasa bir mod.
 
Sadece atlı birliklerin envanterine kesin olsun diyorum.. Diğerleri olmasada olur.
 
Herkes çok güzel öneriler yapıyor fakat bir önerinin duyulmasını sağlamak için o önerilerinizi içeren bir mod çıkarmanız çok daha iyi olur. Mod ün kazanırsa yapımcılarda ordan örnek alabilir.
 
Yok hocam developerlar modlarla pek ilgilenmiyor. Şayet M&B 1.011 in en güzel modlarından olan fire arrowda sondaki yanan ok önerim vardı zaten. Ama koymadılar. Genelde güzel açıklanmış önerileri dikkate alıyorlar. Bende elimden geldiğince açıklamaya çalıştım.
 
Hatırlarsanız Ateş ve kılıç duyurulmadan önce aynı ismi taşıyan bir mod duyurulmuştu. Onun videolarında savaş vagonu mantığında bir şey var:

http://www.youtube.com/watch?v=GMN3gBIiGlY

1:40'tan itibaren izleyin.
 
Şok Şok Şok!

Gördüğüm üzere birkaç şey seçebiliyormuyuz savaşta?Seçenekler vardıda birde kazabiliyoruz sanırım.

Atmosfer dillere destan.Bağırmada varmış :grin:

Eğilmede var.Bayağı zevkli keşke oynayabilseydik şimdi.
 
Kont said:
Şok Şok Şok!

Gördüğüm üzere birkaç şey seçebiliyormuyuz savaşta?Seçenekler vardıda birde kazabiliyoruz sanırım.

Atmosfer dillere destan.Bağırmada varmış :grin:

O video Fire & Sword'a ait değil. Kullanıcıların yapmış olduğu ve aynı ismi taşıyan bir mod'a ait. Fire & Sword'da o özellikler olmayabilir.
 
Back
Top Bottom