SARRANİD ÇÖLLERİNDE BİR MAREŞAL 6.BÖLÜM GELDİ / ARKADAN VURMA / SEZON FİNALİ

Users who are viewing this thread

ne diyeyim onu bende düşünmüştüm

bulamadım fikir verebilir misin?

ha bu arada mareşali noyan yapayım mı courage (trida noyan; sancar han'ın en yakın akrabası)

mareşal savaş vakti taktiği en iyi ezberleyen biri olarak çadırından çıkacak
 
Kardeşim sen resimleri nasıl çekiyorsun öyle :grin: Pc deki printten yapıyorsun sanırım. Onun için özel proglamlar var onlarla yaparsan daha iyi olur..
 
Eğer eleştiri almak istiyorsan;

1. Resimleri düzgün upload etmeyi öğren.
2. Sancar han bir isimdir yani rütbe falan değildir. Eğer hikayenizi oyun üzerina yapıcaksanız saçma olur.
3. Konuya biraz özen gösterin.

düzeltirsen daha güzel olabilir başarılar.
 
Sergeant Kust said:
Eğer eleştiri almak istiyorsan;

1. Resimleri düzgün upload etmeyi öğren.
2. Sancar han bir isimdir yani rütbe falan değildir. Eğer hikayenizi oyun üzerina yapıcaksanız saçma olur.
3. Konuya biraz özen gösterin.

düzeltirsen daha güzel olabilir başarılar.

1. O konuda yeniyim
2. Sancar Han ın isim olduğunu biliyorum. ve mod olmayacak korkma
3. Özen gösteririm.

sağol

RockndRoll said:
Kardeşim sen resimleri nasıl çekiyorsun öyle :grin: Pc deki printten yapıyorsun sanırım. Onun için özel proglamlar var onlarla yaparsan daha iyi olur..

sağol indiririm
 
Konu güzel ama biraz daha söz sanatlarından yararlansan dadından yinmez.
 
EVET ARKADAŞALR 3.BÖLÜM GELMİŞTİR.
KEYİFLİ OKUMALAR

3.BÖLÜM

Askerler işte bunu bekliyorlardı. Kergit Okçuları sessizce ay ışığında yürüyorlardı. Görevleri şehrin kapısındaki nöbetçileri sessizce öldürmekti. Ay onalrın tek ışık kaynağı olduğu için gece kampta fener yoktu. Nedeni kuşatmanın sessizce yapılacak olmasıydı. Kergit taktiği buydu. Taktiğin Kergitlerce adı ARKADAKİ HANÇER'di. Bizim Kergitler sinsince işlerini yapa dursun Sancar Han'ı da bir şüphe almıştı. nedeni ise mareşalin taktiği bilmemesiydi. Mareşali sırf akrabası olduğu için yapmıştı. Fakat bu taktikleri hep Sancar Han'ın en iyi arkadaşı Trida Noyan veriyordu. Sancar Han düşündü taşındı, bu hiçbir şey bilmeyen mareşali görevden alıp onun yerine Trida Noyan'ı mareşal yaptı. Bu kuşatma anındaki ani değişiklik orduyu pek etkilemedi fakat Tanju Noyan intikam yeminleri içti. Kergit Okçuları nobetçileri jilet gibi keskin yaylarıyla sessizce öldürmüşlerdi. Şehrin kapıları ziyafetten dolayı açıktı. Okçular sessizce içeri grimeye başladılar. Kergitleri nöbetçiler içtikleri şaraptan dolayı göremiyorlardı çünkü burnun ucunu bile görecek durumda değillerdi.

Okçular surlardaki nöbetçileri tek tek indirmeye başlamışlardı. nöbetçilerden çoğu yorgun bir biçimde uyukluyorlardı. Onları teftiş edecek kale kumandanları bile. Tabii ki arada fark edenlerde oluyordu fakat sonları onlarında ölümdü. Fakat şehirde devriye gezen atlar da vardı. Okçuları gördükleri an burası okçular için mezardı çünkü okçularda at ses çıkarabilir ihtimaliyle attan inmişlerdi. Fakat Trida Noyan'ın bunun içinde bir çözümü vardı. Kargıcılar attan inecekti ve sessizce şehre ilerleyecekti.
Atlılar gelirken kargılarını atlılara savuracak ve onları yere düşmüşken öldüreceklerdi.

Kargıcılar şehre doğru yola çıkmışlardı.
Atlılar da görünmüşlerdi. Kargılarını sallamaya hazırlanıyorken bir kargıcı kazara kargıyı ay ışığına tutumuştu. Bunu da Sarranid Atlısı görmüştü ve o an var gücüyle kaleye gitmeye başlamıştı. Kargıcılar diğer salak salak bakan atlıları hakladılar ve diğerinin peşinden koşmaya başladılar. Atlı var gücüyle atını koşturuyordu fakat o an bir okçunun görüş alanına girmişti. Okçu nefesini tuttu ve okunu fırlattı. Ok atın bacağına saplanmıştı. Atlı yolu atsız devam edecekti çaresiz fakat okçu ikinci oku çoktan fırlatmıştı. Ok o an asla gelmeyecek bir yere, adamın kulağına isabet edip kulağı yırtmıştı. Atlı şimdi son adımalrını topallaya topallaya ziyafete doğru ilerliyordu nöbetçileri uyarmak için. Tam ziyafetin ışıklarını görmüştü ki sırtında sıcak bir şey hissetti. Bu onun kanıydı artık ziyafete ulaaşmazdı. Ve o da bu uğurda can verdi.

Okçular şehre yavaş yavaş ilerliyorlardı. Sırada ziyafetinverildiği kale vardı. Kergit Muazzam Okçuları kalenin yanındaki hapishanenin tepesinden gardiyanı ve kale muhafızını öldüreceklerdi. Okçular çatıya çıkmışlardı. Gardiyanı vurmuşalrdı tam da kale muhafızını vuracaktı ki muhafız olanları görmüştü ve tabana kuvvet ziyafete dalmıştı.

Emir Atis onun bu terbiyesizce içeri girdiğinden dolayı azarlayacaktı ki aşağıdaki konuşma geçti;

Emir Atis: Asker bu nasıl içeri gir-
Kale Muhafızı: Efendim, efendim Ke Ke Kergitler
Emir Atis: Devam et asker
Kale Muhafızı: Efendim Kergitler burada
Emir Atis: Ne, olamaz Sultanım bu kaleyi biz savunmak durumundayız. Bayanlar burada kalacak biz zırhımızı, kılıcımızı kuşanıp kaleyi savunacağız.
Sultan Hakim: Öyle görünüyor, derebeylerim toplanın dışarı çıkıyoruz, kalkanlarınızı almayı unuymayın.

Artık kuşatma tam anlamıyla başlamıştı Sarranidler için. Şimdi Sarranidlerin yapacağı tek şey orduya haber vermekti.
Fakat Sultan ve derebeyleri çıktığı an yerlere ok yağmuru başlamıştı. Sarranidler bu durum karşısında kalkanlarını kullanmaya karar vermişlerdi. Önde Sultan, arkada mareşal ve derebeyleri kalkanları kullanarak dışarıya çıkmayı başardılar. Şimdi avluyu temizlemeleri gerekiyordu. Çünkü avludaki Kergitler mareşalin orduya gitmesine değil izin nefes bile aldırmıyorlardı.
Derebeyleri ve Sultan bir hücumla Kergitleri temizlemeyi başardılar. Şimdi mareşalin orduya haber vermesi gerekiyordu.

O sırada Trida Noyan mancınıkların ateşlenmesine karar vermişti. Bunu Sancar Han da onaylamıştı. Zaman geçmişti, şimdi şafak sökmeye başlamıştı bile. Mareşal de orduya haber vermek için hapishanenin çatısına dayalı merdiveni çıkarak orduya haber vermeye gidiyordu. Diğer derebeyleri de diğer hapishanenin çatısındaki okçuları merdivenle çıkarak hallediyordu. Ancak o sırada mancınıktaki taş Emir Atis'in önlerine düşmüştü. Artık mareşalin iyi mi olduğunu daha doğrusu mancınığın mermisinin ona isabet ettiğini bilen yoktu
 
4.BÖLÜM GELMİŞTİR KEYİFLİ OKUMALAR AYRICA HİKAYEME YORUM DA ATIN BİRAZ

4.BÖLÜM
Emir Atis'in önlerine mancınık mermisi düşmüştü. Fakat o güçlü mareşal üstünü silkeleyip yerinden kalktı. Çünkü mancınık mermisi Mareşali fazla yaralamamıştı. Şimdi mareşal doğruca ordunun dinlendiği yere gidiyordu. Ama oraya sadece igden o değildi. Kergit Okçuları orayı çoktan tutmuşlardı. Kapıdaki nöbetçiler kanlar içinde yerlerde yatıyorlardı. Sanki rüzgar mareşalin kulağına olanları fısıldamış olacak ki Emir Atis temkinlice yaklaştı karargaha. Okçulardan biri Emir Atis'i görmüştü. Hemen diğerlerine haber verip mareşalin üzerine ok yağmuru yapmaya başladılar. Mareşal zor durumdaydı. Kergitler gece evde uyuyan Sarranid askerlerilerinin evlerinin önlerindeki nöbetçileri sessizce halletmişlerdi. Fakat bir asker uyanmıştı. Kergitler Sarranid askerlerinin zırhlarını ve silahlarını toplamak üzereydi ki mareşal gelmişti ve Kergitler mareşale odaklanmışlardı. Uyanan bu asker diğer askerleri kaldırıp zırhlarını giyip düşmana saldırmayı önerse de o bölüğün komutanı olmaz dedi. Çünkü o işi sessizce yapacaktı. Diğer türlü yapsalar çok zayiat verebilirlerdi. Askerlere arka kapıdan çıkmalarını emretti. Arka kapıyı da Kergitler tutmayı unutmuşlardı. Askerler arka kapıdan çıkıp sessizce diğer derebeylerin bölüklerine de haber verdiler ve direnişi başlattılar.

Tüm askerler Kergitlerin çatılardaki okçularına saldırmak istese de kafalarına okları er ya da geç yiyorlardı. Herkesi uyaran bölük ise mareşali kurtarmak için okçulara saldırmışlar ve onları yenmişlerdi. Fakat Kergitler Jelkala'nın her bölgesini istila etmişlerdi. Her yerden çıkıyorlardı. Mareşal durumun vaziyetini anladı ve derebeylerinin yanına gitmeye karar verdi. Onalrın fikrini almadan bir şey yapması şu an hiç hoş olmazdı. Zaten zehir meselesi vardı ortada. Sultanın da gözünden düşebilirdi. Bu yüzden başına buyruk davranmayacaktı.

O sırada Tanju Noyan da hain planlar yapıyordu Trida Noyan için. Trida şu an mancınığın kaleyi vurma olasılığını hesaplıyordu odasında. Tanju'nun güvenilir adamları vardı suikast için. Fakat o suikast yaparak Sancar han'ın gözünde daha da alçalmak istemiyordu. Bu yüzden ona bir iftira atmalıydı. Ama nasıl bir iftira sonra aklına bir şey geldi. Trida'nın odasından çıkmasını bekleyecekti. 10 dakika sonra Trida fırlayarak odadan çıktı. Tanju da onun yaptığı planlardaki sayıları değiştirdi. Olasılık %10 du fakat Tanju %25 e çıkardı. Bu da tüm planları alt üst ediyordu. Tanju keyifle çadırdan çıktı. Artık gönül rahatlığıyla kuşatmaya odaklanabilirdi. Trida olanalrdan habersiz tekrar çadırına geldi ve planı Sancar Han'a gösterdi. Sancar Han da Trida'nın çalışkan olmasını sevdiğinden mancınığın kaleye ateş etme fikrini onayladı. Çünkü eski mareşal bu kadar bile çalışmazdı.

O sırada Sarranidler hücüma geçmişlerdi. Kergitler her tepeyi tutmuşlardı. Fakat Sarranidler zırhlarından ve kalkanlarından dolayı avantaj sağlamışlardı. Emir Atis de ziyafetin düxenlendiği yere varmıştı. Derebeylerin ve sultanın görüşlerini almak için onları tünellerden geçirerek gizli toplantı salonlarına götürdü. Rüzgar sanki hereksin kulaklarına farklı şeyler fısıldıyor olacak ki her kafadan başka ses çıkmaya başlamıştı bile. Ama mareşal sessizlik diye uyarınca sırayla fikirlerini söylemeye başladılar.
Emir Hamezan: Bence direk saldıralım.
Emir Munhir: Bence okçular kale surlarına çıkıp bize destek sağlamalı.
Emir Lakhem: Bence düşmanın kampına direk saldıralım.
Ve benzeri birçok fikir söylendiysede kabul edilmedi derebeyleri tarafından.
O sırada Sarranid gözcülerinden biri topalntıya girip dedi ki;
Sancar Han ve derebeyleri şehre giriyor. Yanında da askerleri ve sancak taşıyanları var. Girişe sancaklarını dikmişler bile.
Emir Atis keyifli keyifli gülümsedikten sonra şöyle dedi:
Sultanım, siz ve derebeyleriniz bende dahil olmak üzere yanımıza birkaç memlük alıp Sancar Han'ın korumalarına saldıracağız.
Bu cevaba karşı derebeyleri biraz homurdansalar da sultan kabul ettiği için kabul etmek zorunda kaldılar.

Sancar Han ordusuyla birlikte Jelkala'ya girmişti. Fakat Sancar bir şeyden şüpheleniyordu. Rodoklar Sancar Han'a destek olacaklar hatta asker bile göndereceklerdi Sancar Han'ın yaptığı anlaşmada. Fakat ses seda yoktu Rodoklarda. Sancar Han bunları düşünmemeye çalışıyordu. Şu an o ziyafeti basmayı düşünüyordu.
Sarranid derebeyleri de yavaş yavaş Sancar Han'ın bulunduğu yere gelmişti. Sancar Han onları görse de kaçmak yerine savaşmayı düşündü. Ordular birbirine girmeye hazırlanıyordu. Ve nihayetinde birbirine girdiler. Sancar Han ustaca hareketleriyle 5 askeri öldürmüştü. Fakat akrşı tarafta da en güçlü derebeyler vardı. Sultan ve Emir Atis ise teker teker askerleri öldürüyorlardı. Artık orada ölümün soğukluğu vardı çünkü o kadar asker ölmüş ve o kadar derebeyi yaralanmıştı ki orası kan kokusundan ibaretti. Sancar Han ve Trida arkasına bakmadan kaçmaya başlamışlardı bile. Orada kanlar içinde zaferin yükselişi vardı artık. Fakat birden çatılardan Kergit okçuları çıktı ve ok yağmurunu başlattı. Bu ani durum karşısında Sarranidler çok şaşırmışlardı. Ne yapacakalrını bilemediler ve geri çekilmeye başladılar. Bu taktikte Trida'nın bir taktiğiydi. Sarranidler tuzağa düştüklerini anladılar fakat iş işten geçmişti. Sancar Han'ın kaçması da bir oyundu. Sonuç olarak Kergitler kan kokularını burunlarının içine çekerek zaferi hissettiler.   
 
Back
Top Bottom