Chake_mate
En yukarıda ki soğuk Sisli dağların üstünden, dip'de ki zindanlara dair herşeyden bahsederler burada. Işık sadece meşale ve her nefeste içine çektiğin tütün'den yayılır. Bu loş ortamda bahsederler orta dünyanın kadim öykülerinden. Bira ve bir kaç hobit şiirleri ile...
John Ronald Reuel Tolkien (3 Ocak 1892, Bloemfontein, Güney Afrika - 2 Eylül 1973, Bournemouth, İgiltere)
1895'in başlarında iklimin getirdiği rahatsızlıklar yüzünden annesi Mabel ve küçük erkek kardeş Hilary ile birlikte İgiltere'ye döndü. Babası Arthur'un ateşi romatizmadan ölümünden sonra aile Birmingham yakınlarındaki Sarehole'a yerleşcekti. Bu güzel kırsal bölgenin genç Ronald üzerindeki etkisi büyüktü ki bu etki daha sonraki yazı ve çizilerinde görülebilir. Mabel, 1904 yılında öldü ve çocuklar Birmingham'da bir rahip olan Francis Morgan'ın gözetimine bırakıldı.
King Edward's okulda'da eğtim görmeye başayan Ronald'ın dil üzerine büyük yeteneğ ve merakı vardı. Eski Gal ve Fin dilleri üzerine eğtim görürken, zamanla kendi Elf dillerini de yaratmaya başamışı. 1914'de I. Dünya Savaş patlak verdiğnde Oxford'ta üniversite son sınıftaydı ve ertesi yıl İgiliz Dili ve Edebiyatından birincilikle mezun olup teğen olarak orduya katıldı. 1916 Haziranında Fransa'ya gemiyle gönderilmelerinden önce çocukluk aşı Edith Bratt ile evlendi; dört çocuk sahibi olacaklardı. En yakın üç arkadaşndan ikisinin öldüğ Somme Savaş'na katıldı. Yılın sonlarına doğu hastalanarak İgiltere'ye geri gönderildi. Savaşn ardından Oxford'da Anglo-Sakson Profesörlüğ yaparak çalışalarını akademisyen olarak sürdürdü. Anglo-Sakson (1925-45), İgiliz (1945-59) dili ve edebiyatı dersleri verdi. Zamanla dünyanın en önemli dilbilimcilerinden biri haline gelecekti. Ana ilgisi İgiltere'nin Ortabatı topraklarının yazın ve dilbilgisi geleneği üzerineydi. Edebiyat tarihiyle ilgili araşırmaları arasında, E. V. Gordon ile birlikte yazdığ Sir Gawain and the Green Knight (1925) ve Beowulf: The Monsters and the Critics (1936) sayılabilir. Tolkien, Yüzüklerin Efendisi (1954-55) adlı üçlemesini üniversitede öğenciyken yazmaya başamışı. Bu yapıt üzerinde çalışrken çocukları için yazdığ Hobbit (1937), üçlemeye girişniteliğndedir ki eserin ulaşığ başrı yazarını bile şaşırtacaktı. Emekliye ayrılıp Edith ile birlikte Bournemouth'a yerleşi ama karısının 1971'deki ölümünden sonra Oxford'a döndü. Kısa bir hastalığn ardından 1973'de öldü. ölümünün ardından yarım kalmış eserleri, notları ve defterleri taranarak, oğu Christopher Tolkien tarafından yayına hazırlanarak basıldı.
1895'in başlarında iklimin getirdiği rahatsızlıklar yüzünden annesi Mabel ve küçük erkek kardeş Hilary ile birlikte İgiltere'ye döndü. Babası Arthur'un ateşi romatizmadan ölümünden sonra aile Birmingham yakınlarındaki Sarehole'a yerleşcekti. Bu güzel kırsal bölgenin genç Ronald üzerindeki etkisi büyüktü ki bu etki daha sonraki yazı ve çizilerinde görülebilir. Mabel, 1904 yılında öldü ve çocuklar Birmingham'da bir rahip olan Francis Morgan'ın gözetimine bırakıldı.
King Edward's okulda'da eğtim görmeye başayan Ronald'ın dil üzerine büyük yeteneğ ve merakı vardı. Eski Gal ve Fin dilleri üzerine eğtim görürken, zamanla kendi Elf dillerini de yaratmaya başamışı. 1914'de I. Dünya Savaş patlak verdiğnde Oxford'ta üniversite son sınıftaydı ve ertesi yıl İgiliz Dili ve Edebiyatından birincilikle mezun olup teğen olarak orduya katıldı. 1916 Haziranında Fransa'ya gemiyle gönderilmelerinden önce çocukluk aşı Edith Bratt ile evlendi; dört çocuk sahibi olacaklardı. En yakın üç arkadaşndan ikisinin öldüğ Somme Savaş'na katıldı. Yılın sonlarına doğu hastalanarak İgiltere'ye geri gönderildi. Savaşn ardından Oxford'da Anglo-Sakson Profesörlüğ yaparak çalışalarını akademisyen olarak sürdürdü. Anglo-Sakson (1925-45), İgiliz (1945-59) dili ve edebiyatı dersleri verdi. Zamanla dünyanın en önemli dilbilimcilerinden biri haline gelecekti. Ana ilgisi İgiltere'nin Ortabatı topraklarının yazın ve dilbilgisi geleneği üzerineydi. Edebiyat tarihiyle ilgili araşırmaları arasında, E. V. Gordon ile birlikte yazdığ Sir Gawain and the Green Knight (1925) ve Beowulf: The Monsters and the Critics (1936) sayılabilir. Tolkien, Yüzüklerin Efendisi (1954-55) adlı üçlemesini üniversitede öğenciyken yazmaya başamışı. Bu yapıt üzerinde çalışrken çocukları için yazdığ Hobbit (1937), üçlemeye girişniteliğndedir ki eserin ulaşığ başrı yazarını bile şaşırtacaktı. Emekliye ayrılıp Edith ile birlikte Bournemouth'a yerleşi ama karısının 1971'deki ölümünden sonra Oxford'a döndü. Kısa bir hastalığn ardından 1973'de öldü. ölümünün ardından yarım kalmış eserleri, notları ve defterleri taranarak, oğu Christopher Tolkien tarafından yayına hazırlanarak basıldı.
[size=11pt]J.R.R Eserleri...
Tolkien’in 3 masalının bir arada bulunduğu bir kitap masallar. Bizi başka dünyalara götürmeye devam ediyor büyük usta.Bu kitapta Smith of The Wooden Major; Farmer Giles of Ham, The Leaves of Niggle isimli üç hikayeyi bulabilirsiniz.
Smith of The Wooden Major :1967’de basılmış bir Tolkien hikayesidir. İlk başlarda ismi The Great Cake olarak konmuştur. Sonradan bu ismi almıştır. İlk versiyonu Redbook isimli bir magazinin 23 Kasım 1967’de yayımlanan Noel baskısında karşımıza çıkmıştır.
Farmer Giles of Ham 1947’de yazılmış ve 1949’da basılmış bir Tolkien hikayesidir. Chrysophylax ismindeki bir yaratıkla Çiftçi Giles arasındaki mücadeleden bahseder. Giles aslında bir kahraman değildir ama olaylar onu bir kahraman yapar ve ünü krala kadar gider.
Leaf By Niggle 1938 yılında yazılmış ve 1945 yılında ilk kez Dublin Review’da yayınlanmıştır. Niggle adında iyi kalpli bir ressamın, yaptığı büyük bir resmin etrafında döner konu. Bir gün ise tüm işlerini bırakıp yolculuğa çıkması gerektiğini hisseder.
Noel Babadan Mektuplar Tolkien’in 1920 ile 1943 yılları arasında 43 yıl boyunca çocuklarına her Noel öncesi; Noel Baba’nın imzası ile yazdığı mektuplar ve mektuplarda yazdıkları konular hakkında kendi eliyle yaptığı çizimlerden oluşuyor. Kitapta mektupların orijinalleri ve çevirileri yan yana verilmiş, ayrıca usta’nın kendi yaptığı çizimler ve orijinal mektuplardaki kenar süslemeleri kitaba çok ayrı bir güzellik katmış. Usta her türlü detayı düşünerek sanki yazılarını ve çizimlerini gerçekten Noel Baba’nın elinden çıkmış gibi titrek bir yazıyla kaleme alarak metine orijinallik kazandırmıştır.
Bu mektuplarda “Noel Baba’nın yaşadığı Kuzey Kutbuna dair ilginç ve Ren geyiğinin nasıl ipini kopardığı ve kaçarken bütün hediyeleri etrafa saçtığı; sakar Kutup Ayısı’nın Noel Baba’nın evinin çatısından nasıl içeri düştüğü; onun yüzünden ayın nasıl dört parçaya bölündüğü ve Ay Dede’nin arka bahçeye yaptığı inişin yumuşak olup olmadığı; evin altındaki mağaralarda yaşayan gulyabanilerin neden olduğu savaşların nasıl sonuçlandığı” gibi ilginç ve eğlendirici hikayeler var. Her ne kadar bir çocuk kitabı gibi görünse de, büyüklerinde alıp zevkle okuyabileceği bir Tolkien eseri..
12 ciltlik Orta Dünya Tarihi’nin ilk cildi olan Kayıp Öyküler Kitabı I, Tolkien’in üzerinde çalıştığı metinlerden oğlu Christopher Tolkien tarafından derlenmiş bir yapıttır.
Silmarillion’un ilk taslağı olan kitap Eriol adlı denizcinin batıya doğru yaptığı yolculuk ve bu yolculukta öğrendikleri çerçevesinde şekillenmiştir. Elf’lerin, Tanrıların, Cücelerin, Balrogların, Silmarillerin öyküleri. O kaybolmuş ama yitmemiş öyküleri
Bütün Orta Dünya tarihinin oluşum aşamasını kronolojik olarak, oğul Tolkien’in; Babası’nın notlarını düzenlemesiyle açıklamalı şekilde bizlere iki ciltlik bir eser olarak sunan Kayıp Öyküler serisinin ikinci cildi.
Kayıp öyküler 2 için Silmarillion’a da kaynak oluşturan tüm notları içeren bir kitapta denebilir Denizci Eriol’un masalı ikinci kitapta da devam ediyor; Beren ve Luthieni, Oromenin köpeği Huan ve Morgoth’un kedisi Tevildoyu ve daha nicelerini okuyabilirsiniz.
Kitabı okurken ustanın hayallerini paylaşacak, onun düşüncelerini kavrayacaksınız. Orta Dünya hakkındaki her şeyin oluşma aşamasını hayranlıkla izleyeceksiniz.
Tolkien'in en önemli çalışmasi olarak kabul edilen Silmarillion, onun yarattığı dünyanın özüdür. Kökleri Hobbit'ten önceye uzanır ve Yüzüklerin Efendisi'nde şekillenmeye başlayan bir dünya'nın yaratılış öyküsünü barındırarak, tüm Tolkien eserlerinden üzerine yerleşebileceği bir yapi oluşturur. Yaşamı boyunca üzerinde çalışmayı terk edemediği ve giderek büyüyüp gelişen bu eser ancak ölümünden dört yıl sonra oğlu tarafından yayımlanabilmiştir.
Húrin'in Çocukları, J. R. R. Tolkien'in kurgusal Orta Dünya evreninin tarihinden bir bölümü anlatan epik fantastik romandır. Yazar, kitabı 1910'larda yazmaya başlamıştır, daha sonraları birkaç defa kitabı gözden geçirmişse de 1973'te öldüğünde kitap taslak halinde kalmıştır. Yazarın oğlu Christopher Tolkien, babasının ilgili notlarını düzenleyerek tutarlı bir hikâye oluşturmuştur ve 2007'de kitap yayımlanmıştır. Christopher Tolkien, kitabı yayıma sunmadan önce babasının kitabın konusuyla ilgili taslakları üzerinde yaklaşık otuz yıl çalışma yaptı.
Harper Collins Yayınevi tarafından yapılan açıklamada, Tolkien'in yarıda bıraktığı Hurin'in Çocukları (The Children of Hurin) adlı romanın, 25 dile çevrilmesinin beklendiği bildirildi. Açıklamada, oğul Tolkien'in romanı tamamlamak için babasının taslakları üzerinde yaklaşık otuz yıl çalıştığı bildirildi.[kaynak belirtilmeli] Christopher Tolkien, el yazmalarını uzun bir süre incelediğini ve öyküye herhangi bir eklemede bulunmadan tutarlı bir öykü oluşturmayı denediğini söyledi.
Hurin'in Çocukları romanındaki olaylar dizisi Orta Dünya'da geçiyor. Kitabın konusu, ve Hobbit (1937) ve Yüzüklerin Efendisi’nde (1954-5) bahsedilen serüvenlerden önceki zamanlarda yaşanmış birtakım hayalî tarihsel olayları konu ediniyor. Kitaptaki öykülerden bir kısmı, Silmarillion’da (1977) geçmektedir.
Kitabın kapağını ve resimlerini, Yüzüklerin Efendisi ve Hobbit’te olduğu gibi yine Alan Lee resmetti.
Christopher Tolkien, 1977'de de babasının tamamlayamadığı "Silmarillion" kitabını tamamlayarak piyasaya sürmüştü. 16 Nisan 2007'de orijinal ilk baskısı yayımlanan Húrin'in Çocukları, oğul Tolkien'in yayıma sunduğu son Tolkien kitabıdır.
Shire`lı hobbit Bilbo Baggins`in 13 cüce ve Gandalf ile birlikte çıktığı yolculuğu ve görünmezlik yüzüğünün bulunuşunu, masalsı bir dille anlatır. Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin temeli Hobbit ile atılmıştır.
J. R. R. Tolkien`in en önemli çalışması olarak kabul edilen Silmarilion, onun yarattığı dünyanın özüdür denir. Tüm eserlerini bu kitap üzerinde şekillendirebilir. Güç Yüzüklerine Dair Silmarillion içerisinde bir bölümdür ancak ülkemizde ayrı bir kitap olarak yayımlanmıştır. Eşsiz Noldor ustaları, pek çok yüzük dövdüler.
Üç Yüzük, Elf efendilerine
Yedi Yüzük Cüce Hükümdarlarına;
Dokuz Yüzük ise İnsanoğlullarına.
Sauron ise gizlice tüm yüzüklere hükmedecek olan Tek Yüzük`ü dövdü. Ama Elfler onun düşüncelerini anladı ve kendileri için dövülen Üç Yüzük`ü sakladılar ve onları ele geçirmek isteyen Sauron`la aralarında çağlar boyunca sürecek savaşlar başladı...
Kitap toplam dört bölümden oluşmaktadır:
Birinci Bölüm: İlk çağ tarihçesi
İkinci Bölüm: Akallabeth - Numenor`un Yıkılışı
Üçüncü Bölüm: Güç yüzüklerine ve Üçüncü Çağa Dair
Dördüncü Bölüm: Ekler
Bundan yıllar önce Orta Dünya adlı bir coğrafyada yaşanan bir olay anlatılıyor bu kitapta.İyilik ile kötülük arasında paylaşılamayan ise basit ve görünüşünde hiçbir özelliği olmayan bir yüzüğün öyküsü. Yüzüğün tek özelliği parmağına taktığı kişiyi görünmez yapmak. Ama bu yüzüğü elde etmek isteyenlere bakarsak bunun hiç de dıştan göründüğü gibi yalnızca basit bir yüzük olmadığı anlaşılıyor. Çünkü iyilerin karşısında gölgeler diyarı Mordor da ki tahtında oturan Karanlıklar Efendisi Sauron var. Karanlık diyarın efendisi Sauron tek yüzüğü ele geçirirse gücü tamamlanacak; zaferi tam ve kusursuz olacaktı. Fakat yüzük seyahate çıkan ve olayla hiçbir ilgisi olmayan yaşlı Hobbit Bilbo’nun eline geçer. Bilbo yüzüğü alır ve eve dönüğünde bunu Büyücü Gandalf’a gösterir. Gandalf ona yüzüğün öyküsünü ve ne işe yaradığını anlatır. Fakat maceraperest Bilbo yeni bir seyahate çıkar ve yüzüğü varisi olan Frodo’ya bırakır. Frodo Gandalf’dan yüzüğün hikayesini dinlediğinde kendisinin ne kadar büyük bir tehlike altında olduğunu anlar ve Gandalf ona Sauron’un onun peşinde olduğunu ve artık Frodo’nun yüzük taşıyıcısı olduğunu söylediğinde iki arkadaşı Hobbit Sam ve Pippin’i de alarak Shire’dan ayrılırlar. Yolları üzerinde onlara Merry isimli bir hobbit daha katılır. Dört Hobbit çok tehlikeli bir maceraya atılmıştır ve onları Sauron’a hizmet eden Dokuz Kara Süvari hiç rahat bırakmamaktadır. Tabii birde Bilbo’nun yüzüğü aldığı Gollum isimli pis ve iğrenç yaratık var. Onlar Ayrıkvadi’ye varırlar ve Gandalf’da ordadır. Ayrıkvadi’de bir divan toplanır. Birçok uzak ülkeden gelen Elfler, İnsanlar ve Cüceler ile divana başkanlık eden Elrond (yarı Elf), yüzüğün geleceğini belirlemek için toplanırlar. İnsanlar adına Aragorn ve Boromir, Elfler adına Legolas, Cüceler adına Gimli, Büyücü Gandalf ve dört Hobbit (Frodo, Sam, Merry, Pippin) Yüzük Kardeşliği adını verdikleri grupla yola koyulurlar ve yüzüğün geleceği ise; Frodo yani Yüzük Taşıyıcısı onu hayatta olduğu sürece taşıyacak ve onu Gölgeler Diyarı Mordor’da ki Ateş Dağı’na atarak yok edecekti. Çünkü tek yüzüğün yok edilebileceği tek yer yapıldığı yer olan Ateş Dağı’ydı. Başka hiçbir güç onu yok edemezdi.
Dokuz Kara Süvariye karşı dokuz kişiden oluşan Yüzük Kardeşliği Mordor’a gitmek üzere yola koyuldu. Ama Gollum onları ‘Kıymetli’si uğruna takip ediyordu. Yüzük Kardeşliği ise zorluklarla Mordor’a gitmek ve Dünya’yı karanlık gücün etkisinden kurtarmak için çabalıyordu. Çünkü bunun tek çaresi yüzüğün yok edilmesiydi.
Yolları boyunca hepsi ölümlerden döndüler ve Büyücü Gandalf (kendisi aynı zamanda grubun lideri) Moria’da Balrog’la savaşırken yenik düşer ve arkadaşları Gandalf’sız devam ederler yollarına. Lothlorien ormanlarından geçerler. Elfler onların bir süre dinlenmelerini sağlar. Onlara yolculuklarının devamı için yiyecek ve giyecek temin ederler.Bu süre içinde Lorien Hanımı Galadriel Frodo’yu bir sınavdan geçirir ve onun gerçekten Yüzük Taşıyıcısı olduğu bir şekilde Galadriel tarafında ortaya çıkarılır.
Fazla vakit kaybetmeden tekrar yola çıkar Kardeşlik tekrar yola çıkar. Fakat bir süre sonra bir Ork saldırısıyla Boromir’de hayatını kaybeder ve bu grubun dağılmasına neden olur. Frodo ve Sam Tek Yüzük’le Gölgeler içindeki Mordor’a doğru yola koyulurken diğer arkadaşları Gimli, Legolas ve Aragorn da Orklar tarafından kaçırılan Merry ile Pippin’in peşine düşerler.
Oxford Dilbilim Profesörü John Ronald Reuel Tolkien'in yazdığı Yüzüklerin Efendisi (İng: The Lord of the Rings) adlı fantastik edebiyat üçlemesinin ikinci kitabıdır.
Ak büyücü Saruman, Sauron'un tarafına geçer ve orklarla dağlı adamlardan oluşan bir melez ırk yaratıp Rohan'ın üzerine gönderir. Bu sırada Isengar'ın etrafındaki büyülü Fangorn ormanını da yakıp yıkmaktadırlar.
Rohan hükümdarı Saruman'ın ajanı Gríma'nın etkisi altındadır. Gandalf, Balrog'u yenip "Ak Büyücü" olarak geri gelir ve Aragorn, Legolas ve Gimli üçlüsünü bulur. Birlikte Rohan'ın hükümdarını büyüden kurtarırırlar ama kral Théoden, büyü etkisi altındayken 2500 süvariyi yurdundan sürgüne göndermiştir. Saruman'ın güçlü bir Urukhai ordusu ile Rohan'a saldıracağını öğrenirler ve iyi bir kale olan Miğfer Dibi'ne sığınırlar. Orada o güne dek hiç yenilgi yüzü görmemişlerdir. Miğfer Dibi onları geçmişte de koruduğu için tüm umutları oraya bağlanır.
Frodo ile Sam ise Gollum'uun rehberliğinde Kara Kapı'ya giderler.
Saruman 10 binlerce asker ile Miğfer Dibi'ne gelirken Elfler de insanlarla birlikte son bir savaş için Rohan'a yardım gönderirler.
Gollum, Frodo-Sam ikilisini Kara Kapı'ya götürür ama çok iyi korunan kapıdan içeri gizlice girmek imkânsız görünmektedir. Sonra Gollum ikiliyi, başka gizli bir yoldan götürmeye ikna eder. Rohanlılar Miğfer Dibi'ne sığınırken Gandalf savaşa ikna etme umuduyla 2500 süvarinin peşinden gider. Her ne kadar dayansalarda kapıyı ve surları tutamazlar ve surlarda büyük bir delik açılır ve son savunma için kaleye sığınırlar .Güneşin doğması ile Gandalf ve adamları gelir ve bütün urukları kılıçtan geçirir ve Miğfer Dibi muharebesi biter.
Pippin ve Merry, Fangorn ormanında Ağaçsakal'la beraberdirler ve bu sırada Ağaçsakal'ın liderliğindeki Fangorn entleri, Isengard'a saldırı kararı alır. Merry ve Pippin de Ağaçsakal'ın ordusu ile birlikte Isengard saldırısına katılırlar.
Saruman iki cephede kesin bir yenilgiye uğrar ve bütün gücünü yitirir.
Gandalf, Pippin’i alarak Gondor’a gider. Gondor kralı, Boromir’in babasıdır. Kral Denethor Pippin’e oğlu hakkında sorular sorar ve Pippin’i silahtarı olarak alır.
Aragorn, Gondor’a kral olacak, İsildur’un soyundan gelen kişi olduğu için ülkesine giderken ölülerin yolunu seçer ve Gondor’a, geçerken çok az kişinin kurtulduğu bu yoldan gider.
Karanlık daha da yayılmış ve güçlenmiştir. Roharrimler’de Gordor’a yardıma giderler. Merry’de Rohan kralının silahşörü olur.
Orklar tarafından kuşatılan Gondor’un yardımına öncelikle Roharrimler yetişir; sonra Aragorn gelir. Düşman püskürtülür.
Faramir ve kral Theoden’in kızı saydığı ve savaş meydanına gizlice giden Eoweyn yaralanır. Kral Theoden savaş meydanında ölür. Eoweyn Kara Süvarilerin liderini öldürürken yaralanmıştır; bu sırada Kara Süvariye arkadan kılıcını batıran Pippin’de yaralanır. Aragorn onları krallara özgü bir güçle iyileştirir.
Kral Denethor umutsuzluğa kapılarak kendini yakar.
Son bir müzakere yapılarak Mordor üzerine ordu yürütülmesine ve Karanlıklar Efendisinin dikkatini Frodo’ya vermesini engellemek için ordunun hemen ilerlemesine karar verilir.
Kara kapıya ilerleyen ordu orklarla çarpışmaya başlar.
Sam, birbirine girip kendi yoldaşlarını öldüren Orkların arasından Frodo’yu kurtarır. Gölge diyarında ilerlerler ve Hüküm Dağı’na varırlar. Yüzük yapıldığı kötü diyarlara yaklaştıkça daha da ağırlaşarak Frodo’yu yürüyemez hale getirir. Tam Hüküm Dağı’na vardıklarında Gallum onlara yetişir. Sam onu öldüreceği sırada serbest bırakır.Yüz Temel Eser Özetleri, Kitap Özetleri, Roman Özetleri, Yüz Temel Eser, Özet
Cehennem Çukuru’na yüzüğü atacakken, yüzüğün etkisi altına giren Frodo, yüzükte hak iddia eder ve yüzüğü takar. Bu sırada Gallum Frodo’yla kavgaya başlar. Frodo’nun parmağını ısırarak onu görünür kılar, fakat yüzükle birlikte ateşe düşerek yok olur.
Yüzüğün yok olmasıyla Kara Kule yok ve zafer kazanılmış olur.
Aragorn’u seven, fakat sevgisine karşılık bulamayan Eowyn Faramir’le tanışır. Birbirlerine aşık olur ve evlenmeye karar verirler. Faramir İthilien Prensi olur.
Aragorn da yıllardır sevdiği, fakat krallığını eline almadan evlenemeyeceği Elf Elrond’un kızı asil Arwen’le evlenir.
Frodo, üç hobbitle Shire’a döndüğünde ülkesinde karışıklıklar vardır. Eşkıyalar Ortanctan kaçıp gelen Saruman’ın emri altında Hobbitköy’ü altüst etmişlerdi. Dört hobbit bütün köylüyü ayaklandırarak Shire’ı eşkıyalardan temizlerler.
Frodo’nun yaraları sürekli ağrımaktadır. Üçüncü dünyanın üçüncü çağının Karanlıkların Efendisinin ölümüyle bitmesi üzerine elflerden Galadriel, Celeborn, Elrond ile Bilbo, Frodo’yu alarak deniz yoluyla üçüncü dünyadan giderler.
Sam evlenir, çocukları olur. Defalarca belediye başkanı olur.
Pippin ve Merry önemli görevlerde bulunurlar. Legolas ve Gimli denize gider. Gandalf da Frodo’yla gider. Aragorn Gondor Kralı olur.
Yüzüklerin efendisine dair konuşabileceğiniz yer. Editlenecektir.