Sıçrayan Midilli Hanı

Users who are viewing this thread

Status
Not open for further replies.

Chake_mate

girb.png


En yukarıda ki soğuk Sisli dağların üstünden, dip'de ki zindanlara dair herşeyden bahsederler burada. Işık sadece meşale ve her nefeste içine çektiğin tütün'den yayılır. Bu loş ortamda bahsederler orta dünyanın kadim öykülerinden. Bira ve bir kaç hobit şiirleri ile...



John Ronald Reuel Tolkien (3 Ocak 1892, Bloemfontein, Güney Afrika - 2 Eylül 1973, Bournemouth, İgiltere)

1895'in başlarında iklimin getirdiği rahatsızlıklar yüzünden annesi Mabel ve küçük erkek kardeş Hilary ile birlikte İgiltere'ye döndü. Babası Arthur'un ateşi romatizmadan ölümünden sonra aile Birmingham yakınlarındaki Sarehole'a yerleşcekti. Bu güzel kırsal bölgenin genç Ronald üzerindeki etkisi büyüktü ki bu etki daha sonraki yazı ve çizilerinde görülebilir. Mabel, 1904 yılında öldü ve çocuklar Birmingham'da bir rahip olan Francis Morgan'ın gözetimine bırakıldı.

King Edward's okulda'da eğtim görmeye başayan Ronald'ın dil üzerine büyük yeteneğ ve merakı vardı. Eski Gal ve Fin dilleri üzerine eğtim görürken, zamanla kendi Elf dillerini de yaratmaya başamışı. 1914'de I. Dünya Savaş patlak verdiğnde Oxford'ta üniversite son sınıftaydı ve ertesi yıl İgiliz Dili ve Edebiyatından birincilikle mezun olup teğen olarak orduya katıldı. 1916 Haziranında Fransa'ya gemiyle gönderilmelerinden önce çocukluk aşı Edith Bratt ile evlendi; dört çocuk sahibi olacaklardı. En yakın üç arkadaşndan ikisinin öldüğ Somme Savaş'na katıldı. Yılın sonlarına doğu hastalanarak İgiltere'ye geri gönderildi. Savaşn ardından Oxford'da Anglo-Sakson Profesörlüğ yaparak çalışalarını akademisyen olarak sürdürdü. Anglo-Sakson (1925-45), İgiliz (1945-59) dili ve edebiyatı dersleri verdi. Zamanla dünyanın en önemli dilbilimcilerinden biri haline gelecekti. Ana ilgisi İgiltere'nin Ortabatı topraklarının yazın ve dilbilgisi geleneği üzerineydi. Edebiyat tarihiyle ilgili araşırmaları arasında, E. V. Gordon ile birlikte yazdığ Sir Gawain and the Green Knight (1925) ve Beowulf: The Monsters and the Critics (1936) sayılabilir. Tolkien, Yüzüklerin Efendisi (1954-55) adlı üçlemesini üniversitede öğenciyken yazmaya başamışı. Bu yapıt üzerinde çalışrken çocukları için yazdığ Hobbit (1937), üçlemeye girişniteliğndedir ki eserin ulaşığ başrı yazarını bile şaşırtacaktı. Emekliye ayrılıp Edith ile birlikte Bournemouth'a yerleşi ama karısının 1971'deki ölümünden sonra Oxford'a döndü. Kısa bir hastalığn ardından 1973'de öldü. ölümünün ardından yarım kalmış eserleri, notları ve defterleri taranarak, oğu Christopher Tolkien tarafından yayına hazırlanarak basıldı.
160px-JRR_Tolkien_signature.svg.png

67009582.png


[size=11pt]J.R.R Eserleri...

masallar.jpg


Tolkien’in 3 masalının bir arada bulunduğu bir kitap masallar. Bizi başka dünyalara götürmeye devam ediyor büyük usta.Bu kitapta Smith of The Wooden Major; Farmer Giles of Ham, The Leaves of Niggle isimli üç hikayeyi bulabilirsiniz.

Smith of The Wooden Major :1967’de basılmış bir Tolkien hikayesidir. İlk başlarda ismi The Great Cake olarak konmuştur. Sonradan bu ismi almıştır. İlk versiyonu Redbook isimli bir magazinin 23 Kasım 1967’de yayımlanan Noel baskısında karşımıza çıkmıştır.

Farmer Giles of Ham 1947’de yazılmış ve 1949’da basılmış bir Tolkien hikayesidir. Chrysophylax ismindeki bir yaratıkla Çiftçi Giles arasındaki mücadeleden bahseder. Giles aslında bir kahraman değildir ama olaylar onu bir kahraman yapar ve ünü krala kadar gider.

Leaf By Niggle 1938 yılında yazılmış ve 1945 yılında ilk kez Dublin Review’da yayınlanmıştır. Niggle adında iyi kalpli bir ressamın, yaptığı büyük bir resmin etrafında döner konu. Bir gün ise tüm işlerini bırakıp yolculuğa çıkması gerektiğini hisseder.

noel.jpg


Noel Babadan Mektuplar Tolkien’in 1920 ile 1943 yılları arasında 43 yıl boyunca çocuklarına her Noel öncesi; Noel Baba’nın imzası ile yazdığı mektuplar ve mektuplarda yazdıkları konular hakkında kendi eliyle yaptığı çizimlerden oluşuyor. Kitapta mektupların orijinalleri ve çevirileri yan yana verilmiş, ayrıca usta’nın kendi yaptığı çizimler ve orijinal mektuplardaki kenar süslemeleri kitaba çok ayrı bir güzellik katmış. Usta her türlü detayı düşünerek sanki yazılarını ve çizimlerini gerçekten Noel Baba’nın elinden çıkmış gibi titrek bir yazıyla kaleme alarak metine orijinallik kazandırmıştır.

Bu mektuplarda “Noel Baba’nın yaşadığı Kuzey Kutbuna dair ilginç ve Ren geyiğinin nasıl ipini kopardığı ve kaçarken bütün hediyeleri etrafa saçtığı; sakar Kutup Ayısı’nın Noel Baba’nın evinin çatısından nasıl içeri düştüğü; onun yüzünden ayın nasıl dört parçaya bölündüğü ve Ay Dede’nin arka bahçeye yaptığı inişin yumuşak olup olmadığı; evin altındaki mağaralarda yaşayan gulyabanilerin neden olduğu savaşların nasıl sonuçlandığı” gibi ilginç ve eğlendirici hikayeler var. Her ne kadar bir çocuk kitabı gibi görünse de, büyüklerinde alıp zevkle okuyabileceği bir Tolkien eseri..

kayip_1.jpg


12 ciltlik Orta Dünya Tarihi’nin ilk cildi olan Kayıp Öyküler Kitabı I, Tolkien’in üzerinde çalıştığı metinlerden oğlu Christopher Tolkien tarafından derlenmiş bir yapıttır.

Silmarillion’un ilk taslağı olan kitap Eriol adlı denizcinin batıya doğru yaptığı yolculuk ve bu yolculukta öğrendikleri çerçevesinde şekillenmiştir. Elf’lerin, Tanrıların, Cücelerin, Balrogların, Silmarillerin öyküleri. O kaybolmuş ama yitmemiş öyküleri

kayip_2.jpg


Bütün Orta Dünya tarihinin oluşum aşamasını kronolojik olarak, oğul Tolkien’in; Babası’nın notlarını düzenlemesiyle açıklamalı şekilde bizlere iki ciltlik bir eser olarak sunan Kayıp Öyküler serisinin ikinci cildi.

Kayıp öyküler 2 için Silmarillion’a da kaynak oluşturan tüm notları içeren bir kitapta denebilir Denizci Eriol’un masalı ikinci kitapta da devam ediyor; Beren ve Luthieni, Oromenin köpeği Huan ve Morgoth’un kedisi Tevildoyu ve daha nicelerini okuyabilirsiniz.

Kitabı okurken ustanın hayallerini paylaşacak, onun düşüncelerini kavrayacaksınız. Orta Dünya hakkındaki her şeyin oluşma aşamasını hayranlıkla izleyeceksiniz.

silmarillion0.jpg


Tolkien'in en önemli çalışmasi olarak kabul edilen Silmarillion, onun yarattığı dünyanın özüdür. Kökleri Hobbit'ten önceye uzanır ve Yüzüklerin Efendisi'nde şekillenmeye başlayan bir dünya'nın yaratılış öyküsünü barındırarak, tüm Tolkien eserlerinden üzerine yerleşebileceği bir yapi oluşturur. Yaşamı boyunca üzerinde çalışmayı terk edemediği ve giderek büyüyüp gelişen bu eser ancak ölümünden dört yıl sonra oğlu tarafından yayımlanabilmiştir.

Tolkien_hurin_2007.jpg


Húrin'in Çocukları, J. R. R. Tolkien'in kurgusal Orta Dünya evreninin tarihinden bir bölümü anlatan epik fantastik romandır. Yazar, kitabı 1910'larda yazmaya başlamıştır, daha sonraları birkaç defa kitabı gözden geçirmişse de 1973'te öldüğünde kitap taslak halinde kalmıştır. Yazarın oğlu Christopher Tolkien, babasının ilgili notlarını düzenleyerek tutarlı bir hikâye oluşturmuştur ve 2007'de kitap yayımlanmıştır. Christopher Tolkien, kitabı yayıma sunmadan önce babasının kitabın konusuyla ilgili taslakları üzerinde yaklaşık otuz yıl çalışma yaptı.
Harper Collins Yayınevi tarafından yapılan açıklamada, Tolkien'in yarıda bıraktığı Hurin'in Çocukları (The Children of Hurin) adlı romanın, 25 dile çevrilmesinin beklendiği bildirildi. Açıklamada, oğul Tolkien'in romanı tamamlamak için babasının taslakları üzerinde yaklaşık otuz yıl çalıştığı bildirildi.[kaynak belirtilmeli] Christopher Tolkien, el yazmalarını uzun bir süre incelediğini ve öyküye herhangi bir eklemede bulunmadan tutarlı bir öykü oluşturmayı denediğini söyledi.
Hurin'in Çocukları romanındaki olaylar dizisi Orta Dünya'da geçiyor. Kitabın konusu, ve Hobbit (1937) ve Yüzüklerin Efendisi’nde (1954-5) bahsedilen serüvenlerden önceki zamanlarda yaşanmış birtakım hayalî tarihsel olayları konu ediniyor. Kitaptaki öykülerden bir kısmı, Silmarillion’da (1977) geçmektedir.
Kitabın kapağını ve resimlerini, Yüzüklerin Efendisi ve Hobbit’te olduğu gibi yine Alan Lee resmetti.
Christopher Tolkien, 1977'de de babasının tamamlayamadığı "Silmarillion" kitabını tamamlayarak piyasaya sürmüştü. 16 Nisan 2007'de orijinal ilk baskısı yayımlanan Húrin'in Çocukları, oğul Tolkien'in yayıma sunduğu son Tolkien kitabıdır.

hobbit0.jpg


Shire`lı hobbit Bilbo Baggins`in 13 cüce ve Gandalf ile birlikte çıktığı yolculuğu ve görünmezlik yüzüğünün bulunuşunu, masalsı bir dille anlatır. Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin temeli Hobbit ile atılmıştır.

gyd.jpg


J. R. R. Tolkien`in en önemli çalışması olarak kabul edilen Silmarilion, onun yarattığı dünyanın özüdür denir. Tüm eserlerini bu kitap üzerinde şekillendirebilir. Güç Yüzüklerine Dair Silmarillion içerisinde bir bölümdür ancak ülkemizde ayrı bir kitap olarak yayımlanmıştır. Eşsiz Noldor ustaları, pek çok yüzük dövdüler.
Üç Yüzük, Elf efendilerine
Yedi Yüzük Cüce Hükümdarlarına;
Dokuz Yüzük ise İnsanoğlullarına.

Sauron ise gizlice tüm yüzüklere hükmedecek olan Tek Yüzük`ü dövdü. Ama Elfler onun düşüncelerini anladı ve kendileri için dövülen Üç Yüzük`ü sakladılar ve onları ele geçirmek isteyen Sauron`la aralarında çağlar boyunca sürecek savaşlar başladı...

Kitap toplam dört bölümden oluşmaktadır:

Birinci Bölüm: İlk çağ tarihçesi

İkinci Bölüm: Akallabeth - Numenor`un Yıkılışı

Üçüncü Bölüm: Güç yüzüklerine ve Üçüncü Çağa Dair

Dördüncü Bölüm: Ekler

yuz1.jpg


Bundan yıllar önce Orta Dünya adlı bir coğrafyada yaşanan bir olay anlatılıyor bu kitapta.İyilik ile kötülük arasında paylaşılamayan ise basit ve görünüşünde hiçbir özelliği olmayan bir yüzüğün öyküsü. Yüzüğün tek özelliği parmağına taktığı kişiyi görünmez yapmak. Ama bu yüzüğü elde etmek isteyenlere bakarsak bunun hiç de dıştan göründüğü gibi yalnızca basit bir yüzük olmadığı anlaşılıyor. Çünkü iyilerin karşısında gölgeler diyarı Mordor da ki tahtında oturan Karanlıklar Efendisi Sauron var. Karanlık diyarın efendisi Sauron tek yüzüğü ele geçirirse gücü tamamlanacak; zaferi tam ve kusursuz olacaktı. Fakat yüzük seyahate çıkan ve olayla hiçbir ilgisi olmayan yaşlı Hobbit Bilbo’nun eline geçer. Bilbo yüzüğü alır ve eve dönüğünde bunu Büyücü Gandalf’a gösterir. Gandalf ona yüzüğün öyküsünü ve ne işe yaradığını anlatır. Fakat maceraperest Bilbo yeni bir seyahate çıkar ve yüzüğü varisi olan Frodo’ya bırakır. Frodo Gandalf’dan yüzüğün hikayesini dinlediğinde kendisinin ne kadar büyük bir tehlike altında olduğunu anlar ve Gandalf ona Sauron’un onun peşinde olduğunu ve artık Frodo’nun yüzük taşıyıcısı olduğunu söylediğinde iki arkadaşı Hobbit Sam ve Pippin’i de alarak Shire’dan ayrılırlar. Yolları üzerinde onlara Merry isimli bir hobbit daha katılır. Dört Hobbit çok tehlikeli bir maceraya atılmıştır ve onları Sauron’a hizmet eden Dokuz Kara Süvari hiç rahat bırakmamaktadır. Tabii birde Bilbo’nun yüzüğü aldığı Gollum isimli pis ve iğrenç yaratık var. Onlar Ayrıkvadi’ye varırlar ve Gandalf’da ordadır. Ayrıkvadi’de bir divan toplanır. Birçok uzak ülkeden gelen Elfler, İnsanlar ve Cüceler ile divana başkanlık eden Elrond (yarı Elf), yüzüğün geleceğini belirlemek için toplanırlar. İnsanlar adına Aragorn ve Boromir, Elfler adına Legolas, Cüceler adına Gimli, Büyücü Gandalf ve dört Hobbit (Frodo, Sam, Merry, Pippin) Yüzük Kardeşliği adını verdikleri grupla yola koyulurlar ve yüzüğün geleceği ise; Frodo yani Yüzük Taşıyıcısı onu hayatta olduğu sürece taşıyacak ve onu Gölgeler Diyarı Mordor’da ki Ateş Dağı’na atarak yok edecekti. Çünkü tek yüzüğün yok edilebileceği tek yer yapıldığı yer olan Ateş Dağı’ydı. Başka hiçbir güç onu yok edemezdi.
Dokuz Kara Süvariye karşı dokuz kişiden oluşan Yüzük Kardeşliği Mordor’a gitmek üzere yola koyuldu. Ama Gollum onları ‘Kıymetli’si uğruna takip ediyordu. Yüzük Kardeşliği ise zorluklarla Mordor’a gitmek ve Dünya’yı karanlık gücün etkisinden kurtarmak için çabalıyordu. Çünkü bunun tek çaresi yüzüğün yok edilmesiydi.
Yolları boyunca hepsi ölümlerden döndüler ve Büyücü Gandalf (kendisi aynı zamanda grubun lideri) Moria’da Balrog’la savaşırken yenik düşer ve arkadaşları Gandalf’sız devam ederler yollarına. Lothlorien ormanlarından geçerler. Elfler onların bir süre dinlenmelerini sağlar. Onlara yolculuklarının devamı için yiyecek ve giyecek temin ederler.Bu süre içinde Lorien Hanımı Galadriel Frodo’yu bir sınavdan geçirir ve onun gerçekten Yüzük Taşıyıcısı olduğu bir şekilde Galadriel tarafında ortaya çıkarılır.
Fazla vakit kaybetmeden tekrar yola çıkar Kardeşlik tekrar yola çıkar. Fakat bir süre sonra bir Ork saldırısıyla Boromir’de hayatını kaybeder ve bu grubun dağılmasına neden olur. Frodo ve Sam Tek Yüzük’le Gölgeler içindeki Mordor’a doğru yola koyulurken diğer arkadaşları Gimli, Legolas ve Aragorn da Orklar tarafından kaçırılan Merry ile Pippin’in peşine düşerler.

yuz2.jpg


Oxford Dilbilim Profesörü John Ronald Reuel Tolkien'in yazdığı Yüzüklerin Efendisi (İng: The Lord of the Rings) adlı fantastik edebiyat üçlemesinin ikinci kitabıdır.
Ak büyücü Saruman, Sauron'un tarafına geçer ve orklarla dağlı adamlardan oluşan bir melez ırk yaratıp Rohan'ın üzerine gönderir. Bu sırada Isengar'ın etrafındaki büyülü Fangorn ormanını da yakıp yıkmaktadırlar.
Rohan hükümdarı Saruman'ın ajanı Gríma'nın etkisi altındadır. Gandalf, Balrog'u yenip "Ak Büyücü" olarak geri gelir ve Aragorn, Legolas ve Gimli üçlüsünü bulur. Birlikte Rohan'ın hükümdarını büyüden kurtarırırlar ama kral Théoden, büyü etkisi altındayken 2500 süvariyi yurdundan sürgüne göndermiştir. Saruman'ın güçlü bir Urukhai ordusu ile Rohan'a saldıracağını öğrenirler ve iyi bir kale olan Miğfer Dibi'ne sığınırlar. Orada o güne dek hiç yenilgi yüzü görmemişlerdir. Miğfer Dibi onları geçmişte de koruduğu için tüm umutları oraya bağlanır.
Frodo ile Sam ise Gollum'uun rehberliğinde Kara Kapı'ya giderler.
Saruman 10 binlerce asker ile Miğfer Dibi'ne gelirken Elfler de insanlarla birlikte son bir savaş için Rohan'a yardım gönderirler.
Gollum, Frodo-Sam ikilisini Kara Kapı'ya götürür ama çok iyi korunan kapıdan içeri gizlice girmek imkânsız görünmektedir. Sonra Gollum ikiliyi, başka gizli bir yoldan götürmeye ikna eder. Rohanlılar Miğfer Dibi'ne sığınırken Gandalf savaşa ikna etme umuduyla 2500 süvarinin peşinden gider. Her ne kadar dayansalarda kapıyı ve surları tutamazlar ve surlarda büyük bir delik açılır ve son savunma için kaleye sığınırlar .Güneşin doğması ile Gandalf ve adamları gelir ve bütün urukları kılıçtan geçirir ve Miğfer Dibi muharebesi biter.
Pippin ve Merry, Fangorn ormanında Ağaçsakal'la beraberdirler ve bu sırada Ağaçsakal'ın liderliğindeki Fangorn entleri, Isengard'a saldırı kararı alır. Merry ve Pippin de Ağaçsakal'ın ordusu ile birlikte Isengard saldırısına katılırlar.
Saruman iki cephede kesin bir yenilgiye uğrar ve bütün gücünü yitirir.

yuz3.jpg


Gandalf, Pippin’i alarak Gondor’a gider. Gondor kralı, Boromir’in babasıdır. Kral Denethor Pippin’e oğlu hakkında sorular sorar ve Pippin’i silahtarı olarak alır.

Aragorn, Gondor’a kral olacak, İsildur’un soyundan gelen kişi olduğu için ülkesine giderken ölülerin yolunu seçer ve Gondor’a, geçerken çok az kişinin kurtulduğu bu yoldan gider.

Karanlık daha da yayılmış ve güçlenmiştir. Roharrimler’de Gordor’a yardıma giderler. Merry’de Rohan kralının silahşörü olur.
Orklar tarafından kuşatılan Gondor’un yardımına öncelikle Roharrimler yetişir; sonra Aragorn gelir. Düşman püskürtülür.
Faramir ve kral Theoden’in kızı saydığı ve savaş meydanına gizlice giden Eoweyn yaralanır. Kral Theoden savaş meydanında ölür. Eoweyn Kara Süvarilerin liderini öldürürken yaralanmıştır; bu sırada Kara Süvariye arkadan kılıcını batıran Pippin’de yaralanır. Aragorn onları krallara özgü bir güçle iyileştirir.
Kral Denethor umutsuzluğa kapılarak kendini yakar.
Son bir müzakere yapılarak Mordor üzerine ordu yürütülmesine ve Karanlıklar Efendisinin dikkatini Frodo’ya vermesini engellemek için ordunun hemen ilerlemesine karar verilir.
Kara kapıya ilerleyen ordu orklarla çarpışmaya başlar.
Sam, birbirine girip kendi yoldaşlarını öldüren Orkların arasından Frodo’yu kurtarır. Gölge diyarında ilerlerler ve Hüküm Dağı’na varırlar. Yüzük yapıldığı kötü diyarlara yaklaştıkça daha da ağırlaşarak Frodo’yu yürüyemez hale getirir. Tam Hüküm Dağı’na vardıklarında Gallum onlara yetişir. Sam onu öldüreceği sırada serbest bırakır.Yüz Temel Eser Özetleri, Kitap Özetleri, Roman Özetleri, Yüz Temel Eser, Özet
Cehennem Çukuru’na yüzüğü atacakken, yüzüğün etkisi altına giren Frodo, yüzükte hak iddia eder ve yüzüğü takar. Bu sırada Gallum Frodo’yla kavgaya başlar. Frodo’nun parmağını ısırarak onu görünür kılar, fakat yüzükle birlikte ateşe düşerek yok olur.
Yüzüğün yok olmasıyla Kara Kule yok ve zafer kazanılmış olur.
Aragorn’u seven, fakat sevgisine karşılık bulamayan Eowyn Faramir’le tanışır. Birbirlerine aşık olur ve evlenmeye karar verirler. Faramir İthilien Prensi olur.
Aragorn da yıllardır sevdiği, fakat krallığını eline almadan evlenemeyeceği Elf Elrond’un kızı asil Arwen’le evlenir.
Frodo, üç hobbitle Shire’a döndüğünde ülkesinde karışıklıklar vardır. Eşkıyalar Ortanctan kaçıp gelen Saruman’ın emri altında Hobbitköy’ü altüst etmişlerdi. Dört hobbit bütün köylüyü ayaklandırarak Shire’ı eşkıyalardan temizlerler.
Frodo’nun yaraları sürekli ağrımaktadır. Üçüncü dünyanın üçüncü çağının Karanlıkların Efendisinin ölümüyle bitmesi üzerine elflerden Galadriel, Celeborn, Elrond ile Bilbo, Frodo’yu alarak deniz yoluyla üçüncü dünyadan giderler.
Sam evlenir, çocukları olur. Defalarca belediye başkanı olur.
Pippin ve Merry önemli görevlerde bulunurlar. Legolas ve Gimli denize gider. Gandalf da Frodo’yla gider. Aragorn Gondor Kralı olur.

Yüzüklerin efendisine dair konuşabileceğiniz yer. Editlenecektir.
 
http://forums.taleworlds.com/index.php/topic,140496.0.html

Build Anywhere turnuvaları yapabiliriz belki. Eğer katılım olursa kutuyu bir ortaya çıkartayım. Hamachi değil de, orjinal olanların katıldıı bir maç olsun bence. 9.99 TL D&R'da.
 
amwbqq.jpg

Tek Yüzük fiziki olarak diğer hiçbir Güç Yüzüğüne benzemezdi. Üzerinde hiçbir işleme ya da mücevher yoktu. Boyutu taşıyıcısına göre değişirdi. Yüzük ilk bakıldığında tamamen düz görünür ama ateşle beslenince iç ve dış tarafında yazılar belirirdi. Yüzüğün üzerindeki yazı Tengwar fontundaydı ama Kara Dil'de yazılmıştı.

2vs3rx3.png


Yüzüğün Üzerindeki Yazı

Üzerinde şöyle yazardı;

Ash nazg durbatulûk, ash nazg gimbatul Ash nazg thrakatulûk agh burzum-ishi krimpatul.
(One Ring to rule them all, One Ring to find them, One Ring to bring them all and in the darkness bind them.)
(Hepsine hükmedecek tek bir yüzük, hepsini o bulacak, karanlıkta bir araya getirip birbirine bağlayacak.)


Sauron Tek Yüzüğü taktığında diğer Güç Yüzüklerini takan kişilerin düşüncelerine hükmedebilirdi. Diğer tüm Güç Yüzüklerinin kaderi Tek Yüzüğe bağlıydı o var oldukça varlıklarını sürdürürlerdi çünkü Güç Yüzüklerini Elfler yapmış ama nasıl yapılacağını Sauron öğretmişti. Hatta bu bağlılık Sauron'un elinin bile değmemiş olduğu Celebrimbor'un Üç Yüzüğü içinde geçerliydi.

Sauron Dokuz Güç Yüzüğünü İnsanlara vermiş ve o yüzükleri takan insanlar Sauron'un kölesi olmuş ve zamanla Yüzüktayfları, Nazgul adını almıştı. Yedi Güç Yüzüğünü alan Cüceler Sauron'a karşı koymayı başarmış ama zamanla daha aç gözü oldular ve Yüzükleri altın kazanmada kullanmayı denediler. Üç Yüzük Elfler tarafından saklandı ve onlar Sauron Tek Yüzüğü takarken asla Yüzüklerini kullanmadılar.

Diğer Yüzüklerin güçleri de Tek Yüzüğe bağlıydı. Tek'in yok olması diğer Güç Yüzükleriyle yapılmış veya onların güçlerine dayanmış olan her şeyin yok olmasına sebep olacaktı.

Sauron Tek Yüzüğü yaparken gücünün büyük bir kısmını Yüzüğe aktarmış çünkü diğer Güç Yüzüklerine hükmedebilmesi Tek'in onlardan daha kudretli olması gerekiyordu. Isildur'un söylediklerine göre Tek Yüzüğü Sauron'un elinden kesilip alındığında Sauron rüzgârdaki bir kum tanesi gibi yok olmuştu. Ama Sauron'un kaderi de Tek Yüzüğün varlığına bağlıydı ve Yüzük ondan çok uzakta olmasına rağmen onun kudretiyle tekrar ayağa kalkmıştı.

Eğer Tek Yüzük yok edilseydi, Sauron'da gücünün çoğunu ona aktardığı için yok olacak ve bir daha asla bir gölge olmaktan ileriye gidemeyecekti. Ama Yüzüğün yok edilme ihtimali çok düşüktü. Çünkü Tek Yüzük doğal yollardan yok edilmezdi. Tek Yüzüğe bir çekiçle ya da baltayla vursan onu fırına bile atsana üzerinde ufacık bir iz bile bırakamazdın. Ejderha ateşi bazı Güç Yüzüklerini yok edecek güce sahipti ama Kara Ancalagon bile Tek Yüzüğü yok edecek hararete sahip değildi. Tek Yüzüğü yok etmenin tek yolu yapıldığı yer olan Hüküm Dağı'nın alevlerine atmaktı.

Sauron asla ve asla Tek Yüzüğü elinde tutan birinin onu yok etmek isteyeceğine inanmıyordu. Çünkü Tek Yüzüğün özelliği buydu onu elinde tutan kişi bir daha asla ondan ayrılmak istemezdi. Hem Isildur hem Frodo Tek Yüzüğü yok etme şansını ele geçirmiş ama ikisi de yapamamıştı.

Yüzük kendisini kimin taşıyacağına kendisi karar verirdi. Yüzük gerçek sahibine dönmek için taşıyıcısını terk edebilirdi. Tek Yüzük Isildur'un eline geçtikten sonra Isildur Arnor'a dönerken Ferah Çayırlar Felaketi yaşanmış burada Yüzük Isildur'un parmağından çıkmış ve Isildur Ork oklarıyla can vermişti. Sauron yeni yeni güçlenmeye başladığı zamanlarda ise başka gözlerden uzak olmak için Gollum'u seçmişti. Cadı-Kral Frodo'ya yaklaştığında Yüzük onu takması için zorlamış ve Frodo Yüzüğü takarak Cadı-Kral tarafından görünür hale gelmişti.

Yüzüğün başka akılları çelme gücü büyüktü. Smeagol Yüzüğü arkadaşı Deagol'un elinde gördüğü zaman onu öldürmüş, Yüzük kaybolduğunda ise onu bulmak için yaklaşık 500 yıl boyunca saklandığı mağaradan çıkmıştı. Boromir Frodo'dan Yüzüğü almak için ona saldırmayı denemişti. Bilbo Baggins'in 60 yıl boyunca Yüzüğü elinde tuttuktan sonra onu bırakabilmesi takdire şayan bir olaydı ama yıllar sonra onu tekrar gördüğünde yine onu almaya çalışmıştı. Gandalf bile Tek'in cazibesine direnemeyeceğini bildiği için onu almaktan korkmuştur.

Yüzük başlangıçta kötülük için yapılmıştı. Onunla iyilik için yapılan herhangi bir şey bile en sonunda kötüye meylederdi. Büyük güce sahip bir kişi Yüzüğü kullanarak Sauron'u devirebilirdi, ama böyle bir şey yapan kişi yinede Yüzüğün gücüne maruz kalacak ve sadece Karanlık Lord isim değiştirmiş olacaktır.

Gandalf muhtemelen Üçüncü Çağda Tek Yüzüğü kullanıp Sauron'un yerini alacak güce sahip tek kişiydi. Çünkü Gandalf'da Sauron'da Maia'ydı. Yinede Gandalf Yüzüğü alsa bile nihayetinde Yüzük tek bir kişiye sadakat duyardı o da Sauron'du.

Galadriel, Elrond ya da Aragorn'da kudretli kişilerdi ama Tek Yüzük ellerinde olsa bile Sauron'a karşı koyabilecek güce sahip değillerdi. Aragorn büyük ihtimalle atası ve kendisinden daha kudretli Isildur gibi Yüzüğü yok etmeyi reddetmeyi seçerdi. Galadriel Frodo ona Yüzüğü sununca Sauron'un yerini alabileceğini ve bir Kara Kraliçe olabileceğini düşünmüştü ama burada Yüzük onu kandırmış olabilir. Çünkü Galadriel ne kadar çok kudretli olsa da bir Ainur(Kutsal Olan) değil bir Noldor Elfiydi.

Yinede yanında güçlü bir ordu ve Yüzüğü kullanan bir kişi Sauron'a meydan okuyacak güçte olabilirdi. En azından Boromir Yüzüğü alırsa bunu başarabileceğini düşünüyordu.

Alıntı:
Bu zamanda bir savaşçı, büyük bir lider neler başarmazdı? Aragorn neler başarmazdı? Veya o bunu reddediyorsa, neden Boromir almasın? Yüzük bana da Komuta gücü verir. Mordor'un ordularını nasıl da dağıtırdım, bütün askerler koşup sancağım altında toplanırdı!"

Boromir gittikçe sesini yükselterek bir ileri bir geri yürüyüp duruyordu. Neredeyse Frodo'nun varlığını bile unutmuş, surlardan, silahlardan, askerlerin silah altına alınmasından dem vurmaktaydı; sonra büyük ittifaklar ve kazanılacak şanlı zaferler hakkında planlar yaptı; Mordor'u yıktı, kendi kudretli bir kral oldu, yardımsever ve bilge bir kral.

Boromir gerçekten Yüzüğü alıp Sauron'u alaşağı etse bile yardımsever ve akıllı bir kral değil bir Tiran olacaktı.

Yüzük taşıyıcısının yeteneklerini yüceltir ve taşıyıcısının kişisel gücüne göre güç verirdi. Örneğin Smeagol sinsi bir kişi ve iyi bir hırsız olmuş ve Yüzüğün gücüyle görme yetisi ve kulakları keskinleşmişti.

Tek Yüzüğü takan kişi Gölge Diyara geçer ve Dış Dünya'dan gözlere görünmez olurdu. Sadece dikkatli gözler gün ışığında takan kişinin gölgesini görebilirdi. Ama Nazguller Tek'i takan kişiyi görebilirlerdi çünkü onlar zaten Gölge Diyarda yaşardı ve Yüzük-taşıyıcısı da onları gerçek formlarında görürdü; Frodo'nun Nazgul'leri Gözcü Kulesinde gördüğü gibi.

Nazgul ve Sauron Tek Yüzüğü hissedebilirdi. Sauron ilk olarak Amon Hen'de sonrada Hüküm Dağı'nda Tek'i ve Frodo'yu hissetmişti. Yine Sam Gamgee Mordor sınırlarında Tek'i kullandığında Sauron onu hissetmişti.

İki Kule; Efendi Samwise'ın Seçimi syf.395

Alıntı:

Sam aynı zamanda Kara Lisanda olan konuşmaları da anlamaya başlamıştı bu da Yüzüğün güçlerinden biriydi. Ama herkes Tek Yüzük tarafından görünmez hale getirilmezdi. Sauıron Tek'i takarken Elendil ve Gil-Galad'la savaşmış ve Isildur onun parmağından Yüzüğü kesmeyi başarmıştı. Bu görünmez olmanın neye göre olduğu bilinmezdi. Sauron'un Yüzüğün yapıcısı ve Tek sahibi olduğu ya da Maia olduğu için olabilir. Mesela Tom Bombadil Yüzüğü taktığında Gölge Diyara geçmemiş görünür kalmıştı. Yine Tom Yüzüğü taktığında Frodo'yu görebilmişti.

Yüzük onu taşıyanların ömürlerini de uzatırdı ama onlar hiç bir zaman kendilerini rahat hissetmez hep yorgun hissederlerdi. Smeagol'un geldiği Hobbit soyu yaklaşık 100 yıl yaşardı ama o Tek Yüzüğün gücüyle yaklaşık 600 yıl hayatta kalmıştı. Yüzük Bilbo'nun da yaşamını uzatmış 111 yaşındayken hala Yüzüğü bulduğu yaş olan 50 yaşındaki gibi görünüyordu. Bilbo Tek Yüzüğü bıraktığında ise çok hızlı bir şekilde yaşlanmaya başlamıştı.

Yüzük en sonunda Taşıyıcısının aklını da tüketirdi. Hobbitler bu etkiye karşı çok daha dirençliydi ama onlarda sonunda etkilenirdi. Örneğin Smeagol Yüzüğü çok uzun bir süre taşımasına rağmen hala beyninin küçük bir köşesinde kendine ait bir kısım vardı. Bilbo Baggins gibi iyi huylu bir Hobbit bile Gandalf Yüzüğü bırakmasını söyleyince çok sinirlenmişti.

Eğer bir ölümlü sürekli olarak Yüzüğü takarsa en sonunda o da solardı ve Gölge Diyara geçerdi. O zaman Sauron onu tam anlamıyla görür ve Taşıyıcı Yüzüğü ona götürürdü.


Tarihi

Sauron İkinci Çağda tekrar gücünü toplamaya başlamış ve Orta-Dünya'yı kontrol etmenin yollarını aramaya başlamıştı. 1200 yılında Sauron Valar'ın bir temsilcisi gibi davranmış ve Eregion'a gitmişti. Sauron, Celebrimbor ve diğer Elflere demirciliğin inceliklerini öğretmiş ve 1500 yılında Güç Yüzükleri yapılmaya başlanmıştı. İnsanların Dokuz ve Cücelerin Yedi Yüzüğü de içlerinde olmak üzere pek çok yüzük bu zamanda yapılmıştı. Üç Yüzük Sauron'un eli değmeden üretilmiş ama yinede onun öğretilerine göre yapılmıştı.


Güç Yüzüklerinin Yapılışı

1600 yılında Sauron Hüküm Dağının ateşlerinde Tek Yüzüğü yapmıştı. Yüzük yapıldığında eline aldı ve şöyle dedi: "Hepsine hükmedecek tek bir yüzük, hepsini o bulacak, karanlıkta bir araya getirip birbirine bağlayacak." Elfler onu duymuş ve aldatıldıklarını anlamışlardı. Elfler hemen Yüzüklerini çıkardı ve Sauron onları kontrolü altına alamadı.

2afct9x.jpg


Tek Yüzük'ün Yapılışı


Sauron buna çok sinirlenmiş ve 1693 yılında Güç Yüzüklerini ele geçirmek için Elflere savaş açmıştı. Üç Yüzük gizlenmiş Galadriel Nenya'yı, Gil-galad Narya ve Vilya'yı almıştı. Ve Elfler Sauron Tek Yüzüğü takarken Üçler'i kullanmayacaklarına yemin ettiler.

Sauron'un kuvvetleri 1697 yılında Eregion'u ele geçirmişti. Dokuz Yüzük ele geçirilmiş, Sauron Celebrimbor'a işkence yaparak Cücelerin Yedi Yüzüğünün yerini öğrenmişti. Sadece biri daha önce Khazad-dum Lordu III. Durin'e verilmişti Sauron diğerlerini ele geçirdi. Ama Celebrimbor tüm işkencelere rağmen Üçler'in yerini söylemediği için Sauron tarafından katledildi.


Celebrimbor ve Sauron

Sauron'un ordusu Lindon'da Gil-Galad ve Kral Tar-Minastir'in yolladığı Numenor ordusu tarafından Gwathlo muharebesinde mağlup edilmiş ve Sauron 1703 yılında Mordor'a dönmüştü.

Sauron Dokuz Yüzüğü büyük krallar ve büyücüler olmak vaadiyle İnsanlara vermişti. Ama o yüzükleri takan insanlar Sauron'un kölesi olmuş ve zamanla Yüzüktayfları, Nazgul adını almıştı.


Nazguller

Cüce-Evi'nin altı büyük lideri de Sauron'dan Yüzüklerini almıştı. Yedinci Yüzük ise Durin'in Evi'nin Kralınındı. Cüceler Yedi Yüzüğü de altın bulmakta kullanmıştı. Yedi Yüzük Sauron'un planladığı gibi Cüceleri etkilememişti. Cüceler Aule tarafından yaratıldığı için zihnen ve bedenen güçlüydüler ve Sauron'un umduğu gibi solup Tayf haline gelmediler. Sauron onları etki altına alamadığı için çok sinirlenmiş ve Cüceler'den Üç tane Güç Yüzüğünü almayı başarmıştı. Diğer Dört Yüzükte Ejderler tarafından yok edilmişti.

Tek Yüzüğü kullanmak Sauron'un gücünü arttırıyordu. Kendini Dünyanın Lordu ilan etmişti ve hâkimiyet alanını genişletti özellikle Doğu'daki ve Güney'deki adamların üzerinde. İkinci Çağın bu dönemi Karanlık Yıllar olarak bilindi ve Orta-Dünya'nın insanlarının pek çoğu korku içinde yaşadılar ve köleleştirildiler. Elfler Lindon'un Kuzey Batısında varlıklarını devam ettirdiler ama pek çok Elf Ölümsüz Topraklara kaçtı.

3262 yılında Ar-Pharazon komutasında Numenor ordusu Sauron meydan okumak için Mordor'a geldiler. Nûmenoreanların gücü ve görkemi öyle büyüktü ki Sauron'un hiçbir hizmetkârları onlara karşı dayanamazdı. Ar-Pharazon haberciler göndererek Sauron'a huzuruna gelip sadakat yemini etmesini emretti. Sauron geldi. Hatta güçlü kulesi Barad-dûr'dan kalkıp geldi, savaşa hiç yeltenmedi. Çünkü Deniz'in Kralı'nın kudretinin ve görkeminin söylenenlerin üzerinde olduğunu anlamıştı, en kudretli hizmetkârlarına bile onlara karşı koyabilmeleri konusunda güvenemezdi; Dúnedain hakkındaki istekleri için henüz zamanın gelmediğini görmüşü. Güç iş yaramadığında, hilekârlığına başvurarak kazanacak kadar becerikli ve kurnazdı. Böylece, huzurunda boyun eğerek dilini yumuşattı ve insanlar söylediklerinin adilliğine ve bilgeliğine hayran kaldı.

Ama Ar-Pharazôn tamamen kanmamıştı, aklına Sauron'un ve içtiği sadakat andının daha iyi korunabilmesi için onun ve Orta Dünya'daki tüm hizmetkârlarının rehine olarak yaşamak üzere Númenór'a götürülmesi gerektiğini düşünüyordu. Bu Sauron'un razı olduğu bir tutsaklıktı, gizli düşüncelerinde bunu memnunlukla kabul ediyordu çünkü bu durum aslında onun arzularına uyuyordu. Sauron denizi aşıp Númenór diyarına baktı, görkemli günlerini yaşayan Armenelos şehrini şaşkınlıkla seyretti; ama kalbi kıskançlık ve nefretle daha da doldu.

Sauron yanında Tek Yüzükle Numenor'a gelmiş ve onun sayesinde Numenor'luların aklını çelmeyi başarmıştı. Sauron İnsanlardaki ölüm korkusunu körüklemiş ve Ar-Pharazon'a eğer Ölümsüz Toprakları ele geçirirse kendisinde ölümsüz olacağını söylemişti. Numenor Ölümsüz Topraklara vardığında Eru Numenor ordusunu ve adasını yok etmiş ve burada Sauron'un vücudu da yok olmuştu ama ruhu kurtulmuş ve 3320 yılında Tek Yüzükle Mordor'a geri dönmüştü.



Numenor'un Yıkılışı

Sauron Yüzüğü kullanarak kendine yeni bir şekil vermişti ve Sauron'un görünüşüne Elf ve İnsanların en güçlüleri bile zor dayanabilirdi. Sauron, doğudaki ve güneydeki hizmetkârlarını bir araya getirerek eski gücünü yeniden oluşturmuş ve Orta-Dünya'ya egemen olmak için yaptığı planlara devam etmişti. Numenor'un yıkılışından kurtulanlar ise Orta-Dünya'ya gelmiş ve Elendil komutasında kendi krallıklarını kurmuşlardı. Sauron 3429 yılında Gondor'a saldırmıştı.

Elendil ve Gil-Galad Son İttifak'ı kurmuşlar 3434 yılında Son İttifak Savaşı başlamış ve Sauron'un ordusu mağlup olmuştu. 3441 yılında Sauron’un savaş alanına gelmiş ve Elendil ile Gil-Galad'a savaşmış onları öldürmüş ama kendisi de yere yıkılmıştı.

Isildur, kırılmış Narsil'in kabza parçasıyla Hükmeden Yüzük'ü Sauron'un elinden keserek aldı. Artık Sauron için yenilgi zamanı gelmişti, bedenini terk etti ve ruhu uçarak uzaklara kaçtı, ıssız yerlere saklandı. İsildur Elrond ve Cirdan'ın öğütlerine rağmen Tek Yüzüğü yok etmeyi reddetmişti. Çünkü hiç kimse gönüllü bir şekilde Yüzükten ayrılmayı kabul etmezdi.



Sauron'un Düşüşü

Yüzük yok edilmediği için Sauron'da yok olmamış ve ruhu doğuya kaçmıştı. Ve Orada yeniden gücünü inşa etmeye başlamıştı. Ama Yüzük olmadan fiziki bir şekil alamazdı.

Üçüncü Çağın 2. yılında Isildur ve adamları Arnor'a yolculuk yaparken Tek Yüzüğün çektiği Orklar(ne kadar Orklar bunu bilmesede) Isildur'a saldırmış, Ferah Çayırlar Felaketi diye anılan savaşta Isildur ve üç oğlu da olmak üzere adamlarının pek çoğu katledilmişti. Isildur Orkların saldırısı başladığında Yüzüğü kendine saklayarak yanlış yaptığını fark etmiş ve Yüzüğü Üçler'in Taşıyıcılarına emanet etmeye karar vermişti ve kaçmak için Tek'i takmış ve tıpkı ilk eline aldığında olduğu gibi Yüzük ona acı vermişti. Isildur Anduin'i geçmeyi denemiş ama Yüzük parmağından çıkmış ve Orklar onu oklarıyla öldürmüştü.


Isildur'un Düşüşü

Yüzük Anduin'e düşmüş ve neredeyse tüm hatıralardan silinerek 2,500 yıl boyunca gizli kalmıştı. Sauron Yüzük kendisinden uzakta olmasına rağmen onun gücüyle tekrar yükselmiş ve 1050 yılında Güney Kuyutorman'da Dol Guldur'u inşa etmişti.


Dol Guldur

Sauron'un eski gücüne kavuşması için mutlaka Yüzüğü bulması gerekiyordu. Ve Yüzük'te sahibine dönmek istiyordu. 2463 yılında bir Hobbit olan Deagol tarafından balık tutarken bulunmuştu. Smeagol onu Deagol'un elinde görünce kendisi için istemişti. Deagol'a onu doğum günü hediyesi olarak istediğini söylemiş Deagol onu reddedince onu öldürmüş ve Yüzüğü almıştı.


Deagol'un Yüzüğü buluşu

Smeagol Yüzüğü kullanarak hırsızlık yapmaya başlamıştı. İlerleyen zamanlarda Güneş'e olan nefreti yüzünden kaçmış ve ona Gollum lakabını kazandıran garip sesler çıkarmaya başlamıştı. Zamanla insanlar ondan korkmaya başlamış o da evini terketmişti.


Gollum

Gollum Yüzüğüyle 2470 yılında Dumanlı Dağlar'a gitti. Orada Tek Yüzüğün ona verdiği yaşam gücüyle yaklaşık 500 yıl yaşadı. Yüzük onu soldurmamıştı çünkü o güçlü bir Hobbit soyundan geliyor ve karanlıkta ona fazla ihtiyaç duymuyordu. Ama yinede Yüzük tarafından aklı zehirlenmişti. Gollum ona acı vermesine rağmen ondan ayrılmayı asla kabul etmedi. Önce Yüzüğü saklamayı denedi ama Yüzük elinin altında olmadığı sürece rahat edemiyordu. Yüzüğü taşımak Gollum büyük bir eziyet oluyor ve acı veriyordu ama Yüzük kendisi ayrılmak istemediği sürece onu terk edemezdi.

2939 yılına kadar Sauron Isildur'un ölümünün ayrıntılarını öğrenmiş ve hizmetkârlarını Yüzüğü bulmaları için Ferah Çayırlara yollamıştı.

Ak Büyücü Saruman'da Yüzüğü arzuluyordu. Saruman Ak Divan'dakilere yalan söylemiş ve Yüzüğün Denizde kaybolduğunu söylemişti. Gandalf'ın Dol Guldur'a saldırma teklifini reddetmiş çünkü Yüzüğün yakında Sauron'a yerini belli edeceğini düşünmüş ve böylece Yüzüğü alabileceğini planlıyordu. Ama zamanla Sauron'un ondan habersiz Yüzüğü bulabileceğinden korkmuş ve 2941 yılında Dol Guldur'a saldırmayı kabul etmişti.

Yüzük aynı yıl sahibinin çağrılarını duymuş ve Gollum'u o Ork avlarken onu terk etmişti. Ama Yüzüğü onun umduğu gibi bulan bir Ork değildi. Daha yüce bir güç araya girmiş ve Yüzüğü bulan Shire'lı Bilbo Baggins olmuştu.


Bilbo'nun Yüzüğü Buluşu

Ama Gollum Yüzüğü hissetmiş ve tüneller boyunca Bilbo'yu takip etmişti. Bilbo Gollum peşindeyken Yüzüğü yanlışlıkla takmış ve görünmez olmuştu. Bilbo istese Gollum'u öldürebilirdi ama ona merhamet gösterdi. Bilbo onu Gollum gibi cinayet işleyerek ele geçirmediği için Yüzüğün kötücül gücü ona o kadar etki etmemişti.

Yinede Bilbo Yüzüğü gücünden hiç etkilenmemiş değildi. Yüzüğü nasıl bulduğunu Thorin'in Kafilesindekilere söylememiş ısrar edilince de yalan söylemişti. Kendi kendine Yüzüğü Gollum'la yaptığı Bilmece Oyunun ödülü olarak görüyordu. Gandalf ona inanmamış ve gerçek hikâyeyi anlatması için ona baskı yapmıştı.

Bilbo Shire'a dönmüş ve 60 yıl boyunca Yüzüğü taşımıştı. Bilbo bu süre zarfında hiç yaşlanmamıştı. Ama kendini daha güçsüz hissediyor ve kendini '' Ekmeğe sürülmüş bir tereyağına'' benzetiyordu. Ve zamanla Yüzüğe daha çok bağlanmıştı sürekli onu cebinde taşıyordu. Bazı zamanlarda Yüzüğü ona kötü kötü bakan bir Göz gibi görüyordu.


Bilbo Baggins

3001 yılında Bilbo Baggins Shire'ı terk etmeye ve Yüzüğü Frodo Baggins'e verme kararı almıştı. Ama ayrılma zamanı geldiğinde Bilbo Yüzüğü bırakmak istememişti. Gandalf onu bırakması gerektiğini söyleyince sinirlenmiş ve reddetmişti. Gandalf hiçbir Güç Yüzüğünün önemsiz olmadığını söylemiş ve Bilbo'nun Yüzük'ten fazlasıyla etkilenmesinin endişe verici olduğunu söylemişti. Sonunda Bilbo Gandalf'ın da yardımıyla Yüzüğü bırakmış ve bıraktığı anda da kendini daha iyi hissetmişti.

Gandalf Frodo'ya Yüzüğü kullanmamasını ve gizli tutmasını söylemişti. Çünkü Gandalf Bilbo'nun Güç Yüzüğünün Tek Yüzük olmasından korkuyordu. Bu yüzden Gollum'u bulmak için Kuzeyin Kolcularından biri olan Aragorn'dan yardım istedi.

Gollum 2944 yılında Yüzüğü bulmak için Dumanlı Dağlar'ı terk etmişti. Bilbo'nun Shire'da yaşadığını biliyordu. Yüzüğün Gollum'da onu terk etmesine rağmen derin etkiler bırakmıştı, işte bu etkiler Gollum'u Sauron'un gücünü oluşturmakta olduğu Mordor'a çekmişti. 3017 yılında Gollum yakalanmış ve Shire ile Bilbo Baggins'in ismini söyletene kadar işkence yapılmıştı. Ama Gollum Shire'ın yeri hakkında Sauron'u kandırmayı başarmıştı.

Sauron Gollum'un kendini Yüzüğe götüreceğini umarak onu serbest bırakmıştı. Ama 1 Şubat'ta Aragorn Gollum'u yakalamış ve sorguya çekmek için Kuyutorman'a götürmüştü. Gandalf bu sırada Minas Tirith Arşivlerinde Isildur'un yazdığı bir yazıdan Yüzüğün ısıtıldığında üstünde yazılar belirdiğini öğrenmişti. Gollum'dan da Yüzüğün Isildur'un düşmüş olduğu Ferah Çayırlar'da bulduğunu öğrenmişti. Şimdi tek soru Bilbo'nun Yüzüğü'nün gerçekten Tek Yüzük olup olmadığıydı.


Gandalf Arşivleri İnceliyor

3018'in Nisan Ayında Gandalf Shire'a dönmüştü. Yüzük Frodo'ya geçeli 17 yıl olmuş ve o da amcası Bilbo gibi hiç yaşlanmamıştı. Frodo Yüzüğü bir zincirde cebinde taşıyordu.
 
Eskiden oynardım güzel oyun :smile: Tek kişilik yapay zekası pek iyi değil ama çoklu oyuncu olunca zevkli bir oyun katılacaklara başarılar dilerim.
 
ferevon said:
Eskiden oynardım güzel oyun :smile: Tek kişilik yapay zekası pek iyi değil ama çoklu oyuncu olunca zevkli bir oyun katılacaklara başarılar dilerim.

Yapay zeka konusunda haklısınız , yanlız şu anda oyuna katılacaklar diye bir şey yok , şu anda bir turnuva filan yok , sadece zevkine maçlar yapılabilir.
 
Aslında konu;

Talewords Forum "Battle for Middle-Earth" Platformu

olsa daha iyi olurdu.
 
Ubsilon Xefor Cioss said:
http://forums.taleworlds.com/index.php/topic,140496.0.html

Build Anywhere turnuvaları yapabiliriz belki. Eğer katılım olursa kutuyu bir ortaya çıkartayım. Hamachi değil de, orjinal olanların katıldıı bir maç olsun bence. 9.99 TL D&R'da.

EA oyunun online sunucularını kapattı diye biliyorum yani orjinal aldığında bile hamachi game ranger gibi bi program kullanmak zorunda kalırsın
 
BFME-II'nin kiler kapatıldı diye biliyorum bende. Bir denemek lazım, her iki oyunu da.
 
Ubsilon Xefor Cioss said:
BFME-II'nin kiler kapatıldı diye biliyorum bende. Bir denemek lazım, her iki oyunu da.

Ben "Bfme 1"in kapatıldı diye biliyorum , ha isimide değiştirdim.
 
Ubsilon Xefor Cioss said:
http://forums.taleworlds.com/index.php/topic,140496.0.html

Build Anywhere turnuvaları yapabiliriz belki. Eğer katılım olursa kutuyu bir ortaya çıkartayım. Hamachi değil de, orjinal olanların katıldıı bir maç olsun bence. 9.99 TL D&R'da.

BFME2 Server desteğini EA Ocak ayında kapattı.
 
Bana kalırsa ''Konu gerekli mi?'' sorusu gereksiz :smile:
Eğer aktif olarak takip edecek kişi sayısını merak ettiysen daha farklı bir anket açabilirdin.
Hangi ırk vb.
 
ferevon said:
Bana kalırsa ''Konu gerekli mi?'' sorusu gereksiz :smile:
Eğer aktif olarak takip edecek kişi sayısını merak ettiysen daha farklı bir anket açabilirdin.
Hangi ırk vb.
Ayrıca o sorudaki "mi" ayrı :smile:
Sen belirtmişsin ama bende yüzüne vurmak istedim :grin:
 
Eskiden bağımlısı olarak oynardım, hergün internet kafeye gidip 3-4 saat bu oyunu oynardık. Ne günlerdi be. :smile:
 
Status
Not open for further replies.
Back
Top Bottom