Mount&Blade'de Yaşadığımız En Güzel Savaşı Hikaye Gibi Yazalım

Users who are viewing this thread

AD bilmemkaç (unuttum) modda bir çatışma yaşadım. Kallavi savaşlara göre küçük çaplı bir çatışmaydı, ancak savaşın epey heyecanlı geçtiğini söyleyebilirim.

Yanlış olmasın, hatırladığım kadarıyla benim 80 askerime karşı 150 haçlı askeri vardı. Memlük sultanlığına bağlı olduğum için, ordumun çoğunu da mısırlı ve arap askerleri oluşturuyordu. Bir kaç tane afrikanın daha güney kesimlerinden gelen siyahiler ve bozkırlardan gelen türk ve moğol süvarisi de vardı. Hemen hemen eşite oranda bütün asker sınıflarından da mevcuttu. Atlı okçular, süvariler, okçular ve piyadeler. Ben de ordumu şu şekilde dizmiştim:

qEqVUo5.png


Piyadelerimin çoğu mızraklarla ve fırlatma silahlarıyla silahlanmıştı, ve ordumun bu birliğini genelde hafif zırhlı arap askerleri ve güney afrikalı zenciler oluşturduğu için endişeliydim. Üstelik ,bahsetmeyi unuttum; aralarında avrupalı paralı askerler de vardı ve bütün bu kişilerin omuz omuza çarpışırken fazla dayanmalarını bekleyemezdiniz. Üstelik düşman taraftaki ağır zırhlı olması olası olan tapınak şovalyelerinin ünü bütün islam dünyasına yayılmıştı. Gördüğüm kadarıyla, yanlarında papanın hristiyan krallıklar arasında kullanılmasını yasakladığı (ama hristiyan olmayanlara kullanımın serbest olduğu) kurulumlu yaylar da getirmişlerdi. Zırhı delip geçmesiyle ünlü bu silahı düşman saflarında gördüğümde gözümü korkutmadı desem yalan olur. Ben de bir plan yaptım ve hantal avrupa askerlerini zorlayacağını umduğum bir savaş stratejisi uyguladım.

Öncelikle dediğim gibi, ordumu üstte görüşdüğü şekilde 3 ana gruba ayırdım. Okçular ve mızraklı yaya askerlerini ortaya koydum, iki yana da süvarileri dizdim. Atlı okçuların oluşturduğu grubu bizzat ben kumanda ettim, ve düşmanın üstüne yürüdüm. Peşime taktığım atlı okçularla beraber, güvenli bir mesafede düşmanın etrafında bir tur attık ve geri çekildik. Haçlılar tacizimize karşılık vermedi. Ha arbaletçileri bizi vurmaya çalıştı elbette, ama hiçbiri başaramadı. Aralarından bir veya iki kişiyi indirdik ama taarruza geçmelerini sağlayamadım. Böylece onlara bir yaklaşıp, bir uzaklaşarak atlı okçu dansımıza başladık. Düşman başta bana mısın demedi, ancak bir süre sonra sinirlerine hakim olamayıp çığlıklar atmaya başladılar ve hücum etmeye aldılar. Atlı Şovalyeleri peşimize taktık. Yakın dövüş süvarilerime hücum komutu verdim ve iki birlik başabaş bir mücadeleye girişti. Ancak dönüp bakmadım ve atlı okçuları peşime takıp, şimdi taarruza geçmiş yaya düşman askerlerini taciz etmeleri için tekrar organize ettim. Bir yandan da piyadelerime süvarileri destekleme komutu verdim.

Atlı okçularla düşmanın düzenini fazla dağıtamadık, ancak umduğum etki oluştu. Düşmana yeterince asker ve moral kaybettirdik, yani onları kıvama getirmeyi başardık. Bir yandan da geriye orduma baktığımda düşman atlı birliklerinin çabucak dağılmış olduğunu ve askerlerimde pek fazla hasar olmadığını şaşkınlıkla gördüm. Savaşçı sayısını hala eşitleyememiş olduğumun farkındaydım, bu yüzden de tedbiri elden bırakmadım. Düşman ana piyade birliği hücum düzenini hala koruyordu ve artık ana grubuma iyice yaklaşmıştı. Ben de askerlerimi başlangıçtaki konuma tekrar getirdim. Sonunda da piyadelerime hücum komutu verdim. Düşmana tam varmadan önce geri çekilmelerini emrettim ve sağ taraftan süvarileri saldırttım, hemen sonrasında ise piyadeleri tekrar saldırttım. Sağ taraftaki süvarileri çektim ve bu sefer de sol taraftaki süvarilerimi saldırttım. Ben bütün bunları yaparken, düşman büyük ihtimalle hala sayıca öndeydi ancak büyük yara almıştı.

Süvarilerim sayıca azalmıştı, bunun asıl sebebi de arkadaki arbaletçilerdi. Ben de peşime atlı okçuları taktım ve düşman okçularının üzerine yürüdüm. Başabaş mücadele sonrasında galip çıktık, kalan bir kaç askerle geri dönerken piyadelerin hala çarpışıyor olduğunu gördüm. Piyadeleri desteklemek için bodoslama daldık. Sonrası epey karışıktı. Ancak yakın dövüş esnasında gördüklerim, bütün kılıçların ve mızrakların düşman ağır piyadelerinin zırhlarında sekiyor olduğuydu. Ancak ciritler, okçuların desteği, baltalar, ve tabi ki askerlerimin de cesareti sayesinde; sonunda galip geldik.

Savaşın sonrasında süvarilerimin çoğu ölmüştü, ama piyadelerimin yarısı ayaktaydı.

Savaştan sonra askerler arasındaki farklılıklar unutuldu. Hep birlikte şarap içildi ve kuzu eti yendi...

SON
 
Tamamiyle gerçektir..
Ben Kırım'ın önemli bir komutanıyken görev almıştım İslam Giray Han efendimizden....
Görev basit git bana Rus Çarığı'ndan bir soylu getir.
Tamam ben Rus bir soylu ararken dalgınlığıma gelmiş , 3 tane Rus ordusunun arasına dalmışım doğal olarak bana meydan okudular.
Hani ben de erkeklik onurum var ya  :smile: Dedim ölene kadar savaşacağım.
Onlar 274 kişiydi yanlış hatırlamıyorsam...Benim yanımda ise 192 yoldaşım vardı...
Savaş başladı ben emir veriyorum , okçular geriye , süvariler ileri !
Adamlar yaklaşıyor ve ben diyorum ki ' Buraya kadarmış yengilisizlik rekorum '
Savaşta her ne olduysa adamlarım yavaş yavaş öldü...
En sonunda düşman kamplara geri çekildi...
Ben ve 60 askerim 58 kişilik kampa daldık...
Çok kanlıydı...Çok
Tüm adamlarım ölmüştü ve ben son 2 adamı zar zor temizledim...
Güneş doğduğunda ayaktaydım..
Yoldaşlarımın cesetleri üzerinde
NOT : 3 lordu da esir aldım  :cool:
 
Azraßalen said:
Tamamiyle gerçektir..
Ben Kırım'ın önemli bir komutanıyken görev almıştım İslam Giray Han efendimizden....
Görev basit git bana Rus Çarığı'ndan bir soylu getir.
Tamam ben Rus bir soylu ararken dalgınlığıma gelmiş , 3 tane Rus ordusunun arasına dalmışım doğal olarak bana meydan okudular.
Hani ben de erkeklik onurum var ya  :smile: Dedim ölene kadar savaşacağım.
Onlar 274 kişiydi yanlış hatırlamıyorsam...Benim yanımda ise 192 yoldaşım vardı...
Savaş başladı ben emir veriyorum , okçular geriye , süvariler ileri !
Adamlar yaklaşıyor ve ben diyorum ki ' Buraya kadarmış yengilisizlik rekorum '
Savaşta her ne olduysa adamlarım yavaş yavaş öldü...
En sonunda düşman kamplara geri çekildi...
Ben ve 60 askerim 58 kişilik kampa daldık...
Çok kanlıydı...Çok
Tüm adamlarım ölmüştü ve ben son 2 adamı zar zor temizledim...
Güneş doğduğunda ayaktaydım..
Yoldaşlarımın cesetleri üzerinde
NOT : 3 lordu da esir aldım  :cool:

Etkileyici ! :grin:
 
Tarih 18 Mayıs 1460 tı. Gürhan Paşa, emrinde 80 yeniçeri, 60 akıncı ve 20 azapla beraber mareşal İshak Paşa'nın çağrısına cevap veriyordu. Gürhan Paşa,İshak Paşa,Halil Paşa,Karamani Mehmet Paşa ve Fatih Sultan Mehmet Han hep birlikte Halmar Şehri'ni kuşatıyordu. İlk saldırı yapıldı ve çok fazla asker hayatını kaybetti. Sonra desteğe Gürhan Paşa yetişti. Osmanlı askerlerinin toplam sayısı 780'di. Kergit Hanlığı'ndaysa sadece 368 asker bulunuyordu.

İkinci saldırıda Gürhan Paşa savaşa dahil olmadı, askerlerini gönderdi. İkinci saldırıda başarısız olmuştu. Osmanlı askerleri 563 kişi, Kergit askerleri ise 165 kişi kalmıştı.

Üçüncü saldırıda bütün paşalar savaşa dahil oldu. Kemankeşler ve azaplar merdivenin alt tarafında düşmana ok gönderiyorlardı. Akıncılar,sipahiler,kapıkulları ve yeniçeriler ise tam gaz saldırıyorlardı. Fatih Sultan Mehmet ve Halil Paşa ilk önce yaralanan komutanlardı. Kergit askerleri, Osmanlı askerlerini bir bir öldürüyorlardı. Bir süre sonra geriye sadece yeniçeriler ve azaplar kalmıştı. 10-15 civarında da akıncı vardı. Gürhan Paşa askerlerine ''Beni takip edin'' emrini verdi. Ve sonra hepsine kılıçlarını çekerek saldırmalarını emretti. Yeniçeriler ortalığı resmen dağıtmıştı. Azaplardan ise büyük kayıplar vardı. Fakat saldırı başarıyla sonuçlanmıştı. Artık Kergitler şehir meydanında kıstırılmıştı. Yeniçeriler, şehir meydanındaki Kergit askerlerini öldürdüler. Artık geriye sadece kaleleri kalmıştı. Gürhan Paşa, Karamani Mehmet Paşa ve bir tane sipahi kaleye daldılar ve bütün Kergit askerlerini öldürdüler. Ve artık Halmar Şehri, Osmanlı mülkü olmuştu. Gürhan Paşa ise 27 nam kazanmıştı.


(FAKAT ŞEHİR KARAMANİ MEHMET PAŞA'YA VERİLDİ)  :???:



: :mrgreen:
 
Kalradya 1267 günün perşembe sinde.... Büyük Sancar Han Sultan hakimi yeniyordu , ki Emir Ghusaless Sancarı çakmaklı tabanca ile vurur , ve şunları söyler Ghusaless:Senin zamanın doldu Sancar senin ölümünle kergitin kontrolu Bana geçeçek Sancar Han: Hakim ne olacak! o , o öldürdün bence!
Ghusaless:Hakim'i ayakçım yaparak İnci'li Arwa'yı kraliçem yapacağım! ve krallığmın adınıda Osmanlı beyliği yapıcam ! rodokları feth ederek Kalradya'nın yarsına sahip olucağım ve hepsi benim önümde diz çökecek gerekirse Graveth Ve Hakim'i öldürürüm!
Sancar Han:Ne! asla kergit senin değil "Der ve tabancayı elinden alarak Ghusaless'i vurur Ghusaless dayanamayarak ölür Sancar han ise kan kaybından ölmüştür bunun üzeri taraf sız böle olarak Kergit'in yerine zendar tekrar kurulur ve " "Kral Graveth lunu söyler ) Praven Konstantiniyye ise orası bizimdir!(Der)(DEVAMI GELECEK )
 
Yiğit Khergitler üzerine 30 lordu (Biraz vaegir,Biraz Swadia,Nord ve Sarranid Lordlarının tamamı) ile yürüyordu.Bir lordunda 150'ye yakın adam vardı.Ama Yiğit'in 250 adamı vardı ve çoğu paralı askerdi.Yiğit Lordları ile Khergit'lere yürüdü.Tulga şehrinde 5 tane Khergit lordu ve garnizonda 500'e yakın adam vardı.Kaleyi Kuşattılar.1239 vs 1000'di.Yiğit lordlarıyla beraber saldırıyordu ki kafasına bir Khergit oku yedi.Ve Khergitler'e sövdü :smile:.3 gün bekledi.Sonra hücuma geçtiler.Kaleyi aldılar ve sonra kaydedip oyundan çıktı.Ve ertesi gün bilgisayara format atıldı :grin:
 
Nord Krallığı lordu Hazamir 218 kişlik ordusu ile hayati önem taşıyan bir kaleye Nord Krallığı Kralı Kral Ragnar ile saldırmıştı. köprüyü kaleye yaklaştırmaya çalışıyorlardı. Kaledeki askerler çok güçlüydü köprüye kim yaklaşsa öldürüyordu. Hazamir aralıksız bir biçimde adam kaybediyordu. Artık dayanamayan Hazamir köprünün bir tarafını kaptı ve o çekmeye başladı. Üstüne oklar yağmur gibi yağıyordu ama yinede çekmeye devam ediyordu. Köprüyü kaleye yaklaştırdı ve köprüyü açtı. Kale , akın akın asker dolmaya başladı Hazamir , Kral Ragnar ile sırt sırta çarpışıyordu. kalenin duvarları kan içinde kalmıştı askerler birbirine girmişti. çok sayıda asker kaybetmelerine rağmen kalenin duvarlarını ele geçirdiler. Kalenin içine sızmak için harekete geçti Hazamir ve Kral Ragnar. Orada düşman krallığın kralı bekliyordu. İçeriye Kral Ragnar ile dalan Hazamir geriye kalan muhafızları öldürürken biri Kral Ragnarı yaraladı. Hazamir bir anlık öfke ve üzüntü ile muhafızları biçerek ilerledi. Krallığın kralına son darbeyi indirdi ve kaleyi ele geçirdi. Kalenin hapisanesine indi şans eseri orada Rodok Kralını bulmuştur. Onu kurtarmıştır ve Nord-Rodok dostluk antlaşmasının imzalanmasını sağlıyarak Mareşalliğe yükselmiştir. (Bir kısmı uydurma ama neyse hadi  :roll:  :lol:
 
Nordlar Kergitlere Karşı Savaş Açmıştı.Tam 356 Kişilik Nord Ordusu Halmarı Kuşattı.Kergit İmparatoru Sancar Han 257 Kişiydi Nordlara Girişti.
Nordların Okçuları En Az 50 Kişiyi Öldürmüştü Kergitler Yığılmadı Hilal Taktiğine Benzer Bir Hamle Yaptı Önce Beklediler Atlı Okçular 4 Nord Kahramanı ve 2 Lordu Öldürdü (İsimlerini Hatırlayamadım) Ortaya Doğru Giden Yayalara Kargıcılar Müdahale Etti Çoğu Nord Kaçmıştı.Kergitler Açıl
Kapan Taktiği Yaparak Nordları Devirmişti

Ölü Ve yaralı Sayısı: Nordlar 200 Ölü 40 Yaralı|Kergit 76 Ölü 100 Yaralı
 
Bir kereinde 58 kişiyle savaşıodum.bemim 30.bölük astsubayı yanıma geldi komutanım uçan arablarla bizi kovalıyor dedi meper muharlı tank makinelierimiş.Bende katapultçuları on ikincş noktadan hizaye getirdim 80.SS tümeni bana hakaret etti onları rütbelerinden azat ettirdim lezalitiön saflara aktardım fakat düşmanlara bomba atarak yenemedi en sonunda füzeleri Curav şehrine çevirdim ortalık nükleer patlamayla kabardı fakat kimse ölmedi ben sağ kaldım ama askerlerimin kolu koptu hneyse işte handa biraz kayıp verdik bende kale içinde mahzene düşerek orada can verdim ama kenan abi beni kurtardı.
 
Dostlarım , gitmişim asugan kalesine , 50-60 nizam-ı cedit neferim ile , süngüyü taktığımız gibi kaleye cıktık ancak , biz cıkasıya , düşmanlar , tüfekleri cıkarttılar , sonra bir kurşun , en öndeki şubara neferini vurdu , o adamın üzerine atladım , koluma , bir kurşun isabet etti . Dengemi , kaybedip aşşağıya yıkıldım . yukarı zor bakıyordum . baktım , arkadaki paşam , hücüma geçti ,bıçağını düşmana sapladı . Sapladı saplamasına . ancak , düşman vekili , tarafından öldürüldü , üzülmüştüm , nizam-ı ceditlerim , ağır yenilmeye başladı ,sonra, elimi merdivene atarak tırmandım , düşmanlar  saldırmadı , baktılar. sonra aldığım gibi tüfeğimi , düşman vekiline sıktım . koluna isabet etti , askerler tutmaya çalıştı , ancak aşşağıya tepetaklak düştü .bunu gören , deliler , başıbozuklarla birlikte kaleye akın etti , tüfek ateşlerine mağruz kalan , orduma ateş emrini verdim. Savunma hattı cöktüysede uzun sürmedi , bunu farkettiğimde askerlerimin ölmesini göze aldım . top ateş emrini verdim , duvarlar parçalandı , askerimin orda , duvardan aşşağıya düz düştüğünü gördüm . Neyse , konumuz bu değil , en fazla bacakları kırılmıştır ,sonra aldım bayrağı , sancağı surlara dikecek idim , tam dikiyordum , süngüyü bana sapladı arkadaş ,askerim bayrağı aldı , beni süngüyle deşen , askere sapladı , ve bayrağı , dikti böylece asugan düşmüş oldu .  :wink:
 
Sarranid'in Sonu !

Günlerden bir gün Barriye Şehri'nde sarayımdan yola koyuldu Aeron sadece bir şehir kalmıştı Sarranid'lilerde ama hala taraflarında 10 lord vardı. İşi gerçekten çok zordu. Tarafından üç lord ile Shariz şehrine emin adımlarla giderken Sultan Hakim 6 sancaktarı ile önlerini kesip ''Buraya kadar serseri Kalradya üzerinde hak iddia ettiğin zaman bu savaşı kaybettin saten !'' Diyerek. Saldırıya geçmişlerdi Sarranid'liler. Aeron kararlıydı kazanacaktı ama içinde bir yerde korku vardı. 352 adam 756 adam karşısında kazanabilir miydi ? Savaş düzenini almaları için emretti Aeron. [ön piyade, orta okçular, arka süvariler(kaçan olursa yakalamaları için),yoldaşlar ise takip pozisyonunda] Çok kan dökülmüştü savaşta Aeron 5 kişi tarafından sıkıştırılmıştı ve yardımına Rolf yetişti. Kralını yerden kaldırdı ve 'Bu gün yere düşcek gün değil Kralım !'' diye gaza getirdi Aeron'u. 321 Sarranid 156 İsyancı (İlk İnsanlar Devleti :grin:) kalmıştı. Aeron askerlerine son bir kez döndü ve ''İleri, Yiğitler ileri ! Savaşın sonlarına doğru Sultan Hakim ve Aeron karşı karşıya geldiler. Aeron baldırında ki oka rağmen bu dövüşten kaçmiyacaktı. Ölümle yaşam arasında 50%'lik şansı vardı. Kaderini çizeceği ince yolun üzerinde yürüdü ve çift el Battal Kılıç'ını Sultan Hakim'e doğru salladı. Sultan Hilal Kılıcı ile savunmaya geçti. Sultan Hakim, Aeron'un karnına bir tekme attı ve kılıcı aşşağı doğru indirdi Aeron çevikçe onu karşıladı ve böyle defalarda kılıçlar öpüştü. En sonunda Aeron yere yıkıldı tam ölecekti ki kahraman Vaegir Okçusu, Sultan Hakim'i sırtından vurana dek. Aeron kalkıp kılıcını Sultan Hakim'in böğrüne sapladı ve ''Yanıldın Sultan. Kalradya senin gibi önümde yenik düşücek. Çünkü insanlar kokuşmuş kralları yerine gerçek bir kralın geldiğini görünce bana yemin edecekler !'' Savaşı kazandıktan sonra Shariz Şehrini'de alan Aeron artık hedefini Kalradya'nın geri kalanı olarak belirlemişti.


Bu arada ben hilesiz çok fazla lord çekmiştim yanına nasıl olduğunu anlatmak isterim öncelikle Nord krallığında gelişip askerler falan topladım ve Sarranid'e geldim orada lordlar ile aramı çok iyi tuttum, görevler, savaşta yardım falan filan. Böylece Sultan Hakim ile düşman olanlar kolayca yanıma geldi. :grin:
 
Quardmard said:
Dostlarım , gitmişim asugan kalesine , 50-60 nizam-ı cedit neferim ile , süngüyü taktığımız gibi kaleye cıktık ancak , biz cıkasıya , düşmanlar , tüfekleri cıkarttılar , sonra bir kurşun , en öndeki şubara neferini vurdu , o adamın üzerine atladım , koluma , bir kurşun isabet etti . Dengemi , kaybedip aşşağıya yıkıldım . yukarı zor bakıyordum . baktım , arkadaki paşam , hücüma geçti ,bıçağını düşmana sapladı . Sapladı saplamasına . ancak , düşman vekili , tarafından öldürüldü , üzülmüştüm , nizam-ı ceditlerim , ağır yenilmeye başladı ,sonra, elimi merdivene atarak tırmandım , düşmanlar  saldırmadı , baktılar. sonra aldığım gibi tüfeğimi , düşman vekiline sıktım . koluna isabet etti , askerler tutmaya çalıştı , ancak aşşağıya tepetaklak düştü .bunu gören , deliler , başıbozuklarla birlikte kaleye akın etti , tüfek ateşlerine mağruz kalan , orduma ateş emrini verdim. Savunma hattı cöktüysede uzun sürmedi , bunu farkettiğimde askerlerimin ölmesini göze aldım . top ateş emrini verdim , duvarlar parçalandı , askerimin orda , duvardan aşşağıya düz düştüğünü gördüm . Neyse , konumuz bu değil , en fazla bacakları kırılmıştır ,sonra aldım bayrağı , sancağı surlara dikecek idim , tam dikiyordum , süngüyü bana sapladı arkadaş ,askerim bayrağı aldı , beni süngüyle deşen , askere sapladı , ve bayrağı , dikti böylece asugan düşmüş oldu .  :wink:
hangi mod ?
 
Norlarla Veagir'lerin o muhteşem  savaşlarından biri ;      :smile:


Hava kapalı , kapkara bulutlarla dolu etraf  birazdan yağmur başlar . 97 Kişilik ordumla bir nehrin kıyısında kamp kurmuş dinleniyorduk.Askerlerimi izlerken birden Borcha'yı gördüm koşarak bana doğru geliyordu.Ona doğru döndüm.Yanıma geldiğinde nefes nefese kalmıştı elinde bir kağıt parçası ile...

-Efendim Tihr Şehri kuşatılmış!Kral Ragnar bizden yardım istiyor toplayabileceğimz kadar çok adamla Curin Kalesine civarlarına gelmemizi istedi.

Bu sözleri duyar duymaz.Emirler yağdırmaya başladım bir an önce kampı toplamalıydık.Yaklaşık 25 dakika içerisinde kamp toplanmıştı .Askerlerimle birlikde yola çıktım elimizden geldiğince Hızlı gitmeliydik.Sonunda uzaktan Curin kalesi gözüktü ordu toplanmıştı.Vardığımızda Kral Ragnar'ın yanına gittim hazır olduğumuzu belirttim.Benim gelmemle birlikte harekete geçtik.Sonunda Tihr şehrine vardığımızda daha saldırının yapılmadığını fark ettik.Düşman Şerin etrafını sarmıştı.Ancak bizim geldiğimizi fark edince hepsi bir yerde toplandı.Savaş yakındı orudumu komuta etmek için hazırdım.Derken beklenmedik bir şey oldu onlar bize saldırmaya başladı.Anında Tepki vererek piyadelerimi ön saflara yerleştirdim ardında balta atanlar ve ne sonda cida atanlar duruyordu.Düşman atlıları üstümüze doğru geliyordu.Arkalarınan piyadeler koşuyordu Kral Ragnarın emrile bir anda tüm uzak menzil askerleri saldırıya geçti gelen atlıların çoğu devrilirken.İkinci bir emirli bütün ordu hücüma geçti.Bir elimde baltam diğer elimde kalkanım deliler gibi at sürüyordum düşmanın üstüne arkamda büyük bir orduyla beraber.Düşman atlılarını es geçip yaya birimlerine saldırdım.Öyle hızlanmıştimki ilk darbemle yere devrilen hem asker hemde elimdeki balta olmuştu..Hemen diğer tek elli baltayı çektim.Okçuların ok yağmuru altında daha fazla kalamazdım.Biraz ileri sürdüm atımı daha sonra döndüğümde savaşın çığlıkları , kan  ,bağrışmalar , cesetler gördüm yerlerde ordumuz adeta parçalamıştı düşman ordusunu.Uzun süren bu savaşı hafif sıyrıklarla atlatmıştım.Yaklaşık 20 kadar adamım ölmüştü ama Veagir'liler kesin bir yenilgiye uğratılmıştı...   
 
Sarranidlerle Nord'un savaşlarından biri:
Biraz uzun
Emir Yahya bir Sarranid derebeylerinden biriydi Sarranid Nordlar ile savaştaydı Emir Yahya ile Emir Nuam beraber Knuudar kalesini alcaktık ama oda ne 750 kişilik bir Nord ordusu üstlerine doğru geliyorlardı orda Kralda dahil birsürü Kont vardı savaş başladı Emir Yahya okçuları bir tepeye çıkardı piyadelerine hücum emri verdi Emir Yahya ise süvarileriyle düşman ordusunu arkasından vuracaklardı ve aynende öyle oldu Sarranid'in 10 Nord'un ise 172 kaybı vardı sis gelmeye başladı hiçkimse birşey göremiyordu Emir Yahya Emir Nuam'ı bulmuştu fakat Nuam yaralıydı Emir Yahya Emir Nuam ı savaştan uzak biryere götürdü Emir Nuam birkaç askeriyle birlikte orada kaldı Emir Yahya savaş olan yere gitmişti arkasında bir Nord Savaşçısı Emir Yahya'ya saldıracakken Emir Yahya ileriye doğru atını koşturmaya başladı ama Atı bir ağaca çarpmıştı at yaralı Emir Yahya düşmanlarını arıyordu o Nord Savaşçısını bulup öldürdü düşman sesleri duyuluyor Emir Yahya hemen oraya gitti piyadeleri zor durumdaydı ve orda birkaç Kont vardı Emir Yahya bir yolunu bulup Kontları kendisine çekmeyi başarmıştı Kontlar yanlarına askerlerini almış Emir Yahyaya doğru yürüyordu Sarranir Piyadeleri arkadan Nordlara saldırdı Nord kayıbı artık 340 olmuştu ama daha birsürü düşmanları vardı birkaç Sarranid memlük Nordları yendiğini söyledi.Artık Nord kaybı 500 olmuştu.
2. gün
Savaş başlıyalı 1 gün geçmişti Emir Yahya şafak vakti askerlerini aldı ve diğer Nordlara saldırdı çoğu yaralıydılar Emir Yahya nordları yenmişti ve sadece Kral kalmıştı Emir Yahya Kral'ı düelloya davet etti Kral kabul etti  düello başladı Emir Yahya Kral Ragnara tekme attı Kral Ragnar yerdeyken onun kellesini alıp oradan uzaklaştı.
Savaş sonucu:56 ölü 115 yaralı.

 
Tarih:Bilinmiyor

Osman ve yanındaki 20 kadar yaya birliği Praven şehrinde konaklıyordu. Havanın serin, savaşın çetin olduğu zamanlardı. Svadyalıların Nord ve Rodok tehditi altında elinde sadece Praven şehri kalmıştı.Tüm birlikler bu şehri savunmaya çalışıyordu. Praven'e bağlı köyler bile Rodoklar tarafından yağmalanmıştı. Kral Graveth, bu savaşın Svadya'yı haritadan sileceğini düşünmüş ve Nord Krallığı ile birlik olup Harlaus'un kutsal toprakları üzerinde sayısız sefer düzenlemişti. Bu savaşlardan ağır yenilgilerle çıkan Harlaus'un elinde başkenti Praven kalmıştı. Burayı da savunan birlikler yerli halk, birkaç lord ve emrindeki acemilerden ibaretti.

Taarruz bilinmeyen bir tarihte başlamıştı. Ragnar ve Graveth emrindeki 3.000 kadar birlikle Praven önlerine gelmişler, savaş hakkında planlar yapıyorlardı. Bu sırada surların içindeki 400 kadar şehirli ve 700 kadar asker Praven'i kontrol altında tutmakla meşgullerdi. Eğer bu savaş kaybedilirse, belki de bir daha Svadya Krallığı'nın adı konuşulmayacak, zamanında yaptıkları sayısız zaferler unutulacaktı.

Ancak Harlaus şehri savunmakta inatlıydı. 200 kadar okçuyu surlara yerleştirmişti.Geri kalan 500 kadar piyade ise bu ülkenin kaderini belirleyecekti. Harlaus'un elinde sadece birkaç vasalı kalmıştı. 7-8 vasalını diğer krallıklara kaptıran Harlaus, birkaç vasalını da savaşlarda kaybetmişti.

Bir Salı sabahı, güneş daha doğmadan hurra sesleri ile Praven ovası yankılanıyordu. Graveth ve Ragnar artık saldırıya geçmişti. Ön birlikler piyadelerle boğuşacak, okçular ise arkadan destek verecekti. Savaş başlamıştı. Harlaus tüm askerlerine bir konuşma yapmıştı. Konuşmasında "Bu ülke sayısız zafer ve yenilgi gördü. Ancak bu savaş hepsinden bağımsız olacak ve kesinlikle kazanılacaktır" diyordu.

Savaşın ilk gününde Ragnar'ın 1.200 askeri büyük bir yenilgiye uğramıştı. Yaklaşık 200 kayıp veren orduda 80 kadar da yaralı vardı. Ancak Graveth'in durumu daha iyiydi. 1.800 kadar askerinde neredeyse hiç kayıp yoktu. Bunda Rodok okçularının büyük payı vardı.

Savaş devam ederken, handa korunmakta olan Osman ve 20 kadar birliği, şehri savunmaya karar verdiler. Ve en ön birliklere katıldılar. Çünkü Osman'ın kiralık kılıçları savaş alanında üstün başarılara sahipti.

Savaş başlayalı 1 hafta geçmişti. Şehri savunan toplam birlik sayısı 1.100 den 600'e düşmüş; taarruz birlikleri ise 3.000 askerinin yarısını kaybetmişti. Ancak Ragnar ve Graveth koalisyonu savaşı kazanmak istiyordu.Ancak Harlaus'un buna tepkisi ağır olacaktı.

Savaş başlayalı neredeyse 2 hafta olduğunda, şehirde yaklaşık 40 yerli, 80 asker, Harlaus, Klargus, Montewar ve Osman kalmıştı. Taarruz birliklerinde ise 200 civarı piyade ile 50 kadar okçu vardı.Savaş tüm çetinliğiyle devam etti.Savaşın son gününde ayakta Harlaus, Osman ve 13 piyade kalmıştı. Karşı tarafta ise Graveth ve 25 askeri ayaktaydı. Diğer birlikler ya ölü ya da ağır yaralıydı.
Son birlikler de surlarda çarpışmaya devam etti.Ve savaş mucizevi bir biçimde Svadya Krallığı tarafından kazanıldı. Ancak bu savaşta şehirde 700 askeri bulunan Harlaus'un elinde sadece 4 piyade ve artık onun bakanı olan Osman kalmıştı. Savaştan sonra birkaç hafta cesetlerin gömülmesi ile uğraşıldı. Osman artık tüm Kalradya'da namı duyulan bir asker ve bakandı...

Biraz abartılmıştır :smile:
 
Back
Top Bottom