Mount&Blade'de Yaşadığımız En Güzel Savaşı Hikaye Gibi Yazalım

Users who are viewing this thread

Humanseyit Ara Hikaye 3. Bölüm Alayen

Seyit , handan çıktıktan sonra yanındaki askerlerle birlikte Narra'ya doğru yol almaya başladı.1 Gün içinde Narra'ya varmayı başardı.Biraz dinlendikten sonra hana girdi ve kendisine yeni askerler aramaya başladı.İlerde Çok sakin ve asil duran birisini gördü.Onuna Yanına Yaklaştı ve
'' Merhabalar'' dedi.
Alayen'de buna karşılık olarak
'' Bayım bana bir içki daha getirebilirmisiniz'' dedi ve kafasını çevirdi.

Seyit hafif kaşlarını çatarak
'' Beni hancıyla karıştırdınız galiba ben hancı değil Noyanım'' dedi.
Alayen utanmış bir şekilde
''Naçizane özürlerimi kabul edin.Bazen buradaki kasvet ve dumandan insanları tanımak zor olabiliyor.Hala böyle bir yerde yaşamam gerekeceğine inanamıyorum.'' dedi ve devam etti
'' Ben babamın oğlu ve varisiyim.Ama annem ölünce babam tekrar evlendi.Yeni karısı oğlununda gelmesini istedi.Bana karşı açıkça harekete geçemiyordu, ama bir gün bana hazırladığı bir yemeği av köpeklerimden birine yedirdim ve hayvan can çekişerek öldü.Ben üvey annemi suçluyorum, ancak babam o cadının etkisi altında kaldığından bana inanmadı ve hemen oradan ayrılmamı istedi.Kılıcım, ona layık olan bir kaptanın emrinde olacak. Çünkü bu toprak sahipliğinden sonra bir adamın sahip olabileceği en değerli uzmanlıktır.Öte yandan bu iş yüzünden yollarda her türlü serseri,hırsız,suçlu ve muhtelif ayak takımıyla vakit geçirmek zorunda kalıyorum.'' dedi ve sustu.
Seyit kafasını sallayarak gülümsedi ve
'' Bir süreliğine birliklerime katılmak istermisiniz? birliklerim için yararlı olabilirsiniz.'' dedi ve Alayen'e bakmaya devam etti.
Alayen gülümseyerek
'' Bunu çok isterim beyfendi.Bir beyfendi olarak kılıç ve kargıyla savaşmayı tercih ederim.Sizin benden daha az soylu olduğunuzu farkettim, ama benden daha tecrübeli bir liderin emrine girmemde utanç verici bişey olamaz tabi sizin adamlarınızın bana çok yanaşmayacaklarını var sayarsak.Böyle bir sorun olmayacak değilmi?'' dedi surat ifadesini ciddileştirdi.
Seyit gülümseyerek cevap verdi
'' Asla böyle olmayacak.Nasıl isterseniz öyle davranabilirsiniz lakin emrime karşı gelmediğiniz sürece.Onlarla konusacağım sizin yanınıza yaklaşmayacaklar'' dedi ve sustu.
Alayende Seyit'e gülümseyerek
'' Çok iyisiniz.Katılmadan Önce bana 300 Dinar borç verebilirmisiniz? Böylece üstüme başıma benim gibi bir beyfendiye layık bir kaç parça kıyafet alabilirim.Ceketim son zamanlardaki talihsizlikler yüzünden epey hırpalandı ve özellikle sıradan askerlerin beni kendilerinden biri sanmalarını kesinlikle kabullenemem.'' dedi kılıcını eline aldı.
Seyit elini cebine atarak bir kese çıkardı.İçini açtı ve 100 Dinarını aldıktan sonra keseyi kapattı ve Alayen'e doğru fırlattı.
'' Al bakalım işte 300 Dinar'' dedi.
Alayen
'' Teşekkürler bayım bana hazırlanmam için vakit verin siz burdan ayrılmadan hazır olurum.'' dedi ve hızlıca dışarı çıktı.
 
Humanseyit Ara Hikaye 4. Bölüm Rolf

Seyit , Alayen dışarı çıktıktan sonra içerde biraz daha gezinip adam aramaya başladı.Hemen hancının yanında Zengin giyinmi asil birinin elinde kılıcıyla durduğunu gördü.Adamın yanına geldi ve
'' Adın ne bakalım asil birine benziyorsun kimsin kimlerdensin?'' diye sordu.
Adam
'' Ben kadim ve muazzam rolf evinden , Rolf'ün oğlu Rolf.''
Seyit şaşırmış bir şekilde
'' Rolf evini daha önce duymamıştım.'' dedi.


Rolf Hafif sesini yükselterek
'' Gerçekten mi? Belki cehaletiniz affedilebilir.Atalarımızın toprakları çok, çok uzakta dağların ardındadır. Ailemdeki pek çok erkek gibi, ben de eve dönüp toprakların kontrolünü almadan önce kılıç ustalığım sayesinde geldiğim bu ırak diyarda ismimi duyurmak istiyordum.Ne yazıkki bu topraklardaki yöneticiler savaşçının yolunu anlayamamışlar ki beni bir haydut veya çapulcu addettiler, hatta kellem için ödül bile koydular.Şüphesiz siz de katılıyorsunuzdur ki bu iftira bir beyefendiye yapılabilecek en ağır hakaretlerden biridir!.Ancak daha fazla belaya buşaşmak istemiyorum, yani katılabileceğim böyle bir savaşçı birliğinden haberdarsanız lütfen bana söyleyin.'' dedi ve bıyığıyla ilgilenmeye başladı.
Seyit hafif gülümseyere ve Rolf'e bakarak
'' Ben böyle bir birliğin şefiyim ve sizin gibi birine ihtiyacım olabilir'' dedi.
Rolf
'' Unutmayın ki soy ağacı belli bir Baron olarak , sıradan bir asker olmak yerine kendi askerlerime komuta edebileceğim bir mevkide yer almak isterim.'' dedi.
Seyit
'' Tamam ozaman aramıza hoşgeldin Baron.'' dedi.
Rolf sevinmiş bir şekilde
'' Harika, yola çıkmadan önce bana 300 dinar borç verebilirmisiniz? Bir aile yadigarını burada Narra şehrindeki bir antikacıya satmak zorunda kalmıştım ve ayrılmadan önce onu geri almak istiyorum.'' dedi.
Seyit eline beline attı ve bir kese daha çıkardı.Keseyi açtı ve içinden 100 dinarı aldı ve keseyi kapattı.Keseyi Rolf'e uzattı.Rolf keseyi ve kılıcını aldı ve Seyit'le beraber dışarı çıktılar
 
Humanseyit Ara Hikaye 5.Bölüm Nizar-Bunduk-Jeremus-Artimenner

Seyit Narra Hanından Çıkmış Askerlerinin Yanına Gitmişti.Alayen , Rolf , Lezalit ve Baheshturun dışında da 50den fazla asker almıştı.Bütün birlikler hazır olduktan sonra yola çıkacaklardı.Aradan kısa bir süre geçti ve bütün ekip yola çıkmak için hazırlandı.Sıradaki durak Halmardı.Hepsi birlikte uzun bir yolculuğa yani Halmar'a doğru ilerlemeye başladılar.Asker sayısının fazla olması grubun ilerlemesini yavaşlatıyordu.Biraz ilerledikten sonra bir köye rastladılar ve durdular.Seyit komutanları dışındaki herkese bu köyde kalmalarını söyledi ve köyden ayrıldı.Başlarına Rolfü bırakmıştı.Alayen , Lezalit , Baheshtur ve Seyit beraberce Halmar'a doğru ilerlediler ve 3 gün sonra Halmar'a vardılar.Vardıklarında çok yorgun oldukları için direk hana girip bir gün boyunca dinlendiler.Sabah olduğunda hepside uyanmıştı ve handa yemeklerini yiyorlardı.Yemeklerini bitirdikten sonra Seyit dışındakiler gezmeye çıktı.Seyit ana salona girdiğinde iki adam gördü.Bu adamların birisinin sırtında arbalet diğerinde ise kılıç olduğunu gördü.Kendi kendine
'' Sanırım birlik arıyorlar.Gidip bir teklif sunayım bakalım ne diyecekler'' dedi ve onların yanına geldi.Seyit hafif tebessüm ederek
'' Merhaba yabancılar.Ben Seyit Noyan.Kendime bir ordu kuruyorum ve deneyimli askerlere ihtiyacım var gördüğüme göre sizde bu deneyim var orduma komutan olarak katılmak istermisiniz?'' diye sordu.Bunun üzerine ikisi birden doğruldular ve Seyit'e
'' Paramızı tam verdikçe ve postumuzu deldirmemeye söz verirsen kabul ederiz.'' dediler.Seyit biraz düşündükten sonra söz verdi ve onlar para istemeden ikisinede 300er Dinar verdi.Onlarda parayı aldıktan sonra Seyit'i selamladılar ve
'' Bundan itibaren senin için savaşacağız sayın noyanım.Artık senin en sadık ve en güvenilir adamlarınız olmak için yaşayacağız.'' dediler ve sustular.Seyit hafif bir gülümsedi ve onlara doğru kafasını salladı.Ardından
'' Hadi bu kadar konuşma yeter bence daha sonra konuşuruz gitmemiz lazım askerlerim bir köyde beni bekliyor.'' dedi ve sustu.
Hepsi beraberce aşağıya inip atlarına bindiler.Bu sırada Alayen,Lezalit ve Baheshtur da gelmişti.Onlarda atlarından inmeden Seyitgile katıldılar ve Geri dönmek için yola koyuldular.Akşam vakti geri dönerken bir kampa rastladılar.Bu kamp Kaçak askerlerin kampıydı.Kergit Hanlığından kaçmaya çalışan bir grup asker rehinelerle birlikte sabahlamak için konaklamışlardı.Seyit rehineleri görünce onları kurtarmak istedi.Hepsi birlikte atlarından indiler ve yavaş yavaş ilerlemeye başladılar.Kampa biraz daha yaklaştıktan sonra Bunduk arbaletini Baheshtur yayını ve diğerleride kılıçlarını çektiler.Sayıca Seyit Noyan'ın grubundan çok fazla olmalarına rağmen çoğu en fazla kergit askeri rütbesindeydi.Başlarında 1 tane kıdemli kergit okçusu vardı.Seyit ve arkadaşları yavaş yavaş kampın içine girmek için arkada nöbet tutan askerleri gizlice öldürdüler.Sonra rehinelerin olduğu bölüme geldi ve rehinelere Sus! diye işaret yaptı.Rehinelerin hepsini yavaş çözerken kamptaki nöbetçilerden birisi Seyitgili gördü.Hemen bağırdı lakin o bağırdıktan hemen sonra Bunduk okunu adamın boğazına sapladı.Bu sesi duyan kamptaki herkes Seyit ve Arkadaşlarının üzerine doğru koşmaya başladı.Zaten hepsinin elindeydi kılıçlar ve bu kılıçlarla onlarda askerlerin üzerine koştular.Aralarında büyük bir çatışma çıktı.Lezalit ve Alayen her vurduğunu indiriyordu.Seyit Bunduk ve Baheshtur ise beraber duruyor ve Bundukla Baheshtur oklarıyla askerleri indirirken Seyit'te onları koruyordu.Fazla uzun sürmeyen bir çatışma sonrasında onların safında kimse kalmadı hepsi yerde yatıyordu.Seyit sakince rehinelerin ellerini çözerken Arkadaşları sevinç içinde bağırıyorlardı.Kısa bir süre sonra bütün rehineler gitti lakin 2 kişi gitmemişti.Bunlar Seyit'e yaklaşarak
'' Efendim bizi birliğinize katarsanız size çok yararımız olur.Ben mühendisim ve çok iyi yapılar yaparım.Arkadaşımda bir doktor.Savaştan sonra yaralanmış veya ağır yara almış kişilerin ölmemesi için elinden geleni yapar.Bizim hayatımızı kurtardınız ve size borçluyuz.Bu arada benim adım Artimenner arkadaşımda Jeremus.'' dedi ve sustu.Seyit sevinerek bende böyle kişiler arıyordum birliğime diyerek ikisinide daha sonra denemek amaçlı birliğine aldı.Tekrardan yola koyuldular ve köye 5 günde vardılar.
Orada 2-3 gün kaldıktan sonra hazırlandılar ve Asugan Kalesine doğru ilerlemeye başladılar.


 
Humanseyit 9.Bölüm Birlik Oluşmaya Başlıyor


Seyit Noyan , esneyerek yeni bir güne daha merhaba dedi.Yavaşça ayağa kalkıp biraz bekledikten sonra gidip elini yüzünü yıkadı.Dolabını açtı.Giysilerini , zırhını ve kemerini çıkardı.Bunları yavaş yavaş giydi ve son olarakta kılıcını ve sancağını yanına aldı.Tam odadan çıkacakken kapısı çaldı.Kapıyı açtığında karşısında Kergit Yayası duruyordu.Kergit Yayası
'' Sayın Noyan , Sancar Han sizi odasında bekliyor'' dedi ve Seyit'in yanından ayrıldı.Seyit hızlıca Han'ın odasına doğru yürüdü ve kapının önüne geldi.Kapıya 3 kere tıklattı ve içeri girdi.Sancar Han sandalyesine oturmuş bazı belgelere bakıyordu.Seyit'i görünce gülümsedi ve ayağa kalktı.Seyit , Sancar Han'ın önünde eğildi ve selamladı.Sancar Han hala gülümser bir şekilde Seyit'e baktı ve
'' Hoşgeldin Noyan.Seni buraya neden çağırdığımı biliyormusun?'' dedi ve oturdu.Seyit
'' Hayır Sayın Hanım.Öğrenmek isterim'' dedi ve yavaşça ayağa kalktı.Sancar Han masada duran kağıtları aldı ve Seyit'e uzattı.Seyit yarı şaşkın bir şekilde kağıtları aldı ve Sancar Han'a
'' Bunlar nedir efendim?'' diye sordu.Sancar Han
'' Bunlar senin yöneteceğin toprakların belgeleridir.Artık bir Noyansın ve yöneteceğin yerler olacak'' dedi ve elindeki kalemi masaya bıraktı.Seyit hala şaşkın bir şekilde kağıtlara baktı.Kağıtta Dusturil Köyü sahibi Seyit Noyan yazıyordu.Aklına bişey gelmişti.Seyit Sancar Han'a dönerek
'' Efendim size birşey söylemek istiyorum.Kendime bir birlik oluşturacağım.Bu oluşturacağım birlikle bir kaleyi fethedersem kendime alabilirmiyim?'' dedi ve hızlıca kafasını öne eğdi.Sancar Han biraz düşündükten sonra tebessüm eder ve
'' Alabilirsen senin olsun sadece bir kereliğine izin veriyorum oda yeni olduğun için eğerki başaramazsan ki ozaman kesin öldürürler.Emir Lakhem'in intikamın almak için bize zarar gelmiş olur.Eğer gerçekten alabileceğine inanıyorsan izin veriyorum.'' dedi ve Seyit'e bakmaya devam etti.Seyit kafasını aşağı yukarı sallayarak
'' Emin olun efendim o kaleyi zarar almadan ele geçireceğim'' dedi ve sustu.Sancar Han ayağa kalktı ve Seyit'e
'' E hadi ozaman daha ne bekliyorsun git ordunu hazırla bakalım'' dedi ve gülümsedi.Seyit'in biriktirdiği 30000 Dinar ve Asugan Noyanın ona vereceği 5000 dinarla rahat bir orta büyüklükte bir ordu kurabileceğine inanıyordu.Seyit dışarı çıktı ve yanında getirdiği dinarlarıyla birlikte deneyimli askerler almak için Hana girdi.Böylelikle ordusunu kurmanın ilk adımını atmış oldu.
 
Humanseyit 8.Bölüm Seyit Noyan

Seyit güzel bir günün sabahında uyanmış ve esniyordu.Esnemesinin nedeni uyuyamamasıydı.Çünkü Noyan olacaksın lafını işittiğinden beri heyacanla bugünün olmasını bekliyordu.İşte o gün geldi çattı.Hemen en güzel kıyafetini giydi, kılıcını da aldıktan sonra aşağıya heyecanlı bir şekilde indi.Asugan Noyan ve Trida Noyan hazırlık yapıyordu.Büyük bir kafile hazırlanmış Tulga Şehri'ne gitmek için son hazırlıklarını yapıyordu.Seyit ana salona giderek herkese selam verdi sonra kendi işlerini halletmeye gitti.Bir an baktıki üstünde zırhı yoktu koşarak yukarı çıktı ve odaya girdi.Zırhı dolabında asılıydı.Zırhını aldı ve giydi.Tekrar aşağıya indi ve kapıdan çıktı.Ahıra giderek atınıda aldıktan sonra geriye bir şey kalmamıştı.Kafilenin yola çıkmasını bekliyordu.Asugan Noyan hem kalesinin gerekli eşyalarını almak hemde Seyit'in Noyanlığını bahşetmek için gidiyordu Tulga Şehri'ne.Asugan Noyan ve Trida Noyan dışarı çıktı.Hepsi çok güzel giyinmişti.Aralarında Leydi Kefra da vardı.Seyit , Leydi Kefra'yı gördüğünde dona kaldı.Eskisinden daha güzel ve alımlıydı.Leydi Kefra'nın hemen yanında Ondan 2 yaş küçük kardeşi Leydi Sena vardı.Oda çok güzel giyinmişti ve çok alımlıydı.Herkes dışarı çıktı ve atlarına bindiler.150 Kişilik kafile şehre gitmek için yola çıkmıştı.Bütün askerler tetikteydi.Bir saldırı olmasına karşı herkes elinde kılıçla yürüyordu.Aradan uzun zaman geçtikten sonra akşama doğru Tulga Şehrine vardılar.Tulga Şehri'nin muhafızları kapıyı açtı ve bütün kafile içeri girdi.Seyit , Asugan Noyan , Trida Noyan , Leydi Kefra ve Leydi Sena yavaşça içeri girdikten sonra direk Kaleye yöneldiler.Bu kale şehrin yarısını kaplıyordu.Kale kapısı açıldı ve 5 kişi içeri girdi.İçerde bir çok Noyan vardı. İmirza , Alagur , Akadan , Belir , Karaban , Tonju ve Sebula Noyan'ın dışında birde Sancar Han vardı.Ortada kocaman bir masa etrafında ise bu Noyan'lar oturuyordu.Asugan Noyan ve diğer 3 kişi sandalyelere oturdular.Seyit açıkta olan bir sandalyeye gidip oturdu ve etrafa bakınmaya başladı.Aradan geçen kısa bir süre sonra Sancar Han ve Noyanlar yavaşça ayağa kalktı.Sancar Han
'' Evet Sevgili Noyanlarım bugün buraya aramıza yeni birini katmak için toplandık.Bu şerefli günümüzde gelenlere teşekkür ederim.'' dedi ve elindeki kadehi gülümseyerek kaldırdı.Ordaki Noyanlar ve Seyitte elindeki kadehi kaldırdı ve içtiler.Asugan Noyan söz alarak
'' Sayın Hanım bu getirdiğim genç, zaten biliyorsunuz ama bilmeyenler için söyleyeyim, hayatımı kurtardı.Benim ailemi ve topraklarımı korumamda bu genç bana çok yardımcı oldu onun sayesinde şuanda Asugan Kalesi hala Kergit Hanlığına ait.Ona olan bu büyük borcumu ödemek için bu Noyanlık önermek oldu.Sancar Hanımızda kabul ettiği için getirdim sizde görün dedim.'' dedi ve sustu.Seyit onların arasında utancından saklanacak yer arıyordu.Bu sırada Sancar Han önce Seyit'e sonrada Diğer Noyanlara bakarak
'' ee ne diyorsunuz bakalım? Kabul ediyormuyuz bu genci aramıza'' dedi ve kadehini kaldırdı.Diğer Noyanlar hep birlikte ''Eveeet'' diye bağırdılar ve kadehlerini kaldırarak içtiler.Seyit heyecanlıydı şimdi üstüne birde çekingenlik çıkmıştı.İlk defa bu kadar çekingendi.Sancar Han arkasındaki sandığa uzanarak açtı ve içinden 2 şey çıkardı.Biri Noyanlık kemeri diğeri ise bir Sancaktı.Sancar Han arkasına döndü ve Seyit'i çağırdı.Seyit utana çekine Sancar Han'ın yanına gitti ve önünde eğildi.Sancar Han elindeki kemeri ve Sancağı Seyit'e uzattı ve gülümseyerek
'' Hadi bakalım artık bir Noyansın bu kemer belinde olduğu sürece ve bu sancak elinde olduğu sürece Kergit için hizmet edeceksin ve hizmetlerden faydalanacaksın.'' dedi ve sustu.Seyit eşyaları aldı ve yerine geçti.Aradan bir süre geçtikten sonra bütün Noyanlar ayrılmıştı sadece Asugan Noyan Trida Noyan ve Seyit Noyan ve kafilesi kalmıştı.Onlarda gitme hazırlığındayken Sancar Han , Asugan Noyan'ın yanına gitti ve
'' Bugün burda kalın yarın aydınlıkta gidersiniz'' dedi ve Yavaş adımlarla oradan ayrıldı.Herkesin odası ayarlandı ve yarına çıkmak için yattılar.Bu şehirde tek uyuyamayan Seyit Noyandı.Hala inanamıyordu Noyan olduğuna.Bunu çok uzun bir süre düşündü ve havanın aydınlanmasına az bir vakit kala uyuyakaldı.
 
Birgün sokakta dolaşıyordum. Koluma ok geldi. Hemen CTRL + H yapıp saldırdım. Bi kafa attım. Aboooo. Adam 2.80 yere uzandı. Ben artık Kalradia'nın hakimiydim.

O yeeeeah.
 
Bir gün kral nagnarın ordusuna 10 kişi yakalandım (neyse ki hile açıkmış) CTRL+h ve  CTRL+ALT+ yapmaktan kolum kopmuştu en sonunda kral nagnarın hayalara bi tekme koydum kazandık savaşı  :mrgreen: :mrgreen: :lol:
 
rey159 said:
bir gün svadya krallığından avcı garros 152 kişiyle kral yarogleke saldırır kral yaroglekin 10 adamı kalmıştır savaş bitmiştir avcı garros kral yarogleki esir almıştır ve onun reyvadin şehrini ve krallığını ele geçirmiştir.
 
Humanseyit Ara Hikaye 1. Bölüm Lezalit

Seyit hanın kapısını açıp içeri girdi ve yavaşça barmene doğru ilerlemeye başladı.Barmenin yanına geldi ve
'' Merhaba dostum parayla çalışacak adamlar arıyorum önerebileceğin birileri varmı '' diye sordu ve cevap vermesi için bekledi.Barmen
eliyle ilerdeki adamları göstererek
'' Şu ilerdeki adamlar işine yarayabilir birçok savaşa katılmışlar.Liderleri bir çatışmada öldüğü için yeni lider arıyorlar.İşine yarayabilirler.'' dedi ve işine geri döndü.Seyit arkasını döndü ve o askerlere doğru ilerlemeye başladı.Askerlerin yanına geldi ve konusmaya başladı.
'' Merhabalar kendime ordu kuruyorum.Yeni bir Noyan'ım.Orduma katılmak istermisiniz?'' dedi ve bekledi.Askerler Seyit'e biraz garip bakıyorlardı çünkü ilk defa görüyorlardı ama yeni Noyan'ım demeleri onların kabul etmesi için yeterli oldu.Aralarından birisi öne çıkarak
'' Sayın Noyan biz birçok savaşta yer almış Atlı askerleriz.Sizin için yararlı olacağımızı düşünüyoruz ve kabul ediyoruz'' dedi ve hepsi hazırlanmaya başladı.
'' Sayın Noyan siz etrafı gezin siz hazır olduğunuzda bizde yola çıkmaya hazır olacağız '' dedi ve aşağıya diğer hazırlıklarını yapmak için indiler.Seyit etrafı gözlerken yanına biri geldi ve
'' Merhaba dostum Adım Lezalit. Ben Kont Geroia'nın ikinci oğluyum.Şüphesiz hakkında çok şey duymuşsunuzdur.Bana kalan hiç bir miras olmadığından, Kalradya'ya erkekleri savaş sanatı üzerine eğitmeye ve kılıcımla hayatımı kazanmaya geldim.Malesef ki Yalen Şehri Lordu , ayak takımını gerçek askerlere dönüştürecek olan bu uzmanlık eğitimini tam olarak kavrayamadı.Ona , eğer şimdi köteği basmazsak daha sonra cenazelerini kaldıracağımızı söyledim.fakat sözümü dinlemedi ve gitmemi söyledi.Bende buraya yani Kergitlerin oraya geldim.Eğer kendi askerlerini şımartmaktan ziyade , zafer kazanması gerektiğinin bilincinde olan bir kumandana benziyorsunuz.Sizinle çalışmak beni mutlu eder.'' dedi ve Seyitten gelecek cevabı bekledi.

Seyit
'' Birliğime faydalı olabilirsin senin gibi kılıç ustalarına ihtiyacım var'' dedi gülümsedi.
Lezalit'te gülümsedi ve
'' Sizinle at sürmeyi isterim , en azından bir süre... Ücret ve ganimetten payımı verdiğiniz sürece yanınızdayım'' dedi ve devam etti.
''Ben usta bir silahtarım ve askerlerine savaş eğitimi de verebilirim.Ama önceden uyarmalıyım ki kendi adamlarına disiplinli olmayan bir lider için savaşmam.'' dedi ve sustu.
Seyit gülümseyerek
'' Asla ben nasıl insansam onlarda insan kendime nasıl davranıyorsam onlarada öyle davranacağım tabiki'' dedi ve sustu.
Lezalit son olarak
''Son birşey daha ön ödeme olarak 400 Dinar istiyorum.Çalışacağım kişinin parasal yönden sıkıntısının olmamasını isterim.'' dedi ve kılıcını eline aldı.
Seyit gülümseyerek elini cebine attı ve bir kese çıkardı.Kesenin içinde 400 Dinar vardı.Keseyi Lezalite uzattı ve
'' Al dostum bu paran orduma hoşgedin.'' dedi ve gülümsedi.Lezalit kılıcını eline aldı ve
'' Ben gerekli hazırlıkları yapmak için ayrılıyorum çıkışta buluşuruz'' dedi ve kapıdan çıktı.
 
Humanseyit Ara Hikaye 2. Bölüm Bahestur

Seyit handan çıkmak üzereyken bir el omzuna dokundu ve arkasından
'' Bekle Dostum'' diye bir ses geldi.Seyit arkasına dönerek
'' Evet ne istiyorsunuz?'' dedi ve adamı incelemeye başladı.
Adam
'' Merhaba ben Baheshtur.Badzan'ın torunu,Azabei'nin oğluyum.Eğer barbarın teki olmasaydınız, atalarımın isimlerinden; dağlıklardan gelme , Shamir kabilesinden , Dulam klanından , Ubayn Ailesinden olduğumu anlayabilir ve vatanımdan neden bu kadar uzakta olduğumu tahmin edebilirdiniz.'' dedi ve devam etti.
''Biz kendimizi bildik bileli komşu vadide yerleşmiş olan Humyan ile kavga içerisindeyiz.Bu kan davasında benim iki öz kardeşim de dahil iki taraf da pek çok zayiat verdi.Kağanımız Kalradya'daki diğer savaşlar için insan gücünü azaltmamamız adına bizlere ateşkes ilan etmemizi buyurdu.Ancak ben hakkımı arayacağım, kardeşlerimin kanı yerde kalmayacak.Dağlarda bir Humyan takip ettim ve onu öldürdüm, Gecenin karanlığında babama veda bile edemeden köyümden ayrıldım.Bir iki sene Kalradya'da zaman geçirip kağanın adamları bu olayı unuttuklarında köyüme geri döneceğim.Ancak Humyanlar unutmayacak, şerefin bedeli de böyle bir şey işte.Ayriyeten kılıcımlada hayat kazabilirim.'' dedi ve surat ifadesi değişti.


Seyit hafiften gülümseyerek
'' Demek öyle ordum için herzaman böyle kişiler lazımdır.Senin orduma katılman için ne yapmalıyım?'' dedi ve cevap bekledi.
Baheshtur Güldü ve
'' Beni kazanılamayacak bir savaşa sokup postumu deldirmediğiniz, paramı ödeyip karnımı doyurduğunuz sürece sizin ordunuzda bulunurum ve size ihanet etmem.Bizim bir adetimiz var komutanımızın elinden tuz almadan onun için savaşmayız.Çünkü o tuz bir komutanın askerlerinin esenliğini öncelikte tuttuğunun kanıtıdır.Sizde bana bir avuç tuz verirmisiniz?'' dedi ve gülümsedi.Seyit barmene yaklaşıp biraz tuz istedi ve barmen tuzu Seyit'e verdi.Seyit tuzu aldı ve Baheshtur'a uzattı.Baheshtur tuzu aldıktan sonra
'' Tamamdır.Şimdi anlaşmayı tamamlamak için bana 400 Dinar verebilirmisiniz? Babam 'Senin paranı vermeyecek bir barbar için asla çalışma' derdi '' dedi.Seyit elini cebine attı ve bir kese daha çıkardı.Bu keseyide Baheshtur'a uzattı ve gülümsedi.Baheshtur keseyi ve kılıcını aldı ve çıkmak üzere Seyit'le beraber kapıya doğru yürüdü.
 
Human Seyit Ara Hikaye 6. Bölüm marnid

Seyit Noyan bu sefer Jelkala Şehri Hanına gitmişti. Ve orada keten tunik giysili birini gördü yanına gitti. Seyit Noyan adınız nedir nedir dedi. Bayım benim adım Marnid Seyit Noyan hmmm bizim birliğimize gelmek istermisiniz. Marnid sevinçli bir şekilde evet dedi. Marnid yalnız bana 300 dinar borç verebilirmisiniz dedi Seyit Noyan tabiki buyrun dedi. Ve yola koyuldular     
 
rey159 said:
Human Seyit Ara Hikaye 6. Bölüm marnid

Seyit Noyan bu sefer Jelkala Şehri Hanına gitmişti. Ve orada keten tunik giysili birini gördü yanına gitti. Seyit Noyan adınız nedir nedir dedi. Bayım benim adım Marnid Seyit Noyan hmmm bizim birliğimize gelmek istermisiniz. Marnid sevinçli bir şekilde evet dedi. Marnid yalnız bana 300 dinar borç verebilirmisiniz dedi Seyit Noyan tabiki buyrun dedi. Ve yola koyuldular     

Ara bölümler vs. derken iyice imitasyon olmuyor mu sence de?
 
Humanseyit 1.Bölüm Kalradyadaki Yabancı

Kalradya Çöllerinde garip giyinmiş bir yabancı ilerliyordu.Gelirken Haydutlarla Karşılaşmış ve Atını , Parasını , Yiyeceklerini ve Suyunu Çalmışlar.Yabancı Kişi Bütün Yolu Yayan Olarak Düşe Kalka Gitti.En Sonunda Bir Şehir Gördü ve İçeri Girdi. İçeri Girer Girmez Bayıldı.Ayıldığında Kendisini Bir Han Odasında Buldu.Önce Etrafına Bakındı Sonra Üstünü Giyinip Kılıcını Eline Alıp Odadan Çıkıp Aşağıya İndi.Mutfakta Hancıyı Gördü ve Yanına Gitti.Hancıya
- ''Burası Neresi Acaba ?'' Diye Sordu Yabancı.Hancı Bir Taraftan Yiyecekleri Hazırlıyor Bir Taraftan da Yabancıya Cevap Veriyordu.
- Burası Shariz. Sarranid Krallığının Hem Başkenti Hemde En İşlek Şehirlerinden Birisidir.Seni Gördüğümde Yerde Baygın Yatıyordun Aldım Getirdim.Bu Arada Sormayı Unuttum Adın Nedir?
Seyit Başının Ağrısından Kafasını Tutarak ;
- Adım Seyit
Hancı Birden Aklına Çok Önemli Bir Bilgi Gelmiş Gibi Sorar
- Senin Atın Yokmu Yiyeceğin İçeceğin Yokmu Seni Bulduğumda Sadece Kılıcın Vardı.
Seyit Kafasını Eğerek Cevap Verir.
- Gelirken Haydutların Saldırısına Uğradım Bütün Eşyalarımı Aldılar.Sadece Kılıcım Kaldı Başka Hiçbirşeyim Yok.
Hancı Bunları Duyduktan Sonra Üzülür.Seyit'in Aklına Bir An Birşey Gelir ve Hemen Dışarı Çıkar.Gökyüzünde Güneşe Bakar.Güneşin Tam Dik Olduğunu Görür.İçeri Girer ve Devam Eder.
- Benim Acilen Gitmem Lazım Arkadaşımı Bekletmek İstemem.
Hancı Bu Lafları Duyunca Hemen Yiyecek ve İçecek Hazırladı ve Seyit'e Uzattı.
Seyit'te Teşekkürler Manasında Kafasını Salladı ve Adamın Gözlerine Baktı.
Yiyeceği ve İçeceği Aldıktan Sonra Handan Çıktı ve İlerlemeye Başladı.
Hancı Seyit'in Arkasından Bağırdı.
- Buraya Bir Daha Gelirsen Beklerim!!
Seyit Arkasına Baktı ve Onaylarcasına Kafasını Salladı ve Hancıya Biraz Baktı ve Sonra El Sallayarak İlerlemeye Devam Etti.
 
Sarranid Sultanlığı,Kergitleri bitirmek üzereydi.Yalnızca 1 kalesi kalan kergitlerin hepsi oraya toplanmıştı.Sarranid lordu Rolan devriye gezerken bir kergit ordusuyla karşılaştı.Rolan usta askerlerini kalesine bırakmış ve acemilerle dolaşıyordu.Savaşı engellemek için düşman lordları ikna etmeye çalıştı ancak lordlar savaşmakta kararlıydı.Büyük bir savaş başladı.Ancak acemi askerler kahramanca savaşmalarına rağmen birer birer düştüler.Lord Rolan'ın kılıcından kanlar akıyordu.Bütün askerleri ölmüştü.Ancak kergit askerlerininde çoğu öldürülmüş ve yalnızca 30 kergit kargıcısı kalmıştı.Rolan ya teslim olcak ya da ölecekti.Atının dizginlerini iyice kavrayıp kergitlere doğru atını sürmeye başladı.Düşman askerleri ve Rolan birbirlerine doğru hızla yaklaşıyolardı.Ama Rolan'ın istediği askerleri ayırıp teker teker öldürmekti.Bir anda atını çevirdi ve ortalık karıştı.Daha ne olduğun anlamadan 2 kergit kargıcısı ölmüştü.Çok kanlı bir gündü.Savaş alanında tek bir kişi bile ayakta değildi.Ve sonra bir savaşçı kılıcını yere saplayıp ayağa kalktı.Bu Rolan'dı.
 
Usta bir gün bir dalmışım Curaw şehrine hiç sorma 500 Askere karşılık 1 askerin var diyor bana...az gelir dedim kılıcımı çektim Curaw surlarına salladığım gibi bir daldım içeri yermisin yemezmisin... adamın biri böle hayvan gibi birtane çaktı bana surdan düştüm ben...yılmadım kalktım cüneyt arkın gibi bir zıplamışım yukarı hiç sorma bir vurmaya 20 tane yatırıyorum ben Ondan sonra kral geldi ayak bacak yapıo dedim in lan o koltuktan hee dedi abi bi yanlışlık yapmışız dedi krallık senin köpeğin olsun dedi o gün bugündür zindanlardayım (sebebi tahtta kral varmış bizim lord otururken) :grin: :grin: :grin: :grin:
ondan sonra evledim leydi alfrula yani çok mutluyuz 15 tane çocuk var krallık kuracam alayına köy verecem öyle yani o günlerden bu günlere şimdi ki hedefim 25 çocuk yani :grin: :grin:
 
gece tam 12de
65 kişi ile
sarranid çöllerinde kralın ordusuna karşı gelmişiz
500 kişilik orduya
ordunun hepsi en iyileri
hepsinin elinde ok kılıç yay balta hançer var
ve savaş başladı
kergitliler tarihlerde hatırlanacak bir savaş yapacaktı
ve savaş başladı ilk ölen sarranidliler ve başka ülkeden alınan
paralı askerler ve köylüler..
marnid kahramanca bir sarranid memlüğünü aşşağı indirdi
fakat bir at ona çarptı yere savruldu
tam o anda bir kargı geldi karnına
derin bi iç çekti sonra
sarranid piyadesinin tam kafasına sapladı kılıcını
hançerini çıkardı
arkadan bir darbe yedi
ölecekti ve hançerini batırdı
sonrada yere düştü
diğer yiğit savaşçılar
100lerce asker öldürdü
fakat sarranidli lord köpeklerinden ordu desteği geliyordu
500 kişilik ordu 300e düşünce
1000e çıktı sayıları!
fakat borcha bir barbardı
60 okuyla 60 sarranid kellesi almıştı
oku bitince yayını fırlatıp baltasını çıkardı
ustaca vuruşlarla kelle alıyordu
fakat bir sarranid okçusun oku
tam göğsünün ortasına geldi
ölmek istemiyordu savaşmak istiyordu
sürünerek bir atın ayaklarını kesip
memlüğü öldürdü!
sadece 5 kişi kalmıştı kergitten
okları bitmiş
yaralanmış ok saplanmış zırhları delinmiş paslanmış kılıç,baltalarıyla
savaştılar ve öleceklerini biliyolardı
sarranid çöllerinde!

sonunda 2 kişi kaldı grup
yanındaki kişi rolftu tasasenin
tamamen okla doldurmuştu
deposunu
ve 1 yay
oku bitince
yerden silah aldı
1000 kişilik sarranid ordusu
300 kişi kalmıştı
o anda emir atisin baltası
karnını yarmıştı rolfun
bağırarak kılıcını boğazına soktu emir atisin!
sonunda sadece tasase kalmıştı
1 oku ve birde iyi bir süvari kılıcı vardı
bir okunu bir memlüğün kafasına attı
ve at üstünde kılıç sallayarak
kalkanıyla savunarak
yarıyordu sarranid çemberini
o anda kalkanı kırıldı
karnına bir ok saplandı
bacağınada
atın kafasına ok girmişti
at ölünce delirip
herkese savurdu kılıcını
koluna güçlü bir bambu mızrak girdi
ve birde kılıç sokulmuştu
diğer elindeydi kılıç
kılıcı sokanı öldürdü
bambuyuda kolundan çıkartıp
sarranid piyadesini öldürdü
sultan hakime geldi sonunda
ama ünlü memlükler ona izin vermedi
bir demir kapıydı zırhları kalkanları zırhlı atları!
silahı kırılmıştı
yumruklarla saldırdı
tekmelerle
sonunda oda şehit oldu
büyük kergitler için!
sarranidliler korkmuştu
tam 900 sarranidli ölmüştü!
ve sultan hakim bir kaç kale ile
bir şehir verdi sancar hana
vede barış isteği
içlerini bir kergit korkusu sarmıştı
tasase ayağa kalktı
ordusuna kalkın dedi
gidiyoruz dedi
calradianın dışındaki liderler mezarına!
ruhları sevinçle oraya gitti
bugün hala shariz yakınlarında
taze kan vardır
bu hikayeyi sarranidliler
torunlarına
onlarda torunlarına anlattı
***SON***

 
ii o zmn bende anlatayım ama benimki çok kısa :grin: . Lord Kletwarrior Sancar Han ile 1 Şehri ve 1 Kalesi Kalan Rodok Krallığının İşinin Bitirmek İçin Destekçilerini Toplamış Yalen Şehri'ne Gidiyordu. Ama Yalen Şehrinin Önününde Kral Graveth Ve Vasalları ile İntikam Almak için Toplanmıştı.Ve Kısa Bir Süre Sonra Savaş Başladı.Lord Kletwarrior İlk Önce Muhteşem Şovalyelerini Savaşa Yolladı.Ama Çok Kayıp Verdi,Geri Çekildi.Daha Sonra Piyadeleri Savaşa Yolladı Ve Savaşı Kazandı :grin:
 
Çoklu oyuncu hikâyem:
Güzel bir günde,kale kuşatmak için 60 kişi ile hazırlanan Veagir Krallığı,acemi ve usta olarak ayrım yapmamış,önüne gelen 60 askeride ordusuna almıştı.Karşılarında Sarranid Sultanlığı gibi usta savaşçıların olduğu bir ordu vardı.Önce okçular ilerledi,ardından da atlılar...Aralarında acemi olan OrhanEmirCicekmekik adlı okçu,çok fazla deneyimli değildi.Yayını kullanarak çok iyi atışlar gerçekleştiremiyordu.Fakat o gün sanki işler biraz değişmişti.Okçu,çok gerekli yerlerde güzel atışlar yapıyordu.Bir atışında arkadaşının hemen yanında bir rakip asker görmüştü.Arkadaşının bu rakibin yanında olduğundan haberi yoktu ama okçu o kadar güzel bir atış yapmıştı ki tam kafadan okunu rakibe isabet ettirmeyi başarmıştı.Yayı ve oku sayesinde bir kaç adam daha vuran okçu biraz daha ustalaşmış,biraz daha tecrübelenmişti.Kaleyi almayı başaran Veagir Krallığı ise günün keyfini çıkarıyordu.
 
Demo versiyon ama yinede eğlenceli alın size bir hikaye
''gerçek hikaye''
Aşkın Gücü
Sadece bir paralı asker olan McG  Kral Graveth'in ziyafetine gitmek için yola çıkar 22 kişilik komutası çoğunlukla acemilerden oluşur ama Rodok Krallığına olan sevgisi ile düşmanlara karşı ayakta kalabilmektedir.Uzun bir yolculuk sonrasında ziyafete katılanlan McG leydi timethi ile konuşur ve ona hayranlığını itiraf eder ve sonra turnuvaya katılır ve 4. turda kral graveth tarafından bayıltılır.Ve kont matheası görmek üzere Veluca Şehrine giderken.18 kişilik çapulcu ordusuyla karşılaşır ve 5 ölü 4 yaralı vermesine rağmen çapulcuları yok eder 5 esiri satan McG kont matheasa gider.Kont Matheasla ilişkisi çok iyi olan McG gittiğinde Kont Matheasın ona meydan okuması ile çok şaşırır.Ve savaşa çıkan McG 13 kişilik orduyla 80 kişi kont matheasa saldırır İlk çarpışmada 10 askeri ölen McG 75 kişilk kont matheasa esir düşer.Bunu haber alan Kral Graveth Kont Matheası Azat eder ve McG yi derebey yapıp Veluca Şehrini verir sadece 2 lvl olan McG Leydi Timehiye evlenme teklif eder ve Leydi timethi düşünmek için zaman ister 10 günde 80 kişilik ordu kuran McG Hawaha Köyüne saldırırken Sultan hakim ile savaşa girer ve kaybedince esir alınır ve Duruqba şehrine götürülür.15 gün sonra serbest bırakılr ve Leydi Timethiye gider Ve leydi timethi kont rimuskla dövüşmesi gerektiğini kazananın kalbine ait olacağını söyler ve bu 1e1 mücadele şeklinde olacaktır.McG Paslı Nord Kılıcını Deri Zırhını ve Kalkanını alarak Dövüşe başlar .Birbirlerini süzen 2 savaşçı Bir süre sonra saldırırlar ardarda darbeler yiyen McG Uzaklaşır ve gücünü toplar ve belkide son kez Leydinin gözüne bakar ve tüm gücüyle son bir atağa kalkar ve Rimuska bir darbe indirir ama kalkana gelir ve kalkan parçalanır ve rimusk son dareyi indirirken McG kalkanıyla karşılar kalkan çatlar ama kırılmaz ve kılıcını elinde sıkıca kavrayan McG
rimuskun kafasını koparır ve doğruca leydisine koşarken kafasına bir ok gelir ve yere yığılır yanına gelen leydi onu odasına götürüren dudağına bir öpücük kondurur.
 
valla bnde hikaye bol ama oyuna ilk başladığımda ve hilesiz olarak yaptığım savaşlar bi başka :grin: :grin:

Yedigey daha yeni taze bir savaşçıdır ve hiçbir şeyden haberi yoktur taraflardan bile ! :grin: Bir gün giderken derki:
-Bu ne olum niye bu köy isimlerinin rengi farklı ? :grin: nese bn devam edim
ve gider sonra Bozkır haydutlarıyla karşılaşır kaçmaya çalışır ama daha çok haydut toplanır birden savaşa girer tek başına 6 tane bozkır haydutuna karşı savaşır savaş çok uzun sürer ama Yedigey kazanır
Sonra öbür haydutlarda gelmeye başlayınca tabi esir düşer hikayede burda bitteeer :grin:
 
Back
Top Bottom