Mersin Akkuyu'daki Nükleer Santral'in iptali için imza at! | Greenpeace Akdeniz

Users who are viewing this thread

Status
Not open for further replies.
OliverQueen~ said:
Çernobil çernobil diyorsunuz.Çernobil 1986 yılında oldu.2014 teyiz hatırlatayım.O zamanın teknolojisiyle bugünün teknolojisi bir değil.Yıllardır yok nükleer santral.Sonra neden elektrik pahalı.Gelişmiş ülkelerin hepsinde var nükleer santral.Öcü değil onlar.Önlemini aldın mı sorun yok.
Çernobil'i kim örnek vermişti ki? Teknoloji, sızıntı, kaza, insan ölümü biz bunlardan şikayetçi değiliz zaten. Yani, elektriğin fiyatına bile işleyebileceğimizi sanmıyorum. Devlet bile bundan kar sağlayamayacak. Santrale harcadığı para için daha çok vergi alacak aksine. O kadar olgun bir devletsek hesler neden inşa edildi o zaman? Enerji sağlamak için değil mi? Bunun vatandaşlara nasıl bir faydası dokundu? Elektrik ucuzladı mı o kadar hesten sonra?
 
Gerçekten hesle nükleer santrali bir mi tutuyorsun? Sadece 1kg uranyum,tonlarca kömürün elde ettiği enerjini kat ve kat fazlasını elde ediyor.Hesle nükleer santrali kıyaslayamazsın bile.
 
Hesle santrali kıyaslamıyorum, çıkarlarımıza bile adam akıllı çeviremediğimizi söylüyorum. Heslere karşı değildim zaten. Elektrik ucuzlayacak hes yapalım dediler, zam geldi. Bunun doğru düzgün yapılacağı ne malum?

Yaptığı işlerin çoğunda sadık olamayan insanlar var başımızda. Güvenemiyorum. Bakanların boş laflarına nasıl hala karnınız doymuyor, anlam veremiyorum.
 
FSM.SupernaturaL said:
Nükleer atıkların etkisi, iddia edildiği gibi 10 bin yıl boyunca sürmüyor; 300 yıldan az sürede yok oluyor.

Bir site böyle yazmış.Ulan 250-300 yıl az mı ?

Nükleer atık çöplüğü olmuş bir dünyada nükleer atıksız kalmaya çalışmak boşa kürek çekmektir. Ülkelerin sebep olacağı tehlikeyi engelleyemezsin, santraller olmadan da bir sürü nükleer atıklar var zaten.

Nükleere karşı olan bazı arkadaşların yanlış bakış açısından eleştirdiğini düşünüyorum. Bu mantıksızlıkları görünce nükleer taraftarı olan insanlar bile var. Bu konuda doğacı ve insan sevici şekilde düşünmek hiçbir şeyi değiştirmiyor bana kalırsa. "Devlet ve vatandaşları açısından ne kadar yararlı olur?" sorusundan gitmek daha mantıklı.
 
OliverQueen~ said:
Çernobil çernobil diyorsunuz.Çernobil 1986 yılında oldu.2014 teyiz hatırlatayım.O zamanın teknolojisiyle bugünün teknolojisi bir değil.Yıllardır yok nükleer santral.Sonra neden elektrik pahalı.Gelişmiş ülkelerin hepsinde var nükleer santral.Öcü değil onlar.Önlemini aldın mı sorun yok.
Hangi teknolojinin gelişmesinden bahsediyorsun sen ya? :smile: Allah aşkına şöyle düşüncesiz konuşmayın. Gelişmiş ülkelerde var diyorsun da, Türkiye burası. Daha düne kadar 301 işçinin ölümüne "kader" diye açıklama yaptı adamlar. Nükleer santralin önlemini alabileceklerini mi düşünüyorsun sen?
 
Nautilus said:
@Erozbey, ilginç, nedense konudaki ilk iletinizde nükleeri tercih etmenizin sebebinin temiz düzgün olması sanıyordum, ancak şimdi BM verseydi yapardık diyorsunuz. Orada ayriyetten Türkiye'nin yapacak imkanı da var demişim bu çevreci teknolojileri, kendi başına yapabilecek kapasiteye sahip Türkiye.

Sen benim dediğimi yanlış anlamışsın. Ben nükleer sanayi olayını zar zor ülkemizde yaptırıyoruz diyorum. İsveç'te çöpleri toplayıp enerjiye çeviriyorlar. Adamlar bu teknolojiyi bize vermiyorlar. Onlar yenisini bulunca bu teknolojiyi bize öğretirler. Bütün olay bu. Ayrıca o kapasite bizde olsaydı çoktan yapmıştık.
 
Tezekyalayan said:
Wesley Sneijder said:
Tezekyalayan said:
Wesley Sneijder said:
Niye işte ne güzel kendi enerjimizi uretip kendimiz kullaniyoruz
Yenilenebilir kaynaklara yatırım yapıp enerji üretmek yerine kolay yola başvurmak nedenmiş? Diğer ülkeler yapıyor diye yapılması gereken bu mu oluyor ayrıca hala anlayamadım? Almanya dünyanın 70 yıllık uranyum rezervlerini kullanıyor enerji üretimi için. Hayır doğaya zararlı olduğu için bu kadar ötmüyorum doğayı boş verdim de tek enerji üretimi kaynağı nükleer santral değil, bilin istedim.
yahu almanyanin sebebini bilmiyormusun? Tum avrupa neden yeşil kaynaklara gecmek istiyor? Sadece ekonomik mi saniyorsun? Rusyadan bagimliligi koparmak icin. Bunu goremiyorsan yazik yani

Yenilenebilir enerjiyi desteklemek kimsenin kimseye muhtaç olmadığı bir dünyayı dilemektir zaten. Politik bir oyun bu dediğin, burada daha çok Türkiye'nin ne yapması gerektiğini düşünüyorduk.
yahu adamlar aaa bu daha temiz hadi bunu yapalım mantığındalar mı sanıyorsun. Rusya ekonomisi kötüleşsin diye
 
Kanımca çok saçma bu. Nükleer Santraller aslında gayet yararlı ve Dünyadaki pek çok kaynaktan daha az kirletiyorlar çevreyi. Bir Barajdan daha az yıkıcılar, Bir Rüzgar Tribününden daha az can alıcılar. Tek sorunları Sızıntılar onlarda Nadir gerçekleşen şeyler. Nükleer Santrallerin İç kısmı Bilmem kaç kat korumalı durumdalar. Atıklar Ekstra güçlü bir şekilde Paketlenip Bilmem kaç metre derine tıkılıyorlar. Bunların doğaya yayılmaları neredeyse imkansız. Bir kere bir Çernobil oldu oda Santralin yanlış yere yapılmasından dolayı olduğundan diye düşünüyorum (Yapıldığı toprak arazi Çökünce dayanamadı santral napsın)
 
Ayrıca Dijital ortamlarda yapılacak anketlere çok fazla güvenmem adamlar niye taksın ki senin imzanı? Gidersin yapılacak yerde kamp kurarsın üzerine yaparlar olur biter.
 
Wesley Sneijder said:
Tezekyalayan said:
Wesley Sneijder said:
Tezekyalayan said:
Wesley Sneijder said:
Niye işte ne güzel kendi enerjimizi uretip kendimiz kullaniyoruz
Yenilenebilir kaynaklara yatırım yapıp enerji üretmek yerine kolay yola başvurmak nedenmiş? Diğer ülkeler yapıyor diye yapılması gereken bu mu oluyor ayrıca hala anlayamadım? Almanya dünyanın 70 yıllık uranyum rezervlerini kullanıyor enerji üretimi için. Hayır doğaya zararlı olduğu için bu kadar ötmüyorum doğayı boş verdim de tek enerji üretimi kaynağı nükleer santral değil, bilin istedim.
yahu almanyanin sebebini bilmiyormusun? Tum avrupa neden yeşil kaynaklara gecmek istiyor? Sadece ekonomik mi saniyorsun? Rusyadan bagimliligi koparmak icin. Bunu goremiyorsan yazik yani

Yenilenebilir enerjiyi desteklemek kimsenin kimseye muhtaç olmadığı bir dünyayı dilemektir zaten. Politik bir oyun bu dediğin, burada daha çok Türkiye'nin ne yapması gerektiğini düşünüyorduk.
yahu adamlar aaa bu daha temiz hadi bunu yapalım mantığındalar mı sanıyorsun. Rusya ekonomisi kötüleşsin diye
2 cihan bir araya gelse Rusyanın ekonomisi kötüleşmez
 
OliverQueen~ said:
Çernobil çernobil diyorsunuz.Çernobil 1986 yılında oldu.2014 teyiz hatırlatayım.O zamanın teknolojisiyle bugünün teknolojisi bir değil.Yıllardır yok nükleer santral.Sonra neden elektrik pahalı.Gelişmiş ülkelerin hepsinde var nükleer santral.Öcü değil onlar.Önlemini aldın mı sorun yok.
Dostum 1. sayfadaki sonraki postlarıma bak, dünyanın en üstün teknolojisine sahip olan ülkelerden biri olan Japonya'nın santrallerinde 2004'de Mihama reaktöründe buhar patlaması sonucu 5 işçi öldü. 11 Mart 2011,Fukuşima Nükleer Santrali Kazası başka bir örnek. Ardından başka süpergüç olan ABD'de, 2002 yılında Ohio'da David Besse başka bir örnek, Fransa'da Temmuz 2008'de Tricastin'de yaşanan kazada 100 görevli radyasyona maruz kaldı. 30,000 litre uranyum içeren sıvı nehre karıştı.  Sadece Fransa'daki nükleer santrallerde her yıl ortalama 900 olay meydana gelmektedir. Önlemini alamazsın, radyoaktif maddeleri aktif hale getirirsen bir süre sonra kontrol edemezsin, madde çok işleniyor, ve işlendikçe güçleniyor, ve yıpranıyor.
Erozbey said:
Nautilus said:
@Erozbey, ilginç, nedense konudaki ilk iletinizde nükleeri tercih etmenizin sebebinin temiz düzgün olması sanıyordum, ancak şimdi BM verseydi yapardık diyorsunuz. Orada ayriyetten Türkiye'nin yapacak imkanı da var demişim bu çevreci teknolojileri, kendi başına yapabilecek kapasiteye sahip Türkiye.
Sen benim dediğimi yanlış anlamışsın. Ben nükleer sanayi olayını zar zor ülkemizde yaptırıyoruz diyorum. İsveç'te çöpleri toplayıp enerjiye çeviriyorlar. Adamlar bu teknolojiyi bize vermiyorlar. Onlar yenisini bulunca bu teknolojiyi bize öğretirler. Bütün olay bu. Ayrıca o kapasite bizde olsaydı çoktan yapmıştık.
Çöpleri toplayıp enerjiye çevirelim demiyorum, onu zaten vermezler tabii ki. Daha basit ama etkili yöntemler var, bir çok yöntemle çekip çevirilebilir Anadolu, kusura bakmayın ama kapasite biz de çoktan vardı ama yapmadık. Çevreci enerji emek ve sabır istiyor, son safhasında sadece yararlı dönüşüm sağlıyor, sabırsız ve açgözlü para babaları ve başbakanımız neden beklesin ki? Daha hızlısı ama daha yıkıcısı var? İroniyi anlamışsındır umarım.

Kamarow said:
iyide çernobilde bi sorun yoktu ki zaten,rahatsızlar bilim adamları test yaparkene ısıyı ayarlamayı unutmuşlar o yüzden bom etmiş.
Bravo sana gram okumadan araştırmadan, bilim insanlarının yıllarca üstünde durduğu termo-nükleer krizi tek cümleyle özetledin.

İzle ve oku şunları;
http://www.greenpeace.org/turkey/tr/campaigns/nukleersiz-gelecek/chernobyl/
http://www.greenpeace.org/turkey/tr/campaigns/nukleersiz-gelecek/chernobyl/cernobilde-ne-oldu/

tlgklz said:
Kanımca çok saçma bu. Nükleer Santraller aslında gayet yararlı ve Dünyadaki pek çok kaynaktan daha az kirletiyorlar çevreyi. Bir Barajdan daha az yıkıcılar, Bir Rüzgar Tribününden daha az can alıcılar. Tek sorunları Sızıntılar onlarda Nadir gerçekleşen şeyler. Nükleer Santrallerin İç kısmı Bilmem kaç kat korumalı durumdalar. Atıklar Ekstra güçlü bir şekilde Paketlenip Bilmem kaç metre derine tıkılıyorlar. Bunların doğaya yayılmaları neredeyse imkansız. Bir kere bir Çernobil oldu oda Santralin yanlış yere yapılmasından dolayı olduğundan diye düşünüyorum (Yapıldığı toprak arazi Çökünce dayanamadı santral napsın)
"Dünyadaki pek çok kaynaktan daha az kirletiyorlar çevreyi.Barajdan daha az yıkıcılar, Bir Rüzgar Tribününden daha az can alıcılar."

"Nükleer Santrallerden çıkacak radyoaktif atıkların çevreye ulaşımı; rüzgârın ve yağmurun yardımıyla atmosferde taşınması bir de denizlere, göllere ve toprağa karışımı şeklinde olur. Doğa olaylarıyla bitki örtüsüne ve sulara karışan radyo aktif maddelerin insan vücuduna ulaşımı kolaylaşmış olur."

"Nükleer reaktörlerin çalışması sırasında atık olarak ortaya çıkan Plütonyum üst düzeyde zehirli ve kanser yapıcıdır. Doğada bulunma ömrü 250 yıldır.
Açığa çıkan bir diğer radyoaktif madde olan STRONSİYUM yağış yoluyla bitkilere oradan da hayvanların sütüne geçerek insanlara bulaşır. Kan kanserine ( lösemi) yol açar. 280 yıl ömrü vardır.
SEZYUM ve İYOD’ da besin yoluyla insan vücuduna girer ve  Tiroid bezi kanserine, çocuklarda büyüme aksaklıklarına ve genetik bozukluklara neden olur."

gj5A93.gif

Tek sorunları Sızıntılar onlarda Nadir gerçekleşen şeyler.

Sellafield İngiltere, 10 Ekim 1957
İngiliz nükleer programına plütonyum üreten Windscale Reaktör1'de yangın çıktı. Saatlerce yandı, radyoaktif maddeler havaya karıştı. Radyoaktif bulutlar İsviçre'ye kadar ulaştı. Yerel olarak radyoaktivite ile kirlenmiş binlerce litre süt imha edildi. Kazanın detayları, hala İngiliz devleti gizlilik kanunları çerçevesinde saklanmaktadır.

Kyshtym Rusya, 29 Eylül 1957

Bir soğutma aksaması nedeniyle sıvı atık tankında yangın meydana geldi. Patlama sonucu 2,5 metre kalınlığındaki beton parçalanarak yeraltındaki tank havaya uçtu. 70-80 ton yüksek radyoaktif içerikli madde açığa çıktı. Binlerce kilometrekarelik alan yüksek dozda kirlendi. Kaza 1970'lerin ortalarına kadar gizlendi. 30 kadar yerleşim biriminin adı haritadan silindi.

Harrisburg Pensilvanya ABD, 28 Mart 1979

İnsan hataları ve teknik hataların birleştiği kazada çekirdekte meydana gelen kısmi erime Three Mile Adası Santrali 2 numaralı reaktörde meydana geldi. Radyoaktif gazlar açığa çıktı ve yaklaşık 3500 çocuk ve hamile kadın tahliye edildi.

Tokaimura Japonya, 30 Eylül 1999

Yakıt üretim tesisinde iki çalışan çok fazla sıvı uranyum çözeltisini güvenlik kurallarını ihlal edecek biçimde karıştırdı. Zincirleme reaksiyon başladı ve radyoaktif madde yayıldı. Üç çalışanın ikisi birkaç ay sonra radyasyon hastalığından öldü, 400'den fazla insan çeşitli seviyelerde radyasyona maruz kaldı. Bir yıl sonra pahalı bakım masraflarından kaçınmak için, çok önemli güvenlik raporlarıyla oynandığı anlaşıldı.

Japonya

Göreceli daha yüksek güvenlik standartlarına rağmen 2004'de Mihama reaktöründe buhar patlaması sonucu 5 işçi öldü. 2006'da bir reaktör depremlere dayanamayacağı nedeniyle mahkeme kararıyla kapatıldı. Üstelik Japonya jeolojik açıdan aktif bir ülkedir.

Fukuşima

Japonya'da yaşanan Fukuşima Nükleer Santrali Kazası 11 Mart 2011’de Tōhoku depremi ve tsunamisi sonrasında yaşandı. Santrale bulunan üç reaktörde yaşanan çekirdek erimesi sonucunda atmosfere ve okyanusa radyoaktif maddeler salındı. Kaza Çernobil felaketinden sonra dünyanın en büyük ikinci nükleer kazasıdır ve 7 seviyesindedir. Tüm reaktörlerde sorun yaşanması kazayı daha da işin içinden çıkılmaz bir hale sokmuştur. Kilometrelerce alan radyoaktif kirlenmeye maruz kaldı. Tahliye çalışmaları yüz binlerce insanı evlerinden etti.

ABD

Dünyanın en çok nükleer reaktörüne sahip Amerika 2002 yılında Ohio'da David Besse reaktöründe facianın eşiğinden döndü. Tüm çekirdek erimesini kontrol eden basınç ünitesini çökertebilecek bir metal aşınması fark edildi. 10 yıl kadar önce Greenpeace, Amerika'da nükleer santrallerle ilgili metal aşınması konusunda ciddi uyarılarda bulunmuştu. Bu uyarılar dikkate alınmadı. David Besse'de yaşanan olaydan sonra reaktör 2 yıl kapalı kaldı (maliyeti 600 milyon USD). Şimdi 2017'ye kadar çalışabileceğine dair sertifika verildi.

Fransa

Aralık 2003'de Cruas 3 reaktöründe sel nedeniyle oluşan zararlardan dolayı Fransız Nükleer Güvenlik ajansı acil durumlar için kuruldu. Temmuz 2008'de Tricastin'de yaşanan kazada 100 görevli radyasyona maruz kaldı. 30,000 litre uranyum içeren sıvının nehre karışması üzerine yerel halka nehir suyunu kullanmama uyarısında bulunuldu.

Fransa, A.B.D., İsveç ve Japonya'da, yakın dönemde yaşanan kazalar gerçek facialara ramak kala durdurulabildi. Bu kazalar ve daha yüzlercesi, nükleer santraller olduğu sürece yeni Çernobil'lerin ne kadar olası olduğunu da gösteriyor. Sadece Fransa'daki nükleer santrallerde her yıl ortalama 900 olay meydana gelmektedir.

Santrallerin İç kısmı Bilmem kaç kat korumalı durumdalar.
OJqZoD.gif

"Direkt radyoaktiviteye karşı reaktörlerde çeşitli engeller bulunur. Mevcut bu engeller ile santralların dışarıya doğrudan ışınlamaları engellenir. Bu nedenle ile santralda çalışanlar ve çevrenin herhangi bir şekilde etkilenmesinin engellenmesi planlanmıştır. Reaktör katları 3 kat engel tabakasından oluşur. Ancak konu olan engeller ve çevrim içerisinde kullanılan tüm malzemeler ( vanalar, borular ) teknik aksam olarak sızdırmaz olmalıdırlar."

Atıklar Ekstra güçlü bir şekilde Paketlenip Bilmem kaç metre derine tıkılıyorlar. Bunların doğaya yayılmaları neredeyse imkansız.
Hükümetin Önlemi said:
Atıklar tuza hapsedilecek

Türkiye'den dokuz gazeteci olası atık deposunun 930  metre altına indik. Tuz madeninin içindeki bu deponun 10 yıl içinde açılması planlanıyor

"Türkiye yakıtlar için tuz madeninde ısrar etse de az radyoaktif madde içeren atıkların depolandığı Almanya'daki Asse tuz deposunu su bastığı için çökme meydana geldi; ne depodan suyun nasıl çıkarılacağı ne de atıkların nerede olduğu biliniyor. Bu da tuzun güvenilirliği kuşkusunu yaratmış."

"Türkiye'de atık meselesi detaylı konuşulmadı

Türkiye'nin Mersin Akkuyu'da kurmayı planladığı santralin atıkları için nasıl bir planı olduğu bilinmiyor. Atıkların Rusya'ya gönderilme ya da Türkiye'nin talebi doğrultusunda Rusya'dan satın alınma ihtimali var.

Nükleer santraller çalışmaya başladığı an radyoaktif atık üretmeye başlıyor.  Bu atıklar demir döküm variller içinde yüzeydeki ara atık depolarında genelde 40 yıl kadar saklanıyor.

Aralarında yaklaşık 250 bin yıl radyoaktivitesini kaybetmeyen bu atıkların nihai olarak nasıl ve nereye depolanacağı büyük tartışma konusu."

Bir kere bir Çernobil oldu oda Santralin yanlış yere yapılmasından dolayı olduğundan diye düşünüyorum (Yapıldığı toprak arazi Çökünce dayanamadı santral napsın)
Bir kere olmadı onlarca kez oldu, her yıl özel şirketlerde olan ama şirket yetkilileri tarafından saklanan kazalar da ayrı. Çernobil'in yaşanmasının sebebi sadece yanlış arazi değil, çok çok ayrıntılı bir araştırma var, ve geniş yelpazede sonuçlar var. Bu sonuçlarda nükleer enerji de var.

Çernobil hakkında ayrıntılı bilgi;
http://www.greenpeace.org/turkey/tr/campaigns/nukleersiz-gelecek/chernobyl/
http://www.greenpeace.org/turkey/tr/campaigns/nukleersiz-gelecek/chernobyl/cernobilde-ne-oldu/

tlgklz said:
Adamlar şu 2020'lerin sonuna doğru zaten 50'den Fazla Nükleer Santral inşa etmiş olacaklar Ondan sonra görün siz rusları.
Konu hakkında bilgi sahibi olmadan konuşmayın lütfen, Rusya'nın en büyük kaynağı doğalgazdır. Rusya, yeni boruhatları projesinde, Kazakistan, Kumranistan'a döşeyeceği ve Çin ile gelecekte yapacağı anlaşma ile zaten ülkesini %80 oranda kâra götüren bu doğalgaz verimini %200 oranında arttırmayı planlıyor. Daha fazla Nükleer santral yapımına ihtiyaçları yok yani.
 
tlgklz said:
Yalnız dediğin gibi ihtiyaçları yok. Ama buna dair planları var.
İhtiyaçları yoksa, niye planını yapıyorlar diyorum? Daha ucuzu ve uzun vadede daha karlısı var.
 
Başka bir ülke yapsa yapsın derimde Türkiye yapınca insanın aklına "ya patlarsa?" gibi düşünceler geliyor.. Hatta gidip insanların dibine yapma gibi bir durum bile söz konusu olabilir (sonuçta Türkiye) o yüzden insan tedirgin oluyor..

Bütün bu sebeplerden dolayı --------> 1 imza da benden..
 
Mersinde yaşayanlar bilir buradaki güneş enerjisi sayesinde yılın uzun zamanları suyu ayriyeten ısıtmaya ihtiyaç duyulmaz. Karamana doğru giderken yoldaki muhteşem rüzgar panellerinide bilirler. Türkiye kendi enerjisini üretebilir. Nükleer santral kurup riske girmeye gerek yok. İstediğiniz kadar önlem alın küçük bir patlama olduğunda radyasyon bütün Türkiye ve Akdenize yayılır.
 
Status
Not open for further replies.
Back
Top Bottom