March of the Eagles Platformu

Users who are viewing this thread

Jaquette1.jpg


III. Selim Han olup Napoleon’a tokat atmaya hazır mısınız?

Uzun zamandır çıkardığı oyunlarla çok özel bir kitleye hitap eden ve son yıllarda yakaladığı popülariteyle kitlesini giderek genişleten Paradox Interactive, yeni bir Grand Strategy tipi oyunla karşımızda: March of the Eagles.

Son olarak Victora II, Hearts of Iron III oyunlarını çıkardıktan sonra özellikle görsellik açısından adeta bir devrime gitti Paradox Interactive. Europa Universalis’in farklı sürümlerini oynamış olanlar ek paketsiz oyundaki yapboz gibi harita ile son ek paketteki şaheserin arasındaki farkı hemen gözlerinin önüne getireceklerdir. Görselliğin giderek artırılmasının üzerine bir de yeni bir harita konsepti, hayranları büyük beklentiler içine sokmuştu haliyle. Kişisel kanaatimce bu büyük potansiyeli yaptığı yanlış dönem ve mekan tercihiyle istemeden de olsa sindirmişti PI. Orta Çağ’ın sonunda, feodal Japonya’da geçen Sengoku, PI hayranları için adapte olması çok zor bir değişiklikti. Nitekim oyun beklenen ilgiyi asla görmedi. Yine aynı dönemlerde büyük umutlarla başlanıp iptal edilen Magna Mundi de hayal kırıklığı oluşturmuştu. PI, tüm bunları 2012-2013 döneminde yaptığı atakla unutturdu desek abartmış olmayız herhalde.

Crusader Kings II’nin piyasaya sürülmesi, daha sonra Europa Universalis IV’ün açıklanmasıyla herkesi mest etmişti PI. Aynı dönemlerde, her ne kadar biraz gölgede kalmış olsa da March of the Eagles da duyurulmuştu. Nihayet 18 Şubat akşamı, saat sekizde oyun resmi olarak çıktı.

March-of-the-Eagles-2.jpg


Kısaca oyunun içeriğinden bahsetmek gerekise, 1805 yılında başlayan oyunumuz savaşa odaklanmış. Malum, Fransa’nın başına geçen Napolyon ve arkasından gelen yıllarda ucu bucağı olmayan savaşlar. Oyunda var olan tüm devletlerle oynayabiliyoruz, koalisyonlara katılıp askerlerimizin savaş meydanlarındaki başarılarına tanıklık edebiliyoruz, ileride hepsine değineceğim.

Giriş Ekranı ve Arayüz

Crusader Kings’den aşina olduğumuz yükleme ekranı ve ana menü oyunu açtığımızda bizi karşılıyor. Yükleme ekranına değinmişken dikkatimi çeken ve Paradox Interactive hayranlığımı bir kat daha artıran bir detay eklemek istiyorum. PI’nın yükleme ekranlarında bir takım faydalı tavsiyeler, ipuçları verdiğini biliyoruz. Europa Universalis III’ün yükleme ekranlarındaki tavsiyelerden biri de şuydu: “Never start a land war in Russia” (Asla Rusya’ya sefer etmeyin). Nitekim gayet faydalı bir tavsiyeydi. March of the Eagles ise bu konuda bize çok ilginç bir tavsiye veriyor. Yükleme ekranında her an “Start a land war in Russia” (Rusya’ya sefer düzenleyin) tavsiyesiyle karşılaşabilirsiniz. Bunun dışında arayüzün dönemi başarıyla yansıttığını söyleyebiliriz.

March-of-the-Eagles-3.jpg


Harita ve Devletler

Oyunun haritası Avrupa’nın yanında Kuzey Afrika, Mısır, Osmanlı toprakları ve Batı İran’ı kapsıyor. Rusya tarafında ise Hazar Denizi’ne kadar uzanan bir harita var. Şehirler ve vilayetler ne HoI 3 kadar sık, ne de çok seyrek. Kritik yerlere fazla vilayet ve şehir eklenirken görece önemsiz yerlerde daha seyrek vilayetler.

Oyunun başında 8 tane büyük güç var. Zevkli bir oyun için bu devletler ilk tercihiniz olacaktır tabii ki. Fransa, Birleşik Krallık, Prusya, Avusturya, Osmanlı İmparatorluğu, Rusya, İspanya ve İsveç bu devletler. Bunun dışında Almanya, İtalya ve Kuzey Afrika’da irili ufaklı birçok devlet var. Fransa’nın başında Napolyon var ve kendisine bağlı devletler ile birlikte İngiltere ile savaşta başlıyor oyuna. Aynı zamanda oyunun başına bir Rus-Fars savaşı var.

March-of-the-Eagles-4.jpg


Hakimiyet (Dominaton) Sistemi

Bu sistem Paradox’un ilk kez uyguladığı ve kanımca oyunun genel konseptine “cuk” oturmuş bir sistem. Oyunda her devlet için belirli şehirler ve liman kentleri var. Eğer söz konusu devlet bu şehirleri elinde tutarsa “Kara Hakimiyeti” veya “Deniz Hakimiyeti” sağlıyor. İki dalda da hakimiyeti sağlarsanız oyun bitiyor, isteğinize göre oyuna devam edebiliyorsunuz tabii. Oyunun başında karada Fransa, denizde ise İngiltere hakim ülkeler.

Ekonomi

Birkaç paragraf yukarıda oyunun savaşa odaklı olduğunu belirmiştim. Paradox Interactive bizi ekonomik konularda hiç sıkmamış, gayet basit ve birkaç kontrol ile oyun süresi boyunca akışına bırakılacak bir gelir-gider döngümüz var. Devletlerin temel gelir kalemini tabii ki vergiler ve üretim oluşturuyor. İleride bahsedeceğim şehirli-şehirsiz vilayet farkından dolayı sadece şehre sahip vilayetler vergi veriyor. Bunun dışında kukla devlet hamisine para ödüyor. Giderde de en büyük payı asker maaşları oluşturuyor doğal olarak.

Şehir-Vilayet Sistemi

Yine Paradox Interactive’in Napolyon dönemi oyununda olmazsa olmazı olan, böyle kısa zamanlı savaş odaklı oyunların padişahı AGEOD’dan esinlenmiş olduğunu düşündüğüm şehir-vilayet farkı PI tarafından ilk kez bu oyunda kullanılmış.

Oyunda birçok vilayet olduğunu söylemiştik, buna karşın her vilayette şehir yok. Şehir olmayan vilayetler sadece ordulara erzak iletiminde görev alan yolun parçaları gibi. Mesela bir şehri kuşatmadan şehre komşu vilayetleri işgal ettiğiniz takdirde şehre giden erzağı kesip kuşatmayı kolayca sonuçlandırabiliyorsunuz.

March-of-the-Eagles-5.jpg


Buna karşın şehirler en önemli varlıklarınız desek yanlış olmaz. Para ve insan gücü şehirlerden kazanılıyor. Ayrıca nasıl vilayetler erzak dağıtım kanallarıysa, şehirlerde dağıtılan erzağın üretildiği yer. Dolayısıyla iki unsur da çok önemli.

Savaş ve Askeriye

Geldik oyunun en can alıcı noktasına. Ordu yapıları ve savaş mekanikleri tam anlamıyla ağzımızı sulandırıyor. Savaş mekanikleri konusunda gayet basit çalışan Paradox Interactive, bu sefer elinden geleni ardına koymamış. Ordular Crusader Kings II’de olduğu gibi sağ, sol kanatlar ve merkezden oluşuyor. Bunlara ek olarak yine daha önce görmediğimiz bir “rezerv” bölümü var. İsmine aldanmayın, rezerv birlikler ordunun en önemli parçası olabilir yeri geldiğinde. En basitinden, rezerv birliğin komutanının özellikleri ordunun geri kalanına etki ederken aynı şey diğer komutanlar için geçerli değildir. Rezerv komutanı bir nevi daha üstündür yani.

Yine bu oyunda karşımıza çıkan bir yeni özellik: Erzak kervanları. Ordunuzda bir geri birim olarak görev yapıyorlar isimlerinden anlayacağınız üzere. Orduya sağlıklı bir şekilde erzak ulaşmasını sağlayıp biraz olsun rahatlatıyorlar. Her orduya lazım, olmazsa olmaz ayarında bir birim.

March-of-the-Eagles-6.jpg


Diğer asker tipleri de çok detaylı ve önemli devletler için özgün birimler var. Prusya’da Jager, Osmanlı’da Yeniçeri (ki Yeniçeriler kendi kategorilerinde oyunun açık ara en iyi birimidir) gibi. Piyadeleri oyundaki gibi ayırmak gerekirse

Milis
Hafif Piyade
Piyade
Muhafız (Elit) Piyade kategorileri ortaya çıkıyor.
Denizlerde de karadaki kadar olmasa da birim çeşitliliği var. Çeşitli boyutlarda savaş gemileri ve nakliye gemileri donanmamızın temelini oluşturuyor.

Diplomasi

Oyunun geneli gibi diplomasi de savaş temelli oluşturulmuş. Devletler arası ilişkiler savaş ilanı, savaş yardımı, askeri geçiş gibi seçeneklerden ibaret. Diplomasi kısmındaki en önemli değişiklik ise oyunda müttefiklik sisteminin bulunmaması.

Müttefiklik yerine artık koalisyon var. Koalisyonun lideri (genelde İngiltere ve Fransa karşı karşıya olur) tarafsız olan devletleri bir şekilde kendi taraflarına çekerek koalisyonlarına katmaya çalışır. Böylece savaşlar süper güçlere odaklı yaşanıyor ve Napolyon Savaşlarını daha iyi yansıtıyor.

Yapay Zeka

Diplomasinin pek kullanılmadığı oyunda yapay zekanın da açığını yakalamak pek kolay olmuyor. Şu ana kadar gözlemlediğim eksikler Victora II’den beri sıkıntı oluşturan tutarsız toprak genişlemeleri ve Avusturya-Osmanlı tangosu. Osmanlı ile oynayacak arkadaşlara da ufak bir tavsite, ne var ne yok tüm orduyu Bosna’ya yığın. Zira Avusturya çok kolay seviyede oynamadığınız takdirde istisnasız her oyunda destur demeden basıyor savaş ilanını. Bunu sezemeyen ve Mısır seferi için doğuya asker kaydıran benim gibi aceleci arkadaşlar neye uğradıklarını şaşırabilirler :smile:

March-of-the-Eagles-8.jpg


Osmanlı-Avusturya savaşının yapay zeka boyutu daha bir garip. Ateşkes süresi sadece 1 yıl olduğundan bu iki devlet her biri çok uzun ve çok çok yıkıcı olan savaşlara giriyor. İki taraftan birisi telef olmadan da savaş bitmiyor.

Multiplayer

PI oyunları türü ve içeriği itibariyle gayet zevkli multilere imza atılabilecek oyunlar. March of the Eagles hemen her konuda olduğu gibi abilerinden multi konusunda biraz ayrılıyor.

Öncelikle performans olarak ele alalım. Ülkemizde genelde internet hızları pek kaliteli olmadığı için oyunlarda kasmalar, atmalar yaşanabiliyor. Her ne kadar iyi bir host ile bu sorun çözülse de en azından Türkiye için diğer ülkelere nazaran biraz daha sıkıntılı multi’ler söz konusu. Oyun içi performans açısından ise genel kanım olumlu. Var olan ufak tefek hatalar da Paradox’un akıl sır erdiremedğim yama fantezisiyle çözüme kavuşacaktır.

Multinin genel hatlarını ele alırsak artıları ve eksileri ile hoş bir deneyim sizi bekliyor. Kutuplaşmaların, it dalaşı içindeki süper güçlerin var olduğu bir oyun tabii ki savaş açısından müthiş bir eğlence kaynağıdır. Diğer yandan oyuncunun aklından geçen bazı diplomatik hamleleri oyun mekanikleri açısından uygulayamayacak olması multiyi iyice savaş ağırlıklı yapıyor. Malum, March of the Eagles diplomaside pek bir şey vaadetmiyor. Peşin peşin tekrar edelim.

March-of-the-Eagles-9.jpg


Çarşıdan Aldım Bir Tane, Eve Geldim…

Europa Universalis IV için bir prova niteliği taşıyan ve EUIV’ün adeta alt oyunu gibi duran March of the Eagles, PI tarafından yapılan isabetli rötuşlar ve mantıklı bir savaş mekaniğiyle vadettiğini fazlasıyla veriyor. Adım gibi eminim ki, kimse işin başında bizi ekranın başına bu kadar bağlayabilecek bir oyun olabileceğini tahmin etmezdi. Oynayın, oynattırın. Çünkü karşınızda Paradox’un yaptığı en iyi oyunlardan biri duruyor.

Diğer taraftan bu oyun Paradox Interactive’den beklentileri artırmış durumda. Yıl içinde çıkması beklenen soğuk savaş temalı East vs. West ve sene sonuna doğru çıkacak olan Europa Universalis IV için artık herkes daha bir umutlu, daha bir heyecanlı. Magna Mundi ve Sengoku ile bizi hayal kırıklığına uğratan Paradox’a da bu yakışırdı.

Paradox Interactive’in şahsına münasır oyuncu profili zaten ticari olarak şirketin elindeydi. İşin savaş meydanıyla ilgilenen, özellikle TW tarzı oyunlara ilgi duyan oyuncuların bu oyunu daha dikkatli incelemesi gerekiyor. Daha önceleri PI oyunlarının savaş dışı karışıklığından şikayet eden ve bu nedenle oyunlara soğuk bakan birçok oyuncu ile karşılaştık çünkü. Bu sefer onlar için de ön yargıları yıkma zamanıdır.

Paradox Interactive milattan önce-sonra diye iki devre bile ayrılabilir aslında. Eskiden oyunlar tarihsel ağırlıklıydı, alternatif seçenekler sunulmasına karşın oyunlar bazı kalıpların dışına çıkmazdı. Europa Universalis II ve Victoria I en güzel örneklerdir bunun için (modern zaman oyunlarını saymıyorum). Europa Universalis III ile sandbox tarzı bir stile geçiş yaptılar. Artık oyunlarında çok kritik olanlar hariç (rönesans, reform) tarihsel olay gelişmiyor ve oyun tamamen oyuncunun ellerine teslim ediliyor. Victora II, Crusader Kings II ve son olarak March of the Eagles da Paradox’un bu stilden şaşmadığını bize gösteriyor.

March-of-the-Eagles-10.jpg


Aslında hangisi daha iyi diyecek olursanız, benim cevabım şu seviyedeki yapay zekanın sandbox’u kaldıracak niteliklere sahip olmadığı yönünde olur. Güncel Paradox oyunlarının genelinde yapay zekanın “özgür” hamleleri çoğu zaman ne yaptığını bilmezliğe dönüşebiliyor. Bunu çözmek için yapımcılar YZ’ye önceki oyunlarda görevler, bu oyunda ise toptan yeni bir hakimiyet sistemi ile hedef göstermeye çalışsa da bu sorunu tümüyle çözmüyor. Tabii ki herkesin görüşü bu konuda farklı olabilir ama March of the Eagles’ın ilerleyen yıllarında çok garip sınırlar görürseniz şaşırmayın.

Biraz uzun bir yazı oldu ama son olarak oyunun single-multi karşılaştırmasına değinmek istiyorum. Standart Paradox oyunları en az 100 yıl, en fazla 450 yıl gibi uzun süreleri kapsar. Dolayısıyla tek başınıza oynarken binbir türlü farklı hedef belirleyebilir, farklı tarihlerden oyununuza başlayarak yeni heyecanlar yaşayabilirsiniz. Hatta gözden uzak bir devlet alıp yüzyıllarca dünyanın gelişimini, YZ’nin hamlelerini bile seyredebilirsiniz.

Diğer yandan bunları March of the Eagles’da yapmak isteyen birisi aynı zevki alamayacaktır. Hatta zevk alır mı, ondan bile şüpheliyim. Aşağı yukarı 20-30 yıl gibi bir sürede geçen ve düzgün oynanabilecek devlet sayısı iki elin parmaklarını geçmeyen bir oyunda single oynarken alacağınız zevk tabii ki eski Paradox oyunlarındakinden daha az olacaktır, fakat single havasını solumadan multi oynamak bana pek mantıklı gelmiyor.

Yine tekrar ediyorum, bunlar kendi görüşümdür. Oyunun olumsuzluklarına bakıp denememek gibi bir hata ederseniz pişman olursunuz.

Oyunfest.com adresinden alıntıdır,eğer epey oynar ve güzel bir inceleme çıkarırsanız değiştirebiliriz
Goker said:
Standart Paradox oyunları gibi aslında. Sadece Avrupa, adından da anlaşılabileceği gibi Napolyon'un yükselişi ve o dönemdeki ülkeler var. Bu oyun öncekilere göre daha çok orduya, savaşa önem veriyor. Fakat yine ekonomiyi ayakta tutma, ön hatlara giden yolları açık tutma ve lojistikleri iyi halde devam ettirme gibi bazı önemli noktalar var.

Teknoloji yok bu oyunda, onun yerine Idea sistemi var, fakat onu pek göremedim.

Bunları Beta versiyonunda gördüm, o yüzden değişen veya eksik olan bazı özellikler olmuş olabilir. Grand Strategy oyunlarını biliyorsan, az çok ne beklemen gerektiğini biliyorsundur.
Sir_Lancelot_Bj said:
15 yıl diye duydum. O yüzden HoI tarzına bağlıyor, pek ilgimi çekmedi ama denemek lazım.
Tenzō said:
15 yıl baya kısa fakat CK2 arayüzü ilgimi çekmedi değil. Flecha ile oynanacak türden bir oyun. :razz:
ferevon said:
O CK 2 arayüzü bayağı tutmuş sanırsam, EU 4'te onun gibi olcak.
Bu oyunu dedikleri kadar güzelse EU 4 olay olur çünkü yazıda da dediği gibi EU 4'ün alt oyunu gibi bir şey gibi gözüktü bana.

Steam= http://store.steampowered.com/app/227760/?snr=1_7_15__13
 
Tenzō said:
15 yıl baya kısa fakat CK2 arayüzü ilgimi çekmedi değil. Flecha ile oynanacak türden bir oyun. :razz:
O CK 2 arayüzü bayağı tutmuş sanırsam, EU 4'te onun gibi olcak.
Bu oyunu dedikleri kadar güzelse EU 4 olay olur çünkü yazıda da dediği gibi EU 4'ün alt oyunu gibi bir şey gibi gözüktü bana.
 
Oyun oldukça güzel arkadaşlar, savaş ağırlıklı zaten ve 15 yıl süresi de istenildiği kadar uzatılabilir bildiğim kadarıyla.Tam bir multi oyunu bir ara oynasak güzel olur :grin:
 
Oyunu epey oynadım gayet güzel,habire koalisyon değiştirebilir alacağınız topraklara göre domination'ı arttırabilirsiniz ama rusya ve avusturya ile aynı koalisyonda değilseniz her yıl dalarlar.
 
Dene bence güzel bir oyun savaş stratejisi ön planlı,ama ideaları falan iyi tutman gerekiyor osmanlı isen kolay açsan bile gayet zor bir oyun olabilir ama Fransa (Kara cidden ama 40 tane falan sağlam generalleri var) İngiltere (Deniz bilmiyorum oynamadım) alarak koalisyonlar kurup iki taraftan birini yıkıp oyunu kazanabilirsiniz fransa çok zevkli avusturyayı almıştım komple :grin:
 
Back
Top Bottom