Karakterin Adı: Raben
Kiminle Savaştınız:Kral Harlaus
Arazi: Muharebenin İlk Çarpışması Ormanlık ve tepelik alan, ikinci ve üçüncü çarpışma düz ve ağaçlı arazide.
Savaş Türü: Meydan Savaşı
Kullandığınız Mod: Diplomacy
Zorluk Seviyesi: %102
Ordunuzdaki Askerlerin Irkı: Sarranid, Kergit, Vaegir, Svadya
Ordunuzun Sayısı:108
Düşmanınızın Sayısı:380 ile 420 arası
Taktiğinize Verdiğiniz Ad: Az Bekleyin
Taktiğinizden Sonraki Başarınız: Kral Harlaus'un süvarileri heba oldu, okçular yakın dövüşe maruz bırakıldı ve piyadeler araya sıkıştı.
Praven şehri ile haritada dağ olarak gözüken yerin arasında geçen çarpışma. Savaş arazisinin yarısı süvarilerin hızını kesen ve okçulara konuşlanacak yüksek bir tepelere ev sahipliği ediyordu. Bu arazi savaş arazisinin tam ortasında (nokta, bahsettiğim arazi, virgül ise diğer iki arazi)
'' ,., ''
bu iki araziden solda olanı ormanlık, sağda kalan kısmı ise düze yakın bir alandı. Ben ve sadece süvari bulundurduğum ordum( Yarısına yakını Memlük, yarısına yakını kergit kargıcısı, 2 tane Svadyalı Şövalye, 3 tane Svayalı Zırhlı Süvari ve geri kalan az kısmı Kıdemli Kergit Atlı Okçusu)
haritanın en köşesinde duruyordu. onlara 7-8 defa ''açılın'' emri verdim. Ben de Hücum Atım, Kahramanın Yuvarlak kalkanı, Ağır Kargı, Demir Kalkan ve tek elli muharebe baltam ile (Nord Kahramanının Kullandığı tek elli balta) Svadyalılara tek başıma hücum ettim. Onlar düz arazide adım atarlarken ben de bu fırsattan istifade edip kargımla beraber ordusunun en köşesindeki bir süvariye koltuklanmış kargı vuruşu çaktım. Kalkanı kırıldı. Daha sonra baltamla onu biçtim. Bu arada üstüme oklar deli gibi fırlıyordu. Harlaus, ordusuna hücuma geçirmiş olacak ki bir anda tüm ordu bana çullandı. Kaçacak bir nokta vardı; Ordum. Sadece kaçıyordum. Daha sonra fark ettim ki piyadeler benim süvarilerime, okçular ve süvari bana hücum ediyordu. Okçuları piyadelerin arasında kalmıştı ve gelmesi uzun zaman alacaktı. Ben de ordumun tam tersine yol almaya başladım. Daha sonra arkamdaki biriken süvarileri es geçmek için atımı aniden üstüne sürdüm. Baltamla birisinin kalkanını tek vuruşta parçaladım. Çoğu kargı kullanıyordu, zırhlılardı ama biri vardı ki maşallah, Kral Harlaus. Hepsinin atına tek tek vurdum. Kimi ağır yaralı, kimi yerde yatıyordu. Süvariler artık bir hiçti. Özellikle yaralı bırakmıştım ki bazılarını, ne süvariliğini düzgün yapabilsinler, ne de piyade olup ölüm saçabilsinler. Bu arada piyadeler artık orduma 10-30 adım yaklaşmıştılar. ve ben de okçulara daldım. Piyadeler beklediğim üzere hiç bakmadılar neler oluyor diye. Planım da bu arada RTW'de yaptığım araya alma taktiğinin benzeriydi. Arasına 2 piyade rahat rahat girebilirdi, o kadar boşluk vardı. Çok şükür Kergit Kargıcıları en saftaydı. Şans. Hücum ettirdim. Bir sıkıntı çıkmayacaktı. Öyle de oldu. Süvariler haritanın öbür köşesinde cebelleşiyorlardı yavaşlıklarıyla. Okçular beni hedef alıyor, piyadeler arada eriyor, bir sonraki düşman saldırısı da gecikmiyordu. Düşman süvarilerin atlarını kesmek için her defasında orduyu düzene soktum. Çok sıkıcıydı bu aşama. Hep dağılıyor ve yem olurlardı çünkü.
Ama bir an unuttum; DAHA 2-3 TANE MUHAREBE YAPACAKTIM!
Onları da hallettim bu taktikle. Kısaca taktik şu, Süvarilerin arasını aç, sen süvarilerini yıprattır,daha sonra saldırt, daha sonra aynı düzene tekrarla. Tek sorun okçular. Bu taktik sadece okçularda işe yaramaz. Buradaki amaç hem süvari tasarrufu, hem de beceri. Tecrübe. Süvarisi olmayan orduya ben yaptığımda çok hoş oldu. Adamlarınız birden attan kayıyor, çok güzel. Daha sonra kaybettiğiniz yazıyor, mutlu ediyor.
Not: Daha bugün üyelik açtım, spoiler nasıl yapacağımı söylerseniz iyi olur, okuduğunuz için teşekkürler