Kral Graveth'in Kılıcı - (( Final Bölümü ))

Users who are viewing this thread

pagedown789456123 said:
Scenarist said:
pagedown789456123 said:
O değilde başladınız velucaya  :grin: herkez hikayelerinde veluca şehrini kuşattırıyor ne velucaymış be :grin:

Açıkçası hiç Veluca şehri'nin kuşatıldığı başka bir hikayeye rastlamamıştım ama dediğiniz doğrudur yanlış anlamayın . Ben Mount and Blade'de her zaman Rodok Krallığı'nın yanında olurum . Neden bilmiyorum ama en başından beri Rodok Krallığı bana hep daha sempatik geldi hatta arkadaşlarım beni telefonlarına Jelkala olarak kaydettiğini bile söyleyebilirim :smile: . Bu yüzden Rodok Krallığında geçen bir hikaye yazdım ve Veluca şehri elbette olması normal .
Ben hep svadya olurum.Svadya en nefret edilen devlettir dörtyol hanına göre. Veluca en zengin şehir diyor bizim lonca başkanı  :grin:

Svadya Krallığı da bana hep zengin , kendini beğenmiş bir krallık gibi geliyor . :smile:
 
Güzel bir hikayeye benziyor yazmaya devam edicekmisin 3 5 bölüm yapıcam gibi bişey dedin diye hatırlıyorum
 
MeteHan16 said:
Güzel bir hikayeye benziyor yazmaya devam edicekmisin 3 5 bölüm yapıcam gibi bişey dedin diye hatırlıyorum

resmowa01 said:
Güzel bir hikaye olmuş devam et

Bu güzel yorumlarınızı görmek beni çok mutlu ediyor arkadaşlar ve yine sayenizde daha çok yazma isteği geliyor . Bu yüzden desteğiniz için sizlere minnettarım . Teşekkür ederim . :smile:

Bu hikayemi yazmaya iki bölüm daha devam edeceğim , 5. bölümde sonlandırmayı planlıyorum ve ardından da önceden planlanmış , belli bir senaryoya sahip olacak daha kaliteli bir hikaye yazmayı planlıyorum . O hikayemin çok daha güzel olacağının umudu ve hayali içerisindeyim . Tekrar teşekkürler .
 
Yalpağan said:
Virgülden sonra büyük harfle başlamaz. Onun dışında pek yazım hatası gözüme çarpmadı. Başlangıç için gayet güzel. Gelecek bölümleri biraz daha uzun yazarsan iyi olur :smile: Bekliyom yeni bölümleri.

Aynen bu hatan var.Genel olarak güzel bir hikaye , bunların hepsini 1 bölüm yapabilirmişin.Emeğine sağlık ne diyelim  :smile:
 
BozRadagast said:
Yalpağan said:
Virgülden sonra büyük harfle başlamaz. Onun dışında pek yazım hatası gözüme çarpmadı. Başlangıç için gayet güzel. Gelecek bölümleri biraz daha uzun yazarsan iyi olur :smile: Bekliyom yeni bölümleri.

Aynen bu hatan var.Genel olarak güzel bir hikaye , bunların hepsini 1 bölüm yapabilirmişin.Emeğine sağlık ne diyelim  :smile:

Virgülden sonra büyük harf ile başlayınca gözüme daha hoş geliyor , bu eskiden kalma bir alışkanlık olduğu için de istemesem de bu hatayı yapmaya devam ediyorum maalesef . Zamanla düzelecektir .  :smile:
Hikayemi beğendiğiniz için ayriyeten teşekkür ederim .
 
Scenarist said:
BozRadagast said:
Yalpağan said:
Virgülden sonra büyük harfle başlamaz. Onun dışında pek yazım hatası gözüme çarpmadı. Başlangıç için gayet güzel. Gelecek bölümleri biraz daha uzun yazarsan iyi olur :smile: Bekliyom yeni bölümleri.

Aynen bu hatan var.Genel olarak güzel bir hikaye , bunların hepsini 1 bölüm yapabilirmişin.Emeğine sağlık ne diyelim  :smile:

Virgülden sonra büyük harf ile başlayınca gözüme daha hoş geliyor , bu eskiden kalma bir alışkanlık olduğu için de istemesem de bu hatayı yapmaya devam ediyorum maalesef . Zamanla düzelecektir .  :smile:
Hikayemi beğendiğiniz için ayriyeten teşekkür ederim .

Senin gözüne hoş geliyor olabilir ama kitap okuyucuların gözünü yorabilir.Güzel gözükse bile sonuçta Türkçe kuralları ...
Sonra bazı saçma,gereksiz insanlar "g" yerine "q" falan yazıyorlar. ( Sana değil bu laflarım :smile: )
 
Anladım , yanlış olduğunu ve yapmamam gerektiğinin farkındayım ama dediğim gibi alışkanlıklardan bir anda vazgeçilmiyor . :smile:
Zamanla düzelecek . Bunun dışında , yazım kurallarına gerçekten elimden geldiğince dikkat ediyorum.


Bu arada , o bahsettiğiniz , ''g'' yerine ''q'' yazan türden insanlara hep üzülmüşümdür , gerçekten çok iğrenç bir durum. :smile:
 
Buyrun arkadaşlar , 4. bölüm ;

4.Bölüm - İhanet
Kral Graveth hemen Culmarr kalesine doğru hareket etmek için gerekli hazırlıkları yaptı ve hava karardığında birliği ile birlikte Culmarr Kalesine doğru yola çıktı . Gecenin zifiri karanlığını parlayan yıldızlar aydınlatıyor , rüzgarın esintisi de bu duruma eşlik ediyordu . Kral Graveth gece boyunca hiç durmadan yola devam etmişti , bu esnada da Mareşaline bütün lordların Culmarr Kalesine hareket etmesini bildirmişti , bu sefer farklı bir şeyler düşünüyor olmalıydı ki öncekinden farklı olarak belirli lordlar ile değil , bütün lordlar ile hareket etmek istemişti .

Sabah olduğunda güneş haftalar sonra ilk defa kendini göstermiş , bu duruma alışık olmayan Rodok Krallığının Culmarr Kalesine gitmekte olan askerlerini bunaltıyordu . Güneşi özlemişlerdi ama zırhlarının verdiği ağırlığın altında değil ..     
   
Askerler saatlerdir hiç bir şey yemiyordu , Kral Graveth büyük bir hırsa kapılmıştı , Culmarr Kalesine ulaşmaya sadece birkaç saat kalmıştı , Kral Graveth kaleye daha fazla yaklaşmadan askerlerin yemek yemesi gerektiğini bilerek bir süre kamp yapmaya karar verdi.

Aradan üç saat geçmişti , askerler karnını doyurmuş , ihtiyaçlarını gidermişti . Kral Graveth vakit kaybetmek istemiyordu  ve bir an önce Culmarr Kalesine ulaşmak istediğinden tekrar harekete geçilmesi için emir verdi . 

Culmarr Kalesi artık gözle görünür duruma gelmişti , Kral Graveth  etraftaki köylerin gerçekten yağmalanıp yağmalanmadığını öğrenmek için buralara gitti ve gördüğü görüntüler karşısında söylenenlerin gerçek olduğunu anlamıştı , tam bu esnada diğer birkaç lord ve birliği ile birlikte Mareşalin birliği de gelmişti. Kral Graveth bütün lordların gelmesini beklemek istedi ve birkaç saat sonra bütün lordlar da geldikten sonra yapılacakları anlatmak için Mareşali ve Lordları ile birlikte çadırında toplantı düzenledi . İlk olarak , Culmarr Kalesi geri alınacak ve burası geri alındıktan sonra hiç durmadan Praven şehrini ele geçirmek için harekete geçilecekti . Kral Graveth artık savunma ile yetinmek istemiyor , gerekeni yapmak istiyordu . Bu yüzden Culmarr Kalesinden sonra ilk hedef Praven şehri olacaktı . Kral Graveth bunların nasıl olacağını çadırında anlatırken aniden savaş boruları ötmeye başladı  ve bununla eş zamanlı olarak çadır muhafızlarından birisi içeriye girerek ;

‘’ Kralım , Gözcülerimiz yeniden , Svadya Krallığı , Sarranid Sultanlığı ve Kergit Hanlığı’nın belki de bütün birlikleri’nin saldırı için geldikleri ve çok yakında olduklarının haberini verdiler!  ’’


Kral Graveth o an her şeyin bir oyun olduğunu ve tuzağa düşürüldüklerini anladı . Veluca şehri sadece göstermelik ama inandırıcı bir saldırı idi , Svadya Kralı hiç yaralanmamıştı ve Rodok Krallığını bir şehir ya da Kale savunurken yenmenin çok zor olduğunu biliyordu , bu yüzden de bütün bu plan Rodok Krallığını Culmarr Kalesi’nin önünde toplamak içindi . Artık , Kral Graveth ve Rodok Krallığı için her şey çok daha zordu , tuzağa düşürülmüşlerdi . Birkaç dakika geçmemişti ki Culmarr Kalesine gönderilen bir gözcü nefes nefese çadırın içerisine girdi . Suratı bembeyaz , dudakları kurumuştu , konuşmakta zorlanıyordu , Kral Graveth’e Culmarr Kalesi’nin lordu’nun hiç direnmediğini ve düşman ile anlaşma yaptığını hatta şu anda düşman birliklerine katılmak üzere olduğunu söylediğinde Kral Graveth hayatının en zor anını yaşıyor olmalıydı .


En son isteyeceği şey , bir lordu’nun ona ihanet etmesiydi ve bu gerçekleşmişti .

- 4. Bölümün Sonu -
 
Diğer bölümleri okumadım ama 4.Bölümü çok beğendim. Anlatımın iyi. Devamını bekliyorum :smile: .
 
carrier said:
Diğer bölümleri okumadım ama 4.Bölümü çok beğendim. Anlatımın iyi. Devamını bekliyorum :smile: .

Çok teşekkür ederim , sizinkisi de gerçekten çok iyi . :smile:

Yalpağan said:
4 bölüm arasından en iyisi buydu , devam et :smile:

Gerçekten beni mutlu ediyorsunuz ve daha çok heveslenmemi sağlıyorsunuz , Teşekkürler . :smile:

 
Bir an önce yeni ve daha çok emek harcayacağım hikayeme geçmek istediğimden dolayı 5.bölüm yani belirttiğim gibi Final bölümünü yazdım arkadaşlar. Ancak bildirmek isterim ki yeni yazacağım hikaye bu hikayenin devamı niteliğinde olmasına karar verdim . Teşekkürler .. :smile:

Buyrun , Final Bölümü ;


Final Bölümü - Kral Graveth'in Gözyaşları
Artık iki ordu karşı karşıyaydı , Rodok Krallığı bu meydan savaşında tek başına olmak zorundaydı , Karşısında ise üç farklı krallık vardı . Gökyüzünden yağmur damlaları düşmeye başlamıştı . Kral Graveth bütün ordunun önüne , atının üzerinde , bir şeyler söylemek için fırladı ;

‘’ İşte görüyorsunuz , karşımızda üç farklı krallık , hilelerle , tuzaklarla , sahtekarlık ile bizi buraya kadar sürüklediler .  Elimizden her şeyi almak için çabalıyorlar , bu çaba ise onursuzca bir çaba . Bizler hayatımız boyunca , birer Rodok olarak , onurumuz ve adaletimiz ile yaşadık . Eğer bugün burada ölürsek , yanımızda onurumuz ile birlikte öleceğiz . Peki ya onlar !? ..

Bu yüzden , her zaman olduğu gibi , bugün burada ölmekten korkmayacağız , Ölümü hep birlikte kucaklayacağız ya da hep birlikte kovalayacağız !

Bir kez daha Onurunuz için savaşma vaktidir!! ‘’


Kral Graveth’in sesi bütün savaş meydanında yankılandı ve konuşmasından tüm ordu etkilenmişti , kılıçlar , mızraklar gökyüzüne kaldırılmış , naralar atılıyordu . Yağmur da şiddetini artırmış , zırhı ağır olan askerlerin üzerine bir yük daha binmişti.

Düşman ani bir şekilde harekete geçti , sanki asker kaybını önemsemezcesine düzensiz bir şekilde Rodok Krallığı’nın üzerine koşuyorlardı . Binlerce ayak sesi yeri titretiyor , toprağı çalkalıyordu adeta . Artık iki ordu da bibirine çok yakındı . Rodok Krallığı arka sıralardan ok atışına çoktan başlamış , ilk sıraya ise mızraklı birlikleri dizmişti . Düşmanın gelen ilk asker dalgası mızraklara saplanmıştı . Hemen ardından , kılıçlar çekilmiş , artık düello başlamıştı . Savaş meydanından çığlıklar yükseliyor , her tarafa kanlar saçılıyordu ..

Aradan saatler geçmesine rağmen savaş henüz bitmemişti . Kral Graveth her zaman olduğu gibi askerleri ile birlikte savaşa katılmış , saatlerdir kılıç sallıyordu . Rodok Krallığı çok iyi savaşıp , düşmana kendisine göre iki kat fazla kayıp verdirtmişti . Ancak asker sayısı artık yetersizdi . Savaş meydanında belki yüz belki de daha az Rodok Kalmıştı . Birçoğu ölmüştü , belki ufak bir kısmı intikam yemini ederek savaş meydanından uzaklaşabilmişti .

Kral Graveth savaşmaya devam ediyordu , üzerine gelen düşman henüz kılıcını kaldırmadan kendini yerde buluyordu . Ancak daha fazla dayanmanın imkanı yoktu , bir anda onlarca asker etrafını sardı , Kral Graveth önünü dahi görmekte zorlanıyordu , gözleri kan kırmızısı olmuş , bütün zırhı düşmanın kanı ile boyanmıştı . Sıkıca tuttuğu kılıcı ile beraber dizlerinin üzerine düştü , aynı anda gökyüzünde muhteşem bir gök gürlemesi duyuldu . Gökyüzü bu savaşa tanıklık etmişti  ve sanki Kral Graveth’in bu durumuna isyan ediyordu .

Kral Graveth ile birlikte birkaç Rodok Lordu esir alınmıştı , bunların arasında Mareşal de vardı . Birçoğu da ya öldürülmüş ya da savaş meydanında ölüme terk edilmişti . Rodok Krallığı artık Kalradya’dan kolaylık ile silinebilirdi..

Kral Graveth’in göz yaşları o an görülebiliyordu .. Ama bu göz yaşları korkuya ya da üzüntüye ait değillerdi . Bunlar hırsa ve  hiçbir şeyin bitmediğine işaretti !...

- FİNAL -

 
Keşke finali ucu açık bırakmasaydın insan merak ediyor :smile: son bölüm bayağı etkileyici bence tebrik ederim.
 
Harika gerçekten. En iyi bölümün bu olduğunu anladım şimdi. :smile:

Daha daha iyi yazıyorsun , her bölüm bir öncekinden daha güzel oluyor. Diğer hikaye bunun devam olacakmış , senaryosunu az çok tahmin ediyorum. Başarılar.
 
carrier said:
Keşke finali ucu açık bırakmasaydın insan merak ediyor :smile: son bölüm bayağı etkileyici bence tebrik ederim.

Teşekkür ederim , ucunu açık bırakmamın sebebi , şu anda planlamakta olduğum hikaye bunun devamı olacağından.. :smile:


Yalpağan said:
Harika gerçekten. En iyi bölümün bu olduğunu anladım şimdi. :smile:

Daha daha iyi yazıyorsun , her bölüm bir öncekinden daha güzel oluyor. Diğer hikaye bunun devam olacakmış , senaryosunu az çok tahmin ediyorum. Başarılar.

Çok çok teşekkür ederim ..
Genel olarak senaryosunu tahmin edebilirsiniz , muhtemelen doğrudur . :smile:
 
Back
Top Bottom