Kalradya Tarihi ve Mount&Blade Evreni

Users who are viewing this thread

Bu rehberi son zamanda ve önceden yaptığım araştırmalar ve incelemeler sonucu oluşturdum.

Rehberde Taleworlds tarafından onaylanmış olan bilgiler içerirken aynı zamanda kendi yaptığım spekülasyonlar da içermektedir.

Rehberde eksik bilgiler olabilir hatta yanlışlar da olabilir ama bunları minimuma indirmeye çalıştım.

Unutmayın bazı şeyleri tam olarak bilmiyoruz o yüzden Bannerlord çıkana kadar beklememiz lazım maalesef :'(

Resimli halinden alıntıdır o yüzden resimli haline bakmanız önerilir

Ballsy ve Weinert tarafından hazırlanmıştır


[size=18pt]Resimli hali için alttaki linki kullanın

steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=1809350599

Giriş

Mount and Blade evreni benim için çözmesi zor bir evren oldu.
Çünkü verilen lore az ve bildiğimiz şeylerde sınırlı o yüzden biraz kaynaklarım kısıtlıydı.

Bu rehber son aylarda ilgimi çeken bu evreni sizinle de paylaşmak istiyorum açıkçası.
Yıllardır üstüne sabahlayıp çılgınlar gibi oynadığımız Mount&Blade:Warband'ın
çokta bilinmeyen evrenini birlikte keşfedelim.



Kıtamız

Calradia biraz boş gözükebilir.

Ama tabi ki Calradia hiçbir zaman boş bir yer olmadı ve olmayacakta.

Kuzeyinde Nordland'dan gelen Nordlar ve Dağların Ötesinden gelen Vaegirler.

Doğusunda bozkırların özgür halkı Kergitler.

Güneydoğusunda Çölün Efendileri olan Sarranidler.

Batı'da Eski bir imparatorluğun devamı olmaya çalışan zengin topraklarda mermerden kalelerinde oturan Svadyalı lordlar.

Güneybatı Dağlarında özgürlüğün tadını süren Rodoklar!

Şimdi bundan 200 yıl önceye gidelim kıtamızdaki krallıkların atalarını ve olan tarihsel olaylara göz atalım.


Calradia İmparatorluğu ve Dağılışı

Bin sene önce Calradoi, güney denizi ile Battanya ormanları arasındaki dağ kasabalarında yaşayan onlarca kabileden biriydi. Zamanla komşularını kendi himayesi altına alarak şehir devleti konfederasyonuna katılmaya zorladı. Belki diğerlerinden biraz daha acımasız belki sadece şanslıydı ya da onu diğerlerinden ayıran bir gelenekti – Calradoi’nin hiç kralı yoktu. Kahraman Echerion, zalim hükümdar Cypegos’u devirdikten sonra, en azından teorik olarak krallık sistemi yasaklandı. Özgür vatandaşların sıklıkla toplandıkları bir meclisleri, kalıcı olarak kurulmuş bir ihtiyar meclisi (pratikte en geniş toprak sahipleri) vardı ve -gerçekten gerekli olduğunda- yakın zaman öncesine kadar bir ordu yönetmekten fazla bir şey ifade etmeyen üst bir kumandan, kısa bir süre için hükümdar gibi karar alabiliyordu.

Calradoi, teperlerdeki merkezinden dışa doğru yayılmaya başladı. Bu sırada da siyasi gelenekleri, ki hiçbir zaman yazılı olmadılar, değişmeye başladı. Kısa sürede ordu alanda daha uzun süreler geçirmeye başladı ve yavaş yavaş hükümdarlar, seferler sonunda emekli olmayı bıraktılar. Bu arada senatörler, fethedilen illere taşındılar ve büyük mülkleri ele geçirdiler. Başkent sürekli değişti ve halkın meclisi, hükümdar nereye istiyorsa oraya çağrıldı. Uygulamada bu genellikle, kıdemli askerlerin en ufak bir muhalefette müdahalede bulunacaklarından emin olunan bir ordu kampıydı. Varisin kim olacağı her zaman potansiyel bir krizdi. Genellikle, hükümdar bir varis gösterir, senato onaylar ve halk (daha doğrusu ordu) onu seçerdi. Fakat bu her zaman sorunsuz bir şekilde gerçekleşmez, gücün el değiştirmesi iç savaş alanında gerçekleşirdi.

Yirmi yıl önce Arenicos adında bir general, hükümdarların giydiği mor pelerini giymiş ve aslında-taç-olmayan-defne-tacını başına takmıştı. Askeri kayıtları, yozlaşmış ve etkisiz yargıçları ortadan kaldırmadaki başarısı ve tek bir konuşmasıyla insanlara aşıladığı güven, onun popüler bir hükümdar olmasını sağlamıştı. Aynı zamanda herkesin her şeyi olabilme yeteneği de kendisine bahşedilmişti. Halkın ve ordunun adamı olarak yükselmiş ancak toprak beyleri ile de yakın durmuş ve onları senatonun gücünü geri kazanacağına inandırmıştı. Kalradya cumhuriyetçi ideallerini, insan başarısının zirvesi gibi övmüş ancak önemli ticaret rotasını desteklemek için imparatorluğun doğu topraklarındaki önemsiz bir kralın kızı ile evlenmiş, sadece kendisine sadık yabancı paralı askerlerden koruma ekibi oluşturmuş ve mezhepler, kendisine kutsal bir hükümdarmışcasına tapınmaya başladıklarında buna göz yummuştur. Kalradya’nın yeniden hayat bulmasından söz etmiş ancak detayları meclisi içinde gizli tutmuştur.

Arenicos’un sultanlığı üzerinde dolaşan bir kara bulut vardı – varis seçmedeki gönülsüzlüğü. Kendi vizyonuna sımsıkı sarılacak bir varis peşinde olduğu düşünüldü ancak hiçbir zaman böyle birini bulamadı. Geleneksel olarak hükümdarlar, varis için üç yere yöneliyorlardı: aileleri, senato üyelerinin büyükleri ve ordunun üst rütbelileri. Tek bir kız çocuğu vardı, Ira. Kalradya’nın önceden de imparatoriçeleri olmuştu ancak Ira, vahşi ve saygısız bir yol izlemişti. Kendisine yönetme hakkı Arenicos’un yurtdışında doğmuş eşi Rhagaea’dan kalmıştı. Partizanları “imparatorların çocuklarının babalarından sonra varis olmaları iyi” demişlerdi. “İmparatorluk ailesine sadık kaldığımız müddetçe iç savaşlar bitecektir.” Onurlu fakat dik başlı aristokrat Lucon himayesi altındaki güçlü bir soylu ülkesi, sonraki imparatoru senatonun seçmesini talep etti. Siyaset ve hukuktan anladıklarını söylediler. “Eski günlere dönelim, gücü bize verin.” Bu sırada Battanya ve Aserai’ye karşı savaşların galibi, son derece popüler Garios, kıdemli askerlerinin yeni imparatorun belirlenmesinde söz sahibi olmalarını beklediğini bildirdi. Adamlarına, “Güçlülerin yozlaşması gücümüzü zayıflatıyor” dedi. “Sizlere, bu topraklar için kan döken askerlere, hükümdarlarını seçme hakkı vermeliler.”

Süre doluyordu. Arenicos yaşlanıyordu. Bir şekilde karar vermesi ve bunu hemen yapması gerekiyordu. Ve sonra, sınırdaki son sefer galibiyetinin ardından Lycaron güney şehrindeki sarayına döndüğünde şiddetli baş ağrısını geçirmek üzere odasında biraz yalnız kalmak istedi; birkaç saat sonra koruması kontrole gittiğinde, kendisini kan gölü içinde ölmüş halde yerde yatarken buldu. Bunun üzerine Lucon, vakit kaybetmeden kuzey kuvvet üssünde senatörleri topladı ve kendini kral ilan etti. Battanya sınırlarında seferde olan Garios, kendisinin hükümdarlığa geçmesini isteyen askerlerinin kurulu önünde durdu. Ve Rhagaea sarayından çıkarak hükümdarın ölüm haberi üzerine toplanan kalabalığa seslendi. Hükümdarın kana bulanmış pelerinini gösterdi. Kalabalık, kendisinin imparatoriçe olmasını istediklerini, o günden itibaren hükümdarın ailesinin iktidarda olması gerektiğini ve kendisinin kralın katillerinden intikam almak zorunda olduğunu haykırdı – aslında bu noktada katilin kim olduğu daha çok bir dedikodu meselesiydi. İç savaş yeniden patlak verdi ve bu kez üç eşit denge ve kararlılıkta fraksiyon da savaşmaya istekliydi, bu da bu savaşın diğerlerinden çok daha korkunç olacağı anlamına geliyordu.


[glow=red,2,300]Bu bölümde kendime özgü bir şey yazmadım çünkü burası M&B Bannerlord Dev Bloglarında ele alınan bir konuydu ve baya okunmuştu ama yine de bilmeyen arkadaşlar için bir link bıraktım ayrıca buraya da koydum imparatorluğun neden dağıldığını bilmeyen arkadaşlar için.


Calradia'nın Yeni Durumu [Sturgia]

Yönetici Prens: Raganvad

Sturgialılar Nordların atasıdır ve Calradia'ya Vlandialılar gibi İmparatorluk tarafından paralı asker olarak getirilmişlerdir. Ve sonra İmaparatorluk zayıflayınca bütün güçleri ile Kuzey yakasını işgal etmişlerdir.

Evet işte şimdi spekülasyonlar başlıyor gördüğünüz gibi haritada Vaegirleri andıracak bir şey yok merak eden arkadaşlar için bazı tahminleri sıralıyorum.


1.) Daha Calradia'ya gelmediler.
2.) Calradia'dalar ama Sturgialılar (Nordlar) tarafından entegre edildiler yada fethedildiler.
3.)Onlarda Rhodoklar gibi isyan edip kendi devletlerini kuracaklar.
4.)Onlar Norldar gibi Calradia'yı işgal edicekler.


Sturgialıların askerlerine bakarsak büyük bir ihtimal 2. tez doğru olabilir.
ya şuan uyum içinde yaşıyorlar yada Nordlar tarafından fethedildiler.

Süvari birlikleri var aynı Vaegirler gibi! ama yine de Nordların o ağır piyade birlikleri Sturgia'da yinede mevcut. Şimdiden fark edeceğiniz üzere Sturgialılar Vaegirlerin ve Nordların kombine edilmiş bir halidir.

Sturgia Bina tasarımları biraz Rus Ortodoks kiliselerine benzer yapılar olsa da o İskandinav Longhouse tasarımları da var Nordlar için.



Calradia'nın Durumu [Vlandia]

Yönetici: Kral Derthert

Vlandia Calradia'da çok büyük bir önemi vardır çünki Vlandialılar hem Swadyalıların atası hemde Rhodokların.

Vlandialılar'ın ana yurdu Calradia değildir aslında onlar Balion denilen ayrı bir ada/kıta benzeri bir ülkeden geliyorlar buranın Calradianın batısındaki bir denizin ötesinde olduğunda başka birşey bilmiyoruz.

Vlandialılar Calradia'ya macereperestler ve paralı askerler olarak ticaret yolları kullanarak Cesur Willund'u takip ederek gelmiştir Calradianın batı koyuna yerleşmelerine Calradia İmparatoru tarafından izin verilmiştir.

Willund Calradia dilinde Valandion anlamına gelmektedir bu yüzden halkın ismi Vlandia olmuştur.

Ayrıca Calradia İmparatorluğu'nun ayrılımına ve iç savaş döneminde bunu fırsat bilen Osrac Demirkol kendini ve Vlandia halkını bağımsız etmiştir.

Osrac-Demirkol hakkında şuan görsel bulunmamaktadır.



Calradia'nın Durumu [Battania]

Yönetici:Caladog

Battanialılar Kuzeybatıdaki Ormanlar da yaşarlar ve Ormanları düşmanlarını tuzağa düşürmek için ve geçim kaynağı olarak kullanırlar.

Gerilla taktiklerinde uzmanlaşmış birlikleri vardır ve birlikleri Nordlara benzemektedir.
Warbanda göre Reyvadin,Khundar Kalesi ve Radoghir Kalesi ortasında yaşamaktadırlar.
Bannerlord'da ise Vlandia,Sturgia ve İmparatorluğu ile sınır komşusu olup bu ülkelerin arasında kalmakatadırlar.

Battanialılar eski Keltik halklara benzemektedir ve aynı kültürü paylaşırlar kendi özgürlüklerine düşkündürlerdir.

Ama görünüşe göre Warband Olayları başlamadan önce Battanialılar asimile olmuş yada fethedilmişler. Büyük ihtimal Vaegerler onların Hafif Atlılarını miras olarak almış Nordlar ise onların Okçularını.

Battania topraklarında her zaman bir ''Kral'' var olmuştur Battanianın Kralı Dnthanach'ın Kutsal tepelerinde bir seremoni ardından geyik boynuzlarından oyulmuş bir tacını giyer.
Ama bu bi Kral ünvanından ziyade daha çok bir Lider yada mareşal biçimindedir
Her halükârda herhangi bir Battania Klan Şefi'ine ''Hangi Krallıkta yaşıyorsun'' diye sorduğunuzda
''Kendi krallığım da'' diye cevap verir



Calradianın Durumu [Khuzait]

Yönetici:Monchug

Çağlar boyunca Khuzaitler,İmparatorluğun doğusunda göçebeler olarak yaşamışlardır.
Hayatlarını hayvancılık,ticaret ve İmparatorluğun zengin topraklarına baskın yaparak geçirmişlerdir.
Ama bundan 2 nesil önce (Bannerlord'dan) bozkırlardaki rüzgarların yönü değişti.
Urkhun adında bir Khuzait klanları İmparatorluğun en doğu illerine götürdü ve orda bir Hanlık kurdu.
Urkhun öldükten sonra otorite azalmıştı klanlar arasında ama Urkhunun oğulları Hanlığı yönetmeye devam etti.

Bir süre sonra Doğu İmparatorluğu Khuzaitlerin bozkırlarının sınırlarına kadar büyüdü.
İmparatorluk Khuzaitlerin dengesini bozabilmek için sınırdaki klanları birbirleri arasında savaştırmaya başladı.

Rüşvet vererek ve klanları birbirlerine düşman ettiler ve klanlar arasında bir boşluk oluşturdular.

Khuzaitlerin Ağır Süvari birlikleri Moğol ve Hunlara benzerken Atlı Okçuları Türklere benzer.



Calradianın Durumu [Aserai]

Yönetici: Sultan Unqid

Aserailer Sarranidlerin atalarıdır.

Aserailer çöl insanlarıdır çöldeki vahalarda çiftçilik ve hayvancılık yaparlar.
Ayrıca büyük güney gölünde bazı mevsimlerde balıkçılık ta mevcuttur.

Aserailer hızlı hareket eden mızraklı süvari birliklerinde uzmanlardır ve onun üzerinde gelmişlerdir.

Ayrıca yaşadıkları bölgeyi ''Yutulamayan bir lokma'' yada orduları yeyip bitiren devasa bir canavar olarak tarif ederler.

Krallıkta sürekli dönen bir güç dalgası var ve bu dalganın altında kalan klanlar ve aileler ezilip gidiyor.
Bu dalgayı durduran Banu Hulyan klanların ve ailelerin en güçlülerini toplayıp bir konfederasyon kurdu.



Calradia ve Warband

Mount and Blade:Bannerlord ve Warband arasında ki dönem ile ilgili neredeyse hiçbir şey bilmiyoruz.
Bannerlord çıkana kadar bu döneme koca bir boşluk olarak kalacaktır.
O yüzden bu kısımı kısa tutacağım ve yine bol bol spekülasyon yapacağım. (bildiklerimizi kullanarak)

İlk önce sınırlarımıza bakalım.

[size=14pt]Vlandialılar (Swadia): İmparatorluğun içlerine doğru ilerleyip büyük şehirleri alırken Güneyden ve Kuzeyde ki topraklarını kaybettiler.

Sturgianlar (Nordlar): Görünüşe göre Battania'yı topraklarına katıp Vaegirler ile düşman olmuşlar.

Vaegirler hakkında bir kaç tez var bunun için rehberin başına gitmenizi tavsiye ederim çünkü onların tam olarak Sturgia'yı nasıl yarısını aldıklarını bilmiyoruz.

Rhodoklar: Swadia'dan kendi yaşam biçimi ve kültürlerini korumak için isyan edip kopmuşlardır.

Khuzaitler(Kergit): Derin iç çatışmalar, kan davaları ve entrikalardan sonra Khergitler klanlar kendi bayraklarının altında topluyarak bir devlet haline geçmişlerdir ve Batı'ya doğru daha çok toprak almışlardır.

Aserailer(Sarranid): İç Politikalar ve bazı entrikalar dışında çok bir değişiklik yok.



Vlandia'dan Swadia'ya

Önceden bahsettiğim gibi Vlandia'nın nasıl Swadia'ya dönüştüğünü bilmiyoruz tam olarak ama
Bannerlord çıktığında bu sorularımıza cevaplar alacağımıza eminim .

Bildiğimiz bir şey var ama.
İmparatorluğun bölünmesinden sonra Osrac-Demir Kol kendini Vlandia'nın hükümdarı ilan etmişti.
ve onun varisi zannettiğimiz King Dereth tarafından yönetilen Vlandia başka ailelerin başa gelmesiyle yada başka entrikalar sebebi ile başka bir yöne doğrulduğu düşünülüyor.

Swadia'nın sadece Harlaus'tan önceki Kralı hakkında bilgimiz var,
Kral Esterich ve kızı,tahtın varisi.

Suno'lu Leydi İsola


Babası onu tahtın varisi ilan ettiğinde o sadece 11 yaşında ki küçük bir prensesti. (Babası onu varisi seçtikten kısa bir süre sonra 76 yaşında ölüyor)
Ve bundan önce bir çok Swadia Hükümdarı kadındı hatta Swadia'nın en ünlü hükümdarları Kraliçelerdir.

Ancak Babasının kuzeni Count Harlaus küçük bir Kızın Swadia'nın yönetemiyeceğini ve Swadia'nın daha güçlü bir lidere ve yöneticiye ihtiyacı olduğunu savunuyordu.

Hatta bir kadını Swadia'nın başına koymayı sadece deli birisinin savunacağı bir argüman olduğunu düşünüyordu. Bundan yararlanarak Harlaus Praven'deki bir ziyafette Countlar ve Leydileri yanına çekerek kendini Kralın kuzeni olmasında dolayı Kral ilan etmiştir.

Ama Harlaus'da biraz haklılık payı vardı çünkü Swadia yöneten son kraliçe Rhodoklara çok ağır kayıplar verip isyanı bastıramamıştı.



Rhodok İsyanı

İsyanın sebebi kültürel farklılıklar ve Swadia halkının sosyal hayatta Rhodokları kendilerinden öteleştirmeleri.

Rhodoklar çok iyi mühendisler ve demircilerdi.
Buna rağmen Swadia'daki insanlar Rhodoklu insanlara karşı çok kötü davranıyorlardı
Dükkanlarını yağmalıyorlardı tarlalarına tuz döküp hasatlarına el koyuyorlardı bazen bu olaylara bazı Swadialı kontlar bile dahil oluyorlardı.

En sonunda Grunwalder adlı bir savaşçı kendi köyünü yakıp karısını öldüren Kont Haringoth'un oğlunu öldürünce,işler artık ciddiye binmişti.Bunu yapmasıyla Rhodoklu insanların sevgisini kazansa da Swadia'daki kontlar, Grunwalder'i bulmak için köy köy, şehir şehir geziyorlardı.
Ama Rhodok halkı onları Swadia'nın zulmünden koruyan bir kahramanı asla vermeyeceklerini bildikleri için Swadialı Kontlar Rhodoklu şehirlere yaşamlarını zorlayacak yeni yasalar ve düzenlemeler getirdiler.

Ve artık bundan bıkan Rhodoklu soylular bir konsül toplayıp Grunwalder'in yardımıyla birlikte bir ordu inşa ettiler.

Grunwalder Rhodok ordusunu baştan inşa etmiştir ve orduyu Swadia'lı Şövalyelere karşı direkt bir cevap olarak kurmuştur.

Dağların ötesinde bir ordunun toplandığını duyan Swadia'lı Count'lar ve Kraliçe ordularını toplayıp
Velucaya doğru yola çıkmışlardır.

Bunu haberini alan Grunwalder hemen ordusunu Veluca'nın açığında bir ormanda konuşlandırır.
Bir pusu!
Swadia'nın ordusu gelirken sakince bekleyen Grunwalder ordu yaklaşınca bağırır.
''Arbeletler!''

Birden yüzlerce arbelet oku ateşlenir. Swadia ordusu ne olduğunu şaşırır, hemen Kraliçe bağırır
''Hücum!'' Karşılaştıkları askerlerin sadece Arbeletçiler ve bir kaç piyade sanarlar.
Swadia'lı Şövalyeler hücuma kalkarlar.

Grunwalder bunu görünce hemen '' Mızraklar! '' diye bağırır.

Rhodokların formasyonlarını bozmadan savaşmaya devam ederler.
Swadia ordusu en sonunda savaş alanında kaçar. Savaş alanında ölüleri sayan Rhodoklar
yerde kalbinde bir arbelet oku bulunan bir kadın bulurlar.

Bu kadın Swadia Kraliçesi Julia'dı (Bu zamanda ki isimlerin çoğunu bilmiyoruz hala bir boşluk var lore olarak)

Swadia'da hemen bir toplantı yapılır ve bir Kral seçilir.

Kral hemen orduyu tekrar toplayarak Uxhal'ı kuşatma alıtna alır.
Ve Grunwalder'ı tehdit eder. '' Eğer o Grunwalder adındaki hain ve yoldaşları ortaya çıkmazsa bu şehri kül ederim. ''

Kral ve adamları 2 hafta boyunca beklediler.

Sonra bazı Swadia'lı Countlar Uxhal nehrinin karşısında bazı şeyler görmeye başladılar!

Grunwalder ve ordusu Nehri geçmişler ve açık alanda kralı bekliyorlar.

Kral hemen ordusunu hazırlayıp isyancıları karşılaşmaya gitti
Açık alanda 2 ordu bir birine anlamsızca bakıyorlardı önceden halkın parçası olan Rhodoklar şimdi onların düşmanlarıydı bazı Rhodokların hala Swadia ordusunda arkadaşları aileleri vardı.
Kardeş kardeşe karşı, arkadaş arkadaşa.

Havadan tek bir kuş bile geçmezken birde savaş borular öttü ve Swadia saldırıya geçti.

Swadia'lı Şövalyeler hemen Rhodokların mevzilerine ulaşarak Arbeletçilere saldırdılar.
Savaş devam ediyor.

2 taraf'ta yüzlerce kayıp alır artık savaş alanı karman çorman olmuştur.
Ama savaşın ortasında bir Swadia'lı kahraman belirir.

Count Haringot oğlunun intikamını istiyor!

Grunwalder kahramanın zırhını ve amblemini hatırlar.
Grunwalder ''Oğlun köyümü yaktı ve karımı öldürdü''
Count Haringot '' O lanet köyün ve **** karın başına gelenleri hak etmişti! ''

Bir birilerine atılırlar ve düello başlar.

Grunwalder ilk darbeyi düello başlar başlamaz yer. Haringot onu sürekli iteklemeye devam eder.
Grunwalder kılıcının darbesiyle Haringot'un sırtını keser.

Kan kaybeden Haringot geri çekilir ve askerlerine Grunwalder'a saldırmasını emir eder.
Grunwalder'ın etrafı sarılmıştır ve orada can verir.
Başlatığı isyanda ölen Grunwalder bugüne kadar Rhodoklar için çok büyü bir ilham kaynağı olmuştur.

Grunwalder ölmüş olsa bile o savaşı kazanan Rhodok'lu soylular Uxhal'daki kuşatmayı kaldırırlar
artık onlarla savaşa bilecek bir Swadia ordusu yoktur bu yüzden Swadialılar onları bir ülke olarak tanımak zorunda kalıp barış imzalamışlardır. Count Harringot ülkesine bir savaş gazisi ve kahraman olarak döner.

Rhodoklar Grunwalder'in anısını unutmamak için öldüğü yerde büyük görkemli ve güçlü bir kale inşa edip adını verirler.

Grunwalder kalesini Veluca ve Uxhal'ın açıklarında (çaprazında) bulabilirsiniz.

Ve böylece Warbanda giriş yaparsınız.



Resimli haline bakmayı unutmayın!
steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=1809350599
 
Back
Top Bottom